Haberler

Erdoğan: Tek başına iktidar yoksa ben yokum

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tek başına iktidar olamadıkları takdirde “siyasetten çekileceğini ”söyledi. CHP ve MHP’nin de tek başına iktidar olma iddiasında bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, aynı çağrıyı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de yaptı.

Erdoğan, partisince Isparta Hükümet Meydanı’nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. Başbakan Erdoğan, konuşmasında, siyasî rakiplerinden CHP Genel Başkanı Baykal ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi eleştirdi. Kendilerinden önce 22 bankanın fona devredildiğini belirten Erdoğan, kendisine göre, bunların en önemli sorumlularından birinin Devlet Bahçeli olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:

‘’Bunlar fona devredilirken sen ne yapıyordun? Başbakan Yardımcısı idin, hükümetin ortağı idin. Niye ses çıkarmadın, niye sustun? O zaman DSP’nin değirmenine su taşıyordun, sucu... Şimdi DSP ile CHP birleşti, millet izin verirse o değirmene su taşıyacak. Buradan, şöyle diyorum, diyorum ki; tek başına biz iktidar olamazsak, ben siyasetten çekiliyorum. Sayın Baykal sen tek başına iktidar olamazsan, siyasetten çekilecek misin, Sayın Bahçeli, sen tek başına iktidar olamazsan siyasetten çekilecek misin?’’

Erdoğan, Devlet Bahçeli’nin, 3 Kasım 2002 seçimlerinden alınan sonuçların ardından siyasetten çekileceğini açıkladığını belirterek, ancak 9 ay sonra birileri, ‘’sana dayanamıyoruz’’ dedikleri için siyasete döndüğünü söyledi. ‘’Hadi buyurun tek başına iktidar diyorsunuz, hodri meydan. Buyurun...’’ diyen Erdoğan, şöyle devam etti: ‘’4 gün kaldı. Halkıma sesleniyorum; CHP, MHP ve diğerlerini destekleyenlere sesleniyorum; Türkiye’nin gündemi bu, tek başına iktidar... Çünkü ben koalisyondan yana değilim. Bahçeli diyor ki; ‘tek başına iktidar’, Baykal da diyor ki; ‘tek başına iktidar’. Biz de zaten tek başına iktidarız ve diyoruz. Hadi diyoruz ama yapamazlar.’’

/ ISPARTA

18.07.2007

Ağar: Devlet, staj yeri değildir

DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, devletin staj yeri olmadığını belirterek, “Millet size bir şans tanıdı. Bu şansın adı hükümet olmak oldu. Tanıdığı şans 4.5 seneyi geçti. Hep işin kurnazlık tarafına gittiniz. Yoksulu, dar gelirliyi, orta halliyi düşünen siyasetin sahibi olamadınız” dedi.

Ağar, partisince Ordu’da Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Anadolu’da gittikleri her yerde büyük ilgi gördüklerini söyledi.

İstanbul Çağlayan’da düzenledikleri mitingin bazı çevreler tarafından küçük gösterilmek istendiğini ifade eden Ağar, ‘’Milletin gösterdiğini hiç kimse milletin gözü önünden saklayamaz. Tarihin en şahane, yürekten gelen İstanbul mitingi yapıldı. Hükümetin emrindeki birileri onu vesikalık fotoğraf gibi göstermek istedi’’ diye konuştu.

Milletin parasıyla, milletin gücüyle eline kuvvet geçirenlerin bunu şahsî iktidarları için kullanamayacaklarını belirten Ağar, şöyle konuştu:

‘’Her gün gazetelerde bir bakanın, bir parti yöneticisinin, bir başkanın yakınları ya belediye ihalelerinin altından çıkıyor ya da devlet ihalelerinin altından çıkıyor. Siyaset yoluyla zenginleşmenin hesabı nasıl sorulacaksa, herkes görecek. Hesap sormak ciddi bir iştir. Hesap sorabilmek için hesap sorulacak durumda olunmaması lâzım. Benim söylediklerim birilerinin atıp tuttuğuna benzemez.

Mazlûm, mağdur geçiniyorsunuz, temiz geçiniyorsunuz ama bir bakıyoruz ki İstanbul bilboard ihalelerin altından aileniz çıkıyor, utanmıyor musunuz? Evde otururken birden bire dayısı, emmisi birden bir şey olup, bedava müteahhitlik yok. Bedavadan milletin hakkını alarak kendiniz müteahhitlik yapamazsınız. Gideceksiniz adalet, serbest rekabet içinde kimin hakkıysa o alacak.’’

Konuşmasında DYP ve ANAVATAN’ın birleşme sürecine de değinen Ağar, ‘’Siyasetin kendi sıkıntıları olur. Bugün olmadı, yarın olur. Meydanda, seçimde, listelerde her yerde beraberiz’’ dedi.

“MİLLETİN YANINDA DURMADINIZ”

AKP’nin hesap soracakları vaadiyle iktidara geldiğini anlatan Ağar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘’Hemşehrim git, bu milletin parasını pulunu haramda harcayanlardan hesap sor. Biz devleti soymadık, ihale dağıtmadık. Biz kalkıp boğazda rüşvet karşılığı kaçak yapılar yapılırken Kasımpaşa’da gidip milletin sığındığı çatıları yıkmadık. Biz her şeyin doğrusunu, düzgününü, iyisini yapmaya gayret ettik. Devletin bir staj yeri olmadığını hep söyleyerek geldik. Millet size bir şans tanıdı. Bu şansın adı hükümet olmak oldu. Tanıdığı şans 4.5 seneyi geçti. Hep işin kurnazlık tarafına gittiniz. Yoksulu, dar gelirliyi, orta halliyi düşünen siyasetin sahibi olamadınız. Millet sizi kendi vicdanlarından, kendi sofralarından, kendi çaresizliğinden iktidar yaptı. Siz milletin yanında duracağınıza, gittiniz zengin sofralarında yanaşma olmayı tercih ettiniz.’’

“FINDIK 8 YTL OLACAK”

Fındık konusunun Demokrat Parti’nin temel meselelerinden birisi olduğunu kaydeden Ağar, bu yılki rekoltenin 450 bin ton civarında olduğunu hatırlatarak, fındığa içte ve dışta yaklaşık 550 bin ton talep olduğunu söyledi. Bu yıl fiyat belirlemeye gerek olmadığını ifade eden Ağar, ‘’Kendi haline bile bıraksan 1-2 ay içinde fiyat 7-8 YTL’ye yükselecek. İddia ediyorum. Yarın iktidar olduğumuzda stoktaki fındığın satılmayacağına dair Bakanlar Kurulu kararnamesi çıkardığımız anda hava değişecek. Fiyat 8 YTL’ye çıkacak’’ dedi.

“KERİM DEVLET”

Terörle mücadele konusuna da değinen Ağar, meydanlarda bağırarak, ip atıp, ip tutarak terörle mücadele olamayacağını ifade etti. Türkiye’nin iki genel meselesi bulunduğunu anlatan Ağar, ‘’Bunlardan bir tanesi şudur; Bu topraklarda doğan, büyüyen, yaşayan bir insanın eline silâh alarak kendi askerine ve polisine silâh çeker hale getirilmemesi lazım. Buna mani olmayı başaracak bir siyaset lâzım. İkinci mesele, bu memleketin mübarek camilerinin musalla taşlarına şehit cenazeleri getirmeyecek dirayette hükümet lâzım. İşte siyasetteki varlığımızın sebebi budur’’ diye konuştu.

“Bu ülkenin bütünlüğüne silâhla gelen, bu ülkenin beraberliğinin üstüne silâhla gelen, silâhla gider’’ diyen Ağar, onun için Türkiye’nin yeniden güçlü, kararlı, büyük, bir yandan da devletin büyüklüğüne, şefkatine, gücüne sığınmak isteyenlerin de önünü açan bir kerim devlet olması gerektiğini bildirdi.

“CUMHURBAŞKANLIĞI, NE

DEMOKRASİ NE DE DİNÎ MESELE”

Ağar, cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili olarak da şunları söyledi:

‘’Gelip bize aday teklif etmediniz. Bizimle gelip bu konularda konuşmadınız. ‘Adayımız budur, bunu alıp istediğiniz gibi oy verin, bizim istediğimiz gibi...’ Niye? Biz parti değil miyiz? Bizim itibarımız yok mu? Biz sizin yedek akçeniz miyiz? Bu ne demokrasi ne de bir dinî meseledir.’’

/ ORDU

18.07.2007

CHP ve MHP’den Erdoğan’a tepki

Erdoğan, 22 Temmuz’daki seçimde tek başına iktidar olamamaları halinde siyasetten çekileceğini açıklayarak Bahçeli ve Baykal’a seslenmesi CHP ve MHP’yi kızdırdı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, bunun doğru bir söylem olmadığını savundu. Özyürek, bunun bir meydan okuma olmadığını iddia etti.

AKP’nin seçimlerden mağlup ayrılacağını savunan Özyürek, Erdoğan’ın 23 Temmuz’da siyaseti bırakacağını da savundu. Özyürek, “Bu kendisini bağlayan bir açıklamadır. Sayın Başbakan eğer 23 Temmuz’dan sonra bu sözünde durursa siyasette yok. AKP’nin 276 milletvekili çıkarması sözkonusu değil” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır ise, bu açıklamayı doğru bulmadıklarını belirterek sert tepki gösterdi. Şandır, “Çekilirim sözünü akıllı bir insan söylemez. Türk siyasî tarihinde böyle bir söz yok. Bu topluma meydan okumaktır. Bu topluma karşı bir saygısızlıktır. Toplum mecbur mu size tek başına iktidar vermeye. Siyasetçiye düşen görev topluma hizmet etmektir. Bböyle bir anlayışı anlamak mümkün değildir. Bunun anlamı hesap vermekten kaçmaktadır. Bu bir kaçış ifadesidir” diye konuştu.

/ ANKARA

18.07.2007

Seçim günü yasakları

Milletvekili seçiminin yapılacağı 22 Temmuz Pazar günü alkollü içki satılamayacak, umumî eğlence yerleri kapalı kalacak, emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlardan başka hiçbir kimse silâh taşıyamayacak.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), seçim günü yasaklarına ilişkin kararı, Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Karara göre, seçim günü yasakları şöyle:

*‘’Sabah saat 06.00’dan gece saat 24.00’e kadar, her ne suretle olursa olsun alkollü içki satılmayacak, içkili yerlerde umumî mahallerde alkollü içki verilmeyecek, içilmesi yasak olacak.

*Oy verme süresince bütün umumi eğlence yerleri kapalı kalacak, eğlence yeri niteliğini taşıyan lokantalarda yalnız yemek verilebilecek.

*Sabah saat 06.00’dan gece saat 24.00’e kadar, emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlardan başka hiçbir kimse silâh taşıyamayacak.

*Oy verme günü saat 18.00’e kadar radyolar ve her türlü yayın organları tarafından seçim ve seçim sonuçları ile ilgili haber, tahmin ve yorum yapılması yasak olacak.

*Saat 18.00 ile 21.00 arasında radyolarda ve her türlü yayın organlarında ancak Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçim ile ilgili olarak verilecek haber ve tebliğler yayınlanabilecek.

*Saat 21.00’den sonra bütün yayınlar serbest olacak. Yüksek Seçim Kurulunca gerek görülmesi halinde saat 21.00’den önce de yayınların serbest bırakılmasına karar verilebilecek.’’

/ ANKARA

18.07.2007

Halk Meclise güveniyor

Yapılan spekülasyon ve tahriklere rağmen Türkiye’de halkın en fazla güvendiği kurumun Meclis olduğu ortaya çıktı. Avrupa Birliği (AB) tarafından yapılan ankete göre halk en fazla Meclis’e güvenirken, en az güvendiği kurum “yazılı basın” oldu. Aynı ankette halkın büyük çoğunluğunun AB’ye olumlu baktığı da belirlendi.

6. Eurobarometre Türkiye Ulusal Raporu / İlkbahar 2007 kamuoyu araştırma sonuçları açıklandı. 10 Nisan-10 Mayıs 2007 tarihleri arasında, bin 5 kişiyle yüzyüze yapılan ankette “Türkiye Kamuoyunun Üyelik Hakkında Görüşleri” soruldu.

HER ŞEYE RAĞMEN AB

Fransa’da Sarkozy’nin seçilmesinden sonra başlayan ters rüzgara rağmen Türk halkı AB hakkında olumlu düşüncesini korudu. Türkiye kamuoyunun yüzde 52’sinin “AB’ye üyeliğin iyi bir şey olacağını düşündüğü” ortaya çıktı. Aynı soruda “üyeliğin kötü olacağını düşünenler” ise yüzde 22 civarında kaldı.

AB üyeliğinin kötü bir şey olacağı fikrini destekleyenlerin oranı Güz 2005’te yüzde 15 iken bu oranın az da olsa artması ankette, “kamuoyunun AB üyeliği konusunda zihinlerde soru işaretlerinin bulunduğu bir dönemden geçiyor izlenimi verdiği” şeklinde yorumlandı.

“Herşeyi göz önünde bulundurduğunuzda, Türkiye AB’ye üye olmakla fayda sağlar mı yoksa sağlamaz mı?” sorusuna “fayda sağlar” diyenlerin oranı yüzde 62 olurken, “fayda sağlamaz” diyenlerin oranı ise yüzde 27 olarak belirlendi.

EN GÜVENLİ KURUM MECLİS

“AB’nin Genel İmajı” ile ilgili soruya verilen cevaplarda ise “Türkiye’de AB imajının olumlu” olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 53 oldu. AB genelinde yapılan ankette aynı soruya verilen cevap yüzde 52 oranında gerçekleşirken Türkiye’nin AB’ye daha iyimser baktığı şeklinde yorumlandı.

Aralarında yazılı basın, radyo, televizyon, internet, hükümet, Meclis gibi organların yer aldığı “Kurumlara Güven” sorusuna göre en güvenli kurum Meclis olurken, en az güvenilen kurum ise yazılı basın oldu.

Türkiye kamuoyunun yüzde 74’ü Meclis’e güvenirken, yüzde 64’ü “yazılı basın”a güvenmediğini belirtti.

Aynı araştırmada anket sonuçları ile ilgili yapılan değerlendirmede, “Türk halkının AB’ye katılım süreci ile ilgili kötümser olmadığını ortaya koyduğu, güçlükler karşısında belirli bir irade sergilendiğini gösterdiği” ifadeleri yer aldı.

Kemal BENEK / ANKARA

18.07.2007

Torbalar seçime hazır

22 Temmuzda yapılacak milletvekili genel seçimlerine 5 gün kala, torbalar seçime hazır hale getirildi. Alınan bilgiye göre, il ve ilçe seçim kurullarının seçim hazırlıkları son aşamaya geldi.

Bu çerçevede, sandık kurullarında kullanılacak seçim torbaları, dikilerek seçim gününe hazır hale getirildi. İçinde birleşik oy pusulası, zarf, boya, mühür ve tutanak gibi malzemelerin bulunduğu torbalar, sandık kurulu başkanlarına teslim edilecek. Kurul başkanları, ağızları bağlanan ve üzerlerinde numaraları bulunan torbaları, zimmet karşılığı yarın mesai saati bitimine kadar il ve ilçe seçim kurullarından alarak, seçim gününü bekleyecek.

/ BURSA

18.07.2007

AKPM’den, Türkiye'ye 32 kişilik seçim heyeti

Türkiye’deki genel seçimleri, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinden 32 kişilik bir heyet izleyecek. Heyetin başkanlığını Belçikalı parlamenter, Luc Van den Brande yapacak.

19-23 Temmuz tarihlerinden Türkiye’de bulunacak AKPM heyeti, siyasî parti, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve seçimlerde görev alacak yetkililerle görüşecek. AKPM heyeti, seçim günü ülkenin değişik bölgelerindeki seçim sandıklarında da inceleme ve gözlemlerde bulunacak.

Heyet, seçimlerle ilgili gözlemlerini, 23 Temmuz günü Ankara’da düzenlenecek bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşacak.

/ STRASBOURG

18.07.2007

Rehn: Seçimlerden sonra reform çabaları hızlanmalı

AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye’nin reform çabalarının geçen yıl içinde ‘’biraz yavaşladığını’’, 22 Temmuzda yapılacak genel seçimlerden sonra bu çabaların yeniden güçlenmesini beklediklerini söyledi.

Rehn, Alman Die Welt gazetesine verdiği demeçte, ‘’Türkiye’deki reform temposunu nasıl değerlendirdiği’’ sorusuna karşılık, ‘’Türkiye’nin geçen 5 yıl içinde hukuk devleti ilkesi, kişisel özgürlükler ve serbest pazar ekonomisinin geliştirilmesinde büyük aşamalar kaydettiğini, ancak iç siyasi nedenlerden dolayı geçen yıl içinde reformları biraz yavaşlattığını’’ söyledi.

Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çekincelerin artmasının, Birliğin Türkiye’de inandırıcılığını kaybetmesinden de kaynaklandığını ifade eden Rehn, ‘’Türkiye’nin, parlamento seçimlerinden sonra reform çabalarını yeniden güçlendirmesini ve AB yolunda ilerlemesini bekliyoruz. Düşünce ve din özgürlüğü konusunda ilerleme sağlanması şart. Ancak bu sayede üyelik müzakereleri yeni bir ivme kazanabilir’’ dedi.

Rehn, Türkiye ile müzakerelerde ‘’devre arasında’’ olduklarını kaydederek, ‘’Her iki takım da biraz yorgun. Yeni kana ihtiyacımız var ve her iki taraftaki ruhu da yeniden canlandırmalıyız. Parlamento seçimlerinden sonra ikinci yarıya başlayacağız’’ diye konuştu.

AB’nin Kıbrıs sorunu sebebiyle geçen yılın sonunda Türkiye ile müzakerelerde 8 başlığı askıya aldığını hatırlatan Rehn, ‘’Diğer 27 başlık konusunda ise müzakere yapılabileceğine karar verdik. Ancak başlıklarla ilgili müzakereler, Türkiye limanlarını açmadığı sürece tamamlanamaz. Biz Türkiye ile üyelik müzakerelerini sürdürmek istiyoruz. Bir hızlı trenin hızıyla değil, normal bir trenin hızıyla’’ dedi.

Türkiye’nin AB için doğal gaz ve petrol açısından çok önemli bir transit ülke haline gelebileceğine dikkati çeken Rehn, ‘’Bu nedenle enerji sektöründeki işbirliğini geliştirmeliyiz. Üyelik müzakereleri, AB ile Türkiye arasında enerji sektöründe işbirliğini güçlendirmek için uygun bir araç” dedi.

/ BERLİN

18.07.2007

Yargıtay’da seçim

Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanlığı’na Osman Yaşar seçildi. Yargıtay Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, boş bulunan Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanlığı için dün seçim yapıldı. Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nda yapılan seçimler sonucunda aynı daire üyesi Osman Yaşar, 4. Ceza Dairesinin başkanlığına seçildi.

Yozgat’ta 18 Şubat 1949’da doğan Yaşar, Kayseri Lisesi’nin ardından İstanbul Hukuk Fakültesi’nden 1972’de mezun oldu. Askerliğini İstanbul’da yedek subay olarak yapan Yaşar, Kayseri hakim adayı olarak mesleğe başladı. Sırasıyla Sandıklı ve Tortum Cumhuriyet Savcı Yardımcılığı, Şirvan, Şarkışla, Şebinkarahisar Hakimliği ve Yargıtay Tetkik Hakimliği görevlerinde bulunan Yaşar, 21 Mart 2000’de Yargıtay Üyeliğine seçildi. Hukuk alanında çok sayıda eseri bulunan Yaşar evli ve üç çocuk sahibi.

/ ANKARA

18.07.2007

Keneye karşı aşı umudu

Kenelerle bulaşan ve ölümlere yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığını önlemek için yurt dışında aşı uygulandığı, bu aşının bilimsel açıdan henüz Türkiye’de kabul görmediği için kullanılmadığı bildirildi.

Çeşitli üniversitelerin Tıp, Veterinerlik, Biyoloji ve Ziraat Fakülteleri öğretim üyelerinin katılımıyla kurulan Türkiye Keneler ve Kenelerle Bulaşan Hastalıklar Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Nazir Dumanlı, yaptığı açıklamada, kenelerle nakledilen hastalıkların epidemiyolojilerinin belirlenmesi, teşhis yöntemlerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yaptıklarını belirterek, kontrol ve aşılama çalışmalarının yürütülmesini amaçladıklarını kaydetti.

Prof. Dr. Dumanlı, kenelerin tasnifiyle ilgili arazi çalışması yaptıklarını ve bu çalışmayı tamamladıklarını belirterek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına sebep olan virüsü ortaya koyduklarını, virüsü zararsız hale getirecek aşı üzerinde de çalıştıklarını kaydetti.

Viroloji ile birlikte aşı çalışmaları yürüttüklerini belirten Dumanlı, şu bilgileri verdi: ‘’Grubumuz, Türkiye’de bulunan kene türlerinin karakterizasyonunu, kene koleksiyonunun oluşturulması, kene türlerinin tesbiti ve bölgesel dağılımlarının belirlenmesi gibi faaliyetler yürütüyor. Türkiye kenelerine ait teşhis anahtarıyla kene kolonilerinin oluşturulması, kenelerle nakledilen hastalıkların epidemiyolojilerinin belirlenmesi, tanı yöntemlerinin geliştirilmesi, kontrol ve aşılama çalışmalarının yürütülmesi amaçlarımız arasında.’’

Dumanlı, iki yıldır TÜBİTAK desteğiyle kenelerle ilgili proje yürüttüklerini ifade ederek, ‘’Farklı 17 tür kene üzerinde devam eden çalışmalar 2009 yılına kadar sürecek. Çalışmaların sonunda, virüse karşı aşı geliştirilmesi hedefleniyor’’ dedi.

Hastalığı hangi kene türünün taşıdığını tesbit etmek için incelemeler yaptıklarını belirten Dumanlı, altyapı sorunlarını çözdüklerinde hem insanlar, hem de hayvanlar için etkili olabilecek bir aşı geliştirebileceklerine dikkati çekerek, çalışmaların olumlu sonuçlar vermeye başladığını ifade etti.

/ İZMİR

18.07.2007

59 kişi hayatını kaybetti

2002-2006 yıllarında Türkiye’de kırım kongo kanamalı hastalığının görüldüğü bin 103 kişiden 59'unun hayatını kaybetti.

Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Veterinerlik Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı öĞretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yaman, vücuda yapışan kenenin sigara değdirilerek veya alkollü pamuk uygulanarak çıkarılmaya çalışılmasının hayvanın virüslü içeriği kana kusmasına yol açtığını söyledi.

Doç. Dr. Yaman, Ülfet Eğitim ve Yardımlaşma Derneğinin Sağlık-Sen Adana Şubesi ve Tarım Orman Çalışanları Sendikası (TOÇ BİR-SEN) Adana İl Temsilciliğinin desteğiyle düzenlediği ‘’kene ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı’’ ile ilgili bilgilendirme toplantısına katıldı.

2002-2006 yıllarında Türkiye’de bu hastalığın görüldüğü bin 103 kişiden 59’unun hayatını kaybettiğini ifade eden Doç. Dr. Yaman, hastalığın ve ölümlerin, bilgisizlik sebebiyle yapılan yanlış müdahaleler sebebiyle arttığını kaydetti. Yaman, kenenin ısırdığı fark edildiğinde paniğe kapılınmaması gerektiğini vurguladı.

/ ADANA

18.07.2007

İstanbul’da broşür dağıtılacak

İstanbul İl Özel İdaresi ve İl Genel Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyonu tarafından kene ve Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı ile ilgili özel olarak hazırlatılan broşür, mesire alanları başta olmak üzere hastane, okul ve belediyelere dağıtılacak.

İstanbul İl Özel İdaresi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, kene ve hastalık konusunda halkı bilgilendirmek amacıyla konunun uzmanı doktorlar tarafından hazırlanan broşür, önümüzdeki günlerde dağıtılmaya başlanacak.

‘’Sağlığınız için 5 dakika’’ başlığı altındaki ‘’Kene ve Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığından korunma yolları’’ ismini taşıyan broşürde, hastalık, bulaşma yolları, önlenmesi, kenelerin nasıl yaşadığı ve bunlardan nasıl korunabileceği, ısırmış kenenin nasıl çıkarılması gerektiği gibi konularda bilgiler yer alıyor. Broşürden ilk etapta 250 bin adet bastırıldı.

İstanbullular’ı bu hastalığa karşı bilgilendirmek amacıyla bu çalışmaya destek verdiklerini ifade eden İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile belirleyecekleri alanlarda da ilâçlama çalışmaları yapacaklarını bildirdi.

/ İSTANBUL

18.07.2007

ÖSS’den sonra tercihler terletiyor

Öğrenciler, ÖSS sonuçlarının açıklanmasının şimdi de tercihler için ter döküyor. Öğrenciler aldıkları puana göre, mezun olduktan sonra boşta kalmayacağı ve gelecek vaat eden mesleklerden birini tercih etmeye çalışıyor.

Derlenen bilgilere göre, ÖSS sonuçlarının açıklanmasından sonra öğrenciler, aldıkları sayısal, sözel ve eşit ağırlık puan türlerine göre girebilecekleri bölümler hakkında bilgi toplamaya başladı. Tercih sıralaması için dershanelerden rehberlik desteği alan öğrenciler, puanına göre gelecek vaat eden meslekleri tercih etmeye çalışıyor.

Bu dönemde üniversiteler, kendi resmî internet siteleri başta olmak üzere bazı web sayfaları ve gazetelerde başarılı öğrencileri çekebilmek için yarışsalar da büyük üniversiteler bu yıl da öğrencilerin gözdesi konumunda... Gelişen teknolojiye bağlı olarak bu yıl da geleceğin meslekleri olarak bilgisayar, uçak, elektrik elektronik ve genetik mühendisliği başta geliyor. Bu bölümleri yeni açılan ve günün şartlarına göre önemi giderek artan bazı bölümler izliyor. Moleküler biyoloji ve genetik, tıp mühendisliği, yatırım mühendisliği, finans mühendisliği, gelişen teknolojide büyük ihtiyaç duyulan yazılım mühendisliği ve biyomühendislik de önemli mesleklerden. Türkiye’nin AB uyum süreciyle ilgili bazı mesleklerin öne çıktığını belirten bir dershanenin rehberlik uzmanı Mustafa Yalçın, AB uyum sürecinde gıda ve çevrenin önemli olduğunu, bugün ilgi duyulmayan gıda ve çevre mühendisliği bölümleri ile sosyolojinin gelecekte önemseneceğini kaydetti.

/ KONYA

18.07.2007

Sarıkamış'taki selin yaraları sarılacak

Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı İnkaya köyünde 3 gün önce meydana gelen sel felâketinin ardından başlatılan hasar tesbit çalışmaları devam ediyor.

Sarıkamış Kaymakamı Rahmi Köse, yaptığı açıklamada, İnkaya köyünde 3 gün önce yaşanan sel felâketinde dere yatağında bulunan 30 evin zarar gördüğünü söyledi.

Evleri zarar gören vatandaşların çadırlara yerleştirildiğini ifade eden Köse, ‘’Kızılay ve devletimizin diğer kurumları her türlü müdahalede bulundu. Vatandaşlarımıza çadır ve gıda yardımı yapıldı. Köyde hasar tesbit çalışmaları ise devam ediyor. Vatandaşlarımızın mağdur olmamaları için gereken her şey yapılacaktır’’ dedi.

/ KARS

18.07.2007

İHD: Sorunların kaynağı sistem

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Reyhan Yalçındağ (Baydemir), “Türkiye’deki sorunların anayasal ve yasal sistemin otoriterliğinden kaynaklandığını’’ söyledi.

İHD’nin 21. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Ankara’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Yalçındağ, derneğin kurulduğu günden bugüne kadar her türlü ihlal sürecinin karşısında yer aldığını, demokrasi ve temel özgürlükler mücadelesini sürdürdüğünü ifade etti. Yalçındağ, Türkiye’deki insan hakları sorunlarının sadece yasa ya da hükümet değişiklikleriyle çözülebilecek sorunlar olmadığını belirterek, ‘’sorunların anayasal ve yasal sistemin otoriterliğinden kaynaklandığını’’ söyledi.

Türkiye’nin ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı konularında da eksiklikler bulunduğunu kaydeden Yalçındağ, bu durumdan kaygı duyduklarını söyledi. Yalçındağ, şiddetin ülke sorunlarının çözümü için araç olmaması gerektiğini ifade ederek, ‘Kimden gelirse gelsin her türlü şiddete karşıyız’’ dedi.

Irak ve Filistin sorunlarının “içinden çıkılmaz hale geldiğini’’ anlatan Yalçındağ, savaşları önlemek için oluşturulan uluslar arası kurumların bu ülkelerde yaşananlara seyirci kaldığını da kaydetti.

Derneğin kuruluş yıldönümü dolayısıyla Sultanahmet’teki Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda toplanan İHD İstanbul Şubesi üyeleri, ‘’İnsan Hakları Derneği 21 Yaşında’’ yazılı bir pankart açtı.

/ ANKARA/İSTANBUL

18.07.2007

Şırnak’ta çatışma: 2 şehit

Şırnak’ta terör örgütü PKK üyeleri ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 1 piyade kıdemli üstçavuş ile 1 piyade er şehit oldu.

Valilikten yapılan yazılı açıklamada, önceki gün Bestler Dereler bölgesinde, güvenlik güçlerince icra edilen operasyonlar sırasında bir grup terör örgütü PKK mensubu ile karşılaşıldığı belirtildi. Güvenlik güçlerinin “teslim ol” çağrısına teröristlerce ateşle karşılık verilmesi sonucu çıkan çatışmada, Piyade Kıdemli Üstçavuş Ahmet Tündü ve Piyade Er Murat Tuzsuz’un şehit olduğu kaydedildi.

Operasyonların sürdürüldüğü bildirildi

1 terörist ölü ele geçirildi

Bu arada, Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruda, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçleri tarafından önceki gün yapılan arazi arama tarama faaliyeti esnasında saat 16.30 sıralarında bir grup terör örgütü mensubu ile karşılaşıldığı belirtildi. iki güvenlik görevlisinin şehit olduğu çatışmada, güvenlik güçlerinin “teslim ol” çağrısına ateşle karşılık veren terör örgütü mensuplarından birinin ölü olarak etkisiz hale getirildiği kaydedildi

Öte yandan Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığında şehitler için tören düzenlendi. Törenin ardından Piyade Kıdemli Üstçavuş Ahmet Tündü’nün cenazesi Kahramanmaraş, Piyade Er Murat Tuzsuz’un cenazesi de Bilecik’e gönderildi.

/ ŞIRNAK

18.07.2007

Anayasa Mahkemesi “kendi seçimini” görüşecek

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, Ankara 16. İdare Mahkemesi’nin, 2 yedek üyenin Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı seçimlerinde oy kullanamamalarına karşı açtıkları dâvâda, yasadaki hükmün Anayasa’ya aykırılık iddiasını ciddî bularak, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiğini bildirdi.

Kılıç, Anayasa Mahkemesi’ndeki ant içme töreninin ardından 2 yedek üyenin, Anayasa Mahkemesi Başkanı seçiminde oy kullanamamalarına karşı açtıkları davaya ilişkin soruları cevapladı. Raportörün bir hafta ya da 10 gün içinde raporunu hazırlayacağını tahmin ettiğini ifade eden Kılıç, daha sonra raporun üyelere dağıtılacağını ve bir aksilik olmaması halinde 30-31 Temmuz günlerinde konuyu görüşmek üzere toplanmak üzere plan yaptıklarını söyledi. Kılıç, diğer Anayasa’ya aykırılık iddialarıyla bu konu arasında kendileri açısından hiçbir fark olmadığının altını çizerek, aynı prosedür, aynı sistem, aynı yol ve aynı uygulamanın bu konu için de sürdürüleceğini kaydetti.

Haşim Kılıç, mahkeme heyetinin bu konuda vereceği karara göre, işi sonuçlandırarak, ilgili mahkemesine göndereceklerini kaydetti.

/ ANKARA

18.07.2007

Milletimiz demokrasiye lâyıktır

Yeni Asya Adana Bürosunu ziyaret eden Demokrat Parti (DP) Adana milletvekili adayları, ülke meseleleriyle ilgili görüşlerini açıkladılar.

DP Adana İl Başkanı Yalçın Karalar başkanlığında il yönetim kurulu üyeleri ve milletvekili adaylarından Nevzat Şaşkın, Veli Andaç Durak, Yakup Bulut ve Serhan Özcan’dan oluşan heyet, okuyucularımızla da tanıştılar.

Toplantıda Yeni Asya camiası adına hoşgeldiniz konuşması yapan Ali Kanıbir, Yeni Asya camiasına yapılan bu ziyaretin bir nezaket ziyaretinin ötesinde anlamı olduğunu belirterek; Demokrat Parti adaylarını birer misafir değil, ortak değerleri paylaşmış dostlar olarak gördüklerini söyledi.

Kanıbir, Yeni Asya camiası; Bediüzzaman Hazretlerinin tavsiyeleri ışığında 1946’dan beri DP’ye ve ondan sonra Adalet Partisi’ne ve nihayet Doğru Yol Partisi’ne ve ondan sonra bu gün kaderin bir cilvesi olarak tekrar DP adını alan siyasî partiye sahip çıktığını söyledi.

Daha sonra söz alan DP Adana milletvekili adayları Nevzat Şaşkın, Veli Andaç Durak, Yakup Bulut ve Serhat Özcan, bu ziyaretten duymuş oldukları memnuniyeti ifade ederek Yeni Asya camiasını yakınen tanıdıklarını, çalışmalarını takdirle izlediklerini, bu camianın savunmuş oldukları fikirlerin isabetinin ortaya çıktığını belirttiler. DP listelerinden milletvekili seçilebildikleri takdirde gerçekleştirmek istedikleri hizmetleri şöyle dile getirdiler:

Milletimiz herkesden çok demokrasiye lâyıktır. Demokrasinin en geniş mânâda uygulanması için çalışacağız.

Din ve vicdan ve ifade hürriyeti her insanın doğuştan hakkıdır. Bu konudaki sınırlamaları kaldırmak için çalışma yapacağız.

Hukuk herkes için lâzımdır.

Türkiyenin geleceğini yapılandıracak politikaları DP oluşturacak.

Alışılagelmiş siyasetçi görüntüsünden uzak durarak ülkemiz ve Adanamız için milletvekili olarak görev yapacağımız süre içinde vatandaşlarımıza hesap vermeye hazır olacağız.

İşçinin, memurun, köylünün, çiftçinin, esnafın, işadamının, emeklinin, gençlerimizin, işsizlerimizin, öğrencilerimizin, ev hanımlarımızın kısaca herkesin sorunlarını meclis çatısı altında çözüme kavuşturmak için samimiyetle gayret göstereceğiz.

Fatih Mehmet BİNİCİ / ADANA

18.07.2007

Akdeniz Birliği müzakerelerin alternatifi değil

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Jean-Pierre Jouyet, Akdeniz Birliği önerisinin Türkiye ile sürdürülen müzakerelerin alternatifi ya da türevi olmadığını söyledi.

Düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi’nde (EPC) yeni Fransız hükümetinin AB politikasını anlatan Jouyet, Akdeniz Birliği teklifine, “isteyen ülkelerin katılabileceğini” belirtti. Jouyet, “Bu projeye ilgi duyuyorsa Türkiye’nin, beklentilerini ve şartlarını açıklamasını” istedi.

Jouyet, yanlış anlaşılmak istemediğinin altını çizerek, “Akdeniz Birliği önerisi Türkiye ile sürdürülen üyelik müzakerelerinin alternatifi ya da türevi değildir. ‘Akdeniz ülkeleri arasında işbirliğini amaçlayan’ Barselona sürecine daha kapsamlı siyasi güç sağlamak gerekiyor. Akdeniz’in güneyindeki ülkelere yardımcı olmak ve bölgesel entegrasyonu güçlendirmek amacıyla Akdeniz Birliği’ni gerçekten somut bir proje olarak geliştirmek istiyoruz. Avrupa Yatırım Bankası ve diğer finansal araçlarla AB Komisyonu’nun büyük birikimi bu kapsamda değerlendirilebilir” diye konuştu.

/ BRÜKSEL

18.07.2007

Pepe: Bazı hainler ormanlarımızı yakıyor

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, “Bazı hainler ormanlarımızı yakıyor. Seçim üzeri bu ülkeye, en büyük servetimiz olan ormanlara kasteden bu bedbahtlara yazıklar olsun, lanet olsun” dedi.

Kocaeli Pazarcılar Odası’nın Perşembe Pazarı alanında verdiği kahvaltıya katılan Bakan Pepe, orman yangınları nedeniyle tüm valiliklere genelge gönderdiklerini, tüm güvenlik birimlerini valiler aracılığıyla uyardıklarını ve orman alanlarına girişi, çıkışı yasaklattıklarını söyledi.

Osmaniye’de, Hatay’da ormanın önceki gün beş yerden birden ateşe verildiğini ifade eden Pepe, “Bu ülkeye, bu insanlığa birazcık saygısı olan, bırakın saygıyı bir parça insanlığı olan, insanlıktan az da olsa nasibini alan kimse bu işi yapamaz. Ama bunlar insan olma vasfını yitirmiş. Maalesef bu iş neye mal olursa olsun, ‘seçim üstü memlekette bir tedirginlik meydana getirelim’ düşüncelerinde, kendi propagandalarını yapmanın hevesindeler. Millet, siyaset meydanında birilerinin yakmaya çalıştığı bu ateşin ve ormanlarımıza kast edenlerin hainliklerini kesinlikle affetmez. Dün (önceki gün) 35 büyük yangın meydana geldi. Allah milletimizi, memleketimizi kötü niyetli insanların emellerinden muhafaza etsin” dedi.

/ KOCAELİ

18.07.2007

Su kesintisi kapıya dayandı

Başşehre içme suyu sağlayan barajlardaki toplam doluluk oranının yüzde 8’lere kadar düştüğü, bu sebeple Ağustos ayından itibaren su kesintilerine başlanacağı bildirildi.

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) yetkilileri, yaptıkları açıklamada, barajlardaki su seviyesinin, tüketimin değişmemesi, yağış azlığı ve aşırı buharlaşma sebebiyle minimum seviyelere kadar indiğini belirttiler. Yetkililer, “Herkes suyu eşit alamayacak, her yere su ulaştırmakta sorun olabilir. Bazı yerlere bazen, bazı yerlere ise hiç su verilemeyecek’’ dediler.

/ ANKARA

18.07.2007

Türksat: Mayın engelleme basit bir şey

TÜRKSAT A.Ş Genel Müdürü Osman Dur, mayın frekanslarını karıştıran teknoloji ile ilgili olarak, ‘’Türkiye’de ne zaman olduğunu bilmiyorum ama biz bundan 6-7 ay önce çalıştık, üzerine kafa yorduk denedik, test ettik, çalışıyor. Yani çok basit bir şey’’ dedi.

Dur, e-devlet logo ve slogan yarışmasının sonuçlarının açıklandığı Ulaştırma Bakanlığındaki törenin ardından gazetecilerin mayın frekanslarını dağıtmak amacıyla kullanılan cihazlarla ilgili sorularını cevapladı. Bu zamana kadar dünyada ve özel sektörde kamu kurumlarında bunları üretilebilecek alt yapının bulunduğunu kaydeden Dur, ‘’Türkiye’de ne zaman olduğunu bilmiyorum ama biz bundan 6-7 ay önce çalıştık, üzerine kafa yorduk denedik, test ettik, çalışıyor. Yani çok basit bir şey. ‘Bu önceden yoktu veya bir tek biz bulduk’ gibi bir şey ben bilmiyorum. Sadece biz bunu kendimize, üzerimize vazife çıkardık. Kafa yorduk test ettik, çalıştırdık’’ diye konuştu.

/ ANKARA

18.07.2007

Güneş hem soğutuyor, hem ısıtıyor

Turizm merkezlerinde otel sahipleri enerji sarfiyatını aşağı çekmek için çeşitli tasarruflarda bulunurken, Muğla’nın Fethiye ilçesinde güneşten soğutma amaçlı olarak yararlanılmaya başlandı.

Türk mucit Ahmet Lokumlu tarafından yapılan bir sistemle güneşten faydalanılarak yazın soğuk, kışın da sıcak hava üretiliyor. ‘Eko turizmin en iyi yapıldığı otel’ seçilen İberotel Sarıgerme Park Otel’de uygulanan bu sistemle tesisin soğutması da güneş ışınları ile yapılıyor. İberotel Sarıgerme Park’ın Teknik Müdürü ve Çevre Yönetim Temsilcisi Ahmet Cemal Bekar, sistem sayesinde paneller aracılığıyla elde edilen güneş enerjisi ile 180 dereceye ulaşan sıcak buharın otelin sıcak su ihtiyacı ve yaz aylarında da soğutma amaçlı kullanıldığını söyledi. Bekar, sistemin dünyada bir ilk olduğunu söylerken bunun sebebini de güneşten faydalanılarak soğutma yapılabilmesi olarak açıkladı. Tamamen Türk icadı olduğu belirtilen sistemin dünyada ilk olduğu ve 250 bin avro’ya mal edildiği bildirildi.

/ MUĞLA / FETHİYE

18.07.2007

Etli ekmek hamburgere göz açtırmıyor

Türk Mutfağı Uzmanı Nevin Halıcı, Konya’da açılan fast food salonlarının, etli ekmekle rekabet edemeyince birkaç ay sonra etli ekmek çeşitlerini de satmaya başladığını söyledi.

Halıcı, yaptığı açıklamada, Konya’nın ünlü yemeklerinin başında gelen etli ekmeğin geçmişinin yüzyıllar öncesine dayandığını, 1806’da şehre gelen bir seyyahın Konya ve çevresinde ‘’etli ekmek’’ yediğini seyahat notlarına aktardığını söyledi. Halıcı, şunları kaydetti: ‘’Konya’da açılan fast food salonları, etli ekmekle rekabet edemeyince 3 ay sonra etli ekmek çeşitleri de satmaya başlıyor. Bu etli ekmeğin değerini ve rekabet gücünü gösteriyor. Yani etli ekmek, hamburger türü fast foodlara Konya’da göz açtırmıyor.’’ Halıcı, ayrıca etli ekmekte 5 temel gıdadan 4’ü olan, et, ekmek, sebze-meyve ve yağın bir arada bulunduğunu, yanında bir de ayran içildiğinde 5 temel gıdanın alınmış olacağını vurguladı.

/ KONYA

18.07.2007

Kalp gözleriyle Kur’ân okuyorlar

Beyazay Görme Engelliler Derneği İzmir Şubesi, bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Kur’ân-ı Kerim okuma kursunda 15 kişinin hayallerini gerçeğe dönüştürdü. 25 Haziran’da başlayan ve 20 Temmuz’a kadar sürecek eğitim tamamlanmadan kursiyerler Kur’ân-ı Kerim okumaya başladı.

Beyazay Görme Engelliler Derneği, kısa sürede Kur’ân-ı Kerim öğrenen öğrencilerin mutluluğunu paylaşmak için Kapılar Hüseyinoğulları Düğün Salonu’nda yemek verdi.

Beyazay İzmir Şubesi Başkanı Salih Arıkan, fırsat verildiği takdirde engelli insanların her türlü işi başarabileceğini söyledi. Kendisi de görme engelli olan Arıkan, engelliler yasasının daha işlevsel hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Arıkan, “Engelliler kendi sorunlarına sahip çıkmazsa hiçbir problemi çözemezler.” dedi.

Bornova Osmangazi’de Beyazay Derneği ve Bornova Müftülüğü işbirliği ile düzenlenen Kabartma Yazılı Kur’ân Kursu öğretmeni, görme engelli Rıdvan Cinkaya, kursa destek veren ve emek veren 15 kursiyere teşekkür etti.

/ İZMİR

18.07.2007

Kadınların su taşıma çilesi bitti

Diyarbakır’da son 3 yılda bin 185 köy ve mezra sağlıklı içme suyuna kavuşurken, 115 yerleşim birimindeki çalışmaların ise yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.

Bir dönem köylü kadınlarının omuzlarında bidonla veya katır sırtında su taşığı günler, köy ve mezraların tek tek içme suyuna kavuşmasıyla artık tarihe karıştı. Diyarbakır Valiliği, yerleşim birimlerinin suyla buluşması için çalışmalarını yoğun bir tempoyla sürdürüyor. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Aydın, yaptığı açıklamada, Diyarbakır Valisi Efkan Ala’nın Batman Valisi olduğu dönemde şehrin içme suyu sorununu çözdüğünü, bu çalışmasıyla KÖYDES Projesi’nin de fikir babası olduğunu söyledi.

/ DİYARBAKIR

18.07.2007

Okul müdürü pazarda domates satıyor

Manisa’da bir ilköğretim okulu müdürü, okula destek sağlamak ve yoksul öğrencileri dershanelere gönderebilmek amacıyla okulun arkasında kullanılmayan tarlaya ektiği domatesleri, öğretmen ve öğrencileriyle pazarda satmaya başladı.

Merkeze bağlı Yeşilköy Şehit Gürkan Gökçek İlköğretim Okulunun arkasında kullanılmayan 5 dönümlük tarlaya domates ektiren Okul Müdürü, ürünü toplandıktan sonra Manisa Karaköy semt pazarında kiralanan tezgâhta satışa başladı.

/ MANİSA

18.07.2007

Bütün haberler