Haberler

Üniversitede çözmek yetmez

Sağlık-İş Başkanı Mustafa Başoğlu, insanların istedikleri ortamda başörtüsünü takabilmeleri gerektiğini belirterek, “Başörtüsünü sadece üniversitelerde çözmek yetersizdir. Yeni anayasada bu sorun hem okuyan hem de çalışan insanlar için çözülmelidir. İnsanlar başörtüsünü istedikleri ortamda takabilmelidirler” diye konuştu.

Sivil anayasa çalışmaları dolayısıyla başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda çalışmalar yapan Sağlık-İş Sendikası, Memur-Sen ve Kamu-Sen üyesi sendikalarla konuyla alakalı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, öncelikle başörtüsü yasağının sadece üniversitede çözülmemesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

“Sivil Anayasa dolayısıyla ülkenin sırtında bir kambur olan başörtüsü yasağının kaldırılacağını düşünen çevreler, bunun gerçekleşmemesi ya da en az zararla bu işi kapatmak için olmadık yollara başvuruyorlar. Onlara göre yalnız üniversitede okuyanlar için başörtüsü yasağı kaldırılmalı ama bundan daha fazlası yapılmalı, okurken de çalışırken de insanlar başörtüsünü istedikleri ortamda takabilmelidirler.”

“TELEFONLA ARAMAK YETMEZ”

Adana’nın Kozan ilçesi ve Rize’de başörtülü öğrencilere karşı yapılan haksızlıklara değinen Başoğlu şöyle devam etti:

“Kozan ve Rize’de iki İmam-Hatip Lisesi öğrencisinin maruz kaldıkları olayda ödül kazanan öğrencilerin sırf başörtülü oldukları için ödülleri verilmediği gibi toplumun önünde rencide edilmişlerdir. Ayrıca askerin sivile emir verme hakkı yoktur. Kozan’da binbaşının emrini dinleyen kaymakam ve Milli Eğitim Müdürü’nün görevden alınması gerekmektedir. Başbakan’ın haksızlığa uğrayan öğrencileri telefonla araması yetmez, arkalarında halkın desteği gücü ve anayasayı değiştirebilecek hakları varken gerçek bir sivil anayasa yapıp, başörtüsü yasağını kökten çözmelidirler.”

“BAŞÖRTÜSÜ TAKMAK SUÇ GİBİ

GÖSTERİLMEK İSTENİYOR”

Bazı gazetelerde yayınlanan başörtüsü araştırmalarının, başörtüsü takmanın suç gibi gösterilmeye çalışma amacında olduğunu belirten Başoğlu, “Bazı gazetelerde yayınlanmakta olan kaç kişi başını örtüyor araştırmalarının üzerine kadınlar, ‘Niçin, ne zaman, kimin baskısıyla başını örttün?’ diye hesaba çekilmekte ve ‘zorla başımı örttüm’ dedirtinceye kadar sorular devam etmektedir. Türkiye bağımsız bir ülkedir. İsteyen başını örter, isteyense açar. Hiç kimse ‘başını niçin açtın?’ diye soru sormuyor. Başörtülüleri adeta vebalı gibi muameleye tabi tutan çevreler, insanlarımızı rencide ediyor. Sanki suçlu arar gibi araştırma yapanların ve ‘bakın bunlar da suç işlediler’ diye topluma anlatmaya çalışmak her şeyden önce Türk kadınına hakarettir, artık bu anlayıştan vazgeçilmelidir.” diye konuştu.

GÜNDOĞDU: ANAYASAMIZ ÇAĞDAŞ DEĞİL

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da meşruiyet debisi yüksek bir anayasa yapılması gerektiğini belirtti. Gündoğdu, “Bizim anayasamız çağdaş bir anayasa değildir. Çağdaş olmayan anayasalar da özgürlük ve insan haklarını ihmal etmektedirler. Bize meşruiyet debisi yüksek bir anayasa gerekmektedir. Yeni anayasa tartışmalarını başörtüsü tartışmalarına indirgemeyelim fakat bu da temel bir hak olduğundan unutulmamalı, çözümü anayasada ihmal edilmemelidir” şeklinde konuştu.

Cemil YÜZER / ANKARA

05.12.2007

Operasyon devam ederken

Yakın zaman önce “Örtünenler azalıyor” sonucu veren kamuoyu araştırmaları yayınlamış olan medyanın, son günlerde tam tersi yönde “Dört yılda başını örtenler çoğaldı” yayınları yapmaya başlaması ve “türbanlı”lardaki artışın dörde katlandığını iddia etmesi tuhaf karşılandı. PKK’ya karşı sınırötesi operasyonların devam ettiği bir ortamda ülkenin en önemli sorunu başörtüsü ve türbanmış gibi bir hava yansıtmayı amaçlayan yayınların sebebi merak ediliyor.

Yine tuzağa düşülmesin

Konunun bir anda manşetlere çıkarılmasındaki amacın, yakında açıklanması beklenen anayasa taslağında başörtüsüyle ilgili bir maddenin yer almasını engellemek olabileceği belirtilirken, anayasa projesi geçtiğimiz aylarda gündeme geldiğinde de benzer bir durum yaşandığı hatırlatılarak, aynı senaryonun bir kez daha tekrarına ve anayasa projesinin sonuçsuz başörtüsü tartışmaları sebebiyle yine akim kalmasına yol açacak yanlışlardan kaçınılması isteniyor.

05.12.2007

AB standartları üyelikten önemli

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye için AB standartlarına ulaşmanın AB üyeliğinden çok daha önemli olduğunu belirtti. Yalçıntaş, “Üyelik, AB sürecinin yan ürünüdür. Üyeliği gözden çıkarabiliriz, ama bu süreci çıkaramayız. Yeter ki demokrasimiz, bürokrasimiz ve yasal standartlarımız AB düzeyinde olsun” diye konuştu.

Brüksel’deki temasları kapsamında AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Genel Müdürü Michael Leigh ve Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten’le görüşen İTO Başkanı Yalçıntaş, yabancı gazetecilerle de bir araya geldi. Avrupa’yla derin siyasi, ekonomik ve kültürel bağları bulunan ve geleceğini Avrupa’da gören Türkiye’nin, kuruluşundan bu yana AB’ye yakın ilgisini her fırsatta gösterdiğini anlatan Yalçıntaş, katılım müzakereleriyle birlikte artık ‘’yolun son dönemecine girildiğini’’ belirtti.

Son aylarda yaşanan krizlerden ‘’başarılı bir demokrasi sınavı vererek yüzünün akıyla çıkan” Türkiye’nin son yıllarda yavaşlayan reform sürecini yeniden hızlandırmaya kararlı olduğunu vurgulayan Yalçıntaş, Avrupalı bazı liderlerin kamuoylarını Türkiye’nin aleyhine döndürmek için çaba gösterdiğine ve bunun sonucunda Türk halkının AB üyeliğine daha soğuk bakmaya başladığına dikkati çekti.

Yalçıntaş, ‘’Samimiyetle belirtiyorum ki Türkiye’nin AB’ye üye olması Türkiye’den çok AB’nin yararına. Ayrıca, bizim üyeliğimiz sadece AB açısından önem taşımıyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge ve uluslararası toplum için de büyük önem arzediyor’’ dedi.

“AB’NİN TÜRKİYE'YE ‘HAYIR’ DEMESİ OLMAZ”

Dünya Bankası’nın 2007 yılı raporundan örnekler vererek Türkiye’nin önemini anlatan Yalçıntaş, 2025 yılında 61 milyonu çalışan 90 milyonluk Türkiye’nin istikrarlı büyüyen ekonomisi dışında enerji koridoru konumuyla, genç nüfusuyla ve medeniyetler arası ilişkilerdeki dengeleyici rolüyle, üyelik zamanı geldiğinde AB liderlerini Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan kararlarını gözden geçirmeye zorlayacağını ifade etti. Murat Yalçıntaş, ‘’Bizim için AB standartlarına ulaşmak, AB üyeliğinden çok daha önemli. Üyelik, AB sürecinin yan ürünüdür. Üyeliği gözden çıkarabiliriz ama bu süreci çıkaramayız. Yeter ki demokrasimiz,

bürokrasimiz ve yasal standartlarımız AB düzeyinde olsun’’ şeklinde konuştu.

Genişleme politikasını sürdürerek 27 üyeye ulaşan AB’nin nasıl bir birlik olacağı konusundaki kararını vererek esnek fakat dünyadaki rolünü artırmaya dönük bir model benimsediğini anlatan Yalçıntaş, ‘’Eğer AB 15 üyeyle kalsaydı ve ‘biz siyasi birliğe gidiyoruz ve Türkiye’yi istemiyoruz’ deseydi bunu kabul edebilirdik. Ama üye sayısı önümüzdeki birkaç yılda 30’a ulaşması beklenen AB’nin derinleşme bahanesiyle Türkiye’ye ‘hayır’ demesi anlamlı olmaz’’ diye konuştu.

SARKOZY’NİN TAVRI

Yalçıntaş, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Türkiye’nin üyeliğine karşı çıktığının hatırlatılması üzerine ise Almanya ve Fransa’nın bir önceki liderlerinin Türkiye’ye çok daha sıcak baktığına dikkati çekerek ‘’Politikacılar geçicidir. Yarın başkaları gelir. Ülkeler arasında kalıcı olan, ticaret ve dostluk ilişkileridir. O açıdan biz Avrupalı bazı liderlere bakarak umutsuzluğa kapılmayız’’ dedi.

/ BRÜKSEL

05.12.2007

Türkiye’nin, AB’ye üye olması şart

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, bölgede güvenliğin ve istikrarın hakim olması, ayrıca daha güçlü bir demokrasi için Türkiye’nin AB’ye üye olmasının şart olduğunu söyledi.

Bakoyanni, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile yaptığı ortak basın toplantısında, ülkesinin ikili ilişkiler çerçevesinde karşılıklı çıkarlar yolunda sabırla yürüme karalılığında olduğunu belirtti.

İyi komşuluk ilişkilerine büyük önem verdiklerini ifade eden Bakoyanni, Türkiye’nin AB süreciyle birlikte yeni bir dönemin başladığını, bunun sadece Türk halkı için değil, ikili ilişkiler ve bütün bölge için yeni bir dönem anlamına geldiğini kaydetti. Kıbrıs sorununun kalıcı ve adil çözümü için, iki toplum ve iki devlet temeline dayanmasının son derece önemli olduğunu belirten Bakoyanni, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin bu çerçevede değerlendirilmesi ve AB kriterleri bağlamında tam üyelik amacının gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Bakoyanni, “Bölgede güvenliğin ve istikrarın hakim olması, ayrıca daha da güçlü bir demokrasi için Türkiye’nin AB’ye üye olması şart” diye konuştu.

İkili ilişkileri geliştirme yönündeki çabaları kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Bakoyanni, her iki ülkede de yeni hükümetler olduğunu hatırlatarak, “Önümüzde açılacak fırsatlar penceresi bulunmaktadır” dedi.

Halklar arası dostluğu ve işbirliğinin samimi görüşmelerle daha ileri götürülebileceğini kaydeden Bakoyanni, ekonomik ilişkiler alanındaki başarıyı diğer alanlarda da göstermeye kararlı olduklarına işaret etti.

/ ATİNA

05.12.2007

Önemimiz gelecek yıllarda artacak

Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir, Türkiye’nin öneminin gelecek yıllarda artacağını söyledi.

Özdemir, Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, AB’nin genişlemesiyle ilgili tartışmaların gelecek yıllarda daha soğuk kanlı bir şekilde yürütüleceğini, Türkiye’nin enerji sevkiyatı yapan ve terörizmle mücadele eden bir ülke olarak İslam dünyasındaki önemiyle daha olumlu değerlendirileceğini belirterek, ‘’Türkiye’nin önemi gelecek yıllarda artacak’’ dedi. AB’den Türkiye’ye olumlu sinyaller gönderilmesi gerektiğini, ancak kısa vadede bu tür sinyallerin gitmediğini ifade eden Özdemir, Türkiye’nin, zaten zor olan reformların yapılması konusunda yalnız kaldığını, bunları Türkiye’nin tek başına gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi. Özdemir, AB’nin Türkiye’ye adil ve güvenilir dostları olduğu sinyalini vermesinin önemine değindi, bunun AB’nin güvenliği açısından da önemli olduğunu kaydetti. Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) Türkiye’ye ‘’imtiyazlı ortaklık’’ verilmesiyle ilgili ifadeyi İlkeler Programına almasını eleştiren Özdemir, Almanya’yı İkinci Dünya Savaşından sonra şekillendiren Konrad Adenauer ve diğer Birlik partili (CDU/CSU) yöneticilerin, Türkiye stratejilerini Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlaştırılması yönünde açıkladıklarını hatırlattı. Özdemir, ‘’Ben sadece, Birlik partilerinin politikacılarına büyük bir yanlış yapmamaları çağrısında bulunabilirim. Böyle bir konunun iç siyasetle değerlendirilmemesi gerekiyor’’ diye konuştu.

Özdemir, Almanya’da CDU gibi büyük bir partinin ‘’Hiçbir şekilde AB’ye giremezsiniz’’ şeklinde söylemlerde bulunmasının, sadece Türkiye’nin AB ilişkilerine olumsuz etkisi olmayacağı uyarısında bulundu.

/ BERLİN

05.12.2007

CHP işçisiyle anlaşamadı

CHP’de yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, ücret zammını da içeren bir dizi maddede anlaşma sağlanamaması sebebiyle uyuşmazlıkla sonuçlandı.

CHP Genel Merkezi’nde çalışan yaklaşık 80 işçi adına, Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş Sendikası ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmaya varılamadı. Görüşmelerde, idari maddelerin büyük bölümü önceki yıllarda olduğu gibi kabul edilirken, ücret artışları, seçim ve kurultay ikramiyeleri, kıdem zammı, harcırah ve yol ücretleri, sosyal yardım paketi, cezanın tayini, iş yeri hekimi istihdamı gibi konularda uzlaşma sağlanamadı. CHP Genel Merkez idaresi ile Tez-Koop-İş Sendikası arasındaki görüşmelerde, teklifler üzerinde anlaşma sağlanamaması sebebiyle uyuşmazlık tutanağı tutuldu.

/ ANKARA

05.12.2007

“Kürt sorunu” hepimizin sorunu

Aylık gençlik dergisi Genç Yaklaşım, Aralık sayısını “Kürt sorunu”na ayırdı. “Kürt sorunu hepimizin sorunu” kapağıyla çıkan dergideki yazısında Prof. Musa K. Yılmaz, “bölge insanının demokratik taleplerini dikkate alarak siyasî içerikli bir af kanunu dâhil somut çözüm önerileri getirmek ve sorunun çözümü yolunda cesur adımlar atmak” gereğine işaret etti.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurulan isimlerden Star gazetesi başyazarı Mehmet Altan, meselenin çözümünün evrensel hukukta aranması gerektiğini belirtti. Mümtaz’er Türköne ise aslında bir “Türk-Kürt sorunu”nun olmadığını ifade ederek, “Bizim sorunumuz ‘Türk-Kürt sorunu’ değil. Devlet iktidarının zorla meydana getirdiği bir ‘Kürt sorunu’ var” dedi.

05.12.2007

Özdabak’ın karikatürü gündemde

Tevhide Kütük’ün başörtülü olduğu için kürsüden indirilmesine tepkiler sürerken, düzenlenen protestolarda çizerimiz İbrahim Özdabak’ın “Kırmızı Başlıklı Kız” karikatürünün de kullanılması dikkat çekti.

Adana’da 24 Kasım Öğretmenler Gününde düzenlenen kompozisyon yarışmasında birinci olan Tevhide Kütük’ün başörtülü olduğu için kürsüden indirilmesine tepkiler sürüyor. Olayla ilgili olarak Kozan Kaymakamı, İlçe Millî Eğitim Müdürü ve Garnizon Komutanı hakkında bazı sivil toplum kuruluşları suç duyurusunda bulunurken düzenlenen protestoda, çizerimiz İbrahim Özdabak’ın “Kırmızı Başlıklı Kız” karikatürünün de kullanılması dikkat çekti.

05.12.2007

Uçağın enkazı toplanıyor

Isparta’nın Keçiborlu ilçesinde düşen Atlasjet uçağından dağılan parçaların toplanmasına Devlet Su İşlerinden 12 kişilik ekip tarafından başlandı. Etrafa yayılan parçaları toplamada kar yağışı zorluk çıkarıyor.

Edinilen bilgiye göre, uçaktan dağılan parçalar Devlet Su İşlerinden (DSİ) 12 kişilik ekip tarafından toplanıyor. DSİ görevlisi Mehmet Özçelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, geniş bir bölgeye yayılan parçaları toplamaya başladıklarını ancak başlayan kar yağışı sebebiyle zorlandıklarını söyledi. Türbetepe’deki yoğun kar yağışı sebebiyle parçaları toplama çalışmalarına zaman zaman ara verildi. Öte yandan, uçağın düştüğü bölgenin alt kesimlerinde yağış sebebiyle çamur oluştuğu bu sebebiyle uçak enkazını taşıyacak araçların bölgeye çıkamadığı öğrenildi.

Yetkililer, uçak enkazının İstanbul’dan gelecek bir ekip tarafından kesilip parçalar halinde taşınacağını bildirdi.

/ ISPARTA

05.12.2007

Amacımız, işsizliği yok etmek

Tunceli’nin Pülümür İlçe Kaymakamlığı, işsizlerin istihdam edilmesi için ceviz kırımı, temizlenmesi ve paketlenmesinin yapıldığı atölye kurdu.

Kaymakam Alper Balcı, yaptığı açıklamada, atölyede ilk etapta daha önce herhangi bir işte çalışmamış 10 kadının işe başlatıldığını söyledi.

Kadın işçilerin atölyede alınan cevizleri temizleyerek pazarlamaya hazır hale getirdiğini ifade eden Balcı, beyaz taneli ve ince kabuklu olması sebebiyle tüketiciler tarafından tercih edilen Pülümür cevizini pazarlama konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını bildirdi.

Atölyeyi kurarken kâr etmek gibi bir amaç gütmediklerine işaret eden Balcı, şunları kaydetti: ‘’Asıl amacımız, kar etmek değil işsizliği yok etmek, Pülümürlü bayanlarımıza istihdam sağlamaktır. Türkiye’nin en kaliteli cevizi burada. Türkiye’nin en kaliteli balı burada. Tüm vatandaşlarımızı; tüm Pülümürlüleri Pülümür’e dâvet ediyorum. Planımız şu; ceviz ve bal üretimini yılın 12 ayına yayarak, Pülümür’de istihdam oluşturmak.’’

Daha önce herhangi bir işte çalışmamış olan kadın işçiler de Kaymakamlık sayesinde sağlanan iş imkânından son derece memnun olduklarını belirttiler. Kadın işçilerden Hülya Şahin, Pülümür Kaymakamlığı yetkililerine sağladıkları iş imkânından dolayı minnettar olduğunu ifade etti.

Bir diğer kadın işçi Elmas Bektaş da çalışmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi ve ‘’Kaymakam bey burayı açtı. Çok memnunuz’’ diye konuştu.

/ TUNCELİ

05.12.2007

Bayram biletleri tükendi

Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi şehirlerarası otobüs seferlerinde biletlerin tamamına yakınının satıldığı, talebi karşılamak için ek seferlerin hizmete konulduğu bildirildi.

Tüm Otobüsçüler ve İşletmeciler Federasyonu (TOFED) Genel Sekreteri Mevlüt İlgin, yaptığı açıklamada, bayram öncesi şehirlerarası ulaşım yoğunluğunun ‘’toplumun maneviyatıyla ilgili’’ olduğunu belirtti.

Uzun yıllardır sektörde faaliyet gösterdikleri için bayramlarda yaşanan yoğunluğa alıştıklarını bildiren İlgin, şöyle dedi: ‘’Kurban Bayramı öncesinde biletlerin tamamına yakını satıldı. Bazı firmalar yeni talepler karşısında ek sefer koyma yoluna gitti. Bize gelen bilgiler, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirler için konulan ek seferlerin de talebi karşılamadığı yönünde. Her bayram öncesi gibi bu bayram da durumun böyle olacağı belliydi. Vatandaşlarımız biletlerini gidiş-dönüş alırlarsa dönüş yolunda mağdur olmazlar.’’

“KORSAN FİRMALARA DİKKAT’’

Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüs sayısının 3 bin ile 5 bin arasında olması gerektiğini ancak sayının bugün 11 bin olduğunu belirten İlgin, sektörde kayıtlı otobüs sayısı kadar yetki belgesine sahip olmayan ya da korsan otobüsün de bulunduğunu kaydetti.

Yolcu sayısının fazla olduğu bayramlar, üniversite kayıtları ve asker sevkiyatları dönemlerinde hattaki mevcut otobüslerin talebi karşılamakta zorlandığını vurgulayan İlgin, şunları kaydetti: ‘’Yoğunluğu ve açığı fırsat bilen kişi ve firmalar hiçbir yetki belgesine ve donanıma sahip olmadan şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapıyor. Bunun önlenmesinde yetkililer kadar vatandaşlarımıza da sorumluluklar düşüyor. Vatandaşlar D1 ve D2 Yetki Belgesi olan firmalarla yolculuk yapsınlar. Bunun için de biletlerini mahalle aralarındaki adı bilinmedik firmalar yerine, bildikleri firmaların şubelerinden ya da otogarlardan alabilirler.’’

D1 VE D2 YETKİ BELGESİ

Ulaştırma Bakanlığınca, D1 Yetki Belgesi, belirli bir ücret ve zaman tarifesine göre otobüs ile düzenli yolcu taşımacılığı yapanlara veriliyor. D2 Yetki Belgesi ise belirli bir zaman tarifesine uymaksızın yolcu durumuna göre arazi seferi düzenleyerek taşımacılık yapanlara ve önceden gruplandırılmış yolcuları bir hareket noktasından alıp aynı hareket noktasına götürmek veya getirmek suretiyle taşımacılık yapanlara düzenleniyor.

/ AYDIN

05.12.2007

Marmaray’da 5. tüp tünel suya indirildi

Marmaray Projesi kapsamında İstanbul Boğazı’nın iki yakasını birleştirecek tüp tünellerin 5.’si sabaha karşı 50.75 metre derinliğe indirildi.

Suya indirilen tüplerin uzunluğu 675 metreye ulaştı. Maynet internet sitesinin haberine göre toplam 11 tüpün deniz tabanına indirileceği projede, tüp tünellerin tamamının 2008 sonuna kadar suya indirilmesi planlanıyor.

Marmaray Projesi’nin tamamı ise, 2010 sonunda bitecek. Hava ve deniz şartları hesap edilerek gerçekleştirilen tüp indirme işlemini Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı (DLH) Genel Müdürü Ahmet Arslan’ın yanı sıra yetkililer izledi.

/ İSTANBUL

05.12.2007

DP Kongresi 6 Ocak'ta, Cindoruk Genel Başkan adayı

Demokrat Parti’den (DP) yapılan açıklamada, Hüsamettin Cindoruk’un genel başkan adayı olmasıyla ilgili gelişmelerin, tüm Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri tarafından memnuniyetle karşılandığı bildirildi.

DP Genel Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, GİK toplantısında partiyle ilgili son gelişmelerin gözden geçirildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

‘’Geçtiğimiz hafta gündeme gelen Sayın Hüsamettin Cindoruk’un genel başkan adayı olmasıyla ilgili gelişmeler, tüm GİK üyeleri tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.

Bu çerçevede Genel Başkanımız Mehmet Ağar’ın önerisi ve GİK üyelerinin oy birliğiyle 6 Ocak 2008 tarihinde genel başkan ve parti organlarının seçimini kapsayacak bir olağanüstü kongre yapılmasına karar verilmiştir.’’

/ ANKARA

05.12.2007

Öcalan’ın avukatlarına 5’er yıl istendi

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlarından İrfan Dündar ve Mahmut Şakar hakkında, ‘’yasa dışı örgüt üyesi olmak’’ suçundan 15’er yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İrfan Dündar’ın, mahkeme kararıyla Abdullah Öcalan’ın avukatlığından yasaklı olduğu, Mahmut Şakar’ın da Diyarbakır Barosundan 8 Mart 2006 tarihinde kaydının silindiği belirtildi. İddianamede, kendilerini Öcalan’ın vekili olarak kabul eden Şakar ve Dündar’ın, 1 Mart 2007 tarihinde Roma’da, Öcalan’ın İtalyan avukatlarıyla birlikte terör örgütü elebaşının cezaevinde zehirlendiğine yönelik iddialara ilişkin basın açıklaması düzenledikleri kaydedildi. Bunun üzerine örgütün alt birimlerinin bunu eylem çağrısı olarak görüp, Türkiye’de ve dünyada örgüt propagandasına yönelik eylem ve gösteriler yaptıkları ifade edilen iddianamede, 2 sanığın söz konusu açıklamada Öcalan’ın sağlığı ile ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulunduğu vurgulandı. İddianamede, sanıkların ‘’yasa dışı örgüt üyesi olmak’’ suçundan 7 yıl 6’şar aydan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianamede ayrıca, Mahmut Şakar hakkında ‘’yakalama emri’’ çıkarıldığı bildirildi.

/ İSTANBUL

05.12.2007

6 kanun yürürlükte

6 kanun Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan 5712 sayılı “Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’’, 5714 sayılı “Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’, 5715 sayılı ‘’Türk Silahlı Kuvvetleri Hasta Besleme Kanunu’’, 5716 sayılı “Askerlik Kanunu ile Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’, 5717 sayılı “Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun’’ ve 5720 sayılı “Hakimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ yürürlüğe girdi.

/ ANKARA

05.12.2007

Afrika’nın birliğe ihtiyacı var

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezin’nin (TASAM) organize ettiği 3. Uluslararası Türk-Afrika Kongresi’nde tabiî zenginlikleri ve insan kaynakları bakımından geniş kaynaklara sahip olan Afrika kıtasının tek eksiğinin birlik ve beraberlik olduğu vurgulandı.

TASAM’ın düzenlediği 3. Uluslararası Türk-Afrika Kongresi dün İstanbul Cevahir Kongre Merkezi’nde yapılan açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarıyla başladı. Afrika Diplomatik Grubu Duayeni Sobizana Mngqikana, kongrede global bir ekonomi içinde güçlenmeye çalışan Afrika ile Türkiye arasında ne gibi bir işbirliği yapılabileceğinin tartışalacağını belirterek, “Afrika’nın ekonomik gelişiminde Türkiye’nin büyük bir rolü olacaktır” dedi.

Mngqikana, Afrika’nın yeniden doğuşunun başarılı olması için demokrasi, şeffafiyet, sosyal adalet, insan hakları ve iç çatışmalar gibi sorunlara son verilmesi gerektiğini kaydetti.

Senegal Devlet Bakanı Serigne Diop ise Afrika ülkelerinin her birinin tek tek zayıf görünse de kıtanın bütününün büyük bir güç olduğunu ve birleşmiş bir Afrika’nın geleceğin önemli küresel güçlerinden biri olabileceğini belirtti. “Doğal zenginlikleri ve insan kaynağı bakımından zengin bir kıta olan Afrika’nın tek eksiği birlik olmaktır” diyen Diop bu sebeple Afrika Birliği’ne büyük önem verdiklerinin altını çizdi.

Devlet Bakanı Yazıcıoğlu da Türkiye’nin Avrupa ve Asya ile olduğu gibi Afrika kıtası ile de önemli bağlara sahip olduğunu ve ilişkilerin geliştirilmesinde ve etkinleştirilmesinde bu kıtayla da azami işbirliği içinde olduğunu belirtti.

Umut YAVUZ / İSTANBUL

05.12.2007

Yüksekokul mezunları da kısa dönem askerlik yapsın

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, meslek yüksekokulu mezunlarına kısa dönem askerlik hakkı verilmesi durumunda sanayide yaşanan ara elaman sıkıntısının ortadan kalkacağını söyledi.

Yazıcıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konularla ilgili olarak değerlendirmede bulundu. Yazıcıoğlu, imam hatip liselerine yönelik olarak başlatılan katsayı uygulamasının meslek liselerini olumsuz etkilediğini söyledi. Meslek liselerine ilginin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmasını isteyen Yazıcıoğlu, meslek yüksekokulları mezunlarına kısa dönem askerlik hakkı verilmesi durumunda ara eleman yetiştiren meslek yüksekokullarına ilginin artacağını vurguladı. Yazıcıoğlu, işsiz gezen bir çok dört yıllık üniversite mezunun askerlik için dört yıllık fakülteyi tercih ettiğini söyledi. Üniversitelerden çeşitli sebeplerle ilişkisi kesilen öğrenciler için af çıkarılmasını isteyen Yazıcıoğlu, kendilerinin devlete kurşun sıkan, kan akıtan insanlar için af istemediklerini, öğrencilik hakkını kaybeden insanlara bir daha hak verilmesini istediklerini ifade etti. Yazıcıoğlu, aftan yararlananların az olduğu yönünde açıklama yapıldığına işaret etti. Yazıcıoğlu, üniversite öğrencilere eğitim süresi içerisinde verilen kredilerin de sigortalı bir işe başladıktan iki yıl sonra ödenmeye başlanmasını istedi. Yazıcıoğlu, konuşmasında, Türkiye’deYazıcıoğlu, hükümetin bir an önce kredi kartlar ile ilgili yeni bir düzenlemeye gitmesini de istedi.

/ ANKARA

05.12.2007

Arıduru hakkında inceleme

Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru hakkındaki iddialarla ilgili inceleme başlattı.

Alınan bilgiye göre, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bir gazetede yer alan iddiaların araştırılması için Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığına talimat verdi. Bunun üzerine Teftiş Kurulu Başkanlığı da konuyla ilgili inceleme başlatılmasına karar verdi. Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru’nun ‘’otel masraflarını, Isparta’da düşen Atlasjet uçağının kiralandığı World Focus havacılığa ödettirdiği’’ öne sürülmüştü.

/ ANKARA

05.12.2007

Suç şebekesine şafak baskını

Muğla İl Jandarma Komutanlığının Bodrum’da suç örgütüne yönelik operasyonunda 32 kişi gözaltına alındı. Operasyonda, 5 adet silâh, 150 adet senet ve 100’den fazla çek ele geçirildi.

Alınan bilgiye göre, Muğla İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Bodrum İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri ile Bodrum’un Turgutreis beldesinde 40 noktaya eş zamanlı olarak saat 05.00’te operasyon düzenledi. Muğla ve Bodrum’dan 250’den fazla personelin katıldığı ve ‘’Yelken’’ adı verilen operasyon kapsamında, ‘’suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, silâhlı saldırı, adam yaralama, sahte evrak düzenlemek, darp, uyuşturucu ticareti ve tefecilik’’ olaylarına karıştıkları iddia edilen 32 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında kamu görevlileri ve iş adamlarının da olduğu öne sürüldü. 7 aylık bir çalışma sonrasında başlatıldığı açıklanan operasyon kapsamında çok sayıda ev, villa ve otelde uzun namlulu silâhlar kullanan sivil jandarma timleri, özel eğitimli köpeklerle arama yaptı. Gözaltına alınan zanlılarla birlikte 5 adet silâh, 150 adet senet ve 100’den fazla çek ele geçirildi. Zanlıların bölgede çok sayıda silâhla yaralama, darp, tehdit ve tefecilik olayının faili olduğu iddia edildi.

/ BODRUM

05.12.2007

Kuraklık göçleri kapıda

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, ‘’Kuraklığın bu şekilde devam etmesi halinde, gelecek yıllarda sulak alanlara ve deniz kıyılarına doğru göçlerin yaşanması beklenmektedir’’ dedi.

Kadıoğlu, yaptığı açıklamada, insanoğlunun dünyanın dengesini bozmaya devam ettiğini belirterek, bundan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

Kadıoğlu, ‘’Atmosferi aşırı derecede kirlettik. Acilen bu durumun önüne geçilmesi lazım. İklim değişikliği önemsizmiş gibi boş geçilemeyecek bir konu. Ama biz ısrarla bu konuyu önemsemiyoruz ve doğanın dengesini alt üst ediyoruz’’ şeklinde konuştu. Kadıoğlu, tabiatın dengesinin bozulmasıyla iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi olayların ortaya çıktığına dikkati çekerek, “Dünya çapında yaşanan bu tür iklim değişiklikleri adeta iklim mültecileri oluşmasına neden olacaktır. Su kaynaklarının giderek azaldığı Türkiye’de bu durum için kısa zamanda, uzun vadeli çözümler bulunmalıdır. Eğer bir an önce bununla ilgili tedbir alınmazsa bizi bir felâket bekliyor’’ diye konuştu.

/ TRABZON

05.12.2007

Sarıkamış Şehitleri için hatıra ormanı kurulacak

Sarıkamış Dayanışma Gurubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Kırıkkale Üniversitesi yerleşkesi içerisinde Sarıkamış Şehitleri için bir orman oluşturulacağını söyledi.

Sönmez, yaptığı açıklamada, Kırıkkale Üniversitesi’nde Sarıkamış Harekâtı ile ilgili 6 Aralıkta yapılacak konferansa ve ağaç dikme törenine katılacağını belirtti.

Üniversitenin yerleşkesi içerisinde daha önce Çanakkale Şehitleri için bir orman oluşturulduğunu hatırlatan Sönmez, ‘’Şimdi de bunun yanına Sarıkamış Şehitleri için bir orman oluşturulacak. Ormana 90 bin şehidi temsilen Sarıkamış’tan 9 sarı çam fidanı götüreceğim. Bu çamları ayrı ayrı değil toplu mezarları temsilen hepsinin bir araya dikilmesini talep edeceğim’’ diye konuştu.

/ KARS

05.12.2007

Alevler bir camiyi yuttu

Ardahan’ın Hanak ilçesinde çıkan yangında bir cami tamamen yandı.

Hanak Müftüsü İsmail Hatiboğlu, yaptığı açıklamada, gece henüz belirlenemeyen sebeple çıkan yangında, büyük bölümü ahşap olan Merkez Camii’nin tamamen yandığını belirtti.

Yangının caminin yanındaki lojmanlara da sıçradığını bildiren Hatiboğlu, ‘’Kısa sürede büyüyen yangın nedeniyle lojmanların da çatı katı yandı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangının çıkış nedenini belirlemek için çalışmalara başladık’’ dedi.

/ ARDAHAN

05.12.2007

Trafiğe bisikletli çözüm

Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, “Toplu taşıma ve bisikletle ulaşıma ilginin artması, ilçemizde çok önemli bir trafik rahatlamasına neden olacaktır’’ dedi.

Antalya’nın Alanya ilçesinde, belediye tarafından bisiklet parkları oluşturularak, isteyenlerin ücretsiz bisiklete binmesi sağlanacak. Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, yaptığı açıklamada, ilçede oluşturulacak bisiklet parkı için bütün hazırlıkların tamamlandığını, Perşembe günü, sistemin kurulmasına ilişkin ihalenin gerçekleştirileceğini söyledi. İlk etapta 150 bisikletle projeyi hayata geçireceklerini anlatan Sipahioğlu şöyle konuştu: ‘’Projeye göre ilçenin 20, duruma göre daha fazla da olabilecek noktasına bisiklet parkı kuracağız. Bu parklarda, yine bölgenin yapısına göre 3-5 belki daha fazla bisiklet bulundurulacak. Bu parklarda kilitli duracak bisikletler, isteyenler tarafından alınacak. Bisikleti alan kişi, nereye gitmek istiyorsa gidecek ve gittiği yerin en yakınındaki parka bisikleti, aldığı şekliyle park edecek. Böylece insanlar, yürüyerek çıktığı yoluna bisikletle devam edebilecek. İstediği yerde de bisikleti bırakarak yürüyebilecek.’’

Sipahioğlu, bisiklete binmek isteyenlerin, belediyeden kart alması gerektiğini, bu kartın bisiklet parklarındaki kilidi açma imkânı sağlayacağını belirterek, kartların aylık ya da yıllık çok küçük ücretlerle verileceğini bildirdi. Para almaktaki amaçlarının asla kazanç sağlamak olmadığının altını çizen Sipahioğlu, kart sahiplerinin belirli bir sorumluluğu taşıması amacını taşıdıklarını vurguladı.

PROJE TÜRKİYE’DE İLK

Uygulamanın, Türkiye’de ilk olacağını kaydeden Hasan Sipahioğlu, şöyle devam etti: “Bu uygulama çok sayıda Avrupa ülkesinde var. İnsanlara büyük kolaylık sağlayan bu uygulama ile hem trafik yoğunluğunu azaltmayı, hem de insanların spor yapmasını sağlamayı hedefliyoruz. Gereksiz yere özel araçlarıyla şehir içinde dolaşmak zorunda kalan çok sayıda vatandaşımızın, araçlarını kullanmak yerine bisiklete yöneleceğini düşünüyoruz. Toplu taşıma ve bisikletle ulaşıma ilginin artması, ilçemizde çok önemli bir trafik rahatlamasına neden olacaktır.’’ Belediye Başkanı Sipahioğlu, Perşembe günü yapılacak ihalenin ardından kısa sürede parkların oluşturularak bedava bisiklet uygulamasını başlatacaklarını kaydetti.

/ ALANYA

05.12.2007

Köy yollarına parke taşı

Sivas’ın Gürün ilçesinde başlatılan ‘’Köyler Şehir Oluyor Projesi’’ kapsamında altyapısı tamamlanan köylerin yollarına parke taşı döşeniyor, kaldırım yapılıyor.

Alınan bilgiye göre, Gürün Kaymakamı Davut Gül tarafından Sivas İl Özel İdaresinin katkılarıyla ‘’Köyler Şehir Oluyor’’ adlı proje başlatıldı. Proje kapsamında altyapısı tamamlanan köylerin yollarına parke taşı ve kaldırım döşeniyor. Kaymakam Davut Gül, pilot bölge seçilen Gürün’ün en büyük köylerinden Tepecik’te sürdürülen çalışmaları yerinde inceledi.

/ SİVAS

05.12.2007

Nezle ve gripte antibiyotik kullanımı yanlış

Havaların soğumasıyla sık görülen alt ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotik tedavisinin hastalığın türüne göre uygulanması ve gereksiz kullanımlardan kaçınılması gerektiği belirtildi.

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Sosyal Pediatri Ünitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Özmert, alt ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olan mikropların birbirinden farklı olduğu için antibiyotik kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının genellikle burun akıntısı, öksürük ve ateş şeklinde görüldüğünü belirten Özmert, hırıltı, hızlı nefes alıp verme ve göğüste çekilmenin olması durumunda ise alt solunum yolu enfeksiyonlarının söz konusu olabileceğini için antibiyotik kullanımının da buna göre belirlenmesi gerektiğini anlattı.

Özmert, alt solunum yolu enfeksiyonu olan zatürrenin, antibiyotik ile tedavi edilmesinin uygun olduğunu belirterek, ‘’Zatürre tanısı konulmadan kullanılan antibiyotikler, çocuğun hastalığa yakalanmasını engellemez. Aksine, tedavi için daha kuvvetli bir antibiyotiğin kullanılmasına neden olur’’ uyarısında bulundu.

/ ANKARA

05.12.2007

Öğrencilere internetten takip

Manisa’nın Soma ilçesindeki Özel Birlik Lisesi, teknolojik altyapısı sayesinde velilerin öğrenci takibini kolaylaştıracak bir projeyi hayata geçirdi.

Okul idaresi tarafından verilen şifrelerle veliler, çocuklarının notlarını ve devamsızlıklarını internetten öğrenebiliyor, öğretmenlerle bilgi alış verişinde bulunabiliyor.

Projenin faydalarını anlatan okul müdürü Muhammet Dolukan, “Okulumuzun başarılarının çok oluşu, Türkiye’nin her yerinden öğrenci gelmesini sağlıyor. İzmir, İstanbul, Kayseri ve Bodrum gibi uzak yerlerden öğrencilerimiz, öğrenimini yatılı olarak sürdürmektedir. Hattâ yurtdışında ikamet eden velilerimiz de bulunmaktadır. Durum böyle olunca velilerin okula sık sık gelmesi mümkün değil. Uygulamaya koyduğumuz internetten öğrenci takibi projesiyle velilerimiz, öğrencileri hakkında bilgi alabiliyor ve verebiliyor. Bu takip sayesinde veli, okul ve öğrenci üçgeni sağlıklı bir şekilde işlemiş oluyor ve ders başarısına önemli bir katkı sağlıyor” dedi.

/ MANİSA

05.12.2007

Bütün haberler