Ekonomi

Asgarî ücretli simite muhtaç

Hükümet, işveren ve işçi kesiminin bir araya geldiği Asgarî Ücret Tespit Komisyonu Asgarî ücreti net 436 YTL olarak belirledi. İşçi temsilcilerinin de bu rakama onay vermesi tepkilere sebeb oldu.

Asgarî Ücretle Çalışanlar Derneği Başkanı Kazım Çorap'a zam oranını ve oy birliğini sorduk.

*Asgarî ücretle ilgili tepkileriniz devam edecek mi?

Tabiî ki. Yıl boyu da devam edecek. Bu ücreti kesinlikle yeterli bulmuyoruz.

* Asgarî ücrete gelen artış hükümet, işveren ve işçi temsilcilerinin oy birliği ile kabul edildi. İşçi temsilcileri buna nasıl olumlu oy verdi?

Biz de anlayamadık. Bunun tepkisini göstermek için dün TÜRK-İŞ'in önüne siyah çelenk bıraktık. Asgarî Ücret Tespit Komisyonu kararına muhalefet şerhi koymamasını protesto ettik.

*Herhangi bir görüşmeniz oldu mu?

Hayır. Birkaç kere randevu talebinde bulunduğumuz halde cevap alamadık.

*Sizce Asgarî ücret sınırı ne olmalı?

Hiç olmazsa TÜRK-İŞ'in belirlediği açlık sınırı olmalıydı. O da 697 YTL'dir. TÜRK-İŞ böyle bir sınır belirlemesine rağmen 435 YTL'nin altına imza attı. Hiç olmazsa kendi belirledikleri rakamda ısrar etmelerini beklerdik.

* Son günlerdeki zamları nasıl karşılıyorsunuz?

Bize günlük 56 kuruşluk zam yaptılar. Ulaşıma da 160 kuruşluk zam geldi. Bize verilen zam sadece ulaşım zammını bile karşılamıyor.

*Hükümetten herhangi bir yetkiliyle görüştünüz mü?

Herhangi bir partiyle siyasi bağlantımız yok. Hepsine eşit mesafedeyiz. Mecliste grubu bulunan bütün siyasi partilerin grup başkanlıklarından randevu talep ettik. MHP'den Oktay Vural, CHP'den Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştük. AK Parti'den bize bir cevap gelmedi.

* İşveren temsilcileriyle bu anlamda bir iletişiminiz oldu mu?

İşverenlerden pek fazla bir şey beklenmez. Hükümetin enflasyon hesabı var. İşverenin maliyet hesabı var ama TÜRK-İŞ niye böyle bir karar aldı anlayamadım? Neye dayanarak imza attılar? Tarihinde ilk kez oy birliği ile karar alındı diye övgü dolu sözlerle anlatıyorlar. Bunu da anlamadım.

* Enflasyon kâğıt üzerinde tek rakama indi. Gerçek hayatta da böyle mi?

Hayır hayır. Sadece ulaşıma yüze 20 zam geldi. Hayatın gerçeği bu değil mi? Nerede yüzde 10'un altında enflasyon? Enflasyonu değerlendirirken nelerin baz alındığı çok önemli. Enflasyonun gerçeği zamlardır. Başka bir şey söylemeye de gerek yok. Enflasyon değerleri, makro ekonomik dengeler, bazı istatistiki bilgiler bizi ilgilendirmiyor. Biz aldığımız ücretle neler yapabildiğimizi ve ayın kaç günü aç kalacağımızın hesabını yapıyoruz . Sayın Başbakanımız Tayyip Erdoğan daha önce simit-çay hesabı yapıyordu ama asgarî ücrete verilen zamla simit bile almak zorlaştı.

/ ANKARA

05.01.2008

OECD'nin enflasyon şampiyonuyuz

İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası (İSMMMO), hazırladığı raporda Türkiye'nin OECD tablosunda, Kasım'daki yüzde 8,4'lük yıllık enflasyonuyla zirvede göründüğünü bildirdi.

Raporda, Türkiye'nin, enflasyonla 30 yıldır süren mücadelesinde geride kalan 5 yılda önemli bir mesafe katettiği ancak, OECD tablosunda, Kasım'daki yüzde 8,4'lük yıllık enflasyonuyla zirvede göründüğü aktarıldı. Türkiye'nin üyesi olmaya çalıştığı AB'nin yeni üyeler dışında kalan 15 üyesinin ortalama enflasyonun yüzde 2,4 olduğu belirtilen raporda, OECD ortalamasının yüzde 2,8, olduğu, OECD üyesi olmamasına karşın enflasyonu Türkiye'yi aşan tek ülkenin yüzde 10,8 ile Rusya olduğu kaydedildi.

Raparda, üçer aylık dönemler için Merkez Bankasının açıkladığı enflasyon tahminlerinin, Türkiye için son 5 yılın en düşük enflasyon oranları olduğu belirtilerek, ''Bu hedefler tutarsa memur enflasyon farkı almayacak. Eğer enflasyon, hedeflerin 2 puan üzerinde giderse ilk çeyrek sonunda yüzde 3 olacağından daha yarıyıl gelmeden memurun zammı eriyecek ve enflasyon karşısında mağlup olacak'' denildi.

/ İSTANBUL

05.01.2008

Enflasyon hedefin iki katını aştı

Enflasyon hedeflemesinin ikinci yılında da hedef tutmadı. 2007'de yüzde 4'lük enflasyon hedeflenirken, yıl sonundaki gerçekleşme hedefin iki katını da aştı.

Aralık'ta enflasyon beklentilerin altında kaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Aralık ayında TÜFE yüzde 0.22, ÜFE yüzde 0.15 arttı. Enflasyon 2007'nin tamamında TÜFE'de yüzde 8.39, ÜFE'de yüzde 5.94 olarak gerçekleşti. Böylece yüzde 4'lük hedef iki kattan fazla şaşmış oldu.

Memura yÜzde 0,35 enflasyon zammI

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) tüketici fiyatları bazında Aralık enflasyonunu yüzde 0,22 olarak ilân etmesinin ardından, devlet memurları, memur emeklileri ve sözleşmelilere, geçen yılın 2. yarısı için yüzde 0,35 oranında enflasyon zammı yapılmasının yolu açıldı.

Son durumda Bakanlar Kurulunun, bu yıl başında uygulamaya girecek memur maaş katsayılarını, enflasyon farkını kapsayacak şekilde yeniden belirlemesi bekleniyor. Buna göre maaşlara önce 2007'nin enflasyon farkı yansıtılacak, daha sonra 2008'in Ocak-Haziran dönemi için öngörülen yüzde 2'lik zam maaşlara eklenecek. Devlet memurlarına da, 15 Ocakta enflasyon farkı ve yeni yıl zammına göre hesaplanan maaşlar ödenecek.

Enflasyon farkından kamudaki sözleşmeliler ile memur emeklileri de yararlanacak.

/ ANKARA

05.01.2008

KDV indirimi zamların gölgesinde kaldı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bazı gıda ürünlerinde yapılan KDV indirimlerini olumlu bulduklarını, ancak bu indirimlerin zamların gölgesinde kaldığını savundu.

Palandöken, yazılı açıklamasında, elektrik zammı ile başkentte doğal gaz ve ulaşıma yapılan zamları eleştirdi. Asgari ücretin yüzde 4 artırılmasına karşın, doğal gaza yüzde 7,4, ulaşıma yüzde 20 ve elektriğe yüzde 15 oranında zam yapıldığını ifade eden Palandöken, şunları kaydetti:

''Yıllardır bekleyen zamları süreye yaymak yerine birden yapmaya bir anlam veremiyorum. Bu zamlar geniş halk kitlelerini mağdur edecek.

Çünkü, lokomotif durumda olan elektrik, ulaşım ve doğal gaza yapılan bu zamlar bütün ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının yükselmesine sebep olacak. Bu zamlar ekonomiyi son derece olumsuz etkileyecek. Çünkü, enflasyon sepetinin içerisindeki en önemli kalem enerji fiyatlarıdır.

Ocak ayında enflasyon ciddi olarak artacak.''

Bazı gıda ürünlerinde yapılan KDV indirimlerini olumlu bir gelişme olarak değerlendiren TESK Başkanı, ''Ancak, bu KDV indirimlerinin yapılan zamların gölgesinde kaldığını'' ifade etti. Söz konusu zamlarla halkın alım gücünün iyice azaldığını vurgulayan Palandöken, bunun esnaf ve sanatkarın işlerine olumsuz olarak yansıyacağını dile getirdi.

2007 yılının esnaf ve sanatkar için zor bir yıl olduğunu anlatan Palandöken, esnaf ve sanatkarın beklediği yasaların en kısa zamanda çıkmasını istediklerini kaydetti.

/ ANKARA

05.01.2008

50.9 milyar dolar dış borç geri ödenecek

Türkiye, orta-uzun vadeli dış borçları dolayısıyla bu yılın bütününde 36.8 milyarı özel sektör, 14.1 milyarı da kamu tarafından olmak üzere toplam 50.9 milyar dolar geri ödeme gerçekleştirecek.

Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, 2008 yılındaki geri ödemelerin büyük bölümünü özel sektör gerçekleştirecek. Özel sektör, vadesi gelen dış borçları dolayısıyla 31 milyar 583 milyon dolarlık anapara, 5 milyar 282 milyon dolar tutarında da faiz ödeyecek. Özel sektörün bu yılki toplam dış borç servisi 36 milyar 865 milyon dolara ulaşacak.

Kamu kesiminin bu yıl yapacağı 14 milyar 78 milyon dolarlık geri ödemenin ise 9 milyar 401 milyon dolarını anapara, 4 milyar 676 milyon dolarını faiz oluşturuyor.

/ ANKARA

05.01.2008

Tüketicilerin bankalara borcu artıyor

Tüketicilerin bankalara olan tüketici kredisi ve kredi kartı borçları 19-28 Aralık arasında 788 milyon YTL artarak 91 milyar 353.1 milyon YTL'ye ulaştı.

Merkez Bankası verilerine göre, bankaların tüketici kredisi alacakları 19-28 Aralık arasında 747.5 milyon YTL artarak 65 milyar 585.6 milyon YTL'ye çıktı. Bu kapsamda konut kredisi alacakları 189.7 milyon YTL'lik artışla 30 milyar 822.9 milyon YTL oldu. Taşıt kredilerinin 54.8 milyon YTL'lik artışla 5 milyar 862.2 milyon YTL'ye çıktığı söz konusu bir haftalık dönemde, diğer tüketici kredileri ise 502.9 milyon YTL artarak 28 milyar 900.3 milyon YTL'ye ulaştı.

Tüketicilerin bankalara olan kredi kartı borçları ise aynı hafta 40.5 milyon YTL'lik artışla 25 milyar 767.4 milyon YTL'ye yükseldi. Kredi kartı borçlarının 25 milyar 711.2 milyon YTL'sinin Türk parası, 55.7 milyon YTL'sinin ise yabancı para cinsinden olduğu belirlendi. Anılan günlerde YTL cinsinden kredi kartı borçlarında 32.6 milyon, yabancı para cinsinden kredi kartı borçlarında ise 7.6 milyon YTL'lik artış yaşandı.

/ ANKARA

05.01.2008

MB: Zam etkilese de enflasyon düşer

Merkez Bankası, yılbaşında yürürlüğe giren elektrik ve doğalgaz zamlarının enflasyonu olumsuz etkileyeceğini ancak orta vadede enflasyonda düşüşün devam edeceğini belirtti.

Fiyat gelişmeleri raporunu yayınlayan Merkez Bankası, bazı mal ve hizmet kalemlerinin KDV oranlarında yapılan 10 puanlık indirimin etkilerinin yakından izleneceğini kaydetti. Elektrik ve doğalgaz zamları nedeniyle Ocak'ta enerji grubunda yıllık enflasyonun belirgin oranda yükseleceğini ifade eden Merkez Bankası, işlenmiş gıda fiyatlarında devam eden yüksek artışların özel kapsamlı TÜFE göstergelerini olumsuz etkilemeyi sürdürdüğünü de vurguladı.

/ ANKARA

05.01.2008

Hububat beklenenden çok değerlendi

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Çelik, ''Kuraklık rekolteyi düşürdü, hububat ürünleri beklenenden çok değerlendi'' dedi.

Çelik, 2007 yılını, küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan kuraklığın tarımsal üretimi ciddi anlamda olumsuz etkilediği bir yıl olarak hatırlayacaklarını söyledi.

Hububat ürünleri üretiminde yaşanan düşüşün, bu ürünlerin fiyatlarının artmasına yol açtığına dikkati çeken Çelik, şöyle konuştu: ''Borsamızda hasattan hemen sonra kilogramı 0,26-0,28 YTL'den işlem gören arpanın fiyatı 0,55 YTL'ye kadar yükseldi. Beklenmeyen bu fiyat artışı ister istemez geçimini hayvancılıkla sağlayanlar başta olmak üzere toplumun bazı kesimlerinin sıkıntı yaşamasına sebeb oldu. Benzer fiyat artışı buğdayda da yaşandı. Makarnalık buğdayın fiyatı 0,35 YTL düzeyinden 0,74, ekmeklik buğdayın fiyatı 0,30 YTL düzeyinden 0,55 YTL düzeyine kadar yükseldi.''

Çelik, hububat ürünlerinin fiyatlarında yaşanan artışların Türkiye'ye özgü olmadığını, fiyat artışlarının dünya piyasalarında da yaşandığını vurguladı.

Ömer Çelik, dünya piyasalarında buğday fiyatlarının artmasında, üretimdeki düşüşün yanı sıra pirinçle beslenen Çinlilerin buğday ürünlerine ilgisinin artmasının da payının olduğunu ifade etti.

Kuraklık ve fiyat artışlarının borsalarındaki işlemlere de yansıdığını ifade eden Çelik, ''Kuraklık nedeniyle geçen yıl önceki yıla göre borsamızda daha az miktarda tarımsal ürün el değiştirdi. Yani borsamızın işlem hacmi ürün miktarı bazında düşüş gösterdi'' diye konuştu.

Çelik, kuraklık ve beklenmeyen fiyat artışlarının, Türkiye'de tarımsal üretimin planlı ve programlı yapılmasının ne kadar çok önemli olduğunu gözler önüne serdiğini sözlerine ekledi.

/ GAZİANTEP

05.01.2008

Petrolün, Türkiye ekonomisine faturası yüksek olacak

Uluslararası piyasalarda varili 100 doları gören ham petrolün, Türkiye ekonomisine faturasının yüksek olması bekleniyor.

Yatırım bankaları, Türkiye için 2008 yılında ortalama 65 dolara göre yaptıkları petrol faturası hesabını, uluslararası piyasalarda petrolün 100 doları görmesi sebebiyle, ortalama 80 dolara yükselttiler. Yatırım bankaları, Türkiye'nin, genel makro hedeflerinde henüz topyekûn ve yüksek oranlı bir revizeye gerek olmadığını vurgularken, petrolün ortalama varil fiyatının 80 dolar olmasıyla, Türkiye'nin, 2007'de 35 milyar dolara ulaşan enerji ithalat faturasının, 2008 yılında 40 milyar doları aşacağını vurguluyorlar.

CARİ AÇIK, ENFLASYON VE

BÜYÜMEYİ DE OLUMSUZ ETKİLEYECEK

Bu arada Türkiye'nin enerji faturasının yükselmesi, dış ticaret açığından cari açığa, enflasyondan yatırım ve büyümeye kadar bir dizi olumsuz etkide bulunacak. Ham petrol fiyatlarındaki ortalama 1 dolarlık artışın, Türkiye'nin Cari Açığını 350 milyon dolar artıracağı vurgulanıyor. Ham petrol fiyatındaki 1 dolarlık artışın Türkiye'ye faturası ise ortalama 200 milyon dolar olurken, bu fiyat artışının, diğer enerji ürünleri fiyatlarına toplam etkisi ise 500 milyon doları geçiyor. Petrol fiyatlarındaki rekor yükselişin, yıllık TÜFE'ye ortalama etkisinin de en az 2 puan olabileceği vurgulanıyor. Enflasyon üzerinde kuraklık sebebiyle bir baskı olduğuna işaret eden yatırım bankası uzmanları, petrol fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak akaryakıt fiyatlarında yaşanacak artışların, enflasyonunu daha da yükselteceğini belirtiyor. Türkiye, toplam enerji ihtiyacının yüzde 70'ini, petrol ihtiyacının da yüzde 90'dan fazlasını ithalat ile karşılıyor.

/ LONDRA/ANKARA

05.01.2008

Tarımda kuraklığın maliyeti 5 milyar YTL

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2007 yılındaki kuraklığın ülkeye maliyeti ve çiftçilere zararının 5 milyar YTL olduğunu bildirdi.

Tarım sektöründe bu yıl yaşanan kuraklığın etkisiyle meydana gelen üretim kayıplarının büyüme oranını aşağı çektiğini ifade eden Bayraktar, '' 9 aylık dönemde tarımsal katma değer yüzde 5,6 gerilemiş görünmektedir'' dedi. Yılsonu enflasyon rakamlarına değinen Bayraktar, gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonu (TÜFE'yi) 3,3 puan yukarı çektiğini, tarım ürünlerindeki fiyatların ise ÜFE'yi 2,16 puan yukarı çektiğini belirtti. Bayraktar, ''Bu yıl tarımdaki üretim düşüklüğü enflasyonu tetikledi. Tarım ürünlerindeki fiyat artışının tek sebebi kuraklığa bağlı üretim düşüşü değildir. Dünya tarım ürünleri fiyatlarındaki fiyat artışları iç fiyatların artışlarında etkili oldu'' diye konuştu.

Kuraklık kararnamesinin 4 ürün ve 40 ille sınırlı tutulduğunu ifade eden Bayraktar, ''Kuraklık kararnamesi ülkemizde çiftçilerimizin uğradığı zararın telafisi bakımından yetersiz kaldı'' görüşünü dile getirdi.

/ ANKARA

05.01.2008

Bütün haberler