|
|
|
Irak savaşına bir eleştiri daha |
İngiltere’nin Irak savaşının başladığı dönemdeki Genelkurmay Başkanı Sir Michael Jackson’dan sonra, Irak’ta savaş sonrası politikalar konusunda çalışan en kıdemli subay olan emekli Tümgeneral Tim Cross da ABD’yi sert dille eleştirdi ve Washington’un Irak politikalarının “ölümcül hatalarla malul olduğunu” söyledi.
Jackson’ın The Daily Telegraph gazetesine yaptığı ve ABD politikalarını “aklın iflası” olarak yorumladığı açıklamaya henüz
İngiliz genelkurmayından cevap gelmeden yapılan bu ikinci ağır eleştiri, Sunday Mirror gazetesinde geniş biçimde yer aldı.
Tim Cross, Irak savaş sonrasında ülkede yaşanabilecek pek çok problem konusunda ABD’nin o dönemdeki Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’i defalarca uyardığını belirtti ve Rumsfeld’in bu uyarıları ya reddettiğini ya da görmemezlikten geldiğini ifade etti.
Donald Rumsfeld’in Irak’ta savaş sonrası sürecin belirlenmesiyle ilgili hazırlığın tam kalbinde yer aldığını da belirten Cross, bu planlamada hiçbir detayın yer almamasından büyük kaygı duyduklarını ve bu kaygılarını her fırsatta dile getirdiklerini belirtti.
Mart 2003’te başlayan işgal öncesinde aynı yılın Şubat ayında Washington’da Rumsfeld ile bir araya geldiklerini ve Irak’ın yeniden yapılanması çabalarının uluslar arası boyuta getirilmesi gereğine işaret ettiğini belirten Cross, bu çabaların mutlaka BM ile ilişkilendirilmesi gereğinin de altını çizdiğini açıkladı.
Savaş sonrasında da Irak’ta güvenliğin sağlanması için gereken asker sayısı üzerinde zaman zaman uyarılar yapmaya çalıştığını, ancak Rumsfeld’in bu mesajların tümüne kulaklarını tıkadığını belirten Tim Cross, kendisiyle birlikte pek çok kişinin hissettiği ölümcül hatalara Amerikalıların gözlerini kapattığını bildirdi. Irak’taki devlet yapılanmasının kontrolünün Pentagon’a devredilmesi ve Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinin ardından Irak ordusu ve güvenlik güçlerinin dağıtılması kararlarının yanlışlığını da vurgulayan Tim Cross, “Irak güvenlik güçlerinin varlığını korumalı ve bu gücü koalisyon güçlerinin kontrolüne vermeliydik” dedi.
Bu arada İngiliz siyasetinin önemli bazı isimleri de açıklamalar yaparak emekli İngiliz komutanlara destek verdi. Muhafazakâr Partili eski Savunma Bakanı Sir Malcolm Rifkind, BBC’ye Rumsfeld’in ehliyetsiz ve kifayetsiz bir politikacı olduğunu söyledi.
ABD Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada ise demokratik toplumlarda değişik görüşlerin ortaya konulmasının normal olduğu belirtildi.
|
/ LONDRA
03.09.2007
|
|
|
İngiltere, çocuk suçlularla boğuşuyor |
İngiltere’de 10 yaşın altındaki 3 bin çocuğun geçen bir yıl içinde suç işlediği, ancak yaşlarının çok küçük olması sebebiyle bu suçların yargıya yansıtılmadığı açıklandı. Bu çocukların bin 300’ünün şiddet içeren eylemleri sonucunda kamu malına zarar vermek ve sabotaj suçu, 100’e yakın çocuğun da cinsel suçlar, bir o kadarının da cinsel taciz suçları işlediği belirtildi.
İngiliz yasalarına göre 9 yaşında veya daha küçük olan çocuklar tutuklanamıyor ve yargılanmak üzere mahkemeye sevk edilemiyor. Yalnızca bu çocuklarla ilgili olarak polis tarafından kayıt tutulabiliyor. Bu sayıların İngiltere’de ve Galler’deki 43 polis teşkilâtının 32’si tarafından tutulan kayıtlar kaynak alınarak elde edildiği belirtildi. Bu sayılar, BBC yayın kuruluşunun “Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası” çerçevesinde polis teşkilatlarına yönelttiği sorular sonucu elde edilerek kamuoyuna açıklandı.
|
/ LONDRA
03.09.2007
|
|
|
ABD, İngilizlerin Basra’yı terk edeceğine inanıyor |
İngiltere’de yayımlanan The Sunday Times gazetesi, ABD yetkililerinin İngiliz ordusunun gelecek ay kadar yakın bir zamanda Basra’nın kontrolünü Irak askerine devredip ülkeyi terk edeceğine inandığını yazdı.
Washington mahreçli haberinde Amerikan yönetiminin İngiliz ordusunun “bırakıp kaçmaya hazırlandığına inandığını” duyuran gazete, Irak askerinin en erken Ekim ayı olmak üzere bölgenin kontrolünü ele almaya hazırladığını öne sürdü.
Gazetenin haberinde, İngiltere Başbakanı Gordon Brown’ın, konuyu Avam Kamarasında tatilin bittiği ve parlamenterlerin geri döndüğü gün yapacağı açılış konuşmasında duyurabileceği de belirtildi.
Basra’nın güvenliğinin Irak askerine devredilmesi halinde 5 bin 500 İngiliz askerinin ülkelerine dönebileceğine işaret edilen haberde, bu askerlerin bir kısmının Kuveyt’te konuşlandırılması için yapılan görüşmelerin ise hâlâ sürdüğü kaydedildi.
|
/ LONDRA
03.09.2007
|
|
|
İran: Sınırlarımızı korumakta kararlıyız |
İran hükümeti, Irak’ın kuzeyini bombaladıkları iddialarına ilişkin olarak, “ordusunun ülke sınırlarının güvenliğini korumakta kararlı olduğunu” bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Muhammed Ali Hüseyni, haftalık basını bilgilendirme toplantısında, İran ordusunun Irak’ın kuzeyini bombaladığına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine, bu haberleri incelediklerini belirtti.
Bombalama iddialarını yalanlamayan sözcü, şunları söyledi: “İran-Irak sınırında bazı terörist gruplar yabancı güçlerin de yardımıyla faaliyet gösteriyor, sınırlarımızı ihlal ediyor, ülkemize silâh sokuyor ve askerlerimizle çatışmaya giriyorlar. Son zamanlarda birçok askerimizi öldürdüler. Bölge ülkelerinin sınır güvenliği konusunda işbirliği yapmaları önemli. İran ordusu, sınırlarımızın güvenliğini korumakta kararlı.”
FİLİSTİNLİ GRUPLARA DÂVET
Hüseyni, Filistin’deki siyasi gruplar arasında anlaşmazlıkla ilgili bir soru üzerine de, Filistinli bütün siyasî gruplarla iyi ilişkileri olduğunu ve bu etkiyi kullanmak istediklerini ifade etti.
İran hükümeti olarak Filistin’deki grupların birlikte hareket etmelerini ve anlaşmalarını istediklerini kaydeden Hüseyni, “Bu nedenle Filistinli grupları, siyonist rejimin onlara karşı büyük bir tehlike olduğunu hatırlatmak için İran’a dâvet ettik” dedi.
Sözcü, Filistinli siyasî grupların İran’a ne zaman geleceklerinin ise henüz belli olmadığını söyledi.
|
/ TAHRAN
03.09.2007
|
|
|
Guardian’dan ürperten iddia |
İngiliz ordusunun 1930’lu yıllarda yüzlerce Hindu asker üzerinde hardal gazının etkilerini araştıran denemeler yaptığı bildirildi.
Guardian gazetesinde yeni ortaya çıkan İngiltere Ulusal Arşiv belgelerine dayanılarak verilen haberde, şu anda Pakistan sınırları içinde kalan Ravalpindi’de 1930’ların başında başlayan kimyasal silâh denemelerinin 10 yıldan fazla sürdüğü belirtildi.
Gazetenin aktardığı 1942 tarihli bir belgede, denemelere katılan askerlerin vücutlarında ağır yanıklar oluştuğu ve askerlerin hastaneye kaldırıldığı belirtiliyor. İngiltere Savunma Bakanlığı, haberle ilgili olarak Pazartesi’den önce açıklama yapamayacaklarını bildirdi.
Guardian Ravalpindi’deki denemelerin, kimyasal silâhların insanlar üzerindeki etkilerini araştıran daha geniş çaplı bir programın parçası olduğunu yazdı.
İngiltere Savunma Bakanlığı’nın İngiltere’nin güneybatısındaki Porton Down araştırma merkezinde 1989’a kadar sürdürülen araştırmalarda, yüzlerce Britanyalı kadın ve erkek asker üzerinde kimyasal silah denemeleri yapılmış, denemelere katılanların bazılarının üzerinde hardal gazı ve sinir gazı ile LSD gibi halisünasyon yapıcı ilaçlar denenmişti.
Denemeler katılanların bazıları kendilerinin kandırılarak denemelere katılmalarının sağlandığını ileri sürmüş, az sayıda kişi de İngiliz hükümeti hakkında tazminat dâvâsı açmıştı.
Denemelerde ölenlerin bazıları ile ilgili olarak açılan soruşturma 2003’de sonuçlanmış ve ceza dâvâsı açmak için yeterince delilin olmadığı sonucuna varılmıştı. Ancak 2006’da hükümetin kurduğu bir komisyonun yaptığı araştırmada kimyasal silâh denemelerinin ahlâkî standartlardan ciddî biçimde uzaklaştığı belirtilmişti.
|
/ LONDRA
03.09.2007
|
|
|
İran’dan BM’ye tavır |
İran, BM Güvenlik Konseyinin ülkesine karşı yeni bir yaptırım kararı alması durumunda, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliğini “gözden geçireceğini” ve “yeni seçenekler arayacağını” açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı Muhammed Ali Hüseyni, bugün düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, “UAEK ile işbirliğimiz devam edecek. BM Güvenlik Konseyi tarafından yeni bir karar benimsenirse, bu işbirliğini gözden geçireceğiz ve yeni seçenekler üzerinde duracağız” dedi. Sözcü, yeni seçeneklerin ne olabileceğine ilişkin bilgi vermedi.
BM Güvenlik Konseyi, uranyum zenginleştirme programına ilişkin talepleri yerine getirmediği gerekçesiyle İran’a yönelik olarak aralık ayından beri 2 yaptırım kararı aldı. Özellikle ABD, nükleer silâh yapımıyla sonuçlanabileceği gerekçesiyle bu programın durdurulmasında ısrar ederken, İran, uranyum zenginleştirmenin yasal hakkı olduğunu belirtiyor ve programı durdurmayacağını belirtiyor.
|
/ TAHRAN
03.09.2007
|
|
|
Devrim Muhafızları komutanı değiştirildi |
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Devrim Muhafızları Komutanı Rahim Safavi’yi görevden alarak, yerine yeni bir komutan atadı.
İran televizyonunun haberine göre, Hamaney yayımladığı bir kararla Safavi’nin yerine, Devrim Muhafızları komutanlarından Muhammed Ail Caferi’yi atadı. Değişikliğin sebebi konusunda herhangi bir bilgi verilmedi. Safavi 10 yıldır Devrim Muhafızları Komutanlığı yapıyordu. Hamaney, Devrim Muhafızları komutanlığından aldığı Safavi’yi, silâhlı kuvvetler konusunda üst düzey danışmanlığına atadı.
|
/ TAHRAN
03.09.2007
|
|
|
Lübnan’da çatışma: 28 ölü |
Lübnan’ın kuzeyinde Nehr el Bared’deki Filistin mülteci kampı yakınında çıkan çatışmalarda 28 militan, güvenlik güçleri tarafından öldürüldü.
Lübnan güvenlik kaynaklarının verdiği bilgiye göre, 12 militan da tutuklandı. Bu kampta güvenlik güçleriyle Filistinli Fethülislam grubu militanları arasında 3 ayı aşkın bir süredir çatışmalar oluyor.
|
/ NAHR EL BARED
03.09.2007
|
|
|
|