Kaldırılması beklenirken, önce değiştirilmesi gündeme gelen, ardından bu hafta TBMM'ye sevk edilmesi beklenen 301'inci madde yine ertelendi. Basına yansıdığı şekliyle değişmesi halinde, yeni sıkıntıların doğacağına işaret eden uzmanlar, maddenin tamamen kaldırılmasını istiyor.
Kaldırılması beklenirken, önce değiştirilmesi gündeme gelen, ardından bu hafta TBMM'ye sevkedilmesi beklenen 301'inci madde yine ertelendi. Ntvmsnbc'nin haberine göre, basına yansıdığı şekliyle değişmesi halinde, yeni sıkıntıların doğacağına işaret eden uzmanlar, maddenin tamamen kaldırılmasını istiyor.
PERİHAN MAĞDEN: BELÂYA
DÂVETİYE ÇIKARILIYOR
301 ve 159. maddeler sebebiyle hakkında çok sayıda dava açılan Radikal yazarı Perihan Mağden, AKP'nin muhalefetle kötü bir uzlaşma içerisinde olduğunu ve bu uzlaşmanın demokrasiye zarar verdiğini savunarak şunları söyledi:
"Bu maddenin topyekûn kaldırılması gerekiyor, üzerinde pazarlık yapılacak bir madde değil. Pazarlık yapıla yapıla bir sürü çirkin şey oldu, mahkeme baskını oldu. AKP'nin bu maddeyi bu kadar uzatması hakiki demokrasiye geçme arzularının zayıflığının kanıtını oluşturuyor. Hakimler ve savcılar, yazarları kusurlu çocuklar olarak görüyorlar. 301. maddeyi yumuşatmak, Adalet Bakanı'nın iznine bağlamak belâya dâvetiye çıkarmak anlamına geliyor. Gerçek iyi niyet gösterisi 301. maddenin tamamen lağvedilmesiyle olabilirdi. Hem çok uzattılar, hem de bir türlü içleri gitmiyor."
CİNMEN: SİYASÎ TARTIŞMA BAŞLAR
Susurluk kazasından sonra "Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık Eylemi"nin mimarı avukat Ergin Cinmen, TBMM'ye gelecek teklifin uygulamada hiçbir değişikliğe neden olmayacağını söyledi. Cinmen, 301'den dâvâ açılmasının Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi olmasının siyasî bir tartışma başlatacağını ve daha önceki 159. madde uygulamalarında Adalet Bakanı'nın hemen hemenbütün olaylarda soruşturma izni verdiğini vurguladı.
KOCASAKAL: DEĞİŞİKLİK
FARKLILIK GETİRMEYECEK
Doç. Dr. Ümit Kocasakal ise, 301. maddenin mevcut haliyle ifade özgürlüğünü engellemediğini, yapılacak değişikliğin pratikte farklılık getirmeyeceğini ifade etti. Kocasakal, mevcut uygulamada tek sıkıntının çok fazla dâvâ açılması olduğunu ancak bu sorunun, siyasî kimliği bulunan Adalet Bakanlığı'nın yargıya müdahale etmesiyle çözülemeyeceğini kaydetti.
BAYRAKTAR: ÇATIŞMA ÇIKAR
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Köksal Bayraktar, 301. maddede adı geçen suçların basın özgürlüğü, bilim hakkı ve siyasî faaliyetlerde bulunma özgürlüğü gibi ana özgürlük çeşitleriyle bağlantılı olduğunu ve mevcut maddenin son fıkrasında yalnızca eleştiri hakkından söz edildiğini hatırlattı.
Bayraktar, maddede ne tür değişiklik yapılırsa yapılsın diğer özgürlüklerle mutlaka çatışma yaşanacağını ve yeni kuşkular doğuracağını kaydetti ve şöyle dedi: "Problemler dâvâ sayısında bir azalma sağlamayacaktır. Soruşturmanın Adalet Bakanı'nın iznine bağlanmasıyla Bakan savcılar üzerinde bir vesayet kurabilir. Yapılan değişikliklerle madde yap-boz tahtasını andırıyor. Bundan sonra ne olacak? Adalet Bakanı izin verecek, savcılar ise asla dâvâ açmamazlık edemeyecek. Yargıçlar da elimiz kolumuz bağlı diyebilecek."
SANCAR: NASILYAZILIRSA YAZILSIN
SORUN ÇÖZÜLMEZ
Doçentlik tezi 159 ve 301. madde üzerine olan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Doç. Dr. Türkan Yalçın Sancar'a göre düzenlemedeki tek olumlu taraf "Türk Milleti" ifadesinin teklife girmiş olması. 301. madde nasıl kaleme alınırsa alınsın sorunun çözülemeyeceğini ifade eden Sancar, soruşturma izninin Adalet Bakanı'na bırakılmasının eskiye dönüşü simgelediğini kaydetti.
ÇALIŞLAR: SİYASÎ İRADENİN
NİYETİNE BIRAKILAMAZ
Cumhuriyet gazetesi yazarı Oral Çalışlar, 301. maddeyi "çaresizliğin ifadesi" olarak tanımlayarak değişiklik teklifiyle ilgili şunları söyledi:
"301. maddenin düşünce özgürlüğünü hedef aldığını, aydınları, düşünen insanları yargı önüne çıkarmayı ve mahkûm etmeyi hedeflediği yaşadığımız pratikten anlaşıldı. Hrant Dink'ten Murat Belge'ye, Hasan Cemal'den İsmet Berkan'a çok sayıda insan bu maddeden yargılandı ve ırkçı çevrelerin saldırısına uğradı. Bu maddenin toptan kaldırılması gerekir. Bu madde kaldırılırsa 'Türklüğe hakaret' serbest kalacaktır, gibi bir demagoji yapılıyor. Ceza kanununda yalnız Türklüğe değil herhangi bir tüzel veya özel kişiliğe hakareti cezalandıran çok çeşitli maddeler var. 301'in varlığının hiçbir gerekçesi yoktur, yalnızca düşünceyi hedef almaktadır."
|