Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gaziantep Şube Başkanı Sadullah Tayşi, Habur Sınır Kapısının kapatılmasının, terör örgütü için değil bölge için bir yaptırım olacağını ifade etti. Tayşi, düzenlediği basın toplantısında, bölgede ekonomik ve sosyal kalkınmanın hızlandığı, terör örgütünün zemin kaybettiği bir dönemde bölücü terör saldırılarının artmasının dikkat çekici olduğunu söyledi.
Asırlardır hoşgörü ve kardeşliğin merkezi olmuş bölgede, tarih boyunca birlikte hareket etmiş insanların sahip olduğu engin sağduyu ve tecrübenin terör örgütünün oyununu rahatlıkla bozabilecek güçte olduğunu ifade eden Tayşi, şöyle konuştu: ‘’Irak ile ticaretimizin tamamına yakını Habur Sınır Kapısı üzerinden yapılıyor. Farklı partnerlere, gruplara ve satış kanallarına açılım yapabileceğimiz alternatif sınır kapısı henüz oluşmamıştır. Alternatif kapı ve işbirliği yapılabilecek farklı gruplar oluşturulmadan Habur Sınır Kapısını kapatmak, terör örgütü için değil bölgemiz için bir yaptırım olacak. Habur Sınır Kapısının kapatılmasının bölge ve özellikle de Gaziantep ekonomisine ciddi zarar vereceği açıktır. Ülkemiz için fedakarlık konusunda hepimiz elimizi taşın altına koymaya hazırız, ancak yaptırımın terör örgütüne yönelik bir yaptırım olması gerekir.’’
Tayşi, dünya kamuoyunun Türkiye’nin yapabileceği operasyonların haklılığına inandığını, müttefik ABD’nin sözünü verdiği anlık istihbarat paylaşımlarıyla güvenlik güçlerinin teröre lojistik destek veren oluşumları da kapsayacak şekilde yapacağı nokta operasyonlarda başarılı olacağına inandıklarını ifade etti.
SINIR BOYUNA YOL YAPILSIN
Irak sınırı boyunca Hakkâri’ye kadar olan yolun gerekli değişiklik ve genişletmeler yapılarak, kuzeyine geçilmeyen bir emniyet şeridine dönüştürülmesi, kara yolunun güneyindeki güvenli bölge uygulamasına devam edilmesi, düzenli birliklerin profesyonel ve eğitimli anti terör ya da özel harekât timleriyle desteklenmesinin sınır güvenliğini artıracağını bildiren Tayşi, şöyle devam etti: “Terörün kaynağının sadece ekonomik olduğunu düşünemeyiz, bu işin sosyal boyutları da var. Terör örgütüne muhtemel kaymaları önleyecek, insanları bir arada, huzurlu ve mutlu tutabilecek söylemler geliştirmek gerekir. Bölgeye yönelik teşvikler sektörel olarak düzenlenmeli. Kendi bölgemize baktığımızda Adıyaman’da tütün ve tütün ürünleri, Osmaniye’de yer fıstığı, Kahramanmaraş’ta markalı dondurma ya da süt ürünleri, Kilis’te elektronik eşya, Gaziantep’te ise araştırma ve geliştirme yatırımlarını, yüksek teknolojili makinelerin üretimini teşvik etmek lâzım.’’
Tayşi, terör örgütünün alçakça saldırılarının bölge halkının ezeli kardeşliğine zarar veremeyeceğini, tersine halkın devletine ve birbirine olan bağlılığını artıracağını sözlerine ekledi.
|