ODTÜ Eğitim Fakültesince, Türkiye’deki eğitim fakültelerinin birinci sınıflarında okuyan 18 bin civarında öğrenci arasında yapılan araştırmada, öğrencilerin büyük bölümünün “dini toplum hayatında önemli bir faktör olarak gördükleri” belirlendi.
Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin yüzde 53.4’ü, bilimin güncel hayatta karşılaşılan sorunlara cevap vermede yetersiz kaldığı durumlarda, ‘’din’’i ‘’en güvenilir kaynak’’ olarak görüyor
ODTÜ Eğitim Fakültesinden Prof. Dr. Meral Aksu, Doç. Dr. Ayşegül Daloğlu, Doç. Dr. Soner Yaldırım, Doç. Dr. Ercan Kiraz ve Yrd. Doç. Dr. Cennet Engin Demir’den oluşan araştırma ekibi, ‘’Eğitim Fakülteleri Öğrenci Profili’’ başlıklı araştırmanın sonuçlarını, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.
Araştırmanın amacına ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Meral Aksu, araştırmanın 2007 Mayıs ayında Türkiye’deki 65 eğitim fakültesine kayıt yaptıran yaklaşık 30 bin öğretmen adayına uygulanmak üzere postayla gönderildiğini, anketlerin 51 eğitim fakültesinden 18 bin 226 birinci sınıf öğrencisi tarafından doldurulduğunu kaydetti.
Aksu, ankette, kişisel bilgiler ile toplumsal alana ve eğitime ilişkin görüşler konusunda toplam 55 soru yöneltildiğini kaydetti.
KİŞİSEL DURUMLARI
Araştırmaya katılanların yüzde 75.1’i 19-21, yüzde 12.2’si 16-18, yüzde 11’i 22-24 yaş aralığında bulunuyor. Yüzde 97.1’i devlet, yüzde 2.9’u özel lise mezunu. Devlet liselerinde okuyanların yüzde 60’ı genel lise, yüzde 27’si Anadolu öğretmen lisesi, yüzde 3.9’u mesleki ve teknik liseler, yüzde 3’ü güzel sanatlar liseleri, yüzde 2.5’i çok programlı liseler, yüzde 1.5’i imam hatip liseleri, yüzde 0.8’i açıköğretim lisesi, yüzde 1.3’ü de diğer liselerden mezun. Öğrencilerin yüzde 34.’ü nüfusu 1 milyonun üstündeki büyükşehirlerden, yüzde 24.9’u küçük şehirlerden, yüzde 28’i ilçelerden, yüzde 4.1’i kasabalardan, yüzde 8.1’i de köylerden geliyor. Öğrencilerin anne-babalarının eğitim durumuna bakıldığında yarıdan fazlasının velisinin ilkokul mezunu olduğu veya okuma yazma bilmediği görülüyor. Öğrencilerin yüzde 82.4’ünün annesi ev hanımı, yüzde 30.6’sının babası emekli.
Öğrencilerin yüzde 51.2’si bulundukları bölümü öğretmen olmak istedikleri için seçtiklerini, yüzde 28.5’i ÖSS puanı o bölüme yettiği için seçtiğini belirtiyor. Öğrencilerin 54.3’ü mezun olduktan sonra öğretmenlik yapmayı ‘’kesinlikle düşünüyor’’, yüzde 9.7’si başka iş fırsatlarını öğretmenliğe tercih ediyor.
KURUMLARA GÜVEN
Öğrencilerin kurumlara duydukları güveni belirlemeye yönelik sorunun da yer aldığı araştırmaya göre, öğrencilerin yüzde 64.4’ü Silahlı Kuvvetlere, yüzde 37.5’i Anayasa Mahkemesine, yüzde 37.3’ü Emniyete, yüzde 32.8’i Diyanet İşleri’ne, yüzde 30.9’u Cumhurbaşkanlığı’na, yüzde 29.4’ü TBMM’ye ‘’tam’’ olarak güvendiğini belirtti.
Öğrencilerin en az güven duydukları kurumlar ise siyasi partiler (yüzde 1.3), medya (yüzde 1.6) ve Avrupa Birliği (yüzde 3.0) şeklinde sıralandı.
Öğrencilerin yüzde 36’sı Avrupa Birliğine (AB) girmenin yararlı olmayacağını, yüzde 48.1’i ise kısmen yararlı olacağını dile getiriyor. Öğrencilerin yüzde 78.8’i Türkiye’nin AB’ye girebileceğine inanmıyor.
DİN VE İNANÇ
‘’Bilimin güncel hayatta karşılaşılan sorunlara veya olgulara cevap vermede yetersiz kaldığı durumlarda sağladığı bilgi ya da cevap bakımından güvenilir olduğu düşünülen kaynaklar’’ sorusunu öğrencilerin yüzde 53.4’ü ‘’Teoloji-Din’’, yüzde 8.3’ü ‘’metafizik’’, yüzde 3.3 ‘’parapsikoloji’’, yüzde 35.1’i ise ‘’Hiçbiri’’ olarak yanıtladı.
‘’Günümüz dünyasında din hangi unsurlara yeterli cevap verebilir’’ sorusuna seçenekler sıralayan öğrencilerin yüzde 72.5’i ‘’insanların manevi ihtiyaçları’’, yüzde 54.4’ü ‘’kişilerin ahlaki sorunları’’, yüzde 28.5’i ‘’ailevi sorunlar’’, yüzde 22’si ‘’toplumun karşılaştığı sosyal ve ekonomik sorunlar’’ cevabını verdi.
Ders kitapları dışında okunan kitap türlerini belirlemeye yönelik soruya öğrencilerin yüzde 77.2’si ‘’roman’’, yüzde 36.4’ü ‘’tarih’’, yüzde 28.7’si ‘’dini kitaplar’’ karşılığını verdi. Prof. Dr. Meral Aksu, araştırmanın bu öğrencilerin 4. sınıfa gelecekleri 2010 yılında da tekrarlanacağını, elde edilen bulguların bir kısmının 2010 yılında toplanacak bilgilerle karşılaştırıldığında anlam kazanacağını vurguladı.
|