|
|
|
Diyarbakır Gül’ü bekliyor |
Diyarbakır’daki işadamları, bölgeyi kapsayan gezisi kapsamında bugün Diyarbakır’a gelecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den, bölgeler arası gelişmişlik farkının giderilmesi için yeni politikalar üretilmesini talep edecek.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Doğu ve Güneydoğu’daki bazı il ve ilçeleri kapsayan 4 günlük ilk yurt içi gezisinin üçüncü gününde Siirt’te vatandaşlar tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı.
Valilik önünde ellerinde Türk bayrakları taşıyan ve ‘’Türkiye seninle gurur duyuyor’’ diyerek tezahüratta bulunan vatandaşlar, Gül’ün aracına ve yola gül attı. Cumhurbaşkanı Gül, makam aracından inerek vatandaşları selâmladı. Gül’ün ziyareti dolayısıyla Valililik önündeki meydana Türk bayrakları ile ‘’Sayın Cumhurbaşkanımız ilimize hoş geldiniz’’ pankartının asıldığı gözlendi. Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Valiliği ziyaret ederek, Vali Hüseyin Avni Mutlu’dan bilgi aldı. Kısa süre görüntü alınmasına izin verilen ziyaret, basına kapalı gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Gül, Valilik özel defterini de imzaladı. Bu sırada Vali Mutlu, Cumhurbaşkanı Gül’e, yöreye özgü bir kilim hediye etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Siirt Valiliği’nde sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile de bir araya geldi. Kısa süre görüntü alınmasına izin verilen görüşme, basına kapalı gerçekleşti. Basının görüntü aldığı sırada Gül, oruçlu olduğunu unuttu ve önünde duran bardaktaki suyu içti. Oruçlu olduğunu hatırlayan Gül, “Neden hatırlatmadınız. Niyetliydim” dedi. Gül görevlilere “bu bardağı buraya niye koydunuz” diyerek tepki gösterdi.
Basın mensuplarının görüntü aldığı sırada Siirt Belediye Başkanı Mervan Gül, Cumhurbaşkanı Gül’e Türk Bayrağı şeklinde dokunmuş bir kilim ve battaniye, ay yıldızlı kırmızı-beyaz bir kravat ve nazar boncuğunun üzerinde yer aldığı bir plaket sundu.
Diyarbakır’daki iş adamları, bölgeyi kapsayan gezisi kapsamında bugün Diyarbakır’a gelecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den, bölgeler arası gelişmişlik farkının giderilmesi için yeni politikalar üretilmesini talep edecek.
|
/ SİİRT
14.09.2007
|
|
|
İstikrarlı bir demokrasi |
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonuna sunulan Türkiye karar taslağında serbest ve âdil bir ortamda yapılan genel seçimlerin TBMM’de daha fazla temsil imkânı sunmasının memnuniyetle karşılandığı ifade edilirken, yeni milletvekillerine “Türkiye’nin istikrarlı bir demokrasiye dönüşümüne” katkı yapmaları çağrısı yer alıyor ve seçimlerden oyunu arttırarak daha güçlü bir yetkiyle çıkan hükümetin reform sürecini hızlandırması isteniyor.
Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komisyonuna sunulan Türkiye karar taslağında ‘’Ordu üzerinde sivillerin tam kontrolü için daha fazla çaba gösterilmesi’’ gereği vurgulanadı.
Hollandalı Hristiyan Demokrat RiaOomen-Ruijten tarafından kaleme alınan ve AP Dış İlişkiler Komisyonu’na sunulan Türkiye kararı taslağınnda serbest ve adil bir ortamda yapılan genel seçimlerin TBMM’de daha fazla temsil imkânı sunması memnuniyetle karşılanırken, yeni milletvekillerine ‘’Türkiye’nin istikrarlı bir demokrasiye dönüşümüne’’ katkı yapmaları çağrısı yer aldı.
Seçimlerden oyunu artırarak daha güçlü bir yetkiyle çıkan hükümetin reform sürecini hızlandırması istenen taslak belgede, ‘’Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyasal sürece tekrar tekrar müdahalesinden endişe duyulduğu’’ belirtiliyor.
‘’Ordu üzerinde sivillerin tam kontrolü için daha fazla çaba gösterilmesi’’ gereği vurgulanan belgede, ulusal güvenlik stratejisinin belirlenmesi ve uygulanmasının sivil yetkililerin sorumluluğunda olması ve ordunun ve savunma politikasında TBMM’nin tam denetimine açılması isteniyor.
Türkiye’ye Ortaklık ve Ek Protokol’dan kaynaklanan yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesi çağrısı yapılan taslak belgede, Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesinin değiştirilmesi ve Vakıflar Yasası’nın onaylanması talep ediliyor. AP’nin Türkiye karar taslağında, Hrant Dink cinayeti, Malatya’da 3 Hristiyanın öldürülmesi ve Ankara’daki terör saldırısı şiddetle kınanıyor.
Güneydoğu Anadolu’nun sosyal ve ekonomik kalkınması için kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç duyulduğu belirtilen taslakta, PKK ve diğer terörist grupların saldırıları şiddetle kınanarak terörizmle mücadelesinde Türkiye ile dayanışma içinde olunduğu ifade ediliyor.
Taslak belgede Türkiye’ye, ‘’Irak’ın toprak bütünlüğünü ihlal edecek tek yanlı adımlardan kaçınması’’ çağrısı yapılıyor.
Karadeniz’de ve Orta Asya ülkeleriyle olan ilişkilerde Türkiye’nin önemine vurgu yapılan belgede, AB Komisyonu’ndan bu bölgelerle ilgili dış politikasını Türkiye ile işbirliğini güçlendirerek yürütmesi talep edilirken, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunamamasından üzüntü duyulduğu, Ada’da her iki taraftan BM sürecine yapıcı yaklaşmaları da isteniyor.
|
/ BRÜKSEL
14.09.2007
|
|
|
AB: 301'in değiştirilmesi yeni anayasaya bağlanmasın |
AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü Türkiye Masası Başkan Yardımcısı Jean-Christophe Filori, Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesinin değiştirilmesinin ‘’yeni anayasaya bağlanmamasını’’ istedi.
Uluslararası Kriz Grubu’nca düzenlenen AB-Türkiye konulu panelde konuşan Filori, kasım ayı başında açıklanacak ilerleme raporuna az bir zaman kaldığını hatırlatarak, olumsuz bir rapor çıkmaması için Türkiye’nin yeni bir enerjiyle somut reform sinyalleri vermesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’deki genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlarının reformlar açısından ‘’yeni ve çok daha iyi’’ bir altyapı sunduğunu belirten Filori, ‘’İkna edici reform sinyalleri göndermek için Türkiye’nin elinde her türlü kart var. 301. maddenin değiştirilmesi yeni anayasaya bağlanmasın. Türk Ceza Yasası ya da Vakıflar Yasası’nda adım atmak için yeni anayasanın biçimlenmesini beklemeye gerek yok. İlerleme raporuna kadar olan sürede bu iki alanda önemli işaretler verilebilir. Anayasa çalışmaları, reform sürecinin yavaşlamasını gerektirecek bir mazeret olarak gösterilmemeli’’ diye konuştu. Filori, AB Komisyonu’nun yeni anayasa tartışmasını gerekli gördüğünü ve memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.
|
/ BRÜKSEL
14.09.2007
|
|
|
Katılım süreci masaya yatırılıyor |
Türkiye’nin AB süreci, 17 Eylülde AB Genel Sekreterliği’nde (ABGS) Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan başkanlığındaki bir toplantıda masaya yatırılacak.
Müzakere sürecine katkıda bulunan bütün bakanlık ve kamu kurumlarının en üst düzey yetkililerinin ve AB daimî temas noktalarının katılımıyla düzenlenecek toplantıda, Türkiye’nin AB’ye katılım süreci değerlendirilerek, önümüzdeki dönemde atılması gereken adımlar tesbit edilecek.
|
/ ANKARA
14.09.2007
|
|
|
İktisatçılar, katılımcı anayasa istiyor |
Başkent İktisatçılar Derneği Genel Başkanı Feridun Öncel, hazırlanmakta olan anayasa taslağıyla ilgili beklentilerinin, ‘’katılıma önem veren, şeffaf ve topyekûn desteklenebilecek bir çalışmanın, bir an evvel hayata geçirilmesi’’ olduğunu bildirdi.
Öncel, yaptığı yazılı açıklamada, ‘’mevcut Anayasa yerine daha kısa, boşlukları olmayan, demokrasi ve insan hakları atmosferini dünya standartlarına taşıyacak bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu’’ belirterek, şunları kaydetti: ‘’Beklentimiz, katılıma önem veren, şeffaf ve topyekun desteklenebilecek bir çalışmanın bir an evvel hayata geçirilmesidir. Bu anlamda, konuyla ilgili defalarca sözü bulunan Adalet ve Kalkınma Partisini tarihi bir sorumluluk beklemektedir. TBMM’ye her zaman olduğu gibi güveniyor ve gelişmelerin takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz.’’
|
/ ANKARA
14.09.2007
|
|
|
Yargıtay, ‘Azınlık Raporu’na hapis cezası istedi |
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, ‘’Azınlıklar ve Kültürel Haklar Raporu’’ ile ilgili davada, eski İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ile alt komisyon başkanı Prof. Dr. Baskın Oran’ın ‘’halkı kin ve düşmanlığa tahrik’’ suçundan beraatlerine ilişkin kararı esastan bozdu.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararının temyiz istemini sonuçlandırdı ve yerel mahkeme kararını oy çokluğuyla bozdu.
Kaboğlu ve Oran’a isnat edilen ‘’yargı organlarını alenen aşağılama’’ suçunun öncelikle değerlendiren yüksek mahkeme, yürürlükten kalkan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK), bu suç için Adalet Bakanı’nın izni şartını taşıdığı için sanıkların lehine olduğuna karar verdi.
Yargılama sırasında fezlekeyle dosyanın gönderildiği Adalet Bakanlığı’nın, ‘’5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda anılan suçtan dolayı takibat icrasının izne bağlı olmaktan çıkarıldığı cihetle gereği takdir edilmek üzere dosyasının mahkemesine tevdi’’ ifadeleriyle dosyayı yerel mahkemeye gönderdiğine işaret eden yüksek mahkeme, lehe olan 765 sayılı TCK uyarınca izin verilip verilmediği konusunda görüş bulunmadığını kaydetti. Yüksek mahkeme, ‘’yargı organını alenen aşağılama’’ suçu yönünden izin şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin net olarak belli olmadığından, yerel mahkemenin bu suç yönünden davanın düşürülmesi kararını bozdu.
‘’DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ
VE KAMU DÜZENİ
İnsan hakları ve düşünce özgürlüğüne ilişkin değerlendirmelere de yer verilen Yargıtay 8. Dairesi kararında, özgürlük sorumluluğunun gelişigüzel sorumluluk olmadığı ifade edildi. Demokratik rejimlerde devletin, takdir alanının sınırları çizilmiş olarak, nesnel ölçü ve nedenlere dayanarak, düşünce özgürlüğünü sınırlayabileceği ifade edilen kararda, ‘’açık ve yakın tehlike’’ oluşturan, ulusal güvenliği bozan ifadelerin yasaklanmasının evrensel kural olduğu kaydedildi. Kararda, kamu düzeni kavramının toplumlara, ülkelere ve ülkelerin yapılarına göre değişiklik gösterebileceği belirtilerek, ‘’Milletlerin sosyal ve psikolojik şartları daima birbirinin aynı değildir. İşte burada devletlerin takdir marjı karşımıza çıkar. Devletler bunun biçimlendirilmesinde toplumsal yapılarının yanında, tarihsel geçmişlerini de gözetmek durumundadırlar’’ denildi.
Düşünce özgürlüğü ve buna getirilen kısıtlamalara ilişkin ulusal ve uluslararası hukuki düzenlemelere de yer verilen kararda, 765 sayılı TCK’nın 312/2. maddesinde tanımlanan ‘’sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığına dayanarak, halkı birbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli olabilecek şekilde düşmanlığa veya kin beslemeye alenen teşvik’’ suçunun unsurları irdelendi.
Raporda alt kimlik-üst kimlik tartışmalarının da yapıldığı hatırlatılan kararda, Anayasa’da yer alan ‘’Türk Milleti’’ deyimindeki ‘’Türk’’ kelimesinin etnik anlamda kullanılmadığı da kaydedildi. Kararda, ‘’Türk Milleti kavramı ırka, etnik kökene ve dine dayanmamaktadır. Raporda, alt kimlik-üst kimlik ayrımı yapılmak suretiyle eleştiri ve düşünce özgürlüğü sınırları aşılmış, suçlama niteliği taşıyan ve kamuoyuna açıklanan rapor içeriğiyle toplumsal tehlike boyutlarına ulaşılmıştır’’ denildi. Kararda, söz konusu nedenlerle Oran ve Kaboğlu’nun ‘’halkı kin ve düşmanlığa tahrik’’ suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği ifade edildi.
Muhalif üye Aktan’ın ise karşı oy gerekçesinde raporun hiçbir yerinde şiddete tahrik bulunmadığını kaydederek, “Bu halde suç olanla olmayan arasındaki sınır, hoşa gidenle gitmeyen arasındaki sınıra dayanabilir” ifadesine yer verdi.
|
/ ANKARA
14.09.2007
|
|
|
Askerî araç devrildi: 1 şehit, 5 yaralı |
Ağrı’da askeri aracın devrilmesi sonucu 1 uzman çavuş şehit oldu, 1 onbaşı ile 4 er yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, merkeze bağlı Baloluk köyü yakınındaki Topçu Taburu’na ait askeri araç, köy girişindeki köprüde, kontrolden çıkarak devrildi.
Kazada, aracın sürücüsü Piyade Uzman Çavuş Cengiz Türk şehit oldu. Piyade Onbaşı Erdal Şapçı, erler Vahdettin Çakır, Kadir Ulutaç, Çağrı Demirtaş ve Nurettin Dar yaralandı. Yaralı erler, Ağrı Askeri Hastanesinde tedavi altına alındı. Şehit Uzman Çavuş Cengiz Türk için, Ağrı Askeri Hastanesi bahçesinde tören düzenlendi. Törene, Ağrı Valisi Halil İbrahim Akpınar, Jandarma Alay Komutanı Ünal Ayvazoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ile askeri personel katıldı. Evli ve 1 çocuk babası olduğu öğrenilen şehit Türk’ün cenazesi, törenin ardından ambulansla Amasya’nın Merzifon ilçesine gönderildi.
|
/ AĞRI
14.09.2007
|
|
|
Erdoğan ABD'ye gidecek |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılmak üzere gelecek hafta ABD’ye gidecek.
Alınan bilgiye göre, Başbakan Erdoğan, 24- 25 Eylül günlerinde BM Genel Kurulu’na katılacak. Genel Kurul sürecince Başbakan Erdoğan’ın, bazı ülkelerin devlet ve hükümet başkanları ile de ikili görüşmelerde bulunabileceği belirtildi.
Erdoğan, 26 Eylül’de New York Borsası’ndaki bir törene katıldıktan sonra, akşam Amerikan-Türk Derneği’nde bir konuşma yapması bekleniyor. Başbakan Erdoğan, 27 Eylül günü ise ‘’Center Of Foreign Relation’’ adlı düşünce kuruluşunda konuşacak.
Başbakan Erdoğan’ın, 28 Eylül’de Clinton Vakfı’nda ‘’Küresel Girişim’’ konulu toplantıya katılacağı ve burada Demokrat Parti’den Hillary Clinton ile bir araya gelebileceği belirtildi.
Ziyaret kapsamında 28 Eylül’de ziyaretine ilişkin bir basın toplantısı yapacak olan Erdoğan, 29 Eylül’de de ABD’de yaşayan Türkler ile bir araya gelecek. Gezi sırasında bir süre önce doğan torunu Ömer Tayyip’i de ziyaret edeceğini açıklayan Başbakan Erdoğan’ın, Washington’a da geçebileceği belirtildi.
|
/ ANKARA
14.09.2007
|
|
|
Amasya'da kaza: 5 ölü, 1 yaralı |
Amasya’da meydana gelen trafik kazasında 5 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, Amasya’dan Taşova yönüne giden canlı tavuk yüklü Celal Çetin yönetimindeki 65 DK 280 plakalı kamyon, Durucasu köyü yakınlarında yolun sağ tarafında park halinde bulunan 60 HB 59 plakalı otomobile arkadan çarpı. Bu sırada karşı yönden gelen koyun yüklü Sıddık Damar yönetimindeki 65 ED 630 plakalı kamyon da kaza yapan araçlarla çarpıştı.
|
/ AMASYA
14.09.2007
|
|
|
Muş’taki okullar kolonsuz çıktı |
Muş’ta depreme karşı güçlendirme çalışması yapılmak istenen ve yüzlerce öğrencinin yıllardan beri eğitim-öğretim gördüğü bazı ilköğretim okulu binalarında, kat ile temel kolonlarının bulunmadığı ortaya çıktı.
Bir aydan beri okullarda kontrol ve güçlendirilme çalışmalarının başlatıldığını anlatan Muş Milli Eğitim Müdürü İlhami Bayraktar, “Tuğladan ördükleri bölümü ‘kolon’ diye göstermişler. Burada müteahhidin ve idarenin sorumluluğu var” dedi. Bayraktar, okullarda yaptırılan depreme dayanıklılık testleri sonucunda, güçlendirmesi veya yıkılıp yeniden inşa edilmesi gereken 6 okulun tespit edildiğini söyledi. Güçlendirme çalışmalarına başlanılan merkez Muratpaşa mahallesinde yaklaşık 20 yıl önce yaptırılan Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu’nda temel taşıyıcı 4 kolonun olmadığı, Kültür mahallesindeki Adil Yazar İlköğretim Okulu’nda iki katı birbirine bağlayan kolonların temele inmediği, üçüncü katta ise hiç kolon bulunmadığı belirlendi. Teknik hataların çok olduğu Sungu beldesindeki Mehmet Akif İlköğretim Okulu’nun tümüyle, merkez Yavuz Selim İlköğretim Okulu’nda da bir bloğun tek katının yıkılmasına karar verildi. Bazı okulların çok eski olduğunu belirten Milli Eğitim Müdürü İlhami Bayraktar, binalarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğunu, ancak eksiklik saptadıkları yakın geçmişte yaptırılan okulların müteahhit ve kontrolörleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
|
/ MUŞ
14.09.2007
|
|
|
15 bin Ankaralıya iftar verilecek |
Ankara’nın çeşitli merkezlerinde 30 ayrı yerde açılacak yemek çadırlarında her akşam ortalama15 bin Ankaralı, iftar saatinde en az 3 çeşit yemek yeme imkânı bulacak.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği, dar gelirli, muhtaç, öğrenci ve iş çıkışı iftara yetişme telâşı içerisinde olanların yararlandığı Ramazan ayı yemek çadırları uygulamasına bu yıl da devam edilecek. Ankara’nın çeşitli merkezlerinde 30 ayrı yerde açılacak yemek çadırlarında her akşam ortalama15 bin Ankaralı, iftar saatinde en az 3 çeşit yemek yeme imkânı bulacak.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
14.09.2007
|
|
|
İlk sahuru yerin altında yaptılar |
Maden işçileri, ilk sahuru yerin yüzlerce metre altında geçirdi. Zonguldak’ın Gelik beldesinde, De-Ka Madencilik’e ait kömür ocağında ilk sahurlarını yerin metrelerce altında yapan gece vardiyası işçileri, ailelerinden uzakta olmanın burukluğunu hissetti.
Domates, biber, salatalık, soğan, peynir, zeytin ve kuru ekmekten oluşan sahur sofrasında hoş vakit geçiren madenciler, kömür karası elleri ve alınlarıyla “Yüzkarası değil, kömür karası; böyle kazanılır ekmek parası” dedirtiyor. Kömür karası elleriyle zeytin, peynir ve kuru soğan yiyerek oruca niyetlenen işçiler, “Biz ekmeğimizi bundan kazanıyoruz. Yeraltında oruç tutmak çok farklı bir şey. Ramazan, ocakta bile kendini hissettiriyor. Allah kaza belâ yaşatmasın” temennisini dile getirdi.
|
/ ZONGULDAK
14.09.2007
|
|
|
Okullarda israfa fotoselli çözüm |
Bolu’daki okullara takılan fotoselli musluk ve lambalarla büyük tasarruf sağlayacak. Küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan su sıkıntısı kurum ve kişileri farklı arayışlara itti. Bolu’da su tasarrufu konusunda İl Millî Eğitim Müdürlüğü önemli bir adım atarak çalışmalara öncülük etti.
Bu kapsamda su ve enerji kaybının önlenmesi için okullarda bulunan elektrik ve su tesisatı yenilendi. Eski musluk ve elektrik lambaları değiştirilerek yerine fotoselli olanlar takıldı. Ayrıca öğrencilerin hijyenik ortamda yaşamaları için sabunluk ve çöp kovalarında da aynı sistem uygulandı.
Yeni uygulama ile öğrencilerin sağlıklı şartlarda eğitimlerini sürdürmeleri sağlanırken su, enerji ve para israfının da önüne geçilmiş oldu.
Okullardaki bu yeni sistemin hayata geçirilmesi ile birlikte okullar ekonomik anlamda rahat bir nefes alırken kaynakların kullanımından yüzde 70 oranında tasarruf sağlanacağı belirtildi. Okullarda başlatılan çevre temizliği kapsamında toplanan naylon, poşet ve kâğıt gibi atıklar da önemli bir gelir kaynağı oldu. Okullarda bulunan depolama merkezinde toplanan atıklar ihaleyi kazanan bir firma tarafından alınıyor. Bolu İl Millî Eğitim Müdürü Şenol Genç, kaynakların ihtiyaç olduğu kadar kullanılması gerektiğini belirterek israfın önlenmesi için bütün okulların elektrik ve su tesisatını yenilediklerini söyledi. Genç, su ve enerji kullanımında yüzde 70 oranında tasarruf sağladıklarını sözlerine ekledi.
|
/ BOLU
14.09.2007
|
|
|
Kiliseden pankartlı Ramazan kutlaması |
Antakya Hıristiyan Ortodoks Kilisesi Cemaati, Müslümanlar'ın mübarek Ramazan ayını pankartla kutladı. Hıristiyan Ortodoks Kilisesi, Ramazan ayının başlaması dolayısıyla Saray Caddesi'ne, "Onbir ayın sultanı mübarek Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını dileriz" yazılı bir pankart astı.
Antakya'nın hoşgörü ve kardeşlik şehri olduğunu belirten Antakya Hıristiyan Ortodoks Kilisesi Pederi Dimitri Doğum, "3 semavî dine bağlı insanların yaşadığı bir şehirdeyiz. Antakya sevgi, kardeşlik ve barış olgularıyla yaşayan bir şehirdir. Bizler de Hıristiyan Ortodoks Cemaati olarak tüm Müslüman kardeşlerimizin bugün itibarı ile başlayan Ramazan ayının hayırlara vesile olması ve bu ayın bitiminde kutlayacakları Ramazan Bayramı'nın ülkemizde olduğu gibi bütün dünya insanlığının sevgi, kardeşlik ve dostluk duygularının pekişmesine yardımcı olmasını Yüce Allah'tan niyaz etmekteyiz. Bu bayram günlerinde bütün Hıristiyanlar, Alevi kardeşlerimiz, Musevî kardeşlerimiz, Sünnî kardeşlerimiz Antakya'da yaşayan tüm cemaatlere bağlı olan insanlar, önemli bayram günlerinde birbirimizi ziyaret etmekteyiz. Dünyada eşi benzeri olmayan bir kardeşlik duygusuyla bu ziyaretleri gerçekleştirmekteyiz. Millî bayramlarda biz onlarla birlikte oluyoruz. Onlar da bizim bayramlarımızda kiliselerimize geliyorlar ve bu ilişki bizleri çok memnun ediyor. Dünya var oldukça bu ilişkilerin böyle devam etmesini diliyoruz" dedi.
|
/ ANTAKYA
14.09.2007
|
|
|
|