Türkiye’de gıda sektöründe üretim ve satış yapan firmaların yüz bini aştığı, buna rağmen ülkedeki 5 bin gıda kontrolörü tarafından bu firmaların denetiminin çok güç yapılabildiği bildirildi.
Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli İl Temsilcisi Petek Erdem, yaptığı açıklamada, 5179 sayılı gıda kanununun gıda denetimininde yetkileri tek elde toplamak üzere hazırlandığını ancak çelişkili ifadelerle dolu olduğu için ardından yayınlanan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ile belediyelerin de gıda denetimi yapmasına imkân sağlandığını belirtti. Erdem, buna rağmen belediyelerde denetim yapacak gıda mühendisi sayısının da yetersiz olduğunu ifade etti. Gıda güvenliğinin sağlanmasının son günlerde hayatî öneme sahip bir konu olarak ön plana çıktığını anlatan Erdem, ‘’Ülkemizde yaklaşık 30 bin gıda işletmesi olduğu, satış yerleriyle bu rakamın yüz binleri aştığı biliniyor. Ülkede bulunan 5 bin gıda kontrolörü ise çok yetersiz kalmaktadır’’ dedi.
Bu işletmelerin en az yılda iki kez denetlenmesinin gerektiğine değinen Erdem, şöyle dedi: “Ayrıca ihbar ve şüpheye yönelik denetimler ve ithalat, ihracat denetimleri yapılması ile de gereken denetimlerin sayısı milyonlara ulaşmaktadır. Buna rağmen yeterli sayıda gıda mühendisleri istihdam edilmemektedir.’’
Gıda güvenliğinde iş yeri sorumluluğunun da önemli olduğunu vurgulayan Erdem, şöyle devam etti: “Türkiye genelinde küçük ölçekli işletme sayısı diğer işletmelere göre daha fazladır ve bunları da genellikle fırın, pastane, şekerleme alanında faaliyet gösteren işletmeler oluşturuyor. Bu işletmelere bakıldığında çalışanlarının tamamına yakınının eğitimsiz olduğu gözlenmektedir ve hijyen anlayışından da yoksundur. İş yeri sahiplerinin de çalışanlarına bu alışkanlığı kazandırabilecek vizyona ve eğitime sahip olmamaları sebebiyle gıda güvenliği önemli bir konu haline gelmektedir. Ekonomik faktörler de işin içine girince iş yeri sahipleri sağlıksız koşullarda üretime devam etmektedir.’’
Gelişmiş ülkelerin gıda güvenliği sorununu çözdüklerini ve gıda güvenliği kriterlerinin yükseltilmesiyle dünya piyasalarıyla rekabet edebilecek noktaya geldiklerini anlatan Erdem, AB’ye aday olan Türkiye’de gıda ve gıda ile temas eden malzemeler üreten iş yerleri ve gıda satış yerlerinin etkin bir biçimde denetim ve kontrollerinin yapılarak tüketiciye güvenli gıda arzının sağlanmasının hedeflendiğini bildirdi.
Gıda sanayinin yüzde 14’ünün hayvansal ürünler üreten tesislerden, yüzde 86’sının ise bitkisel ve diğer ürünleri üreten tesislerden oluştuğunu dile getiren Erdem, şöyle konuştu: “AB ülkelerinde bu tam tersi oranlardadır ve ülkemiz gıda sanayi çok geniş bir ürün ve üretim yelpazesinden oluşmaktadır. Ülkemiz ve AB ülkelerini gıda sanayide bu anlamda değerlendirdiğimizde büyük çapta yapısal farklılıklar vardır. O yüzden de ülkemizde uygulanması gereken çeşitli konular olması gerekmektedir. AB uyum yasasında çıkarılması gereken gıda hijyeni ile ilgili yasalar, gıda sektörü çok iyi analiz edilerek hazırlanmalı ve uygulama detayları bu yapıya uygun hale getirilmelidir. Çünkü en azından yasaların açık sade, öz, anlaşılabilir genel esasları belirtilen hükümlerle yazılması gerekir.’’
|