Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

İhracatçının döviz ve faiz isyanı

TİM Başkanı Oğuz Satıcı, FED’in faiz indiriminin ardından Merkez Bankası Başkanının Para Politikası Kurulunu toplayarak bu indirimi karşılayacak 1.75-2 arasında indirim yapmasını beklediklerini söyledi. Satıcı, “Kurlar baş aşağı çekilmiş vaziyette. ‘1 dolar 1 YTL olacak’ diye herkes bekliyor. Bu olacaksa bilelim. Eğer bu olacaksa bunu gözümüzün içine baka baka söyleyin, öleceksek ölelim deyin” diye konuştu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı, 13. Adıyaman Tekstil Hazır Giyim Kümelenme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Merkez Bankası’nı eleştirdi. Üretici olarak zorlama bir değişimin içerisinde bulunduklarını belirten Satıcı, Türkiye’de ekonomi piyasalarında uygulanan birtakım politikaların üreticileri belli değişimlere zorladığını söyledi. Satıcı, yüksek faizin devam ettiğini, Merkez Bankası’nın da hiçbir biçimde anlayamadıkları bir “inatla” ve “dirençle” gösterdiği tavrın Türkiye’de tekstilciyi değiştirdiğini kaydetti.

“Merkez Bankası gösterdiği tavrıyla, dinozorların dünyadan yok oluşuyla benzer bir durumu, üreticilerin tamamını dünyadan sürmek için çalışıyor” diyen Satıcı, Amerika Merkez Bankası (FED) ile Türkiye Merkez Bankası’nın uygulamalarını karşılaştırdı. FED’in faiz indirimi yapacağını açıkladığı gün, yabancı alım heyetiyle görüşme halinde olduklarını aktaran Oğuz Satıcı, şunları kaydetti:

“Herkesin kulağı Amerika’daydı. Yanımızdaki İngilizler bile bu kararın Türkiye’ye olan etkisini merak ediyordu. Faizi yükseltir diye beklerken, FED Başkanı fotoğrafın bütününü görerek karar verdi. 50 baz puanlık indirim yaptı. Ertesi gün Merkez Bankası Başkanımız, Para Politikası Kurulunu toplayarak bunu karşılayacak 1.75-2 puan arasında indirim yapar diye bekledik. Merkez Bankası’ndan o gün bugündür bunu bekliyoruz. Kurlar baş aşağı çekilmiş vaziyette. ‘1 dolar 1 YTL olacak’ diye herkes bekliyor. Bu olacaksa bilelim. Bunu bilirsek ona göre kendimizi donatırız. Eğer bu olacaksa bunu gözümüzün içine baka baka söyleyin ‘öleceksek ölelim’ deyin. Bir dolar bir lira olacaksa bilelim gerçeği de, buna göre tedbir alırız. Bunu beceririz. Biz hiç kimsenin beceremeyeceği şeyleri becerdik.”

Türkiye’nin ekonomik kriz yaşadığı dönemlerden bugün 100 milyar dolarlık ihracata geldiklerini kaydeden Satıcı, “Bize bu eziyetin yapılmaması gerekiyor. Bu konuyu dava olarak her yerde sürdürmeliyiz. Gerçeği bilirsek ona göre çözüm üretebiliriz. Öyle bir lobi ile karşı karşıyayız ki nasıl olduklarını bilemiyoruz. Basında çeşitli yazılar çıkıyor ancak bunlar gazetelere sızmış çeşitli finans kurumlarının başkanları ya da emekliler. Sanki Türkiye’de siyaseten sıkıntı varmış gibi, öyle bir yazılar yazıyor ki ‘faizler inmiyormuş’ çünkü ‘Türkiye’de siyasi istikrar sorunu’ var. Ama bunun bedelini üretici ödememeli. Türk insanının geleceğini varlığını sürdürebilmesini sağlayacak üreticidir” diye konuştu.

/ ADIYAMAN

26.09.2007


 

Çay ve fındığa alternatif

Nuhoğlu Vakfı, Karadeniz Bölgesindeki çay ve fındığa bağımlı kalan tarımı canlandırmak, ekilebilir alanları değerlendirmek ve çiftçiye ekonomik katkı sağlamak amacıyla 200 bin YTL harcayarak, 46 çeşit üzümsü fidanın yer aldığı örnek bahçe kurdu.

Eski Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı ve Nuhoğlu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu’nun bağışladığı Trabzon’un Hayrat ilçesi Çamlıtepe Mahallesi Anismeşesi mevkisindeki arazide 2006 yılı Ocak ayında oluşturulan bahçeye çoğu yurt dışından ithal edilen 46 çeşit üzümsü meyve fidanı dikildi.

Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ali İslam, 2003 yılında Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde ilki gerçekleştirilen Ulusal Kivi ve Üzümsü Meyveler Sempozyumu’nun ardından Nuhoğlu Vakfı yöneticilerinin kendileriyle temasa geçmesiyle, bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına hizmet etmek amacıyla Hayrat Örnek Üzümsü Meyveler Bahçesi’nin tesis edildiğini söyledi.

Bölgede hakim olarak çay ve fındık yetiştirildiğini, ancak bu hakim üretim şeklinin verim düşüklüğünü de beraberinde getirdiğini ifade eden İslam, şöyle devam etti: ‘’Çay ve fındık bizim milli ürünlerimiz. Üreticilerimiz onlardan vazgeçemez. Ancak biz bölgemizde üzümsü meyveleri oldukça önemsiyoruz. Üreticinin sosyo-ekonomik seviyesini daha da artırmak için ürün çeşitliliğini artırmak zorundayız. Ekonomik bir işletme hiçbir zaman tek bir ürün üzerine kurulamaz. Mutlaka birden fazla ürünle bahçe tesis etmek gerekir.’’

/ TRABZON

26.09.2007


 

‘En ucuz’ market açıldı

Avrupa’nın en büyük elektromarket zinciri Media Markt, Türkiye’deki ilk mağazasını dün, İstanbul Ümraniye’deki Meydan Alışveriş Merkezi’nde açtı. 50 binin üzerinde ürünün bulunduğu 3 bin 850 metrekarelik mağazada 85 personel çalışıyor.

14 ülkede toplam 470 mağazası olan Media Markt’ın iddiası, elektronik ürün ve elektrikli ev aletlerini en uygun fiyattan tüketiciye ulaştırmak. Dün açılışa özel olarak 666 YTL’ye laptop, 699 YTL’ye LCD televizyon, 149 YTL’ye ipod satıldı.

Türkiye’deki ilk mağazasının açılışında konuşan Media Saturn Holding Türkiye Genel Müdürü Mustafa Altındağ, “Avrupa’da 14 ülkeden sonra şimdi Türk tüketicisinin ihtiyacını karşılayacağız” dedi.

Altındağ, 70 milyonu aşan nüfus, her yıl yüzde 1.25’lik nüfus artışı, her yıl 650 bin kişinin evlenmesi, yüzde 5’in üzerinde büyüme ve AB katılım sürecindeki bir ülke olması dolayısıyla Türkiye’de yatırım yaptıklarını söyledi.

Genel müdürler mağaza ortağı

Altındağ, her Media Markt mağazasının ayrı bir şirket olarak düşünülüp, mağaza genel müdürlerinin şirketin (yüzde 10 hisse ile) ortağı olduğunu ve aynı zamanda müteşebbis olarak mağaza ile ilgili belirlemeleri kendilerinin yaptığını kaydetti. Altındağ, önümüzdeki günlerde Mersin ve Eskişehir’de birer mağaza açacaklarını belirtti.

Yeni Asya / İSTANBUL

26.09.2007


 

2008’de 120 fuara katılacağız

Türkiye 2008 yılında, yurt dışında milli düzeyde 120 fuara katılacak. Çin’den AB ülkelerine, ABD’den Tunus’a kadar birçok ülkede düzenlenecek fuarların, otomotivden mücevhere kadar geniş bir yelpazesi bulunuyor.

Türkiye, fuarcılık alanında coğrafi konumunun avantajları ve bölgenin merkezi olabilecek potansiyeli ile giderek daha fazla önem taşırken, uluslararası pazarlamanın en etkin araçlarından birisi olan uluslararası ticaret fuarları da, dış pazarlara açılmak isteyen firmalar için önemli fırsat oluşturuyor.

Türk firmaları milli düzeyde 1999 yılında 83, 2000 yılında 84, 2001 yılında 89, 2002 yılında 91, 2003 yılında 106, 2004 yılında 129, 2005 yılında 212, 2006 yılında 212 fuara katılırken, 2007 yılında da 147 fuara katılım öngörüldü.

2008 yılında ise Türkiye’nin milli düzeyde katılacağı 120 yurt dışı fuarda; gıdadan tekstile, mobilyadan otomotive, inşaattan mücevherata kadar pek çok ürün sergilenecek.

YURT DIŞI FUARLARIN ETKİ ANALİZİ

Bu arada Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), yurt dışı fuar organizatörü firma ve kuruluşlarca düzenlenmek üzere DTM’ye başvuruda bulunulan fuarların ihracata katkısının ölçülmesi amacıyla, Yurt Dışı Fuarların Etki Analizi uygulamasını yürütüyor.

Bu doğrultuda, yurt dışında düzenlenen fuarlara katılan Türk firmalarının, söz konusu iştirakleri sonucunda ilgili ülkelere yönelik ihracatlarının seyrini takip ederek, devlet yardımları kapsamında desteklenen fuarların dış ticaret açısından somut sonuçlarını inceliyor.

Uygulamayla yurt dışı fuarların dış ticarete yönelik sonuçları belirlenerek, kaynakların daha etkin kullanımının sağlanması ve önümüzdeki döneme ilişkin fuar taleplerinin değerlendirilmesi aşamasında daha selektif ve yönlendirici olunması amaçlanıyor.

/ ANKARA

26.09.2007


 

Türkiye-Japonya İş Forumu

Japonya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nobuo Yamaguchi ve beraberindeki heyet, bugün, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde ‘’Türkiye-Japonya İş Forumu’’na katılacak.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, forumun gündeminde, Türkiye’de gerçekleşen yapısal reformlar, Türk ekonomisinin mevcut durumu ve KOBİ’lerin rolü ile Japon ekonomisindeki mevcut durum ile işbirliği olanakları gibi konular yer alıyor.

Forumda, TEPAV İstikrar Enstitüsü Direktörü Süreyya Serdengeçti, ‘’Türk Ekonomisinde Mevcut Durum ve Ekonomik Reformlara İlişkin Öngörüler, KOBİ’lerin Rolü’’, Japon Ticaret ve Sanayi Odası Özel Danışmanı Michio Mizoguchi de ‘’Japon Ekonomisinde Mevcut Durum ve Gelecekteki Beklentiler/İkili İlişkilerin Gelişmesi’’ konulu sunuş yapacaklar.

/ ANKARA

26.09.2007


 

Tütün yerine zeytin

Manisa’nın Saruhanlı ilçesine bağlı Seyitoba köylüleri, yetiştirdikleri iyi cins zeytin fidanları sayesinde yılda 3.5 milyon YTL gelir elde ediyor.

Seyitoba Köyü Muhtarı Hasan Sarıdağ, yetiştirdikleri zeytin fidanlarını Türkiye’nin çeşitli bölgelerine gönderdiklerini belirterek, zeytin fidanı yetiştiriciliği sayesinde köy ekonomisinin 3 yılda neredeyse ‘’zirveye ulaştığını’’ ve yıllık gelirlerinin 3.5 milyon YTL’yi bulduğunu ifade etti. 5 yıl önceye kadar köyde tütün yetiştirildiğini, ancak tütüne alternatif ürün arayışına girdiklerinde, zeytin fidanı yetiştirmekte karar kıldıklarını dile getirdi. Fidanların tanesi boyuna ve cinsine göre 2-8 YTL arasında satılıyor.’’

/ SARUHANLI

26.09.2007


 

Deprem ve yangın sigortası yaptırmıyoruz

Yapılan bir araştırmanın, ülke genelinde ev sahibi olduğu halde deprem sigortasına duyarsız kalanların oranının yüzde 44, sigorta yaptıranların oranının ise yüzde 32,6 olduğunu ortaya koyduğu bildirildi.

HDI Sigorta’dan yapılan yazılı açıklamada, HDI Sigorta’nın deprem ve yangın sigortasının bilinirliliği üzerine bir araştırma yaptırdığı belirtildi.

2 bin 604 araç sürücüsü üzerinde yapılan araştırmanın, hem deprem, hem de konut yangın sigortaları konusunda yeterince bilgili olunmadığını ortaya çıkardığının vurgulandığı açıklamada, 21 ili kapsayan araştırmaya göre deprem kuşağında olan Türkiye’de DASK yaptıranların oranının yüzde 32,6 olduğu, bu oranının azlığının ise sigortanın ülke çapında yeterince bilinmemesi olduğu kaydedildi.

/ KONYA

26.09.2007


 

İşadamları vize kolaylığı istiyor

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) tarafından AB’yi bilgilendirmeye yönelik düzenlenen ‘’Window to Turkey’’ projesinin Türkiye’deki ekonomik gelişmelerin ele alındığı ikinci toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan ve vize sorununun acilen çözülmesini isteyen Hisarcıklıoğlu, “Geçen hafta 8 kişilik AB uyum komisyonumuz Brüksel’de AB kurumlarını ziyaret etmek istedi. 4’üne vize vermediler. Bunların hepsi iş adamı ve bulundukları illerin oda başkanları. Bu sadece son zamanda karşılaştığımız tatsız olaylardan bir tanesi’’ dedi.

Vize kolaylığı müzakerelerinde Türkiye’ye, Ukrayna ve Rusya gibi davranılmaması talebinde bulunan Hisarcıklıoğlu, sorunun çözümü için yasal altyapının Türkiye ve AB arasındaki geçmiş anlaşmalarda mevcut olduğuna dikkat çekti.

Cemil YÜZER

26.09.2007


 

Yeni nesil termâl silâh

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terörle mücadelesinde büyük önem taşıyan yeni Termal Silah Dürbünleri ASELSAN tarafından üretilecek.

ASELSAN’dan yapılan açıklamada, ASELSAN’ın TSK’nın termal silah dürbünü ve gece görüş cihazlarını karşılayan ana kaynak durumunda olduğu vurgulanırken, bu çerçevede, TSK’nın ihtiyacı olan 800 adet Yeni Termal Silah Dürbünü Tedariki konusunda Milli Savunma Bakanlığı ve ASELSAN arasında dün, 26 milyon 750 bin YTL tutarında bir sözleşme imzalandığı kaydedildi.

TSK envanterindeki değişik silahlara monte edilebilen Termal Silah Dürbünü ile gündüz, gece ve her türlü olumsuz hava şartlarında dahi yüksek çözünürlüğü sayesinde görme, gözetleme ve ateş etme yeteneği artırıldı.

Açıklamada, TSK’nın, günümüz teknolojisinin en son ürünlerinden biri olan Yeni Termal Silah Dürbünü ile yalnızca gelişmiş ülke ordularının kullandığı bir teçhizata sahip olduğu vurgulandı.

/ ANKARA

26.09.2007


 

Yerli muzda hedef büyüdü

Muz üretiminin merkezi olan Mersin’in Anamur ilçesinde üreticilerin yüzde 75’inin, laboratuvar ortamında doku kültürü ile üretilen fidanları tercih ettiği bildirildi.

Anamur Ticaret ve Sanayi Odası (ANTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Hedef Fidancılık ortaklarından Mehmet Ceren, yaptığı açıklamada, Anamur’da yetişen muzun ithal muzla rekabet edebilmesi için üreticilerin doku kültürü ile üretilen fidanları tercih etmeye başladığını söyledi.

Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak muz üretiminin dünyanın her yerinde modern şekilde yapılmaya başlandığını ifade eden Ceren, ‘’Biz de Anamur’da yetiştirilen muzun ithal muzla rekabet edebilmesi için değişimin şart olduğunu görerek, 2000 yılından itibaren doku kültürü ile üretilen ithal Grand Nain ve gözlemleme suretiyle elde edilen yerli Şimşek cinsi muz fidanlarını yetiştirmeye başladık’’ dedi.

Ceren, şöyle konuştu: ‘’Yeni çeşitlerle Anamur’da muz üretimi daha modern ve kaliteli hale gelirken, ithal muzla rekabet edebilecek düzeye de ulaştı. Yıllardır yetiştirilen Dwarf Cavendish cins fidanlardan dönüm başına yılda 4-5 ton ürün alınırken, Grand Nain ve Şimşek cinsi fidanlardan 7-8, hatta üreticinin becerisine göre 9 tona kadar çıkan ürün alınabiliyor.’’

Doku kültürü fidesinin Hindistan’a 1980’li yıllarda girdiğini ifade eden Ceren, ‘’Bu konuda Türkiye’de geç kalındı. Devlet desteği verilmesi halinde Anamur muzu dünya piyasalarında yerini alacaktır’’ dedi.

/ MERSİN

26.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri