|
|
|
Dağıttığım notlar hadis ve Kur’ân tefsiri |
ADD Isparta Şubesi tarafından valilik, Millî Eğitim ve Genelkurmay’a şikâyet edilen din kültürü öğretmeni Hasan Çelik, “Öğrencileri doğru bilgilendirmek için İslâm âlimlerinin eserlerinden faydalandım. Said Nursî’nin kitabından yapılan alıntı da Kur’ân’daki âyetlerden birinin tefsiri” dedi.
Isparta Ülkü İlköğretim Okulu’nda 9 ay önce din kültürü ve ahlâk bilgisi öğretmeni Hasan Çelik, ‘Peygamberin güzel ahlâkı’ konulu ünite için çeşitli kaynaklardan derlediği eğitim notlarını öğrencilere dağıttı. Peygamber Efendimiz’in (asm) ‘40 Hadis’inin de yer aldığı notların arasında, Bediüzzaman Said Nursî’nin kitaplarından da bir alıntı yapıldı. Notlar arasında Bediüzzaman Said Nursî’nin ‘Lemalar’ adlı eserinde, Ali İmran Sûresi’nin ‘De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin.’ âyetinin bir nev’î meali olan “Allah’a imanınız varsa elbette Allah’ı seveceksiniz. Madem Allah’ı seversiniz, Allah’ın sevdiği tarzı yapacaksınız. Ve o sevdiği tarz ise Allah’ın sevdiği zata benzemelisiniz. O’na benzemek ise O’na ittiba etmektir. Ne vakit O’na ittiba etseniz Allah’ta sizi sevecektir.’ ifadesi de yer aldı.
Söz konusu notlardan rahatsız olan ADD Isparta Şubesi tarafından valilik, Millî Eğitim ve Genelkurmay’a şikâyet edilen din kültürü öğretmeni Hasan Çelik, haberlerin kasıtlı ve çarpıtma olduğunu söyledi. Öğrencilere doğru bilgiler vermek için bütün dinî kaynaklardan yararlanmaya gayret ettiğini anlatan Çelik, haberlerin sansasyon amaçlı olduğunu kaydetti. Çelik, “Maalesef notlarda ne dendiğine değil, kimin dediğine bakılıyor. Hazırladığım notlar Peygamber Efendimiz’in (asm) sözlerinden ibaret. Ayrıca iki sayfalık not arasında yer alan Said Nursî’nin sözleri, Kur’ân’dan sadece bir âyetin tefsiridir” dedi.
|
01.07.2007
|
|
|
Başörtüsüne değinen tek parti |
Meclise girmesi muhtemel partilerden, seçim beyannamesinde başörtüsü sorununa değinen tek partinin Demokrat Parti olması dikkat çekiyor. Seçim beyannamesinin “Eğitim” başlıklı bölümünde, “Üniversiteler özgürlük alanlarıdır. Hiçbir çağdaş ülkede, üniversite kapıları kıyafetlerinden dolayı toplumun bir kesimine kapatılmamaktadır. Türkiye’deki uygulamanın dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde örneği yoktur. Demokrat Parti iktidarında, ‘hizmet alan’ hiç kimsenin kıyafetine devlet eliyle müdahale edilmeyecektir” deniliyor.
DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, “sır” gibi saklanan ve henüz açıklamadığı seçim beyannamesinde “başörtüsü” manifestosu ile kamuoyunun önüne çıkmaya hazırlanıyor. Bugün’ün haberine göre, Ağar, üniversitelerde yaşanan başörtüsü sorununu da bu açılımla çözmeyi vadediyor. Reklamcı Ali Taran’ın hazırladığı konsept ile gelecek hafta açıklanması beklenen seçim beyannamesinde gençlere yönelik vaatler dikkat çekiyor. DP’nin 100 sayfa dolayında olan seçim beyannamesinde Türkiye’nin çeşitli sorunlarına yönelik “çareler” ortaya konulacak. Seçim beyannamesinin en önemli ayağını ise sivilleşme ve özgürlük içeren açılımlar oluşturuyor. DP, eğitimde başörtüsü sorununun çözümünü gündeme getiriyor. Bu madde ile DP, beyannamesinde başörtüsü sorununa değinen tek parti olma özelliğini de kazanmayı hedefliyor.
DEMOKRASİ DIŞI MÜDAHALE
Anayasa değişikliğinin de gündeme getirildiği beyannamede, “Demokrat Parti, yeni anayasa tarafından çerçevesi çizilecek olan çağdaş demokrasimizin, her türlü demokrasi dışı müdahaleye sağlam ve dirençli kılınabileceğinin farkındadır. Bu direnci sağlayacak olan iki ana kurum siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarıdır” görüşü dile getiriliyor.
ÜNİVERSİTE ÖZGÜRLÜK ALANI
Seçim beyannamesinin “Eğitim” başlıklı bölümünde, “Üniversiteler özgürlük alanlarıdır. Hiçbir çağdaş ülkede, üniversite kapıları kıyafetlerinden dolayı toplumun bir kesimine kapatılmamaktadır. Türkiye’deki uygulamanın dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde örneği yoktur. Demokrat Parti iktidarında, ‘hizmet alan’ hiç kimsenin kıyafetine devlet eliyle müdahale edilmeyecektir” deniliyor. YÖK ile ilgili olarak da “İktidarımızda YÖK, eğitim düzeyi yüksek ülkelerde olduğu gibi üniversiteler arası eşgüdümü sağlayan ve üniversitelerimizde bilimsel ve çağdaş eğitimin yapılmasının kriterlerini tesbit eden bir kurula dönüştürülecektir” görüşüne yer veriliyor.
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
Elazığ Ağar’ı bağrına bastı |
Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar, memleketi Elazığ’da düzenlediği mitingde büyük ilgiyle karşılandı. Ağar, burada yaptığı konuşmada, “Partili veya bağımsız, belediye ve milletvekili seçiminde Elazığlı bir arkadaşım için bir lâf duydunuz mu? Bugün burada büyük bir kalabalık var. Bir yabancı plakalı araba var mı? Bir tane taşıma var mı burada? Hepsi ciğerden” dedi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar, memleketi Elazığ’da düzenlediği mitingde büyük ilgiyle karşılandı. İstasyon Caddesi’nde seçim otobüsünden halka seslenen Mehmet Ağar 12 yıldır siyaset yaptığını ve siyasal faaliyetlerinde bir Elazığlı hakkında “Gülden ağır bir lâf’’ söylemediğini ifade eden Ağar, şöyle konuştu:
‘’Partili veya bağımsız, belediye ve milletvekili seçiminde Elazığlı bir arkadaşım için bir lâf duydunuz mu? Bugün burada büyük bir kalabalık var. Bir yabancı plakalı araba var mı? Bir tane taşıma var mı burada? Hepsi ciğerden. Hadi Tayyip Erdoğan anlamaz, Abdullah Gül de anlamaz, Necati Çetinkaya da anlamaz. Peki platformda duran öbür hemşehrilerim bu lâflardan bu sözlerden rahatsız olmadılar mı? Hepsiyle seçimlerde yarıştık bir güne bir gün bir lâf mı söyledim? Bir kelime mi söyledim? İnsanın neresinde bir noksanı varsa eksiği varsa onu arar bulur. Çok ararsan bulursun ben burdayım.’’
Elazığ’ın kadını ve erkeğinin hepsinin mert, yiğit, can, merhametli, terbiyeli, soylu ve mağrur olduğunu belirten Ağar, buradan alınacak çok insanlık dersi olduğunu söyledi.
Ağar, ‘’Cevabı burada Ağar verecekti ama 5.5 saatte bu meydana zor geldik. Cevabı Elazığ sonuna kadar verdi’’ dedi.
Siyesette kendisini köşeye sıkıştırıp atmak istedikleri zaman Elazığ’a sığındığını ve Elazığ’ın kendisini sahipsiz bırakmadığını ifade eden Ağar, ‘’Bu seçime DP’nin Elazığ’da girmesinde başka bir mânâ var. Söyletilmek istenen Elazığ sözünden dönecek mi dönmeyecek mi? Bunların istedikleri Elazığ sözünü geri alsın, Elazığ sözünden vazgeçsin istiyorlar'' dedi.
|
01.07.2007
|
|
|
İnsan hakları raporu parlak değil |
MAZLUMDER Genel Başkanı M. Halit Çelik, “Son ayların insan hakları raporlarına baktığımızda ne yazık ki parlak bir tablo ile karşılaşmıyoruz. Hâlâ yaşamın tehlikede olduğu, faili meçhul cinayetlerin bitmediği, düşüncenin ve dini görünürlüğün tehlike olarak algılanıp cezalandırıldığı bir ülke görünümündeyiz” dedi.
MAZLUMDER’in hazırladığı Ocak-Haziran–2007 İnsan Hakları Raporunu açıklayan Çelik, son günlerde toplumda uzlaşı kültürünü ortadan kaldıracak, şiddeti tetikleyecek, barış ortamını ve sivil inisiyatifleri tehdit edecek girişimlere, temaslara ve çabalara şahit olunduğunu belirtti. Çelik, “Özellikle sivil, askerî ve siyasî güçlerin seçim öncesi sınır ötesi harekat dahil çatışma, savaş ve şiddete prim verir pozisyon ve söylemleri endişelerimizi artırmaktadır” diye konuştu.
“HİÇBİR MAZERET YASAK
SÜRDÜRMENİN BAHANESİ OLAMAZ”
Din özgürlüğü önündeki kısıtlamaların bütün ağırlığı ile devam ettiğini söyleyen Halit Çelik, bu kısıtlamalardan bütün din mensupları etkilendiğini bildirdi. Çelik, “Müslümanların dinin gerektirdiği kıyafetle öğretim ve çalışma hayatında varlığı kabul edilmemektedir. Sorun tektipçi, jakoben anlayıştadır. Farklılığa tahammül edilmeyişindedir” dedi.
En son Haziran ayı içinde yapılan OKS ve Açıköğretim Lisesi sınavlarında başörtülü öğrencilerin kimi yerde sınavlara alınmamış olmasının ve camilerdeki yaz Kur’ân kurslarına ilköğretim 5. sınıfı bitirmeyenlerin kabul edilmemesi dayatmaların sürdüğünü gösterdiğini vurgulayan Çelik şöyle konuştu:
“Halkın sorununa duyarlılık göstermede TBMM ve hükümet iyi bir sınav vermemiştir. Hiçbir mazeret yasak sürdürmenin bahanesi olamaz. Hükümetin ilk günlerde olmasını istediği toplumsal mutabakat vardır. Bu anlaşıldıktan sonra kurumsal mutabakat aranmaya başlamıştır. Bu söylemin hukuk devleti ve demokrasi ile ilgisi yoktur. Aslolan halkın talepleridir. Kurumlar halkın işlerini kolaylaştırmak için vardır. Halkın isteğinin dışında davranan ve direnen kurumların ıslahı demokrasinin gereğidir.”
Çelik, herkesin dilediği gibi düşünmesi ve bunu ifade edebilmesinin temel insan haklarından olduğunu da belirtirken, “Toplum ve devletin onayladığı değil, onların hoşuna gitmeyen hatta rahatsız edici bulunan düşüncelerin de ifade edilebiliyor olması bu özgürlüğün varlığı için gereklidir. Bu konuda artık kısıtlama ile karşılaşmak istemiyoruz. Ama ne yazık ki sorun devam etmektedir. Son 6 ay içinde 200 olayda 683 yıl ceza verilmiş. Cezası kesinleşen 9 kişi de cezaevine girmiş durumda” diye konuştu.
|
Fatih KARAGÖZ
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
Şahin: Gündemimizde af yok |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ‘’Gündemimizde ne vergi affı, ne de ceza affı var’’ dedi.
Antalya’da seçim çalışmalarını sürdüren Mehmet Ali Şahin, Çakırlar mahallesinde vatandaşlarla yaptığı sohbette, son 50-60 yılın en sıcak günlerinin yaşandığını ve bu sıcak günlerde seçimlere gidildiğini söyledi. Seçimlerin normal şartlarda Kasım ayında yapılacağını hatırlatan Şahin, cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında erken seçimin gündeme geldiğini kaydederek, ‘’Anayasa ve yasalar, herkese uygulanmalıdır. Türkiye bir kaosa sürüklenmek istendi. Biz de seçim kararı aldık’’ dedi.
AKP hükümetinin yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi de veren Şahin, Türkiye genelinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait 18 bin 500 bina bulunduğunu, birçoğu yıkık durumda olan bu binalardan 2 bininin kendi dönemlerinde onarıldığını anlattı.
Bir vatandaşın ‘’Vergi affı yok mu?’’ sorusunu cevaplayan Şahin, ‘’Vergi affı yok. Çünkü nasılsa af olur diye vergi ödenmiyor. Nasılsa af oluyor diye suç da işleniyor. Gündemimizde ne vergi affı, ne de ceza affı var’’ diye konuştu.
İşgal edilen vakıf arazileri sorununun takas yoluyla çözüldüğünü belirten Şahin, Kepez’de vakıf arazisi üzerine 7 mahalle kurulduğunu, İstanbul’daki Okmeydanı’nın vakıf arazisi olduğunu, Alibeyköy ve Sarıyer’in bir kısmının da vakıf arazisi üzerinde bulunduğunu vurguladı.
Bu arazileri hazineye devrettiklerini dile getiren Şahin, devredilen arazilere karşılık da vakıflara başka araziler alındığını kaydetti.
|
/ ANTALYA
01.07.2007
|
|
|
‘Vatanseverler’e gözaltı |
Danıştay saldırısı dâvâsında serbest kalan isimler, Ümraniye’deki bombalarla ilgili soruşturmada tek tek yakalanıyor. Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi’ne baskın yapıldı. Genel Başkan Taner Ünal’la birlikte 20 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Ümraniye’deki bir evde 27 el bombasının yakalanmasıyla başlayan çete operasyonu derinleşiyor. Emekli Yüzbaşı ile birlikte 8 kişinin tutuklanması ve Eskişehir’de ortaya çıkarılan cephanelik evin ardından önceki gün başkentte yeni bir operasyon yapıldı. Danıştay’a yönelik hain saldırıyla gündeme gelen Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği’nin Genel Başkanı Taner Ünal ile Mersin il başkanının da aralarında olduğu 20 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Zanlılar, çek senet tahsilatı yapmak, adam yaralamak, tehdit, şantaj, adam kaldırma ve zorla yardım toplamakla suçlanıyor. Dernek merkezinin yanı sıra birçok ev ve işyerinde arama yapan polis, çok sayıda silâh, mermi ve mühimmat ele geçirdi. Bilgisayar, CD, belge ve dokümanlara da el koyan polis, sanıkların Ümraniye’de ele geçirilen bombalarla ilgisinin bulunup bulunmadığını araştırıyor.
EMEKLİ BİNBAŞI, TUTUKLANDI
Bu arada, Ümraniye’de bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılara ilişkin soruşturmada adı geçenlerle bağlantısı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan emekli binbaşı F.E, tutuklandı. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesinde, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulandıktan sonra İstanbul nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen F.E, tutuklanarak ceza evine gönderildi.
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
Memur sandığı bekliyor |
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, ‘’22 Temmuz’da Türk milleti, kamu çalışanı ve Türkiye Kamu-Sen olarak sandıkta hesap soracağız. Ama bu hesap tarihi bir hesap sorgulaması olacak ve tarihe geçecektir’’ dedi.
Bircan Akyıldız, Sivas’ta düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin 22 Temmuz’da, ülkeyi 4 ya da 5 yıl içinde yönetecek olan yeni bir kadroyu belirlemek üzere seçime gideceğini hatırlattı. ‘’Türkiye Kamu-Sen, 4.5 yıllık yönetimi sonucunda AKP zihniyetiyle sürekli olarak çatışmak zorunda kalmıştır’’ diyen Akyıldız, Türkiye Kamu-Sen olarak bu sebeple AKP iktidarına ve siyasal iradesine tepkili olduklarını bildirdi.
Akyıldız, iktidarın 4.5 yıl içinde kamu çalışanlarının hakkını yediğini öne sürerek, şöyle konuştu:
‘’Bize sıfır zam yaparak enflasyon karşısında koruduğunu iddia eden iktidar bizim satın alma gücümüzdeki erimeyi, değer kayıplarımızı karşılayamaz konumdadır. Türkiye Kamu-Sen olarak biz bu konuda ciddî tepkiliyiz. Hakkımızı yediniz, helâl etmiyoruz.”
22 Temmuz’da Türk ulusunun böyle bir siyasal iradeyi işbaşına getireceğinden emin olduklarını ifade eden Akyıldız, sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Biz diyoruz ki eğer 3 Kasım seçimlerinde bu milletin millî ve manevi değerlerini kullanarak işbaşına gelenler, 3 Kasım seçimlerinde bu milletin tavrını görmelerine rağmen 4.5 yıl uygulamalarıyla bu milletin beklentilerine cevap vermemişlerse, bu cevabı hak etmişlerdir. 22 Temmuz’da Türk milleti, kamu çalışanı, Türkiye Kamu-Sen olarak sandıkta hesap soracağız. Ama bu hesap tarihi bir hesap sorgulaması olacak ve tarihe geçecektir.’’
|
/ SİVAS
01.07.2007
|
|
|
Ekmekte gramaj serbestleşecek |
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ekmek Tebliği’nde yapmayı planladığı değişiklik ile normal ekmekte 200 gramdan başlamak üzere uygulanan gramaj sınırlandırmasını kaldırmayı öngörüyor.
Böylece fırıncılar, istediği büyüklükte ekmek satabilecek. Ancak, ekmekte fiyat serbestisinin, fiyat denetimini zorlaştırmasından endişe ediliyor. Taslak uyarınca, tüketicinin kandırılmasını önlemek amacıyla, ekmekteki kepek oranı yüzde 30, çavdarlı ekmekteki çavdar oranı da yüzde 50 ile sınırlandırılıyor.
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
‘Uyuşturucu testi de yapılsın’ |
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Bağımlılık Tedâvi Birimi Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Coşkunol, madde kullanımının trafik ihlâli ve ölümcül kaza riskini artırdığını bildirdi.
Trafikte yol alan sürücüde madde tesbitinde uygulanabilirliği kolay ve hızlı sonuç veren, güvenilir tanıma yöntemlerinin kullanılabileceğini kaydeden Prof. Dr. Coşkunol, ‘’Sürücülere madde testi de yapılabilir. İlâçlar tükürüğe birçok şekilde geçebilmekte ve kandaki tüm uyuşturucu ve uyarıcı maddeler tükürükte saptanabilmektedir. Bunun için çok az miktarda tükürük yeterli olabilmektedir’’ görüşünü vurguladı.
|
/ İZMİR
01.07.2007
|
|
|
Şehirlerden köylere kaçış hızlandı |
Küresel ısınmanın etkisini arttırmasıyla sıcakla birlikte şehrin stresli hayatından da bunalan insanlar, deniz kenarları yerine yazı serin geçirmek için yüksek kesimlerdeki yazlık evleri tercih etmeye başladı.
Konya’nın Seydişehir İlçe Belediye Başkanı İbrahim Halıcı, Seydişehir’in çam ormanları, yaz aylarındaki serin havası ve kaynak sularıyla yayla özelliği taşıdığını söyledi.
Sıcakların başlamasıyla birlikte özellikle Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayanların Seydişehir’e gelmeye başladıklarını belirten Halıcı, buradan her yıl yaklaşık 400-500 ailenin yaz aylarını geçirmek için ilçeye geldiğini bildirdi. Manavgat’tan gelen ailelerin Seydişehir’de daha önceden ev kiraladığını, ancak son yıllarda ev satın alan ve yaptıranların sayısının arttığını ifade eden Halıcı, şöyle konuştu: ‘’Her yıl Manavgat başta olmak üzere Antalya’dan ilçemize gelenlerin sayısı artıyor. Seydişehir’e yakın sahil kesiminden talep oldukça fazla. Şehrin kalabalığından, stresinden ve sıcak havasından bunalanlar, yayla olarak nitelendirdikleri ilçemize geliyor.’’
HADİM’DE ESKİ EVLERİNİ
TAMİR EDENLERİN SAYISI ARTTI
1500 rakımlı dağlık bir coğrafyaya sahip Hadim ilçesinin Belediye Başkanı Yılmaz Çetin, önceden çeşitli sebeplerle Hadim’den göç eden birçok kişinin yaz aylarını ilçede geçirdiğini, ancak bu sayının bu yıl daha da arttığını ifade etti. Çetin, ‘’Ayrıca son yıllarda yaşanan sıcaklığın etkisiyle, önceden tatillerini deniz kenarlarında geçiren vatandaşlar da artık ilçemizi tercih e
diyor. İnsanlar sıcağı konuşurken, bizler Hadim’de hâlâ yorganla yatıyoruz’’ dedi.
SERİN HAVASINI BİLEN TAŞKENT’E GELİYOR
Taşkent İlçe Belediye Başkanı Abdülbaki Acet de, 1620 metre rakıma sahip ilçelerine, şehrin sıcağından kaçıp serin bir yaz geçirmek isteyen
vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Özellikle İstanbul’dan, ilçenin havasına ve tabiî güzelliğine hayran kalan vatandaşların burada yazlık evler yaptırmaya başladıklarını ifade eden Acet, ‘’İlçemizden göç eden hemşehrilerimizin birçoğu, buraya akraba ziyaretlerine gelir. Ancak son yıllarda gelenlerin sayısı fazlalaştı. Eski evlerini onarıp oturanların yanı sıra burada ev yaptıranların sayısı da arttı’’dedi.
|
/ KONYA
01.07.2007
|
|
|
Milletin iradesine müdahale etmeyin! |
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu adına açıklama yapan ASDER Ankara Şubesi Başkanı Şahin Özdaş, “Yeter artık milletin iradesine müdahale etmeyiniz. İnancımız odur ki; inançla yükselen medeniyet kokuşmuş dünyaya bir güneş gibi doğacaktır” dedi.
Ankara’da Abdi İpekçi Parkında 73. haftasına giren “Başörtüsüne özgürlük platformu”nda açıklama yapan Özdaş, “İnanç özgürlüğü’nün yani isteyen hanımefendilere, İslâm inancına göre başlarını örtme hakkı tanınmaması sebebiyle 73. kez bir araya gelmiş bulunmaktayız. Dünya’da bu süreç içerisinde pek çok şey değişmesine rağmen 3. dünya ülkelerinin ve özellikle de Türkiye’nin inanç hak ve özgürlük konuları gibi en temel konuları aşamamasının üzüntüsünü yaşıyoruz” dedi.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
Çocuklar, TV’den yeni şeyler öğrenmiyor |
Amerikalı psikologlar, küçük çocukların “Teletubbies” gibi onlar için özel olarak hazırlanmış programlardan bile yeni kelime öğrenmediğini belirttiler.
Wake Forest Üniversitesinden Marina Krcmar başkanlığındaki psikologlar, 3 yaş altı çocukların televizyondaki programlarla konuşmayı öğrenmediğine dikkat çektiler. Bilim adamları, bu yaştaki çocukların konuşmayı, onlarla doğrudan konuşan insanlar vasıtasıyla öğrendiğini kaydettiler.
Daha büyük çocukların ise “Susam Sokağı” gibi programlarla ufuklarını genişlettiği belirtildi. Araştırma çerçevesinde 15 ila 24 aylık 48 çocuk iki gruba ayrıldı. Birinci gruptaki çocuklarla bir yetişkin doğrudan konuştu. İkinci gruba ise bir yetişkinin konuştuğu görüntüler ve Teletubbies izletildi. Araştırma sonucunda, birinci gruptaki çocukların yeni kelimeler öğrendiği ve isimlerini öğrendikleri nesneleri gösterebildikleri belirlendi, diğer grupta ise bu konuda hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Araştırma, Media Psychology dergisinde yayımlandı.
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
AB’nin yeni dönem başkanı Portekiz |
Portekiz, 6 aylık AB dönem başkanlığını bugün Almanya’dan devralıyor.
AB üyesi olduğu 1986 yılından bu yana 1992 ve 2000 yıllarında iki kez dönem başkanlığı yapan Portekiz, ülkenin kuzeyindeki Porto şehrinde bulunan Müzik Evinde verilecek klasik müzik konseriyle üçüncü kez dönem başkanlığını resmen başlatıyor. Dönem başkanlığının ilk toplantısı, Başbakan Jose Socrates ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso başkanlıklarında, Portekizli bakanları ve AB Komisyonu üyelerinin katılımıyla Porto’da yapılacak.
AB dönem başkanlığı boyunca yapılacak toplantılar için diplomat, siyasetçi ve gazeteci, yaklaşık 50 bin kişinin Portekiz’e gideceği tahmin ediliyor. Portekiz’in AB dönem başkanlığı boyunca öncelikli olarak ele alacağı konu yeni AB anlaşması olurken, 23 Temmuz tarihinde yapılacak Hükümetler Arası Konferansta yeni AB anlaşması metninin tamamen şekillenmesi ve Ekim ayındaki toplantıda 27 AB ülkesinin liderlerinin bunu kabul etmesi bekleniyor.
|
/ MADRİD
01.07.2007
|
|
|
Bingöl’de 33 şehit asker anısına anıt |
Bingöl-Elazığ karayolunda 24 Mayıs 1993 yılında terör örgütü PKK üyelerince şehit edilen 33 asker anısına yaptırılan anıtın açılışı yapıldı.
Bingöl Valisi Vehbi Avuç, Bilaloğlu köyü yakınlarındaki yaptırılan anıtının açılışında, Türkiye’nin bugünkü güçlü ve huzurlu konuma ulaşmasının, başta Çanakkale ve Kurtuluş savaşları olmak üzere daha sonraki dönemlerde de özellikle terörle mücadelede hayatlarını kaybeden şehitlere ait olduğunu vurguladı. Türkiye’nin sahip olduğu konum ile bölgesinde önemli sorumluluklar yüklendiğine dikkati çeken Avuç, “Ülkemiz dünya barışı açısından önemli bir coğrafya üzerinde bulunmaktadır. Burada yaptırılan temsili mezarlık, şehitlerimizin memleketlerindeki kabirlerinden toprak getirilerek yapılmış, ayrıca Anıtkabir’den getirilen bayrak 33 metre yüksekliğindeki göndere çekilmiştir” diye konuştu.
Geniş güvenlik tedbirlerinin alındığı törende, terör örgütü aleyhine sloganlar atılırken, Elazığ Belediyesi Mehter Takımı da bir konser verdi.
|
/ BİNGÖL
01.07.2007
|
|
|
Gurbetçi Türkiye’den vazgeçmiyor |
Merkezi Almanya’nın Essen şehrinde bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfının (TAM) araştırması, Almanya’daki Türklerin çoğunluğunun Alman vatandaşlığına geçiş için Türk vatandaşlığından vazgeçmek istemediğini ortaya koydu.
TAM tarafından araştırma sonuçlarına ilişkin yapılan açıklamada, Almanya’daki Türkler arasında Alman vatandaşlığına geçiş oranında giderek düşüş gözlendiği, 1999 yılında 103 bin Türk Alman vatandaşlığına geçerken, 2005 yılında bu sayının 32 binde kaldığı belirtildi. Alman vatandaşlığına geçmek istememe nedenlerinin başında, vatandaşlığa geçişi zorlaştırıcı düzenlemeler ve Alman yasalarının çifte vatandaşlığa izin vermemesi geliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 55,5’i Türkiye ile duygusal bağlarını koparmak istemediklerini bildirdi. Türklerin yüzde 10,4’ü Türkiye’deki haklarını yitirme korkusu yaşarken, yüzde 7,8’i geleceğini Türkiye’de planlıyor.
|
/ OBERHAUSEN
01.07.2007
|
|
|
4 bin 270 kişi damdan düştü |
Güneydoğu’da aşırı sıcaklar sebebiyle damda uyumayı tercih edenlerden 4 bin 270’i düşme sonucu yaralandı.
Bölgede yaz ayına girilmesiyle birlikte sıcak sebebiyle evlerinde uyuyamayan vatandaşlar, evlerinin damına taşıdıkları yataklarında geceyi geçirmeye çalışıyor. Ancak, bu durum başta çocuklar olmak üzere çok sayıda kişinin düşüp yaralanmasına hatta ölmesine yol açıyor.
Diyarbakır Devlet Hastanesinde Mayıs ayında bin 901, Haziran ayında ise 2 bin 369 olmak üzere toplam 4 bin 270 kişi damdan düştüğü için tedavi altına alındı. Yetkililer, damdan düşme oranında geçen yıla göre yüzde 40 oranında artış olduğunu belirtiler.
|
/ DİYARBAKIR
01.07.2007
|
|
|
Güneş enerjisiyle çalışan şapka üretti |
Yurdun büyük bir bölümünü etkisi altına alan kavurucu sıcaklar Mersin’in Mut ilçesinde etkisini gösterdi.
Bunaltıcı sıcaklardan şapka yardımıyla kendini koruyan 43 yaşındaki Mustafa Yaprak, 45 derecelik sıcağın altında korkmadan yürüyor. Başına taktığı şapka sayesinde hem güneş ışınlarından korunuyor, hem de güneş enerjisinden faydalanarak yüzü kısmını serinletiyor. Şapka üstüne takılan güneş panelinden enerji üretilerek uç kısımdaki küçük pervanenin hareket ettirilmesiyle çalışan düzenek sayesinde serinleyen Yaprak’ı görenler şaşırıyor.
|
01.07.2007
|
|
|
Yurt ve kredi başvuruları 2 Temmuz’da başlıyor |
Üniversitelerin ara sınıflarında okuyan öğrenciler, 2 Temmuz-5 Ağustos 2007 tarihleri arasında yurt, burs ve kredi için başvuruda bulunabilecekler.
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden (YURTKUR) yapılan açıklamaya göre, kurum yurtlarında barınmak, burs, öğrenim ve katkı kredisi almak isteyen öğrencilerin başvuru şartları belirlendi. Buna göre, halen bir yükseköğretim kurumunun ara sınıfına devam eden ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğrencileri, 2 Temmuz-5 Ağustos 2007 tarihleri arasında YURTKUR’un ‘’www.kyk.gov.tr’’ adresli internet sitesinden yurt, burs ve kredi için başvuruda bulunabilecekler. Yüksek lisans, doktora, ön kayıt ve özel yetenek sınavı ile yükseköğretim programlarına girecek öğrenciler de 24 Eylül-5 Ekim 2007 tarihleri arasında internet üzerinden başvuru yapabilecekler. 2007-ÖSS’ye girerek bir yükseköğretim programına yerleşmeye hak kazanacak öğrencilerden yurt, burs, öğrenim ve katkı kredisi için başvuruda bulunmak isteyenler de ilk aşamada Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezince (ÖSYM)belirlenen başvurular ile ilgili formu kılavuzdaki açıklamalara göre doldurarak ‘’www.osym.gov.tr’’ internet adresinden başvurularını yapacaklar. Yurtlara asıl listeden girmeye hak kazanan öğrencilerin kayıtları 3-14 Eylül 2007 tarihleri arasında yapılacak.
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
İlâca ‘referans ülke’ modeli |
İlâç fiyatları belirlenirken AB üyeleri arasından her yıl en az 5, en fazla 10 ülke ‘’Referans ülke’’ olarak Sağlık Bakanlığınca belirlenerek bir tebliğle duyurulacak.
Belirlenen referans ülkeler ancak 4 ay önceden ilân edilmek şartıyla değiştirilebilecek. Beşeri İlâçların Fiyatlandırılmasına Dair Karar, dünkü Resmî Gazete’de yayınlandı. İlâçların fiyatlarında ancak fiyat değerlendirme komisyonunca belirlenecek oranlarda artış yapılabilecek. Referans fiyatlardaki düşüşlerin oranı toplamda yüzde 3’ü geçtiği halde 3 ay içinde bildirilerek fiyatlara yansıtılmaması durumunda, kamu zararı tazmin edilecek.
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
AIDS tedâvisinde önemli adım |
Hamburg ve Dresden şehrinde görev yapan Alman araştırmacıların, AIDS hastalığına yol açan HIV’in genini, laboratuvar ortamında ilk kez insan hücresinden çıkartmayı başardıkları bildirildi.
“Science” adlı bilim dergisinde yer alan habere göre, bilim adamları özel bir enzim ile HIV genini insan hücresinden çıkartmayı başardı. İnsan vücudunda bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açan HIV, hücrelerdeki DNA’ya yerleşiyor. Hamburg’taki Heinrich Pette Araştırma Enstitüsünde görev yapan Prof. Joachim Hauber, dergiye yaptığı açıklamada, “Hastalığın bulaştığı hücre iyileştirilebiliyor. Biz bu virüsü hücrelerden uzaklaştırdık. Bugüne kadar bunu kimse başaramamıştı” dedi.
Bu gelişme sayesinde 10 yıla kadar insanlar için yeni bir tedavi imkânı bulunabileceğini ifade eden Hauber, tedavi için AIDS hastasının kanından kök hücre alınması ve bunun laboratuvarda virüslerden temizlenmesi gerektiğini belirtti. Hauber, bu şekilde işlem gören kök hücrelerin, tedavi amacıyla yeniden hastaya aktarılması ve böylece bağışıklık sisteminin yenilenmesinin sağlanması gerektiğini kaydetti.
|
/ BERLİN
01.07.2007
|
|
|
Dünya şehirleşiyor |
Londra’da açıklanan raporda, gelecek yıl şehirlerde yaşayan nüfusun 3,3 milyar olacağı belirtiliyor. Bu rakamın 2030’da 5 milyar olacağı tahmin edilen raporda, bunun da o yıllardaki dünya nüfusunun yüzde 60’ını teşkil edeceği kaydediliyor.
Kırsal kesimden şehire göç eden milyarlarca kişinin büyük çoğunluğunu fakirlerin oluşturacağına da dikkat çekilen raporda, şehirlere göçün en çok gelişmekte olan ülkelerde, özelikle Afrika ve Asya’da dikkat çekici düzeyde olacağı, bu kıt’alarda 2000-2030 yılları arasında şehirlerde yaşayan nüfusun ikiye katlanacağı ve buralardaki şehirlerde nüfusunun, bütün dünyadaki şehirli nüfusun yüzde 80’ini oluşturacağı bildiriliyor. Bu dönemde bu iki kıt’ada nüfusun ABD ve Çin nüfusu kadar, yani 1,7 milyar artacağı, gelişmiş ülkelerdeki şehirli nüfusun artışının ise daha yavaş olacağı ve 870 milyondan 1,01 milyara yükseleceği tahmin ediliyor.
“ŞEHİRLEŞME KAÇINILMAZ”
Şehirleşmenin kaçınılmaz olduğuna da dikkat çekilen raporda, bunun olumlu sonuçları olabileceği, endüstrileşme çağında hiçbir ülkenin şehirleşme olmaksızın dikkate değer ekonomik büyüme sağlayamadığı ifade ediliyor. Raporda, bütün dünyada şehirleşmenin son yıllarda mega şehirlerden ziyade nüfusu 500 binden az şehir ve kasabalarda yoğunlaştığına, planlama ve uygulama açısından zayıf olan bu yerleşim birimlerinin üzerinde büyük baskılar oluştuğuna da işaret edilerek, çözüm için hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası örgütlere gerekli adımların atılması çağrısında bulunuluyor.
|
/ LONDRA
01.07.2007
|
|
|
Sultanlar, Mevlânâ Kültür Merkezini temizliyor |
Sultanlar Grup şirketlerinden Tibet A.Ş. markası olan Camsil, 2007’nin Mevlânâ Yılı ilân edilmesi sebebiyle yıl boyunca Konya Büyükşehir Belediyesine bağlı Mevlânâ Kültür Merkezinin temizlenmesine destek oluyor.
Yıl boyunca Merkezin ihtiyacını karşılayacak miktarda camsil verecek olan Tibet A.Ş. yetkilileri Konya Büyükşehir Belediyesiyle işbirliği içinde olduklarını belirttiler.
Çevre dostu teknolojilerle üretim yaptıklarını kaydeden şirket yetkilileri şunları söyledi: “Artan rekabet şartları, insanî değerlere verilen önemin artması, tüketicilerin, şirketin neye inandığını da sorgulamaya başlaması bize sosyal sorumluluk kavramına daha fazla önem vermemiz gerektiğini hatırlatmıştır. Toplumsal sorunların çözümüne katkıda bulunan dürüst, güvenilir ve etik değerlere bağlı bir şirket olarak sadece kendimize değil, topluma karşı da sorumlu olduğumuzun bilincindeyiz. İlk olarak bu yılın Mevlânâ yılı olması sebebiyle böylesi bir projeyle başlamayı doğru bulduk. Bu ve benzeri çalışmalarımız devam edecektir.”
Çocuklara yönelik eğitime de gönülden destek veren Grup, bünyesinde bulunan Vakıf sayesinde her yıl okumaya muhtaç çocukların eğitimini karşılamakta, Millî Eğitim Bakanlığına yapmış olduğu okul bağışla 1.300 öğrenciye hizmet vermektedir.
|
/ İSTANBUL
01.07.2007
|
|
|
Özürlü çocuklara yaz okulu |
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Özürlüler Müdürlüğü (İSÖM), özürlülere yönelik düzenlediği “Yaz Okulu” uygulamasına başladı.
Bu uygulama kapsamında ortopedik ve süreğen özürlü 8-13 yaş arası çocuklara, 15 kişilik gruplar halinde haftada bir gün eğitim verilecek. 26 Haziranda başlayan ve 10 hafta sürecek olan bu eğitimden yararlanmak isteyen özürlülerin, Özürlüler Müdürlüğü (İSÖM) veya bağlı birimlerine başvurarak kayıt yaptırmaları gerekiyor.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
01.07.2007
|
|
|
3,25 milyar cep telefonu kullanıcısı var |
Dünyada cep telefonu kullananların sayısının bu yıl sonunda 3.25 milyarı bulacağı bildirildi.
İngiltere’deki telekomünikasyon analiz firması The Mobile World’ün raporunda, cep telefonu kullananların sayısının hızla arttığı belirtilerek, cep telefonu abonelerinin sayısının Temmuz ayında 3 milyarı aşacağı, yıl sonu itibarıyla da 3.25 milyarı bulacağı tahmininde bulunuldu. Çin, Hindistan ve Afrika’da cep telefonlarına talebin arttığı belirtilen rapora göre, dünyada her dakika 1000’den fazla kişi cep telefonu abonesi oluyor.
|
/ LONDRA
01.07.2007
|
|
|
Edirne’den 23 bin yolcu giriş yaptı |
Edirne’de, sınır kapılarından son 24 saatte 15 bin 684’ü yabancı uyruklu olmak üzere toplam 23 bin 165 yolcu geçiş yaptı.
Alınan bilgiye göre, Kapıkule Kara ve Gar sınır kapıları ile Pazarkule, İpsala, Hamzabeyli ve Uzunköprü Gar sınır kapılarından son 24 saatte 10 bin 299’u Türkiye’ye giriş, 5 bin 385’i ise çıkış olmak üzere toplam 15 bin 684 yabancı uyruklu geçti.
Aynı sürede, 5 bin 759’u giriş, bin 722’si de çıkış olmak üzere toplam 7 bin 481 Türk vatandaşının geçtiği sınır kapılarından, 2 bin 536’sı giriş, 908’i çıkış olmak üzere 3 bin 444 otomobil geçti.
|
/ EDİRNE
01.07.2007
|
|
|
|