Türkiye Yazarlar Birliği’nin iki yılda bir düzenlediği şiir şölenlerinin yedincisine Türkiye, Makedonya, Kosova, Azerbaycan, Başkurdistan, Bulgaristan, Hollanda, İran, Kazakistan, Kıbrıs, Kırım, Özbekistan ve Tataristan’dan 80’den fazla şair katıldı.
Mevlânâ büyük ödülü Özbekistanlı şair Miraziz Âzam’a, Hatayî büyük ödülü Azerbaycanlı şair Rüstem Behrudi’ye ve Cevdet Paşa büyük ödülü Türkiye’den Metin Önal Mengüşoğlu’na verildi.
Türkiye Yazarlar Birliği’nin ilkini 1992’de Bursa ve Konya’da gerçekleştirdiği Türkçenin Uluslararası Şiir şölenlerinin yedincisi Makedonya’nın başşehri Üsküp şehrinde yapıldı. İki yılda bir yapılan şiir şöleninin Almatı (Kazakistan), Aşgabad (Türkmenistan), Girne (Kıbrıs), Strazburg (Fransa) ve Akmescid (Kırım-Ukrayna) şehirlerinden sonra Balkanlarda Türkçenin merkezlerinden Üsküp’te yapılması ilgiyle karşılandı.
Üsküp doğumlu büyük şairimiz Yahya Kemal’e ithaf edilen şölende, üç büyük ödül verildi. Mevlânâ büyük ödülü Özbekistanlı şair Miraziz Âzam’a, Hatayî büyük ödülü Azerbaycanlı şair Rüstem Behrudi’ye ve Cevdet Paşa büyük ödülü Türkiye’den Metin Önal Mengüşoğlu’na verildi.
Üsküp Continental Oteli’nde başlayan şölen, Üsküp Köprü Derneği Başkanı Hüsrev Emin’in “Ülkeler arasında köprü olmak istiyoruz” temalı hoşgeldiniz konuşmasıyla başladı. TYB Genel Başkanı Hicabi Kırlangıç’ın, şölenin ruhların diliyle konuşmak için tarihî bir fırsat olduğunu belirttiği konuşmasından sonra, Makedonya Yazarlar Birliği adına Mateyi Matevski söz aldı. Matevski, İstanbul doğumlu olduğunu vurguladıktan sonra Yahya Kemal’in Türk şiirinin gelişmesindeki rolü üzerinde durdu.
Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni Daimi Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan “Kıt’alar, coğrafyalar ve ülkeler bir araya geldi” diyerek hayalin gücüne işaret ettiği konuşmasında, şölenin yapıldığı yerin yakınlarındaki İshakiye Mahallesi’nde dünyaya gelen Yahya Kemal’in doğduğu gün yağan nadir görülen kar gibi, tesirinin fazla ve sürekli olduğunu belirtti. “Üsküp’te doğan şairin tesiri, nüfuz kudreti önce hissedilmese de sonradan gittikçe büyümüş, vefatının üzerinden yarım yüzyıl geçmesine rağmen bugüne kadar gelmiştir. Önümüzdeki yıl Yahya Kemal’in vefatının 50. yılı... Bu yıl Yahya Kemal’in sağlığında olduğundan daha fazla hatırlanacağı bir yıl olacak belki de... Büyük şairler yalnız içinde doğdukları topluma değil, bütün insanlığa ilahî bir bağıştır, rahmettir. O rahmet, o bereket işte bizi bugün bir araya getiriyor.”
Aynı coğrafyada yetişen diğer önemli şair ve edebiyatçılara da dikkati çeken Doğan, TYB’nin düzenlediği uluslararası şiir şölenlerinin sürekliliğinin önemini dile getirdi. Türkiye’nin Üsküp Büyükelçisi Taner Karakaş da konuşmasında şölenin Üsküp’te yapılmasının önemine değindi.
Açılış konuşmalarından sonra şairlerin selâmlama konuşmasına geçildi. Türkiye’den Cahit Koytak, irticalen konuşmakta başarılı olamadığı için şiir yazmaya başladığından söz ederek Üsküp için kaleme aldığı şiirini okudu. Makedonya’dan Fahri Taş, Kosova’dan Zeynel Beksaç, Özbekistan’dan Miraziz Âzam, Azerbaycan’dan Rustem Behrudi ülkelerinin şairleri adına konuştular. Dr. Rıdvan Canım ve Dr. Abdulkadir Hayber’in “Balkanlarda Türkçe Şiir” başlıklı sunumlarından sonra açılış programı tamamlandı.
Akşam, şölen programında yer alan şiir atelyelerinde, Türk şiirinde gelenek ve modernizm arasında Yahya Kemal, Şiirde tarih, toplum ve din, Balkan şiirinde temalar, Türkçe şiirin sorunları üzerinde konuşuldu.
Üçüncü gün Kalkandelen ve Gostivar’dan geçilerek ve Ohri’ye varıldı. Son fasıl, Hatayî Şiir Faslı Ohri gölü kıyısındaki Struga’da yapıldı. Bu fasılda, büyük ödül alan şairlerden başka ilk gün rahatsızlığı sebebiyle katılamayan Üsküplü şair Avni Engüllü, Bahaeddin Karakoç, Ali Ural şiir okudular. Dördüncü gün Kosova’ya geçilerek Sultan Murad’ın türbesi ziyaret edildi. Dönüş Piriştina havaalanından gerçekleştirildi.
Türk dünyasının çeşitli bölgelerinden gelen şairler, Kazan veya Tebriz’de yapılması düşünülen sekizinci şölende buluşmak üzere vedalaştılar.
|