İngiltere Veliaht Prensi Charles, eşi Cornwall düşesi Camilla’yla Konya’yı “sükûnet” içinde ziyaret etti. Hz. Mevlânâ Müzesi’ni gezdi, dünyaya tasavvufî bakışı hatırlatan bir konuşma yaptı.
İngiltere Veliaht Prensi Charles, eşi Cornwall Düşesi Camilla Parker ve dört kişilik bir heyetle birlikte özel bir uçakla Konya’ya gelip Hz. Mevlânâ’nın kabirizi ziyaret etti.
Charles ve Camilla, özellikle yazma eserleri incelediler, daha sonra Mevlânâ Kültür Merkezi’nde Sema gösterisini izlediler.
“Doğu ve Batı: Maneviyat Kıssaları” konuşmasında Charles “Bir İslâm alimi olmamama rağmen hadisleri okuduğumuzda yine aynı ilkenin geçerli olduğunu göreceğimizi düşünüyorum. ‘Kimse kendisi için istediği bir şeyi mümin kardeşi için istemedikçe gerçekten iman etmiş olmaz.’ Ve Kur’ân-ı Kerim, ‘hani sizler birbirinize düşman idiniz de O (Allah), gönüllerinizi birleştirmişti ve onun nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz’ demiyor mu?” dedi.
Charles’ın konuşmasından bir bölüm: “Mevlânâ Hazretleri’nin eserlerine batı dünyasında büyük ilgi duyan çok sayıda kişinin olduğunu görmek beni son derece etkiliyor. Kendimi, bu kimselerin bir şekilde kendi hayatlarında eksikliğini hissedip Mevlana’nın şiirsel maneviyatında buldukları şeyin ne olduğunu sorgulamaktan alıkoyamıyorum. Belki de bu hepimizin hissettiği ancak Mevlana’nın son derece iyi bir şekilde anlayıp aktardığı yüreklerimizdeki o özlem olabilir mi? Ya da varlıkların dışa dönük ifadesiyle dolup taşmış bir dünyada, eserlerinin kendimizle çelişen bir şekilde hepimizin halen önemli olduğunu hissettiği ruh yolumuzu aydınlatmak için iç dünyamıza parlak bir ışık yansıtması mıdır bizleri çeken? Ya da hem yüreklerimizi hem de zihnimizi kendisine sürükleyen öngörüsünün evrenselliği, mukaddes olanı algılayışı mıdır? Bizlere hatırlattığı gibi; kandiller farklı olsa da ışık aynı ışıktır, ışığa odaklanırsan bu fani bedene miras ikiliğin ötesini de görürsün...”
Charles, “İnsanları Mevlânâ’ya çeken her ne olursa olsun, hayata batılı yaklaşımın, bunun aksine parçalayıcı ve yanlı, hatta çoğu zaman bütünden çok parçayla, içselden çok dışsal olarak tamamlanabilecek bir gerçeklikle ilgilenir hale geldiğini” söyledi.
Charles küresel ısınmaya da değindi. Mesela iklim değişikliği, eko sistemlerin ve canlı türlerinin yok edilmesi, artan sel ve fırtına felaketleri ve belki de artık bu korkunç olaylar ile sanayileşen dünyada insanoğlunun kutsal olan olgusunu kaybetmesi arasında doğrudan bir bağlantı olup olmadığını sorgulamamızın zamanı gelmiştir” dedi.
|