İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, “Akdeniz Birliği” projesinin, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine alternatif olarak görülmesi halinde ülkesinin bunu kabul edemeyeceğini söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, Fransa’daki cumhurbaşkanı seçimi öncesinde gündeme getirdiği “Akdeniz Birliği” projesi, Sarkozy’nin bu hafta Cezayir ve Tunus’u kapsayan Kuzey Afrika turunda da ele alınan konuların başında geldi. Sarkozy seçimlerden önce yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkarak, Türkiye’nin “Akdeniz Birliği”ne liderlik yapabileceği görüşünü savunmuştu.
Bu çerçevede, projenin hayata geçirilebilmesi için Akdeniz’in en önemli ülkelerinden İtalya’nın konuyla ilgili tutumu önem taşıyor.
İtalya Başbakanı Romano Prodi, bir Fransız gazetesine verdiği demeçte, “Akdeniz’de işbirliği için düşünülen mekanizma, Türkiye için önerilemez. Türkiye ile müzakereler başlamıştır” ifadesini kullanmıştı.
İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Marsili, AA’ya yaptığı açıklamada, Sarkozy’nin, “Akdeniz Birliği” projesini Türkiye’nin AB’ye üyeliğine alternatif olarak sunup sunmadığına ilişkin bir soruya, şu ceavabı verdi:
“İtalya, Akdeniz Birliği projesinin Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine alternatif olarak görülmesi halinde, bunun kabul edilemeyeceğini belirtti. Bunu, İtalya Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema Türkiye’ye Haziran ayında yaptığı ziyarette de açıkça ifade etti.”
Akdeniz bölgesinin istikrarı ve refahını geliştirmeye yönelik girişimlerden hiçbirinin, Türkiye’nin katkısı olmadan yapılamayacağını kaydeden Marsili, “İtalya için, Türkiye’nin AB’ye tam üye olması esastır” dedi.
Büyükelçi Marsili, İtalya’nın AB içindeki Akdeniz boyutunu ve Akdeniz ülkeleri arasındaki ilişkileri güçlendirecek her girişimin memnuniyetle karşılandığını bildirerek, “Bu nedenle, Fransız önerisiyle de ilgileniyoruz. Bildiğim kadarıyla, Akdeniz Birliği girişiminin detayları üzerinde düşünülmeye devam ediliyor. Üyelik, kurumsal çerçeve, faaliyet alanlarının açıkça tanımlanması gerekiyor ve bence Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Tunus ve Cezayir ziyaretleri bu fikirlerin ileriye götürülmesi için fırsat sağlayacaktır” diye konuştu.
Sarkozy’nin önerdiği “Akdeniz Birliği” projesi, 1995 yılında AB girişimiyle başlatılan ancak İsrail-Filistin anlaşmazlığı sebebiyle hayata geçirilemeyen “Barcelona süreciyle” ilgili tartışmaları beraberinde getirdi.
AB uzmanları, Sarkozy’nin önerisi konusunda Barcelona sürecinin varlığına işaret ederek, ikinci bir kurumun gereksiz olacağı görüşünde hemfikir.
Diğer yandan Fransa da, önerinin Barcelona sürecine alternatif olmadığını, süreci güçlendirme amacını taşıdığını savunuyor.
Büyükelçi Marsili, “Barcelona sürecinin başarıları gözardı edilmemelidir” diyerek, bölgedeki siyasî problemlerin sürecin faaliyetlerine sıklıkla gölge düşürdüğünü ve daha etkin olmasını engellediğini ifade etti. Marsili, “Bence Akdeniz Birliğinin amaçlarından biri, Barcelona sürecindeki bu zorlukların üstesinden gelmeye yardım etmek olmalıdır” dedi.
AB Dönem Başkanı Portekiz’in de projenin Türkiye’nin AB üyeliğine alternatif olarak görülmesine sıcak bakmadığı biliniyor. Portekiz’in AB Daimi Temsilcisi E Moura, geçen ay AA’ya yaptığı açıklamada, “Akdeniz ülkeleri arasında her türlü işbirliğine taraftarız. Ama Sarkozy, Türkiye için AB üyeliğine alternatif getiriyorsa dönem başkanı olarak bu bizim pozisyonumuz olamaz. Türkiye ile ilerleyen bir süreç var. AB üyeliği yolunda süren müzakereler var. Müzakerelerin ilerlemesine önem veriyoruz” ifadesini kullanmıştı.
|