|
|
|
İş yapmak kolaylaşacak |
Türkiye, önümüzdeki 5 yıllık dönemde, iş ortamının iyileştirilmesine yönelik pek çok tedbiri hayata geçirecek. 2008-2012 dönemini kapsayan 5 yıllık Eylem Planına göre, yatırım ve işletme aşamalarındaki tüm izin, işlem süreçleri kolaylaştırılacak. Beyan esasının getirilmesine, maliyetlerin azaltılmasına yönelik tüm ilgili kuruluşların katılımıyla tarama çalışmaları yapılacak.
Bunu takiben çalışma sonuçları doğrultusunda ortaya çıkan tekrarlar giderilecek ve gerekli iyileştirmeler sağlanacak. Gelecek yılın 6 aylık döneminde Avrasya coğrafyasında yer alan ülkelerle geliştirilebilecek işbirliği imkânları araştırılacak. Araştırma sonuçlarının bir eylem planına dönüştürülmesi hedeflenecek. Girişim sermayesi, kredi garantisi gibi uygulamalar geliştirilecek ve KOBİ’lerin finansman imkanları çeşitlendirilecek.
Bu kapsamda mevcut Kredi Garanti Fonu AŞ’nin sermayesi artırılacak ve yeni şubeleri açılarak, yaygınlaştırılacak. Böylece şirketin sağladığı teminat miktarlarıyla teminat sağladığı işletme sayısının artırılması sağlanacak. Gelecek yılın Ocak-Eylül döneminde İslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) gündeminin zenginleştirilmesine yönelik araştırma yapılacak. Araştırmayla İslam ülkelerinin ihtiyaçlarının analiz edilip bu ülkelerin kendi aralarındaki ve Türkiye ile olan ekonomik ve ticari işbirliklerini geliştirmeye yönelik önlemler tespit edilecek.
İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ
VERGİ YÜKÜ AZALTILACAK
Kültür ve Turizm Bakanlığının telif haklarıyla ilgili işlemlerini yürüten Telif Hakları Dairesi, etkin bir kurumsal yapıya dönüştürülecek.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin kanun tasarısı taslağı, 2009’da yasalaşacak.
İstihdam üzerindeki vergi yükü azaltılacak. Bütçe uygulamalarından sağlanan tasarruflar üretim ve istihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılmasında kullanılacak. Mal ve hizmet piyasalarında etkinliği bozan önemli rekabet ihlalleri, öncelikli ve etkin biçimde soruşturulacak.
Yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarının katkısıyla ve hazırlanacak bir tanıtım stratejisi çerçevesinde, doğrudan yabancı yatırımların Türkiye’ye artan oranlarda gelmesi sağlanacak. Küresel sermayenin özellikle mal ve hizmet üretimine dönük yeni yatırımlara yönelmesine çalışılacak. Bu kapsamda öncelikle, Türkiye’de yatırım yapılmasını özendirmeye yönelik Yatırım Destek ve Tanıtım Stratejisi hazırlanarak etkin şekilde uygulanacak.
|
/ ANKARA
22.11.2007
|
|
|
Çiftçilerin zararı büyük |
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, devam eden yoğun yağışların yol açtığı sel ve taşkınların yurdun bazı kesimlerinde üreticilerin yüzünü güldürürken, özellikle Ege ve Marmara’da ise çitfçiyi ve diğer yurttaşları mağdur ettiğini bildirdi.
TZOB Başkanı Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, son günlerde kaydedilen yoğun yağışların tarım alanlarında yol açtığı tahribata ilişkin yapılan ilk tespitleri açıkladı. Bayraktar, aşırı yağışlar sonucu meydan gelen seller ve nehirlerin taşmasıyla gerçekleşen taşkınların, yerleşim yerleri yanında, ekili alanlardaki ürünlere, seralara ve hayvanlara büyük zararlar verdiğini söyledi. Kasım ayında başlayan yağışların genel olarak hububat üreticisinin yüzünü güldürdüğünü belirten Bayraktar, Ege, Marmara gibi bazı bölgelerde normalin çok üstünde meydana gelen yağışların sellere, su baskınlarına yol açarak büyük zararlar verdiğini anlattı.
Bayraktar, özellikle binlerce dekar arazinin sular altında kaldığı Tekirdağ’da buğdayda zararın 685 bin YTL, telef olan hayvanlardan doğan zararın da 600 bin YTL dolayında olduğunu açıkladı. Bayraktar, sel ve su baskınlarından zarar uğrayan çiftçilere yardım yapılması, bu kişilerin kredi ve Bağ-Kur prim borçlarının faizsiz olarak ertelenmesini istedi.
|
Cemil YÜZER
/ ANKARA
22.11.2007
|
|
|
20 yıl yetecek doğalgaz bulundu |
Zonguldak’ta 20 yıllık zengin ‘kömür gazı’ rezervi bulundu. Potansiyel gaz, ülkemizin 10-20 yıllık tüm doğalgaz ihtiyacını karşılayacak.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu- Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK-MAM) Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Sedat İnan, düzenlendiği toplantıda, petrol zengini olmayan ülkemizde petrol, doğalgaz ve kömür gazı araştırmalarının itinayla yürütülmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Enstitü olarak Güneydoğu Anadolu petrol bölgesi, Trakya petrol ve doğalgaz bölgesi ile Zonguldak taşkömürü havzasında detaylı araştırmalar yaptık. Zonguldak taşkömürü havzasında kömür varlığına bağlı olarak bulunan 300-600 milyar metreküp potansiyel gaz, ülkemizin 10-20 yıllık tüm doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek büyüklüktedir” dedi.
|
/ ZONGULDAK
22.11.2007
|
|
|
Bölgelerin eşit kalkınması sağlanacak |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, yeni dönemde bölgesel kalkınma planlarını, yurdun her köşesine eşit ve adil biçimde yayacaklarını bildirdi.
Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) koordinasyonunda AB’nin finansman desteğiyle yürütülen Düzey-2 Bölgeleri Kalkınma Programı konulu toplantıda konuşan Devlet Bakanı Ekren, hükümet olarak ekonomik gelişim ve değişim programlarının merkezine insanı oturttuklarını anlattı.
Yeni dönemde temel hedefin; sosyal restorasyon, sosyal ve kültürel sermayeyi artırmak olduğunu kaydeden Bakan Ekren, Türkiye’nin bölgesel kalkınma planları konusunda önemli deneyimleri bulunduğuna işaret etti ve bu programın da Türkiye’nin yürüttüğü başarılı kalkınma programları arasında yer aldığını vurguladı. En önemli reformun kendine güven ve girişimciliğin geliştirilmesi olduğunu belirten Ekren, şunları kaydetti:
‘’Yeni dönemde bütün bölgesel kalkınma planlarını bir bütün olarak düşünüyoruz. Türkiye’nin her bölgesi buna layıktır ve hakkıdır. Kalkınma programlarını her bölgeye eşit ve adil şekilde yayacağız. Ekonomik gelişme ve kalkınma sosyal ve kültürel değişimi de içerir. Bundan sonraki programların Türkiye’nin kalitesini artıran, evrensel boyutu yüksek projelerle sürmesini temenni ediyorum.’’
|
/ ANKARA
22.11.2007
|
|
|
Nükleer kanunu yürürlükte |
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), nükleer santral kurup işletecek şirketlerin karşılaması gereken ölçütleri kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde yayınlayacak.
5710 sayılı Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi İle Enerji Satışına İlişkin Kanun, Resmi Gazetede yayınlandı.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), nükleer santral kurup işletecek şirketlerin karşılaması gereken ölçütleri kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde yayınlayacak.
İhale şartları, şirketin seçimi, yer tahsisi, lisans bedeli, altyapıya yönelik teşvikler, seçim süreci, yakıt temini, üretim kapasitesi, alınacak enerjinin miktarı ve enerji birim fiyatını oluşturma usul ve esasları için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yönetmelik hazırlanacak. Söz konusu yönetmelik, Bakanlar Kurulu onayına sunulacak. Yönetmelik yayınlandıktan sonra kurulması öngörülen nükleer santrallar için, en geç 1 ay içinde Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketi (TETAŞ) tarafından ilana çıkılacak. En uygun teklifi veren şirketle sözleşme imzalanması için Bakanlar Kurulunun izni gerekecek.
EPDK tarafından sözleşme imzalanması uygun görülen şirkete, ilgili mevzuat çerçevesinde lisans verilecek ve ilgili şirket ile TETAŞ arasında, santralin işletmeye alındıktan sonraki 15 yılı aşmayan enerji satışını düzenleyen sözleşme imzalanacak. Kanuna göre, nükleer santralda üretilecek enerjinin tamamı, TETAŞ tarafından satın alınacak.
Bakanlığın görev vermesi halinde kamu şirketleri, nükleer güç santralı yapabilecek; yurt dışında benzer yatırımlara girebilecek veya yatırımlara iştirak edebilecek.
|
/ ANKARA
22.11.2007
|
|
|
Elektronik imza ile tasarruf dönemi |
Elektronik imza dağıtımı konusunda yetkilendirilen E-Güven Firması Genel Müdürü Can Orhun, ‘’Elektronik imza sayesinde iş yükü azalırken kağıt ve noter masraflarından da büyük oranda tasarruf sağlanacak’’ dedi.
Orhun, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren Garanti Belgesi, Muafiyet Belgesi ve Satış Sonrası Hizmet Yeterlilik Belgesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na yapılacak başvuruların internet üzerinden yapılacağını ve bunun için elektronik imza şartı aranacağını hatırlattı. Orhun, daha önce projenin başlangıcı olarak 1 Haziran 2007 tarihinin açıklandığını ancak bu sürenin iki defa ertelenerek en son 1 Ocak 2008 tarihinin belirlendiğini bildirdi.
Elektronik imza sayesinde bu işlemlerdeki iş yükü azalırken kağıt ve noter masraflarından da büyük oranda tasarruf sağlanacağını belirten Can Orhun, 2006 yılında bakanlık tarafından 9 bin 404 adet belge, 18 bin model ilavesi ve liste değişikliği için 1 milyon 315 bin 200 adet imza veya paraf atıldığını bildirdi. Tüm belge ve bilgilerin elektronik ortamda saklanması sonucu iş yükünün azalacağını, daha kaliteli ve masrafsız hizmet verilmiş olacağını vurgulayan Orhun, 2006 yılında bu işlemler için yaklaşık 1 milyon adet kağıt kullanıldığına işaret etti.
|
/ ANKARA
22.11.2007
|
|
|
Muhasebecilere sıkı takip |
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) meslek mensuplarının, mesleki faaliyetleri sırasında haksız rekabete yol açacak eylem ve davranışlarını yakın takibe alarak gerekli müdahale ve yaptırımlarda bulunacak.
TÜRMOB’un hazırladığı ve Resmi Gazete’de yayınlanan konuyla ilgili yönetmeliğe göre, muhasebe ve denetim standartlarına uymamak, mesleki faaliyetlerin yürütülmesinde gereken mesleki özeni göstermemek, bir diğer meslek mensubu ile sözleşmesi bulunan iş sahiplerini sözleşme yapmak amacıyla mevcut sözleşmelere aykırı davranmaya veya bu sözleşmeleri feshetmeye yöneltmek yasak eylemler kapsamında sayıldı. İzinsiz olarak faaliyette bulunmak, yetki belgeleri ve ruhsatları iptal olduğu ya da geçici olarak durdurulduğu halde doğrudan veya dolaylı mesleki faaliyete devam etmek de bu kapsamda yer alıyor. Ücret ve diğer mali nitelikteki uygulamalarla haksız rekabete yol açılmasının da önüne geçiliyor. Bu kapsamda, asgari ücret tarifesinin altında ücret talep etmek veya ücretsiz hizmet verilemeyecek. Odalar, meslek mensuplarının eylemleriyle oluşan haksız rekabetin ortadan kaldırılması için gerekli işlemleri yapacak, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bunların düzeltilmesi ve dava açmaya yetkili olacak.
|
/ ANKARA
22.11.2007
|
|
|
“Ulusal demir çelik stratejisi belirlenmeli’’ |
Kömür ve demir cevheri madenciliği ile çelik üretim ve tüketiminin bir bütün olarak düşünülmesi, ulusal demir çelik stratejisi belirlenmesi gerektiği kaydedildi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası tarafından 1-3 Kasım 2007 tarihlerinde, Karabük Üniversitesinde düzenlenen IV. Demir Çelik Kongresi sonuç bildirgesi açıklandı. Dünya pazarında önemli yer tutan büyük şirketlerin Türkiye’ye girişinin başladığı belirtilen bildirgede, bu durumun ileri teknoloji yoğunluğu ve yüksek katma değerli ürün üretiminde Türkiye’nin yerli oluşumlarını ve gelişimini gölgeleyebileceği ifade edildi. Demir çelik sektöründe stratejik planlamanın zorunlu olduğu kaydedilen bildirgede, şu önerilerde bulunuldu: “Uluslararası finans kuruluşlarının yönlendiriciliği ile ardı ardına çıkarılan yasalar ve özelleştirme uygulamaları ile sanayi tesislerimizin, kamusal varlıklarımızın, madenlerimizin elden çıkartılmasına son verilmeli.
Ulusal bir demir-çelik sektöründen bahsedebilmek için ‘kömür ve demir cevheri madenciliği ile çelik üretim ve tüketimi’ bir bütün olarak düşünülmeli, bir ‘ulusal demir çelik stratejisi’ belirlenmeli. Güçlü mali yapıya sahip, rekabet edebilir bir Türk demir çelik sektörü oluşturulmalı. Demir-Çelik Enstitüsü’nün kurulması için yasa ve mevzuat çalışmaları başlatılmalı.’’
|
/ ANKARA
22.11.2007
|
|
|
FT: “Türk ekonomisinin kırılganlığı artıyor” |
Cari işlemler açığının Türkiye ekonomisinin küresel şoklara olan kırılganlığını artırdığı bildirildi.
Ekonomi gazetesi Financial Times’ın yayınlandığı Türkiye Raporu’nda, Türkiye ekonomisinin cari açık gibi temel sorunları üzerinde durulurken yabancı sermayedeki büyük artış, ihracattaki patlama ve enerji sektöründeki sıkıntılara da dikkat çekti. Times, yayınladığı “2007 Türkiye Raporu”nda, “Türkiye’nin giderek artan cari açığı ekonomide Aşil’in Topuğu haline geldi” yorumunu yaptı. “Cari açık artarken finansman maliyeti de artıyor ve bu konuda Türkiye hem pragmatik hem de şanslı oldu” diyen Financial Times, Türk Lirasının gücüne karşın ihracatını artmaya devam ettiğini de belirterek, “Ancak Türkiye, yatırımcıların ve kısa vadeli sermayenin yükselen piyasalardan kaçışını hızlandıracak bir küresel şoka kırılgan olmayı sürdürüyor” diye yazdı.
Elektrik arzındaki artışın talepteki artışın gerisinde kaldığına işaret edilen analizde, “Çoğu tahminler, ülkenin elektrik üretim kapasitesinin, önümüzdeki iki yılda talebi karşılayamayacağı yönünde” ifadesini kullandı.
|
/ LONDRA
22.11.2007
|
|
|
Petrol 100 dolara dayandı |
Uluslararası piyasalarda petrol fiyatları yeni bir rekor kırarak 99 doların üzerine çıktı. Petrol fiyatlarının yükselişinde, ABD dolarının rekor seviyelerde gerilemesi, ayrıca ABD’de soğuk hava şartlarına ilişkin kaygıların artması etkili oldu
ABD ham petrolü 99 dolar 29 sent, brent petrolü ise 96 dolar 53 sentle tarihi zirveye ulaştı. Petrol fiyatlarındaki yükselişte doların değer kaybı ve Aralık ayının normalden daha soğuk geçeceği tahminleri etkili oldu.
Petrol fiyatlarında yılbaşından bu yana yaşanan artış yüzde 60’ı aştı. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrol fiyatlarındaki artışa rağmen üretim miktarını artırmayı düşünmediğini açıklamıştı. Lehman Brothers Stratejisti Rob Subbaraman, fiyatlardaki artışın arkasındaki asıl sebebinin doların Asya para birimleri karşısındaki zayıflığı olduğunu söyledi.
|
/ SEUL
22.11.2007
|
|
|
26 bankada yabancı payı yüzde 50’yi aştı |
Türkiye’deki 50 bankadan 26’sında yabancı sermayenin payı yüzde 50’nin üzerine çıktı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin, kurumun 2008 bütçesini Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunarken sektörün yapısına ilişkin bilgi verdi. Bilgin, “Banka aktifleri içinde yabancı sermayenin oranı yüzde 23 düzeyindedir. Eylül verileri dikkate alındığında toplam 50 bankanın borsada işlem gören payları da hesaplamaya dahil edilirse 26’sında yabancı sermayenin payı yüzde 50’nin üzerindedir” dedi.
Bilgin, bankacılığın tüm risklere muhatap olabilen tek sektör olduğuna dikkat çekerek, bankaları özellikle kredi rekabetinde rasyonel davranmaya çağırdı. Bilgin, “Yeni dönemde en önemli piyasa payı, sektörde faaliyete devam edebilme becerisi gösterebilmek olacaktır” diye konuştu.
|
/ ANKARA
22.11.2007
|
|
|
Marmarabirlik piyasada yalnız kaldı |
2007-2008 zeytin alım kampanyasını 29 Ekim tarihinde 5 YTL baş fiyatla açan Marmarabirlik, sofralık zeytin alım piyasasında yalnız kaldı.
Marmarabirlik’e bağlı 8 kooperatif, 29 Ekim’den bu yana 200-290 arası baremli çok miktarda sofralık zeytin alırken, piyasada gerek tüccar, gerekse bağımsız tarımsal kalkınma kooperatiflerinin alım yapmadığı gözleniyor ve bu durumun zaten bozuk olan piyasa dengelerini iyice bozduğu ifade ediliyor. Alım merkezlerinde üretici kuyrukları oluşmaya başladığını belirten Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu, “Marmarabirlik olarak alım kampanyasının dönüm noktasındayız. Eğer tüccar ürün almazsa, birlik olarak tek başımıza tüm Güney Marmara’nın rekoltesini kaldırmamız mümkün değil. Böyle giderse alımlara ilişkin etkin önlemlere başvurmamız doğal ve kaçınılmazdır” dedi.
|
Hüseyin HİÇDURMAZ
/ BURSA
22.11.2007
|
|
|
|
Son Dakika Haberleri
|
|
|
|
|