Haberler

23 ihracın 10’u “irticaî kusur”dan

Yüksek Askeri Şura’nın Ağustos ayı olağan toplantısında alınan kararlar açıklandı. Şura kararlarına göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) 34 general ve amiral bir üst rütbeye, 45 albay ise general ve amiralliğe yükseldi. 40 general ve amiralin görev süreleri bir yıl uzatıldı. Süresi dolan beş orgeneralin yanı sıra terfi sırasında bulunan 3. Kolordu Komutanı Korg. Erdağı da emekliye ayrıldı.

Yüksek Askeri Şura’da, 30 Ağustos 2007 itibariyle emekliye ayrılacak Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu’nun yerine Donanma Komutanı Oramiral Muzaffer Metin Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert’in yerine ise Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu atandı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ise bulundukları görevleri bir yıl daha sürdürecekler.

Kara Kuvvetleri’nde 4 yıllık görev sürelerini dolduran 1. Ordu Komutanı Orgeneral Fethi Remzi Tuncel, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Orhan Yöney ve Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Şükrü Sarıışık da 30 Ağustos itibariyle emekliye sevk edildi.

Emekliye ayrılacak 1. Ordu Komutanı Orgeneral Fethi Remzi Tuncel’in yerine 3. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Koçman, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Orhan Yöney’in yerine bu yılki Şura’da orgeneralliğe terfi eden Kara Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Korgeneral Erdal Ceylanoğlu, yine bu yıl emekliye ayrılacak Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Şükrü Sarıışık’ın yerine ise Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutan Yardımcısı Korgeneral Necdet Özel’in getirilmesi kararlaştırıldı. 3. Ordu Komutanlığı’na da yine bu yıl terfi eden 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Saldıray Berk atandı.

Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Eşref Uğur, Yiğit Donanma Komutanlığı’na koramiral; Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Aksay, Harp Akademileri Komutanlığı’na atandı.

10 TSK mensubu ‘irtica’dan ihraç edildi

YAŞ kararlarına göre, 23 personel ordudan ihraç edildi. Orduyla ilişiği kesilen 23 kişiden 13’ünün disiplin suçundan 10’un ise irticai kusur ve hareketlerden dolayı ihraç edildiği öğrenildi. Şura’da, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde durumları değerlendirilen personelden ‘’TSK’nın itibarını sarsacak şekilde disiplin bozucu hareketlerde bulunan’’ 13, ‘’irticai tutum ve davranışları’’ sebebiyle 10 personelin TSK’dan ayrılmasına karar verildi.

/ ANKARA

05.08.2007

Alkol tüketme yaşı 12'ye indi

Yeni Asya’ya konuşan Yeşilay Başkanı M. Necati Özfatura, Yeşilay olarak hukukçulara alkol reklamlarının yasaklanması için rapor hazırlattıklarını belirterek, yakında raporu kamuoyuna açıklayacaklarını söyledi. İçki reklamlarının gazete ve dergilerde yayınlanmasının zararlarına işaret eden Özfatura, “Türkiye’de alkol tüketme yaşı 12’ye, sigara içme yaşı 11’e, uyuşturucu kullanma yaşı ise 13’e indi” dedi.

Televizyonlarda yasak olan içki reklâmının gazete ve dergilerde sürekli yer almasının zararlarına işaret eden Özfatura, “Maalesef gazete ve dergilerde rakı, bira reklâmı sayfa sayfa çıkıyor. Raporda buna dikkat çektik. Kanunu inceledik. Başta hükümet olmak üzere ilgili makamlara ve medyaya ulaştırarak kamuoyu oluşturmak suretiyle tedbir alınmasını istiyoruz. RTÜK’ün de bu anlamda çalışmaları var. Rapor onlara da faydalı olur” dedi.

Gün geçtikçe zararlı maddelerin kullanma yaşının düştüğüne dikkat çeken Özfatura, “Türkiye’de alkol tüketme yaşı 12’ye, sigara içme yaşı 11’e, uyuşturucu kullanma yaşı ise 13’e indi. Allah genç nesilleri korusun. Sıfıra indirmek olmasa bile bu oranları geriye çekmek mümkün” şeklinde konuştu.

REKLÂMLAR TEŞVİK EDİYOR

Alkol ve benzeri maddelerin kullanma yaşının sürekli düşmesinde reklâmların büyük bir payı olduğunu vurgulayan Özfatura, “Reklâmların çok önemli payı var. Mesela, Amerika’da seneler süren bir araştırma ile kamuoyunun yüzde 90’ının dergi, televizyon ve gazetelerden etkilendiği siyasi kararları da dahil ev eşyası, alkol tüketimi gibi bir çok konuda bunların tesiri altına aldığı ortaya çıktı. Amerika’da yüzde 90 ise Türkiye’de bu yüzde 70’tir” dedi. Uluslararası bir araştırma merkezinin 2006 yılında Türkiye’de bütün illeri kapsayan bir araştırma yaptığını bildiren Özfatura, “800 lisede lise 1-2 ve 3. sınıf öğrencilerinin yüzde 16’sının devamlı sigara kullandığı ortaya çıktı. Bu gençliğin çığlığı diye ifade ediliyor. Kötü bir gidiş var” hatırlatmasında bulundu.

Anayasa’nın 58. maddesinde “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır” ibaresinin yer aldığını belirten Özfatura, ilgili makamların bu duruma kesinlikle el koyması gerektiğini söyledi.

Kemal BENEK / ANKARA

05.08.2007

Vekiller yemin etti

23’üncü Dönem Parlamentosu’na seçilen miletvekilleri yemin ederek görevlerine başladı. Yeni yasama yılının ilk birleşiminin birinci oturumuna, en yaşlı üye sıfatıyla 83 yaşındaki CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ başkanlık etti.

Törende gözler DTP’li milletvekillerinde idi. Meclis’e topluca gelen DTP’li vekiller, toplantı öncesi bir süre ana binada bekledi. Gazetecilerin yoğun ilgi gösterdiği vekiller sorulara cevap vermedi. DTP’li Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Sırrı Sakık, Osman Özçelik ve Hasip Kaplan, birleşim açılmadan önce Genel Kurul salonuna gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yanına giderek tokalaştı.

DTP’li milletvekilleri, Bahçeli’nin yanında oturan MHP’li milletvekilleri Cihan Paçacı, Mehmet Şandır ve Sebahattin Çakmakoğlu ile de tokalaştıktan sonra tekrar yerlerine oturdu. AK Parti İstanbul Milletvekili Ertuğrul Günay da, Ahmet Türk ve diğer milletvekilleriyle tokalaştı.

Geçici katip üye olacak en genç 6 milletvekili dönüşümlü olarak Başkanlık Divanı’na oturdu.

İstiklal Marşı’nın okunmasının adından, trafik kazasında yaşamını yitiren, İstanbul’dan MHP milletvekili seçilen Mehmet Cihat Özönder için saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Geçici Başkan Şükrü Elekdağ açış konuşmasını yaptı.

İlk birleşimde milletvekilleri, seçim çevresi, soyadı ve adlarının alfabe sırasına göre yemin edecek.

Seçim çevresi, soyadı ve adlarının alfabe sırasına göre, yaklaşık 9 saat süren törende milletvekilleri, “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyet’e ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma, büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim” diye yemin ettiler. Törende bulunmayan milletvekilleri ise katıldıkları ilk birleşimin başında yemin edecek.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve kuvvet komutanları milletvekili yemin törenine katılmadı.

MECLİS BAŞKANI ADAYLIĞI

Milletvekillerinin yemin etmesinden itibaren ilk 5 gün içinde TBMM Başkanlığı için adaylık başvuruları yapılacak, ikinci 5 günlük sürede ise seçimler gerçekleştirilecek. Meclis Başkanı seçimi gizli oyla yapılacak. İlk iki oylamada üye tam sayısının üçte 2’sinin oyu, üçüncü oylamada salt çoğunluk aranacak. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oyu alan 2 aday için dördüncü oylama yapılacak.

Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, başkan seçilmiş olacak.

1. Yasama Yılının başlamasıyla önce Meclis Başkanının seçimi, ardından Başkanlık Divanı oluşumu ve Cumhurbaşkanı seçimi ile 60. Hükümet’in program ve güven oylamasının yapılmasının ardından tatile girmesi beklenen Meclis, 2. yasama yılının başlayacağı 1 Ekim’e kadar sadece 2 ay çalışmış olacak.

/ ANKARA

05.08.2007

‘Su Bakanlığı kurulmalı’

Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline gelen susuzluk, tarımı olduğu kadar artık büyük şehirlerde günlük hayatı da olumsuz etkiliyor. Bir yanda şehirlerde başgösteren su sorunu sürerken, diğer yandan bilinçsizce su israfı devam ediyor.

Kullanma ve sulama suyunun büyük bölümünün yeraltı su kaynaklarından karşılandığı Konya’da yeraltı sularının sürekli olarak azaldığını hatırlatan Konya Sulama Kooperatifleri Birliği Başkanı Şaban Güven vahşi sulama sisteminden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Güven, “292 adet birim sulama kooperatifinde şu anda vahşi sulama yapan 1600 adet kuyu var. Bu kuyuların sulama sistemi rehabilite edildiği zaman, saniyede 27 bin litre su tasarrufu sağlanacak” sözleriyle sulama sisteminin yenilenmesinin önemine dikkat çekti.

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Tahir Nalbantçılar da, su fakiri olabileceğimiz uyarısında bulundu. Türkiye’de kişi başına düşen su miktarının bin 570 metre küp civarında olduğunu bildiren Nalbantçılar, “Bu su miktarına göre Türkiye ancak kendi nüfusunun su ihtiyacını karşılayabilecek bir kapasitede su kaynağına sahip. Artan hızlı nüfus, şehirleşme, göç, sanayide suya olan ihtiyaç ve kirlenmelerle birlikte su miktarlarında oransal olarak bir düşüş önümüzdeki yıllarda bizi beklemektedir. Bunun yanı sıra bin 500 metreküp dolayında olan kişi başına düşen su miktarının binin altına düşmesinin çok da şaşırtıcı olmayacağını düşünüyoruz. Uluslar arası normlarda su fakiri durumuna düşebiliriz” dedi.

Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu su sorunu için Su Bakanlığı kurulmasını teklif eden Nalbantçılar, “Bugün dünya ülkelerinde 20’den fazla su bakanlığı bulunmaktadır. Hatta Saddam sonrası Irak’ta bu bakanlığın oluştuğunu gözlemlemekteyiz. Dünya üzerinde su zengini ülkelerde bile su bakanlığı vardır. Yaşamın kaçınılmazı olan suyun ülkemizde bu denli sınırlıyken önümüzdeki yıllar içinde artacak küresel ısınma ve gereksinim fazlalığını gözönünde bulundurarak, mutlaka su bakanlığıyla temsil edilmesi zorunludur” şeklinde konuştu. Nalbantçılar, yeraltı su kanununun yeniden düzenlenmesi gerektiğini bölgelerdeki ruhsatsız su kuyusu sorununun giderilmesinin şart olduğunu da hatırlattı.

/ KONYA

05.08.2007

En büyük su kaynağı tasarruf

Beşinci Dünya Su Formu Genel Sekreteri Prof. Dr. Oktay Tabasaran, suya yapılan yatırımların artırılması gerektiğini belirterek, en büyük su kaynağının tasarruf olduğunu söyledi.

Son zamanlarda yaşanan su sıkıntısının zamanında yapılmayan yatırımlar sebebiyle ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Oktay Tabasaran, “Türkiye gerçekten su zengini bir ülke değil ama suyu olan bir ülke. Su sıkıntısı zamanında yapılmayan yatırımlar nedeniyle bu kadar hat safhaya geldi. Su sıkıntısını aşmak için suya yapılan yatırımlar artırılmalı. Su sıkıntısı yatırımlarla aşılabilir” dedi.

Melen Projesi sonrasında İstanbul’da su sıkıntısı yaşanmayacağına dikkat çeken Tabasaran, Ankara’da ise sıkıntının aşılması için bir an önce Kızılırmak Projesi’nin bitirilmesi gerektiğini belirtti. Tabasaran, “Susuz olmuyor. Öncelikli yatırımlar arasına su alınmalı. En büyük su kaynağı tasarruf” diye konuştu.

Suyun üçte birinin kaçaklardan kaynaklandığının altını çizen Tabasaran, su iletim sisteminde iyileştirmeler yapılması gerektiğini kaydetti. Su kesintilerinin çaresizlikten yapıldığını ifade eden Tabasaran, bunun dışında şu anda başka bir çarenin olmadığını dile getirdi.

/ ANKARA

05.08.2007

DSP’liler CHP’den koptu

22 Temmuz genel seçimlerinde CHP listelerinden milletvekili seçilen DSP’lilerin partilerine üyelik başvuruları kabul edildi.

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, parti meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, DSP kökenli 13 milletvekilinin önceki akşam partiye üyelik için başvuru yaptıklarını söyledi. Parti meclisi toplantısının basına kapalı bölümünde, CHP listesinden seçilen ve önceki gün bu partiden istifa eden milletvekillerinin üyelikleri kabul edildi. Milletvekillerinin DSP’ye katılımının TBMM Başkanlığı’na bildirildiği öğrenildi. Böylece, DSP de 13 milletvekiliyle TBMM’de temsil edilecek.

Meclis’teki parti sayısı 5’e yükseldi

DSP kontenjanından CHP milletvekili seçilen 13 kişinin istifasıyla CHP’nin TBMM’deki sandalye sayısı 99’a düştü. CHP’den istifa eden milletvekillerinin yeniden DSP’ye dönmeleriyle Meclisteki parti sayısı ise 5’e yükseldi. Daha önce, bağımsız seçilen 20 milletvekili DTP’ye katılmıştı. Bu istifalardan sonra 23. Dönem milletvekili dağılımı şöyle:

AK Parti : 341

CHP : 99

MHP : 70

DTP : 20

DSP : 13

Bağımsız : 6

Boş : 1

/ ANKARA

05.08.2007

Referandum takvimi işliyor

Cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören Anayasa değişikliği için gümrük kapılarında oy verme işlemi 11 Eylül’de başlayacak.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de içeren Anayasa değişikliği paketinin oylanacağı referandumda oy kullanılacak gümrük kapıları, oy verme işlemine ilişkin esaslar ve basın-yayın kuruluşlarının uyacağı yayın ilkelerini belirledi.

Radyo ve televizyon kuruluşları için oy verme gününe kadar sürecek yayın yasağı önceki gün başladı. Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak tek yönlü, taraf tutan; siyasi partilerin propaganda konuşmaları dışında propagandaya ilişkin yayın yapılamayacak.

Resmî Gazete yayınlanan karara göre; oy kullanılacak gümrük kapıları şunlar: Kapıkule ve İpsala karayolu gümrük kapıları; Antalya, İzmir-Adnan Menderes, Ankara-Esenboğa, İstanbul-Atatürk ve Sabiha Gökçen, Kayseri-Erkilet ve Adana-Şakirpaşa havalimanları.

Referandumda gümrük kapılarında oy verme işlemi 11 Eylül 2007 Salı günü başlayacak. 11 Eylül’den itibaren tatil günleri de dahil 24 saat oy kullanılabilecek. Türkiye genelinde oylama ise 21 Ekim 2007 Pazar günü yapılacak. Oy verme işleminde, filigranlı sarı renkteki zarflar ile beyaz renk üzerine “Evet”, kahverengi renk üzerine “Hayır” ibareleri bulunan birleşik oy pusulaları ile “Evet” veya “Tercih” mührü kullanılacak. Gümrüklerde oy kullanmak için 18 yaş ve pasaport göstermek şart.

/ ANKARA

05.08.2007

Türkiye-İsrail’in yeni işbirliği

Türkiye ve İsrail arasındaki ‘’bilimsel işbirliği anlaşması’’ kapsamında, iki ülke, AR-GE işbirliğinin geliştirilmesi için uluslar arası projeleri destekleyecek.

İşbirliğine göre, iletişim teknolojileri, Tv ve multimedya servisleri, konum bazlı teknolojiler ve uygulamalar, IP bazlı servisler ve gelişmiş ses servisleri konularındaki uluslararası projelere destek verilecek.

Türkiye’den TÜBİTAK, İsrail’den de MATIMOP, projelerin AR-GE içeriğinin ve proje planının uygunluğunu, ERICSSON da projelerin teknik yeterliliğini ve pazar potansiyelini değerlendirecek. TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Cebeci’nin verdiği bilgiye göre, Türkiye ve İsrail arasındaki ‘’bilimsel işbirliği anlaşması’’ kapsamında, AR-GE işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla uluslar arası projeler desteklenecek. Cebeci, ‘’Türkiye ile İsrail arasındaki bu destek programından her iki ülkenin firmaları ve işbirliği yapacakları üniversite veya araştırma kurumları yararlanabilecek’’ dedi.

/ ANKARA

05.08.2007

“TSK bütçesi ve harcamaları denetim altında”

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bütçe ve harcamalarının TBMM, iç denetimler ve Sayıştay denetimine tabi olduğunu olduğu bildirdi.

MSB tarafından, TSK’nın harcamalarının Sayıştay dışında tutulduğuna ilişkin son günlerde çıkan bazı haberler üzerine yapılan açıklamada, TSK’nın bütçe ve harcamalarının, bütçenin kanunlaşma sürecinde TBMM’nin bütçe üzerindeki denetimi, harcama esasındaki iç denetimler ve Sayıştay denetimi de dahil harcama sonrası denetimi olmak üzere üç aşamada denetlendiği belirtildi.

Açıklamada, Sayıştay Kanunu’nun 38. maddesi kapsamında TSK’ya ait tüm ödeme belgelerin, Maliye Bakanlığı’nın muhasebe yetkililerine teslim edildiği ve aynı kanunun 41. maddesi hükmünce Sayıştay tarafından denetlendiği kaydedildi. Kamu Mali Yönetim Kanunu’nun 41. maddesi gereği MSB’nin yıllık harcamalarını da içeren Faaliyet Raporu’nun da kamuoyuna açıklandığı bildirilen açıklamada, Sayıştay Kanunu’na getirilen düzenlemeyle, Sayıştay tarafından silahlı kuvvetlerin elinde bulunan devlet mallarının da denetlenmesine ait esas ve usulleri belirleyen yönetmeliğin de ocak 2006’da yürürlüğe girdiği belirtildi.

/ ANKARA

05.08.2007

Kara paraya sıkı tedbir

Kara para aklamayla mücadele için Bakanlar Kurulu Kararı çıkarıldı.

“Aklama Suçu İncelemesi Hakkında Yönetmelik”, Bakanlar Kurulu Kararı ile Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Düzenleme ile aklama suçu ile mücadelenin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla 11 Ekim 2006 tarihli Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında denetim elemanlarınca yapılacak incelemelerde uygulanacak esaslar belirlendi.

Malî Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı, yürütmekte olduğu görevler sebebiyle nüfuz ettiği olay veya kendisine intikal eden bildirim ve bilgilere istinaden doğrudan veya yapılan analiz ve değerlendirme sonucunda gerekli görmesi halinde inceleme başlatacak.

Yönetmeliğe göre, kara para incelemeleri altı ayda sonuçlandırılacak. İncelemeler Maliye ile Cumhuriyet Savcılığı koordinasyonunda yapılabilecek. İnceleme sırasında kuvvetli şüphe oluşması halinde malvarlığına el koyma kararı çıkarılabilecek.

/ ANKARA

05.08.2007

Sezer, Erdoğan ile görüşecek

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Pazartesi günü kabul edecek.

Çankaya Köşkü’ndeki görüşme saat 11.00’de yapılacak. Cumhurbaşkanı Sezer’in, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan’ı 60. Hükümeti kurmakla görevlendirmesi bekleniyor. Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Sezer’i ziyaret ederek, 59. Hükümetin istifasını sunmuştu. Cumhurbaşkanı Sezer, yeni hükümet kuruluncaya kadar 59. Hükümetin görevini sürdürmesini istemişti.

/ ANKARA

05.08.2007

Tunceli'de PKK cephaneliği

Tunceli’nin Ovacık ve Hozat ilçelerinde terör örgütüne yönelik 4 gündür süren operasyonun ardından bölgede yapılan arama faaliyetlerinde PKK’nın cephaneliğine ulaşıldı.

Bölgede yapılan aramalarda, 2 adet kaleşnikof piyade tüfeği, 2 adet M-16 piyade tüfeği, 1 adet kannas keskin nişancı tüfeği, 7 adet el bombası, 92 adet muhtelif fişek, 22 adet muhtelif şarjör, 2 el telsizi, 1 adet büyük telsiz, 16 adet 12 voltluk alarm sireni, 14 adet nüfus cüzdanı, 15 adet elektrikli fünye, 2 adet el dürbünü, 1 adet soğuk iklim elbisesi, 24 adet muhtelif pil, 1 adet volkmen, 2 adet elektronik direnç, 1 adet cep telefonu, 1 adet uydu telefonu hazır sim kartı, bir adet akü, 10 kilogrammuhtelif gıda malzemesi ve 50 çift ayakkabı ele geçirildi.

/ TUNCELİ

05.08.2007

Tahliye gerekçesinin değiştirilmesine red

İstanbul’dan bağımsız milletvekili seçildiği için tahliye edilen Sebahat Tuncel hakkında, ‘’yasama dokunulmazlığı kapsamındaki tahliyenin gerekçesinin değiştirilmesine’’ yapılan itiraz reddedildi.

Tuncel’in avukat Baran Doğan, ‘’Sebahat Tuncel’in tahliyesine ilişkin kararın gerekçesinin değiştirilmesine’’, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz etti. İtirazı önceki gün değerlendiren mahkeme heyeti söz konusu talebi reddetti. Öte yandan, Tuncel’in avukatı Baran Doğan, müvekkiline karşı taraflı oldukları gerekçesiyle İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini reddederek, isteminin kabul edilmesi talebinde bulundu. Avukat Doğan, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karara yapılan itirazın kabul edilmesi ve Tuncel hakkındaki yargılamanın durdurulması istendi.

/ İSTANBUL

05.08.2007

HSYK yedek üyeliğine Fatma Anıl Genç atandı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Yedek Üyeliği’ne, Danıştay Üyesi Fatma Anıl Genç’i seçti.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Sezer’in, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Yedek Üyeliği’ne, Danıştay Genel Kurulu tarafından gösterilen üç aday arasından, Danıştay Üyesi Fatma Anıl Genç’i seçtiği bildirildi. Cumhurbaşkanlığı kararı Resmi Gazete yayınladı.

/ ANKARA

05.08.2007

Gül, adaylığını açıkladı

Cumhurbaşkanı adayı olup olmadığını resmen ve açıkça söylemekten kaçınan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Cuma namazı çıkışında vatandaş sandığı gazeteciye “Tabii ki adayım” dedi.

Dışişleri Bakanı Gül, seçimden sonra basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı adayı olduğu seçimin iptal edilmesi üzerine gidilen genel seçimde halkın AK Parti’ye verdiği oyların “kendisini onayladıkları” anlamına geldiğini açıklamıştı. Gül, ısrarlı sorulara rağmen, adaylığını ima etmiş, ancak net bir açıklama yapmamıştı.

Gül, önceki gün Cuma namazını, Dışişleri Bakanlığı binasının yakınındaki Haşemoğlu Camii’nde kıldıktan sonra, avluda vatandaşlarla birlikte kendisini bekleyenler arasında bulunan Hürriyet muhabirinin “Köşk için adaylığınız devam ediyor mu” sorusuna “Etmez olur mu” karşılığı verdi. Hürriyet muhabirinin, “Etmez olur mu, dediniz değil mi? Bunu yazabilir miyim?” sözleri üzerine Gül, soruyu soranın gazeteci olduğunu fark etti. Gül cevap vermeden, gülümseyerek camiden ayrıldı.

/ ANKARA

05.08.2007

24 saatte 10 bin yolcu

Yurt dışında çalışan işçilerin tatillerini geçirmek üzere Türkiye’ye gelişleri ve dönüşleri sebebiyle sınır kapılarında yoğunluk yaşanıyor.

Edirne’de, sınır kapılarından son 24 saatte 5 bin 796’sı yabancı uyruklu olmak üzere toplam 10 bin 41 yolcu geçiş yaptı.

Kapıkule Kara ve Gar sınır kapıları ile İpsala, Hamzabeyli ve Uzunköprü Gar sınır kapılarından son 24 saatte 2 bin 166’sı Türkiye’ye giriş, 3 bin 630’u ise çıkış olmak üzere toplam 5 bin 796 yabancı uyruklu geçti. Aynı sürede, bin 146’sı giriş, 3 bin 99’u da çıkış olmak üzere toplam 4 bin 245 Türk vatandaşının geçtiği sınır kapılarından, 2 bin 358’i giriş, 5 bin 417’si çıkış olmak üzere toplam 7 bin 775 otomobil de geçti.

Sınır kapılarından son 24 saatte 94’ü giriş, 91’i çıkış olmak üzere 185 otobüs ile bin 231’i giriş, bin 103’ü çıkış olarak toplam 2 bin 334 tırın da geçiş işlemi yapıldı.

/ EDİRNE

05.08.2007

Fındık tezgahı kazaya dâvetiye çıkarıyor

Kocaeli’de D-130 Karayolu üzerinde fındık üreticilerin açtığı seyyar satış tezgahları adeta kazaya davetiye çıkarıyor.

Karamürsel ile Gölcük arasında bulunan Değirmendere, Halıdere, Ulaşlı ve Ereğli beldelerinde D-130 Karayolu üzerine sağlı sollu, gelişi güzel kurulan fındık satış tezgahları, trafik kazaları tehlikesini de beraberinde getiriyor. Evinin bahçesinden iki çuval fındığını alan halk yol kenarına “taze fındık” tezgahı açarken, Türkiye’nin en işlek yollarının başında gelen ve günde binlerce aracın geçtiği D-130 Karayolu üzerindeki bu kontrolsüz satışlara kimsenin ses çıkarmaması da dikkat çekiyor.

/ KOCAELİ

05.08.2007

İhmal, bir yıla mal oldu

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünün 41 öğrencisi mezun olamamanın şokunu yaşıyor.

Öğrenim gördükleri Ereğli Eğitim Fakültesi’nden çıkış belgelerini almaya gelen öğrenciler, üçüncü sınıftaki iki kredilik Diksiyon dersini almadıkları gerekçesiyle mezun olamayacaklarını öğrenince hayal kırıklığına uğradı.

Danışman hatasından kaynaklandığı iddia edilen bu aksama neticesinde bir yıllarının heba olacağını belirten öğrenciler, sorunun çözümü için Fakülte Dekanı Prof. Dr. Erdal Coşkun ile görüştüklerini, aldıkları cevabın yaşanan olayın üzerine kendilerini daha fazla üzdüğünü söylediler. Dekan Coşkun’un kendilerine “Dersin verilmediği dönemde ben görevde değildim, diğer dekan görevdeydi. Benim dönemimde olmadı” dediğini ileri süren öğrenciler, ailelerine bu durumu anlatmakta zorlandıklarını dile getirdiler.

Öğrenciler, sorunun çözülmemesi halinde hukukî yollara başvuracaklarını belirtirken, Prof. Dr. Erdal Coşkun da, “Ders alma, ekleme ve çıkarmadan öğrenciler sorumludur. Keşke şimdi haklarını aradıkları gibi krediyi almadıklarında da arasaydılar. Sorun çözülürdü. Ayrıca öğrenciler de, danışman hocalarının sorumlu olduğunu söylüyor. Danışmanlarımız da bu durumu kabul etmiyor” dedi.

Süleyman BEYDİLLİ

05.08.2007

Aşırı sıcaklar ve sulama Ladik Gölü’nü kuruttu

İstanbul ve Ankara’daki Elmalı, Ömerli ve Alibeyköy barajlarının kuruması sonucu susuz günler başlarken, benzer bir olay da Samsun’da yaşanıyor.

Samsun’a 90 kilometre uzaklığında bulunan, kuş cenneti olma yolunda hızla ilerleyen ve ilin önemli turistik yerlerinden biri olan Ladik Gölü, hızla kuruyor. 8 kilometre uzunluğa sahip bin 300 hektarlık gölde, aşırı sıcaklardan ve DSİ’nin gölü sulama amaçlı kullanmasından dolayı yüzde 50’ye varan çekilme meydana geldi. Su yüksekliği 6 metreden 1.5 metreye düştü, sulak alan ise 700 hektara geriledi.

/ SAMSUN

05.08.2007

Sıcak havada spora dikkat

Sıcak havalarda bilinçsizce yapılan spor faaliyetleri tehlikeli sonuçlar doğuruyor. Uzmanlar spor yapılacak saatlerin iyi seçilmesi ve sporla birlikte özel bir diyet yapılması gerektiğini vurguluyorlar.

Prof. Dr. Gülfem Ersöz, son yılların en sıcak günlerinin yaşandığını belirterek, bu havalarda spor yapacakların çok dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Spor yapmanın püf noktalarına ilişkin bilgi veren Ersöz, özelllikle sabah ve akşam saatlerinde spor yapılması gerektiğini dile getirdi. Sporla birlikte tüketilen yiyeceklere de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Ersöz, spor yaparken çok fazla enerji harcandığına dikkat çekerek, spor yapanların özel bir diyet uygulanması ya da hafif yiyecekler yenilmesi gerektiğini söyledi.

05.08.2007

El temizliğiyle hastalıklardan korunabilirsiniz

Birçok türde milyonlarca mikroorganizma, el aracılığıyla bulaşarak solunum, sindirim ve göz rahatsızlıklarına yol açabiliyor.

Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim öğretim üyesi Başkanı Prof. Dr. Yusuf Durak, sağlıklı beslenme ve yaşamada temizliğin büyük önem taşıdığını belirterek, temizlikte de en önemli noktanın eller olduğunu söyledi.

Elin vücuttaki en önemli mikrop taşıyıcısı durumunda olduğunu ifade eden Durak, el aracılığıyla hastalık yapıcı mikroorganizmaların vücudun hemen her yerine bulaşabildiğini ve bulaştığı yerde hızla çoğalabildiğini bildirdi.

Ne kadar dikkatli olursa olsun eldeki mikropların ağız yolundan mide ve bağırsaklara kadar inebildiğini vurgulayan Durak, şunları kaydetti: ‘’Elle bulaşan mikroorganizmalar tifo, kolera, dizanteri gibi hastalıklara göz, sindirim ve solunum yolu rahatsızlıklarına, hatta kulakta bile bazı sorunlara yol açabilir. El üzerinde taşınan çok sayıda türde milyonlarca mikroorganizma el aracılığıyla ulaştığı herhangi bir yerde uygun ortamı bulması durumunda çoğalıp, hastalık yapabilir. Her çeşit mikrop farklı hastalıklara yol açabilir. Kişi, elinde ne tür mikrop taşıdığını, nereden ne bulaştığını kesinlikle bilemez ve göremez.’’

ELİNİZİ YIKAYIN, AMA

SABUN MİKROBU ÖLDÜRMÜYOR

Durak, su kesintilerinin başladığı bugünlerde tifo, kolera, dizanteri ve sindirim yolu rahatsızlıkları gibi özellikle bulaşıcı hastalıklardan korunmanın birinci şartının el temizliği olduğunu ifade ederek, normal bir temizlik için su ve sabunun yeterli olacağını bildirdi.

Sabunun mikropları öldürmediğinin iyi bilinerek ellerin yıkanmasını tavsiye eden Durak, şunları kaydetti: ‘’Son günlerde elin 20 saniye yıkanması gerektiği söyleniyor. Elin 20 saniye, bol su ile yıkanması diye bir durum olamaz. Sabunun mikroorganizmaları öldürme özelliği yoktur, sadece elden uzaklaşmasını sağlar. Bu yüzden uygun yıkama yeterlidir. Sabun elde iyice köpürdükten sonra ve elin hemen her yerine temas etmesinden sonra su ile iyice yıkanır. Bu yıkamada sabun mikropların tutunmasını önleyeceği için hastalık yapıcı mikroorganizmalar elden suyla akıp gidecektir. Ama (el 20 saniye yıkanmalı) şeklindeki öneri doğru değil. İlâç olsa zaman önemli, ancak mikrobu öldürmeyen bir temizlik aracıyla saatlerce elinizi sabunlamakla birkaç saniye sabunlamak arasında fark yoktur.’’

Durak, ellerin sabun köpürdükten sonra iyice ovulup suyla yıkanmasının normal bir temizliği sağlayacağını belirterek, ‘’Fazla suyla yıkamak da fazla önem taşımıyor. Ancak hastane ziyaretlerinden sonra ya da bir hastaya dokunulmuşsa sabun yeterli olmayacaktır. Alkol temizliği de yapmak gerekir’’ dedi.

/ KONYA

05.08.2007

Erken emzirme çocuk için önemli

Dünya Emzirme Haftası dolayısıyla 120’den fazla ülkede Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve başka örgütlerin de katılımıyla çeşitli faaliyetler düzenleniyor.

Bu yıl Dünya Emzirme Haftası’nın teması erken emzirme. UNICEF’in hafta sebebiyle yaptığı açıklamaya göre gelişmekte olan ülkelerde bebeklerin doğumdan sonraki ilk saat emzirilmesi yüz binlerce bebeğin hayatını kurtarabilir.

UNICEF Beslenme Başkanı Werner Schultink “Anne sütü bir yenidoğan için ideal olan miktarda karbonhidrat, yağ ve protein içeriyor. Ayrıca, annesütü çocuğun hayatında kazandığı ilk bağışıklığın kaynağıdır” dedi. UNICEF yetkilileri, “erken emzirmenin bebekleri ölümcül hastalıklara karşı güçlendirdiğini ve bebeklerin büyüme ve gelişmelerini hızlandırdığını, bu sebeple kadınlara kendi evlerinde, yaşadıkları yerlerde ulaşmanın çok önemli olduğunu” vurguluyor.

HIV TAŞIMA KORKUSU

Anne sütünün ispatlanmış bütün faydalarına rağmen durum pek iç açıcı değil. Geleneksel inanışlar, bebek maması piyasası ve anneden bebeğe HIV virüsü geçmesi endişesi anneleri emzirmekten alıkoyan etkenlerden. Oysa ilk iki ayında biberonla beslenen bebeklerin ishalden ölme ihtimali ya da diğer bulaşıcı hastalıklara yakalanma ihtimali, anne sütüyle beslenen bebeklere nazaran altı kat daha fazla.

UNICEF doğum sonrası ve öncesi kontrolleri arttırarak, anneler için beslenme eğitimi sağlayarak, doğumdan hemen sonra çocuklarını emzirmeleri için kadınların güçlenmesine yardım ediyor. Türkiye’deki faaliyetlerde çalışan Annebebek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Seral Çelik, Türkiye’de ilk aylarda yüzde 97 olan emzirme oranının üçüncü ayda yüzde 14’e düştüğünü belirterek, birkaç yıldır bu oranda artış gözlenmesine rağmen durumun hiç iç açıcı olmadığını belirtti.

Çelik’e göre toplumsal alışkanlıklarımızdan ötürü bebekler yanlış besleniyor. Annelerin bilinçsiz olması yanlış beslenmenin bir sebebi ancak sorunun asıl kaynağı sosyal düzenlemelerin yetersiz olması ve annelerin çalışmak zorunda kalması.

SAĞLIK MERKEZLERİ ETKİNLEŞTİRİLMELİ

“Yeterli sayıda bebek hemşiresi istihdam edilmesi, ana-çocuk sağlığı merkezlerinin daha etkinleştirilmesi gerekiyor. Hizmetin annelere taşınması veya annelerin hizmet almaya gitmesi için nitelikli kadroların arttırılması ve annelerin özellikle hamilelik süresince eğitilerek bu konuda bilinçlendirilmesi oldukça önemli.”

Sağlık Bakanlığı’nın 2002 verilerine göre, Türkiye’de canlı doğan her bin bebekten yaklaşık 38’i bir yaşına gelemeden ölüyor.

Emzirmeye başlangıç oranı yüzde 95’in, ortalama emzirme süresi ise 12 ayın üzerinde. Beş yılda bir gerçekleştirilen Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları’na göre ilk altı ay sadece anne sütüyle beslenen bebek oranı 1998’de yüzde 1.3’ken 2003’te yüzde 21’ e çıktı. Buna rağmen bebeklerin ölüm sebepleri arasında beslenme bozuklukları ikinci sırada yer alıyor.

/ NEW YORK / İSTANBUL

05.08.2007

Bütün haberler