Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 15 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Mevlânâ dünyayı da cezbediyor

Birleşmiş Milletlerde, Mevlânâ Celâleddin Rumî’nin doğumunun 800. yılı dolayısıyla düzenlenen faaliyetler kapsamında bir film gösterisi yapıldı. Kanadalı oyuncu, film senaristi ve yapımcısı Tina Petrova’nın Mevlânâ ve felsefesiyle tanışmasının trajik hikâyesini belgesel tarzda anlattığı filminin gösteriminden önce Mevlânâ’nın şiirlerini ve felsefesini anlatan konuşmalar yapıldı.

Tina Petrova, filminin BM’de gösterilmesinden son derece memnun olduğunu belirterek, “Mevlânâ, ‘Kim olursan ol gel’ diyen felsefesiyle zaten BM ruhunu içinde taşıyan bir âlimdi” dedi.

Petrova, izleyicilerden büyük beğeni alan filminin gösteriminden sonra, Mevlânâ’nın şiirlerinin ve felsefesinin hayatını baştan aşağı değiştirdiğini, geçirdiği trafik kazasından sonra çektiği bütün bedensel ve manevî acıların Mevlânâ ile tanışmasıyla yavaş yavaş kaybolduğunu belirtti.

Filmini dünyada pek çok yerde göstermeyi kendine görev edindiğini belirten Petrova, “Türkiye’ye henüz gitmedim, ama dâvet gelirse filmimi orada da göstermeyi çok arzu ederim. Zaten Mevlânâ’nın yaşadığı Konya’yı mutlaka gidip görmem gerek” diye konuştu. UNESCO, 2007 yılını “Mevlânâ Yılı” ilân etmişti.

Chicago’da da anıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Mevlânâ’nın 800. Doğum yıldönümü faaliyetlerinin altıncısı, ABD’nin Chicago şehrinde yapıldı.

Mevlânâ yılı faaliyetlerinin altıncısını oluşturan programa, Bakanlık yetkililerinin yanı sıra İstanbul Tarihî Türk Müziği Topluluğu, öğretim üyeleri ve san’atçılardan oluşan heyet katıldı.

Faaliyet, Tanıtma Genel Müdürü Özgür Özaslan’ın açılış konuşması ile başlayacak. Ardından İstanbul Türk ve İslâm Eserleri Müzesi Başkanı Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın “Rumî ve Sema” başlıklı konferans verdi.

15.06.2007


 

MEDYA YANLIŞ YAPIYOR

Medyanın terör haberleri konusunda izlediği yolun yanlış olduğunu vurgulayan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, bu haberlerin insanları uyardığını belirtiyor. Terör haberleriyle belli grupların töhmet altında bırakıldığını kaydeden Sır, olaylarla hiçbir ilgisi olmayan insanların toplum içinde suçlu gibi görülmeye çalışıldığını söylüyor.

Medyanın terör haberlerini veriş biçimini eleştiren Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, bu tür haberlerin toplumda kamplaşmalara yol açabileceğine dikkat çekti.

Son dönemde artan terör olayları medyada geniş şekilde yer bulmaya başladı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde güvenlik güçleriyle PKK’lı teröristler arasında çıkan çatışmalar medya aracılığıyla topluma veriliyor. Medyanın terör haberleri konusunda izlediği yolun yanlış olduğunu vurgulayan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, bu haberlerin insanları uyardığını belirtti.

Terör haberleriyle belli grupların töhmet altında bırakıldığını ileri süren Prof. Dr. Aytekin Sır, olaylarla hiçbir ilgisi olmayan insanların toplum içinde suçlu gibi görülmeye çalışıldığını söyledi.

Belli bir etnik kimliğe sahip insanlara karşı düşmanlık oluşturulmaya çalışıldığını savunan Sır, “Meselâ Amerika’nın Irak’ta birçok askeri ölüyor. Amerika’da bunların haberleri veriliyor mu; hayır verilmiyor. Savaş durumunda da şu kadar insan öldü diye haber verilmez. Bu tür haberler karşı tarafın moral ve güvenini yükseltiyor. Bu tür haberlerin verilmesinin hiçbir faydası yok. Kasıtlı olarak verildiğini düşünüyorum. Kamplara ayırıp çatışma planlanıyor. İnsanların birbirlerini düşman olarak görmesi hedefleniyor. Bir grup, diğer grubu düşman olarak görecek. Bu tür haberlerle insanlarda aşırı duyarlılık oluşturulması sağlanıyor” dedi.

Aynı durumun bir zaman kapkaç olaylarında da yapıldığını hatırlatan Sır, şu an neden medyanın kapkaçla ilgili haberlere yer vermediğini sordu.

“Kapkaç olayları bitti mi? Belirli bir dönem bu haberler veriliyor. Bu tür haberler kasıtlı, ülkede kontrol yok diye mesajlar veriliyordu. Birileri bu tür haberleri servis etti. Liselerde bıçaklamalara ne oldu, bitti mi? Ama bu tür hiçbir haber yok” diyen Sır, şunları kaydetti:

“Şu an planlı programlı haber yapılması söz konusu. İnsanlar, gruplar birbirine düşman yapılarak provokasyon türü bir takım olaylar planlanıyor. Ciddî bir tehlike var. Buna zemin hazırlanmaya çalışılıyor. Misyonerlikle ilgili de verilen haberlerin ardından Malatya’daki hadise gerçekleşti. Aynı senaryo devam ediyor. Ülkenin karışmasını isteyenler planlar yapıyor. Seçim öncesi tansiyonu yükseltip ülkeyi karıştırmak istiyorlar. Türkiye’nin demokratikleşmesine karşı çıkanların oyunları.”

Prof. Dr. Aytekin Sır, şehit cenazeleri için yapılan törenlerde ortaya çıkan tablonun toplumda kutuplaşma belirtileri olduğunu ifade ederek, “Benim gibi düşünmeyen, düşmanımdır” anlayışının yaygınlaştırılmaya çalışıldığını kaydetti.

Sır, medyanın terör haberlerinde daha dikkatli olması gerektiğini dile getirerek, herkesin üzerine düşen sorumluluğu iyi yapması gerektiğini ifade etti.

/ DİYARBAKIR

15.06.2007


 

Derin ilişkiler

Ümraniye’deki bir gecekonduda ele geçirilen el bombaları, TNT kalıpları ve fünyeler soru işaretlerine yol açtı. Bombaların Kuvayi Milliye Derneği İstanbul Şube Başkanı emekli astsu-bay Oktay Y.’ye ait olduğu, el bombalarının Danıştay saldırısı öncesinde Cumhuriyet'e atılanlarla aynı marka oldukları iddia edildi.

15.06.2007


 

Şemdinli dâvâsında karara itiraz

Şemdinli dâvâsında sanık avukatları, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin sanıklar hakkında verdiği ‘’tutukluluk hallerinin devamı’’ kararına itirazda bulundu.

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005’te Umut Kitabevi’nin bombalanması olayına karıştıkları gerekçesiyle Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan başçavuşlar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’in önceki günkü duruşmasında, mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Sanık avukatları Vedat Gülşen, Yurdakan Yıldız ve Mahmut Güler, Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına kararla ilgili itirazda bulundu.Sanık avukatlarının 5 maddeden oluşan itiraz dilekçesinde, şöyle denildi:

‘’Müvekkillerimizin 19 aydır tutuklu bulunmaları, Hakkari Jandarma Komutanlığından halen ilişiği kesilmemiş Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olmaları, sabit ikametgah ile delilleri karartma imkân ve ihtimallerinin bulunmaması, kamuoyunda müvekkillerimizin haklılığı ve suçsuz oldukları yönünde yoğun kanaat bulunması gibi konuların dikkate alınarak, müvekkillerimizin tutukluluk hallerinin kaldırılıp tahliye edilmelerine karar verilmesi arz ve talep olunur.’’

/ VAN

15.06.2007


 

‘Çete’ye uyuşturucu ticareti iddiası

“Şemdinli iddianamesi”nde adı geçen PKK itirafçısı Orhan Tekin’in “uyuşturucu çetesi lideri olduğu” iddiasıyla yargılanmasına başlandı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya aralarında Orhan Tekin’in bulunduğu 5 tutuklu sanık katıldı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Tekin, ele geçirilen uyuşturucu ile ilgisinin olmadığını ifade ederek, uyuşturucunun kime ait olduğunu bilmediğini söyledi. Müvekilinin Şemdinli’den kaçarken doluya tutulduğunu söyleyen Tekin’in avukatı, müvekilinin 6 aydır tutuklu kaldığı süre gözönüne alınarak, tahliye edilmesini istedi.

Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

15.06.2007


 

Hrant Dink’e beraat!

Genel Yayın Yönetmeni olduğu Agos gazetesi önünde öldürülen Hrant Dink hakkında “Türklüğü aşağılamak ve adlî yargıyı etkilemeye teşebbüs” suçundan Şişli Adliyesinde görülen iki dâvâda, beraat kararı verildi.

Öte yandan, “Türklüğü aşağılamak” suçlamasıyla ilgili açılan 3. dâvâda sanık avukatlarına savunma hazırlamaları için duruşmanın ertelenmesine karar verildi.

15.06.2007


 

Uzun tatil başlıyor

İlköğretim ve ortaöğretim okulları, yarın 3 ay sürecek yaz tatiline girecek. Okulöncesi eğitimdeki 640 bin 849 öğrenci, ilköğretim okullarındaki 10 milyon 849 bin öğrenci ile liselerdeki 3 milyon 386 bin öğrenci, 2006-2007 eğitim-öğretim yılının başlayacağı 17 Eylüle kadar tatil yapacaklar.

İlköğretim ve ortaöğretim okullarındaki 600 bin civarındaki öğretmen ise sınavlar tamamlandıktan sonra Temmuzdan itibaren tatile başlayabilecekler.

2007-2008 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI

Millî Eğitim Bakanlığının 2007-2008 eğitim-öğretim yılı takvimine göre, okullar 17 Eylül 2007’de açılacak. Yarıyıl tatili 28 Ocak-8 Şubat 2008 tarihleri arasında yapılacak. İkinci dönem 11 Şubat 2008’de başlayacak ve 13 Haziran 2008 tarihinde sona erecek. 2008-2009 eğitim-öğretim yılının başlangıç tarihi de 15 Eylül 2008 olarak belirlendi.

/ ANKARA

15.06.2007


 

Yasaklı ÖSS Pazar günü

Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS), 17 Haziran Pazar günü yapılacak. ÖSS, Türkiye’de bütün il ve bazı ilçe merkezleri ile KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da toplam 5 bin 381 binada, 83 bin 583 salonda gerçekleştirilecek.

Sınav günü binalarda 247 bin 242 kişi görev alacak. Sınava, 1 milyon 640 bin 259 aday katılacak. Adayların, sınav günü, en geç saat 08.45’de sınav yerlerinde hazır bulunmaları gerekiyor. Adayların sınava gelirken yanlarında mutlaka sınav giriş ve kimlik belgesi fotoğraflı, resmî onaylı özel bir kimlik belgesi ile bir fotoğraflarını bulundurmaları gerekiyor. Kimlik belgelerinin fotokopisi veya faksı kabul edilmeyecek. Nüfus cüzdanı, sürücü belgesi ve pasaport özel kimlik olarak kabul edilecek. Sınavda, salon görevlileri adayı sınava giriş ve kimlik belgesinden tanımakta zorlanırsa adaydan fotoğrafını göstermesini isteyebilecek. Sınav kimlik belgesi ile özel kimlik belgesini yanında bulundurmayan aday hiçbir şekilde sınava alınmayacak. Başları açık olmayan veya kılık kıyafetleri yürürlükteki mevzuata uygun bulunmayan adaylar sınava alınmayacak.

Sınav saat 09.30’da başlayacak ve tek oturumda 195 dakika sürecek. Her bir adaya tek soru kitapçığı ve tek cevap kâğıdı verilecek. Soru kitapçıkları kopyanın önlenmesi amacıyla 10 tür basıldı. Sınavda, 30’ar soruluk toplam 8 test yer alacak.

/ ANKARA

15.06.2007


 

Sınav öncesi, adaylara motivasyon semineri

Bağcılar Belediyesi, Öss öncesi, sınava girecek bütün öğrenciler için “Motivasyon ve Moral Seminerleri” düzenledi. 22 Mayıs’ta başlayan seminerler bugün son bulacak.

Bağcılar Halk Sarayı, Kültür Merkezi ve okulların konferans salonlarında yapılan seminerlere bugüne kadar on bin öğrenci, velileriyle birlikte katıldı. Rehberlik ve Psikolojik danışmanı olan H. İbrahim Erden ve Dr. Kemal Pehlivanoğlu tarafından verilen seminerlerde; adayların sınav stresinden uzaklaşarak moral depolamaları ve sınav heyecanını yenmeleri konusunda ipuçları verildi. Seminerler, sonra yine belediye tarafından dağıtılan ikramlarla sona erdi.

YENİ ASYA / İSTANBUL

15.06.2007


 

Çocukları hayata küstürmek faydasız

Türk EğitimSen Genel Başkanı Şuayip Özcan, velilerin karnelerdeki zayıf notlar konusunda çocuklara anlayışlı davranmaları gerektiğini belirterek, ‘Unutulmamalıdır ki karne, sadece öğrencinin değil, ebeveynlerin de karnesidir’’ dedi.

Özcan, eğitimde yaşanan sıkıntıların bu eğitimöğretim yılında da artarak devam ettiğini belirterek, arne heyecanı yaşayan öğrencilerin ailelerine de uyarılarda bulundu. Özcan, karnelerdeki kırık notlar sebebiyle evden kaçan, hatta intihara teşebbüs eden öğrenciler bulunduğunu hatırlattı. Bu sebeple velilerin, çocuklarına karşı daha anlayışlı olmaları gerektiğini vurgulayan Özcan, şunları kaydetti: “Karnesi zayıf olan çocuklara savaş ilan etmek, onları arkadaşlarıyla kıyaslamak, sözle ya da fiziksel rencide etmek yerine, onlarla diyalog kurmaya çalışılmalı, karnedeki zayıf notların nedenlerini araştırmalıyız. Karnesi zayıf çocukları başarısız ilân ederek onları hayata küstürmenin, kriz oluşturmanın hiçbir faydası olmayacaktır. unutulmamalıdır ki karne, sadece öğrencinin değil, ebeveynlerin de karnesidir.’’

/ ANKARA

15.06.2007


 

Kutan: Şehit cenazelerinden siyasî rant çabası çok çirkin

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan, şehit cenazelerinden siyasî rant elde etme çabasının çok çirkin olduğunu belirterek, bunun tasvip edilemeyeceğini söyledi.

Partisinin seçim çalışmaları için Malatya’ya gelen Kutan, Akkoza Otel’de basın mensuplarının sorularını cevapladı. Şehit cenazelerini kullanmanın çok çirkin olduğunu belirten Kutan, “Kendi eksikliklerini örtmek için Türkiye’de bir gerilim ve kamplaşma olması gayretinde olanlar var” dedi.

Bundan aylar önce CHP lideri Deniz Baykal ile Başbakan Tayyip Erdoğan arasında vatandaşın tasvip etmediği bir üslupla kavga başlatıldığını ileri süren Kutan, “Onunla elde edilmek istenen şey toplumu 2 kampa ayırmaktı. Millete sizin önünüzde 2 seçenek var. Sağcılar oyunuz AK Parti’ye, solcular oyunuz CHP’ye. Böyle bir oyun oynandı. Bu, ülkede gerilim karşılığında bir siyasi rant elde etme çabasıdır” şeklinde konuştu.

Bazı grupların şehit cenazeleri üzerinden siyasî rant elde etme gayretinde olduklarını ifade eden Kutan, şunları söyledi: “Bundan birkaç gün evvel Kocatepe Camii’nde Şırnak’ta şehit olan binbaşının cenaze töreninde, caminin içerisinde avluda fevkalade çirkin sloganlar atıldı. 3 AK Partili Bakan açıktan yuhalandı. Bunları da biz şehit cenazeleri üzerinden siyasî çıkar elde etme gayreti olarak değerlendiriyor ve tasvip etmiyoruz.”

/ MALATYA

15.06.2007


 

Gül: Kuzey Irak’ta 3 bin 800 terörist barınıyor

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, halen 3 bin 500 ile 3 bin 800 arasında PKK’li teröristin Irak’ın kuzeyindeki kamplarda barındığını söyledi.

“2. İstanbul Demokrasi ve Küresel Güvenlik Konferansı”nın açılışında konuşan Gül, “Türkiye bu terör belasından çok çekmiştir ve hâlâ da çekmektedir” dedi. Gül, PKK terör örgütünün saldırıları sebebiyle 23 yıl içinde aralarında çok sayıda çocuk, kadın ve bebeğin de bulunduğu 35 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiğini söyledi. Terör örgütünün gerek büyük şehirlerde, gerek kırsal bölgelerde gerçekleştirdiği eylemlerde son dönemde tekrar artış görüldüğüne işaret eden Gül, “Bu saldırılar, terör örgütünün komşumuz Irak’ın kuzeyinde yuvalanmasında ve hiçbir engellemeye maruz kalmadan hareket edebilmesinden kaynaklandığı verilerle sabittir” diye konuştu.

Abdullah Gül, “Elimizdeki verilere göre halen 3 bin 500 ile 3 bin 800 arasında PKK teröristi Irak’ın kuzeyindeki kamplarda barınmakta, lojistik, silah ve mühimmat ihtiyaçlarını bu bölgeden karşılamaktadırlar. Üzücü olan nokta, Türkiye’nin Irak’ın güvenliği, refah ve istikrarına katkı yapmak için tüm imkanlarını seferber etmesine rağmen Irak makamlarının kendi topraklarındaki PKK faaliyetlerini önlemek için hiçbir çaba içinde olmamalarıdır” dedi.

/ İSTANBUL

15.06.2007


 

Mardin’den teröre ortak tavır

Son günlerde Türkiye’de yaşanan terör eylemleri karşısında Mardin’de bulunan sivil toplum örgütleri ortak tavır göstererek, vatandaşlara birlik ve beraberlik içinde kenetlenme çağrısında bulundu.

Mardin Kamu Sen Başkanı Şehmus Kanat, terör örgütünün son günlerde ülkenin huzurunu bozmaya yönelik başlatmış olduğu saldırıları nefretle kınadıklarını belirterek, hiç kimsenin bu ülkenin birlik ve beraberliğini bozamayacağını söyledi. Dış mihrakların tahrikleri ve terör örgütünün Türk askerine saldırması karşısında her zaman dik durulması gerektiğini ifade eden Kanat, “Şehit kanları ile sulanmış bu kutsal vatanın insanları olarak, son günlerde ülkemizde yaşanan olaylara karşı kenetlenmemiz gerekir” dedi.

“TERÖRLE HİÇBİR YERE VARILAMAZ”

Mardin Eğitim -Bir- Sen Başkanı Hasan Ekinci de “Askerimizle, polisimizle, hükümetimizle, vatandaşımızla birlik olup teröre karşı dik durmamızın vakti geldi. Terörle hiçbir yere varılamaz. Başkaların ucuz kahramanlıkları bizi bölemez. Biz et ve tırnak gibiyiz” diye konuştu.

“BU ACI DİNSİN”

Mardin Memur-Sen Başkanı Sait Uçar ise bölgenin hassasiyeti karşısında vatandaşlara çok önemli görevler düştüğünü beirterek, “Öncelikle birliğimiz son güvenliğimiz bunu yaptığımız zaman hiçbir güç aramıza giremez. Bu nedenle teröre karşı dik durmalıyız. 20 yıldır binlerce evladımız şehit düştü. Anaların gözyaşları kurudu. Artık yeter, bu acı dinsin” dedi.

"TERÖRÜN NE DİNİ, NE MİLLETİ VAR”

Ülkenin bölünmez bütünlüğünü bozmaya çalışan terör örgütünün ne dini ne ırkı ne milleti olduğunu dile getiren Mardin’in kanaat önderlerinden Süleyman Çelik, insanları katleden, askere silâh doğrultan, huzuru bozanların ne dinle nede vicdanla bir alâkaları olmadığını söyledi.

VALİ KILIÇLAR: TERÖR ACI DEMEK

Mardin Valisi Mehmet Kılıçlar, Mardin halkının teröre karşı her zaman tavır koymayı bildiğini belirterek, şunları söyledi:

“Terör acı demek, ölüm demek, gözyaşı demek. Biz bütün bunları istemiyoruz. Halkımızın teröre karşı ortak tepki göstermesini istiyoruz. Bu ülke, birinci dünya savaşında Çanakkale’de şehit düşen Mardinli Kürt Mehmet’in kanı, Mardin’de şehit düşen Edirneli Hasan’ın kanı ile sulanmıştır. İşte bizi birbirimize bağlayan kan bağı budur. Düşmana karşı teröre karşı omuz omuza sırt sırta dik durmamızdır.”

/ MARDİN

15.06.2007


 

Wilson’dan üstü kapalı uyarı

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, “Türkiye ile Irak arasında işbirliğinin yerleşmesini istiyoruz ki, herhangi birinin istemediği türden organizasyonlar, aktiviteler oluşmasın” dedi.

Arı Hareketinin düzenlediği “Merkezi Avrasya’da Demokratikleşme ve Güvenlik” başlıklı “9. Uluslararası Güvenlik Konferansı”nın açılışında konuşan Wilson, çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Büyükelçi Wilson, “Türkiye kuzey Irak’a sınır ötesi operasyon yaparsa, ABD’nin buna tepkisi ne olur?” sorusuna karşılık, şunları kaydetti:

“Geçmişte söylediğimiz şeyleri tekrar etmeme izin verin. Bizim Türkiye’yle yapmak istediğimiz şey, Türkiye ve ABD’nin, işbirliği içinde yollar bulması, Türkiye’de, Irak’ın kuzeyinde, Avrupa’da PKK’nın üzerine gitmesi, para kaynaklarını kurutmasıdır; PKK’nın terörist saldırılarda bulunma kabiliyetini yok etme yönünde ve özellikle Irak’ın kuzeyinden gelen tehdide karşı işbirliği içinde yollar bulunmasıdır. Türkiye ile Irak arasındaki işbirliğinin de yerleşmesini istiyoruz ki, herhangi birinin istemediği türden organizasyonlar, aktiviteler diğerinde oluşmasın.”

/ İSTANBUL

15.06.2007


 

Elazığ’da çatışma: 1 şehit

14.06.2007 - Elazığ’da güvenlik güçleriyle terör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatışmada 1 uzman onbaşı şehit oldu.

Alınan bilgiye göre, Karakoçan ilçesi Kavacık köyü kırsalında bir grup teröristle karşılaşan güvenlik güçleri, operasyon başlattı. Çıkan çatışmada uzman onbaşı Cihan Kızıltaş, şehit oldu.Yetkililer, bölgede operasyonun devam ettiğini bildirdiler.

/ ELAZIĞ

15.06.2007


 

Cudi ve Gabar’da top ve tank atışı yapıldı

Şırnak’ın Cizre ilçesi yakınlarında terör örgütü PKK mensuplarının geçiş yolu olarak kullandığı Cudi Dağı’nın yüksek kesimlerine top ve tank atışı yapıldı.

Cizre ilçesine bağlı Hisar ve Çağlayan köyleri yakınlarında, terör örgütü PKK mensuplarının Türkiye’ye geçiş yaptıktan sonra, eylem amacıyla başta Gabbar Dağı olmak üzere diğer bölgelere geçme ihtimalinin bulunduğu Cudi Dağı’nın güney kesimi askeri birlikler tarafından top ve tank ateşine tutuldu. Güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyon çerçevesindeki top ve tank atışlarının ardından dağdan duman yükseldiği ve bazı yerlerde yangın çıktığı gözlendi. Tank ve top ateşinin ardından, askeri birliklerin arazi araması yaptığı kaydedildi. Ayrıca Gabbar Dağı, Cudi Dağı’nın kuzeyi ve diğer kırsal kesimlerde terör örgütü PKK mensuplarına yönelik operasyonların zaman zaman hava destekli olarak sürdürüldüğü belirtildi.

/ CİZRE

15.06.2007


 

Baykal ve Bahçeli aynı dili kullanıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Sayın Baykal’ın bugüne kadar kimlerin ağzıyla konuştuğunu benim milletim çok iyi bilir. Şu anda da zaten Baykal ve Bahçeli aynı ağzı kullanmaya devam etmektedir. Biri, bir diğerinin değirmenine su taşımakla görevli” dedi.

Erdoğan, AKP’li milletvekillerini kabulü öncesinde, parti genel merkezine gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, partisinin eski genel merkezine önceki gün yapılan saldırıyı değerlendirirken, ‘’Biz bu yola çıkarken bütün bu tabloların yaşanabileceğini bilerek bu yola çıktık. Temennimiz o dur ki, aklıselim egemen olur” dedi.

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kendisi için ‘’Barzani ağzıyla konuşuyor’’ sözlerini de bir soru üzerine, şöyle değerlendirdi:

‘’Bunları Sayın Baykal ilk defa konuşmuyor. Baykal karakterinin gereğini yerine getiriyor. Benim bu milletin ağzından başka hiçbir dili kullanmam mümkün değil. Ama Sayın Baykal’ın bugüne kadar kimlerin ağzıyla konuştuğunu benim milletim çok iyi bilir. Şu anda da zaten Baykal ve Bahçeli aynı ağzı kullanmaya devam etmektedir. Biri, bir diğerinin değirmenine su taşımakla görevli. Bu şekilde yolculuklarına devam etmektedirler. 22 Temmuz’da kimin kimin değirmenine su taşıdığını ve bu taşıyanlara da gerekli cevabı milletim en iyi şekilde verecektir. Dikkat edin, iki ağız da aynı ağızdır. Hiçbir değişiklik aralarında yoktur. Adeta böyle paslaşan bir tablo ortaya çıkmaktadır.’’

/ ANKARA

15.06.2007


 

Sağlıkta yeni dönem

Sağlıkta yeni bir dönemi başlatacak Sağlık Uygulama Tebliği bugün yürürlüğe girecek.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından hazırlanan tebliğ ile Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilen Sosyal Güvenlik Reformu’nun, yasal düzenlemeye gerek olmayan kimi hususları hayata geçirilecek.

Tebliğ ile yarından itibaren yürürlüğe girecek düzenlemelerden bazıları ve bu konulardaki mevcut uygulamalar şöyle:

n SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapsamında sağlık işlemleri yürütülen kişiler için uygulama birlikteliği sağlanacak.

n Sigortalılar, üniversite hastaneleri dahil, sözleşmeli bütün sağlık tesislerine doğrudan müracaat edebilecekler.

n Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişiler, acil hallerde sözleşmesi olmayan sağlık kurum ve kuruluşlarından aldıkları hizmetlerin bedeli kurumca ödenecek.

n SSK’lılar sağlık tesislerine daha önce kendilerinden istenen belgelerden biri ile gidebilecek.

HASTAYA İLÂÇ TEMİN ETTİRİLMEYECEK

n Tebliğin yürürlük tarihinden itibaren 120 gün sonra, yatarak tedavilerde ilaçlar hastane tarafından temin edilecek. İlke olarak, hastalara ilâç temin ettirilmeyecek.

n Yine tebliğin yürürlük tarihinden itibaren 120 gün sonra, yatarak tedavilerde tıbbi malzemeler hastane tarafından temin edilecek. Hastaya zorunlu olarak temin ettirilen malzemelerin bedelleri fatura tutarı esas alınarak hastaya ödenecek.

RAPORLU İLÂÇ TEMİNİ KOLAYLAŞIYOR

n Tansiyon, şeker gibi uzun süre ilâç kullanılmasını gerektiren hastalıklarda, rapor ve reçete sadece bir kez düzenlenerek, her seferinde reçete yazdırmadan 2 yıl boyunca hastalar doğrudan eczaneye giderek üçer aylık miktarlarda ilâçlarını alabilecek.

AMBULANS BEDELLERİ

n Sigortalı herkesin şehir içi ve şehirler arası ambulans bedelleri ödenecek.

n SSK ve Bağ-Kur kapsamında bulunan hastaların muayene katılım payı gelir ve aylık alanların gelir ve aylıklarından, diğer kişilerden ise eczanelerden tahsil edilecek.

n İlâç katılım payı SSK kapsamında bulunan hastalardan da gelir ve aylık alanların gelir ve aylıklarından, diğer kişilerden ise eczanelerden tahsil edilecek.

SÜNNET BEDELLERİ

n Koruyucu sağlık hizmeti amacıyla yapılan yeni düzenleme ile sözleşmeli sağlık tesislerinde yapılan sünnet giderleri sağlık kurulu raporuna gerek olmaksızın ödenecek.

ÖZÜRLÜLER

n Sigortalı özürlüler, diş tedavileri için tüm sağlık tesislerine doğrudan müracaat edebilecek.

n Motorlu malul arabası kullanılması gerekli görülen kapsamdaki kişilere motorlu malûl arabası bedeli ödenebilecek.

HASTA TRANSFERİNİ SAĞLIK KURUMU YAPACAK

n Sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşları, sigortalıları, sadece tetkik veya tahlil için başka bir sağlık kurum veya kuruluşuna sevk edemeyecek. Kurum ile halen tetkik veya tahlil sözleşmeleri bulunan merkezlerin sözleşmeleri, tebliğ yürürlük tarihinden 120 gün sonra feshedilecek.

n Müracaat edilen sözleşmeli resmî sağlık kurum veya kuruluşunca kron ve protez tedavisine 90 gün, dolgu tedavisine 30 gün, diğer diş tedavilerine de 45 gün içinde başlanamayacağının belirtilmesi ve kapsamda yer alan kişilerce talep edilmesi halinde diş hekimliklerine, kurumla sözleşmesi olmayan resmî sağlık kurum veya kuruluşlarına, özel sağlık kurumu veya kuruluşlarına sevkleri yapılabilecek.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), tüm sigortalılara hizmet sunmak amacıyla özel ve üniversite hastanelerine yönelik olarak sözleşme ve protokol hazırladı. ‘’Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Kurumundan/Kuruluşundan Sağlık Hizmeti Alma Sözleşmesi’’, özel kurum ve kuruluşların, sağlık yardımlarına ilişkin işlemleri devredilen SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı tarafından yürütülen kişilere, 56 maddelik ‘’Branş Listesi’’ uyarınca, ruhsatında ve faaliyet izin belgesinde bulunan bütün branşlarda vermeyi taahhüt ettiği hizmetin usul ve esaslarını düzenliyor.

/ ANKARA

15.06.2007


 

Cumhurbaşkanı Sezer’den iade

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5677 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u, Türk Standartları Enstitüsü’nü (TSE) ilgilendiren 5. ve 6. maddelerinin bir kez daha görüşülmesi için TBMM Başkanlığı’na geri gönderdi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Sezer, iade gerekçesinde, şunları kaydetti:

“Bu durumda, 5677 sayılı Yasa’nın 5. maddesinde düzenlenen sözleşmeli personel, Anayasa’nın 128. maddesindeki diğer kamu görevlileri kapsamına girmektedir. Anayasa’nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında, memurların ve diğer kamu görevlilerinin niteliklerinin, atanmalarının, görev ve yetkilerinin, hakları ve yükümlülüklerinin, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin yasayla düzenlenmesi öngörülmüştür. Anayasa’nın 7. maddesinde ise, yasama yetkisinin Türk Ulusu adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği belirtilmiştir. Bu anayasal kurallar uyarınca, diğer kamu görevlisi kümesine giren sözleşmeli personelin aylık ve ödenekleri ile hukuksal statülerinin yasayla belirlenmesi zorunludur.”

/ ANKARA

15.06.2007


 

Başbakan liste dışı kalan vekillerle görüştü

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz’da yapılacak seçimde yeniden aday gösterilmeyen partili milletvekilleriyle bir araya geldi.

AKP’nin yeni genel merkez binasındaki toplantı saat 11.00’de başladı. Toplantıya, seçimlerde yeniden aday gösterilmeyen çok sayıda milletvekili katıldı. TBMM Başkanvekili ve AKP Ankara milletvekili İsmail Alptekin, toplantıya gelişinde,‘’Parti de bizim, misyon da bizim, kadro da bizim’’ diyerek, ‘’siyasette nöbet değişikliğini bilmek gerektiğini’’ söyledi.

AKP Van milletvekili Hacı Biner ise memlekete hizmet etmek için milletvekili olmak gerekmediğini belirterek, “Bu parti benim partim, bu merkez benim merkezim. Milletvekili olmadan da çok daha iyi hizmet yapacağıma inanıyorum. Listeye giremeyen arkadaşların hiç biri küs değil’’ dedi.

AKP Bingöl milletvekili Feyzi Berdibek, “listeye girip girmemesinin kendisi için kriter olmadığını belirtti. Bir başka partiye geçmeyi düşünmediğini anlatan Berdibek, küskün ve kırgın olmadığını da ifade etti.

/ ANKARA

15.06.2007


 

DP’nin ilk mitingi Aydın’da

Demokrat Parti (DP) miting programında bazı değişiklikler yapıldı.

Daha önce 20 Haziran’da Antalya’da ilk mitingi yapılacağı duyurulan DP, yeni düzenlemeye göre, ilk mitingini Aydın’da gerçekleştirecek.

Antalya, Niğde, Tekirdağ, Şanlıurfa ile devam edecek mitinglerin programı şöyle: “25 Haziran Pazartesi Afyon, 27 Haziran Çarşamba Kocaeli, 28 Haziran Perşembe Amasya, 30 Haziran CumartesiYozgat, 1 Temmuz Pazar Mardin, 2 Temmuz Pazartesi Zonguldak, 3 Temmuz Salı Eskişehir, 5 Temmuz Perşembe Manisa, 7 Temmuz Cumartesi Trabzon, 8 Temmuz Pazar Bursa, 9 Temmuz Pazartesi İzmir, 10 Temmuz Salı Adana, 11 Temmuz Çarşamba Aksaray, 12 Temmuz Perşembe Samsun, 13 Temmuz Cuma Kırıkkale, 14 Temmuz Cumartesi Sakarya, 15 Temmuz Pazar Balıkesir, 16 Temmuz Pazartesi Giresun, 17 Temmuz Salı Denizli, 18 Temmuz Çarşamba Hatay, 19 Temmuz Perşembe Konya, 20 Temmuz Cuma Edirne, 21 Temmuz Cumartesi Elazığ.’’

/ ANKARA

15.06.2007


 

Karne sendromuna dikkat

15 milyon öğrencinin bugün karnelerini alacağını hatırlatan Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Karne Sendromunun” bir gelenek haline geldiği Türkiye’de, her karne döneminde dayak, evden kaçma, intihar gibi birçok acı olayın yaşandığını ve basına yansıyan “karne vak’alarının” aysbergin görünen kısmı olmaktan bile uzak kaldığını söyledi.

Milyonlarca öğrencinin karne aldığı 2006-2007 öğretim yılının sonunda da aynı manzaraların yaşanmaya başlandığını ifade eden Avcı, “MEB’in bir sonraki karne dönemine daha sağlıklı, çağdaş ve nesnel değerlendirme sistemleri oluşturması gerekir” diye konuştu.

AŞIRI BASKI ÖĞRENCİYİ SOĞUTUR

Kırık karne getiren öğrencilere anne-babaların kızmaya hakları olmadığını belirten Avcı şu görüşlere yer verdi: “Aslında o kırık karne yalnızca öğrencinin değil aynı zamanda da anne-babanındır. Çocuğumuza kızmak, küsmek, aşağılamak yerine yapıcı ve bilinçli yaklaşmamız gerekir. MEB’in ve basının anne-babaları eğitip bilgilendiren; öğrencinin okula küsmesini değil, başarısızlığını telâfi etmeye dönük motive edici pozitif yaklaşımları öğütleyen eğitici ve öğretici sunumlarda bulunması kaçınılmaz hâle gelmiştir. Aşırı baskı öğrenciyi okuldan ve öğretmenlerinden nefret eder hale getirmektedir. Bu konunun ihmal edilmeye devam edilmesi durumunda gelecekte; tembel, sorunlu ve kötü alışkanlıkları olan bir nesille karşı karşıya kalacağımızı ve bunun tamirinin daha zor ve külfetli olacağını unutmamamız gerekir.”

NASIL DAVRANILMALI

Gürkan Avcı, anne-babaların zayıf karne getiren çocuklarına nasıl yaklaşmaları gerektiğine dair tavsiyelerini ise şöyle sıraladı:

* Zayıf notla karşınıza gelen çocuğunuzun sizden daha fazla üzüldüğünü unutmayın.

* Onu sevdiğinizi hissettirin, üzüntüsünü paylaşın.

* Her çocuk farklı becerilere sahip bir bireydir. Bir başkasıyla kıyaslamaya sakın kalkışmayın. Başarısızlığının sebebini birlikte konuşun. Yapılabilecekleri belirleyin. Eksik olduğu konuları belirleyin, bunları nasıl gidereceğine birlikte karar verin.

* Gelecek dönem için başarısız olduğu derslerle ilgili neler yapılabileceğini planlayın. Bir sonraki dönem başarısını artırabileceği konusunda ona güvenin ve onu yüreklendirin.

* Çocuğunuzun özelliklerini iyi tanıyın, özel yeteneklerini keşfedin. Çocuğunuzu kendi gelişim özellikleri içerisinde değerlendirin.

* Öğretmenleri ile iletişime geçin. Onlardan yardım ve işbirliği isteyin. Çocuğunuzun düzenli, planlı ve verimli ders çalışma alışkanlığı kazanması ve geliştirmesi çok önemlidir.

* Çocuğunuzla her gün baş başa oturup, onunla bir arkadaş gibi konuşun, günün değerlendirmesini yapın.

Ahmet TERZİ / ANKARA

15.06.2007


 

Sebze meyveyi bol tüketin

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, sağlıklı beslenme bakımından günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yenilmesi gerektiğini söyledi.

Meyvelerin insan sağlığı ve beslenmesinde özellikle vitaminler ve mineraller açısından önemli bir yer tuttuğunu belirten Prof. Dr. Turan Karadeniz, özellikle lifli meyvelerin kansere bile iyi geldiğini belirtti. Prof. Dr. Karadeniz, meyvelerin bünyelerinde bulundurdukları madensel tuzlarla insan sağlığı üzerine olumlu etkiler yaptığını ifade etti.

/ ORDU

15.06.2007


 

Fabrika gibi cezaevi

Bolu’da Kapalı ve Yarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda çeşitli mal üreten hükümlülerin bir yıl içinde 1 milyon 300 bin YTL gelir sağladığı bildirildi.

Kurum müdürü Vehbi Camgöz, 116 hükümlü için belli iş kollarında kabiliyetlerine göre kurslar açtıklarını söyledi. Hükümlülerin, kurslar sayesinde meslek edindiklerini ve tahliye olduktan sonra da iş bulabildiklerini dile getirerek yapılan çalışmalar sonucu hükümlülerin topluma daha iyi uyum sağladığını vurguladı.

/ BOLU

15.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004