|
|
|
İş dünyasından Gül’e destek |
Cumhurbaşkanı adayı, Abdullah Gül, Gül, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu’yu ziyaret etti. Ziyaretinde, Gül’ün ziyareti yaklaşık 30 dakika sürdü. Abdullah Gül, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı makamının sadece siyasi partileri değil, tüm toplumu kucakladığını bu nedenle toplumu temsil eden tüm kurumları ziyaret ettiğini söyledi.
Gül, Hak-İş’deki ziyaretinde Türk-İş ziyaretinde olduğu gibi cumhurbaşkanı seçilmesi halinde nasıl hareket edeceğini anlattığını kaydedetti. Hak-İş Başkanı Salim Uslu “Siyasete müdahale edilerek demokrasi zedeleyen bazı olaylar yaşanmıştır. Sayın Gül bugün toplumsal iradeyi savunarak demokrasinin gereğini yerine getirmiştir. Gül uzlaşmacı ve toplumun herkesimini kucaklayıcı bir yapıya sahiptir. Gül bakış açısını dün düzenlediği basın toplantısında çok açık bir şekilde ifade etmiştir. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda böyle bir kişinin oturmasının topluma yansıması da iyi olacaktır. Siyaset kriz çıkarmak değil sorun çözmektir. Bugüne kadar uzlaşma sözü çok kullanıldı ve uzlaşm için siyaset dışı aktörler kullanıldı. Uzlaşmanın asıl merkezi adresi sivil toplum örgütleridir. Hak-İş yönetimi olarak Sayın Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyoruz. Bunun Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından ve sivilleşen gelişen Türkiye için önemli olduğunu düşünüyoruz.”
Türk-İş’ten milli iradenin tecellisine saygı çağrısı
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, cumhurbaşkanı seçiminde ortaya çıkacak mesi dileğinde bulundu. Cumhurbaşkanı adayı ve Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Türk-İş Genel Merkezi’ni ziyaret etti.
Gül ve Kılıç, görüşme öncesinde toplantı salonuna geçerek, basın mensuplarına açıklamalarda bulundular.
Kılıç, Gül’ün ziyaretinden dolayı tüm çalışanlar adına teşekkür etti. Gül’ün geçmişten bugüne konfederasyonlarına karşı sıcak bir ilgi gösterdiğini belirten Kılıç, Gül’ün sivil toplum diyaloğuna verdiği öneme dikkati çekti.
Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığının ülkeye, millete ve çalışanlara hayırlı olmasını dileyen Kılıç, milli iradenin tecellisi sonucu ortaya çıkan parlamenterlerin iradesi doğrultusunda yapılacak seçimlerle, toplumun bu seçimleri içine sindirmesi ve hazmetmesi açısından önemli bir sınavdan geçildiğini vurguladı. Kılıç,”Cumhurbaşkanı seçiminin bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bu seçimlerin hem size, hem milletimize, hem ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.’’
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
YENİ HÜKÜMETTEN TALEPLER |
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 60. hükümetten beklentilerini, “Türk iş dünyasının önünü açması, huzur, barış içinde demokrasiyi geliştirerek daha kazançlı ve başarılı günlere hep birlikte koşmak” olarak ifade etti. Hisarcıklıoğlu, ‘’bu konudaki taleplerimizi 60. hükümetin kurulmasını müteakiben Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sunacağız’’ dedi.
Hisarcıklıoğlu, ‘’Türkiye bir fırsat yakalamıştır ve son 5 yıldır yakaladığı bu gelişmeye devam etmek zorundadır’’ dedi. TOBB Genişletilmiş Değerlendirme ve İstişare Toplantısı, Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde (TOBB ETÜ) başladı.
Toplantıya, odalar birliği yönetim kurulu üyeleri, konsey başkanları, yüksek koordinasyon kurulu üyeleri ile Ankara, İstanbul ve İzmir oda ve borsa yönetim kurulu başkanları katıldı. Toplantının açılışında bir konuşma yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin demokratik temayüllere yakışır bir seçim sürecinden başarıyla çıktığını belirterek, Türk halkının, 22 Temmuz seçimlerine yüzde 84’lük bir katılım sağlayarak demokrasiye olan bağlılığını gösterdiğini söyledi.
Bu seçimlerin en sevindirici tarafının da milli iradenin temsilcisi olan TBMM’de siyasi partilerin ve görüşlerin yüzde 85’inin temsil edilmesi olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin seçimler sonrası yakaladığı bu fırsatı değerlendirerek gerçek gündeminden yani ekonomiye odaklanmaktan vazgeçmemesi gerektiğini kaydetti.
TOBB olarak ekonomik odaklanmayı gündemden düşürmemek için toplandıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, amaçlarının, Türk iş dünyasının Türkiye Cumhuriyetinin 60. hükümetinden beklentileri hakkında istişarede bulunmak ve buradan çıkan sonuçları yeni kurulacak hükümete sunmak olduğunu bildirdi.
“TALEPLERİMİZİ BAŞBAKAN’A SUNACAĞIZ’’
Türk iş dünyasının 60. hükümetten beklentilerine yönelik olarak gerek TEPAV gerekse TOBB bünyesindeki uzmanların hazırlıklarını sürdürdüklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, ‘’bu konudaki taleplerimizi 60. hükümetin kurulmasına müteakiben Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sunacağız’’ dedi.
Türkiye’nin bir fırsat yakaladığına ve son 5 yıldır yakaladığı bu gelişmeye devam etmek zorunda olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, ‘’Biz iş dünyası olarak, bu anlamda kendimizi ülkemizle insanlarımız için çalışmaya ve başarmaya azimli görüyoruz’’ diye konuştu.
60. hükümetten de beklentilerini Türk iş dünyasının önünü açması, huzur, barış içinde demokrasiyi geliştirerek daha kazançlı ve başarılı günlere hep birlikte koşmak olduğunu bildirdi.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Seçim derken ekonomi, dış politika ve AB’yi unuttuk |
İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ise,”Yaklaşık bir yıldır Cumhurbaşkanlığı ve seçim derken ekonomi, dış politika ve AB’yi unuttuk.
Artık zaman kaybetmeyelim. Alınması gereken çok önemli kararlar var” dedi.
Orakçıoğlu, şöyle devam etti:”AKP’nin kendi içinde vermiş olduğu, seçim sonuçlarıyla da özdeşleştirilebilen ve demokratik teamüllere uygun bir karar. Kendini kanaat önderi gösteren insanların saygı göstermesi lazım. Halkın tercihi bu yönde gerçekleşmişti. Şimdi önümüze bakalım.”
|
16.08.2007
|
|
|
Türk-İş’ten milli iradenin tecellisine saygı çağrısı |
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, cumhurbaşkanı seçiminde ortaya çıkacak mesi dileğinde bulundu. Cumhurbaşkanı adayı ve Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Türk-İş Genel Merkezi’ni ziyaret etti.
Gül ve Kılıç, görüşme öncesinde toplantı salonuna geçerek, basın mensuplarına açıklamalarda bulundular.
Kılıç, Gül’ün ziyaretinden dolayı tüm çalışanlar adına teşekkür etti. Gül’ün geçmişten bugüne konfederasyonlarına karşı sıcak bir ilgi gösterdiğini belirten Kılıç, Gül’ün sivil toplum diyaloğuna verdiği öneme dikkati çekti.
Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığının ülkeye, millete ve çalışanlara hayırlı olmasını dileyen Kılıç, milli iradenin tecellisi sonucu ortaya çıkan parlamenterlerin iradesi doğrultusunda yapılacak seçimlerle, toplumun bu seçimleri içine sindirmesi ve hazmetmesi açısından önemli bir sınavdan geçildiğini vurguladı. Kılıç,”Cumhurbaşkanı seçiminin bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bu seçimlerin hem size, hem milletimize, hem ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.’’
|
16.08.2007
|
|
|
Gül’e destek artıyor |
Cumhurbaşkanı adayı ve Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, dün destek turlarını sürdürdü. Sırasıyla Türk-İş, Hak-İş ve TOBB’u ziyaret eden Gül’e destek mesajları geliyor.
İş dünyası temsilcileri de Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına genelde olumlu tepki verdi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Yalçındağ, Gül’ün adaylık konuşmasında söylediklerinin takipçisi olacaklarını söyledi. Yalçındağ, “Madem kendini aday olarak gösterdi. O zaman yaptığı konuşmaların, icraatlarında da bu tavrın devamını bekliyoruz” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı ise, “Abdullah Gül’ün devlet adamlığının Çankaya Köşkü’nde de sürdüreceğine inancımız tam. Kendisinin bundan böyle Anayasal temel niteliklerin yılmaz bekçisi, siyaset üstü kimliği ile devletin organlarını eşgüdüm ve hakkaniyet içinde çalıştıran, uzlaştırıcı bir cumhurbaşkanı olacağına dair en ufak bir kuşkumuz yok.”
Türkiye Seyahat Ajentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy,”Bu Meclis’i biz kendimiz seçtik. Meclis de seçimini yapacaktır” dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, “Sayın Gül’ün hem Dışişleri hem de Başbakanlık yapmış olması önemli. Gül, tüm dünya ile pozitif ve sıcak ilişkiler kurdu “dedi.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
“Eşim değim ben adayım” |
Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, sivil toplum örgütlerini ziyareti sırasında gazetecilerin eşiyle ilgili sorularına muhatap oldu.
Bir gazetecinin, ‘’Size yönelik en büyük eleştiri eşinizin başörtülü olması’’ ifadesini kullanması üzerine Gül, ‘’Bir dakika bir şey söylemek isterim. Biz Türkiye’de yaşıyoruz. Anayasamızda insan hakları kurallarını sakın unutmayın. Herkesin bireysel tercihleri vardır. Dolayısıyla cumhurbaşkanı adayı benim bu ülkede’’ dedi.
Gül CHP’nin tutumu ile ilgili bir soru üzerine “Ben şayet cumhurbaşkanı seçilirsem yine CHP gibi köklü bir siyasi partiyi de şüphesiz ki onların fikirlerini, düşüncelerini her zaman dikkate almak durumunda olurum. Söyleyeceğim şey budur.’’
|
16.08.2007
|
|
|
Gül: Anayasa yol göstericim |
Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, cumhurbaşkanı seçilirse anayasanın gösterdiği istikamette, ülkeyi, milleti, halkı yüceltmek için elinden gelen bütün gayreti sarf edeceğini söyledi.
Gül, ‘’Şayet cumhurbaşkanı seçilirsem anayasamızın gösterdiği istikamette ülkemizi, milletimizi, halkımızı yüceltmek için elimden gelen bütün gayreti sarf edeceğim. Anayasamızın temel ilkeleri daima rehberim olacaktır. Bu konuda, herhangi bir kaygı, tereddüt ve şüphe olmaması gerekir. 15 senedir siyasetin içerisindeyim.’’
|
16.08.2007
|
|
|
Yetkileri kısıtlanacak mı? |
Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, seçilirse 12 Eylül döneminden bugüne tartışılan, ancak kendisinden önceki 4 cumhurbaşkanı döneminde yapılamayan önemli bir kararla karşı karşıya kalacak. AKP’nin hazırladığı Anayasa değişikliği paketi geçerse, Gül, kendisini “sembolik” kılacak düzenlemeleri de içeren paketi onaylayan cumhurbaşkanı olacak.
1924 ve 1961 anayasalarında genel olarak temsili düzeyde olan cumhurbaşkanının yetkileri, 1982 Anayasası ile genişletildi. Ve 1982 anayasasının yürürlüğe girdiği tarihten bu yana eleştirilen bu konu; Kenan Evren hariç, Turgut Özal, Süleyman Demirel ve son olarak bugünkü cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde de, tüm iktidarların birinci gündem maddesi oldu, değişiklik için sayısız taslak hazırlandı. AKP iktidarının hazırladığı teklifi ile Prof. Ergun Özbudun’un öncülüğünde hazırlanan Anayasa taslağı aynen uygulamaya konarsa, Gül yetkileri sınırlanmış, sembolik cumhurbaşkanı olacak.Anayasa’nın 104’üncü maddesine göre, devletin başı olan cumhurbaşkanının yasama, yargı ve yürütme alanına ilişkin pekçok görevi ve yetkisi var.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
TSK bu tabloda ‘halka rağmen’ hareket edemez |
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Abdullah Gül’ü yeniden cumhurbaşkanı adayı göstermesini değerlendiren Doç. Dr. Tanju Tosun AKP’yle “yerleşik bürokratik vesayetçi seçkinlerin” bir uzlaşıya varmadan uzlaştığını düşünüyor. 22 Temmuz seçimlerinin sonucunun hem AKP’yi hem de Genelkurmay’ı etkilediğini söyleyen Tosun, Gül’ün Çankaya’ya çıkmasından sonra bu konuda bir kriz çıkmayacağını kaydetti.
Doç. Dr. Fikret Başkaya da AKP’yle “devlet”in uzlaştığı görüşünde olduğunu belirterek, “Gül’ün aday gösterilmesi, AKP’nin merkeze çekilmesinin onaylanması gibi görülebilir. Sonuç, kitleleri oyalayacak, aldatacak bir partiye ihtiyaç duyan müesses nizam bakımından başarılıdır.”
Tanju Tosun, AKP’nin seçimlerde aldığı oyda cumhurbaşkanlığı sürecinin birinci faktör olduğunu düşünmüyor. Tosun’a göre, “AKP bunu görmezden de gelemezdi. Gül’ü aday göstererek, devletle tokalaşmak yerine, kendine oy veren seçmenle tokalaşıyor.”
AKP’nin devletle çatışmayacağını da ifade eden Tosun, “AKP reel politikte kendi burjuvazisi için varolmak zorunda. Bu yüzden sistemin aktörleriyle çatışmayı göze almayacak.”
Doç. Dr. Tosun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) de 22 Temmuz seçim sonuçlarından etkilendiğini düşünüyor Tosun. “TSK bu tabloda kendi meşruiyeti için ‘halka rağmen’ hareket edemez. Bu yüzden, bundan sonraki süreçte siyaseti Çankaya-Başbakanlık-Parlamento ekseninde teknik bir faaliyet olarak algılamak isteyecek; kendi değerlerini dahil etmek istediği bir alan olarak değil.”
Tosun, sonuçta bir tür Genelkurmay-AKP uzlaşmasından söz edilebileceği belirterek, şöyle devam etti: “Durumdan memnun olmayan TSK’nin durumu idare etmek zorunda ama AKP’nin de bu durumun asgari şartlarını Çankaya’da inşa etmek zorunda. Bülent Arınç’ın Meclis Başkanlığı’nda olduğu gibi bir ara formüle yönelebilirler. Arınç’ın türbanlı eşinin resepsiyonlarda bulunmaması gibi. Böylece Çankaya’nın ‘kamusal alanı’ndan çok, ağırlıkla ‘özel alanı’nda varolan bir Hayrunisa Gül’den [Abdullah Gül’ün eşi] söz edebiliriz.” Doç. Dr. Fikret Başkaya “ordunun cumhurbaşkanlığıyla ilgili açıklamalarının, e-muhtıranın, cumhuriyet mitinglerinin amacı, AKP’nin istediği cumhurbaşkanını seçtirmemekse, bu durumda başarısız olduklarını söyleyebiliriz” görüşünü dile getirdi. Başkaya seçim öncesi yaşanan bu sürecin sonucunda yaşananların , AKP’yi ehlileştirerek daha çok merkeze çektiğini, sürecin sonunda AKP’nin tartışmasız bir düzen partisi haline getirildiğini söyledi.
Başkaya’ya göre, “Gül’ün cumhurbaşkanlığını içine sindiremeyen bir kitle olacaktır. Ama ordudan çok ses çıkması mümkün değil. Bir uzlaşmanın gerçekleştiği izlenimi doğuyor.”
“Ekonomik gidişat son derece kritik. Küçük bir dış olumsuz etken her şeyi alt üst edebilir” uyarısında bulunan Başkaya, “Büyük sermayenin, emperyalist sermayenin, Avrupa Birliği’nin, ABD’nin istediği durum ortaya çıktı. Ama herkes, büyük sermaye, medya, üniversiteler bundan kâr ettiği için gerçeği söyleyen yok” görüşünü dile getirdi.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Bin 465 ölü, 64 bin yaralı |
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Müdür vekili Fevzi Apaydın, yılın ilk 6 ayında meydana gelen 341 bin 250 kazada, bin 465 kişinin öldüğünü, 63 bin 992 kişinin de yaralandığını bildirdi.
Fevzi Apaydın, yaptığı yazılı açıklamada, ‘’Bu kazalara artık dur demenin zamanı geldi ve geçiyor. Bunun için hükümetin üzerine düşen görevi acilen yapması ve yollarda alınan önlemlerin bir an önce artırılması gerekmektedir’’ dedi.
Apaydın, bu yılın ilk 6 ayında meydana gelen 341 bin 250 kazada, bin 465 kişinin öldüğünü, 63 bin 992 kişinin yaralandığını ve 601 milyon 548 bin 321 YTL maddi hasarın meydana geldiği belirtti. Okulların tatile girmesi ve hasat döneminin başlamasıyla birlikte, vatandaşların, tatil ve hasat bölgelerine akın ettiğini, yapılan tüm uyarılara rağmen, kazaların hız kesmediğini ifade eden Apaydın, federasyon tarafından hazırlattırılarak, Radyo Televizyon Üst Kurulu’nca bütün televizyonlara gönderilen trafik eğitim filmlerinin gece geç saatlerde yayınlanması nedeniyle etkisini kaybettiğini bildirdi. Fevzi Apaydın, açıklamasında, ‘’Yazılı ve görsel basın yoluyla sürekli olarak hem sürücülerimizi, hem de yetkilileri gerekli tedbirlerin alınması konusunda uyarıyoruz. Ancak ne sürücüler, ne de yetkililer, uyarılara rağmen istenilen tedbirleri yeterli ölçüde alabiliyorlar’’ dedi.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Hava ve denizde devir-teslim hazırlığı sürüyor |
Hava ve Deniz kuvvetleri komutanlıklarında devir teslim törenleri gelecek hafta yapılacak. Kuvvet komutanlıklarındaki ilk tören 23 Ağustos Perşembe günü Hava Kuvvetleri’nde gerçekleştirilecek. Komutanlık görevini iki yıldır yürüten Orgeneral Faruk Cömert, Hava Kuvvetleri Karargahı’nda düzenlenecek törenle görevi Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’na devredecek.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki devir-teslim töreni de 24 Ağustos Cuma günü yapılacak. Oramiral Yener Karahanoğlu, törenle komutanlık görevini Oramiral Muzaffer Metin Ataç’a teslim edecek. Orgeneral Babaoğlu ile Orgeneral Ataç, kuvvet komutanlığı görevlerini iki yıl sürdürecekler.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Gökçek: Başbakanla aramızda sorun yok |
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’daki su sıkıntısının giderilmesi konusunda desteğini esirgemeyeceğini söylediğini belirterek, ‘’Sayın Başbakanla aramızda yanlış anlaşılmaya mahal verecek bir şey geçmemiştir’’ dedi.
Gökçek, bazı belediye meclis üyeleri ve gazetecilerle Kızılırmak Projesi’ni yerinde incelemek üzere yapılacak gezi öncesinde soruları cevapladı.Ankara’daki su sıkıntısıyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede, ‘’Erdoğan’ın eleştirisine uğradığı’’ şeklindeki haberlerin hatırlatılması üzerine Gökçek, şöyle konuştu:’’O haberler sizin uydurmanız. Aslı astarı olmayan haberler. Tam tersine görüşmede, Sayın Başbakan su konusunda desteğini esirgemeyeceğini söyledi. DSİ, Gerede Projesi’yle ilgili yetki devri yaptı. Bunları kim uyduruyor. Sayın Başbakan’la aramızda yanlış anlaşılmaya mahal verecek bir şey geçmemiştir. Başbakan’ın bize göstermiş olduğu anlayışa teşekkür ederiz.’’
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Tek suçlu küresel ısınma değil |
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü İklim ve Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karaca, ‘’Ülkemizde son zamanlarda görülen bazı olağan dışı hava olaylarının nedeni olarak küresel ısınmayı göstermek yanlıştır. Henüz günümüzdeki sıra dışı hava olayları ile küresel ısınma arasında bir bağ kurulamamıştır’’ dedi.
Karaca, yaptığı açıklamada, ‘’küresel ısınma’’ veya ‘’küresel iklim değişimi’’ olarak adlandırılan kavramın son zamanların en popüler gündem maddelerinden birisi olduğunu belirtti.
Karaca, şunları kaydetti: ‘’Maalesef her sıra dışı hava olayının etkeni olarak küresel ısınmanın işaret edildiği bir ortama doğru gidilmektedir. Küresel ısınma bu tip olayların adeta ‘günah keçisi’ durumuna sokulmaktadır.’’ Prof. Dr. Karaca, şunları söyledi: “Küresel iklim sisteminin oldukça karmaşık yapısı ve insanoğlunun bu sisteme diğer müdahaleleri yüzünden hala net bir şekilde ortaya konulamamıştır. İnsanoğlu bir taraftan atmosfere sera gazları ve diğer kirleticileri salarken diğer taraftan yer yüzeyinde de önemli değişiklikler meydana getirmektedir. Zirai alanların hızla genişlemesi, ormanlık alanların hızla yok edilmesi, yarı kurak alanların çölleştirilmesi ve şehirleşme, insan eliyle yer yüzeyinde yapılan en önemli değişikliklerdir.’’
|
/ TRABZON
16.08.2007
|
|
|
Meteorolojiden sonbahar tahmini |
Sonbahardaki yağışların, iç ve batı kesimlerde yaşanan ‘’hidrolojik kuraklığı’’ ortadan kaldırma ihtimalinin düşük olduğu bildirildi. Alınan bilgiye göre, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Ağustos-Eylül-Ekim aylarını kapsayan meteorolojik tahminler raporu hazırladı.
Rapora göre, Ağustos ayında güney ve iç kesimlerin Basra alçak basıncının etkisinde kalacak olması nedeniyle sıcak ve kurak dönem etkisini sürdürecek. Sıcaklık değerlerinin, ortalamaların 2-4 derece üzerinde seyredeceği ağustos ayında kuzey kesimlerde görülecek kısa süreli yağış geçişlerinin dışında önemli derecede yağış beklenmiyor.
Eylül-Ekim aylarında ise yurdun kuzey ve iç kesimlerinde görülecek alçak basınç sistemleri ve cephesel geçişlere bağlı olarak özellikle kuzey ve iç kesimlerde mevsime uygun yağışların görüleceği tahmin ediliyor. Bu zaman periyodunda sıcaklık değerlerinin mevsim normallerinin 1-2 derece üzerinde seyretmesi bekleniyor. Raporda, şu görüşlere yer verildi: ‘’2007 Şubat-Mart döneminde yağış azlığına bağlı gelişen meteorolojik kuraklığı, ilkbahar yağışlarının yetersizliği, oldukça kurak ve sıcak yaz şartları besledi. Bunun sonucunda başta Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgeleri olmak üzere ülkemizin iç ve batı kesimlerinin ‘hidrolojik kuraklık’ aşamasına geldiği göz önüne alındığında mevsimsel şartlara bağlı görülebilecek sonbahar yağışlarının ülkemizin iç ve batı kesimlerinde yaşanan hidrolojik kuraklığı önümüzdeki 4-5 aylık süreçte ortadan kaldırması olasılığı düşüktür.’’
Raporda, ‘’Yağış azlığı olarak tanımlanan ‘Meteorolojik Kuraklık’ yağışların artış göstereceği dönemlere bağlı olarak ortadan kalksa dahi baraj, göl, nehir havzalarındaki hidrolojik kuraklığın ortadan kalkması için daha uzun süreli yağışlı dönemlere ihtiyaç vardır’’ denildi.
AĞAÇ DİKİMİ İÇİN DE “YAĞIŞ” BEKLENİYOR
Çevre ve Orman Bakanlığı, yılın 7 ayında yanan 7 bin hektarlık ormanlık alanı ağaçlandırmak için sonbahar yağışlarını bekliyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, küresel ısınma ve kuraklık, ağaçlandırma yapılacak alanlarda uygun ortam oluşturma açısından sıkıntıya yol açtı.
Yılın 7 ayında Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çıkan yangınlarda toplam 7 bin hektar ormanlık alanın yandığını bildiren yetkililer, geçen yılın aynı döneminde bin 250 olan orman yangını sayısının bu yıl bin 868’e yükseldiğini belirttiler.
Kurak bir dönem yaşandığını ifade eden yetkililer, orman yangınlarının olduğu bölgelerde bakanlığa bağlı ekiplerin yanan bölgelerde ‘’kesim çalışması’’ yaptığını kaydettiler. Yeniden dikim yapmak için bol su ve yağışlı bir iklime gereksinim duyulduğuna dikkati çeken yetkililer, şunları söylediler: “Başta Ankara olmak üzere ülke genelinde su sıkıntısı sorunu yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde de bol yağış beklenmiyor. Yağışların sonbahardan itibaren etkili olmasının beklenmesi nedeniyle de yanan ormanlık alanlara o dönemde ağaçlandırma çalışması yapılacak. Çünkü dikilen ağaçların ihtiyacı olan suyu bulamayarak, kurumasını istemiyoruz. Yanan alanların bir metre karesini dahi ağaçlandırmadan bırakmayacağız.’’
YAĞIŞ AZLIĞI
Raporda, Ekim 2006-Temmuz 2007 periyodunda alınan yağışlarla ilgili değerlendirmeye de yer verildi. Türkiye genelinde yağışların toplam miktarında yüzde 16.8 azalma görüldüğü vurgulanan raporda, Ege bölgesinde yüzde 44, Marmara bölgesinde yüzde 33, İç Anadolu bölgesinde yüzde 22 azalma olduğu kaydedildi.
Kentsel bazda ise aynı dönemde İzmir ve İstanbul yüzde 49, Ankara ise yüzde 35 oranında daha az yağış aldı.
Raporda, Türkiye’nin coğrafi konum itibariyle yarı-kurak iklim kuşağında olduğu ve topografyası gereği düzensiz yağış rejimine sahip olduğu hatırlatılarak, ‘’Sürekli kuraklık riskine maruz kalan bir ülke özelliği göz önüne alınarak su tasarrufunun azami ölçüde sürdürülmesi, sektörel planlamaların mevcut analiz ve öngörüler doğrultusunda yapılması yararlı olacaktır’’ denildi.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Hisarcıklıoğlu: Sayın Gül, gerekli meziyetlere sahiptir |
Gül, TOBB’u da ziyaret etti. TOBB Ekonomi ve Ticaret Üniversitesi’nde TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile görüşen Abdullah Gül, daha sonra basının karşısına geçti. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, ‘’Sayın Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı için gerekli meziyetlere sahiptir’’ dedi.
Gül konuşmasında TOBB yöneticileriyle sohbet ettiğini ve kendilerine yöneltilen soruları cevapladığını söyleyerek, ‘’Başbakanlık ve bakanlık dönemimde birlikte çalıştığımız en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan TOBB ile seçilmem halinde de ilişkilerimiz uyum içinde devam edecektir’’ dedi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şu açıklamalarda bulundu:”Türkiye’nin önüne yeni bir pencere açılıyor. Türkiye’nin gündemi yeniden ekonomi olmalıdır. Türkiye yedi aydır siyaset konuşuyor. artık bunlar geride bırakılıp yeniden reformalr ve büyüme konuşulmalıdır. Demokrasi kurallarla uygulanır. kişiye özel demokrasi anlayışı olmaz. Millettten yetkisini alan Meclis’in yetkisi tartışılmazdır. Abdullah Gül cumhurbaşkanının üzerinde taşıdığı bütün vasıfları üzerinde taşımaktadır. Bu makamın gerektirdiği tarafsızlığı ve yerine getirmesi gerekli görevleri en iyi şekilde yerine getirecektir. meclis’in vereceği karara demokrasi adına herkesin saygı göstermesi gerekmektedi.”
Ziyaretlerinde, Gül’e, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AKP Genel Başkan Yardımcıları Necati Çetinkaya, Nükhet Göksel Hotar, Hayati Yazıcı, AKP TBMM Grup Başkanvekili Sadullah Ergin eşlik etti.
|
16.08.2007
|
|
|
Bugün DTP’yi ziyaret edecek |
Cumhurbaşkanı adayı, Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, yarın DTP Genel Merkezi’ni ziyaret edecek.
Alınan bilgiye göre, ziyaret, bugün saat 12.00’de gerçekleşecek. Gül, DTP Mardin Milletvekili ve Grup Başkanı Ahmet Türk ve parti yetkilileri ile görüşecek.
|
16.08.2007
|
|
|
KESK toplu görüşmelere katılmayacak |
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, toplu görüşmelere katılmayacaklarını bildirdi.
Tombul, görüşmelerin başlayacağı Başbakanlık Merkezi Binası önünde yaptığı açıklamada, sürecin başından beri ‘’toplu görüşme’’ yerine ‘’toplu sözleşme’’ masasına oturmak istediklerini ve bunu Hükümet yetkililerine ilettiklerini söyledi. Bu taleplerine olumlu yanıt alamadıklarını ifade eden Tombul, ‘’Bu oyunun ortağı olmayacağız’’ diyerek, toplu görüşmelere katılmayacaklarını bildirdi.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Habur’da “glock” tabanca ele geçirildi |
Şırnak’ın Silopi ilçesi yakınlarındaki Habur Sınır Kapısı’nda Irak’tan Türkiye’ye giriş yapan kamyonda, 5 adet ‘’Glock’’ marka tabanca ele geçirildi.
Şırnak Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, Habur Sınır Kapısı’nda Habur Mülki İdare Amirliği koordinesinde, Habur Gümrük ve Gümrük Muhafaza ile Habur 2. Jandarma Sınır Bölük Komutanlığı ekiplerince, Irak’tan Türkiye’ye giriş yapan H.A. yönetimindeki 73 DA 169 plakalı kamyonda arama yapıldığı belirtildi.
Aramada, kamyonun gizli bölmelerinde 5 adet ‘’Glock’’ marka tabanca ile bu tabancalara ait 10 adet şarjör ele geçirildiği bildirildi.
|
/ SİLOPİ
16.08.2007
|
|
|
TİSK: Gül, bizim için tatmin edici |
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, cumhurbaşkanı adayı Gül’ün bakış açısının kendileri için tatminkar olduğunu ifade ederek, ‘’Bu ortaya koyduğunuz felsefenizi icra edecek samimiyette ve yürekte olduğunuza da inanıyoruz’’ dedi.
Kudatgobilik, Abdullah Gül’ü, TİSK Genel Merkezi’ne gelişinde eski başkan Refik Baydur ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte bina girişinde karşıladı. Görüşmenin ardından Gül ile birlikte basına açıklamalarda bulunan
Kudatgobilik, cumhurbaşkanı adayı Gül’ün, sivil toplum örgütlerine gerçekleştirdiği bu ziyaretleri şükranla karşıladıklarını ifade etti. Bu davranışın çok demokratik, çok açık, çok medeni bir hareket olduğunu belirten Kudatgobilik, bunun kendilerine büyük ümitler verdiğini söyledi.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Ağar, kongreye kadar geri dönüyor |
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın, istifadan vazgeçtiği bildirildi. DP lideri Ağar 22 Temmuz Genel Seçimlerinde, partisinin barajı geçememesi ve oy oranını yüzde 5.5’lere düşmesi üzerine seçim akşamı genel başkanlıktan istifa ettiğini açıklamıştı.
Ağar, DP Basın Müşaviri Necmi Hatipoğlu aracılığıyla bir açıklama yapmış ve “Demokrat Parti genel başkanlığı görevimden istifa ediyorum. Kamuoyuna ve Demokrat Parti’ye gönül veren aziz dava arkadaşlarımın bilgisine saygıyla duyururum” demişti.
DP’li 74 İl Başkanı yaptıkları toplantının ardından Mehmet Ağar’a şu çağrıda metnini göndermişti: “Aşağıda imzaları bulunan 74 İl Başkanı ve Üst Kurul Delegeleri olarak tüzüğümüzün 39/B maddesi gereğince organ seçimli olarak, olağanüstü kongremizin yapılması için gerekli müracaatların yapılarak partimizin biran önce sizin tarafınızdan olağanüstü kongreye götürülmesi hususunda gereğini saygılarımızla arz ederiz.”
Mehmet Ağar dün toplanan Genel İdare Kurulu’na gönderdiği faks ile bu çağrıyı kabul ettiğini duyurdu. Ağar’ın parti merkezine gönderdiği faks metni şöyle: “Demokrat Parti Genel Sekreterliğine, ANKARA,
Bugünkü Genel İdare Kurulu toplantısına sağlık sebebiyle katılamıyorum. Seçim akşamı ortaya koyduğum iradenin hukuki anlam kazanması ancak bir Genel Kurul, Büyük Kongre sonucu olacağı açıktır. Bu nedenle fiilen ve hukuken Genel Başkanlık görevimi kongre bitimine kadar sürdüreceğim tabiidir. Bu nedenle, tarafıma ulaşan çok sayıda Büyük Kongre delegesi İl Başkanlarının Olağanüstü Büyük Kongre taleplerinin değerlendirilmesi doğru olacaktır. Bu kararın ise Genel İdare Kurulundan çıkarılmasının uygun olacağını düşünüyorum. Partide alınacak kararların, tabanın talebine göre olması, siyasi geleneğimizin gereğidir. Önemle rica ederim.”
DP Genel Başkan adayı Erdem Demirdağ, ‘’Genel Başkanlığa adayım ancak Sayın Ağar, genel başkanlığa devam etmek isterse adaylığımı geri çekerim’’ dedi.
|
YENİ ASYA
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Depremden ders alınmadı |
Kayseri Mimarlar Odası, 17 Ağustosta Marmara Bölgesinde meydana gelen depremden 8 yıl geçmesine rağmen gerekli derslerin çıkartılmadığını bildirdi.
Kocaeli, Sakarya ve Yalova valileri ise, devletin deprem yaralarını sardığını ileri sürdüler.
|
16.08.2007
|
|
|
Küresel ısınma, insan sağlığına da zararlı |
Avrupa Acil Tıp Birliği Başkanvekili Dr. Ülkümen Rodoplu, insanların iklimdeki hızlı değişime alışabilmesinin çok güç olduğunu, bazı hastalar ve belli yaş grubundaki insanların, küresel ısınmadan ‘’çok daha fazla ve hızla etkileneceğini’’ belirtti.
Dr. Rodoplu, küresel ısınmanın genel etkileri çerçevesinde, sıcak hava dalgaları, seller, kasırgalar, yangınlar, kuraklık ve bunların sebep olacağı hastalıklar yüzünden çok sayıda insanın ölebileceğinin tahmin edildiğini kaydetti.
“ENFEKSİYON RİSKİ’’
Dr. Ülkümen Rodoplu, küresel ısınma sebebiyle tatlı su kaynaklarının azalma tehlikesiyle karşı karşıya olmasının, geniş çaplı enfeksiyon riskini beraberinde getirdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
‘’Daha şimdiden Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok il ve ilçede su kesintileri başlamıştır. Bu da salgın hastalık riskini artırmaktadır. Küresel ısınma, kalp, solunum yolu, bulaşıcı, alerjik ve diğer bazı hastalıklara sebep olabilir. Sürekli sıcak hava, seller, fırtına gibi durumlar, psikolojik rahatsızlıkların artışına, su kaynaklarındaki azalma ise salgın hastalıklarının yaygınlaşmasına ve ölümlere yol açabilir. Yeni alanlara yayılan böcekler ve diğer hastalık taşıyıcılar, bulaşıcı hastalıkların çoğalmasına neden olabilir.’’
Üretimdeki bölgesel azalmalar sonucu, açlık ve yetersiz beslenmeye bağlı sağlık sorunlarının da görülebileceğini anlatan Dr. Rodoplu, bazı bölgelerde şiddetli kuraklığın ardından görülen aşırı miktardaki yağışların, virüs mutasyonlarına, buna bağlı olarak da sıtma gibi hastalıkların yayılmasına neden olabileceğini belirtti.
|
/ İZMİR
16.08.2007
|
|
|
Diş fırçalamak diş etlerini güçlendiriyor |
Diş fırçalarken hücrelerin zarar görmesinin dişetinin sağlıklı kalmasına yardımcı olabileceği belirtildi.
ABD’deki Georgia Tıp Fakültesi’nden bilimadamları diş fırçasındaki kılların dişetleri ve diller üzerindeki epitelyal hücrelerde delikler oluşturduğu bildirildi. Araştırmacılar yaptıkları deneyde, öncelikle farelerin kan dolaşımına florasan bir boya maddesi enjekte etti. Ardından farelerin dişleri, dişetleri ve dilleri fırçalandı. Fırçalamanın ardından hücrelerin içine ilerleyen kalsiyumun, deliklerin kapanması için iç dokuyu faaliyete geçirdiği gözlendi. Bu onarım işleminin birkaç saniye sürdüğü kaydedildi.
Araştırmayla ilgili bilgi veren hücre biyoloğu Dr. Paul L. McNeil, diş fırçalamanın bakterileri yok ettiğini vurgulayarak, “Ancak diş fırçalamanın başka olumlu etkileri de olduğunu düşünüyoruz. Kaslar gibi, vücudumuzdaki birçok doku mekanik strese daha güçlenerek karşılık verir. Bizler de dişetlerinin bu mekanik strese daha kalınlaşarak ve daha sağlıklı hale gelerek cevap verdiğini düşünüyoruz” dedi.
|
/ NEW YORK
16.08.2007
|
|
|
Hipertansiyon sinsidir, teşhis çok önemli |
Güneşli yaz günleri ve aşırı sıcak hava ne yazık ki yüksek tansiyon hastalarını olumsuz etkiliyor.
Fakat uzmanlar, hipertansiyonun sadece yaz aylarında değil, genel olarak çok dikkat edilmesi gereken bir rahatsızlık olduğunu önemle belirtiyor. İdeal tansiyon değeri olarak büyük tansiyonun 12 ve küçük tansiyonun 8’in altında olması gerektiğini belirten Medical Park Bursa Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hakan Özkan, büyük tansiyonun 14, küçüğün ise 9’un üzerinde olduğu durumları ‘Hipertansiyon’ olarak tanımladı.
Dr. Hakan Özkan; “Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nce ülkemizde yapılan çalışmaya göre Türkiye’de hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 31.8’dir, yani içimizde her üç kişiden bir tanesi yüksek tansiyon hastası. Bu çalışmadan çıkan bir ilginç sonuç hipertansiyonu olan her üç hastadan ikisi tansiyon hastası olduğunun farkında değil. Ülkemizde yapılan bu büyük çalışmanın asıl ve en önemli sonucu ise hipertansiyonu olan hastaların ancak yüzde 21’inde yeterli kan basıncı kontrolü sağlanmaktadır. Yani 5 hipertansif hastanın dördünde tansiyon kontrolü yeterli yapılmamaktadır. Tüm bu veriler ile hipertansiyonun ülkemiz için ne kadar ciddiye alınması gereken bir hastalık olduğu ortadadır” şeklinde konuştu.
BELİRTİLERİ NELER?
Yüksek tansiyon hastalarında özellikle sabahları ense bölgesinde ağrı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, sık idrara çıkma gibi belirtiler görüldüğünü ifade eden Özkan “Tansiyonu çok yüksek olan hastalarda hiçbir belirti olmayabilir. İşte bu yüzden sessiz ve sinsi bir hastalık olan hipertansiyon tanısının konulması gerçekten çok önemlidir. Çünkü hipertansiyon beyin kanaması ve felç, kalp yetersizliği ve kalp krizi, böbrek yetersizliği, görme kaybına neden olabilir ve ancak kan basıncı değerleri normal sınırlarda tutulan hipertansiyon hastalarında bunların oluşması önlenebilir. Tansiyon hastalarının yapmış olduğu bazı yanlışlar da var. Çoğu hasta ilacını ancak tansiyonu yükseldiği zaman almaktadır. Hastaların bir kısmı tansiyonu düşünce ilacı bırakacağını düşünmektedir. Oysa hipertansiyon tedavisi ömür boyu sürer ve kullanılan ilaçların ani bırakılması vücutta bazı tepkilere neden olur. İlaçların doktora danışılmadan değiştirilmesi de bir diğer yanlıştır. Hastalar komşusuna iyi gelen ilacın kendisine uygun olacağını düşünür. Ama hastalık değil hasta vardır. Bu nedenle tedavi hastaya özeldir. Dil altı veya çiğneme tableti olarak adlandırılan bazı ilaçlar gereksiz olarak kullanılmakta bu da kan basıncında ani düşmelere neden olmaktadır.”
|
/ BURSA
16.08.2007
|
|
|
Saka’nın nesli tehlikede |
Güzel ötüşleri ile tanınan saka kuşlarının nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya. Temiz su kanallarının kirlenmesi, kuraklık sebebiyle çok sevdikleri kara hindiba ve deve dikeni tohumlarının yok olması ve ticari ürüne dönüşmeleri saka kuşlarının varlığını tehdit ediyor.
Göç yollarında avlanmanın yanı sıra kuş pazarlarında da satılan saka kuşlarının nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.
Doğadaki çeşitliliğin ve dengenin tehlike sinyalleri verdiği günümüzde daldan dala konan saka kuşlarının, bitkilerin tohum dağılımına ve üremesine katkısı büyük. Çok sevdikleri kara hindiba ve deve dikeni tohumlarının hızla azalması bu kuşların varlığını tehdit ediyor.
|
/ İSTANBUL
16.08.2007
|
|
|
Kapadokya’yı balonla keşfediyorlar |
Türkiye’nin peribacaları ile ünlü turizm merkezlerinden Kapadokya’da balonla keşif turlarına yabancı turistlerin yanı sıra artık yerli turistler de ilgi gösteriyor.
Nevşehir’in merkeze bağlı Göreme beldesinde sıcak hava balonları ile Kapadokya turu düzenleyen Göreme Balonculuk yetkilisi Halil Özarslan, son 5 yılda yaklaşık 30 bin yerli ve yabancıya Kapadokya’yı gökyüzünden izlettiklerini söyledi. Balon turlarına eskiden sadece yabancı ziyaretçilerin ilgi gösterdiğini ancak son zamanlarda yerli turistlerin de tercih etmeye başladığını ifade eden Özarslan, ziyaretçilere Kapadokya’yı 500 ile bin metre arası yükseklikten izlettiklerini, kimi zaman vadiler arasında alçak uçuşlara da yer verdiklerini belirtti.
|
Erdal YARIŞ
/ NEVŞEHİR
16.08.2007
|
|
|
Okul telâşı başladı |
Yaklaşık 15 milyon öğrencinin ders başı yapacağı 2007-2008 eğitim öğretim yılı öncesi velilerin alış veriş telaşı başladı. Hazırlıkların bir ay öncesinden başladığı mağazalar, yeni eğitim yılı için reyonlarını oluşturdu.
Kırtasiye sektöründe hizmet veren Mopak Ankara Bölge Müdürü Ufuk Tamaşa, eğitim sektörünün 1 milyar YTL’ye yakın pazar payına sahip olduğunu söyledi. Firma temsilcilerinin üretim ve stok açısından tüm hazırlıklarını tamamladığını ve ürünlerini mağazalara ulaştırdığını anlatan Tamaşa, ‘’Bundan sonraki çalışma satışa yönelik’’ dedi.
UCUZ DİYE ÇİN MALI TERCİH EDİLİYOR
Sektörde her yıl binlerce çeşit ürünün hazırlanarak piyasaya sunulduğunu, ancak, kaliteli yerli üretimin yanı sıra, ucuz ve kalitesiz Çin malı ürünlerin de yüzde 40’lara varan pazar payına sahip olduğunu söyleyen Tamaşa, ‘’Bu ürünler düşük maliyetle geldikleri için firmalar ithal ürünü tercih ediyor” dedi.
Carrefour Adana Mağaza Müdürü Atakan Kayapınar ise okulların açılmasına bir ay olmasına rağmen, okul ihtiyaçları reyonunu hizmete açtıklarını, gösterilen ilgiden ise memnun olduklarını söyledi. Dolarda yaşanan düşük fiyatın ve KDV indirimlerinin kırtasiye ürünlerine de yansıdığını anlatan Kayapınar, bunun da fiyatlarda yüzde 15-20’ye varan oranlarda düşüşe neden olduğunu kaydetti.
EN DÜŞÜK MALİYET 100 YTL
Öğrencilerin bu yıl da önceki yıllarda olduğu gibi ‘’spider man’’, ‘’sünger bop’’, ‘’barbie’’ gibi çizgi film karakterlerinin süslediği ürünlere daha çok ilgi gösterdiğini belirten Kayapınar, önlük, çanta, defter, kalem, silgi gibi ihtiyaçların tamamının en düşük maliyetle 100 YTL’ye alınabildiğini söyledi.
|
/ ADANA
16.08.2007
|
|
|
Genç Siviller: “Cesur bir hükümet bekliyoruz” |
Genç Siviller adlı grup, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “Sizden toplumun tüm beklentilerini karşılayacak cesur bir hükümet bekliyoruz” dedi.
Sivilleşme, demokratikleşme yanlısı eylemleriyle bilinen Genç Siviller adlı grup, Başbakan Erdoğan’a hitaben bir açık mektup yayınladı. 2004 yılından bu yana yaptıklarından bazılarını da sözkonusu açıklamada aktaran Genç Siviller, yeni Bakanlar Kurulu’nun doğru seçilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Bakanlar Kurulu listesindeki herhangi bir boşluğa; Ermeni Konferansı sırasında yaptığı açıklamalar, 301’i cansiperane savunması, Şemdinli savcısının kurban edilmesine göz yumması ile hepimizin adalet duygularını sarsan Cemil Çiçek’in yer alması sınavın baştan geçersiz sayılacağı türden bir hata olacaktır” sözleriyle Çiçek’in tekrar bakanlık görevine seçilmemesi uyarısında bulunan grup, Abdülkadir Aksu veya “idare-i maslahat gerektiren her türlü makam için adı geçen, her hangi bir siyasi pozisyonu olmayan” kişilerin bakan yapılması durumunda da sınavdan geçersiz not alınacağını dile getirdi.
Grup, açıklamasını, “Sizden toplumun tüm beklentilerini karşılayacak cesur bir hükümet bekliyoruz” sözleriyle sona erdirdi.
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
16.08.2007
|
|
|
Fazla suya, fazla ücrette İzmir önde |
Su sarfiyatını azaltmak amacıyla konutlar için kademeli olarak su bedelini artırma uygulamasının yapıldığı dört büyük şehirden İzmir’de vatandaşlar, 20 metreküpün üzerindeki su kullanımına en fazla ücreti ödüyor.
Türkiye’nin en büyük dört şehrinde su fiyatları, metreküp kullanımına göre değişiyor. İstanbullular, 30 metreküpe kadar kullandıkları suya metreküp başına 1.84 YTL, 30 metreküpten sonrasına ise 3.68 YTL ödüyor. İstanbullular, bu fiyat tarifesiyle, 14’ten 30 metreküpe kadar kullanımlarda diğer 3 şehire göre yarı yarıya daha az bedelle su kullanıyor.
Dört şehir arasında 10 metreküpe kadar kullanımda birim başına 1.73 YTL ile su bedelinin en fazla olduğu ikinci şehir olan Bursa’da 10 metreküp üstü kullanımda 3.25 YTL ödeniyor. Ankara’da 10 metreküpe kadar kullanımda birim başına 1.22 YTL, 30 metreküpe kadar kullanımda 3.14 YTL, 30 metreküp üstünde ise 4.63 YTL ücret alınıyor.
İzmirliler, 13 metreküpe kadar kullanımda birim başına 1.19 YTL ile diğer şehirlere göre en ucuz suyu içiyor fakat kullandıkları su miktarının artmasına bağlı olarak, ödedikleri para da katlanarak artıyor. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi, 14-20 metreküp arası su kullanımında birim başına 3.09 YTL, 20-100 metreküp arası su kullanımında 5 YTL, 100 metreküp üstünde ise 6.13 YTL alıyor.
|
/ BURSA
16.08.2007
|
|
|
Ankara’nın yeşil alanlarını sulama maliyeti 20 milyon YTL |
Başkentteki yeşil alanların sulanması için getirilen tankerlere araç başına ayda yaklaşık 4 bin YTL ödeniyor.
Mayıs’ta çalışmaya başlayan ve sözleşmeleri Eylül ayında bitecek olan çoğunluğu Şanlıurfa plakalı 300 tanker ile işçilerin maliyeti 20 milyon YTL’yi buluyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ANFA Genel Müdürü Ferhat Ertürk, yeşil alanların bakım, sulama ve güvenlik işlerinin Çevre Koruma Dairesi tarafından ihaleyle firmalara yaptırıldığını söyledi. Ankara’da sulama için yaklaşık 300 tankerin çalıştığını belirten Ertürk, bir tankerin satış bedelinin 1 milyon YTL civarında olduğu göz önünde bulundurulduğunda, belediyenin bu araçları satın alması halinde kasasından 300 milyon YTL çıkacağını, yakıt masrafı, şoför maaşı, kasko ve diğer masraflar da hesaplandığında maliyetin 3-4 kat daha artacağını, yapılan uygulamayla ise belediye giderlerinin azaltıldığını ifade etti.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Muhtaçların yüzü güldü |
Merkez, ilçe ve beldelerdeki sosyal desteklerini sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, sadece bu yıl içinde yaklaşık 18 bin kişiye 3.2 milyon YTL’lik yardımda bulundu.
Sosyal belediyecilik anlayışının gereklerini yerine getirebilmek için çalışmalarını yoğunlaştıran İzmir Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç sahibi ailelere nakdi ve ayni destek hizmetlerinde tempoyu artırdı. İzmir içinde ve yeni bağlanan belde ve ilçelerde tespit ettiği ailelere destek veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Yardım Sandığı, bu yıl başından itibaren 17 bin 787 kişiye toplam 3.218.936.- YTL yardımda bulundu.
|
Bülent ERTEKİN
/ İZMİR
16.08.2007
|
|
|
Ağaçlandırma için umut sonbahar yağmurlarında |
Çevre ve Orman Bakanlığı, yılın 7 ayında yanan 7 bin hektarlık ormanlık alanı ağaçlandırmak için sonbahar yağışlarını bekliyor.
Küresel ısınma ve kuraklığın ağaçlandırma yapılacak alanlarda uygun ortam oluşturma açısından sıkıntıya yol açtığını ifade eden Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri, ‘’Yağışların sonbahardan itibaren etkili olmasının beklenmesi sebebiyle de yanan ormanlık alanlara o dönemde ağaçlandırma çalışması yapılacak” dedi.
Yılın 7 ayında Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çıkan yangınlarda toplam 7 bin hektar ormanlık alanın yandığını bildiren yetkililer, geçen yılın aynı döneminde bin 250 olan orman yangını sayısının bu yıl bin 868’e yükseldiğini belirttiler.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
Kızılay Antep’te lojistik merkez kuruyor |
Türk Kızılayı, Irak’a yapılacak her türlü yardımın, ihtiyaç sahiplerine zamanında ulaşması ve maddi açıdan tasarruf sağlanması için sevkıyatları Gaziantep’ten yapma kararı aldı.
Irak’ta yaşananların uzun yıllar devam etmesinin beklendiğini ifade eden Türk Kızılayı Genel Müdürü Tekin Küçükali, ‘’Maalesef, Irak’taki insan kaynaklı büyük afet uzun soluklu olacak, dram uzun yıllar sürecek’’ dedi. Bu süreçten, özellikle çocuklar, yaşlılar ve özürlülerin çok fazla etkileneceğini anlatan Küçükali, Türk Kızılayı’nın başta sağlık sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak için Irak halkının yanında olmaya devam edeceğini söyledi.
Irak’a yapılacak yardımların, ihtiyaç sahiplerine zamanında ulaşması ve maddi açıdan tasarruf sağlanması için Gaziantep’te Lojistik Merkez kurma ve sevkıyatı oradan yapma kararı aldıklarını belirten Küçükali, yardımların stoklanması için gerekli olan depoların yapımının bitmek üzere olduğunu bildirdi.
|
/ ANKARA
16.08.2007
|
|
|
|