Sağlık-İş Başkanı Mustafa Başoğlu, insanların istedikleri ortamda başörtüsünü takabilmeleri gerektiğini belirterek, “Başörtüsünü sadece üniversitelerde çözmek yetersizdir. Yeni anayasada bu sorun hem okuyan hem de çalışan insanlar için çözülmelidir. İnsanlar başörtüsünü istedikleri ortamda takabilmelidirler” diye konuştu.
Sivil anayasa çalışmaları dolayısıyla başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda çalışmalar yapan Sağlık-İş Sendikası, Memur-Sen ve Kamu-Sen üyesi sendikalarla konuyla alakalı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, öncelikle başörtüsü yasağının sadece üniversitede çözülmemesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Sivil Anayasa dolayısıyla ülkenin sırtında bir kambur olan başörtüsü yasağının kaldırılacağını düşünen çevreler, bunun gerçekleşmemesi ya da en az zararla bu işi kapatmak için olmadık yollara başvuruyorlar. Onlara göre yalnız üniversitede okuyanlar için başörtüsü yasağı kaldırılmalı ama bundan daha fazlası yapılmalı, okurken de çalışırken de insanlar başörtüsünü istedikleri ortamda takabilmelidirler.”
“TELEFONLA ARAMAK YETMEZ”
Adana’nın Kozan ilçesi ve Rize’de başörtülü öğrencilere karşı yapılan haksızlıklara değinen Başoğlu şöyle devam etti:
“Kozan ve Rize’de iki İmam-Hatip Lisesi öğrencisinin maruz kaldıkları olayda ödül kazanan öğrencilerin sırf başörtülü oldukları için ödülleri verilmediği gibi toplumun önünde rencide edilmişlerdir. Ayrıca askerin sivile emir verme hakkı yoktur. Kozan’da binbaşının emrini dinleyen kaymakam ve Milli Eğitim Müdürü’nün görevden alınması gerekmektedir. Başbakan’ın haksızlığa uğrayan öğrencileri telefonla araması yetmez, arkalarında halkın desteği gücü ve anayasayı değiştirebilecek hakları varken gerçek bir sivil anayasa yapıp, başörtüsü yasağını kökten çözmelidirler.”
“BAŞÖRTÜSÜ TAKMAK SUÇ GİBİ
GÖSTERİLMEK İSTENİYOR”
Bazı gazetelerde yayınlanan başörtüsü araştırmalarının, başörtüsü takmanın suç gibi gösterilmeye çalışma amacında olduğunu belirten Başoğlu, “Bazı gazetelerde yayınlanmakta olan kaç kişi başını örtüyor araştırmalarının üzerine kadınlar, ‘Niçin, ne zaman, kimin baskısıyla başını örttün?’ diye hesaba çekilmekte ve ‘zorla başımı örttüm’ dedirtinceye kadar sorular devam etmektedir. Türkiye bağımsız bir ülkedir. İsteyen başını örter, isteyense açar. Hiç kimse ‘başını niçin açtın?’ diye soru sormuyor. Başörtülüleri adeta vebalı gibi muameleye tabi tutan çevreler, insanlarımızı rencide ediyor. Sanki suçlu arar gibi araştırma yapanların ve ‘bakın bunlar da suç işlediler’ diye topluma anlatmaya çalışmak her şeyden önce Türk kadınına hakarettir, artık bu anlayıştan vazgeçilmelidir.” diye konuştu.
GÜNDOĞDU: ANAYASAMIZ ÇAĞDAŞ DEĞİL
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da meşruiyet debisi yüksek bir anayasa yapılması gerektiğini belirtti. Gündoğdu, “Bizim anayasamız çağdaş bir anayasa değildir. Çağdaş olmayan anayasalar da özgürlük ve insan haklarını ihmal etmektedirler. Bize meşruiyet debisi yüksek bir anayasa gerekmektedir. Yeni anayasa tartışmalarını başörtüsü tartışmalarına indirgemeyelim fakat bu da temel bir hak olduğundan unutulmamalı, çözümü anayasada ihmal edilmemelidir” şeklinde konuştu.
|