|
|
|
TV’lerdeki müstehcenlik kadınları rahatsız ediyor |
Televizyonun kadınların gündelik hayatlarına etkisi üzerine yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar günde ortalama 4 saat 42 dakikalarını televizyon karşısında geçiriyor. Kadınların yarıdan fazlası, ev işleri, gezme, alış veriş ve uyku saatlerini de izleyecekleri televizyon programlarına göre düzenliyor.
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Ana Bilim Dalı’nda doktora öğrenci Esra Gülmez’in Elazığ’da 36 mahallede 15 yaş üstü evli kadınlar arasında bir araştırma yaptı. Gülmez’in 383 kadın ile yaptığı ‘Televizyonun kadınların gündelik hayatlarına etkisi’ konulu araştırmada, kadınların günde ortalama 4 saat 42 dakika televizyon izledikleri belirlendi. Araştırmada ayrıca, kadınların yarısından fazlasının izleyeceği programlar için ev işlerinden, gezme, alışveriş ve uyku saatlerine kadar çeşitli düzenlemeler yaptıkları ortaya çıktı. Araştırmada, kadınların televizyon izleme sebepleri arasında vakit geçirmek ve eğlenme ilk sırada yer alırken, onu her konuda bilgi edinmek izliyor.
Araştırmaya göre, kadınların televizyon izlerken en çok rahatsızlık duydukları konuların başında müstehcen sahnelerin geldiği, bunu toplumsal değerlere aykırı olan yayınlar ve aşırı şiddetin izlediği belirlendi.
Kadınların müstehcen sahnelere karşı ilk tepkilerini kanal değiştirmek olarak verdikleri belirtilen araştırma, televizyon iletilerinden rahatsızlık duyanların çokluğuna karşılık televizyon kanalını ve RTÜK’ü arayarak demokratik bir şekilde tepki verenlerin ise sadece 6 kişi olması dikkat çekici olarak nitelendiriliyor.
Araştırma, televizyonu en çok seyreden ve onsuz yapamayan kadınlar da dahil, kadınların büyük bir çoğunluğunun televizyonun toplumun ahlâkını ve kültürünü bozduğu görüşünde olduklarını ortaya koyarken, kadınların televizyonda aşırı müstehcen görüntülerden, giyilen kıyafetlerden ve toplumun değer yargılarına ters düşen durumlardan rahatsız olduklarını, televizyonun içeriğinde yer alan ve büyüklere karşı yapılan yanlış davranışların, toplumda sevgi ve saygının ortadan kalkmasına, ailenin önemini yitirmesine sebep olduğu düşüncesiyle oldukça tepkili olduklarının belirlendiğini tesbit etti.
|
/ ELAZIĞ
01.08.2007
|
|
|
AMAÇ İRAN NÜFUZUNU KIRMAK |
Ortadoğu ülkelerinin ABD ve Rusya'dan yüklü silâh anlaşmaları yapması merak ve tedirginlik konusu oldu. Bu arada, Washington’un İsrail’e 30 milyar dolarlık askerî yardım kararı da dikkat çekti. Yeni silâh alımlarından sonra 250 savaş uçağı bulunan Suudi Arabistan hava kuvvetleri, İsrail’den sonra bölgenin en güçlü hava kuvveti haline gelirken, ABD'nin Ortadoğu’yu silâhlandırmasının ardında İran’nın nüfuzunu kırmak olduğu belirtiliyor.
RICE: İSTİKRARSIZLIK OLMAZ
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, ABD’nin Arap ülkelerine silâh satış programının Orta Doğu’da istikrarsızlığa sebep olmayacağını söyledi. 4 gün sürecek Orta Doğu ziyaretinin ilk durağı Mısır’a hareket eden Rice, uçağının yakıt almak için indiği İrlanda’daki Shannon havalimanında gazetecilerin sorularını cevapladı.
Rice, ‘’Washington’un bu programıyla bölgede korku ve kaygı oluşturmayı amaçladığını’’ savunan İran yönetiminin bu iddialarını reddettiğini söyledi. İran’ın, ABD’nin hayata geçirmek istediği Orta Doğu projesini engellemek isteyen tek ülke olduğunu ifade eden Rice, ‘’Bölgede istikrarsızlık olursa bunu İran yönetimine bağlamak gerekir’’ dedi.
Arap ülkelerine milyarlarca dolarlık silah satış programını açıklayan Rice, Arap ordularına satılacak silâhların Irak ve Körfez ülkelerinin güvenliği ve istikrarına destek olacağını söylemişti.
Washington’un İsrail’e 10 yıl içinde 30 milyar dolar tutarında askerî yardımda bulunacağı, bu ülkeyle barış anlaşması imzalayan Mısır’ın 13 milyar dolar yardım alacağı belirtiliyor.
Amerikan basınına göre Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar, Bahreyn ve Umman’a yapılacak askeri yardım da en az 20 milyar dolar olacak. Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde dün ABD Savunma Bakanı Robert Gates ile birlikte temaslarda bulunacak Rice, daha sonra Gates ile Suudi Arabistan’ın Cidde kentine hareket edecek. Rice daha sonra Kudüs ve Ramallah’da İsrail ve Filistinli yetkililerle görüşecek. Bu şehirleri ziyaretinde Rice’a eşlik etmeyecek olan Gates de Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyaret edecek.
|
01.08.2007
|
|
|
Bakan Şahin açıklamayı takdirle karşıladı |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın açıklamalarının cumhuriyetin temel niteliklerinin geleceğe daha sağlam adımlarla yürüsün şeklinde yapılmış beyanlar olduğunu ifade ederek, “Bunları eleştirmek değil takdir etmek gerekir düşüncesindeyim” dedi.
Şahin, milletvekili kaydını yaptırdıktan sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı. AKP’den milletvekili seçilen Prof. Dr. Zafer Üskül’ün sivil anayasa yapılması yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Şahin, iktidar partisi olarak Anayasa değişikliği ile ilgili tasarılarının henüz netleşmediğini ifade etti. Şahin, Anayasa değişikliği konusunun parti yetkili organlarında görüşülüp tartırışıldıktan sonra bir takım özel konuları değerlendirmenin daha doğru olacağı kanatinde olduğunu kaydetti. Anayasa değişikliği konusunda her vatandaşın olduğu gibi milletvekillerinin de bireysel düşüncelerinin olmasının normal olduğunu vurgulayan Şahin, “Bunu saygıyla karşılamamız gerekir. Adalet ve Kalkınma Partisi olarak nasıl bir Anayasa değişikliği düşündüğümüzü partimizin yetkili organlarında görüşüp, kamuoyu ile paylaşmadan, bunun üzerinden değerlendirme yapılması, olumlu veya olumsuz görüş sergilenmesi şu aşamada erken buluyorum” dedi.
BÜYÜKANIT'IN AÇIKLAMALARINA DESTEK
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın “Sözde değil özde laiklik” açıklamalarının hatırlatılması üzerine Şahin, şöyle konuştu:
“Cumhuriyetimize sahip çıkma ve cumhuriyetimiz konusunda hassasiyet belirtme ancak takdirle karşılanacak davranıştır. Cumhuriyetimiz bu yıl 85. yaşına başacak. Dünden daha güçlüdür Cumhuriyetimiz. Yarın daha güçlü olacaktır. O bakımdan Cumhuriyet milletimize mal olmuştur. Milletimiz özümsemiştir. O nedenle cumhuriyetimiz temel nitelikleri ile geleceğe daha sağlam adımlarla yürüyüsün düşüncesiyle sarf edilmiş beyanlardır. Bunları eleştirmek değil takdir etmek gerekir düşüncesindeyim.”
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Bildiri seçimi etkiledi |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 27 Nisan bildirisinin seçim sonuçlarına önemli etkisi olduğunu söyledi.
Gazetecilerle bir veda toplantısı düzenleyen Şener, bundan sonraki dönemde hayatında siyasete daha az yer vereceğini belirterek, ancak bundan sonra belirli aralıklarla durumunu gözden geçirerek, siyasetle ilişkisinde yeni kararlar alabileceğini açıkladı.
Demokrat Parti’ye geçip-geçmeyeceği konusundaki soruya da Şener, ‘’Şu an pozisyonumda bir değişiklik düşünmüyorum’’ cevabını verdi. Son seçim sonuçlarına 27 Nisan bildirisinin katkısının olup-olmadığı yönündeki soru üzerine Şener, bunun bir tez olarak araştırılabileceğini, ifade ederek şunları kaydetti: ‘’Halkımızın algılamaları belli bir fotoğraf çıkardı. Cumhurbaşkanlığı süreci ve süreçte yaşananlar, eğilimleri, oy dağılımını etkilemiştir. Bu süreç tek bir olayla anlatılamaz, adaylık süreci, 367 kararı, 27 Nisan bildirisi var. TBMM oylama sürecinde yaşananlar, DYP ve ANAP’ın birleşme çabalarının arkasındaki güven boşluğu var, ancak en önemli faktörlerden birisi 27 Nisan bildirisidir.’’ Türkiye ekonomisine ilişkin önümüzdeki dönemdeki risklerin de sorulması üzerine Şener, en önemli riskin küresel sermaye hareketleri olduğunu ve bunun yakından izlenmesi gerektiğini söyledi.
“AÇIKLAMALARIMDAN PİŞMAN DEĞİLİM”
Zaman zaman karşıt bir tutum olarak da yorumlanan açıklamalarından pişman olmadığını ifade eden Şener, doğru olduğuna inandığı konularda toplumun dikkatini çektiğine inandığını söyledi. Neden cumhurbaşkanı adayı olmadığını, ‘’Bunun bir tek nedeni olamaz. Bu bir süreçtir, birikimdir. Aday olmamam gerektiğini düşündüm’’ şeklinde açıklayan Şener, önümüzdeki cumhurbaşkanı seçim sürecinde aynı sürecin yaşanmaması dileğinde bulundu ve ‘’uzlaşı sağlanması, beklentilere uygun, sorun ve sıkıntı olarak algılanmayacak şekilde bir seçim olmasını diliyorum’’ dedi.
“HALK KENDİ GÜNDEMİNDEN UZAKLAŞTI’’
Seçim sonuçlarını değerlendirirken, bir yıl önce yapılan anketlerde AK Partinin oyunun yüzde 26’larda olduğunu hatırlatan Şener, ‘’halk her zaman haklıdır. Demokrasilerde halkın verdiği karara saygı gösterilmesi gerekir’’ dedi. Bunun ötesinde seçim kampanyalarının önemine işaret eden Şener, her seçimde halkın sorunları politikacıların gündemini işgal ederken, bu seçimde politik tartışmaların halkın gündemine taşındığını anlattı. Şener, ‘’Halk kendi gündeminden uzaklaşmıştır. Bu seçim kampanyalarında en büyük kaybımız bu’’ diye konuştu.
“YENİ KARAR İÇİN UYGUN ORTAM DEĞİL”
Mutlaka siyasette kalması gerektiği yönünde öneri, teklif, yönlendirmelerin olageldiğini vurgulayan Şener, ‘’Şu ana kadar kimseye bir açıklamada bulunmadım, herhangi bir karar da vermedim. Yeni bir seçim yapılmıştır. Böyle bir ortam yeni parti ve yeni siyaset kararı için uygun bir ortam değildir. Siyasetle ilgili konumumu belli aralıklarla gözden geçireceğim. Pozisyon değiştirmeyi şu an düşünmüyorum. Bir yıl sonra bu kararımı belki gözden geçirebilirim.’’ Bunun, Demokrat Partinin teklifine ‘’hayır’’ dediği anlamına mı geldiğinin sorulması üzerine de Şener, ‘’hiçbirşey demiyorum’’ dedi.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
YAŞ toplanıyor |
Yüksek Askerî Şûrâ, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) terfi sırasında bulunan albay, general ve amirallerin bir üst rütbeye yükseltilmesi, general ve amirallerin görev sürelerinin uzatılması ve emeklilik işlemleri ile gündemdeki diğer konuları değerlendirmek üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında bugün toplanacak.
Yüksek Askerî Şûrâ’nın Ağustos ayı olağan toplantısı, 4 Ağustos Cumartesi günü sona erecek. Toplantı, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’ndaki Çakmak Salonu’nda yapılacak. Toplantıya, Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, kuvvet komutanları ile diğer komutanlar katılacak.YAŞ toplantısında, terfi sırasında bulunan albay, general ve amirallerin bir üst rütbeye yükseltilmesi, general ve amirallerin görev sürelerinin uzatılması ve emeklilik işlemleri ele alınacak. Disiplinsizlik ve ahlaki durumları nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılacak personelin durumları da toplantıda değerlendirilecek.
Şurada, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ilgilendiren diğer konular da görüşülecek.
Yüksek Askerî Şûrâ olağan toplantısı, 4 Ağustos Cumartesi günü sona erecek. Şûrâda alınan kararlar, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in onayına sunulduktan sonra kamuoyuna açıklanacak.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Seçimin kesin sonuçları Resmi Gazete’de |
22 Temmuz’da yapılan 23. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin kesin sonuçları Resmi Gazetenin önceki günkü mükerrer sayısında yayımlandı.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Resmi Gazetenin mükerrer sayısındaki duyurusuna göre, gümrük kapıları hariç, Türkiye genelinde kayıtlı 42 milyon 571 bin 284 seçmenden 35 milyon 828 bin 274 seçmen oy kullandı. Geçerli oy sayısı 34 milyon 822 bin 907, seçime katılma oranı yüzde 84.16 olarak belirlendi.
Türkiye genelinde gümrük kapıları dahil 42 milyon 799 bin 303 kayıtlı seçmenden 36 milyon 56 bin 293 seçmen oy kullandı. Seçime katılma oranı yüzde 84.25 olarak belirlendi. 35 milyon 49 bin 691 geçerli oyun partilere göre dağılımı ve oranları şöyle:
Siyasi partinin adı oy oranı
Aydınlık Türkiye Partisi 100.982 0.29
Bağımsız Türkiye Partisi 182.095 0.52
Saadet Partisi 820.289 2.34
İşçi Partisi 128.148 0.37
Cumhuriyet Halk Partisi 7.317.808 20.88
Halkın Yükselişi Partisi 179.010 0.51
Özgürlük ve Dayanışma P. 52.055 0.15
Genç Parti 1.064.871 3.04
Demokrat Parti 1.898.873 5.42
Liberal Demokrat Parti 35.363 0.10
Milliyetçi Hareket Partisi 5.001.869 14.27
Adalet ve Kalkınma Partisi 16.327.291 46.58
Emek Partisi 26.292 0.08
Türkiye Komünist Partisi 79.258 0.23
Bağımsızlar 1.835.486 5.24
Seçimde, AK Parti 341, CHP 112, MHP 70, bağımsızlar ise 26 milletvekilliği kazandı. Bir milletvekilliği ise ölüm nedeniyle boş kaldı.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Yazar Ergün P. tutuklandı |
Ümraniye’de ele geçirilen patlayıcılara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen yazar Ergün P. tutuklandı.
Rahatsızlığı nedeniyle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören yazar Ergün P, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından gönderildiği Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde Cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz tarafından sorgulandı. Ergün P, ‘’yasa dışı örgüte üye olmak’’, ‘’devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgileri ele geçirmek’’ ve ‘’kişisel bilgileri ele geçirmek’’ suçlarından tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar ifadesi alınan Ergün P, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu arada, soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen 4 kişi serbest bırakıldı.
|
/ İSTANBUL
01.08.2007
|
|
|
Sezer, Baykal ve Bahçeli ile görüşecek |
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bugün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşecek.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, Sezer’in, Bakanlar Kurulu’nun istifasını sunmak üzere 23 Temmuz 2007 günü kabul ettiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçimde elde ettiği sonuçtan dolayı kutladığı hatırlatıldı. Açıklamada, bu kapsamda Cumhurbaşkanı Sezer’in, Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçim kesin sonuçlarının açıklanmasının ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yer alacak olan diğer siyasi parti genel başkanlarını kutlamak üzere kabul edeceği bildirildi. Açıklamada, bu çerçevede, Sezer’in CHP Genel Başkanı Baykal ile bugün saat 11.00’de, MHP lideri Bahçeli ile ise saat 11.30’da görüşeceği kaydedildi.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Adlî Tatil başlıyor |
Yargıda toplu izin kullanımı anlamına gelen adli tatil, bugün başlıyor. Adli tatil boyunca, nöbetçi mahkemeler görev yapacak.
Bu mahkemeler, tutuklusu olan ve acil nitelik taşıyan davaları görüşecek. Bu türden olmayan davalara ise yeni adli yıla kadar ara verilecek. Yüksek yargı organları olan Danıştay, Yargıtay, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde de, nöbetçi heyetler görev yapacaklar. Bu mahkemelerde acil konular görüşülürken, Danıştay’da görev yapacak olan nöbetçi heyet, esastan karar veremeyecek ve yalnızca ‘’yürütmenin durdurulmasına’’ ilişkin talepleri karara bağlayacak. Yargıtay’da da ceza ve hukuk olmak üzere iki nöbetçi daire görev yapacak. Kapatılan DGM’lerin yerine kurulan özel yetkili ağır ceza mahkemeleri ile askeri mahkemeler, adli tatil kapsamında olmadığından yargılama faaliyetlerine devam edecek. Yeni adli yıl, 6 Eylül Perşembe günü Yargıtayda düzenlenecek törenle başlayacak.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Yeminden sonra başkan seçilecek |
23. Dönem TBMM, çalışmalarına 4 Ağustos Cumartesi günü yapılacak yemin töreniyle başlayacak. Milletvekilleri daha sonra sırasıyla Meclis Başkanı ile 11. Cumhurbaşkanını seçecek, ayrıca 60. Hükümet için güvenoylamasına katılacak.
23. Dönemin 1. Yasama yılı, 4 Ağustos Cumartesi günü saat 15.00’te yapılacak birleşimle başlayacak. Milletvekillerinin yemin edeceği toplantıya, Meclisin en yaşlı üyesi olarak CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ (83) başkanlık edecek. En genç 2 milletvekili de katip üye olarak görev yapacak. Bu üyelerin, 30 yaşındaki AKP Tokat Milletvekili Dilek Yüksel ile 31 yaşındaki AKP İstanbul Milletvekili Özlem Türköne olması bekleniyor.
Yemin töreninden sonra, Meclis Başkanı seçimi için çalışmalara 5 gün ara verilecek. Bu 5 günlük arada Meclis Başkanı adayları belirlenecek, daha sonraki 5 gün içinde de seçim yapılacak. Gizli yapılacak oylamaların ilk 2’sinde üye tamsayısının üçte 2, üçüncü oylamada da üye tamsayısının salt çoğunluğu aranacak. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oyu alan 2 aday arasında dördüncü oylama yapılacak. Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, başkan seçilmiş olacak.
Meclis Başkanı seçiminden sonra siyasi partiler, temsilleri oranında Başkanlık Divanı üyesi belirleyerek, Başkanlığa sunacak. Partilerin belirlediği bu adaylar, daha sonra Genel Kurulun onayına sunulacak.
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ VE GÜVENOYLAMASI
TBMM Başkanlık Divanının oluşmasından sonra, Meclis’te iki süreç başlayacak. Bunlardan biri 11. Cumhurbaşkanı seçimi süreci, diğeri ise 60. Hükümetin programı ve güvenoylaması.
4 Ağustos Cumartesi günü milletvekillerinin yemin etmesinden sonra, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümetini kurma görevini vermesi bekleniyor. Erdoğan, Bakanlar Kurulu listesini en geç 1 hafta sonra TBMM’ye sunacak. 60. Hükümetin programı da Hükümet kurulduktan sonra en geç 1 hafta içinde TBMM Genel Kurulunda okunacak ve Hükümetin güvenoyuna sunulacak.
Bu arada, 11. Cumhurbaşkanı seçimi süreci de başlayacak. TBMM Danışma Kurulunun ilân edeceği 10 günde adaylık için başvurulacak. 20 gün içinde de seçim tamamlanmış olacak. Aynı dönemde milletvekilleri, grup başkanvekillerini ve TBMM komisyonlarında görev alacak arkadaşlarını da seçecekler.
Böylece Türkiye Cumhuriyetinin 1 numaralı makamı olan Cumhurbaşkanlığı, 2 numaralı makamı olan TBMM Başkanlığı ile 3 numaralı makamı olan Başbakanlık, Eylül ayının 2. haftasına kadar belirlenmiş olacak.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
9. sınıflara kayıtlar başladı |
2007-2008 öğretim yılında, büyükşehir statüsündeki 16 ilde, sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumlarının 9. sınıflarına kayıtlar bugün başlıyor.
Yeni öğrenci kayıtları için başvurular, elektronik ortamda yapılacak. Alınan bilgiye göre, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ilköğretim okulları için başlatılan ‘’kayıtların elektronik ortamdan yapılması’’ uygulamasını şimdi de sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumları için uygulayacak. 2007-2008 öğretim yılında büyükşehir statüsündeki 16 ilde sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumlarının 9. sınıflarına yeni öğrenci kayıtları için başvurular, e-kayıt projesi çerçevesinde elektronik ortamda gerçekleştirilecek. Sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumları arasında, Ortaöğretim Genel Müdürlüğüne bağlı genel liseler, Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü, Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü ve Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı meslek liseleri, çok programlı liseler, mesleki ve teknik eğitim merkezleri yer alıyor.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
20 bin öğretmen tayin edilecek |
Eğitim Sen Genel Sekreteri Emirali Şimşek, Millî Eğitim Bakanlığının mayıs ayında 30 bin öğretmen ataması yapacağını duyurduğunu hatırlatarak, ‘’Ancak bugün bu sayının Maliye ve bütçe engeli gerekçesi ile 20 bine indirilmesi, akıllara söz konusu duyurunun içi boş bir seçim vaadi olduğunu getiriyor’’ dedi
Şimşek, yaptığı yazılı açıklamada, MEB Personel Genel Müdürlüğünce Mayıs ayında bir açıklama yapılarak, 2007-2 atama döneminde, 10 bini kadrolu, 20 bini ise sözleşmeli olmak üzere toplam 30 bin öğretmenin atamasının yapılacağının duyurulduğunu hatırlattı.
Genel seçimlerin ardından, Bakanlıkça bu atamaların maliye ve bütçe engeline takıldığı ve sayının 20 bine düşürüldüğünün duyurulduğunu hatırlatan Şimşek, şunları kaydetti:
‘’Mayıs ayında 30 bin öğretmen atamasının yapılacağı duyurulmuşken, bugün, bu sayının maliye ve bütçe engeli gerekçesi ile 20 bine indirilmesi, akıllara söz konusu duyurunun içi boş bir seçim vaadi olduğunu getiriyor. Atama bekleyen binlerce öğretmen adayının içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve psikolojik koşulları göz önüne alındığında, atamalara ilişkin yaşanan bu değişikliğin kabul edilmesi mümkün değildir.
İşsizlik baskısı altındaki öğretmen adayları, tüm bunlar yetmezmiş gibi şimdi de atama sözünün tutulmamasının hayal kırıklığını yaşayacaklar. MEB, Mayıs ayı içinde ilan ettiği 30 bin kadroda ısrarcı olmalıdır.’’
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
DTP, Genel Kurula gidecek |
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Siirt Milletvekili Osman Özçelik, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘’Meclise destek’’ amacıyla Genel Kurula katılacaklarını söyledi.
DTP’nin grup kurmasına ilişkin dilekçeyi, 2 genel başkan yardımcısıyla TBMM Başkanlığına sunan Özçelik, yaptığı açıklamada, 11. cumhurbaşkanı seçiminde Genel Kurulda hazır bulunacaklarını belirtti. Sorunların parlamenter sistem içinde görüşülmesini, tartışılmasını istediklerini ifade eden Özçelik, ‘’Biz Meclisi esas alıyoruz. Meclisin tıkanmaması gerekir, bu yüzden cumhurbaşkanı seçim gününde Mecliste olacağız. Bunun, AK Parti’ye destek olarak algılanmaması gerekir. Biz Genel Kurula girerek, Meclise ve Meclis çalışmalarına destek vermiş olacağız’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
DTP’li Sabahat Tuncel kaydını yaptırdı |
Bağımsız milletvekili seçildikten sonra Demokratik Toplum Partisi’ne (DTP) katılan Sabahat Tuncel ve Emine Ayna, TBMM’de milletvekili kaydı yaptırdı.
Kayıt işlemlerinin yapıldığı Şeref Salonuna beraber gelen İstanbul Milletvekili Tuncel ve Mardin Milletvekili Ayna’ya görevlilerce çikolata ikram edildi ve gül verildi. Daha sonra kayıt işlemlerini yaptıran Tuncel, 50 YTL’lik rozet aldı. Gazetecilerin sorularına cevap vermeyeceğini kaydeden Tuncel, daha sonra Emine Ayna ile birlikte TBMM’den ayrıldı.
Milletvekili seçildikten sonra tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilen Tuncel, en genç milletvekilleri arasında olması sebebiyle TBMM Geçici Başkanlık Divanında katip üye olarak görev alacak.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Çelik: Her kurumun sorumluluk alanı belli |
AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, her kurumun hukuk devletinde sorumluluk alanının belli olduğunu söyledi.
Çelik, Bursa Adliye Sarayı’nda bulunan İl Seçim Kuruluna giderek, mazbatasını aldı. Adliye çıkışı gazetecilerin sorularını cevaplayan Çelik, 23’üncü dönem parlamentosunun belli olduğunu, kendisinin de Ankara’ya giderek TBMM’ye kaydını yaptıracağını söyledi. Bir gazetecinin, ‘’Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, gazetecilere, daha önce yaptıkları açıklamalarının arkasında olduklarını söyledi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?’’ yönündeki sorusu üzerine Çelik, şöyle konuştu:
‘’İzleme imkânım olmadı. Ama tabii ki her kurumun hukuk devletinde sorumluluk alanı bellidir. O çerçevede herkes söyleyeceğini söylüyor, yapması gerekeni yapıyor. Hukuk devletinde olması gerekenler oluyor Türkiye’de. Daha önceki söyledikleriyle neyi kastediliyor izleme imkânım olmadığı için bilemiyorum.’’
|
/ BURSA
01.08.2007
|
|
|
Seçim, AİHM’e taşındı |
22 Temmuz seçimlerinde, sınır kapılarında seçmene dağıtılan oy pusulalarında bağımsız adaylara yer verilmemesi ve TRT’de sadece siyasi parti temsilcilerine propaganda hakkı tanınması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı.
Seçimde İstanbul 2’nci bölgeden bağımsız aday olan ve seçilemeyen Pror. Dr. Baskın Oran’ın Avukatı Prof. Mehmet Semih Gemalmaz, uygulamaların seçme ve seçilme hakkını düzenleyen 1 no’lu protokole aykırı olduğu gerekçesiyle AİHM’e dâvâ açtı.
Baskın Oran’ın Avukatı Prof. Gemalmaz’ın yaptığı başvuruda, Oran’ın aday olduğu, ancak kendisine gümrüklerde de oy verilmesi ihtimalinin ortadan kaldırıldığı belirtildi. Diğer başvuru ise, yurt dışından oy kullanmak için Türkiye’ye gelen, ancak istediği halde bağımsız adaylara oy veremeyen bir seçmen adına yapıldı.
TRT’de siyasî partilerin katıldığı propaganda konuşmalarında bağımsızlara yer verilmemesi konusunda yapılan başvuruda da, uygulamanın adaletsiz olduğu, ayrımcılığa dair sözleşme maddesine ters düştüğü ifade edildi. AİHM seçimlerin iptal edilmesi gibi bir karar alamayacak. Ancak Baskın Oran lehine karar vermesi halinde, mahkeme uygulamaların sözleşmeye aykırı olduğunu ‘tesbit’ edecek, Türkiye’den ihlâlin düzenlenmesini isteyecek. Türkiye bu noktada, ihlâlden doğan bireysel mağduriyeti giderecek tedbirler ve benzeri ihlâllerin doğmaması için genel tedbirler alabilecek. Bu çerçevede, seçim mevzuatında belirli değişiklikler yapılması da gündeme gelebilecek.
|
/ İSTANBUL
01.08.2007
|
|
|
İstanbul’da sürücülere ceza yağdı |
İstanbul’da bir hafta içinde yapılan trafik kontrollerinde, kurallara uymadıkları belirlenen 16 bin 504 sürücü hakkında cezaî işlem uygulandı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, 23-29 Temmuz 2007 tarihleri arasında kent genelindeki polisin sorumluluk bölgesinde yapılan trafik denetimlerinde 34 bin 714 araç kontrol edildi. Uygulama sonucu, bu araçların sürücülerinden 6 bin 269’una yasak park, 32’sine korsan taşımacılık, bin 557’sine kırmızı ışık ihlâli, 278’ine alkollü araç kullanmak, 94’üne görüşü engelleyici süs eşyası veya renkli cam taktırmak, 634’üne emniyet şeridi ihlâli, 8’ine taşıma sınırı üzerinde yük almak veya dingil ağırlıklarını aşacak şekilde yükleme yapmak, 11’ine azamî toplam ağırlıkların üzerinde yükleme yaptırmak suçlarından ceza kesildi.
7 bin 621 araç sürücüsüne de Karayolları Trafik Kanunu’nun diğer maddelerini ihlâl ettikleri gerekçesiyle cezai işlem uygulanan denetimlerde, 2 bin 274 araç da çekicilerle otoparklara götürüldü.
Şehirde bu tarihler arasında 1 ölümlü, 118 yaralamalı ve 2 bin 298 maddî hasarlı trafik kazası meydana geldi.
|
/ İSTANBUL
01.08.2007
|
|
|
Elektrikte arz sıkıntısı |
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkan Yardımcısı Mahmut Yılmaz, Türkiye’de elektrik arzının tüketimi karşılayamaması sebebiyle her an bir sıkıntı olabileceğini belirterek, ‘’Bizim korkumuz, önceden haber verilmeden yapılacak olası kesintilerin sanayide telâfisi mümkün olmayan zararlara yol açmasıdır’’ dedi.
Bursa Organize Sanayi Bölgesinden (OSB) de sorumlu olan Yılmaz, yaptığı açıklamada, elektrikte arzla ilgili ciddi bir sıkıntı olduğunu belirterek, Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEAŞ) durumu kesintilerle idare etmeye çalıştığını söyledi.
Yılmaz, aşırı sıcaklar sebebeyle klima kullanımının elektrik tüketimini özellikle bazı bölgelerde rekor seviyelere çıkardığını ve bunun sonucu elektrik arzının yetersiz kaldığını ifade ederek, ayrıca sıcaklar yüzünden su seviyesi azalan hidroelektrik santralleri ve gaz tribünlerinde de elektrik üretiminin düştüğüne dikkati çekti. Yetersiz olan elektrik arzındaki bu düşüşlerin, sıkıntıyı daha da artırdığına işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu: “Türkiye’de elektrik arzı, tüketimi karşılayamıyor. Her an bir sıkıntı olabilir. Bizim korkumuz, önceden haber verilmeden yapılacak olası kesintilerin sanayide telâfisi mümkün olmayan zararlara yol açmasıdır. Özellikle, kesintisiz üretim yapmak zorunda olan özel imalatlar var. Bunlar, teknik anlamda kesintiye tahammülü olmayan üretimlerdir.’’
Yılmaz, elektrikte talebin sürekli artacağını düşünerek, daha güvenilir program yapmak gerektiğini ifade ederek, bunun için termik santraller ile özellikle yenilenebilir enerjinin bütün kaynaklarından yararlanmak için ‘’esaslı bir program’’ üzerinde çalışılması gerektiğini vurguladı.
Mahmut Yılmaz, ayrıca özelleştirme konularında, idare mahkemeleri kanalıyla iptallerin gündeme gelmemesi için hukuki altyapının çok iyi hazırlanması ve bürokratik engellerin kaldırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
|
/ BURSA
01.08.2007
|
|
|
Orman yangınları için itfaiye tankeri |
Konya’da 1974 yılından bu yana tarım makineleri sektöründe faaliyet gösteren bir firma, ulaşımın zor olduğu orman alanlarındaki yangınlara hızlı ve etkin şekilde müdahale için yangın söndürme tankeri üretti.
Konya Karatay Sanayi’nde faaliyet gösteren Şahinler Tarım Makineleri Şirketi’nin sahibi Faruk Şahin, yaptığı açıklamada, 1974 yılında kurulan fabrikalarında bugüne kadar su tankerleri, su depoları, su tankları ve saman konteynırları üreterek sektörde önemli yer edindiklerini söyledi. Son yıllarda gündeme gelen küresel ısınma ve artan orman yangınları sebebiyle farklı arayışlar içine girdiklerini ifade eden Şahin, ‘’Artan orman yangınları ve bu yangınlarda itfaiye araçlarının araziye girememesi nedeniyle hektarlarca ormanın yok olması bizi çok üzüyordu. Biz de günümüzde kullanılan büyük itfaiye araçlarına alternatif küçük, kullanışlı ve yangın söndürmede etkin bir araç geliştirmeye karar verdik’’ dedi.
Şahin, yaklaşık 4 yıldır itfaiye tankeri üzerinde çalıştıklarını, geliştirdikleri aracın patentini de 1 yıl önce aldıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Bizim geliştirdiğimiz itfaiye tankeri sayesinde yüksek basınçlı su ile yangına kısa sürede müdahale edip sonuç alınabiliyor. 2 tondan 10 tona kadar büyüklüklerde ürettiğimiz itfaiye tankerleri, 8 barlık basınç özelliği sayesinde 35 metreye kadar su püskürtebiliyor. Bu özellik itfaiye araçlarında yok. Traktörün arkasına takılan bu itfaiye tankeri, küçük olması ve traktörün ormanlık arazi şartlarına uygun olması nedeniyle yangın noktasına ulaşmada büyük avantaj sağlıyor. Ayrıca 35 metreye su püskürtmesi yangının kontrol altına alınmasında önemli avantaj sağlıyor.’’
Şahin, geliştirdikleri itfaiye tankeri için yurt dışından da talepler aldıklarını dile getirdi.
|
/ KONYA
01.08.2007
|
|
|
Enerji barajları hızla boşalıyor |
Türkiye genelinde enerji üretimi için kullanılan barajların doluluk oranı, su azlığı nedeniyle geçen yıla göre yüzde 12 azalarak yüzde 48’e geriledi. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre, sıcak ve kurak bir yıl geçiren Türkiye’de enerji üretimi için kullanılan barajların doluluk oranları, geçen yılın Temmuz ayı sonuna göre yüzde 12 oranında azaldı.
Havzalara göre değerlendirildiğinde, geçen yıl Temmuz ayında yüzde 93,8 oranında dolu olan Manavgat havzası barajlarındaki doluluk oranı, bu yıl yüzde 37 oranında gerileyerek en fazla suyu azalan havza oldu.
Türkiye genelinde enerji havzaları barajlarında su doluluk oranında azalma yaşanırken, sadece Seyhan havzası barajlarında doluluk oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 arttı. Aynı verilere göre, Türkiye genelinde enerji amaçlı kullanılan barajların aktif doluluk oranı 30 Temmuz 2007 tarihi itibarı ile yüzde 48 oldu. Yaşanan su azlığı nedeniyle işletme halindeki barajların geçen yıl yüzde 60 olan doluluk oranı bu yıl yüzde 12 azaldı. Hidroelektrik enerjinin önemli kısmını üreten Fırat havzası barajlarının bugün itibarı ile doluluk oranı yüzde 58 oldu. Bu oran Türkiye genel ortalamasından 10 puan daha yüksek, ancak geçen yılki değerinden 12 puan daha düşük.
Dicle havzasında bulunan barajların doluluk oranı ise yüzde 49,7 düzeyinde. Bu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 51,5 seviyesinde gerçekleşmişti. Kızılırmak havzasındaki barajların doluluk oranı ise yüzde 20,6 düzeyinde iken, bu oran geçen yıl yüzde 33,8 seviyesindeydi. Yeşilırmak havzasında bulunan barajların doluluk oranı ise yüzde 53,9 seviyesinde. Bu oran geçen yıl yüzde 76,7 düzeyindeydi.
|
/ İSTANBUL
01.08.2007
|
|
|
“Lisans alınıyor, ama yatırım yapılmıyor” |
Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı ve Ak Enerji Genel Müdürü Önder Karaduman, Türkiye’nin bu yılı elektrik üretimi açısından biraz sıkıntılı geçireceğini belirterek, bu yılın sonlarına doğru üretim ve dağıtımla ilgili ihalelere başlanması gerektiğini bildirdi.
Karaduman, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 2006 yılını yaklaşık 176 milyar kilovat saat enerji tüketerek kapattığını ve 2005’e göre yüzde 8,4’lük artışa tekabül eden bu oranın çok yüksek olduğunu söyledi. Karaduman, son 20 yıllık ortalamaya bakıldığında bu sürede elektrik tüketiminin sürekli yüzde 8 arttığı Türkiye’nin, bu oranla Çin, Hindistan ve Brezilya’dan sonra dünyada dördüncü sırada yer aldığına işaret etti.
Enerji alanda çok sayıda lisans alınmasına rağmen yatırım yapılmadığına dikkati çeken Karaduman, ‘’Neden? Bu sorunun en kritik noktası, serbest piyasa koşullarında elektrik satışına maalesef devlet müsaade etmiyor. Böyle bir ortam olmadığı zaman da yatırımcı yatırım yapmak istemiyor. Bıçak kemiğe dayandığında da, elektrik öyle bir şey ki, yatırıma başladığınızda en kısa yatırım 3-4 yıl sürüyor. Bu 3-4 yılda ne yapacağız? Olacak şey şu; tabiî ki kesintilere maruz kalacağız.’’
Nükleer enerjiye de işaret eden Karaduman, Türkiye’nin nükleer enerji santrallerini bir an önce kurması gerektiğini söyledi. Dünyada nükleer enerji santrallerini yapan firmaların sınırlı sayıda olduğuna dikkati çeken Karaduman, ‘’Türkiye, nükleer santrallerini kurmak üzere acilen tedbir almak zorunda. Aksi halde Çin, Rusya,
Almanya, Hindistan nükleer santral yatırımlarına girmişken, öyle bir noktaya geliriz ki biz isteriz ama yaptıracak firma bulmakta güçlük çekeriz’’ dedi.
|
/ İSTANBUL
01.08.2007
|
|
|
Yardımlar okula gelen öğrenci sayısını arttırdı |
Muş Milli Eğitim Müdür Vekili Murat Arslan, Şartlı Nakit Transferi uygulaması ile kırsalda okula gönderilmeyen öğrenci sayısının azaldığını söyledi.
Arslan, yaptığı açıklamada, sosyal güvenlikten yoksun muhtaç durumda olan ve çocuklarını okula gönderemeyen veya okuldan almak zorunda kalan aileleri ekonomik yönden destekleyen Şartlı Nakit Transferi uygulamasının özellikle kırsal kesimde öğrenci sayısının artmasına neden olduğunu belirtti. Muş genelinde 14 bin 457 öğrenci ailesine yardım yapıldığını anlatan Arslan, ‘’Şartlı Nakit Transferi uygulamasıyla kırsal kesimde okula gönderilmeyen çocuklar eğitime kazandırıldı. Ayrıca birçok çocuğumuzun da bu uygulamadan faydalanmak için nüfus cüzdanları çıkarıldı. Böylece gizli nüfusta büyük oranda azalmış oldu’’ diye konuştu. Arslan, uygulama sayesinde okula kayıt yaptırılan çocukların devamsızlıklarının da azaldığını bildirdi.
Bu arada, uygulamadan faydalanmak için PTT Muş Merkezine eşiyle birlikte gelen Mikail İnci adlı baba ise, 3 çocuğu için yardım aldığını ifade ederek, ‘’İşsizim, bu yardım olmazsa çocuklarımı okula gönderemezdim. Çocuklarımın eğitim almaları beni çok sevindiriyor’’ diye konuştu.
|
/ MUŞ
01.08.2007
|
|
|
Ortaköy’de 33 ev ile 20 samanlık zarar gördü |
Sinop’un Durağan ilçesine bağlı bir köyde çıkan yangında çoğunluğu ahşap 33 ev ile 20 samanlık zarar görürken, yangının kontrol altına alınmasının ardından soğutma çalışmalarına başlandı.
Edinilen bilgiye göre, ilçe merkezine yaklaşık 26 kilometre uzaklıktaki Ortaköy’deki bir evde öğleden sonra başlayan ve kısa sürede etkili olan yangın, gece boyu devam eden çalışmaların ardından kontrol altına alındı.
Durağan ve çevre belediye itfaiye ekipleri ile bir yangın söndürme helikopterinin müdahale ettiği yangında ölen ya da yaralanan olmazken, çoğunluğu ahşap 33 ev ile 20 samanlığın zarar gördüğü belirtildi. Yangından zarar görenler için Durağan’daki Gazi Öğrenci Yurdu’nda 300 kişilik sıcak yemek hazırlanırken, ayrıca kumanya dağıtıldı. Durağan Kaymakamı Ali Bezirgan, zarar tespit çalışmalarının devam ettiğini, vatandaşların günlük ihtiyaçlarının giderilmesine çalışıldığını söyledi.
|
/ DURAĞAN
01.08.2007
|
|
|
Delik tüp için hapis cezası |
İzmirli U. B'nin, iki yıl önce çocuklarının odasındaki sobada kullanmak amacıyla aldıkları mutfak tüpünün delik olduğu ve sızdırdığı gazdan etkilendikleri iddiasıyla, tüpü aldıkları LPG firması aleyhine açtığı dâvâda mahkeme, ‘’yaralamaya sebebiyet vermek ve ticarete hile karıştırmak’’ gerekçesiyle sorumlular hakkında bir ay hapis ve 100 YTL para cezası verdi.
U. B'nin Avukatı Erol Çakır, İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ne açtıkları davada hakimin, firmanın Ege Bölge Müdürü M.M ve dolum tesisi yetkilisi K.S hakkında ‘’yaralanmaya sebebiyet vermek ve ticarete hile karıştırmak’’ suçlarından bir ay hapis yatmalarına ve 100 YTL de para cezası verdiğini belirterek, İzmir 1. Nolu Tüketici Mahkemesi’ne açtıkları 5 bin YTL’lik maddi ve manevi tazminat dâvâsının ise devam ettiğini söyledi.
|
/ İZMİR
01.08.2007
|
|
|
Kozan'da minibüs devrildi: 1 ölü, 19 yaralı |
Adana’nın Kozan ilçesinde, meydana gelen trafik kazasında, 1 kişi öldü, 19 kişi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Abdullah Doğantemur yönetimindeki 01 D 5127 plakalı minibüs, Feke’ye bağlı Mansurlu köyüne giderken, Kozan’a bağlı Çulluşağı köyü yakınlarında virajı alamayarak şarampole yuvarlandı. Kazada, araçta bulunan Müslüm Bal (34) öldü, Kürşat Avşar (30), Hatice Dönmez (37), Erdem Doğantemur, Yusuf Demirtaş (57), Sultan Dönmez, Alaaddin Yılmaz (23), Büşra Şimşek, Murtaza Alıcı (21), İbrahim Şimşek, Abdulkadir Alıcı (12), Dursun Bal (43), Harun Şimşek (6), Bayram Avli (35), Çağrı Bal, Süleyman Bal (8), Ayşe Dönmez (20), Mustafa Günhan (52), Erdoğan Doğantemur ve Yusuf Temurtaş yaralandı.
|
/ KOZAN
01.08.2007
|
|
|
“Fındık göçü” başladı |
Fındık toplama sezonunun başlamasıyla birlikte özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden çalışmak için Samsun ve Ordu gibi kentlere gelen onlarca aile kendilerine iş verecek bahçe sahiplerini bekliyor.
Her yıl fındık toplama mevsimi öncesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin çeşitli illerinden Samsun ve Ordu’ya gelen aileler, fındık sezonun başlamasıyla birlikte kısa süreli de olsa iş imkânına kavuşuyor.
Çoğunlukla Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Mardin ve Muş gibi illerden gelerek Samsun’da Terme, Salıpazarı ve Çarşamba yöresinde, Ordu’da ise Melet Irmağı yakınlarında kurdukları derme-çatma çadırlarda olumsuz şartlarda barınan aileler 15-20 gün süreli çalışma imkanı bulabiliyor. Geçen yıl günlüğü 13 YTL olan ücretler bu yıl 18 YTL’ye yükselirken, yemek ve barınma ihtiyaçları bahçe sahileri tarafından karşılanan işçi ücretleri ise yöreye göre değişiklik gösterebiliyor.
|
/ ORDU
01.08.2007
|
|
|
Su depoları mikrop saçıyor |
Kirli depolardan gelen pis sular, enfeksiyon riski yarattığı gibi çamaşır, bulaşık makinası ile hidrofor ve arıtma cihazlarını bozuyor.
Sağlık Bakanlığı da su kesintisi yapılacak illerdeki sağlık kurum ve kuruluşlarını, su depolarını belirli periyotlarla temizlemeleri konusunda uyardı. Alınan bilgiye göre, kontrol edilen apartman, ev, okul, hastane ve iş yerlerindeki su depolarının yüzde 90’ının son derece kirli, üstelik hastalık yapıcı pekçok mikrop ve bakteri barındırıyor. Musluklardan akan kirli ve mikroplu suyu içmeyerek sağlığın korunamadığını ifade eden yetkililer, ‘’Çünkü musluk suyuyla elinizi, yüzünüzü temizliyor, dişlerinizi fırçalıyor, sebze ve meyvelerinizi yıkıyor, banyo yapıyorsunuz. Depoların, teknik ve uzman kadrosuyla gıda maddeleri tüzüğüne uygun hijyenik ortamda, temizlik ve dezenfektesinin yapılması gerekir’’ dedi.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Metro’da rehine tatbikatı |
Bursa Emniyet Müdürlüğüne bağlı Özel Hareket Şube Müdürlüğü timleri, her gün binlerce kişinin seyahat ettiği BursaRay’da, ‘’Rehine kurtarma’’ tatbikatı gerçekleştirdi.
Görevi, silahlı ve tehlikeli kişileri yakalamak, etkisiz hale getirmek, uçak, araç, gemi, metro, tren, bina gibi yerlerde rehin alınan kişileri kurtarmak, yüksek tehdit altında bulunan devlet büyüklerinin güvenliğini sağlamak, sivil havacılığa açık havaalanlarında gerektiğinde operasyon yapmak olan Özel Hareket Şube Müdürlüğü timlerince bir BursaRay vagonunda düzenlenen tatbikat, adeta gerçeğini aratmadı.
|
/ BURSA
01.08.2007
|
|
|
Üniversitelilerden “örnek” davranış |
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü (BUSOS) gönüllü öğrencilerinin Öğrenci Seçme Sınavı’na (ÖSS) hazırladığı 57 liseliden 50’si, bir yüksek öğretim programına devam edebilecek puanı elde etti.
BUSOS, ÖSS Eğitim Projesi Koordinatörü Feyza Andaş, yaptığı açıklamada, hiçbir siyasi amaç ve maddi çıkar gütmeksizin, tamamen üniversite öğrencileri tarafından kurulmuş ve gönüllülük bazında çalışan bir sivil toplum kuruluşu olduklarını belirterek, üniversite öğrencileri arasında toplumsal duyarlılığı ve sivil toplum bilincini artırmayı amaçladıklarını söyledi. Andaş, her akademik yıl eğitim, sağlık, insan hakları, kurumsal-sosyal sorumluluk, okul içi dayanışma konularında 250’yi aşkın aktif gönüllüyle birlikte sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak sosyal duyarlılık projeleri yürüttüklerini ifade etti.
|
/ İSTANBUL
01.08.2007
|
|
|
Kızılırmak projesi hızla ilerliyor |
Ankara’yı susuzluktan kurtarması beklenen Kızılırmak Suyu Projesi’nde suyun getirileceği boruların döşeneceği kanalın 110 kilometrelik bölümünün kazı işlemlerinin tamamlandığı, Ağustos ayı sonunda da tüm kazı ve boru döşeme çalışmalarının bitirileceği bildirildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada, Hirfanlı ve Kesikköprü Barajlarında bulunan 7 milyar metreküp su rezervinin, 125 kilometrelik mesafeden Ankara’ya getirildiği hatırlatılarak, suyun getirileceği boruların döşeneceği kanalın 110 kilometrelik bölümünün kazı işlemlerinin tamamlandığı belirtildi. Açıklamada, Ağustos ayı sonunda ise tüm kazı ve boru döşeme çalışmalarının bitirileceği kaydedildi.
SUSUZ GÜNLER BAŞLADI
Bu arada Başşehirde, barajlardaki su miktarının kritik seviyede olması sebebiyle uygulanacak su kesintileri saat 24.00’den sonra başladı. İki bölgeye ayrılan şehire 2 gün arayla dönüşümlü olarak su verilecek. Ankara’nın barajlarında şu anda 70 milyon metreküp, ölü havzalarında da 100 milyon metreküp olmak üzere, toplam 170 milyon metreküp su bulunuyor.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Şelâlelere turistlerin ilgisi büyük |
Antalya’nın dünyaca ünlü Kurşunlu, Düden ve Manavgat şelâlelerini yıl başından bu yana 1 milyona yakın yerli ve yabancı turist ziyaret etti.
Antalya’nın denizi, kumu ve güneşinin yanında şelâleleri de yerli ve abancı turistlerin ilgisini çekiyor. Yılbaşından bu yana Düden, Kurşunlu ve Manavgat şelâlelerini yaklaşık 1 milyon kişinin gezdiği belirtildi. Küresel ısınma ve yağışların azalması sebebiyle şelâlelerdeki su miktarının az da olsa düştüğünün belirtilmesine rağmen tabiatseverlerin şâlalelere olan ilgisi devam ediyor.
|
/ ANTALYA
01.08.2007
|
|
|
Lisan bilen otoparkçılar görevde |
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin otopark şirketi İSPARK, İstanbul’un tarihi ve turistik bölgelerinde yabancı dil bilen otopark görevlileri çalıştırmaya başladı.
Özellikle Tarihi Yarımada’da görevlendirilen 15 otopark görevlisi, otopark hizmetinin yanı sıra İngilizce, Almanca, Rusça ve Arapça dillerinde turistlere rehberlik yapıyor. İstanbul’da otopark değnekçiliğini yüzde 90 oranında bitiren İSPARK şirketi, tarihi mekânlardaki otoparklarında çalıştıracağı otopark görevlilerini özel olarak seçti.
2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul’da turizm potansiyelinin her geçen gün arttığına dikkat çeken İSPARK Genel Müdür Kadir Gurbetçi, “Turizm elçisi değiliz otoparkçıyız. Bu bizim vizyonumuzun bir parçası” dedi.
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
01.08.2007
|
|
|
Hamilelik sürecinde beslenmeye dikkat |
Hamileliği süresince fazla kilo almamak için ya da farklı sebeplerle yeterince beslenmeyen annelerin, ileride obez olma riski yüksek bebekler dünyaya getirdiği bildirildi.
BBC’nin internet sitesinde yer alan habere göre, İngiliz ve Yeni Zelandalı bilim adamlarının birlikte yaptıkları araştırma, hamile kadınların beslenme düzenlerinin, çocuklarının ileride obeziteye eğilimli olup olmayacağını belirlediğini ortaya çıkardı.
Araştırmaya göre, hamileliği süresince yetersiz ya da kötü beslenen anne adayı, hayatının ileriki yıllarında kilo almaya meyilli bünyelere sahip bebekler dünyaya getiriyor.
İngiltere’deki South Hampton Üniversitesi ile Yeni Zelanda Büyüme ve Gelişme Araştırma Merkezi’nin yaptığı araştırma, anne karnındaki fetusun, içinde bulunduğu beslenme şartlarına uyum sağlama çabasının, metabolizmasının gelecekte de gıdaya karşı nasıl tepki vereceğini belirlediğini gösteriyor.
Buna göre, sürekli düşük kalorili gıdalara maruz kalan fetus, hayatının ileriki dönemlerinde de gıdaların bu şekilde olacağını varsayarak, metabolizmasını gıda ve yağ depolamaya yönelik ayarlıyor, bu tür çalışan bir metabolizma da kişiyi hayatının ileriki dönemlerinde kilo sorunuyla karşı karşıya bırakıyor.
Uzmanlar, araştırmanın hamilelik döneminde anne adayının dengeli ve yeterli beslenmesinin önemine vurgu yapmanın yanı sıra cevaplamakta zorluk çekilen bir noktaya da ışık tuttuğunu belirtiyorlar.
Uzmanlara göre, araştırma, ‘’genetik olarak benzer bireylerin, niçin farklı metabolizmalara sahip oldukları’’ sorusunun cevabına da ışık tutma özelliğini taşıyor.
|
/ İZMİR
01.08.2007
|
|
|
Bebekleri sıcaktan koruyalım |
Son günlerde mevsim normallerinin üzerine çıkan sıcaklar sebebiyle ishal ve ateş şikâyetiyle hastanelere başvuran bebek sayısında artış oldu. Uzmanlar, bebeklere her gün mutlaka banyo yaptırılması ve ortalama 10 kilogram ağırlığındaki bebeklerin günde 1,5 litreden fazla sıvı alması gerektiğini belirtiyor.
Konya’daki hastanelerin çocuk servislerinden edinilen bilgiye göre, son günlerde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 6-8 derece üzerinde seyretmesi, bebekleri ve çocukları olumsuz etkiliyor.
Aşırı sıcak sebebiyle ortaya çıkan ishal ve yüksek ateş yüzünden hastanelere başvuran bebek ve çocuk sayısında artış olurken, özellikle yüksek sıcaklık ve yüksek nemin oluştuğu durumlarda 0-2 yaş grubu çocuklarda bazı rahatsızlıkların ortaya çıkabildiği bildirildi.
Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde görevli Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Gürel, hastanelerinde sıcaklığın yol açtığı bir yoğunluk yaşandığını belirterek son günlerde genellikle ateş ve ishal şikâyetine baktıklarını söyledi.
SUSUZLUK ATEŞİ
Ortam sıcaklığının artmasına bağlı olarak bebeklerin vücudunda su kaybının ciddî boyutlara ulaşabildiğini ifade eden Gürel, şunları kaydetti: “Bu durumda susuzluk ortaya çıkıyor. Su kaybı telâfi edilmezse bebek ve çocuklarda susuzluk ateşi ortaya çıkar. Birçok aile bunu sıcağa bağlayıp boş verebiliyor ancak bu durum ciddî sorunlara yol açabilir. Susuzluk ateşi havaleye, ardından da fiziksel ve zihinsel kalıcı sorunlara neden olabilir. Ayrıca sıcağın yol açtığı ishaller de sıvı kaybını artırıyor. Terleme ve ishalle kaybedilen su, bebeğin vücudundaki işleyişi alt üst ediyor.”
|
/ KONYA
01.08.2007
|
|
|
Sentetik sahalar sağlık için tehlikeli |
Sentetik sahalarda futbol oynayanların sakatlanma riskinin yüksek olduğu bildirildi. Ziraat Mühendisleri tarafından hazırlanan bir raporda, tabiî olmayan, yani sentetik futbol sahalarının insan sağlığını ciddî anlamda tehdit ettiğine yer veriliyor.
Raporda, UEFA’nın, sentetik futbol sahalarında, oyuncu, hakem, tıbbî veya teknik yardımda bulunan yardımcıların, ister ulusal, isterse uluslar arası karşılaşmalarda, yaralanma ve sakatlanmalarında yetki ve sorumluluk kabul etmeyeceği belirtiliyor.
Bu tür sahalarda şu an için üçüncü kuşak çimlerin kullanıldığına değinilerek, şöyle deniyor: ‘’Bu çimlerin ilk 2 kuşağa göre daha yumuşak ve sakatlanmaların çok daha az olduğu belirtilmektedir. UEFA el kitabına göre 3. kuşak çimin Avrupa’daki kullanımı henüz 5 yıllıktır ve şu an sakatlanmalarla ilgili henüz belirtilmemiş bir araştırma yürütülmektedir. Şurası da bilinen bir gerçektir ki, ilk 2 kuşak sentetik çim sahalar üzerinde yürütülen araştırmalar bu sahalardaki hafif ve ciddî sakatlanma oranlarının doğal çimlere göre yüzde 32 daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu ciddî bir orandır.’’
|
01.08.2007
|
|
|
İshale karşı ne yapılmalı? |
Aşırı sıcaklarla birlikte kendini göstermeye başlayan ishal rahatsızlığının basite alınmaması gerektiği uyarısı yapıldı.
İshal sebeplerinin başında mikrobik ishaller geldiği, yaz ishallerinin de bu gruba dahil olduğu bildirildi. Mikroplar dışında, özellikle antibiyotikler ve çeşitli ilaçlar, mide-barsak hastalıkları, bazı hormonal hastalıklar, aşırı ve ani ısı değişimleri bağırsak veya bağırsak komşuluğunda oluşan tümöral durumlar ve heyecan, üzüntü, korku, stres gibi durumların da ishale sebep olabildiğine dikkat çekildi.
Kızılay Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Metin Ekici, mikrop bulaşmış suların içilmesi veya bu sularla yıkanmış gıdaların tüketilmesi sonucu, ishale yol açan mikroplar ağız yoluyla insanların bağırsaklarına ulaştığını kaydetti. Bu mikropların bazılarının bağırsak duvarında iltahap oluşturarak bağırsak hareketlerini artırıp bağırsağa su ve iltihabi hücrelerin geçişine sebep olduğunu kaydeden Ekici, “Bazıları ise iltihaba yol açmaz. Ancak salgıladıkları zehirli maddeler etkisi ile bağırsağa su ve tuz geçişini artırarak ishale neden olur” diye konuştu.
İshalde öncelikle vücudun kaybettiği su ve tuzu yerine koymak için solisyon içilmesi gerektiğine dikkat çeken Ekici, solisyonun hazırlanışının, bir litre kaynatılmış ve soğutulmuş suya bir çorba kaşığı şeker, yarım çorba kaşığı kaya tuzu, bir çay kaşığı karbonat karıştırılarak mümkün olduğunca sık aralıklarla içilmesi gerektiğini belirtti. Evde tedavi için ishal diyeti öneren Ekici, ishal olan kişilerin, düzelene kadar yağsız gıdalar almasını ve bol miktarda su tüketmesini, sebze, meyve, kuru yemiş, çikolata, kızartma ve yağlı gıdalar yerine, yağsız makarna, pirinç pilavı, haşlanmış patates, yağsız et-tavuk, yağsız ızgara köfte yemelerini tavsiye etti.
|
/ KAYSERİ
01.08.2007
|
|
|
Aşırı sıcaklar vücudun ısı ayarını bozuyor |
Aşırı sıcakların geri dönmesi ve bazı bölgelerde sıcaklıkların 45 dereceye ulaşmasıyla birlikte, sıcak bitkinliği, sıcak krampları, sıcak çarpması ve kırgınlık, ateş, titreme denilen rahatsızlıklar ortaya çıkıyor. Uzmanlar, sıcak ve aşırı nemli ortamlarda bulunanların risk altında olduğunu belirtiyor.
Acıbadem Bursa Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Cem Heper, insan vücudunun sadece 1,5 derecelik ısı artışına dayanabileceğini belirterek, “Özellikle klimalı serin ortamlardan çıkıp, aniden aşırı sıcakla karşılaşanların yanısıra, sıcak ve aşırı nemli ortamlarda bulunmak zorunda kalanlarda tehlike daha fazla. Çünkü vücudun ısı ayarı bozuluyor” dedi.
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Şirin Parkan ise aşırı sıcaklardaki sıvı kaybının oluşturacağı tehlikelere karşı uyararak şöyle konuştu: “Sıvı kaybı, şeker koması, ishal, aşırı kusma ve kan kaybına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu rahatsızlıklar da, sıvı kaybının zamanında giderilememesi durumunda böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyerek yetmezlik oluşmasına yol açabilir.”
|
/ BURSA
01.08.2007
|
|
|
Yetimler soğuk su içmek istiyor |
Yetim Öksüz Çocuklar Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (YÖÇEYDER) üyesi bazı aileler, evlerinde buzdolabı olmaması sebebiyle kavurucu sıcakta bir bardak soğuk su bile içemiyor.
Derneğin 270 aile ve 550 çocuk üyenin bulunduğuna dikkat çeken YÖÇEYDER Başkanı İsmail Eminler, son günlerde kavurucu sıcaklardan dolayı bazı ailelerin buzdolabı müracaatlarının çoğaldığını ifade ederek, bu konuda hayırsever işadamlarından veya ellerinde kullanmadıkları buzdolabı bulunan vatandaşlardan yardım beklediklerini söyledi. Yardımda bulunmak isteyen vatandaşların, derneğin Semerciler Mahallesi Bosna Caddesi Başı 1. Demiryolu Geçidi Karşısındaki adresine, başvurarak yardım yapabilecekleri belirtildi.
|
/ SAKARYA
01.08.2007
|
|
|
Ankara’nın havası temiz çıktı |
Ankara İl Çevre ve Orman Müdürü Haluk Özder, Ankara’nın, hava kirliliği konusunda Avrupa’daki bir çok başşehre, Türkiye’de de bir çok ile göre çok iyi durumda olduğunu belirterek, ‘’Kentsel dönüşüm projeleriyle gecekondular yıkılıp, yerine doğal gaz kullanan yeni evler yapıldıkça kirlilik daha da azalıyor’’ dedi.
Kış aylarında kaloriferlerin yanmasıyla birlikte partikül madde oranının, 60-70’lere çıktığını ifade eden Özder, ‘’Yine de bir çok ile göre Ankara’nın durumu çok iyi’’ dedi.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Bilgisayar oyunları bağımlılık yapıyor |
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem, bilgisayar oyunu ve internet bağımlılığının giderek büyüyen bir tehlike olduğuna dikkati çekerek, ‘’İnternet ve bilgisayar bağımlılığı, tıbbî bağımlılık arasına alındı.
Hastaneye çok ağır, hastane koşullarında tedavi edilmesi gereken çocuklar gelmeye başladı’’ dedi.
Bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin soruları cevaplayan Öktem, ekran karşısında çok fazla vakit geçiren çocukların gerçek dünyayı öğrenemediklerini söyledi. Sanal dünyanın, çocukların yalancı kişilikler geliştirmesinde de etkili olduğunu belirten Öktem, bu etkinin çocukların aileleri ve arkadaşlarıyla arasındaki paylaşımlara da yansıdığını kaydetti.
|
/ ANKARA
01.08.2007
|
|
|
Sıcaklar ağaçları da strese soktu |
Türkiye’yi etkisi altına alan aşırı sıcaklar, insanları olduğu kadar ağaçları da etkilemeye başladı. Ülkedeki incir üretimin yüzde 80’ini karşılayan Aydın’da ağaçlardaki meyvelerin olgunlaşmaması üzerine yapılan araştırmadan ilginç bir sonuç çıktı.
Sıcaklar dolayısıyla strese girdiği tesbit edilen incir ağaçlarının vitaminlerini meyvelerine vermediği ve bu sebeple incirlerdeki olgunlaşma devresinin geciktiği belirtildi. Mevsim normallerinde bugünlerde dallarda bol bol incir bulunması gerekirken meyvelerin yavaş büyümesi ve olgunlaşmaması uzmanların dikkatini çekti. Ortaya çıkan bu ender durum karşısında araştırmalar yapan Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü yetkilileri, incir ağaçlarının aşırı sıcaklar sebebiyle strese girdiğini tesbit etti. Bu durumun incir rekoltesinde yüzde 35’lik düşüşe yol açabileceği açıklandı.
|
/ AYDIN
01.08.2007
|
|
|
İlaçların yüzde 6’sı sahte |
Dünyada son yıllarda sahte ilâç üretiminin arttığı ve Dünya Sağlık Örgütünün tesbitlerine göre dünyadaki ilâçların yüzde 6’sının sahte olduğu bildirildi.
Araştırmacı İlâç Firmaları Derneği (AİFD) Genel Sekreter Yardımcısı Nurgün Örgen, yaptığı açıklamada, saf olmayan, eksik ya da hatalı aktif madde içeren ilâçların sahte ilâç olarak nitelendirildiğini bildirdi. İlâç sahteciliğinin tüketiciyi kandırmaktan öte hastaların hayatlarını tehlikeye atması sebebiyle önemli bir suç olduğunu ifade eden Örgen, son yıllarda sahte ilâçların üretiminde büyük bir artış görüldüğünü belirtti. Sahte ilâçları piyasaya sürenlerin ilâçların paketlerini başarıyla kopyalayan teknolojiler kullanmalarının bu tehlikenin boyutlarını artırdığını ifade eden Örgen, internet ortamında satılan ilâçların sahte ilâçların dağıtımında en etkin yollardan biri olduğuna dikkati çekti.
|
/ KOCAELİ
01.08.2007
|
|
|
|