Dünya

Büyükelçi Wilson: PKK istenmeyen örgüt

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, “PKK uzun süredir ilk kez şu gerçeği anlıyor ya da anlamaya başladı; ne kuzey Irak’ta ne Türkiye’de hoş karşılanıyorlar. ABD’de, Avrupa’da ve burada düşmanları var” dedi.

Uçak sanayi kuruluşlarını gezmek için Eskişehir’e gelen Wilson, Vali Kadir Çalışıcı’yı ziyaret etti. Vali Çalışıcı, çok uzun yıllardır dost ve müttefik olan ABD’nin Büyükelçisi Wilson’u Eskişehir’de görmekten memnun olduklarını belirtti.

Büyükelçi Wilson da Türkiye ve ABD’nin birbirine çok uzun zamandır dost ve müttefik iki ülke olduğunu belirterek, “Çok önemli ilişkilerimiz var. Üniversiteler ve iş çevreleri arasında zaten var olan ilişkilerimizi artırma imkânlarına bakmak için Eskişehir’e geldik” dedi.

Vali Çalışıcı, Wilson’a lüle taşından yapılmış pipo hediye etti. Wilson da Vali Çalışıcı’ya, ABD ile ilgili bir kitap hediye etti. Wilson, Vali Çalışıcı’nın Eskişehir basınının çok güçlü olduğunu söylemesi üzerine, “Türkiye’de basın her yerde çok güçlü” dedi. Valilik ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Büyükelçi Wilson, pek çok ayrı etkenin yol açtığı uluslararası terörizm sorunuyla karşı karşıya olduklarını belirtti.

ABD, PKK için siyasi çözüm istedi

Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığının terörizmle mücadele koordinatörü Büyükelçi Dell Dailey, terör örgütü PKK’ya karşı ‘’hem Türkiye içinde hem de Irak’ta, askerî değil siyasî çözümden yana olduklarını’’ söyledi. Terör örgütü PKK ile mücadeleye ilişkin sorulara karşılık Dailey, ‘’ABD Başkanı George W. Bush’un kararı çerçevesinde’’, Türkiye ile istihbarat paylaşıldığını ve bu sistemin işlediğini söyledi. ABD Kara Kuvvetlerinde 36 yıl hizmet vererek korgeneralliğe kadar ulaşan ve şu andaki pozisyonundan önce Özel Operasyonlar Merkezi’nin direktörlüğünü de yürütmüş olan Dailey, ‘’PKK için askeri bir çözüme bakmadık. Bizim tercihimiz, siyasi bir çözümdür. Ve Irak, Türk ve Amerikan hükümetlerini bir araya getirerek büyük bir diplomatik muhakeme sergiledik’’ dedi. Bunun ardından Irak hükümetinin PKK’yı terör örgütü olarak kabul ettiğini belirten ve bunun ‘’ileriye doğru atılmış önemli bir adım’’ olduğunu söyleyen Dailey, Irak hükümetinin şimdi PKK tehdidini, kuzeydeki kendi sınırları içinde, ‘’uygun olduklarına inandıkları bir sistemle’’ ortadan kaldırma sorumluluğu bulunduğunu söyledi ve ‘’bizim tercihimiz siyasî bir çözüm olacaktır’’ dedi.

/ ESKİŞEHİR

14.12.2007

‘Türkiye’yi, AB dışında bırakmak barbarlıktır’

İspanya’nın AB ile ilişkilerden sorumlu Devlet Sekreteri Alberto Navarro, “Türkiye’yi AB dışında bırakmanın gerçek bir barbarlık olacağını” söyledi.

AB dönem başkanı Portekiz’in başşehri Lizbon’da toplanan AB devlet ve hükümet başkanları tarafından imzalanacak Lizbon Anlaşmasıyla ilgili olarak İspanya devlet televizyonu Tve’ye demeç veren Navarro, bu anlaşmanın AB’ye “istikrar getireceğini ve geleceğe bakmasını sağlayacağını” söyledi. Konuşmasında, anlaşmanın AB’nin genişlemesini de garanti ederek, Türkiye’nin gelecekte AB üyesi olması sağlayacağını ifade eden Navarro, Türkiye’nin AB üyesi olması gerektiğini net bir şekilde vurguladı. Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkanlara “Türkiye’yi AB dışında bırakmak gerçek bir barbarlık olur” diyen Navarro, sözlerine şöyledevam etti: “22 yıl önce İspanya fakir, kalkınmakta olan bir ülkeydi. İspanya en iyi dönemlerini AB üyesi olduğunda yaşamıştır. Zenginleşmiş, gelişmiş ve göçmen alan bir ülke haline gelmiştir. Artık Avrupa için sadece avro ortak para birimi yetmez. Avrupa’nın ortak politikası, enerji ve iklim değişikliği sorunlarına çözüm getirmesi gerekmektedir. Demokrasinin ve etkili politikanın olduğu, vatandaşların Avrupası olmalı. Türkiye, Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerindendir. Avrupa’ya bakan, idam cezasını kaldıran, yasalarında reformlar yapan bir ülkedir. İspanya’da olduğu gibi elbette Türkiye için de AB üyeliği uzun bir süreç olacaktır”.

/ MADRİD

14.12.2007

AB, Kosova çözümünü erteledi

AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Kosova’nın nihai statüsüyle ilgili çözümün ilkbaharın başına erteleneceğini söyledi.

Rehn, Finlandiya’da yayımlanan Uutispaiva Demari gazetesine yaptığı açıklamada, “Kosova’nın nihai çözümü ilkbahar başına ertelenecek. Bir çözüm bulunmalı. Mevcut durum sürdürülebilir değil” dedi. Rehn, ertelemenin gerekçesini ise açıklamadı. Uzmanlar, Rehn’in açıklamalarının, Kosova sorununun çözümünün, Sırbistan devlet başkanlığı seçiminin yapılacağı 20 Ocak 2008’den sonraki bir tarihe ertelendiğini ortaya koyduğunu belirtiyor. İlkbaharın başladığı 21 Marttan bir hafta sonra 28-29 Mart tarihlerinde Slovenya’da AB dışişleri bakanları toplantısı yapılacak. Avrupalı diplomatlar, AB dışişleri bakanlarının bu hafta yaptıkları toplantıda gayri resmi olarak, Sırbistan seçimlerinin tarihinin resmen doğrulanması durumunda, Kosova’yla ilgili erken adım atmaktan kaçınacakları konusunda anlaşmaya vardıklarını belirtiyor. Sırbistan devlet başkanlığı seçiminin 20 Ocak 2008’de yapılacağı dün resmiyet kazanmıştı. Kosova’nın nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan Kosovalı Arnavutlar bağımsızlık isterken, Belgrad yönetimi Kosova’ya Sırbistan’a bağlı olarak geniş özerklik tanınmasına razı olabileceğini belirtiyor.

/ HELSİNKİ

14.12.2007

Rusya’nın resti, NATO’yu üzdü

NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, Rusya’nın kilit öneme sahip Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması’ndan (AKKA) çekilme kararının “üzücü” olduğunu söyledi.

De Hoop Scheffer, Tokyo’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Rusya’nın, Avrupa’nın güvenliği konusunda köşe taşlarından birini oluşturan çok önemli bir anlaşma çerçevesinde yükümlülüklerini askıya aldığını açıklaması üzüntü verici” dedi. De Hoop Scheffer, Rusya’nın kararının, NATO’nun Kosova ile diğer bölgelerdeki faaliyetlerini etkilemeyeceğini kaydetti.

Soğuk savaş döneminde doğu ve batı blokları arasındaki silahlanma yarışını azaltmak amacıyla ortaya atılan anlaşma 1990 yılında imzalanmış ve 1999 yılında değişen koşullar yüzünden revize edilmişti. Rusya anlaşmanın revize edilmiş versiyonunu 2004 yılında onaylarken, ABD ve NATO üyesi ülkeler, Rusya’nın AKKA uyarınca Gürcistan ve Moldova’daki askerlerinin tamamını geri çekinceye kadar onaylamayacaklarını açıklamışlardı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in AKKA’dan geçici olarak çekilme çağrısı ve ardından bu konuda Rus parlamentosunun alt kanadı Duma ile Federasyon Konseyi’nde kabul edilen kararı imzalaması, ABD ile doğu Avrupa’daki füze kalkanı konusunda yoğun tartışmaların yaşandığı döneme denk geldi. AKKA, Ural Dağları’nın batısıyla Rusya’nın Avrupa sınırı arasındaki konvansiyonel silahlar ve askerlerin miktarının sınırlandırılmasını öngörüyor.

/ TOKYO

14.12.2007

Kasparov, Putin’den ürktü ve çekildi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in en keskin muhaliflerinden eski dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov’un gelecek yıl mart ayında yapılacak devlet başkanı seçiminde aday olmayacağı bildirildi.

Kasparov’un başkanlığını yaptığı Öteki Rusya Hareketi’nin sözcüsü Maria Litvinoviç, yaptığı açıklamada, muhaliflerin kendi adaylarını belirlemek için toplantı yapacağı bir salon bulunmadığını belirterek, “Hükümet mülk sahiplerine bize salon vermemeleri için baskı yapıyor. Yetkililer, bizi durdurmak için her türlü engeli çıkarıyorlar” dedi. Litvinoviç, bu ay başında ölen 22 yaşındaki muhalif eylemci Yuri Çervoçkin’in cenazesine gitmek isteyenleri taşıyan otobüslerin de Moskova dışında polis tarafından engellendiğini söyledi.

Çervoçkin’in bir protesto gösterisi sırasında polis tarafından dövülerek öldürüldüğü ileri sürülmüştü.

/ MOSKOVA

14.12.2007

İsviçreli ırkçı bakan kabineden çıkarıldı

İsviçre’de Halk Partisi’nin (SVP) Federal Konsey (kabine) üyesi olan Adalet Bakanı Christoph Blocher, yerine aday gösterildikten sonra seçilen Eveline Widmer-Schlumpf’un görevi kabul etmesiyle kabineden çıkarıldı.

Blocher ile aynı partiden olan Widmer-Schlumpf, dün parlamentoda yapılan oylamada, Blocher’i 115’e karşı 125 oyla mağlup etmişti. Meclisin iki kanadının dün yaptığı ortak oturumda, koalisyondaki sol partilere bazı sağcı milletvekilleri de destek vererek, Blocher’in koltuğunu kaybetmesini sağlamışlardı. Ekim ayında yapılan seçimleri birinci sırada bitiren SVP’nin önde gelen ismi, sanayici milyarder Blocher’in kabineden çıkarılması sürpriz olarak yorumlanırken, yerine gelen Graubünden kantonunun SVP’li üyesi Widmer-Schlumpf’un daha ılımlı bir kişiliğe sahip olduğu söyleniyor.

/ BERN

14.12.2007

Bütün haberler