Bordeux karşısında hafta içinde enteresan bir yenilgi aldı G.Saray. Farklı kazanacağı maçı kaybetti. Öne geçtikten sonra oyuncular maçın havasından adeta çıktılar.
Pozisyonları gole çevirme yerine bol bol kendilerini yere atmayı tercih ettiler. Öyle ki; hakem G.Saraylı oyunculararın sahiden düştükleri faullerede inanmamaya başladı. Maçın sonunda penaltı çalınacak bir pozisyonu bu sebepten çalmadı.
Ne hikmetse Türk oyuncusu aldatmaya yönelik hareketlere fazlaca tevessül ediyor. Halbuki, doğal davranarak yapacağı hareketi düşünerek oyununu sürdürse, hem hakemler doğru karar verecekler, hemde televizyon başındaki seyirciler aldatılmamış olacak. Bu konuyu futbolumuzun içindeki önemli hastalıklardan biri olarak kabul etmek yanlış olmaz.
Feldkamp, Bordeux maçından farklı bir kadro sahaya sürdü. Orta sahanın kalbi olan göbeğe Linderot ve Barış'ın yerine İsmail Buzid ve Mehmet Topal'ı koydu. Ancak en çarpıcı değişiklik Hasan Şaş'ın sağbek oynamasıydı. Hasan burada çok başarılı bir maç çıkardı. Uzun zamandır Hasan'ın ilk defa bu kadar pozitif oynadığını gördük. Bu mevkide kalıcı olursa şaşırmamak lazım. Kalli'den gerekli ikazı almış olacaklar ki, oyuncular maçın sonuna kadar mücadeleyi bırakmadılar. Ama ne varki yine yakalanan bir sürü pozisyon gole çevrilemedi. Son saniyedeki penaltı galibiyeti getirdi.
Ümit Karan ilginç bir golcü. Adamı rezil de eder vezir de. Hiç yanındaki arkadaşına gol attırmayı düşünmüyor. Kaleciye pres yaparak kazandığı topu sıfırden kaleye vurmayıp tam kalenin karşısında duran Nonda'ya çıkarsa, maç son dakika golüne asla kalmazdı. Bu maçta Nonda harika oynadı. Aldığı topları arkadaşlarına çok güzel servis etti. Hakan dönerse muhtemelen G.Saray'ın forveti ikisi olur.
|