Bir haftalık aradan sonra G.Saray liderliği geri aldı. Sivas karşısında oynadığı etkili futbolla maçı hak ederek kazandı. Bazıları G.Saray'ın iyi çalışmadığıyla ilgili ilginç yorumlarda bulunuyor. G.Saray halı saha idmanı yapıyor. Kondüsyonu eksik falan gibi acaip yorumlar. Bazıları da G.Saray'ın yarı sahada veya çeyrek alanda çift kaleler yaptığını falan yazıyor. Bu yorumlara hayret etmemek mümkün değil. Futbol yorumu yapan arkadaşların bu kadar büyük hata yapmamaları gerekir.
Bilmeleri gerekirki artık futbol antremanlarının büyük kısmı, dar alanda ve baskı altında oyun formatında yapılıyor. Çabuk düşünme ve çabuk karar verme ön plana çıkarılmak için dar alan antremanları günümüz futbolunun temel felsefesi haline geldi. Futbolda geri kalmış ülkeler bu prensipleri hedef alarak futbollarını geliştirmek için çalışıyorlar. Zaten bu yorumcu arkadaşlara en güzel cevabı, G.Saray takımı oynadığı futbola sahada verdi. Yüzde 65'e yüzde 35 topa sahip olma ve maçta 90 dakika tempo yapmak iyi çalışmayan bir takımın harcı değil.
Maça gelince; ligin ilk iki sırasındaki takımların maçı gerçekten 90 dakika keyif verdi. Mücadele temposu hayli yüksek bir maç izledik. İlk 15 dakika sakatlıklar ön plana çıktı. Daha sonrasında iki takımın kazanmak için düşündüklerini sahaya yansıtma çabalarını vardı. Sivasspor kontrataklarla sonuca gitmeyi, G.Saray da yoğun baskıyla neticeye gitmeyi düşündü.
Neticede Kalli biraz da geç olsa yaptığı Ümit-Hakan değişikliği forvette G.Saray'ı daha etkili hale getirdi. Önce maçın iyilerinden Uğur'un ortasına Nonda, sonra maçın bir diğer iyisi Barış'ın golleri skoru tayin etti. G.Saray tarafında hoş olmayan oyundan çıkan oyuncuların memnuniyetsizliğini ifade ettikleri davranışlardı. Sivas tarafında ise teknik direktör Bülent Uygun'un hakemlerle ilgili getirdiği yorum son derece anlamsızdı.
|