İnsan Hakları Derneği , Türkiye İnsan Hakları Vakfı, MAZLUMDER, Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi temsilcilerinin yeni parlamentodan ortak talepleri; yeni, sivil, insan haklarına dayanan anayasa. TİHV Başkanı Yavuz Önen Anayasa’nın 12 Eylül rejimini hâlâ temsil ettiğini, sivil bir anayasa gerektiğini ifade etti.
İnsan hakları savunucu örgütler; yeni parlamentodan açık bir toplumsal tartışmayla oluşturulacak, demokratik, sivil ve yeni bir anayasa istyerek, ifade, örgütlenme, din özgürlüğünün önündeki engeller kalkmalı; yaşam hakkının güvenceye alınması gerektiğini belirttiler. İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD) ve Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Türkiye Şubesi temsilcileri yeni parlamentodan yeni, sivil, insan haklarına dayanan anayasa talep etti.
Önen: Yeni Anayasa gerekiyor
TİHV Başkanı Yavuz Önen, Anayasa’nın 12 Eylül rejimini hâlâ temsil ettiğini, yeni bir anayasa gerektiğini söyledi. Temsilde adalet için seçim yasası ve siyasi partiler yasasının değişmesi gerektiğini de ekledi. Önen, diğer taleplerini şöyle sıraladı:
İfade özgürlüğünün önündeki engeller kalkmalı. Sanık haklarını hiçe sayan gözaltı koşulları ortadan kalkmalı. Örgütlenme özgürlüğü, yaşam hakkı güvence altına alınmalı; işkenceyi önleme mekanizmaları hayata geçirilmeli. Polise duraksamadan ateş etme yetkisi veren yasa değişikliği geri alınmalı.” Önen, bunların barış olmadan sağlanamayacağını vurgulayarak, “Barış talebi her zaman gündemin başında” dedi.
Yalçındağ: CEDAW içselleştirilmeli
İHD Başkanı Reyhan Yalçındağ, Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümü için çabalanması, şiddetin sonlanması, Meclisin toplumla birlikte çalışarak “demokratik, anti-militarist, kapsayıcı” bir anayasa oluşturması gerektiğini ifade etti.
Yalçındağ, Birleşmiş Milletler (BM) Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) bütün kurumlarca içselleştirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılması; ifade özgürlüğü önündeki engellerin, Ceza Yasası’ndaki “utanç verici” maddelerin kaldırılması gerektiğini de ekledi.
Kurma: Dernekler Yasası kalkmalı
HYD’den Emel Kurma ise sivil anayasa için Meclisin açık bir toplumsal tartışmanın önünü açması gerektiğini söyledi.
Sanık haklarının, adil yargılamanın, ifade özgürlüğünün güvenceye alınmasını isteyen Kurma, “Devletin hak savunuculuğuna keyfi olarak müdahale etmesini sağlayan Dernekler Yasası da kalkmalı” dedi.
Kurma, insan haklarının bağlamını anlayan, ekonomik, kültürel, sosyal hakları, çevre haklarını gözeten bir devlet oluşturulması için çabalanması gerektiğini vurguladı.
Çelik: Yaşam hakkı korunmalı
MAZLUMDER Başkanı M. Halit Çelik de Kürt sorununun çözümü için somut irade; din, ifade özgürlüklerine engellerin kaldırılması, açık tartışmayla oluşturulacak, insan haklarına dayalı yeni anayasanı yürürlüğe konması gerektiğini ifade etti. Çelik, yaşama hakkının güvenceye alınması gerektiğini de kaydetti.
Korkut: Uluslararası sözleşmeler
yürürlüğe girmeli
UAÖ Türkiye Başkanı Levent Korkut kamuda sağlıklı bir insan hakları örgütlenmesini sağlayacak anayasanın, insan haklarına dayalı bir dış politikanın, temel hakları zaafa uğratmayacak bir güvenlik sisteminin oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Korkut, Türkiye’nin ayrımcılığı önlemekle ilgili Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ek protokolünü, insanlığa karşı suçları yargılamak için Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü’nü ve BM İşkenceye Karşı Sözleşme’nin ek protokolünü yürürlüğe koyması gerektiğini vurguladı.
|