|
|
|
Sıcaklık 40 dereceyi aştı |
Marmara Bölgesinde dün hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıktı. Edirne’de 43, Kırklareli’nde 41, Balıkesir’de 40, Bursa’da 39, Çanakkale, Kocaeli ve Sakarya’da 38 derece sıcaklık kaydedildi.
Hava sıcaklığının birçok bölgede mevsim normallerinin üzerine çıkması, hayatı olumsuz etkiliyor. Antalya, Çanakkale, Urfa, Edirne gibi illerde halk sıcaklardan korunmaya çalışırken, uzmanlar, güneşte uzun süre kalmanın çeşitli hastalıklara ve ölüme yolaçabileceği uyarısında bulundu.
Türkiye genelinde etkisi gösteren sıcaklıklarla ilgili açıklamalarda bulunan Antalya Meteoroloji Bölge Müdürü Mehmet Arandı, Antalya ve çevresinin Basra alçak basınç sisteminin etkisi altına girdiğini ve hava sıcaklığının gölgede 43 dereceye kadar yükseldiğini bildirdi. Hava sıcaklığının Antalya’da mevsim normallerinin 2-3 derece üzerinde seyrettiğini, nem oranının yüzde 10 civarında olduğunu kaydeden Arandı, “Meteorolojik koşullar orman yangınları için risk oluşturuyor. Rüzgarın kuzeyden esmesiyle nem oranı düşüyor, kuru hava da yangın riskinin artmasına yol açıyor’’ dedi.
Antalya Sağlık Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada ise, güneş ışınlarından uzun süre korumasız kalan kişide stres artışı ve çabuk sinirlenme, kalp ve solunum yolu hastalıklarında artış, katarakt ve deri kanseri oluşumu, hatta koma ve ölüm olayları gelişebileceğine işaret edildi. Sağlık Müdürlüğü, aşırı sıcaklarda çocuk ve yaşlılarla hastalar başta olmak üzere herkesin bazı tedbirler alması gerektiğine dikkat çekti.
SON 75 YILIN EN SICAK GÜNLERİ
Çanakkale Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri, ilin son 75 yılın en sıcak günlerini yaşadığını belirtti. Edirne Valiliği, Kapıkule Sınır Kapısında vatandaşların işlemler sırasında sıcakta uzun süre beklememesi için seçim sebebiyle oluşturulan 9 ek peron açık tutulduğunu bildirdi. Bursa’da da, önceki gün hava sıcaklığının 39.7 derece olarak ölçüldüğü, dün ise sıcaklığın gölgede 40-41 dereceyi bulduğu belirtildi. Sıcaklık İzmir’de de 43 dereceye ulaştı.
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
Yeni Meclisten beklentiler |
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Türk Ceza Yasasının, aralarında 301. maddenin de bulunduğu kimi maddelerinin hem ifade özgürlüğünü sınırladığını, hem de demokrasinin olmazsa olmazları arasında yer alan çok sesliliği engellediğini belirterek, ‘’22 Temmuz seçimleriyle oluşan TBMM’nin öncelikle bu sorunu çözmesini beklediğimizi vurguluyor, başlatılmış olan çalışmanın sürdürülmesini bekliyoruz’’ dedi.
Orhan Erinç, Geleneksel Gazeteciler Günü dolayısıyla Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe’de düzenlenen ‘’Basın Özgürlüğü 2007’’ ödül töreninde yaptığı konuşmada, bugünün Türk basınında gazetecilerin kendi iradeleri ile sansür uygulamasına ilk kez son vermelerinin 99. yıl dönümü olduğunu söyledi.
Ancak 24 Temmuz 1908’den bu yana geçen süreçte sansürsüz bir gazetecilik hayatının gerçekleştirildiğini söylemenin olanaksız olduğunu vurgulayan Erinç, ‘’Bu süreçteki tek değişiklik uygulama alanında gerçekleşti. Artık sansür, gazetelerin basılmadan önce denetlenmesi biçiminde uygulanmıyor. Kimi yasaların içine yerleştirilmiş olan maddeler, hukuka aykırı biçimde yasaklar oluşturuyor ve bu nedenle de sansür, nitelik değiştirmiş olarak sürüyor’’ diye konuştu.
Erinç, halkın bilgilenme ve haber alma hakkının bu yolla engelleniyor olmasını kabul etmenin gazeteciler için mümkün olmadığını belirterek, şöyle devam etti:’’Bu nedenle de 24 Temmuzları ‘basın özgürlüğü yolunda bir mücadele aşaması günü’ olarak anıyor ve ‘Basın Özgürlüğü Ödülü’ vermeyi sürdürüyoruz. Türk Ceza Yasasının kimi maddeleri, hem ifade özgürlüğünü sınırlıyor, hem de demokrasinin olmazsa olmazları arasında yer alan çok sesliliği engelliyor. Bu maddelerin içinde 301. maddenin ayrı bir yeri var. Maddenin yürürlükteki şekliyle Türkiye’ye yakışmadığını düşünüyor ve değiştirilmesi için çaba harcıyoruz. 22 Temmuz seçimleriyle oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin öncelikle bu sorunu çözmesini beklediğimizi vurguluyor, başlatılmış olan çalışmanın sürdürülmesini bekliyoruz.’’
Orhan Erinç, Büyük Seçici Kurulun, 1989 yılından bu yana verilen Basın Özgürlüğü Ödülünün bu yıl ‘’301’inci maddeden mağdur olan ve yargılanan tüm gazeteciler ve yazarlar adına’’ gazeteci Hrant Dink, yayıncı Ragıp Zarakolu ve avukat Gülçin Çaylıgil arasında paylaştırılmasını kararlaştırdığını, Kurumsal Ödüle ise Türkiye Gazeteciler Sendikasının (TGS) layık görüldüğünü belirterek, Hrant Dink’i saygıyla andığını, Ragıp Zarakolu, Gülçin Çaylıgil ve TGS’yi kutladığını ifade etti.
Gelecek 24 Temmuz’un sansürün ilk kez gazeteciler tarafından kaldırılışının 100. yıl dönümü olacağına dikkati çeken Erinç, konuşmasını, ‘’100. yıla varmadan sansür uygulamasından arındırılmış bir Türkiye’de, görüş ve haberlerini hapis tehdidi altında kalmadan halkın bilgilenmesi amacıyla yayınlayabilen gazeteciler olmayı beklediğimizi bir kez daha vurguluyoruz’’ diyerek tamamladı.
Konuşmanın ardından Erinç, Hrant Dink adına eşi Rakel Dink, Ragıp Zarakolu, Gülçin Çaylıgil ve TGS Genel Başkanı Ercan Sadık İpekçi’ye ödüllerini verdi.
|
/ İSTANBUL
26.07.2007
|
|
|
Gül: Meydanlar adaylığımı onayladı |
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığına adaylığı konusunda “meydanların işaretini görmemezlikten gelemeyeceğini”, ancak bu süreci Türkiye’yi güçlü bir şekilde çıkartacak şekilde götürmek gerektiğini söyledi.
Gül, Dışişleri Bakanlığında düzenlediği basın toplantısında, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki soruları cevapladı.
Bir gazetecinin, “Kararınız nedir? Tamam mı devam mı?” sorusuna karşılık Gül, şu cevabı verdi: “Benim kararım; söylediklerim gayet açıktır. Benim herhalde meydanların işaretini görmemezlikten gelecek halim yoktur. Milletin iradesini de görmemezlikten gelecek halim yoktur. Ama tüm bunları olgunluk içinde, yapıcı bir üslup içinde, Türkiye ve Türk milletini güçlü şekilde çıkartacak şekilde götürmek gerekir.”
MİLLETİN GÖSTERDİĞİ İSTİKAMETLE HAREKET
Dışişleri Bakanı Gül, milletin seçimlerde gösterdiği istikametle hareket edilmesi gerektiğini belirtirken, bunun için aceleciliğe gerek olmadığını söyledi. Gül, “Büyük siyasi olgunluk içinde, ama milletin ve meydanların gösterdiği, milli iradenin tecelli ettiği istikamette hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunun için de aceleciliğe gerek olmadığını söylüyorum. Bu süre içinde hepimiz görüşeceğiz. Bu süreci başarıyla götüreceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Gül, bir başka soru üzerine, en büyük uzlaşmayı milletin gösterdiğine işaret etti. Gül, tekrar aday olup olmayacağının sorulması üzerine, şunları söyledi: “Hiç kimse kimseye siyasi yasak koyamaz. Ben olamam diye bir şey söz konusu değil. Tabii ki bütün bunlar önümüzde süreçte ortaya çıkacak. Hepimizin ibresinin, pusulasının demokrasi olması gerekir. Halkın iradesi neyi gösteriyor gayet açık şekilde ortadadır. Buna en iyi şekilde hepimizin saygı göstermesi gerekir. Süreci, bir kısır döngüye girmeden, çok olgun şekilde götürmemiz gerekir. Eğer belirsizlikler olsaydı, herkes bir tarafa çekebilirdi. Seçimlerden önce ortaya atılan argümanlar gitmiştir. Yeni sayfa açılmıştır.”
ACELECİLİK İÇİNDE OLMAYA GEREK YOK
Abdullah Gül, seçim sonrası sürecin açık ve belli olduğunu, bazı görüşme ve değerlendirmeler yapılacağını söyleyerek, “Acelecilik içinde olmaya gerek yok, acele bir şekilde hareket etmek doğru değil” dedi.
Gül, bu sürecin “büyük bir olgunluk içinde ama milletin gösterdiği istikamette tecelli etmesi gerektiğini” söyledi.
Bakan Gül, bu süre içinde bütün siyasi partilerin kendi iç değerlendirmelerini yapacağını, herkesin önünde bir değerlendirme süreci olduğunu ve bu sürede görüşmeler de yapılacağını kaydetti.
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
Erdoğan İslâmcı etiketini atıyor |
Belçika’nın yüksek tirajlı gazetelerinden “Le Soir”, “Erdoğan’ın hedeflediği birlik ve beraberliğe ılımlı da olsa İslâmcı etiketini üzerinden atarak ulaşmayı planladığını,” “seçim zaferinin Erdoğan’a bu mücadelede puan kazandırdığı”nı yazdı.
Belçika’nın yüksek tirajlı gazetelerinden ‘’Le Soir’’, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin elde ettiği seçim zaferinin ardında Recep Tayyip Erdoğan’ın bireysel başarısının bulunduğunu yazdı.
Türkiye’de yapılan genel seçimlerin sonuçlarını değerlendiren bir yazıya yer veren gazete, ‘’Erdoğan, Türk siyasetinde oluşan yeni bir orta-sağın başına geçiyor’’ ifadesini kullandı, başbakanın seçimlerden sonra siyasi rakiplerine birlik ve beraberlik çağrısı yaptığını, Türkiye’nin ancak bu şekilde güç ve refah kazanacağını söylediğini belirtti.
“Erdoğan’ın hedeflediği birlik ve beraberliğe ılımlı da olsa İslamcı etiketini üzerinden atarak ulaşmayı planladığını” yazan gazete, “seçim zaferinin Erdoğan’a bu mücadelede puan kazandırdığı” kaydedetti.
|
/ BRÜKSEL
26.07.2007
|
|
|
Mecliste kadın temsil oranı ikiye katlandı |
Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (EKAM) Müdürü Prof. Dr. Nurselen Toygar, 23. dönem TBMM’de 48 kadın milletvekilinin bulunacak olmasının, kadınların siyasetteki temsili açısından bir başarı olarak kabul edilemeyeceğini belirtti.
Genel seçimlerin sonuçlarını kadınların temsili açısından değerlendiren Toygar, 22. dönem Mecliste 24 olan kadın milletvekili sayısının, 22 Temmuz Pazar günü yapılan seçimlerin ardından 48’e çıkmasıyla yol alındığını, ancak bunun kadınların Mecliste temsili sorununu aşacak bir artış olmadığını belirterek, ‘’Bu rakamlar uluslararası platformun bize bakışını değiştirmeyecektir’’ diye konuştu.
|
/ İZMİR
26.07.2007
|
|
|
Zeki Sezer: DSP’lilerin ayrılması sürpriz değil |
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP listelerinden milletvekili seçilen DSP’lilerin, mazbatalarını aldıktan sonra CHP’den ayrılacaklarına ilişkin değerlendirmeler için, ‘’DSP’lilerin ayrılması veya ayrılacak olması bir sürpriz değil. Bu ilk günden beri bilinen ve CHP ile uzlaşma ile alınmış bir karar’’ dedi.
Sezer, sorularını cevaplarken, DSP’nin TBMM’de grup kurmasının, bugünün konusu olmadığını ifade ederek, ‘’yangından mal kaçırmıyoruz, sel önünden kütük kapmıyoruz’’ dedi.
Grup kurmanın Mecliste çalışma açısından bazı avantajları bulunduğunu ifade eden Sezer, DSP’nin grup kuramaması halinde de aktif ve etkin çalışacağını söyledi.
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
Milletvekilliği büyük vebal |
CHP’den milletvekili seçilen Ahmet Tan, İstanbul İl Seçim Kurulundan mazbatasını aldıktan sonra yaptığı açıklamada, ‘’Milletvekili olmak, büyük vebal. Temsilde adaleti sağlamak için her şeyi yapacağım” dedi.
CHP’den milletvekili seçilen Ahmet Tan, İstanbul İl Seçim Kurulundan mazbatasını aldı. Tan, mazbatasını aldıktan sonra basın mensuplarının ‘’hayırlı olsun’’ dilekleri üzerine yaptığı açıklamada, kendisinin üçüncü kez mazbata aldığını ifade ederek, polis adliye muhabiri olarak görev yaptığı adliyenin de yabancısı olmadığını söyledi. Ahmet Tan, ‘’Milletvekili olmak, büyük vebal. Temsilde adaleti sağlamak için her şeyi yapacağım. Her 2 kişiden birini temsil edeceğim. Vatandaşın gerçek gündemi yoksulluk ve çaresizlik. Milletimiz çaresizlikten bir dönem daha AK Parti’ye avans verdi. Çünkü, öbür tarafta büyük bir çaresi olamayacağını belki düşündü. O yüzden kendini riske atmak istemedi. Bu çaresizlere derman sunmak için yapılacak her hareketin içinde olacağım’’ dedi.
|
/ İSTANBUL
26.07.2007
|
|
|
Erdoğan: Muhalefet varsa demokrasi güçlü |
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Demokrasilerde muhalefet varsa demokrasi güçlüdür, muhalefet yoksa demokrasi güçlü değildir. Demokrasilerde muhalefet de olması lazım’’ dedi.
Genel seçimlerin ardından geldiği İstanbul’da, Üsküdar Emniyet Mahallesi Gürgen sokaktaki evinin önünde vatandaşların sevgi gösterileri ve tezahüratlarıyla karşılanan Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile vatandaşları el sallayarak selamladı.
Erdoğan, vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmaya, ‘’Seçimler ertesinde sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum’’ diyerek başladı.
Partili gençlerin, ‘’Bir gün herkes AK Partili olacak’’ şeklinde slogan atmaları üzerine Erdoğan, ‘’Demokrasilerde muhalefet varsa demokrasi güçlüdür, muhalefet yoksa demokrasi güçlü değildir. Demokrasilerde muhalefet de olması lazım’’ şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan, sözlerini ‘’Durmak yok, yola devam. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Sizleri Allah’a emanet ediyorum’’ diyerek tamamladı.
|
/ İSTANBUL
26.07.2007
|
|
|
Keçeli: Yeni bir sayfa açacağız |
DP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Keçeli, seçim sonuçlarına ilişkin, ‘’(Olmuşla, ölmüşe çare yok) derler. O yüzden yeni bir sayfa açacağız’’ dedi.
DP Şişli İlçe Başkanlığını ziyaret eden Keçeli, partililerle yaptığı konuşmada, bu sonucun başlarına ilk kez gelmediğini belirtirken bu davaya sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Keçeli, ne sonuç alınırsa alınsın, bir partiyi iktidar yapan şeyin teşkilat, yücelten şeyin ise parti lideri olduğunu kaydetti. Partililere, üzülmemeleri gerektiği konusunda telkinde bulunarak, moral veren Keçeli, ‘’üzülmekle hasımlarını sevindireceklerini’’, seçimlerin artık bittiğini ve kazanan partiyi tebrik ettiklerini söyledi.
Keçeli, ‘’Bu bir maçtır. Biz şimdi dibe vurduk. Dipten sonra çıkacağız’’ dedi.
Yeniden çalışarak sıfırdan başlayacaklarını ifade eden Keçeli, önlerinde yerel seçimler olduğunu ve şimdiden hazırlık yapmaları gerektiğini kaydetti.
|
/ İSTANBUL
26.07.2007
|
|
|
Çelik: Ağar onurlu davrandı |
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın istifa etmemesini değerlendirirken, “Ben Sayın Ağar’ın istifasının ardından dedim ki, esas istifa etmesi gereken Sayın Baykal’dır. Etik olan, Sayın Ağar’ın yaptığıdır. ‘Ben başarısız oldum...’ Başarısız insanların çekilmeyi bilmesi lâzım. Dolayısıyla Sayın Baykal’ın tavrını anlamak mümkün değildir” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, genel seçim sonuçlarıyla ilgili değerlendirmede bulunarak, ‘’CHP’nin Türkiye’de temsil problemi var. CHP, bütün Türkiye sathına hitap eden bir parti olmaktan çıkmıştır. Kendisine sorsan Atatürk’ün koltuğunda oturuyorum der. Ama bence Atatürk’e büyük bir haksızlık bu. Şimdi seçimi kaybeden Atatürk mü oldu, Baykal mı oldu?’’dedi.
Çelik, genel seçimlerin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
Çelik, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın istifa etmemesini değerlendirmesinin istenmesi üzerine ise, ‘’Ben Sayın Ağar’ın istifasının ardından dedim ki, esas istifa etmesi gereken Sayın Baykal’dır. Etik olan, Sayın Ağar’ın yaptığıdır. ‘Ben başarısız oldum...’ Başarısız insanların çekilmeyi bilmesi lâzım. Dolayısıyla Sayın Baykal’ın tavrını anlamak mümkün değildir’’ dedi.
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
SODEV’den Baykal’a istifa çağrısı |
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Aydın Cıngı, ‘’CHP’yi yeniden CHP yapabilmenin yolunun açılması için sayın Baykal ve yönetici kadro görevlerini bırakmalıdır’’ dedi.
Cıngı, yaptığı yazılı açıklamada, CHP’nin yakın geçmişinin bir ‘’seçim yenilgileri dizisi’’ne ve bu yenilgilerin Baykal tarafından kamuoyuna ‘’yarı başarı’’ olarak sunulması tarihine dönüştüğünü savunarak, CHP’nin önünün açılmasına izin vermenin, Baykal’ın partisine bundan böyle yapabileceği en önemli hizmet olacağını ifade etti.
|
/ İSTANBUL
26.07.2007
|
|
|
İtirazı haklı görülen olmadı |
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) tercih başvurularının ve değişiklik süresiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Tercih başvurularının ve değişiklik süresinin 28 Temmuz Cumartesi günü sona ereceğinin hatırlatıldığı açıklamada, itirazı haklı görülen ve sınav sonucu veya puanı değiştirilen herhangi bir aday olmadığı bildirildi.
Açıklamada, ilköğretim başarı puanlarının hesaplanmasında kullanılacak olan ilköğretim diploma notlarının, bazı okullar tarafından e-okul sistemine hatalı girilmesi sebebiyle basında yer alan haberler üzerine çok sayıda itiraz dilekçesinin bakanlığa ulaştığı belirtildi. Bakanlığa gönderilen itiraz dilekçeleri üzerine adaylara ait cevap kağıtlarının elle bire bir değerlendirilmekte olduğunun belirtildiği açıklamada, şu ana kadar itirazı haklı görülen ve sınav sonucu veya puanı değiştirilen herhangi bir aday olmadığı bildirildi.
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
Genelkurmay: Atamaları YAŞ yapmıyor |
Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, kamuoyunda general ve amiral atamalarının Yüksek Askeri Şura (YAŞ) tarafından yapıldığı gibi yanlış bir kanaatin mevcut olduğunun müşahede edildiği belirtilerek, ‘’Başka bir ifade ile YAŞ’ın atamalarla ilgili yetki ve sorumluluğu bulunmamaktadır’’ denildi.
Genelkurmay Başkanlığı, YAŞ’ın Ağustos ayı olağan toplantısıyla ilgili bir açıklama yaptı. Toplantının 1-4 Ağustos 2007 tarihleri arasında icra edileceği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Kamuoyunda, general ve amiral atamalarının Yüksek Askeri Şura tarafından yapıldığı gibi yanlış bir kanaatin mevcut olduğu müşahede edilmektedir. Genelkurmay Başkanı, Kuvvet komutanları ile diğer general ve amiral atama işlemleri, Yüksek Askeri Şura faaliyetleri dışında, özel kanunlarla belirlenmiş esas ve usullere göre yapılmaktadır.’’
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
20 yıldır aralıksız vekiller |
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ile AKP Mersin Milletvekili Ali Er, 6 dönem üst üste TBMM’ye giren parlamenterler olarak bu alanda önemli bir rekora imza attı.
1955 yılında Kastamonu’da doğan Başesgioğlu, politikaya 1984 yılında Anavatan Partisi’nde başladı. İlk kez 18. Dönemde (1987) ANAP’tan Kastamonu Milletvekili olarak Meclise giren Başesgioğlu, 19, 20 ve 21. Dönemde de aynı partiden Kastamonu milletvekili oldu.
3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde AKP’ye katılan Başesgioğlu, 22. Dönem parlamentosuna İstanbul Milletvekili olarak girdi. Başesgioğlu, Pazar günü yapılan seçimde de İstanbul’dan seçilerek, üst üste 6 dönem Meclise girmeyi başardı.
19, 20 ve 21. Dönemde ANAP’tan İçel Milletvekili olan Ali Er, siyasete, 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde geçtiği AK Parti’den devam etti. 22 ve 23. Dönemde AK Parti’den Meclise giren Er’in seçim bölgesi yine Mersin. (
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
Tuğluk: Türkiye ve Kürtler değişim yaşadı |
DTP’nin Diyarbakır’dan desteklediği ve bağımsız milletvekili seçilen Aysel Tuğluk, siyaset anlayışlarının değiştiğini belirterek Mecliste Kürtçe yemin edildiği dönemin şart ve önceliklerinin farklı olduğunu söyledi.
Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP), Meclise bağımsız adaylarla girmesinin ardından tüm gözler bu partiye çevrildi. DTP’nin Diyarbakır’dan desteklediği ve bağımsız milletvekili seçilen Aysel Tuğluk, siyaset anlayışlarının değiştiğini belirterek Mecliste Kürtçe yemin edildiği dönemin şart ve önceliklerinin farklı olduğunu söyledi. O dönem Kürtçe birşeyler söylemenin anlamı ve verdiği mesajın farklı olduğuna dikkat çeken Tuğluk, Kürtçe yeminin o dönem Kürt toplumunda sempati oluşturduğunu belirtti. Türkiye gibi Kürtlerin de zaman içinde değişim yaşadığını anlatan Tuğluk, “Dil inkar ediliyor, kabul edilmiyor ve birisi Meclise çıkıp o dille yemin ediyor. Bir yandan bazı gerginlikler olmakla birlikte böyle bir sempatik yönü de vardı Kürtler açısından. Biraz Leyla Zana bununla anılır. Ama şu anda biz 2007 yılındayız ve farklı şartlardayız. Türkiye ve Kürtler bir değişim yaşadı. Siyaset tarzımızda, yöntemimizde aslında çok ciddi değişimler var. Görülmeyen biraz da bu. Dolayısıyla biz bu siyaset tarzımızın gerektirdiği perspektifle yaklaşacağız. Çalışmalarımızda bu olacak. Şu anda bizden beklenen barış ve demokratik çözüm, halk bunu istiyor” diye konuştu.
|
/ DİYARBAKIR
26.07.2007
|
|
|
AİHM, Güzel’i haklı buldu |
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski bakanlardan Hasan Celal Güzel’in yaptığı başvuruda Türkiye’yi haksız buldu.
Güzel’in başvurusunu inceleyen AİHM, ‘’Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddesini ihlal ettiği’’ görüşüne vardı.
Türkiye’de 1997 ve 1998 yıllarında Yeniden Doğuş Partisi’nin başkanlık görevini yürüten Güzel, cumhurbaşkanı aleyhine yaptığı açıklamalardan dolayı hakkında açılan dava sonucunda mahkum olmuştu.
Maddi tazminata gerek görmeyen AİHM, bununla birlikte Türkiye’nin Güzel’e 5 bin avro mahkeme masrafı ödemesini kararlaştırdı.
|
/ STRASBOURG
26.07.2007
|
|
|
Susuzluk tehlikesi kapıda |
Ankara Valisi Kemal Önal, Ankara’nın su sorununun çözümü konusunda çaba harcadıklarını belirterek, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin büyük bölümünün susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını bildirdi.
Adana Ticaret Odası’ndan (ATO) yapılan yazılı açıklamada, Ankara Valisi Kemal Önal’ın, Adana Valisi İlhan Atış ile ATO’yu ziyaret ettiği belirtildi.
Açıklamada, Vali Önal’ın, Adana’daki görev süresi içerisinde Adana Ticaret Odası ile son derece uyumlu çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve Adana’nın ülke gündeminde ses getiren etkinliklere imza attıklarını söylediği ifade edildi. Önal’ın Ankara’nın su sıkıntısının büyük boyutlara ulaştığı, yağışların yeterli düzeyde olmamasından dolayı mevcut su kaynaklarının şehre sadece 70 gün yetebileceğini vurguladığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’Bunun için acil önlemler üzerinde duruyoruz. İlk olarak Ankara’ya 125 kilometre uzaklıktaki Kızılırmak’tan kente su getirilebilmesi konusunda çalışmalara başladık. Gerektiğinde buna ilave olarak çeşitli tedbirlerin alınması da gündemimizde bulunmaktadır. Susuzluk önümüzdeki dönemde sadece Ankara’yı değil, ülkenin büyük bölümünü ilgilendiren en önemli sorun olarak karşımıza çıkacaktır.’’
Açıklamada, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş’ın da ziyaretlerinden dolayı Ankara Valisi Kemal Önal ve Adana Valisi İlhan Atış’a teşekkür ettiği, ATO’nun öncü bir kurum olarak Adana ve Çukurova’nın sosyoekonomik sorunlarının çözümlenmesi ve ticari hayatının zenginleştirilmesi konusundaki çalışmalarını bundan böyle de artırarak sürdürmeye kararlı olduğunu söylediği kaydedildi.
|
/ ADANA
26.07.2007
|
|
|
Su faturalarında ‘tasarruf’ mesajı |
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, su tasarruf kampanyası kapsamında faturalara su tasarrufu uyarılarını ekledi.
Dünyanın pek çok bölgesinde su kaynakları konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmaya başladığını hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tasarrufun toplumun bütün kesimleri tarafından benimsenmesi gerektiğini söyledi. Su tasarrufu kampanyalarıyla bu bilinci geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydeden Başkan Kocaoğlu, “Su tasarrufu kampanyası, uzun soluklu ve süreklilik arz eden bir iş olmalı. Vatandaşlarımızda tasarruf bilincini canlı tutmak için su faturalarından da yararlanmaya başladık. İlçe ve beldeler dahil, İZSU’nun okuma yaptığı yerlerdeki abonelere gönderdiğimiz faturalarda tasarruf mesajlarımız yer alıyor. Bu da İzmir genelinde toplam 900 bin hane demek” şeklinde konuştu.
İzmirlilerin su kampanyasına büyük destek verdiğine ve bu yönüyle Türkiye’ye örnek gösterildiğine dikkat çeken Kocaoğlu, bu yıl sadece iki ayda tasarruf edilen su miktarının 2.2 milyon metreküp olduğunu hatırlattı. İZMİR -
|
/ İZMİR
26.07.2007
|
|
|
Gökırmak da kuruma noktasına geldi |
Kastamonu’nun tek ırmağı olan ve Daday’dan Sinop’a kadar büyük bir vadiye hayat veren Gökırmak, uzun zamandır yaşanan kuraklık nedeniyle kuruma noktasına geldi.
Irmak’ta bulunan balıklar da oluşan küçük gölcüklerde yaşamaya çalışıyor. Bazı vatandaşlar, su seviyesi gittikçe düşen ırmakta elleriyle balık yakalıyor. Gökırmak’taki suyun tükenmesi, çiftçilikle uğraşan bölge halkını da olumsuz etkiledi. Çeltik üreticileri, kuruyan ırmağın bazı bölgelerindeki gölcüklerden motorlarla su çekerek ürünlerini suluyor. Son zamanlarda yaşanan kuraklık sebebiyle hem içme suyu hem de sulama konusunda sıkıntı yaşandığını kaydeden Hanönü Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Gökırmak Vadisi’nde bulunan köylere sondaj kuyuları açarak içme suyu sıkıntısını çözeceklerini ifade etti.
Hanönü Belediye Başkanı Orhan Özalp de Gökırmak’ın ilk defa 1994’te kuruduğunu ifade ederek, “Irmağı besleyen Karaçomak ve Karadere barajlarından zaman zaman su salıverilmesi, çiftçilerimizi biraz olsun rahatlatacaktır” dedi.
|
/ KASTAMONU
26.07.2007
|
|
|
Kimyada dünya şampiyonu İzmir’den |
Moskova’da düzenlenen 39. Dünya Kimya Olimpiyatları’na katılan 184 öğrenci arasında İzmir Yamanlar Koleji öğrencilerinden Hande Boyacı birinci oldu.
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından belirlenen dört kişilik Kimya Milli Takımı’nda yer alan Yamanlar Koleji öğrencisi Hande Boyacı, 17-24 Temmuz 2007 arasında Moskova’da düzenlenen yarışmada, 46 ülkenin öğrencilerini geride bıraktı. Dünya şampiyonu Hande Boyacı, ileride medikal kimya alanında kanser tedavisi üzerine araştırmalar yapmak istediğini söyledi.
|
/ İZMİR
26.07.2007
|
|
|
Malatya’da hafif şiddetli deprem |
Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde dün saat 00.27’de 2.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde hafif şiddetli deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Merkezi’nden edinilen bilgiye göre, dün saat 00.27’de, merkez üssü Yeşilyurt olan 2.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremde can ve mal kaybının olmadığı öğrenildi.
|
/ MALATYA
26.07.2007
|
|
|
En fazla uykuya zaman ayırıyoruz |
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2006 yılında Türkiye genelinde ilk kez uyguladığı ‘’Zaman Kullanım Anketi’’ sonuçlarına göre, en fazla zamanı uykuya ayırıyoruz.
Yılın tüm günleri hesaba katıldığında 15 ve daha yukarı yaştaki fertler günde ortalama 8 saat 32 dakikayı uykuya ayırırken, spor faaliyetlerine harcanan süre sadece 7 dakika olarak belirlendi.
Çalışan erkeklerin günde ortalama 6 saat 8 dakikayı, kadınların ise ortalama 4 saat 19 dakikayı ekonomik bir işte çalışmaya ayırdığı görüldü. Televizyon seyretme, kitap, gazete vb. okuma gibi faaliyetlere çalışan kadınlar sadece 1 saat 34 dakika ayırırken çalışmayan kadınlar 2 saat 18 dakika ayırdı. Çalışmayan erkeklerin ayırdığı süre ise 3 saat 12 dakika oldu.
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
Nusaybin’de kuduz endişesi |
Mardin’in Nusaybin ilçesinde geçtiğimiz hafta on kişiyi ısıran köpek kuduz çıktı. İlçede olayın gerçekleştiği iki mahalle karantinaya alınırken, köpek tarafından ısırılan kişilere kuduz aşısı yapıldı.
Nusaybin’in Abdulkadir Paşa ve Yeşilkent mahallelerinde on kişiyi ısıran köpeğin kuduz çıkmasının ardından, iki mahalle karantinaya alındı. Nusaybin Kaymakamı Ersin Emiroğlu, olayın gerçekleştiği mahallelerde Karantina için bütün tedbirlerin alındığını belirtti. İlçe Tarım Müdürü Nevaf Kalkan da, köpek tarafından ısırılan kişilerin gerekli sağlık kontrollerinin ve kuduz aşılarının yaptırıldığını ifade etti.
|
/ MARDİN
26.07.2007
|
|
|
Beş hastaneye “Yap-Yık” yöntemi |
İstanbul’daki hastanelerin büyük bir kısmının depreme karşı güçlendirmeye ihtiyacı olduğunu belirten İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar, Sağlık Bakanlığı’na bağlı beş büyük hastanenin ise ‘Yap-Yık’ yöntemiyle yenileneceğini bildirdi.
İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında eğitim kurumlarından sonra en önemli payın Sağlık Bakanlığı’na ait binaların güçlendirilmesine ayrıldığını söyleyen Bakar, Okmeydanı, Göztepe, Dr. Lütfi Kırdar, Zeynep Kamil ve boşaltılan Koşuyolu eğitim ve araştırma hastanelerinin muhtemel depreme karşı yıkılıp yeniden yapılmak yerine, yenisi yapıldıktan sonra yıkılacağını belirtti.
|
/ İSTANBUL
26.07.2007
|
|
|
Oyuncak silâhını getir, kitabını götür |
Sakarya’ya bağlı Akyazı Belediyesi çocukların en çok tercih ettiği oyuncak silahlara yönelik ilginç bir kampanya başlattı. Belediye, ‘Oyuncak silahını getir bir kitabın olsun’ kampanyası düzenleyerek oyuncak silahını getiren çocuklara kitap hediye ediyor. Kampanyaya oyuncak satan işyerleri de katılarak, oyuncak silah satmama kararı aldı.
Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı, oyuncakçıları dolaşarak oyuncak silahları topladı ve oyuncak istemeye gelen çocuklara verilmek üzere dükkanlara kitap bıraktı.
Kampanya çerçevesinde “Bu işyerinde silah satılmamaktadır” uyarı yazılarını oyuncakçıların dükkanlarının camlarına asan Yazıcı, esnafların verdiği destekten memnun kaldı.
Son yıllarda eğlence ve çeşitli cemiyetlerde yoğun şekilde silah atıldığını belirten Başkan Yızıcı, bunun bir çok kişinin hayatını kaybetmesine sebep olduğunu söyledi.
Yazıcı, başta devlet olmak üzere, sivil toplum örgütleri ile bazı kurum ve kuruluşların bu yönde bir takım tedbirler almasına veya gönüllü olarak faaliyetlerde bulunmasına ihtiyaç doğduğunu kaydetti.
Bireysel silahlanmanın arttığını ve silah sevgisinin giderek yaygınlaştığını ifade eden Yazıcı, şunları kaydetti: “Düğün gibi yerlerde atılan silahlar yüzünden çok sayıda insan canından oluyor. Birisinin sevinçten havaya atığı silah diğerinin canını yakıyor. Bu toplumun en önemli kanayan yaralarından birisi. Ancak okuyan bir toplum olmadığımız için bunu yetişkinlere anlatamadık. Bizde çocuklara yönelik bir kampanya düzenledik. Silahla oyun olmaz, silahın oyuncağı olmaz” kampanyasının çocukları silahtan uzak tutacağını düşünüyoruz. Oyuncak silahını getiren her çocuğa bir yada bir kaç tane kitap vereceğiz. çocuklarda silah özentisini önlemeye çalışacağız.”
|
/ SAKARYA
26.07.2007
|
|
|
PTT’de, e-imza dönemi |
Postacılara el bilgisayarı alacaklarını kaydeden PTT Genel Müdürü Osman Tural, el bilgisayarları sayesinde imzaların artık terminal üzerinden alınacağını belirtti.
Osman Tural, PTT’nin 2002 yılından sonra gösterdiği gelişmede PTT Bank Projesi’nin önemli bir payının bulunduğunu belirterek, “2003 yılından sonra teknoloji ile buluşarak sadece mektup gönderen kurum olmaktan çıktık” dedi.
Yeni hedefler çerçevesinde hizmet anlayışı yelpazesini genişlettiklerini dile getiren Turan, 2002 yılında 7 olan işbirliği yapılan kurum-kuruluş sayısının bugün toplam 106 kurum-kuruluşa çıktığını kaydetti. Posta dağıtıcılarına el bilgisayarları alacaklarını ifade eden Tural, kayıtlı madde dağıtanların, dağıttıklarında imzaları terminaller üzerinden alabileceklerini söyledi.
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
Ankara’da su seferberliği |
Başkentin barajlarındaki doluluk oranının düşmesi ve Ağustos’tan itibaren su kesintilerine başlanmasının planlanması susuzlukla ilgili tedbirleri artırdı.
Ankara çevresindeki Çamlıdere, Kurtboğazı, Eğrekkaya, Akyar ve Çubuk 2 barajlarında su seviyesi yaklaşık yüzde 5’e indi.
Belediye ekipleri, sıcakların artmasıyla yeşil alanların kuruması ve sararması nedeniyle kentin bazı bölgelerindeki refüjlerde kuraklığa dayanıklı peyzaj uygulamalarına başladı. Bu çerçevede, bazı alanlar çim yerine çakıl taşlarıyla donatılırken, sürekli su isteyen bitki ve çiçeklerin yerine kuraklığa dayanıklı olanlar dikildi. Zabıta ekipleri de su israfının önüne geçilmesi amacıyla denetimleri artırdıklarını bildirdiler.
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
Yangınların sebebi rant mı? |
Amasya Orman Bölge Müdür Yardımcısı Yaşar Özdöl, Karadeniz Bölgesi’nde rant kaygısının olmamasının bölgede orman yangınlarını önemli ölçüde engellediğini söyledi.
Özdöl, Samsun, Sivas, Çorum, Yozgat ve Amasya’nın bağlı bulunduğu bölge müdürlüğünün sorumluluğunda yaklaşık 1 milyon 800 hektar ormanlık alanın mevcut olduğunu belirtti. Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaz sezonuna girilmesiyle artan orman yangınlarına dikkati çeken Özdöl, bölgelerinde bugüne kadar 58 yangın çıktığını ve bu yangınlarda, çoğu örtü olmak üzere toplam 36 hektar alanın zarar gördüğünü bildirdi. ‘’Karadeniz Bölgesi’nde rant kaygısının olmaması bölgede orman yangınlarını önemli ölçüde engelliyor’’ diyen Özdöl, bölgedeki orman yangınlarına genellikle anız yakmanın yol açtığını belirtti. Tarla kenarlarında yakılan anızın genellikle rüzgarın etkisi ile yayıldığını ifade eden Özdöl, ‘’İkinci olarak, yangınlara en çok çobanların gece ısınmak için yaktıkları ve söndürmedikleri ateşler neden oluyor. Bir de piknik ateşi var’’ diye konuştu.
|
/ SAMSUN
26.07.2007
|
|
|
Su kesintileri öncesi enfeksiyon uyarısı |
Ankara’da Ağustos ayından itibaren uygulanacağı bildirilen su kesintilerinin insan sağlığına olumsuz etkilerinin önlenmesi açısından başta su depolarının bakım ve kontrolü olmak üzere bir takım önlemlerin alınması gerektiği bildirildi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, su kesintilerinin her halükârda enfeksiyon riskini de beraberinde getireceğini söyledi.
Enfeksiyon riskinin ortaya çıkmaması için halka ulaşan su ve gıdaların mutlaka sağlıklı olması gerektiğini ifade eden Şenol, sağlıklı suyun da ‘’temiz ve akan su’’ anlamına geldiğini bildirdi.
Su kesintilerinin, depolarda bekleyen suların kullanılması gereğini ortaya çıkaracağını ifade eden Şenol, ‘’Burada suyun bekletildiği deponun üretildiği maddenin suya karışması riskinin bulunduğu gözden kaçırılmamalı. Suyun uzun süre deponun içinde bekletilmesinden dolayı özellikle gebeler ve çocuklar için risk oluşturan ağır metal gibi yan ürünler ortaya çıkabilir. Bu da gebeler için düşük riskini beraberinde getirir’’ diye konuştu.
SAĞLIKLI VE GÜVENİLİR SU
İÇİN NELER YAPILMALI?
Şenol, sağlıklı ve güvenilir su için alınması gereken tedbirlerle ilgili şunlara dikkati çekti:
* "Emniyetli su, içindeki mikroorganizma içeriği kabul edilebilir düzeyde olan, ishal gibi sağlık sorunları oluşturma riski bulunmayan, ağır metaller içermeyen sudur. Madem su kesintileri kaçınılmaz hale geldi, evlerde su kontrol sistemlerinin kurulması zorunludur.
* Uluslar arası standartlardaki su kontrol sistemi, kullanılan depolardaki suyun arsenik, bakteri ve kolibasili yönünden araştırılıp buna karşı önlemlerin alınmasını içerir.
* Ayrıca kullanılan depoların sık sık bakım ve onarımı yapılarak, mikroorganizmaların üremesine zemin oluşturmaması ve klorun işlevini yitirmemesi için suyun sıcaklığının yükselmesi önlenmelidir.
* Suyun sadece klorlanması da yeterli değildir. Ultraviyole ve ozonlama sistemi de mutlaka halka iyi anlatılmalıdır.
* Evlerde kullanılan sular mutlaka kaynatılmalı, renk ve kokusunda herhangi bir değişiklik meydana gelen sular kesinlikle kullanılmamalıdır.
* Enfeksiyonların önlenmesi açısından meyve ve sebzelerin yıkandığı, gıdaların temas ettiği suyun temiz olması çok önemlidir. Bunun için klor solüsyonları kullanılabilir. Bu yoksa meyve ve sebzeler, içine limon suyu ya da sirke damlatılmış 1 litre suda bekletildikten sonra tüketilebilir.’’
Enfeksiyonların önlenmesinde mide asidinin yüksek tutulmasının da yararlı olduğunu ifade eden Şenol, ‘’Bunun için de özellikle çocuklara bolca limon suyu içirilebilir’’ dedi.
Enfeksiyonlardan korunmak için soğuk gıdalardan uzak durulması, ellerin sık sık yıkanması gerektiğini kaydeden Şenol, ‘’Her ülkede bu tarz sıkıntılar yaşanabilir. Ancak, bu tedbirlerin alınması su sağlama zorunluluğu yüklenmiş kurumlarca, yani belediyelerce gözetilmelidir’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
26.07.2007
|
|
|
|