|
|
|
Başörtülüleri incitmeyelim |
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, Anayasada başörtüsünün yer alıp almayacağı tartışılırken, başörtülüleri incitmemek konusunda çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Ankara Barosu ile Paris Barosu’nun Ankara’da düzenlediği “Ticaret Hukuku Kongresi”ne katılan TBB Başkanı Özok, toplantı sonrasında gazetecilerin yeni Anayasa hazırlıklarına ilişkin sorularını cevapladı.
Özok, hükümetin yeni Anayasa taslağına eleştiriler yapılmasına tepki göstermesini doğru bulmadığını belirterek, “Böyle bir yöntemle Anayasa yapmak doğru değil. Hükümet taktik hatası ve yanlış yaptı” dedi.
Yeni Anayasa’nın “Kurucu Meclis” yapması açıklamalarına katılmadığını ifade eden Özok, “Bu TBMM Anayasa değişikliği de yapar, Anayasayı tümden de değiştirir. Benim kişisel kanaatime göre bunun için ‘Kurucu Meclise’ gerek yok. Ama bir koşulla. Bu AKP’nin damgasını vurduğu taslak olmayacak. Bu bütün toplumun hepimizin, sizin, bizim, inanların, inanmayanların tüm kesimlerin kendilerini ifade edebildiği bir ortak metin çalışması yapılmalı. Bir ortak platform oluşturulmalı” diye konuştu.
Özok, Baro Birliği’nin hazırladığı yeni Anayasa taslağını Ramazan Bayramı’ndan sonra hükümete sunacaklarını söyledi.
Özok, yeni Anayasada başörtüsünün yer alıp almama konusunda ise taslağın içerisinde uygun bulmadıkları bu konuları dikkatlice değerlendireceklerini belirterek, konu ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Türban ile ilgili söyelenen sözlerde gerçekten samimi içtenlikli hareket eden insanları incitmemek durumundayız. Buna çok dikkat etmeliyiz. Bizimde kendimize göre ilkelerimiz, bazı duruşlarımız, hukuki yorumlarımız var. Türkiye’de bu ciddi bir sorun. O nedenle ayak üstü bir beyanda bulunmak istemiyorum. Burada ordu, din, laiklik, Atatürk ilkeleri artık Türkiye’de yerli yerine oturmalı ve hiç kimse bunun üzerinden kendine uygun bir rant; bir politika çıkarmamalı. Bu kısır tartışmaları Türkiye’yi ciddi boyutta yaralıyor. Herkes bu tartışmaları yaparken kafalarının ardından başka özel ajanda ve notları olmadan evrensel hukuk kurallarına, çağdaş ve uygar tartışma ortamında açık ve net tavır koyması lazımdır.”
|
/ ANKARA
28.09.2007
|
|
|
SİYASÎ SİMGE DEĞİL |
32. Gün ve A&G araştırma şirketinin birlikte gerçekleştirdiği araştırmaya göre, üniversitelerde “türban” yasağının kaldırılmasını savunanlar yüzde 73.7. “Türban”ı siyasî simge olarak görmeyenler de yüzde 70. Ankete katılanlara yöneltilen “Çankaya’da türbanlı bir first lady olması sorun teşkil eder mi” sorusuna “Sorun değil” cevabı verenler ise yüzde 70.5.
Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar’ın birlikte hazırladıkları 32. Gün, sezonun ilk programında (27 Eylül Perşembe) son derece çarpıcı sonuçların elde edildiği bir araştırmayla ekranlara geldi. 32. Gün ve A&G araştırma şirketinin ortak çalışmasıyla halkın başörtüsü, muhafazakarlık ve yeni sivil anayasaya bakış açısını ortaya koyan araştırmada, son derece çarpıcı sonuçlar dikkat çekiyor.
100 KADINDAN 61’İ BAŞINI KAPATIYOR
Son 3.5 yılda başı kapalı kadınların sayısında yüzde 2.9’luk azalma var. Anket çalışması, 21-23 Eylül tarihleri arasında Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde, 38 il ve 128 ilçede, bunlara bağlı 157 mahalle ve köyde, 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden 924’ü kadın toplam 1863 denekle hanelerde yüz yüze görüşme metoduyla yapıldı. Ankette ortaya çıkan sonuçlara göre Türkiye’de her yüz kadından 61’i başını kapatıyor. Bunun yanısıra son 3.5 yılda başını örten kadın sayısında yüzde 2.9’luk bir azalma göze çarpıyor.
ÜNİVERSİTELERDE BAŞÖRTÜSÜ
YASAĞI KALDIRILMALI
Araştırma sonuçlarına göre eğitim düzeyi yükseldikçe üniversitelerde başörtüsü yasağı olmalıdır diyenlerin oranı artış gösteriyor. Üniversite öğrencilerinin yüzde 51.8’i başörtüsü yasağını savunurken, genelde üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasını isteyenlerin oranı yüzde 73.7 olarak gözüküyor. Başörtüsünün siyasi bir simge olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 19 iken, başörtüsü siyasi bir simge olmadığını söyleyenlerin oranı yüzde yüzde 70.
CUMHURBAŞKANI EŞİNİN
BAŞÖRTÜLÜ OLMASI SORUN DEĞİL
Ankete katılanlara yöneltilen “Çankaya’da başörtülü bir first lady olması sorun teşkil eder mi” sorusuna katılımcıların yüzde 24.1’i “evet sorundur” derken, yüzde 70.5’i “sorun değildir” cevabı veriyor. “Başbakan ve Cumhurbaşkanı resmi törenlere eşlerini götürmeli mi” sorusuna ise yüzde 51.3’lük oranda “evet götürmeli” cevabı veriliyor. “Hayır götürmemeli” diyenler ise yüzde 37.6 oranında.
Araştırmada yer alan sorulardan “namaz kılar mısınız” sorusuna yüzde 29.3’lük kesim “evet kılarım” derken hiç namaz kılmayanların oranı 21.8 olarak gözüküyor. Son üç buçuk yılda namaz kılanların sayısında ise yüzde 2’lik bir azalma göze çarpıyor.
MUHAFAZAKÂRLAŞMA ARTMADI
Son günlerde sıkça tartışılan muhafazkarlaşma olgusunun ankete yansıma şekli ise şöyle: “AKP iktidarı ile muhafazakarlaşma arttı mı” sorusuna “evet arttı” diyenler yüzde 28.3. “Hayır artmadı” diyenler ise yüzde 54.7...”Fikrim yok diyenler ise yüzde 17 olarak gözüküyor.
ANAYASA DEĞİŞMELİ
Araştırmaya katılanların “Anayasa değişmeli mi” sorusuna yüzde 50.5’lik kesim “evet derken, yüzde 21. 5’i “hayır değişmemeli ” diyor. “Fikrim yok” diyenler yüzde 29.9.
Yeni Anayasa’nın başörtüsü serbestisi getirmesini isteyeler yüzde 62 olarak gözükürken yüzde 27’lik kesim “getirmemeli” cevabını veriyor.
|
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
Ahlâksız tepki |
Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) “Türkiye Malezya olur mu?” toplantısında konuşan iş kadını Leyla Alaton’un, Prof. Dr. Fatmagül Berktay’ın üniversitede başörtüsü yasağının yanlış olduğu şeklindeki sözlerine karşılık, “Kendi paralarını kazandıktan, ekonomik özgürlüklerini sağladıktan sonra kapanıp kapanmayacaklarına karar versinler. Mesele paradır. Türkiye’de para getirdikten sonra kız bilmem ne olsa kabul görüyor” demesi büyük tepkiyle karşılandı.
KAGİDER’in toplantısına konuşmacı olarak katılan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatmagül Berktay, üniversitelerde başörtüsü yasaklanmasının yanlış olduğunu belirterek sorunun Anayasa’da çözülmemesi gerektiğini söyledi. Berktay, “Anayasalar çerçeve yasalardır. Bunu YÖK yönetmelikleri getirdi, onlarla gidebilir. Dini konuların Anayasaya girmesi, laik niteliğini aşar” dedi.
İş kadını Leyla Alaton, Berktay’ın konuşmasında başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasını savunmasına sinirlenerek, toplantının sorular kısmında söz aldı ve şöyle konuştu: “Duyduklarımda çelişki mi görüyorum. Hem ataerkil baskıdan dolayı örtünme olayı var, hem de üniversite döneminde genç, aileye bağımlıdır. Hayatıyla ilgili vereceği kararda ne kadar bağımsız olabilir. Gençlerin son kalesi üniversite. Demokrasi bağlamında kendi kararlarını kendileri versinler diyorsunuz. Ben burada bir çelişki görüyorum. Kendi paralarını kazandıktan, ekonomik özgürlüklerini sağladıktan sonra kapanıp kapanmayacaklarına karar versinler. Mesele paradır. Benim evime gelen dadım çok para kazanıyor. Benden açık giyiniyor. Siz akademisyenlerin 8 bin yıl öncesine gitmenize bayılıyorum ama bugün var. Bugün ne olacak? Özgürleşsin neye karar verecekse versin.” Berktay’ın, “Biz bu gençlere oy hakkı veriyoruz. Ayrıca bu kadınların belli bir kısmı sadece örtünerek evden çıkabiliyor” demesi üzerine, Alaton, “Oyu babasından gizli istediği yere atabilir. Mesele paradır. Türkiye’de para getirdikten sonra kız bilmem ne olsa kabul görüyor. Rica ederim” diye konuştu ve toplantı bitmeden salonu terk etti.
|
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
Kemalistlere bienal şoku |
10. İstanbul Bienali’nin bu yılki küratörü Hou Hanru’nun bienal kataloğunda Kemalist modernleşme modeli için ‘tepeden inme bir dayatma’ gibi sözler kullanması tartışma konusu oldu. Bienalin küratörü Hou Hanru’yu öğretim elemanları adına kınayan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (MÜGSF) Dekanı Prof. Nazan Erkmen’in bildirisine İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) cevap verdi.
“İmkânsız Değil Üstelik Gerekli: Küresel Savaş Çağında İyimserlik” başlığı altında düzenlenen ve 8 Eylül’de başlayan 10. Uluslararası İstanbul Bienali’nin bu yılki küratörü Hou Hanru’nun bienal kataloğunda yer alan metnine MÜGSF’den tepki geldi. Fakülteye bağlı 131 öğretim elemanı adına hazırlanan ve fakültenin dekanı Prof. Dr. Nazan Erkmen’in imzasını taşıyan “Bienal’e kınama” adlı metinde Hanru’nun hazırladığı yazının Bienal’e gölge düşürdüğü savunuldu.
Prof. Dr. Erkmen’in bildirisine İKSV yazılı bir açıklamayla cevap verdi.
Vakıf Yönetimi, Erkmen tarafından açıklanan bildiriyi üzülerek okuduklarını ve sanatla siyasetin ilişkisi anlamında büyük titizlik gösterdiklerini ifade etti. Açıklamada şöyle denildi: “Küratörümüz Hou Hanru bu düşüncelerini Çağlar Keyder, Sibel Bozdoğan, Reşat Kasaba gibi önde gelen bilim adamlarının kitaplarından yararlanarak geliştirmiş ve sözlerini bu kaynaklardan yaptığı alıntılarla desteklemiştir. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Sayın Nazan Erkmen’den siyasal yaklaşımlardan önce Bienal’e sanatsal açıdan bakması ve bu konuda eleştirilerde bulunmasını beklerdik. Sanatçı düşüncelerinde özgürdür.”
San Francisco’da bulunan küratör Hou Hanru ise İKSV’nin açıklamasının dışında konuyla ilgili bir yorum yapmayacağını belirtti.
HOCALAR HABERSİZ
Tüm MÜGSF öğretim elemanları adına yapılan açıklamadan pek çok öğretim elemanının haberi yok. Bildiri fakültede imzaya açılmamış, ama Fakülte Kurulu kararıyla yayımlanmış. Fakülte öğretim üyelerinden Ahu Antmen, Elif Çelebi, Esra Aliçavuşoğlu metnin yayımlandığını gazetelerden öğrenmiş, Hakan Onur ise haberdar ama tümü metnin altında ‘imzalarının olmadığını’ vurguluyor.
SANATÇILAR KIZGIN
Dünkü Radikal ve Milliyet’te yer alan sanatçı görüşleri şöyle:
Vasıf Kortun (Küratör) : “Atatürk bir put mu? Türkiye devletinin kuruluşu tartışılmayacak mı?” Hanru'nun yazısı uzun, çok iyi ve kapsamlı. Bu yazı içinden cımbızla bir bölüm alıp hedef göstermek sakıncalı
Adnan Yıldız (Küratör): Keşke sanat eğitimi alanında modernizmimizi, Hanru’nun özellikle mimari olarak son derece doğru saptadığı yerden tartışacak kadar cesur ve eleştirel bir üniversite dünyamız olsaydı. Akademisyenlerin çoğunun başlarında onlara bu bildiriyi imzalatan tepeden inmeci, ‘çağdaş Türk aydını’ piyesini sürdürmeye meraklı hocaları var. Asıl tam tersi olmalıydı!
Ahu Antmen (Eleştirmen/ MÜGSF Öğretim Üyesi): Bence hayatta her şeye eleştirel bir akılla bakılabilmeli. Kınama, yasaklama türü tepkilerin mikro ya da makro düzeyde insan ilişkilerinde çözümsüzlükten başka bir şey ürettiğini görmedim.
Extramücadele (Sanatçı): Murat Belge’nin bir yazısından alıntıyla cevap vermek istiyorum: “Ya devrimler kötü ya bu halk kötü”.
Haldun Dostoğlu: Bu imzayı atıp açıklamayı yapanlar herhalde Hou Hanru’nun metninin tamamını okumamışlar, eserleri izlememişler. Her zaman yapıldığı gibi metindeki bir görüş üzerinden fikir belirtmeye kalkıyorlar. Çok yazık, hâlâ buralardayız.
Halil Altındere (Sanatçı): Hou Hanru çok güçlü bir kavramsal çerçeve çizdi. MÜGSF’nin bildirisini aceleci ve yanlış anlama sonucu yapılmış bir açıklama olarak görüyorum. Hanru’nun metni kısa ama derin ve bütün dünya sorunlarını tartışıyor. Hanru, Cumhuriyet modernizmini elbette eleştirebilir aradan geçen yıllar arasındaki fark ortada. Bugüne kadar yaptığı iyi çözümlemeleriyle övgü toplayan Hanru’ya böyle bir açıklamanın gelmesini talihsizlik olarak görüyorum.
Kemalizmdeki çelişki!
Hanru, bienal kataloğundaki yazısında şöyle demişti:
“Kemalist proje tarafından savunulan modernleşme modelinin yine de sisteme dahil bazı çözülemez çelişkiler ve ikilemlerle dolu ‘tepeden inme bir dayatma’ olması; reformların, devrimci birer araç olarak gerekli olmalarına rağmen yarı askeri bir şekilde dayatılması demokrasi ilkesine aykırıydı; milliyetçi ideoloji evrensel hümanizmin benimsenmesine aksi yönde işledi ve toplumsal bir elit önderliğindeki ekonomik ilerleme toplumsal bölünme üretti. Popülist siyasi ve dini güçler, taleplerini toplumun tabanında yeniden oluşturmayı ve yönlendirmeyi ve bu talepleri kendi çıkarları yönüne çevirmeyi başardılar.”
|
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
Bitlis’te 2 şehit |
Bitlis’te mayın patlaması sonucu 2 asker şehit oldu. Alınan bilgiye göre, Bitlis merkeze bağlı Bölükyazı kırsalındaki Keleşevir Tepesi’nde, arama tarama faaliyetine katılan Denizli nüfusuna kayıtlı Uzman Çavuş Ramazan Us ile Osmaniye’nin Bahçe köyü nüfusuna kayıtlı Er Ali Kadıoğlu, mayın patlaması sonucu şehit düştü.
Şehitler için Tatvan Askeri Hastanesi’nde tören düzenleneceği bildirildi.
|
/ BİTLİS
28.09.2007
|
|
|
Eminönü’nde patlama: 1 ölü, 4 yaralı |
Eminönü’nde bir atölyenin bodrum katında meydana gelen patlamada 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
Süleymaniye Mimar Sinan Caddesi’ndeki mutfak eşyası tamiratı ve montajı yapılan 2 katlı binada bulunan “Bulut Ticaret” adlı atölyenin bodrum katında, belirlenemeyen bir nedenle patlama meydana geldi. Çevredeki bazı araçların da hasar gördüğü patlama sonucu bodrum katının tavanı çöktü. Atölyenin cam ve çerçeveleri kırıldı. Enkaz altında kalan ve iş yeri sahibi olduğu belirtilen Ahmet Bulut, hayatını kaybetti. Patlama sırasında aralarında sokaktan geçen Zergül Meydan ile Refik Yıldırım’ın da bulunduğu 4 kişi yaralandı.
|
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
TİKAD'dan “Dinler Arası Hoşgörü” iftarı |
Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), ‘’Dinler Arası Hoşgörü’’ felsefesinden yola çıkarak bir iftar yemeği verdi. TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut’un ev sahipliği yaptığı yemek, din, siyaset ve iş dünyasını bir araya getirdi.
İftar yemeğine, dini cemaat temsilcileri, Dünya Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, AKP İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli ile çeşitli ülke konsolosluklarından temsilciler ve TİKAD üyeleri katıldı.
|
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
CHP’den Gül’e boykot yok |
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını istemedilerini, ancak parlamento seçtikten sonra da meşruiyetini tartışmayacaklarını söylediklerini belirterek, ‘’Sayın Cumhurbaşkanı Meclise gelip konuşma yaparsa, doğal olarak da biz Parlamentoda yerimizi almış olacağız’’ dedi.
Kılıçdaroğlu, Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli ve beraberindeki heyeti kabul etti. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Kemal Kılıçdaroğlu, ‘’Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mecliste Pazartesi günü yeni yasama yılının açılışında bir konuşma yapacak. CHP olarak dinleyecek misiniz?’’ sorusuna, ‘’Biz Sayın Abdullah Gül’ün seçilme sürecinde cumhurbaşkanı olmasını istemedik. Ama parlamento seçtikten sonra da meşruiyetini tartışmayacağımızı söylemiştik. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı Meclise gelip konuşma yaparsa, doğal olarak da biz parlamentoda yerimizi almış olacağız’’ karşılığını verdi.
|
/ ANKARA
28.09.2007
|
|
|
TÜSİAD, İspanya’dan AB desteği istedi |
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ başkanlığındaki bir heyet, İspanya’nın başkenti Madrid’de yaptığı görüşmede, İspanyol siyasetçiler ve iş dünyasından Türkiye’nin AB sürecine daha güçlü ve sesli destek istediler.
Özel bir uçakla Madrid’e gelen TÜSİAD heyeti, sırasıyla İspanya hükümetinin AB ile ilişkilerden sorumlu devlet sekreteri Alberto Navarro, İspanya Ekonomi ve Maliye Bakanı Pedro Solbes, İspanya İşverenler Örgütü Konfederasyonu (CEOE) yetkilileri ve anamuhalefetteki İspanya Halk Partisi (PP) yetkilileri ile görüşüp son olarak İspanya Kralı Juan Carlos tarafından kabul edildi.
Görüşmeler sonrasında basına açıklama yapan Yalçındağ, ‘’Burada gerçek bir dostumuz olduğunu farkettik. İspanya’daki hiçbir kurumun Türkiye’nin AB’ye girişiyle ilgili sorunu yok’’ dedi.
Yalçındağ, muhalefetteki Halk Partisi’nin yetkilileriyle de görüşmesinde, Türkiye’ye AB sürecinde tam desteklerini yinelediklerini gördüklerini bildirdi.
|
/ MADRİD
28.09.2007
|
|
|
Meslek liseleri, gençlerin gözdesi |
Isparta’da genel liselere 2 bin 390 öğrenci kayıt yaptırırken, 3 bin 257 öğrenci meslek liselerini tercih etti.
Isparta’da geçen yıllarda öğrenci bulmakta güçlük çeken meslek liseleri, bu yıl gençlerin gözdesi oldu. Lise çağındaki öğrencilerin 2 bin 390’ı genel liselere kayıt yaptırırken, 3 bin 257 öğrenci meslek liselerinde eğitim görmeyi tercih etti. Şehirdeki endüstri meslek ile sağlık meslek liselerinin kontenjanları tamamen doldu.
Milli Eğitim Müdürü Tacettin Yılmaz, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:’’Meslek liselerinden mezun olan öğrenciler, 2 yıllık yüksekokullara direkt geçiş yapabiliyorlar. Bunun yanı sıra fakültelerde de kendi bölümlerini tercih etmeleri durumda ek puan alma şansları oluyor. Meslek lisesinde eğitim gördükleri için mezun olunca iş bulabiliyorlar. Ara eleman olarak önemli bir ihtiyacı gideriyorlar.’’
Yılmaz, bu yıl öğrencilerin yüzde 58’inin meslek liselerini tercih ettiğini, yüzde 42’sinin ise genel liselere kayıt yaptırdığını kaydetti. En fazla öğrenci alan meslek liseleri arasında endüstri meslek liselerinin başı çektiğini belirten Yılmaz, ikinci sırada sağlık meslek liselerinin bulunduğunu söyledi. Yılmaz, endüstri meslek liselerinde bölüm çeşitliliği bulunduğunu ve buradan mezun olan öğrencilerin sanayide ara eleman olarak çalışabildiklerini vurguladı. Meslek liselerine yönelişin 2 yılda artış gösterdiğini kaydeden Yılmaz, okulların gerekli teknik donanımlarının da yeterli olduğunu söyledi.
|
/ ISPARTA
28.09.2007
|
|
|
Namık Ekin'den Boğaz'da rekor denemesi |
Sürekli rekorlar kıran Milli Antrenör Namık Ekin, 18 saatte Karadeniz’den Marmara Denizi’ne su altından yüzerek dünya rekoru kırmak için dalış yaptı.
Eski bir SAT&SAS komando olan ve dünya rekortmeni Milli Antrenör Namık Ekin, Karadeniz’den Marmara’ya yüzmek için Rumelifeneri’nden dalış yaptı. Ekin, suyun 5 metre altından yüzerek yaklaşık 18 saat sürecek olan mesafeyi Sarayburnu’nda tamamlamayı hedefliyor. 52 km’lik bu zorlu rekor denemesi öncesi Ekin ve ekibine Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün, iftar ve sahur yemeği verdi. Namık Ekin, eski bir SAT&SAS komando hocası.
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
Yetimler unutulmadı |
Bağcılar Belediyesi’nin Ramazan Çadırı İrfan Sofrası’nda Geleneksel Yetimler Gecesi büyük ilgi gördü.
Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’nın şehirdışında bulunması sebebiyle katılamadığı geceye; İstanbul Milletvekili ve Bağcılar Belediyesi Onursal Başkanı Feyzullah Kıyıklık, Bağcılar Kaymakamı İrfan Balkanlıoğlu, siyasiler, işadamları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Ömer Döngeloğlu’nun İslam Tarihi’ndeki büyük yetimlerin hayatlarından kesitler anlattığı sohbetle başlayan Yetimler Gecesi’nde işadamlarının katkılarıyla bin yetim çocuğu temsilen 9 yetim çocuk giydirildi. İrfan Sofrası’ndaki Yetimler Gecesi’nde daha sonra Bosna Hersek’ten gelen Kevser İlahi Grubu, Türkçe ve Boşnakça ilahiler söyledi.
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
İstanbul'un 68 günlük suyu kaldı |
İstanbul’a su sağlayan barajlarda, kente yaklaşık 68 gün yetecek kadar su kaldı.
İSKİ verilerinden derlenen bilgiye göre, kente su sağlayan ve toplam 863 milyon 770 bin metre küp su tutma kapasitesine sahip olan barajlardaki mevcut su hacmi 131 milyon 696 bin metre küpe, doluluk oranı da yüzde 15,25’e indi.
Şehrin yağış döneminde beklenen yağışları almaması nedeniyle Ömerli, Darlık, Elmalı, Terkos, Alibey, Büyükçekmece, Sazlıdere, Istrancalar, Kazandere, Pabuçdere ve Yeşilçay’daki su miktarları alarm vermeye başladı.
|
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
Önümüzdeki yıl su sıkıntısı yok |
Ankara Çamlıdere Çamkoru Geyik Üretme İstasyonu’nda yetiştirilen 45 kızıl geyiğin ormana bırakılması törene katılan Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, programda gazetecilerin su ve orman yangınlarıyla ilgili sorularını da cevapladı. Eroğlu, önümüzdeki yıl içme ve kullanma suyunda sıkıntı yaşanmayacağını söyledi.
Gazetecilerin, önümüzdeki sene yağışların içme ve kullanma suyu konusunda yaşanan sıkıntıları giderip gidermeyeceği sorusuna, büyük ve orta ölçekli şehirlerde su sıkıntısı yaşanmayacağı cevabını veren Eroğlu, 21 ilde su sorununa yönelik çalışmaları tamamladıklarını söyledi.
“Ankara’da Kızılırmak’tan su getirme çalışmaları, Kesikköprü Barajı, Bursa’da Melen Çayı’nı etkin kullandırma faaliyetleri, Afyonkarahisar’da Akdeğirmen Barajı ve değişik illerimizdeki baraj, ana isale hatlarıyla arıtma tesisleri bitmek üzere” diyen Eroğlu, bunların yanısıra 20 ilde de kuraklıkla gelebilecek su sıkıntısına ilişkin faaliyetlere girecek ve kısa sürede bitireceklerini aktardı.
Su sıkıntısına karşı orta ve uzun vadede iki hedef belirlediklerini söyleyen Bakan Eroğlu, 2010 yılından 2023 yılına kadar olan su ihtiyacı ile 2023-2040 yılları arasında oluşacak su ihtiyacını içeren hedefler belirlediklerini dile getirdi.
400 BİN HEKTARI AĞAÇLANDIRACAĞIZ
Bir gazetecinin “Çevre ve Orman Bakanı olarak orman yangınları ve ağaçlandırma çalışmalarıyla ilgili planlarınız nedir?” sorusuna ise Bakan Eroğlu, “Orman yangınları geçen yıla oranla artış gösterdi. 11 bin hektarlık ormanlık alan kül oldu. Biz, bu sene 400 bin hektarlık alanı ağaçlandıracağız” karşılığını verdi.
|
/ ANKARA
28.09.2007
|
|
|
İstanbul belediyeleri hakkında şikâyet |
Tüketiciler Birliği, İstanbul’da 1994 yılından bu yana alınan otopark harçlarının usulüne uygun kullanılmadığı gerekçesi ile aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da bulunduğu 74 ilçe ve belde belediye başkanı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’n
Sultanahmet Adliyesi önünde konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz ve yardımcısı Nazım Kaya, otopark ücretlerinin yerinde kullanılmadığı iddiasında bulundu. “Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 01.07.1993 tarihinde yayınlanan ve 1994 yılında yürürlüğe giren Otopark Yönetmeliği’ne göre otopark yeri ayrılmamış konutlar için yerel yönetimler tarafından otopark yapımında kullanılmak üzere otopark harcı alınmaktadır” diyen Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Nazım Kaya, yönetmelik gereğince, harçların, otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge veya genel otoparklar için kullanılması gerektiğini hatırlattı.
Toplandığını ileri sürdükleri harçların nerelerde kullanıldığının belirsiz olduğunu savunan Kaya, “Yerel yönetimler topladıkları harçlar ile muhtemelen otopark yapmak yerine bu paralar ile borç ödemeyi veya başka yatırımları tercih etmiş görünmektedirler” dedi. Yapılan açıklamanın ardından Tüketiciler Birilği Başkanı Deniz ile Nazım Kaya suç duyurusuna ilişkin dilekçeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti.
|
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
Altı aydır beş metrekarede yaşıyorlar |
Muğla’nın Dalaman ilçesinde, işini kaybedince sokakta kalan vatandaş, altı aydır zihinsel engelli eşi ve oğlu ile ormanın içine yaptıkları 5 metrekare büyüklüğündeki derme çatma barakada hayat mücadelesi veriyor.
Altı ay öncesine kadar bir kasap dükkanında işçi olarak çalıştığını söyleyen Ali Rıza Şahin (43), işine son verildikten sonra kirasını ödeyemediği için barakada yaşamakzorunda kaldıklarını anlattı. Dalaman Kaymakamı Ahmet Deniz ise ormanda altı aydır yaşayan ailenin dramının doğru olduğunu ifade ederek, “Konu geçen hafta içerisinde bize intikal ettirildi. Altı aydır baraka da yaşayan ailenin dramını bir hafta önce köy muhtarından öğrendim” dedi. Aile için köyde şu an kullanılmayan okul lojmanının geçici olarak tahsisini istediğini ifade eden Deniz, Şahin ailesine ev yapımı için hayırseverlerin desteğini beklediklerini söyledi.
|
/ MUĞLA
28.09.2007
|
|
|
Uzundere’ye, DATUR desteği |
Sahip olduğu tabii ve tarihi zenginlikleriyle dikkat çeken Erzurum’un Uzundere ilçesi, Doğu Anadolu Turizmi Geliştirme Projesi (DATUR) ile hayat bulacak.
Doğu Anadolu Kalkınma Programı’nın bir alt bileşeni olan DATUR projesiyle, Doğu Anadolu Bölgesi’nin özellikle de Çoruh Vadisi’nin alternatif bir turizm bölgesi haline getirilmesi amaçlanıyor.
Çoruh Vadisi’nde tarıma alternatif olarak yeni gelir kaynaklarının gelişmesini destekleyecek söz konusu proje kapsamında Uzundere ilçesine özgü endemik bitki türleri, yabani kuş ve meyvelerin tespiti için çalışma yapıldı.
|
/ ERZURUM
28.09.2007
|
|
|
Velilerle müdür, okul için tartıştı |
Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Kuyucuk Köyü İlköğretim Okulu orta kısmının öğrenci sayısı eksikliği sebebiyle kapalı olması velilerle İl Milli Eğitim Müdürünü karşı karşıya getirdi.
Arpaçay’ın Kuyucuk Köyü sakinleri, Milli Eğitim Müdürü Cevdet Aydın’la okullarının kapalı olması sebebiyle tartıştı. Aydın, YİBO genelgesini göstererek okullarının kapalı olmasının yasal çerçeveler dâhilinde olduğunu söyledi. Açıklamalardan tatmin olmayan köylüler, haklarını arayacaklarını söyleyerek tepki gösterdi. Köyü, Milli Eğitim Müdürü Aydın’la birlikte ziyaret eden Vali Mehmet Ufuk Erden ise, okulun orta kısmının açık olması için en az 60 öğrenciye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Köydeki öğrenci sayısının 58 olmasından dolayı yasal olarak bu kısmın kapalı olduğunu belirten Erden, ilk 5 sınıfın bulunduğu okulun eğitime devam ettiğini açıkladı. Köydeki 6, 7 ve 8’inci sınıf öğrencilerinin Arpaçay Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’na (YİBO) gönderildiklerini söyleyen Erden ayrıca, köy muhtarı Kâtip Yıldız’ı öğrencileri ikna ettiği için kutladı.
|
/ KARS
28.09.2007
|
|
|
Engelini unuttu, diğer engellilere kucak açtı |
Yürüyebilirken 10 yaşında geçirdiği yanlış bir ameliyat sonucu tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda kalan Kemal Demirel, kurduğu dernek ile 18 bin engellinin tekerlekli sandalye sahibi olmasına aracılık yaptı.
Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği Başkanı Kemal Demirel, 1970 yılında geçirdiği yanlış ameliyat sonucu belden aşağısının felç olduğunu, 11 yıl hastanede tedavi gördüğünü belirtti. Yürütülen merkezi çalışmalarla engellilere yeterli hizmetin götürüleceğine inanmadığını belirten Demirel, bu sebeple 14 yıl önce Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği’ni kurduğunu söyledi.
Demirel, derneğin kuruluşundan itibaren çeşitli yollarla elde ettikleri yardımlarla satın alınan tekerlekli sandalyeleri 18 bin engelliye teslim ettiklerini anlattı. Ramazan Bayramı’nda da engellilere yardım etmeye hazırlandıklarını ve hayırseverlerin desteğini beklediklerini belirten Demirel, “Engelliler hayatı bırakmasınlar, aksine hayata daha çok sarılsınlar” dedi.
|
/ TRABZON
28.09.2007
|
|
|
Balıkesir’de uyuşturucuya karşı ortak çalışma |
Balıkesir’de, uyuşturucu madde bağımlılığı ile mücadelenin geniş halk kitlelerine yansıtılması amacıyla kampanya başlatılacağı bildirildi.
Emniyet Müdürlüğü koordinasyonunda Sağlık Müdürlüğü, Yeşilay ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün ortaklaşa yürüteceği kampanya ile ilgili olarak “El Ele, Gönül Gönüle” adı altında proje hazırlandı.
Madde bağımlılığı ile mücadelede doğrudan polisiye tedbirlerin yeterli olmadığını belirten Balıkesir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, proje kapsamında ilköğretimden başlayarak toplumun her kesimini bilinçlendirmeyi amaçladıklarını ifade etti.
|
/ BALIKESİR
28.09.2007
|
|
|
Hırsız aranırken kedi bulundu |
İzmir’in Konak ilçesinde, bir kuyumcu mağazasının alarmı çalması üzerine mağazaya müdahale eden güvenlik güçleri, hırsız yerine kedi buldu.
Önceki gece Anafartalar Caddesi Kemeraltı Çarşısı’ndaki Özbakır Kuyumculuk’un alarmı çaldı. Olay yerine gelen güvenlik güçleri, yaptıkları incelemede, alarmın, çatıda açık bırakılan pencereden giren kedi yüzünden devreye girdiğini belirlediler. Şüpheli biri olma ihtimaline karşı itfaiye aracının merdiveniyle çatıya çıkan ekipler, aramalarda herhangi bir şüpheli kişi ya da duruma rastlamadı. Girdiği kuyumcu mağazasında alarmın çalmasına sebep olan kedi, mağazanın kapısı açıldıktan sonra vitrinden alınarak dışarıya çıkarıldı.
|
/ İZMİR
28.09.2007
|
|
|
Van valisi okul turunda |
Van Valisi Özdemir Çakacak, ‘İlköğretim Haftası’ kapsamında başlattığı okul gezilerini sürdürüyor.
İl Milli Eğitim Müdürü Yahya Yıldız ve Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ali İhsan Sayılır’la birlikte şehirdeki okulları ziyaret eden Özdemir Çakacak, Sağlık Meslek Lisesi, Van Salih Yıldız İlköğretim Okulu, İpekyolu Anaokulu ile inşaatları devam eden Edremit İlçesi’ndeki Edremit Lisesi ve Fen Lisesi inşaatlarında incelemelerde bulundu. Ziyareti esnasında okullardaki öğrencilerle sohbet eden Çakacak, onlara bazı tavsiyelerde bulundu.
|
Oktay YILDIRIMOĞLU
/ VAN
28.09.2007
|
|
|
Bahçelievler halkı Ramazan çadırlarında |
Bahçelievler Belediyesi, beş ayrı noktada kurduğu iftar çadırlarında her akşam beş bini aşkın kişiye iftar veriyor. Çadırlarda teravih sonrasında da çeşitli kültürel faaliyetler gerçekleştiriyor.
İlçenin beş ayrı yerine iftar çadırları kuran Bahçelievler Belediyesi, her akşam beş bini aşkın kişiye iftar yemeği ikram ediyor. Hayırseverler tarafından verilen iftar yemeklerinde yaşlısı genci, fakiri zenginiyle iftar çadırlarını dolduran vatandaşlar oruçlarını birlikte açıyor.
Bahçelievler’de yaşayanların yoğun ilgi gösterdiği çadırlarda iftar sonrası gerçekleştirilen Geleneksel Ramazan Eğlenceleri ve diğer faaliyetler de ilgiyle izleniyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, ilçe sakinlerini Ramazan boyunca iftar çadırlarına beklediklerini belirtirken, hayırsever işadamlarına da destekleri dolayısıyla teşekkür etti.
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
Bebeklere “Hoşgeldin” ağaçları |
ÇEKÜL Vakfı, yeni doğan bebeklerin dünyaya gelişini kutlamak için “7 Ağaç” hediye seçeneği sunuyor. “Yakınlarınızın bu özel ve en anlamlı anını, 7 ağaç hediyesiyle kalıcı kılarken, mutluluklarını paylaşarak çoğaltabilirsiniz” diyen vakıf yetkilileri, herkesin bu kampanyaya destek verebileceğini belirtti.
Ülkedeki orman varlığını arttırmak için başlatılan “7 Ağaç Ormanları Projesi”yle ilgili yazılı bir açıklamada bulunan ÇEKÜL Vakfı yetkilileri, yeni doğan bebekler için de bu kampanyaya katılınabileceğini hatırlattı. “Bebek dünyaya getiren yakınlarınıza 7 ağaç hediye ederek, hem onları hem de tabiatı sevindirebilirsiniz” diyen vakıf yetkilileri, ağaçların ormanlarda bebeklerle birlikte büyüyeceklerini belirtti.
NEDEN 7 AĞAÇ
Sözkonusu projenin 1993 yılından bu yana devam edildiğini dile getiren yetkililer, her bir kişinin tabiata yılda 7 ağaç borçlandığı için projenin “7 Ağaç” adıyla yürütüldüğünü belirtti. Günlük tükettiğimiz kağıt, kalem, mobilya, yakacak gibi zaruri ihtiyaçlar için herkesin yılda ortalama 7 ağacın kesilmesine sebep olduğunu söyleyen vakıf yetkilileri, projenin Çevre ve Orman Bakanlığı işbirliğiyle hayata geçirildiğini vurguladı.
Projenin diğer özel günler için de düşünülebileceğini belirten yetkililer, projeye destek verenlerin, her yıl Kasım ve Mart aylarında düzenlenen fidan dikim şenliklerinde bir araya geldiğini, adına fidan hediye edilenlere sertifika gönderildiğini ve fidanların durumu hakkında bilgilendirildiklerini de aktardı.
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
28.09.2007
|
|
|
18’inde kimlikli |
Batman’da babasının ölümünden sonra annesinin başka biri ile evlenmesinin ardından terk edilen Aydın Benek, 18 yaşında nüfus cüzdanı sahibi oldu.
Ailesinin terk etmesinin ardından kendisine sahip çıkan dedesinin de ölmesiyle ortada kalan Benek, çocuk esirgeme kurumu ve erkek yurtlarında yaşamını sürdürdü.
İstanbul ve başka büyük şehirlerde yurtlarda kalan Benek, yakınlarını görmek üzere geldiği Batman’da evraklarını tamamlayarak kimlik çıkardı.Özellikle askere gitmek için kimlik çıkardığını ifade eden Benek, kimliği olmadığı için okuyamadığını, şimdiye kadar birçok ili kimliksiz gezdiğini söyledi.
|
/ BATMAN
28.09.2007
|
|
|
|