Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Türkiye’nin hızla enerji darboğazına doğru yol aldığını savunarak, ‘’Türkiye, enerji konusunda 5 yıldır yan gelip yatıyor. 2009’da karanlığa gidiyoruz, ampuller sönecek’’ dedi.
Aygün, son 5 yıldır, ithal doğal gaz ve petrole bağımsızlığı enerji politikalarının devam ettiğini de öne sürdü. Aygün yaptığı yazılı açıklamada, tedbir alınmadığı takdirde gelecek yıl Türkiye’nin bir numaralı sorununun elektrik kesintileri olacağını ifade ederek, siyasetçilere, ‘’Gelecek iktidarın 2008 yılı ajandasının ilk sırasında, Türkiye’yi karanlıktan kurtarma sorunu olacak. Neden meydanlarda enerji konusunu konuşmuyorsunuz’’ diye seslendi.
Aygün, Devlet Planlama Teşkilâtı’nın ‘’2009 yılında karanlık günlerin başlayacağı’’ uyarısı yaptığını hatırlattı.
Dünya Bankası’nın 2006 tarihli raporunda da elektrik sektörünün arz güvenliği açısından riskli durumda olduğuna dikkat çekildiğini, yeni santral yapılacak zaman kalmadığı için talebi kısma önerisinde bulunulduğunu hatırlatan Aygün, ‘’Talebin kısılması, elektriğe zam yapılması demektir’’ dedi.
SUYUMUZUN ÜÇTE İKİSİ BOŞA AKIYOR
Türkiye’nin yıllık kullanılabilir 112 milyar metreküplük suyunun 72 milyar metreküpünün boşa aktığını vurgulayan Aygün, açıklamasında şunları kaydetti:
‘’Su akıyor, biz bakıyoruz. Eğer bir yağmur damlası düştüğünde denize akıp gidiyorsa büyük kayıptır. Enerjisi alınmadan boşa akan su paradır, israftır ve geriye dönüşü yoktur. Suyun akışını seyretmeye devam edersek, yurt dışına tonlarca domates, patates satıp varili 60 dolardan petrol almaya devam ederiz.’’
Aygün, Türkiye’nin ‘’yerli, güvenilir, ucuz ve sürekli’’ bir enerji kaynağı olan sudan yılda 129 milyar kwh enerji üretebilecek durumda olduğunu, ancak 45 milyar kwh elektrik üretildiğini belirtti.
Petrol boru hatlarından sonra bölgenin en büyük enerji yatırımı sayılan Çoruh Nehri üzerindeki Deriner Barajı’nın 1998 yılında temelinin atıldığını ve 2005 yılında bitirilmesinin planlandığına işaret eden Aygün, ‘’Aradan 10 yıl geçmesine rağmen projenin yarısı bile tamamlanamadı. Bu hızla gidersek, karanlıkta kalacağız’’ görüşünü savundu.
Kredisi temin edilmiş çok sayıda projenin 5-6 yıldır beklediğini anlatan Aygün, dünyada bir eşi daha bulunmayan GAP Projesi’nin ise yarım kaldığını öne sürerek, 2,5 milyar dolar olan yıllık elektrik geliriyle projenin 6 yılda tamamlanabileceğine ve 20 milyar kilovat saat elektrik elde edilebileceğine işaret etti.
ENERJİYİ PAHALIYA ÜRETİYORUZ
2006 yılında üretilen 175 milyar kwh elektriğin sadece yüzde 25’inin sudan, yüzde 44’ünün ise ithal doğal gazdan üretildiğini, bunun da elektrik fiyatlarını yükselttiğini belirten Aygün, ‘’2006’da elektrik üretiminde yüzde 46,6 oranında yerli kaynak, yüzde 53,4 oranında ithal kaynak kullanıldı. Türk sanayicisi, OECD ülkeleri içinde İtalya ve Japonya’dan sonra en pahalı elektriği kullanıyor’’ dedi. Devlete bağlı çalışan kömür santrallerinin 2006 yılı ortalama kapasite kullanım oranının yüzde 43 olduğuna dikkat çeken Aygün, ‘’Bakımsızlık ve kötü işletmecilikten kaynaklanan bu durum üretim maliyetlerini yükseltiyor’’ diye konuştu.
ENERJİMİZİN YÜZDE 70’İ İTHAL
Türkiye’de enerjinin yüzde 70’inin, petrolün yüzde 92’sinin ithal edildiğini belirten Aygün, Türkiye’nin 2006 yılı ham petrol ve doğal gaz faturasının 26 milyar dolar olduğunu hatırlattı.
Dünyada 440’a yakın nükleer enerji santrali bulunduğunu, 38’inin de inşa halinde olduğunu belirten Aygün, ‘’Türkiye, risklerine karşı gerekli güvenlik önlemlerini alarak nükleer santral kurmak zorundadır’’ dedi. Fransa’da elektriğin yüzde 75-80’inin, Almanya ve Japonya’da yüzde 30-35’inin, ABD’de yüzde 19-20’sinin, dünya genelinde ise yüzde 16-19’unun nükleer enerjiden elde edildiğini ifade eden Aygün, Türkiye’nin nükleer enerjiye sırtını dönme lüksü bulunmadığını vurguladı.
|