Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) Başkanı İsrafil Kuralay, Türkiye’nin artık geri dönülemez bir değişim rüzgârı yakaladığını kaydederek, “Yeni bir anayasa ihtiyacı tüm toplum tarafından dillendirilmektedir. Darbe anayasaları Türkiye’nin önünü tıkamaktadır” dedi.
UTESAV Başkanı Kuralay, yaptığı açıklamada, sivil anayasa çalışmalarının yapay gündemlerle manüpüle edildiğini ve Türkiye’nin gerçek sorunlarının göz ardı edildiğini söyledi.
Türkiye’nin tarihinde ilk defa toplum olarak sivil bir anayasa yapmaya çalıştığını belirten UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay, “siyasi iradenin sivil anayasa yapılması sürecini iyi yönetmesi gerekmektedir. Anayasa tartışmaları ön yargılardan uzak, toplumun tüm kesimlerinin ve özellikle sivil toplum kuruluşlarının aktif olduğu bir ortamda sürdürülmelidir. Son günlerde Türkiye gündemini meşgul eden ‘mahalle baskısı’ tartışmaları, yeni anayasa sürecini gölgelemeye yönelik bir kampanya haline gelmiştir. Toplumsal huzuru zedeleyici bu anlamsız tartışmanın bir an önce son bulması gerekmektedir ” diye konuştu.
Mahalle baskısı tartışmalarının toplumda yeni korkular üretmeye yönelik bir gayret olduğunu kaydeden Kuralay, şöyle devam etti: “Türkiye, engin tarihi ve kültürel birikimi ile her zaman hoşgörünün merkezi olmuş, kuşatıcı, paylaşımcı ve farklı kimlikleri ötekileştirmeyen bir tecrübe ortaya koymuştur. Türkiye hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmektedir. Bu değişim taleplerinin merkezinde özgürlük ve sivilleşme yatmaktadır. Türkiye, tarihi bir fırsat yakalamış ve bugün toplum olarak sivil bir anayasa yapma olanağı bulmuştur. Bu sürecin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle sivil toplum kuruluşlarına bu noktada hayati sorumluluklar düşmektedir. Anayasa yapımı sürecinde sivil toplum kuruluşları sessizliklerini bozarak aktif bir rol oynamalıdırlar. Söyleyecek sözü olan sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek ortak çalışmalar yapmalı ve bir anayasa çalışması platformu kurmalıdır. Bu zeminde bir deklerasyonla toplumsal talepler dillendirilerek yeni anayasanın yazılmasına aktif katkıda bulunmalıdırlar.”
DARBE ANAYASALARI TÜRKİYE’NİN
ÖNÜNÜ TIKAMAKTADIR
İsrafil Kuralay, sözlerini daha sonra şu şekilde sürdürdü:
“Sivil anayasa yapılmasını engellemek isteyen bazı güçler çeşitli propagandalarla tartışmaların zeminini kaydırmaktadır. Türkiye artık geri dönülemez bir değişim rüzgarı yakalamıştır. Yeni bir anayasa ihtiyacı tüm toplum tarafından dillendirilmektedir. Darbe anayasaları Türkiye’nin önünü tıkamaktadır. Çağdaş bir anayasa Türkiye’nin zenginleşmesi ve toplumsal barışının güçlenmesi için çok önemli bir fırsat ve vizyondur.
Yeni Anayasa, daha fazla katılımcı, temel hak ve özgürlükleri tam olarak güvence altına alan, anayasa kavramlarının somut ve kesinlik taşıdığı, hukuki boyutu ön planda olan bir toplumsal sözleşme olmalıdır.”
|