Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Askerî mahalle baskısı

Amasya’da dört öğrenci “Arkadaş baskı”sına maruz kalmışlar. Gazetelerimiz tepkili: İşte mahalle baskısı ispatlandı!

Evet, ispatlandı, onu önlemeliyiz! Kimse baskı altında kalmamalı.

Hadi gelin bu mantığı bir başka yerde kullanalım. Askeri alanda...

Önce Cumhurbaşkanı Gül’e yönelik “medya baskısı” na bakalım, değil mi?

YAŞ kararlarını imzalayacak mı?

Yoksa askerlerle arasında bir kriz mi doğacak?

Eşini asker muhitinden uzak tutuyor. Resepsiyonlar eşsiz oluyor. Bu noktada asker tavrı Cumhurbaşkanının hayatını kısıtlıyor.

Bunlar askeri mahalle baskısı ama önemsiz! Daha ötesi var.

YAŞ kararlarıyla atılanlar nasıl atılıyor, sorgulanmalı mı?

İşte bir sahne: Bir orduevi. Bir masa. Subaylar oturmuş. Subaylar farklı rütbelerde... Sicil amiri komutan da aralarında. Subaylardan biri içki kullanmıyor. Sebep: Sağlık veya inançlarına aykırılık. İçki kullanmayan subay endişeli. İçki kullanmadığı bilinirse canı yanacak. İsmi bir YAŞ kararına girebilir. Bir karambol olsa da içki içmeyebilse ve içki içmediği dikkat çekmese... Herkes garsona içki ısmarlarken, o, başka bir şey söylüyor. Bu arada sicil amiri komutanın gözü onda veya herkeste. Acaba kim nasıl davranacak? “İçki kullanmayanlar” yani “ muhtemel irticacılar” listesine kim girecek? Komutan bir hamle yapıyor: Herkese benden rakı! Rakı özel seçilmiş bir içki. Kamufle edilmesi zor. Kırmızı şarap dense, belki vişne suyu ile kamufle edilecek. Rakılar geliyor. Sulandırmalı mı sulandırmamalı mı? Sulandırmazsanız, su ile takas yapabilirsiniz. Ama komutan bırakmıyor: “Ne o ....Binbaşım, susuz mu götürüyorsunuz? Oooo, epey mesafe almışsınız.” Yoo tutmadı... Rakıyı sulandırıyorsunuz. Bu masadan içmeden kalkmak zor. YAŞ kararlarına isminizin girip girmemesini önemsiyorsanız.

Bu ne?

Orduevinde mahalle baskısı...

Askeri lojmanlarda da mahalle baskısı vardır, hiç kuşkunuz olmasın.

Bir emekli general, “TSK’da gümüş yüzüklü kimse kalmadı” diye bir açıklama yapmıştı. Ne olmuş da gümüş yüzüklerin başına bu iş gelmiş?

-Bir subayın eşi başörtülü olabilir mi?

Bu soruyu sormak bile nasıl bir baskı ortamı oluşabileceğinin göstergesi değil mi?

-Parmağınıza alyans takmalı mısınız takmamalı mısınız?

-Evlenmeli misiniz, evlenmemeli misiniz?

-Evlenirken eşinizin başörtülü olup olmamasına, daha doğrusu başörtülü bir eşle evlenmemeye itina etmeli misiniz, etmemeli misiniz?

-Eşiniz başörtülü ise askeri lojmanlarda kalmalı mısınız, kalmamalı mısınız?

-Askeri lojmanlarda kalmamak bir şüpheyi davet ediyorsa ne yapmalısınız?

-Eşiniz eskiden başörtülü idi,YAŞ kararı ile ihraç baskısından bunaldınız ve eşinize başını açtırdınız, buna rağmen, eski kayıtlar silindi mi silinmedi mi? Siz hâlâ kuşkulu personel misiniz değil misiniz? Bu endişeden kurtulabilir misiniz?

-Başörtülü eşinizden “resmen” boşandınız, acaba sakıncalı olmaktan kurtulabildiniz mi?

-Çocuğunuzu hangi okulda, hangi dershanede okutuyorsunuz?

-Eşinizin başını açtırdınız ama, ya kız çocuğunuzun kılık kıyafeti nasıl?

-Pantolonunuzun dizinde secde izi var mı?

-Siz devamlı bir namaz kılıcı mısınız?

Bütün bunlar, askeri alanda nasıl bir mahalle (ya da garnizon) baskısı olduğunu anlatmıyor mu? O zaman siz bir vicdan doktoruna başvurun.

YAŞ kararıyla atılmalarda, “Kimin suçu nedir?” sorusunu sormak neden abes olsun? “Biz attık, biz her şeyi doğru yaparız, ya askeri mahkeme bizim kararımızı bozarsa, o zaman Orduda disiplin ne olur?”

Bu mantığın hukuk devletinde işi var mı?

Herkese hukuk olsun ama YAŞ’a hukuk olmasın! Söylenmek istenen bu mu?

Bir soru: Oramiral İlhami Erdil YAŞ kararıyla atılmamıştı.

Sonradan yolsuzluk sebebiyle rütbeleri söküldü, ceza evine girdi. Acaba İlhami Erdil’in kaç kişinin YAŞ kararıyla atılmasında imzası vardır?

Eskiden hep şerh koyan Gül, Cumhurbaşkanı olarak YAŞ kararlarını onaylasın onaylamasın, o, sayın Gül’ün dramı olarak tarihe geçer, ama oradaki hukuksuzluk ortadan kalkmaz. (Yeni Asya’nın notu: Bilindiği gibi, Gül ihraçları maalesef onayladı...)

Bugün, 1.12.2007

Ahmet TAŞGETİREN

02.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Hakimin önceliği devleti korumak değildir

  Akademik özgürlük ve YÖK

  Askerî mahalle baskısı


 Son Dakika Haberleri