‘’Afrika sıcakları’’ adı verilen hava kütlesinin etkili olacağı bildirilirken, uzmanlar özellikle sıcak ve nemin fazla olduğu yerlerde güneş çarpması riskinin daha fazla olduğunu bildirdi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Yard. Doç. Dr. Ahmet Demircan, sıcak ve nemin fazla olmasının güneş çarpmaları için risk oluşturduğunu söyledi.
Dış ortamın ısısı vücut ısısına ulaştığında, vücudun dışarıya ısı veremeyeceğini anlatan Demircan, ‘’Böyle bir ortamda bir de zorlu bir egzersiz veya çalışma yapılırsa sıcak çarpması ve bitkinlik meydana gelebilir. Çünkü aşırı terleme halinde aşırı su ve tuz kaybı meydana gelir. Bu da vücutta bazı olumsuz belirti ve bulgular ortaya çıkarır’’ diye konuştu.
Demircan, ‘’sıcak veya güneş çarpması’’ denilen böyle bir durumda ortaya çıkan belirti ve bulguların şunlar olduğunu belirtti:
‘-Baş ağrısı ve dönmesi,
-Bilinç bulanıklığı,
-Bulantı ve iştah kaybı,
-Terleme,
-Soluk ve nemli cilt,
-Kol ve bacaklarda kramplar,
-Nabız ve solunum hızında artış.’’
SICAKTAN KORUNMA YOLLARI
Demircan, sıcak çarpmasından korunmak için alınacak tedbirleri ise şöyle sıraladı:
‘-Aşırı sıcaklarda mümkün olduğunca dışarı çıkılmamalıdır. Özellikle kalp, şeker ve tansiyon gibi kronik hastalığı olanlarla yaşlı ve çocuklar buna dikkat etmelidir,
-Sıcaklığın en yüksek olduğu saatlerde dışarıya çıkmak zorunda olanlar mutlaka şapka takmalı, uygun kumaştan açık renkli giysiler giymeli ve yanlarına güneş şemsiyesi almalıdır. Geniş kenarlıklı şapkalarla açık renkli güneş şemsiyeleri bunun için uygundur,
-Bol su ve dengeli miktarda mineralli ve tuzlu sıvılar alınmalıdır. Gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır,
-Su kaybı çok fazla olacağı için ateşli hastalığı olanlara erken müdahale edilmelidir,
-Zaman zaman ılık veya soğuk duş almakta yarar vardır,
-Beslenmeye dikkat edilmeli, ağır yağlı yiyecekler yerine hafif besinler tercih edilmelidir,
-Çok fazla hareketsiz kalınmamalıdır,
-Terlemeyi azaltan tansiyon, kalp ve psikiyatri ilaçları kullananlar daha dikkatli olmalıdır. Sıcak çarpması bunlar için daha tehlikeli olabilir,
-Güneş altında çalışanların mesai saatleri mümkün olduğunca sıcağın daha az etkili olduğu saatlere göre ayarlanmalı, bunun mümkün olmaması halinde bu kişiler uygun giysiler giyerek bol sıvı almalıdır.’’
ERKEN MÜDAHALE ÖNEMLİ
Demircan, bütün bu önlemlere rağmen kendilerini kötü hissedenlere gecikmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları tavsiyesinde bulundu.
Sıcak çarpmasına maruz kalanların hemen serin bir yere alınması, bilinçleri yerinde değilse ağızdan herhangi bir şey verilmemesi gerektiğini kaydeden Demircan, ‘’Sıcak çarpmasında koma veya sara benzeri nöbetler görülebilir. Eğer bu kişilerin bilinci yerindeyse su ve ayran gibi sıvılar verilebilir. Tansiyonu düşenler bir yere yatırılarak ayakları yukarıya kaldırılmalıdır’’ diye konuştu.
Demircan, tansiyon ve kalp sorunu olanların ilaçlarını düzenli alması, aşırı sıcak ortamlardan kaçınması ve kendilerini kötü hissettiklerinde derhal bir hekime başvurmaları gerektiğini söyledi.
Ahmet Demircan, yatak odaları ve iş yerlerinin serinletilmesinin de fayda sağlayacağı kaydetti.
GÜNEŞTE KALMAYIN
Bu arada, güneşin yakıcı ve yıkıcı etkisinden kaçışta şapka, şemsiye, güneş koruyucu kremler, açık renk giyecekler ve uygun dokumalı kumaşların bile tam bir koruma sağlamadığı bildirildi.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Memişoğlu, tabiattaki tek ultraviyole kaynağı olan güneşin faydalarının yanı sıra zararlarının da olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtti.
Memişoğlu, vücudun D vitamini ihtiyacınınn büyük ölçüde güneş tarafından sağlandığını, kemiklerin ve dişlerin güçlenmesi için bu vitaminin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Güneşin zararlı etkilerinin başında ise cilt hastalıkları, ciltte lekelenme, erken yaşlanma ve güneş çarpması geldiğini vurgulayan Memişoğlu, güneş ışınlarının en etkili olduğu öğlen saatlerinde güneşe çıkılması halinde bu zararlı etkilere karşı tam bir koruma sağlamanın mümkün olmadığını belirtti.
Memişoğlu, güneşten korunma için herkesin kendince farklı yöntemlere başvurduğunu, bunlar arasında en yaygın olanın şapka, şemsiye, güneş koruyucu kremler, açık renk giyecekler ve uygun dokumalı kumaşlar olduğunu, ancak bunların bile yüzde 6-20 koruma sağladığını bildirdi.
Güneşin yıkıcı etkisinden kaçmak, buna rağmen olumlu etkilerinden yararlanmak gerektiğini vurgulayan Memişoğlu, bunun için güneşe maruz kalınan sürenin dozunun iyi ayarlanması, nispeten de olsa koruma sağlayan faktörlere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
GÜNEŞ KREMİ BİLE YETERSİZ
Memişoğlu, beton, cam ve kar gibi deniz ve kumun da UV ışınlarını güçlü yansıttığını, bu nedenle güneşin yıkıcı etkilerini hızlandırdığını ifade ederek, şunları kaydetti:
‘’Çeşitli güçte güneş koruma faktörü (SPF) içeren ürünler, UV ışınlarını emen, kesen, filtre eden veya dağıtan maddeler içerir, ancak bu kremleri kullananlar, bunun tam koruma sağladığını düşünüp güneşe rahatça çıkması sakıncalı. Ayrıca bu kremler güneşe çıkmadan en az 15 dakika ya da yarım saat önce sürülmeli.’’
|