İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) arasında yapılan görüşmelerde tarafların, Tahran’ın nükleer çalışmalarıyla ilgili şüphelerin giderilmesine yardımcı olacak bir plan üzerinde anlaştığı bildirildi.
Başkent Tahran’daki görüşmelerin üçüncü turunun sonunda taraflar yaptıkları açıklamada, İran’ın nükleer programıyla ilgili önemli sorulara yanıt bulunması için bir takvim belirlendiğini kaydetti.
UAEK Başkan Yardımcısı Olli Heinonen düzenlenen ortak basın toplantısında, görüşmelerin ‘’iyi ve yapıcı’’ geçtiğini belirterek, önlerinde kabul edilmiş bir çalışma planı bulunduğunu ve bunun nasıl uygulanacağı konusunda da anlaşmaya varıldığını söyledi.
Bunun önemli bir aşama olduğunu, ancak bu sürecin zaman alacağını dile getiren Heinonen, çalışmalara hızla başlanacağını ve anlaşmanın detaylarına, en erken eylüle kadar UAEK raporunda yer verileceğini bildirdi. İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi (UYGK) Genel Sekreteri Yardımcısı Cevad Vaidi de basın toplantısında, İran ve Kurumun, temel bir anlaşma çerçevesinin bulunduğunu ifade ederek, görüşmelerden büyük sonuçlar alındığını ve bu anlaşmanın uygulanması konusunda ciddi olduklarını söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı, anlaşmayı ‘’yetersiz’’ buldu ve bunun, BM Güvenlik Konseyi’nin İran’dan uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin durdurulmasını isteyen talepleriyle uygunluk içinde olmadığını bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Gonzalo Gallegos yaptığı açıklamada, ‘’İran’ın BM Güvenlik Konseyi yükümlülüklerini derhal yerine getirmediği ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin tamamına son vermediği göz önüne alındığında Konseyin başka yaptırımlar için bir an önce harekete geçmesi gerektiğini’’ kaydetti. BM Güvenlik Konseyinin aldığı iki yaptırım kararını kabul etmeyen ve nükleer faaliyetlerini sürdüren İran, Haziran ayında, sorunun çözümü için UAEK ile görüşmeyi önermiş, bu çerçevede taraflar iki kez bir araya gelmişti.
Bu arada, ABD’nin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) nezdindeki daimi temsilcisi Büyükelçi Gregory Schulte, İran ile UAEK arasında varılan işbirliği anlaşmasının “gerçek kısıtlamalar” içerdiğini söyledi.
|