Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Mevlevîler dünyayı dolaşıyor

Bir süredir Amerika’yı hoşgörü ve diyalog adına adım adım gezen semazenlerin son durağı Pennsylvania’nın Allentown şehri oldu.

Amerikalıların yoğun ilgi gösterdiği semazenler, Türkiye’den geldikleri Konya’nın mistik havasından esintiler sundu. Salonu dolduran 500’den fazla izleyici program bitiminde semazenleri ayakta alkışladı. New Jersey, Boston’un ardından Allentown’da da hoşgörü ve diyalog adına dönen semazenler, İslâmın barış, sevgi dini olduğunu bir kez daha izleyenlere gösterdi.

Lehigh Diyalog Merkezi (LDC) tarafından organize edilen program, Allentown Senfoni Salonu’nda gerçekleştirildi. Carol Olzinski tarafından sunulan programda Lafayette Koleji’nde görevli Prof. Dr. Erol Ulucaklı tarafından da sufizm ve Mevlânâ hakkında izleyicilere bilgi verildi.

Ulucaklı yaptığı konuşmada, semazenlerin dans ya da gösteri amaçlı dönmediğini ifade ederken, “Bu bir ibadettir. Allah’a kulluk vazifelerini gösterme şeklidir.” dedi. Ulucaklı’nın yaptığı konuşmanın ardından sahneye gelen Muhlenberg Koleji öğretim üyesi Prof. Dr. Michael London, Mevlânâ’nın şiirlerinden bestelediği eserlerini okudu. Kimi şarkısını gitar-saksafonla kimini klarnet ve flütle icra eden Prof. Dr. London’a, seyirciler zaman zaman söylediği şarkılara eşlik etti.

Seyircilerin tamamına yakını Amerikalılar oluştururken programın ilgi çeken bir başka etkinliği de kur’a ile geceye katılan seyircilere Türk kültürüne dair hediyelerin verilmesi oldu. Salonu dolduran izleyiciler arasında çekilen kur’a sonunda katılımcıların bazılarına Türk kilimi, İznik çinisi gibi hediyeler verildi.

Canlı olarak seslendirilen Klasik Sufi müziğinin ardından Kur’ân-ı Kerim okundu. Sükûnet içinde dinlenilen Kur’ân’ın ardından semazenler dönmeye başladı. Sahnede yarım saatten fazla süreyle dönen semazenler, programın bitiminde seyircilerden büyük alkış aldı.

31.10.2007


 

Fethi Gemuhluoğlu anıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü tarafından Kültür A.Ş işbirliği ile düzenlenen “Vefatının 30. Yılında Fikir ve Aşk Adamı Fethi Gemuhluoğlu” programı, 27 Ekim Cumartesi günü Saat: 14.00’te Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde dostları ve sevenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Oturum başkanlığını İrfan Çiftçi’nin yaptığı açık oturuma Mehmet Genç, Sadettin Ökten, Rasim Özdenören ve Mustafa Özdamar konuşmacı olarak katıldılar.

Konuşmacılardan ilk sözü alan Sadettin Ökten “Bir tas çorbayla 40 abdalı doyuran bereketli bir ele sahipti” dediği Fethi Gemuhluoğlu’nun, aşk medeniyetini gönlümüzde hissettiren gönül adamlığı tarafına dikkat çekerek, onun çok iyi bir sohbet insanı ve bir İstanbul beyefendisi olduğunu ifade etti.

Rasim Özdenören, yazdığı bir yazıdan sonra kendisiyle tanıştığını, bu tanışıklıktan sonra yazma noktasında sürekli kendisini teşvik ettiğini belirterek; onun gazete ve dergilerde yazan yazarları iyi takip ettiğini, onlara daima yardımcı olduğunu, gerek yazı gerekse iş hayatlarında kendilerine kol kanat gerdiğini söyledi.

Konuşmacılardan Mehmet Genç, Gemuhluoğlu için “sözün büyüleyici ustasıydı; yazdıkları söylediklerinin yanında buzdağının görünen kısmıydı” dedi.

Mustafa Özdamar ise Gemuhluoğlu hakkında çeşitli hatıralar aktardıktan sonra kendisinin velâyet erbabı, gönül dünyamızın yüz akı bir şahıs olduğunu ifade ederek onun için “muhabbetin evliyasıydı” benzetmesinde bulundu.

31.10.2007


 

Çoğu şehrin koruma planı yok

Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, Türkiye’nin çoğu şehrinde koruma planı olmadığını bildirdi.

Mardin’de önceki gün başlayan 1. Uluslararası Artuklu Tarihi Sempozyumu, sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla tamamlandı.

ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, sempozyumda yaptığı konuşmada, şehirlerin mimarî koruma planının önemini vurguladı. Sözen, ‘’Sadece Mardin’de değil, Türkiye’nin birçok ilinde kentlerin mimarî koruma planı yok. Maalesef tüm şehirlerimizde bu yönde bir savaş hali var. Kenti kent kılan, sevgi mekanlarını bulmalıyız’’ dedi.

Daha sonra 1. Uluslararası Artuklu Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Özcoşar, sonuç bildirgesini okudu.

Özcoşar, sempozyuma sanat, bilim, teşkilât ve dinler tarihi, coğrafya, mimari, güzel sanatlar, iktisat, edebiyat ve sosyoloji gibi farklı bilim dallarından 125 müracaat yapıldığını, bunlardan 8’inin yurt dışından olmak üzere 48 bildirinin programa alındığını söyledi.

Mardin’e 300 yıl gibi uzun bir süre egemen olan Artukoğullarının şehirleşme ve yapılaşma alanında olduğu kadar, kültürel ve sosyal alanda da şehirde etkili olduğunu belirten Özcoşar, şöyle devam etti:

‘’Bu amaçla yeni kurulan ve gelişmesi arzulanan Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde bir Mardin Araştırmaları Merkezi veya Enstitüsünün teşkilatlandırılması, tüm birikimin çağdaş yöntemler ve donanımla araştırma ve geliştirme amaçlı olarak bu bünyede toplanıp, kullanıma ve danışmanlığa açılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Mardin’de mevcut Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi’nin anılan merkeze veya enstitüye çekirdek oluşturacağı muhakkaktır.’’

31.10.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri