Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Ersümer’e hapis, Çakan’a beraat

Yüce Divan, Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlarından Cumhur Ersümer’i “görev kötüye kullanma’’ suçundan 1 yıl 8 ay hapse mahkum etti ve cezasını erteledi. Yüce Divan, Zeki Çakan’ın ise tüm suçlamalardan beraatine karar verdi.

Ersümer, üzerine atılı diğer suçlamalardan beraat ederken, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan ise tüm suçlamalardan beraat etti. Ersümer ve Çakan’ın bazı enerji ihaleleriyle ilgili, Yüce Divan’da yargılandıkları dava sonuçlandı.

Yüce Divan heyeti, Ersümer’in hakkındaki 18 suçlamadan ilgili yasal unsurları oluşmadığından beraatine karar verdi. Cumhur Ersümer’in iki ihaleyle ilgili eylemini, ‘’görevi kötüye kullanma’’ suçu kapsamında değerlendiren Yüce Divan, eylemlerin 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenmesi nedeniyle 4616 sayılı Şartla Salıverilme Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verdi. Yüce Divan, Esenboğa Mobil Santrali ihalesinde Ersümer’e ihalenin, istediği firmaya verilmesi yönünde eylemde bulunduğu gerekçesiyle ‘’görevi kötüye kullanma’’ suçundan 1 yıl 8 ay hapis, 75 YTL adli para cezası ve 1 yıl 8 ay memuriyetten men cezası verdi.

Cumhur Ersümer’in bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varan Yüce Divan heyeti, cezayı 647 sayılı yasa uyarınca erteledi.

Ersümer’in diğer mobil santral ihaleleriyle ilgili suçlamalardan da beraatine karar verildi. Yüce Divan heyeti, diğer sanık eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan’ın ise yasal unsurları oluşmadığından, üzerine atılı tüm suçlamalardan beraatini kararlaştırdı.

ÇAKAN: SİYASİ LİNCE UĞRADIM

Zeki Çakan duruşmanın ardından yaptığı açıklamada çok haksızlıklara uğradığını ifade ederek şunları söyledi:

“Basının belli kesimi tarafından. Ağırlıklı bir kesim benim haklı olduğumu dile getirerek siyasi lince uğradımı gösterdi. Hukukçu olan bir Meclis Başkanı tarafından siyasi lince uğradığımı dağıtacağım, bu CD’de göstereceğim. ‘Seni çok yordular. O nasıl ifade biri 1 saat diğeri 1 saat 20 dakika’ diyerek niyetini ortaya koymuştur. Önergenin altında imzası olan milletvekilleri tarafından önümü kesmek için siyasi lince tabii tutuldum.

Siyasete devam edip etmeme konusunda arkadaşlarımla konuşarak karar vereceğim.”

ERSÜMER: İÇİME SİNDİREMEDİM

Cumhur Ersümer ise şu açıklamayı yaptı:

“Su seçim sonucunda seçilen arkadaşlarımız gerekli yasa ve anayasa değişikliklerini yaparlar hiçbir parlamenterin bakanın başbakanın bu tür olaylarla karşı karşıya kalmasının önüne geçerler. Bana yapılan tüm iddialardan beraat ettim. Sadece bir iddiadan ceza aldım. Onda da yetirli belge olmamasına rağmen aleyhimde karar verildi. Bu kararı da içime sindiremedim.”

13 YILA KADAR HAPİSLE YARGILANIYORDU

Ersümer hakkında “ihaleye fesat karıştırmak”, “görevi kötüye kullanmak”, “rekabet ortamının oluşmasını engellemek”ten dolayı 17 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. Çakan hakkında ise, “ihaleye fesat karıştırmak” ve “görevi kötüye kullanmak” iddialarından 13 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

/ ANKARA

28.07.2007


 

Kemalizm anayasadan çıksın

AKP’den milletvekili seçilen anayasa hukukçusu Prof. Dr. Zafer Üskül, anayasaların bütün ideolojilere eşit mesafede durmaları gerektiğini belirterek, Kemalizm ideolojisinin yansımaları olan “Atatürk milliyetçiliği” ve “Atatürk ilke ve inkılâpları” gibi kavramların anayasada yer almasının gereksiz olduğunu söyledi.

Renksiz bir anayasa lâzım

Sabah gazetesinin sorularını cevaplandıran Prof. Dr. Üskül, istediği “sivil ve renksiz” anayasayı anlatırken, demokrasi dışı yöntemlerle yapılan anayasaların çok eleştiri konusu olduğunu ve benimsenmediğini kaydetti. Üskül, “Renksiz bir anayasa lâzım. Herhangi bir ideolojiyi öngörmeyen, dayatmayan bir anayasa lâzım” dedi.

BASIN'DAN BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

28.07.2007


 

Yeni ve sivil anayasa talebi

Eğitim-Bir Sen 2 Nolu Şube Başkanı Mehmet Akkoç, 22 Temmuz genel seçimlerinde halkın millete rağmen siyaset yapmak isteyenlere gereken cevabı verdiğini belirterek, “Halk, demokratikleşme ve özgürlük talebini net olarak ortaya koymuştur. Bundan sonra yapılması gereken yeni ve sivil bir anayasadır” dedi.

Akkoç, yaptığı açıklamada halkın iradesine saygı duymadan, halkın yaptığının yanlış olduğunu söylemenin bazı kesimlerin sandıktan ders çıkarmadığının göstergesi olduğunu ifade etti. Muhalefet partilerinin halkın iradesini iyi okuyarak değerlerine ve beklentilerine uygun olarak kendilerini yenilemek ve geliştirmek zorunda olduğunu vurgulayan Akkoç, “İktidar ise halkın açtığı bu büyük kredinin ardından zafer sarhoşluğuna girmemeli. Halkın hizmete devam mesajını iyi okuyarak hizmetlerini artırarak devam ettirmeli. AK Parti’nin seçim beyannamesinin ilk sayfalarında yer alan anayasa değişikliği vaadini 60. Hükümet programının en başına yazmalı. Sivil irade kaynaklı ve kısa hükümler içeren Anayasa değişikliğini kısa sürede yerine getirmeli. Halkın demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması gibi beklentilere cevap vermeli” diye konuştu.

Akkoç, cumhurbaşkanını halkın seçmesi iradesinden vazgeçilmemesini de isteyerek güçlü hükümet ve meclisin ülkeye daha büyük hizmetler edeceğine inandıklarını vurguladı.

/ ADANA

28.07.2007


 

Bahçeli Erdoğan’ı reddetti, Gül’le görüştü

Cumhurbaşkanlığı seçiminde TBMM Genel Kurulu’na katılacağını açıklayan, “AKP kimi isterse cumhurbaşkanı seçebilir, oy veririz, vermeyiz başka mesele, ama 367 krizi çıkmaz, Meclis’e gireriz” diyen MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP’nin muhtemel cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’le konuştu.

Gül, önceki gün MHP Milletvekili Cihat Özönder’in trafik kazasında ölümü üzerine başsağlığı için Bahçeli’yi aradı. Aynı amaçla arayan Erdoğan’ın telefonuna yine çıkmayan Bahçeli, Gül’ün telefonuna çıktı.

Bu konuşma, seçim kampanyası döneminde “Bunlara Meclis’te selam bile verilmez” dediği için Başbakan’ın telefonlarına çıkmayan Devlet Bahçeli’nin AKP’yle ilk teması oldu. Gül, Hürriyet gazetesine, Bahçeli’yle görüşmesini şöyle anlattı:

“Vefat eden arkadaşımızla çok samimi değildik ama kendisini iyi tanır ve takdir ederdik. O nedenle aradım ve sadece başsağlığı verdim. Başka hiçbir konuya değinmedik.”

Gül, “Aday olursanız MHP’ye de gidecek misiniz?” sorusunu ise cevapsız bıraktı. Ancak Gül’e yakın kaynaklar, “Adaylık resmiyet kazanırsa CHP ve MHP’ye mutlaka gidilir” yorumunda bulundu.

/ ANKARA

28.07.2007


 

MHP: Engel olmayız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde oylamaya katılacaklarını açıkladı. “Biz o gün oradayız. Oylamanın yapıldığı gün Genel Kurul’a gireriz” diyen Bahçeli, “Seçim yapılmış ve AKP milletin iradesiyle yeniden iktidar olmuştur. Cumhurbaşkanlığına da istediği kişiyi seçebilir, bu konudaki karar tamamen AKP’nindir” şeklinde konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde oylamaya katılacaklarını açıkladı. “Biz o gün oradayız. Oylamanın yapıldığı gün Genel Kurul’a gireriz” diyen Bahçeli, cumhurbaşkanı adayı konusunda ise açık konuştu:

“Seçim yapılmış ve AKP milletin iradesiyle yeniden iktidar olmuştur. Cumhurbaşkanlığına da istediği kişiyi seçebilir, bu konudaki karar tamamen AKP’nindir. Kimi isterlerse seçerler. Ancak tabii seçilecek cumhurbaşkanının milletin ve devletin birliğini temsil eden, üzerinde tartışılmayacak bir isim olması, Türkiye’ye yakışan bir cumhurbaşkanı olması ülke yararına olacaktır.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığı gün AKP’nin Meclis’te toplantı yeter sayısı sorunu yaşamaması gerekiyor. Zaten 340 milletvekilleri var. 24 de DTP’li bağımsız milletvekili var. Cumhurbaşkanı seçimi için Genel Kurul toplantı yeter sayısı 367’dir. İlk iki turda 367 oy gerekmektedir. Genel Kurul’a biz MHP olarak katılacağız. Dolayısıyla AKP toplantı yeter sayısı sorunu yaşamaz. Biz oylamaya katılırız; ancak aday gösterilen kişiye oy veririz vermeyiz, o bize kalmış.

Bahçeli, Başbakan’ın seçim kampanyası sırasında DTP ve MHP’yi kastederek “Bunlar Meclis’te vuruşur” sözlerine de cevap verdi. Genel Kurul salonunda yan yana sıralarda oturacakları DTP’li bağımsız milletvekilleriyle MHP’liler arasında sorun çıkmasının “yemin” törenine bağlı olduğunu açıklayan MHP lideri, geçmişte DEP milletvekili Leyla Zana’nın “Kürtçe yemin” ettiğini hatırlatarak şöyle dedi: “Türkçe yemin etmezlerse bizim de milli hassasiyetlerimiz var. Anayasamız’ın 3’üncü maddesi çok açık; resmi dil Türkçe’dir diyor.”

28.07.2007


 

Baykal’dan şartlı davet

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda, ‘’Başbakan’ın seçim öncesi söylediği ‘uzlaşma ararız’ sözü hâlâ geçerliyse ziyaretini bekliyorum’’ dedi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ve ATO Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinin ardından parti genel merkezinde kameraların karşısına geçen Baykal, “Eğer Başbakan buna açık olursa, isimde de katkıda bulunuruz” diye konuştu.

Baykal iktidarın cumhurbaşkanı seçerken zorlanmayacağını belirterek, “Seçme bakımından bir zorluk olmayacaktır. Hiç olmazsa 3 veya 4 turda gerekli oyu sağlayabilecek durumdadır” ifadesini kullandı.

MHP’nin “kimin aday gösterildiği önemli değildir” anlayışına da atıfta bulunan CHP lideri, “Ancak seçilecek olan T.C. cumhurbaşkanıdır. Başbakan ‘ben bunu muhalefet partileri ile konuşmak durumdayım. Onay alacak bir ismi araştıracağım, partileri ziyaret edeceğim’ diyor ise çok uygun olur. Ben Başbakan’ın girdiği çizgiyi koruması kanaatindeyim” şeklinde konuştu.

Baykal, “Sayın Başbakan beni uzlaşı için ziyaret edeceğini söylüyordu. Bu ziyaretini bekliyorum” dedi.

Erdoğan’ın “bizim adayımız falandır siz de oy verin” anlamında gelecek olmasının bir anlamı olmayacağını kaydeden Baykal, “Başbakan’ın uzlaşma girişimleri başlamadığı için ne ölçüde katkı yapabiliriz, bunu şimdiden söylemek mümkün değil. Birlikte isim arayışı da yapabiliriz. Uzlaşırsak girer oy da veririz. Bizim AKP ile cumhurbaşkanı seçmeyiz gibi bir anlayışımız yok” ifadesini kullandı.

/ ANKARA

28.07.2007


 

TBMM’yi yoğun bir gündem bekliyor

23. Dönem Parlamentosunu yoğun bir gündem bekliyor. 22. Dönemde yasalaştırılamayan Genel Kurul ve ihtisas komisyonlarının gündemindeki 261 tasarı ve 734 teklif, istenirse yeni dönemde ele alınabilecek.

Meclis tatile girmeden TBMM İçtüzüğünde yapılan değişiklikle, bir yasama döneminde yasalaştırılmadığı için kadük (hükümsüz) kalan yasa tasarı ve teklifleri istenirse yeni dönemde görüşülebilecek. Buna göre, yenilenmiş tasarı ve tekliflerle ilgili önceki dönemlere ait raporlar, açıkça belirtilmek kaydıyla komisyonlarca benimsenebilecek.

Bu değişiklikle; 1530 maddelik Türk Ticaret Kanunu Tasarısı, temel ceza kanunlarına uyum amacıyla çok sayıda yasada değişiklik yapılmasına ilişkin tasarı, Karayolları Trafik Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasarısı, Pasaport Kanununda değişiklik öngören kanun tasarısı 23. Dönemde ele alınabilecek. Bunun yanı sıra, kat mülkiyeti, kentsel dönüşüm alanları, Türk vatandaşlığı, Milli arşiv, kamulaştırma, tanık koruma, dernekler, elektronik haberleşme, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, tapu ile ilgili düzenlemeler de ele alınabilecek.

Öte yandan, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ve yürürlüğü 2008 yılına ertelenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile ilgili yeni bir düzenleme yapmak da Meclisin ilk işlerinden biri olacak. Cumhurbaşkanı tarafından 22. Dönem ve daha önceki dönemlerde geri gönderilen 29 yasa ile TBMM Genel Kurulu ve komisyonlardaki 237 Kanun Hükmünde Kararname ise hükümsüz sayılmıyor.

/ ANKARA

28.07.2007


 

Meclis 1 eksikle açılacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) MHP'den İstanbul milletvekili seçilen ve mazbatasını almadan trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Prof. Dr. Mehmet Cihat Özönder'in yerinin boş kalacağını bildirdi.

YSK'nın kararı gereği Meclis 1 eksikle (549) açılacak.

/ ANKARA

28.07.2007


 

Sarıgül: CHP yönetiminin gitme vakti geldi

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, ‘’bugünkü CHP yöneticilerinin artık gitme vaktinin geldiğini, sadece bunu geciktirdiklerini’’ söyledi.

Sarıgül, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında, CHP üyesi olduğunu yargı kararıyla duyurmak zorunda kaldığını ve yargının ‘’Mustafa Sarıgül CHP’lidir’’ dediğini söyledi. ‘’Siyasi partiler kimsenin tapulu malı değildir, olmamalıdır’’ diyen Sarıgül, CHP’nin bugünkü yöneticilerinin, haksızlığa başkaldıranları partiden ihraç etmek için çalıştığını iddia etti. Sarıgül, ‘’Mücadelemiz devam ediyor. Bu mücadele kişisel bir mücadele değildir. Benim ve arkadaşlarımın mücadelesi Mustafa Sarıgül’ü bir yere taşıma mücadelesi asla değildir.

CHP’nin uzun yıllardan beri iktidar olamadığını da hatırlatan Sarıgül, şöyle konuştu:

‘’Seçim kaybedenler artık gereğini yapmalıdır. Kurultay oyalamasını asla ve asla kabul etmiyorum. Kurultaya gitme anlayışını asla ve asla doğru bulmuyorum. Beyler, artık çekip gitme zamanınız geldi. Lütfen bu zamanı geciktirmeyiniz. CHP’yi haktan uzaklaştırdınız, halktan uzaklaştırdınız. Koltuklarınıza bağlı bir anlayışı bırakınız. Türk halkına bağlı olunuz. Seçim sonuçları halkımızın sizinle ilgili düşüncelerini ortaya koymuştur. Onun gereğini lütfen yapınız. Bugünkü CHP yöneticilerinin artık gitme vakti geldi. Sadece gitme vakitlerini geciktiriyorlar.’’

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, basın mensuplarının ‘’CHP’nin seçimlerde hezimete uğramasının nedeni nedir?’’ sorusu üzerine Sarıgül, ‘’Ana nedeni CHP’nin halktan kopmasıdır. CHP’nin siyaset üretememesidir’’ dedi.

/ İSTANBUL

28.07.2007


 

Darbe söylentilerine öğretim üyelerinden tepki

Erciyes Üniversitesi (EÜ) Öğretim Üyeleri Derneği, emekli Orgeneral Edip Başer’in darbe ile ilgili açıklamalarına tepki gösterdi.

EÜ Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Adnan Öztürk, yaptığı açıklamada, 22 Temmuz seçimlerinde halkın iradesinin sandıklara yansıdığını açıkladı. Prof. Dr. Öztürk, seçim sonuçlarının belli olmasından hemen sonra emekli Orgeneral Edip Başer’in basına yansıyan, “Cumhurbaşkanını belirlemede durum raydan çıkarsa Türk Silahlı Kuvvetleri yeniden müdahale edebilir. Bunu nisan sonunda internette bildiri yayımlamaya oranla farklı bir şekilde yapabilir” sözlerinin gayet demokratik bir şekilde ortaya konan millet iradesine ters düştüğünü belirtti. ‘Temennimiz bu açıklamanın sayın paşanın kendi değerlendirmesinden öteye gitmemesidir’ diyen Öztürk, şöyle konuştu; “Seçim sonuçlarıyla halkın verdiği mesajı iyi okumak ve onun ışığında bu tür demeçlerden, açıklamalardan kaçınmakta sayısız yarar olduğunu, seçimden hemen sonra böyle olumsuz kavramları, hoş olmayan sözleri gündeme getirerek nereye varılacağının da daha iyi düşünülmesi gerektiğini belirtmek isteriz.”

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamasının tüm Türk halkının beklentisi doğrultusunda ve yüreklere su serper tarzda olduğunu ifade eden Öztürk, “Bahçeli, basına Meclis’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde oylamaya katılacaklarını açıklamış; “Biz o gün oradayız. Oylamanın yapıldığı gün Genel Kurula gireriz. Seçim yapılmış ve AK Parti milletin iradesiyle yeniden iktidar olmuştur. Cumhurbaşkanlığına da istediği kişiyi seçebilir, bu konudaki karar tamamen AKP’nindir. Kimi isterlerse seçerler. Ancak tabii seçilecek cumhurbaşkanının milletin ve devletin birliğini temsil eden, üzerinde tartışılmayacak bir isim olması, Türkiye’ye yakışan bir cumhurbaşkanı olması ülke yararına olacaktır” demiştir. Bu açıklaması ile Sayın Bahçeli kargaşa ve kaos heveslilerine fırsat vermemiştir” diye konuştu.

/ KAYSERİ

28.07.2007


 

Acaristanbul’da yıkıma durdurma

İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Beykoz Belediye encümeninin Acaristanbul villalarının yıkılması yönündeki kararının yürütmesini durdurdu. Mahkeme, inşaat için daha önce alınan ön iznin geçerli olduğuna hükmetti.

Danıştay 6. Dairesi’nin Serdaroğlu Özel Ormanı’na yapılan villaların ruhsatını iptal etmesi üzerine Beykoz Belediye encümeni yıkım kararı almıştı. Acar İnşaat ise bu kararın iptali için mahkemeye başvurmuştu.

Acarların başvurusunu yerinde bulan İstanbul 4. İdare Mahkemesi, davacı şirketin inşaata başlarken aldığı ön iznin yeterli olduğunu, bu iznin Orman İdaresi ve Orman Mühendisleri Odası’nca da onaylandığına dikkat çekti.

Orman Genel Müdürlüğü’nün hukuka aykırı davrandığına hükmeden mahkeme, kesin izinin verilmemesi durumunda davacının telafisi güç zarara uğrayacağını kaydetti.

Mahkeme heyeti, Beykoz Belediyesi encümenin yıkım kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Bakanlığın karara itaraz hakkı bulunuyor.

Acaristanbul’daki inşaat çalışmaları kesin karar çıkana kadar durdurulmuştu.

Kararı değerlendiren Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, “İstanbul 4’üncü Bölge İdare Mahkemesinin bakanlığımızın, ‘Acaristanbul Projesi’ için 2003 yılında alınan ön izni iptal etmesi hakkında verdiği karar, nihai bir karar değil, yürütmeyi durdurma kararıdır” dedi.

/ İSTANBUL

28.07.2007


 

Ümraniye soruşturmasında yazara gözaltı

Ümraniye’de bir gecekondunun çatı katında bulunan el bombalarıyla ilgili olarak yürütülen soruşturma çerçevesinde, gazeteci-yazar Ergün Poyraz, gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, sabah saatlerinde gazeteci-yazar Ergün Poyraz’ın Ankara’daki evinde arama yaptı. Poyraz’ı gözaltına alan ekipler, soruşturmanın İstanbul’da yürütülmesi nedeniyle, zanlıyı İstanbul’a gönderdi.

Geçen ay, Ümraniye’de bir gecekondunun çatı katında bulunan 26 el bombasıyla ilgili olarak yürütülen soruşturmada, emekli binbaşı Fikret Emek ve emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin’in de aralarında bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı. Gazeteci Ergün Poyraz’ın “Musa’nın Çocukları” ve “Musa’nın Gül’ü” adlı kitapları bulunuyor. Bu kitaplar nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazeteci Poyraz’a hakaret davası açmıştı.

/ İSTANBUL

28.07.2007


 

Su tasarrufu yetersiz

İstanbul’da su sıkıntısını aşmak için Büyükşehir Belediyesince yapılan tasarruf çağrılarına rağmen İstanbullular üç ayda sadece 2.5 günlük tasarruf yaptı. İstanbul’un su ihtiyacını sağlayan 10 su kaynağındaki doluluk oranı da yüzde 29’a düştü. Öte yandan pet su ve damacana su firmaları satışlarını artırmaya devam ediyor.

İstanbul’da su sıkıntısını aşmak için Büyükşehir Belediyesince yapılan tasarruf çağrılarına karşın İstanbullular sudan tasarruf etmedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Nisan ayından itibaren yaptığı tasarruf çağrıları sonucunda şehre 2006 Mayıs ayında verilen 62 milyon 965 bin 927 metre küp su miktarı, bu yıl 307 bin metre küp azalarak 62 milyon 658 bin metre küpe indi.

Bütün tasarruf çağrıları sonucunda İstanbullular Mayıs ayında yüzde 0.49, Haziran ayında yüzde 4.11, Temmuz ayında ise yüzde 3.96 oranında tasarruf yaptı. Üç ay içinde tasarruf edilen toplam 4 milyon 993 bin metre küp su, şehrin yaklaşık 2.5 günlük su ihtiyacına denk düşüyor.

119 GÜNLÜK SU KALDI

İstanbul’un su ihtiyacını sağlayan on su kaynağındaki doluluk oranı ise yüzde 29’a düştü. Şehre su sağlayan ve toplam 792 bin 750 milyon metre küp su tutma kapasitesine sahip Ömerli, Darlık, Elmalı, Terkos, Alibey, Büyükçekmece, Sazlıdere ve Istrancalar’daki su hacmi 253 milyon 636 bin metre küpe indi. İstanbul’a verilen 2 milyon 127 bin metre küp su miktarı dikkate alındığında ve barajlardaki su sıfır noktasına kadar kullanıldığında, şehrin 119 günlük suyu kaldı.

İZMİRLİ SUYUNA SAHİP ÇIKTI

Büyükşehir Belediyesi’nin su tasarrufu çağrısına büyük destek veren İzmirliler ise, kampanyanın üçüncü ayında su kullanımını yüzde 8.51 aşağı çekti. Kampanyanın ilk ayında yüzde 5.15, ikinci ayında yüzde 7.55 su tasarrufu sağlanmıştı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İZSU Genel Müdürlüğü’nün 27 Nisan 2007’de başlattığı su tasarrufu kampanyasının üçüncü ayında, geçen yıla oranla şehre verilen su miktarında toplam 3 milyon 839 bin 435 metreküplük tasarruf sağlandı.

Hassasiyetleri ve destekleri dolayısıyla İzmirlilere teşekkür eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bilinçli ve tasarruflu su kullanımının devam etmesi halinde bir yıl sonunda İzmir’in yaklaşık 15 milyon 350 bin metreküp su kazancı olacağını açıkladı.

/ İSTANBUL

28.07.2007


 

Kuraklık, Doğu’yu vurdu

İç Anadolu Bölgesi’nde yaşanan kuraklık arpa ve buğday fiyatlarına yansıyınca, yem fiyatlarında yüzde 30’lara varan artış yaşandı. Doğudaki yem fabrikaları İç Anadolu’da yaşanan kuraklık sebebiyle hammadde sıkıntısı çekiyor.

Erzurum Ziraat Odası Başkanı Mücahit Harmandar ise, ‘’İç Anadolu’da kuraklığın sıkıntısını Doğu Anadolu’da yaşamaya başladık’’ dedi. Doğu Anadolu Bölgesi’nde kırsalda yaşayanların en büyük geçim kaynağının hayvancılık olduğunu hatırlatan Harmandar, yem fiyatlarındaki artış nedeniyle köylüyü zor günlerin beklediğini söyledi. Yıllardır canlı hayvan fiyatlarında artış yaşanmadığını sözlerine ekleyen Harmandar, ‘’Köylü, yetiştirdiği hayvanı yıllardır aynı fiyata kestirirken, girdi fiyatları sürekli artıyor. Bu yıl kuraklık nedeniyle yem fiyatlarında beklenin üzerinde bir artış oldu. Devletimiz mutlaka köylümüzü bu konuda desteklemeli ve yem fiyatlarına sübvansiyon uygulamalıdır’’ diye konuştu.

“BUĞDAY VE ARPA ALIMI ZORLAŞTI”

Erzurum’da faaliyet gösteren Bayramoğlu Yem Fabrikasının sahibi Nazım Bayramoğlu, İç Anadolu Bölgesi’nde yaşanan kuraklığın sıkıntısını yaşamaya başladıklarını belirterek, ‘’Geçen yıl 24 YKr’ye satılan buğdayı, şimdi 40-43 YKr’ye alabiliyoruz. Bu da ürettiğimiz yem fiyatlarına yansıyor’’ dedi. Doğu Anadolu Bölgesi’nde kuraklık yaşanmadığını fakat bölgede yetişen arpa ve buğday gibi hayvan yeminin hammaddesinin diğer bölgelerden gelen yem fabrikaları tarafından satın alınmaya başlandığını ifade ederek, Bayramoğlu, ‘’Güneydoğu’da da buğday ve arpa alımı zorlaştı. Fiyatlar çok yüksek. Böyle giderse yem fiyatlarında geçen yıla göre yüzde 50’leri bulan artış yaşanacak’’ diye konuştu.

‘’ET FİYATLARI AYNI, AMA

YEM FİYATLARI ARTTI’’

Korkmaz Yem Fabrikası sahibi Adnan Korkmaz, geçen yıl 50 kilogramlık besi yemini 17 YTL sattıklarını bu yıl ise aynı yemin fiyatının, 22.5

YTL’den satıldığına dikkati çekerek, ‘’Besici hayvanını yıllardır 8 YTL’den kestiriyor. Ama yem fiyatları sürekli artıyor’’ dedi.

İç Anadolu’da yaşanan kuraklığın arpa ve buğday gibi yem hammaddesi üretimini büyük oranda azalttığını kaydeden Korkmaz, Güney Doğu Anadolu’da da arpa ve buğdayı da aracıların toplamaya başladığını belirterek, ‘’Yakında yemin hammaddesi karaborsaya düşecek. Dolayısıyla yem fiyatları daha da artacağı için bundan en fazla besici ve köylü etkilenecek’’ şeklinde konuştu.

/ ERZURUM

28.07.2007


 

Anız yakana af yok

Edirne Çevre ve Orman Müdürü Abdullah Bülbül, anız yakanlara yüksek para cezası verildiğini belirterek, bu yıl 28 kişiye toplam 132 bin 561 YTL idari para cezası uygulandığını bildirdi.

Bülbül, anız yakmanın tabiat için büyük tehlike taşıdığını söyledi. Anız yakanlara yüksek para cezası verildiğini ifade eden Bülbül, para cezası verilenlerden 4’ü hakkında da Orman Kanunu’na muhalefet suçundan dâvâ açılması için Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu kaydetti.

Anız yangınlarına en çok İpsala ve Enez ilçelerinde rastlanıldığını ve yakılan anızların çoğunlukla çeltik anızları olduğunu ifade eden Bülbül, yakılan anızın bir dönümü için 21,56 YTL ceza uygulandığını, yakılan alanın ormana veya sulak alana 4 kilometreden daha yakın olması halinde ise cezanın 5 misli artırıldığını söyledi.

/ EDİRNE

28.07.2007


 

En güvensiz şehir İstanbul

AB Komisyonu’nun “Avrupa’nın Kentlerinde Hayat Kalitesi’’ araştırmasına göre insanların kendilerini en az güvende hissettikleri şehir İstanbul çıktı. Sıralamada İstanbul’u Napoli, Sofya, Atina, Bükreş ve Diyarbakır izledi.

Eurobarometre tarafından 75 Avrupa şehrinde yapılan araştırmaya Türkiye’den İstanbul, Ankara, Antalya ve Diyarbakır dahil edildi. Avrupalılar’ın yaşamaktan en fazla memnuniyet duyduğu şehirlerin Hollanda’dan Gröningen, Polonya’dan Krakow ve Almanya’dan Leipzig olarak sıralandığı araştırmada İstanbul, sondan 3. olurken yalnızca Napoli ve Atina’yı geride bıraktı. ‘’Bu şehirde yaşamaktan memnun musunuz?’’ sorusuna verilen cevaplara göre 75 şehir arasında Ankara 59., Antalya 60. ve Diyarbakır 71. sırada yer aldı.

Avrupa’da iş bulmanın en kolay olduğu şehirlerin Prag, Kopenhag ve Dublin olarak sıralandığı Eurobarometre araştırmasında Antalya 51., İstanbul 60., Ankara 65. ve Diyarbakır 71. sırada kaldı. Araştırmada konut fiyatlarının en uygun olduğu konut Leipzig olurken, Diyarbakır 15., Antalya 24., Ankara 27. ve İstanbul da 56. sırayı aldı. Avrupa’da yabancıların entegrasyonda en başarısız şehirlerin Graz, Viyana, Berlin, Stockholm ve Malmö olarak sıralandığı listede İstanbul 29., Ankara 30. ve Diyarbakır 38. sıraya yerleşti.

Araştırmaya göre Avrupa’nın hava kirliliğinden en fazla yakınılan şehri Atina olurken, Türkiye’den Ankara 17., Diyarbakır 25., Antalya 26. ve İstanbul 37. oldu. Şehiriçi ulaşımda en başarılı Avrupa kentlerinin Helsinki ve Viyana'nın sıralandığı araştırmada Türkiye’den Ankara 54., Antalya 56., Diyarbakır 62. ve İstanbul 68. olarak arka sıralarda kaldılar.

Araştırmada İstanbul, Avrupa’da insanların kendilerini en az güvende hissettiği şehir oldu. Sıralamada İstanbul’u Napoli, Sofya, Atina, Bükreş ve Diyarbakır izledi. Antalya’nın 62’incilikle ve Ankara’nın 44’ncülükle geri sıralarda kaldığı listede en güvenli Avrupa şehirleri Danimarka’dan Aalborg, Finlandiya’dan Oulu olarak gösterildi.

/ BRÜKSEL

28.07.2007


 

Meriç ve Tunca da kurumaya başladı

Edirne’de hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi Meriç ve Tunca nehirlerinde su seviyesini yüzde 80 oranında azalmasına sebeb oldu.

Bulgaristan’ın baraj kapaklarını açması sonucu su debisi yükselen ve taşkınlara sebep olan Meriç ve Tunca nehirlerinde su seviyesi her geçen gün azalmaya devam ediyor. Nehirde irili ufaklı çok sayıda adacık oluştu. Geçtiğimiz yıl debisi 730 metreküp/saniyeye çıkarak taşkınlara neden olan Meriç nehrindeki su debisi yüzde 80 azalarak 80 metreküp/saniyeye kadar düştü.

Geçen yıl taşkınlar nedeniyle ulaşımın ancak tanklarla sağlanabildiği Meriç nehrinde su debisi 730 metreküp/saniyeden 80 metreküp/saniyeye kadar düştü.

/ EDİRNE

28.07.2007


 

Kene’den bir ölüm daha

Yozgat’ın Çekerek ilçesinde, kene ısırması sonucu ‘’Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’’ şüphesiyle Ankara Araştırma Hastanesine gönderilerek tedavi altına alınan 2 kişiden biri öldü.

5 yıllık evli olan Hamza ve Hatice Çalışkan çiftini, bundan 10 gün önce Çekerek ilçesinin Karahacılı Köyü’ndeki tarlalarında kene ısırdı. Çift, kendilerini ısıran keneyi çıkarıp, attı. İki gün sonra Hamza Çalışkan (25) rahatsızlanınca Çekerek Devlet Hastanesine götürüldü. Hastanede yapılan tahliller sonucu Çalışkan çifti, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle Ankara İhtisas Hastanesine sevk edilerek, tedavi altına alındı.

Tüm müdahalelere rağmen Hatice Çalışkan (23) kurtarılamadı ve önceki akşam öldü. Hamza Çalışkan’ın tedavisinin ise devam ettiği bildirildi.

/ YOZGAT

28.07.2007


 

Uşak'ta zincirleme kaza: 25 yaralı

Uşak’ta meydana gelen zincirleme kazada 2’si ağır olmak üzere 25 kişi yaralandı. Kaza, dün gece saat 01.00 sularında meydana geldi.

Uşak Organize Sanayi Bölgesi’nden (UOSB) Uşak istikametine gitmekte olan S.G. (53) yönetimindeki 35 NDP 01 plakalı kamyonun İzmir-Uşak karayolunun 5. kilometresinde bulunan Kacıkadem köyüne kontrolsuz dönmesi nedeniyle UOSB’de bulunan değişik fabrikaların işçilerini taşıyan Güngör Yorulmaz (39) yönetimindeki 64 S 0422 plakalı otobüs, Serkan Duru (29) yönetimindeki 64 S 0422 plakalı otobüs ile Mehmet şahin yönetimindeki 64 S 0056 plakalı servis otobüslerinin birbirlerine çarpması sonucu 25 kişi yaralandı. Yaralılar Uşak Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Kaza sebebiyle İzmir-Ankara yolu yaklaşık 1 saat trafiğe kapatıldı. Yol, kaza yapan araçların çekilmesi ve kaza yerinin itfaiye ekipleri tarafından temizlenmesinin ardından trafiğe açıldı.

/ UŞAK

28.07.2007


 

İhale yapıldı temel Ekimde atılıyor

Ulaştırma Bakanı İsmet Yılmaz, Bakü-Tiflis-Kars ray sisteminin ihalesinin yapıldığını belirterek, ‘’Değerlendirme yapıldıktan sonra Ekim ayının başında Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan’ın devlet başkanlarının katılacağı bir temel atma töreni gerçekleştireceğiz’’ dedi.

Adıyaman Valisi Halil Işık’ı ziyaret eden Yılmaz, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin havacılık konusunda çok önemli bir yerde olduğunu belirtti. Yılmaz, şunları söyledi:

‘’THY bugün altın çağını yaşamaktadır. Bir zamanlar 8 milyon yolcu taşıyan THY bugün 29 milyon yolcu kapasitesine ulaşmış ve bunlardan 8 milyonu ilk kez uçağa THY’de seyahat ederken binmiştir. Eskiden THY olmadan kimse seyahat edemezdi, şimdi ise 7-8 tane özel havayolu şirketi yolcu taşıyor.’’

Türkiye-İran arasında demir yolu yapılması konusunda mutabakata varıldığını belirten Yılmaz, ‘’Van Gölü’nün kuzey geçişinden ve güney geçişinden projelerimiz var. Projeye finansal destek sağlanması için önümüzdeki hafta bir heyeti görüşme yapmak için İran’a göndereceğiz. Van Gölü’nün kuzey geçişi bizden çok İran’a hizmet edeceği için iki ülke bu konuda mutabakata vardı. Bu proje hem İran’ın hem bizim önceliklerimiz arasındadır. Önümüzdeki dönemlerde projeyi hayata geçireceğiz’’ dedi.

Türkiye için önemli bir proje olan Bakü-Tiflis-Kars ray sisteminin ihalesinin yapıldığını söyleyen Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:

‘’Ağustos ayının sonunda ihale ile ilgili teklifleri değerlendirmeye başlayacağız. Bakü-Tiflis-Kars ray sisteminin ihalesi yapıldı. Değerlendirme yapıldıktan sonra Ekim ayının başında Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan’ın devlet başkanlarının katılacağı bir temel atma töreni gerçekleştireceğiz. Bu proje barışı, sevgiyi ve kardeşliği de gerçekleştirecek bir demir yolu projesi olacak.’’

/ ADIYAMAN

28.07.2007


 

Ceyhun’un pişmanlığı

Avrupa Parlamentosu (AP) eski milletvekili ve Alman Sosyal Demokrat Partisi Essen Eyalet Temsilcisi Ozan Ceyhun, AP milletvekili iken, Güney Kıbrıs’ın Avrupa Birliği üyeliğine olumlu oy verdiği için çok pişman olduğunu ifade ederek, ancak Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamak amacıyla Güney Kıbrıs’a sembolik olarak ‘’evet’’ oyu verdiğini söyledi.

Ozan Ceyhun, KKTC’de iktidarın büyük ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisinin (CTP) onursal üyesi oldu. Ceyhun’a, parti rozeti bugün CTP Genel Merkezinde düzenlenen törenle CTP Örgütlenme Sekreteri Lefkoşa Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu tarafından takıldı. Ozan Ceyhun, 12 aydan beri Kuzey Kıbrıs’a destek ve yardımcı olmaya çalıştığını ifade ederek, ‘’İyi bir futbol takımına yeni gelmiş oyuncuyum. Aslında biz bir yıldır bu oyunu çok iyi oynuyoruz’’ diye konuştu.

CTP üyesi olmanın, Kuzey Kıbrıs’ta kendisi gibi düşünen insanlarla dünya genelinde ve Akdeniz’de sosyal eşitlik ve barış için birlikte mücadele anlamına geldiğini belirten Ceyhun, CTP’nin Sosyal Güvenlik Yasası konusunda söz verip bunu gerçekleştirmesinden büyük gurur duyduğunu söyledi.

Sosyal demokratlığın evrensel bir değer olduğunu kaydeden Ceyhun, ortak hedefin Kıbrıs’ta barış için çalışmak olduğunu, Kıbrıs’ta verilen mücadelenin Almanya’da verilen mücadeleden farklı olmadığını söyledi.

Ceyhun, ‘’Tüm Kıbrıslıların ortak bir çatı altında, eşit koşullarda, barış ve huzur içinde birlikte yaşayacakları bir birliktelik için verilen mücadelenin özü AB içinde barış için mücadele etmektir’’ dedi.

/ LEFKOŞA

28.07.2007


 

Kapıkule yenileniyor

Türkiye’nin en büyük sınır kapıları arasında yer alan Kapıkule’nin, yap, işlet, devret modeliyle eylül ayında yeniden inşasına başlanacak.

Edirne Valisi Nusret Miroğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından inşa edilecek

sınır kapısında etüt çalışmalarına başlanıldığını belirtti. Sınır kapısındaki mevcut binaların yıkılarak, yenilerinin yapılmasına eylül ayında başlanacağının kendilerine bildirildiğini ifade eden Miroğlu, ‘’Binlerce kişinin geçişinin sağlandığı sınır kapısının yenilenmesi hem burayı kullanan yolcular, hem de görev yapan memurlar için olumlu olacaktır’’ dedi.

Edirne Gümrükleri ve Muhafaza Başmüdürü Mehmet Hatipoğlu ise sınır kapısından, yılbaşından bu yana 1 milyon 388 bini giriş, 998 bini de çıkış olmak üzere toplam 2 milyon 386 bin yolcunun geçtiğini bildirdi.

Hatipoğlu, aynı dönemde Kapıkule’den, 142 bini giriş, 140 bini de çıkış olmak üzere 282 bin tırın, 211 bini giriş, 135 bini çıkış olmak üzere 346 bin de otomobil, otobüs ve kamyonetin geçtiğini belirtti.

Yetkililer, sınır kapısının, fiziki olarak dünyanın en büyük sınır kapılarından olduğuna da dikkati çekerek, ‘’Kapıkule’deki tüm yapılar aşamalı olarak yıkılarak, yeniden inşa edilecek. Modern hale getirilecek sınır kapısı her yıl artan yolcu ve araç trafiğini daha kolay sağlanmasına olanak verecek’’ diye konuştular.

/ EDİRNE

28.07.2007


 

Hilvan’da 2 çocuk yanarak öldü

Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde bir samanlıkta çıkan yangında, 2 çocuk yanarak öldü.

Edinilen bilgiye göre, Karapınar köyünde, bir samanlığın önündeki otların tutuşmasıyla çıktığı sanılan yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede samanlığa sıçradı. Köylülerin çabasına rağmen söndürülemeyen yangına köye giden jandarma ve Hilvan Belediyesi itfaiye ekipleri de müdahale etti. Bu arada yangın öncesinde bölgede oynayan ve kuzen oldukları belirtilen Emre Uka (7) ve Barış Çiçek’e (5) ulaşamayan aileler, yangının söndürülmesinden sonra söz konusu samanlıkta çocukların birbirine sarılarak yanmış vaziyette cesetlerini buldu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

/ HİLVAN

28.07.2007


 

Giresun’da çatışma: 1 şehit

Giresun’un Alucra İlçesi kırsalında güvenlik güçleri ile terör örgütü PKK mensupları arasında çıkan çatışmada bir uzman çavuş şehit oldu.

Alucra Kaymakamı Armağan Önal’dan alınan bilgiye göre, Alucra İlçesi Tepeköy Köyü kırsalında güvenlik güçlerine teröristler tarafından ateş açıldı. Güvenlik güçlerinin karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada Uzman Çavuş Saadettin Yazıcı şehit oldu. Havanın karanlık olmasından faydalanarak kaçtığı belirtilen teröristlere yönelik olarak bölgede operasyonların sürdüğü bildirildi.

/ GİRESUN

28.07.2007


 

Sahte gözlük gözü tahrip ediyor

Yakıcı güneş ve sıcaklıklar sebebiyle halk arasında güneş gözlüğü kullanımı gittikçe artarken, uzmanlar kalitesiz gözlüklerin zararlarına dikkat çekiyor.

Hangi tür malzemeden yapıldığı ve içinde ne tür kimyasal maddelerin bulunduğu bilinmeyen sahte güneş gözlüklerinin göz sağlığına kalıcı zararlar verdiğini ifade eden uzmanlar, bu tür güneş gözlüklerinin kullanılmamasını tavsiye ediyor. Gözlerde yanma ve kaşınma gibi rahatsızlıklardan dolayı son 2 ayda çeşitli hastanelere 2 bine yakın kişinin başvurduğunu hatırlatan Büyük Anadolu Hastanesi Göz Hastalıkları Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Talha Özdemir, sahte güneş gözlüklerinin renginden dolayı gözbebeğinin fazla büyümesine sebep olduğunu kaydetti.

Önceleri cadde ve sokakların köşe başlarını tutan işporta tezgâhlarında satılan kalitesiz güneş gözlükleri, günümüzde artık marketlerin gözlük reyonlarını süslüyor. Genellikle Uzakdoğu ülkelerinden Türkiye’ye gelen ve çok ucuz fiyatlarla satışa sunulan sahte güneş gözlükleri, düşük kaliteli camlardan imal edilmeleri sebebiyle ileri yaşlarda katarakt ve glokom gibi göz hastalıklarına yol açabiliyor.

/ SAMSUN

28.07.2007


 

Halk Ekmek’te “Ekmek Kart” dönemi

İstanbul Halk Ekmek A.Ş., ‘Ekmek Kart’ uygulamasını hayata geçirdi. Tüm İHE büfeleriyle merkezin koordinasyonunun sağlanacağı bu smart kart uygulamasıyla ekmek israfının da önüne geçileceği bildirildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Sosyal Doku Projesi’ çerçevesinde, İstanbul’da yaşayan yoksul vatandaşlara ücretsiz ekmek dağıtım faaliyetinde ‘Smart Kart’ projesi uygulanmaya başladı. Daha önceki yıllarda karne ve son dönemlerde ekmek kuponu olarak sunulan hizmetin son aşaması olan dijital altyapıya sahip ‘Smart Kart’ proje ile tek noktadan takibin yapılması, ihtiyacı olan kişilerin bilgilerinin güncellenmesi ve anında raporlanabilmesinin sağlandığı ifade edildi.

Uygulamayla ilgili yazılı açıklamalarda bulunan İHE yetkilileri, ‘Ekmek Kart’ ile halkın hayatının kolaylaşacağını ve üç ayda bir yapılan evrak bürokrasisi ile ekmek takibinin daha sağlıklı bir şekilde raporlanabileceğini dile getirdi.

İstanbul Halk Ekmek’in, ekmek fiyatlarında aşırı ve haksız uygulamaları önlemede etkin olmak ve sektörüne öncülük etmek amacıyla kurulduğunu hatırlatan yetkililer, bu uygulamayla bir yeniliğe daha imza attıklarını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İHE aracılığıyla her gün 250 bin ücretsiz ekmek dağıttığını da dile getiren yetkililer, İHE büfelerinde POS cihazının altyapısı online olarak tamamlanan ve aynı anda devreye giren ‘Smart Kart’la bütün olumsuzlukların önüne geçileceğini ifade etti.

EKMEK İSRAFINA DA TEDBİR

Araştırmalara göre sadece İstanbul’da günde 2 milyon ekmeğin israf edildiğine dikkat çeken İHE yetkilileri, bu uygulama ile büfelerden yapılan ekmek siparişinin daha sağlıklı olacağını ve israfın da önleceğini vurguladı.

/ İSTANBUL

28.07.2007


 

İmamlar tazminat istiyor

Merkezi Konya’da bulunan Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (DİVA-SEN), günün 18 saati görevleri gereği camilere bağımlı oldukları gerekçesiyle hükümete sunulmak üzere yatsı ve sabah namazları için imamlara tazminat ödenmesini öngören bir dosya hazırlıyor.

DİVA-SEN Genel Başkanı Hüseyin Demirci, dosyada sabah ve yatsı namazları için imamlara aylık 300 YTL tazminat ödenmesini istediklerini bildirdi.

/ KONYA

28.07.2007


 

Cihazları küçültme fikri ödül getirdi

Koç Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. İrşadi Aksun’un elektronik cihazların süper bilgisayarlar kullanılmadan küçültülmesine katkı yapan çalışması, kendisine TÜBİTAK ‘’Bilim Ödülü’’nü getirirken, bilim dünyasında da büyük ilgi topladı.

Prof. Dr. Aksun’un bugüne kadar bilim dergilerinde 300’ün üzerinde atıf yapılan çalışması, Amerika’da basılan bilimsel kitaplarda da ilgi odağı oldu. TÜBİTAK’ın bu yıl ‘’Bilim Ödülü’’ne lâyık gördüğü Prof. Dr. Aksun, çalışmalarını anlattı. Aksun, kendisine ‘’Bilim Ödülü’’ getiren çalışmasının, çok katmanlı elektronik devrelerin hızlı ve doğru analizlerini mümkün kılarak bu tür cihazların süper bilgisayarlar gerektirmeden tasarlanmasına katkı sağladığını ifade ederek, ‘’Bu, çok katmanlı yapıların analizlerinin en zor ve en zaman alıcı kısmı sayılan hesaplamayı çok hızlandıran bir yöntem’’ dedi.

/ ANKARA

28.07.2007


 

Karpuz ve kavuna TSE standardı

Yaz aylarının vazgeçilmez meyveleri kavun ile karpuza, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından standart getirildi. Buna göre, karpuzun bütün, sağlam, sert ve yarılmamışı, kavunun iyi gelişmişi, renk ve şekil bozukluğu bulunmayanı standartlara uygun sayılıyor.

Alınan bilgiye göre, TSE tarafından hazırlanan karpuz ve kavuna ilişkin standartta, iki meyvenin nasıl özellikler taşıması gerektiği ayrıntılı biçimde özetleniyor. Ayrıca, karpuzun nasıl tüketilmesi gerektiği ve sağlık açısından faydaları da sıralanıyor.

Hem kavunun, hem de karpuzun, öncelikle bütün (tam), sağlam, temiz, sert olması, böcek ve böcek zararları bulunmaması, çatlak ve yarılmamış olması gerektiğinin altı çiziliyor. TSE standardına uygun karpuzun, sabahın erken saatlerinde, meyvenin bitkiden kıvrılarak değil, 4-5 santimetre uzunluğunda sap bırakıldıktan sonra kesilerek hasat edilmesi gerekiyor. Günün sıcak saatlerinde hasat edilen karpuzların çabuk yumuşayacağı ve uzun süre saklanamayacağı uyarısı da yapılıyor. Ayrıca karpuzun kelek olup olmadığını anlamak için de meyve üzerine parmakla vurulması gerektiği ve de dolgun, boğuk ve metalik olmayan bir ses çıkması halinde karpuzun olgunlaştığının anlaşılacağı belirtildi.

/ ANKARA

28.07.2007


 

Kanınız sivrisineklere değil, Kızılay’a

Sinekkovar ürün markası OFF!’un Kızılay işbirliğiyle başlattığı gönüllü kan bağışı kampanyası devam ediyor.

“OFF!-Kızılay Otobüsü”nün yaz aylarında azalan kan bağışını artırmak ve kan bağışının önemini anlatmak içingerçekleştirilen proje kapsamında, İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana gibi büyük illerin yanı sıra Bodrum, Marmaris, Didim, Fethiye gibi tatil beldelerine de gideceği bildirildi. Kampanyanın OFF! firması ve Kızılay tarafından 18 Temmuz’da başlatıldığını ve 13 Eylül 2007’ye kadar devam edeceğini belirten kampanya sorumluları, OFF’un Kızılay’a bağışladığı otobüste, kan alımı ve saklanması için gerekli olan her türlü ekipmanın hazır olduğu ifade edildi.

“Kanınızı Sivrisineklere Değil, Kızılay’a Bağışlayın, Hayat Kurtarın” sloganıyla başlatılan kampanyada iki ay içinde 10.000 ünite kan bağışı elde edilmesinin hedeflendiği dile getirildi.

/ İSTANBUL

28.07.2007


 

Karnenizi eczaneye bırakmayın

Son zamanlarda sağlık sektöründe yaşanan ilâç usulsüzlüklerine dikkati çeken Batman Sağlık İl Müdürü Dr. Hasan Demir, eczane sahipleri, yeşil kart kullanıcıları ve doktorları uyardı.

Doktorların hastayı görmeden ilâç yazmamaları uyarısında bulunan Dr. Hasan Demir, sigortalıların sağlık karnelerini eczanelere bırakmamalarını istedi.

İlâçta yaşanan usulsüzlükler sebebiyle sıkıntılar yaşandığını belirten Demir, “Kötü niyetli bazı kişiler karneler üzerinde oynama yaparak veya doktora reçete yazdırarak usulsüz bir işlem yapabiliyor. Karne, eczane hekim üçgeni tamamlandığı zaman ilâç suiistimali ortaya çıkabiliyor. O yüzden bu üçgenin bir yerden kırılması gerekiyor” dedi.

/ BATMAN

28.07.2007


 

Kapıköy Sınır Kapısında umut ışığı

Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Zahir Kandaşoğlu, Kapıköy ve Razi sınır kapıları arasındaki yolun bitirilmesi çalışmalarının İran hükümetinden destek gördüğünü söyledi.

Zahir Kandaşoğlu yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde VATSO’yu ziyaret eden İran Turizm Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Muhammet Hasan Kirmani ile yaptığı telefon görüşmesinde, Kirmani’nin, “Türkiye’den döndükten sonra VATSO Başkanı Sayın Kandaşoğlu’nun yaptığı çağrıyı İran hükümet yetkililerine aktardık. Türkiye ve İran arasında Turizm ve Ticaret alanında önemli katkısı olacak olan Razi Sınır Kapısı ve yolunun bitirilmesi iki ülke arasında önemli gelişmelere katkı sunacağını hükümet yetkilileri aktardık. Bu konunun çözüme kavuşması ve bu yolun bitirilmesi için tüm gayretimizle çalışacağız” dediğini aktardı.

Kapıköy ve Hoy arasındaki transit kapının işlerlik kazanmasının Van’a ve Türkiye’ye adına çok büyük kazançlar sağlayacağını belirten Kandaşoğlu, “Yıllardır bu kapının aktif olması, ticarete ve turizme katkı sunması için çaba gösteriyoruz. İran Turizm Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Muhammet Hasan Kirmani ile yaptığımız görüşmelerden olumlu sonuç çıkması ve İran hükümetinin konuya ilgi göstermesi bizleri hem umutlandırmış hemde sevindirmiştir. Umarım bu çalışmalar kısa sürede sonuçlanır” dedi.

Kandaşoğlu, Transit Kapının işlerlik kazanması için İran hükümetinin başlattığı çalışmaların Türkiye’den de karşılık bulması gerektiğini kaydetti.

Süleyman ÇELEBİ / VAN

28.07.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004