|
|
|
İş var, eleman yok |
Özkaymak Holdig Yönetim Kurulu Başkanı ve Konya Ticaret Odası (KTO) Vakfı Başkanı Rahim Özkaymak, sanayicinin yetişmiş personel yokluğu sebebiyle çalıştıracak eleman bulamazken, ülkenin en önemli sorununun halen işsizlik olduğunu söyledi.
Özkaymak, Türkiye’de halen küçük ve orta boy işletmelerin büyük oranda ara eleman sıkıntısı yaşadığını, firmaların kalifiye eleman bulamadığını vurguladı. 38 bin KOBİ’nin bulunduğu Konya’da da sanayinin aynı sorunla karşı karşıya bulunduğuna dikkati çeken Özkaymak, vakıf olarak bu sorunu çözmek için kolları sıvadıklarını, öncelikle vakıf binasını adeta bir eğitim merkezi haline getirdiklerini belirtti.
Sanayicinin personel açığını kapatabilmek için 120 bin avro tutarında AB’den hibe desteği aldıklarını dile getiren Özkaymak, ‘’Gençler İçin Meslekî Eğitim ve Gelişim Projesi’’ adı altındaki projeyi hayata geçirdiklerini, böylece yüzlerce genci işsizlikten kurtarmaya başladıklarını anlattı.
Özkaymak, ‘’5 farklı meslek dalında açtığımız kurslardan ilk olarak CNC operatörlüğü dalında 45 mezun verdik. Köyden getirdiğimiz genci 3 ay kursa tabi tutup kalifiye eleman olarak işe yerleştiriyoruz. Böylece o kişinin kaderi bir sihirli değnek değmiş gibi değişiyor’’ dedi. Ülke olarak işsizlikten şikayet ederken, mevcut açığın bile kapatılamadığını anlatan Özkaymak, ‘’Demek ki mesleki eğitimimiz çok zayıf, bu insanları 3 aylık kurslarla meslek sahibi yaparsak, hem sanayinin eleman ihtiyacı karşılanacak, hem de işsizlik azalacak’’ dedi.
|
/ KONYA
01.07.2007
|
|
|
Risk Türkiye’nin, kazanç rantiyenin |
Cari işlemler açığı ve yüksek faiz oranlarından bile daha yüksek risk olarak gösterilen sıcak paranın Türkiye’de son dört yıllık dönemde, gelişmiş ülkelerde 25-30 yılda elde edemeyeceği kadar getiri sağladığı bildirildi.
Türkiye’ye 2003 yılı başında getirilerek Türk Lirası’na dönüştürülüp bonoda değerlendirilen 1 milyon doların, 4,5 yılda 3 milyon 265 bin dolara, borsada ise 5 milyon 690 bin dolara yükseldiği kaydedildi.
Ankara Ticaret Odası’ndan (ATO) yapılan yazılı açıklamada, sıcak paraya dünyanın en yüksek kazancını Türkiye’nin sağladığı ve 2002 yılı başında 6,6 milyar dolar tutarında olan Türkiye’deki sıcak para stokunun bu yılın Mayıs ayı sonunda 88,1 milyar dolara kadar yükseldiği belirtildi.
Açıklamada, yabancıların Türkiye’de dünyanın en yüksek getirisini elde ederken, yastık altında tutulanlar hariç, 134,8 milyar dolar düzeyinde bir döviz tasarrufu bulunan Türk vatandaşları ve şirketlerinin ise 2003 yılı başında dolara yatırdıkları 1 milyon YTL’nin bu yılın Haziran ayı sonunda 798 bin YTL’ye gerilediği, bu sürede dolar cinsinden üç ay vadeli mevduatta tutulan 1 milyon YTL’nin de sadece 1 milyon 30 bin YTL’ye yükselebildiğine dikkat çekildi.
Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, sıcak para selinin Türkiye ekonomisini tehdit ettiğini belirterek, şunları söyledi: ‘’Eğer tedbir almazsak, bıçak sırtında duran Türkiye ekonomisi, sıcak para selinin yol açacağı enkazın altında kalır. Vergi koyarak sıcak para girişini kontrol altına almamız, faiz oranlarını düşürmemiz, Hazine’nin borçlanma ihtiyacını azaltmamız gerekiyor.’’
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
Kart faiz oranı iki puan indi |
Merkez Bankası, kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları ile aylık azamî gecikme faiz oranlarını yeniden belirledi.
Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğ değişikliğine göre, kredi kartı işlemlerinde aylık azamî akdi faiz oranı, YTL için yüzde 5,57’den yüzde 5,55’e indirilirken, dolar için yüzde 2,44’den yüzde 2,54’e çıkarıldı. Avro için ise yüzde 2,30 olan kredi kartı işlemlerinde uygulanan azami faiz oranında ise bir değişiklik yapılmadı. Tebliğ ile aylık gecikme faizi de yeniden belirlendi. Buna göre, aylık azamî gecikme faiz oranı, YTL için yüzde 6,21’den yüzde 6,20’ye indirilirken, dolar için yüzde 2,99, avro için de yüzde 2,86 olan faiz oranlarında bir değişiklik olmadı. Tebliğ 2 Temmuz 2007’den geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
Piyasada belirsizlik endişesi |
Seçim öncesi, otomotiv ve inşaat gibi piyasanın lokomotif sektörlerindeki iç talep ve üretimdeki daralma, sanayicileri endişelendiriyor. Seçim öncesi piyasalardaki likidite sıkıntısından dert yanan iş adamlarının, yatırımlarını 2008 yılına ertelemeyi tercih ettiği belirtildi.
Doğu Akdeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DASİFED) Başkanı Süleyman Onatça, seçim öncesi ciddî bir belirsizlik yaşandığını, bunun piyasaları olumsuz etkilediğini belirtti. Onatça, bu dönemde, hem bireysel tüketicilerin hem de sanayicilerin alım yapmaktan çekindiğini, uzun vadeli borçlanmayı tercih etmediğini anlattı.
Seçimler yaklaşırken finans sektöründe canlılık sürmesine rağmen, reel sektörde durgunluk belirtilerinin arttığını hatırlatan Onatça, özellikle Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumundaki ana sektörlerden birçoğunda, hem üretim hem de tüketim cephesinde kan kaybının büyüdüğünü, söyledi. “Bizi asıl korkutan Cumhurbaşkanı seçimleri” diyen Onatça, yaşanan bir takım olaylardan sonra dersler alındığını, ekonominin önünü kimsenin tıkamaya hakkı olmadığına işaret etti.
YÜKSEK REEL FAİZ PİYASAYI DARALTIYOR
Güney ve Güneydoğu Genç İşadamları Federasyonu (GİAF) Başkanı Selçuk Tanrısever de nakit ve likidite sıkıntısının piyasaları daralttığını, iş hacminin düşmemesinin bu sıkıntıyı daha da artırdığını vurguladı. Tanrısever, iş hacminin aynı seviyede gitmesinden dolayı nakit sıkıntısının daha belirgin hale geldiğini, bunda en önemli faktörün de kamu ödemelerindeki sorunlar olduğunu vuruladı.
Tanrısever, şöyle devam etti: ‘’Kamu ödemelerinin düzenli olmaması ve yüksek finansman maliyetleri nedeniyle oluşan kârsızlık piyasayı daraltıyor.
Faiz-döviz-kur dengelerinin düzenlenmesi gerekir. Reel faizlerin yüksek olmasından dolayı sıkıntı yaşanıyor. Olası bir faiz düşünmesinde, yabancı sermaye, piyasaları çok daha olumsuz etkileyecektir. Bunun nedenini tek rakamlı enflasyonun olduğu ülkede, hâlâ yüzde 25 seviyelerinde faiz olmasından görüyorum.’’
İŞ HACMİ DÜŞTÜ
Çukurova Genç İşadamları Derneği (ÇUGİAD) Başkanı Ayhan Şenbayrak ise seçim öncesi beklenilen durgunluğun yaşandığını, 2006 yılında bunu
öngören birçok girişimcinin yatırımlarını bir yıl ileri tarihe attığını söyledi. Seçim sonucuyla çok yakından ilgilenen iş adamlarının Cumhurbaşkanlığı konusunda da hassas dengelerin korunması gerektiğine inandığını vurgulayan Şenbayrak, ‘’Yatırımcı önünü net görmeden yatırım yapmaz. İç talepte de inanılmaz bir daralma var. Otomotiv sektöründe yüzde 35 bir gerileme yaşanıyor. Seçimlerde tek partinin yeniden iktidara gelmesini umuyoruz. Tek parti her zaman daha avantajlı yönetim biçimidir’’ diye konuştu.
|
/ ADANA
01.07.2007
|
|
|
Hazinenin borç yükü ağır |
Hazine, gelecek 11 ayda 90,5 milyar YTL iç borç servisi, 14 milyar 850 milyon dolar tutarında da merkezi yönetim dış borç ödemesi yapacak.
Türkiye’nin toplam dış borcu, bu yılın ilk üç ayında 6.9 milyar dolar artarak 213.4 milyar dolara yükseldi. Özel sektörün dış borçlarının toplam içindeki payı, artmaya devam etti.
Hazine Müsteşarlığı, Mart sonu itibariyle oluşan resmî dış borç istatistiklerini açıkladı. 2006 sonunda 206.5 milyar dolar olan toplam dış borçlar, yılın ilk çeyreği sonunda 6.9 milyar dolarlık artışla 213.4 milyar dolara ulaştı. Bu artışın büyük bölümü özel sektörün dış borçlarındaki artıştan kaynaklandı. 2006 sonunda 121.2 milyar dolar olan özel sektör dış borçları, Mart sonunda 5.2 milyar dolar artarak 126.4 milyar dolar oldu.
Kamunun dış borçları toplamı ise geçen yıl sonundaki 85.3 milyar dolarlık seviyesinden 71.4 milyar dolara geriledi. Merkez Bankası borçları ise aynı dönemde 15.6 milyar dolar olarak hesaplandı.
Hazine, Temmuz’da 12.3 milyar YTL ödeyecek
Hazine Müsteşarlığı, Temmuz ayı iç borçlanma stratejisini açıkladı. Önümüzdeki ay piyasalara 12.3 milyar YTL’lik borç ödenecek.
Kamu kurumlarına yapılacak 2.1 milyar YTL’lik ödeme ve 404 milyon YTL’lik Merkez Bankası ödemeleriyle birlikte toplam ödeme 14.8 milyar YTL olacak. Ödemelerin finansmanı için ihalelerle, 9 milyar YTL’si piyasalardan olmak üzere, 11.1 milyar YTL’lik iç borçlanma gerçekleştirilecek.
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
Demiryolu için acele kamulaştırma |
Ankara-Sivas Demiryolu güzergâhında bulunan bazı sahalar acele kamulaştırılacak.
Resmî Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, 2007 Yılı Yatırım Programı’nda yer alan ‘’Ankara-Sivas Demiryolu Projesi’’ kapsamında yapılması planlanan Ankara-Sivas Demiryolu güzergâhında bulunan bazı sahalar, Ulaştırma Bakanlığı Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğünce acele kamulaştırılacak. Kamulaştırma alanı 2 bin 400 hektarı buluyor.
|
/ ANKARA
01.07.2007
|
|
|
Yerköy için büyük bir adım |
1957 yılında Çanakkale’nin “kuş uçmaz kervan geçmez” Çan ilcesinde kurulan Çanakkale Seramik Fabrikaları 27 Temmuz’da “Çan Seramik Bayramı”nda 50. yılını kutlamaya hazırlanıyor.
1957 yılında Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş. adıyla kurulan Kale Grubu, Türkiye’de seramik sektörünün doğmasını ve gelişmesine büyük katkı yapmış, Türkiye’ye yaptığı yatırımları ile sektörde dünyanın sayılı firmaları arasına girmeyi de başarmış durumda.
Perşembe günü Kale Grubu Yozgat Yerköy’de yatırım halkalarına bir yenisini daha ekledi. İşsizliğin yüksek oranlarda seyrettiği Türkiye’de yeni yatırımlar yapılması büyük önem taşıyor. 170 kişinin istihdam edileceği Yerköy Fabrikası bu yönüyle Türkiye için küçük, Yerköy için ise büyük bir adım. Demiryolunun hemen kenarında kurulan fabrikanın açılışına kavurucu sıcağa rağmen ilçe halkı yoğun ilgi gösterdi. Kale Grubu Başkanı İbrahim Bodur, konuşmasını yaparken Anadolu insanının kendi aralarında şu samimî duyguları dile getirdiğine şahit oldum: “Allah razı olsun. Böylesine sıkıntılı bir dönemde gelip, buraya fabrika kurdu. Çoluk çocuğumuz, hep birlikte çalışıp ekmeğimizi kazanacağız. Belki yeni fabrikalar da kurulur gençlerimiz başka yerlere çalışmak için gitmek zorunda kalmaz.”
İŞ ADAMLARIMIZA ÖRNEK OLMALI
Sayın Bodur’un anlattığı bu yaşanmış hikâyeden bütün iş adamlarımızın çıkaracağı dersler var. İşe Yerköy’de Özel Organize Sanayi Bölgesi kurabilmek için gerekli olan asgarî 160 bin metrekare araziyi satın alarak başladıklarını ifade eden Bodur, ilâve olarak, asgarî 400 bin metrekare Millî Emlak’tan bedelsiz hazine arazisinin tahsis edilmesini beklediklerini bunun gerçekleşmemesi üzerine ilâveten şirketleri tarafından 402 bin metrekare ilâve arazi alındığını birleştirilen bu arazilerin Özel Organize Sanayi Bölgesi olarak da onaylandığını kaydetti. Fabrikayı açmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Bodur, “Çan ilçesinin olduğu gibi Yerköy’ün de sür'atle sanayileşerek, kısa zamanda kalkınacağına inanıyorum” dedi. Fabrika yapılan konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan ve bakanların, ve Yerköylülerin katılımıyla açıldı.
36 bin metrekaresi kapalı, 20 bin metrakaresi açık toplam 562 bin metrekarelik alanda kurulan Kaleseramik ve Kalekim Yerköy Orta Anadolu Tesislerinin yatırım bedeli 50 milyon dolar. Tesisler, Yerköy’e ve bölgeye önemli ekonomik, sosyal ve kültürel katkılar sağlaması bekleniyor.
60 ÜLKEYE İHRACAT YAPILIYOR
Açılış öncesi İstanbul’dan Yerköy’e kadar olan yolculuğumuz boyunca şirket ilgililerinden aldığımız bilgiye göre Kale Grubu’nun makine ve parça imalatı, savunma, kimya, elektrik malzemeleri, enerji, bilişim, nakliye, turizm ve gıda sektörlerinde de yatırımları bulunuyor.
Grubun General Electric, Siemens, Roca gibi uluslar arası şirketlerle ortaklıkları var. Bu yönüyle Kale Grubu bir dünya şirketi olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Grup şirketleri dünyanın geleceğinde söz sahibi olabilmek için enerji, bilişim ve robotik otomasyon gibi alanlarında “biz de varız” diyor.
Kale Grubu 1962 yılında, seramik ihracatı ile başlattığı ihracat hamlesini sürdürerek, bugün üretim yaptığı belli başlı sektörlerdeki ürünleriyle dünyanın 5 kıt'asında 60 ülkeye ihracat yapar duruma gelmiş.
Grubun bugün her biri kendi alanlarında lider 24 şirkete ulaşmış, beş bini aşkın çalışanı, Türk ekonomisine sağladığı milyarlarca dolar katma değerle Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşları arasında. Kale Grubu, yarım asırdan bu yana sanayici kimliği ile topluma hizmet ederken, sosyal sorumluluklarının bilincinde.
Topluma hizmet konusunda, kurucusu İbrahim Bodur’un ilke ve görüşlerini benimseyen Kale Grubu, başta eğitim ve sağlık olmak üzere kültür, san'at, bilim ve spor konularında topluma her zaman katkıda bulunmayı hedefliyor.
Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı grubun sosyal hizmetlerini yürütüyor.
BİR DİLİM KARPUZUN HİKÂYESİ: BİR FABRİKA
Kale Grubu Başkanı Dr. H. İbrahim Bodur, Orta Anadolu Yerköy Tesislerinin açılış töreninde “Bu, Yerköy-Yozgat yatırımlarımız bir dilim karpuzun hikayesidir” dedi.
Bodur bu hikayeyi ise şöyle anlattı: “2004 yılının yaz aylarında, bayimiz ve inşaatçı olan bir arkadaş, İstanbul-Kozyatağı’ndaki bir inşaatını görmemi istedi. İnşaata gittiğimizde, öğle tatili yapmış 9-10 işçi, inşaat demir tezgahının üstünde, öğle yemeği yiyorlardı.
Yedikleri yemek, ekmek, beyaz peynir ve bir karpuzdan bölünmüş 9-10 dilim karpuzdu. Kendilerini selamlayıp, hal hatır sorduktan sonra, nereli olduklarını sordum; Yozgat-Yerköy’lü olduklarını, bir dilim ekmek ve karpuz için ta buralara, gurbete çalışmaya geldiklerini söylediler.
Benim kim olduğumu öğrendikten sonra, bana hep birlikte dönüp: ‘siz fabrikalar kurup, iş yerleri açıyorsunuz, ne olur bizim Yozgat-Yerköy’de bir fabrika yapın, biz de iş ve aş için ta buralara kadar gelmeyelim’ deyip, bana aralarında paylaştıkları ince bir dilim karpuzu ısrarla ikram ettiler. Bu samimi hal beni düşündürüp, etkilemişti. Ben de onlara, caddede duran karpuz kamyonetinden birer karpuz alıp verdim, inşallah dileğiniz ve arzunuz kabul olur diyerek ayrıldım. Bu samimi ve gerçek hal, duaların kabul saatine ve eşref saatine rastlamış ki, 3-4 yıl sonra bu arzu ve niyet tahakkuk ediyor. İnşallah bu işyeri bizler ve onlar için bereketli, huzurlu ve dualı iş ve aş yeri olarak, bölgeye ve ülkeye yararlı olur.”
|
Mustafa GÖKMEN
01.07.2007
|
|
|
|