“Güzel Evim" projesi kapsamında tamamladığı 657. evi sahibine teslim eden Deniz Feneri Derneği, Düzce'de tamamladığı diğer evlerin anahtar töreninde de yüzleri güldürdü.
Deniz Feneri Derneği, Türkiye'nin farklı illerinde yürüttüğü "Güzel Evim" projesinin 657. evini Düzce'de düzenlenen törenle sahibine teslim etti. Derneğin yöneticilerinin ve Düzceli bağışçılarının da biraraya geldiği anahtar teslim töreninin ardından Murat Göğebakan ve Uğur Aslan da verdikleri konserlerle Düzcelileri coşturdu.
Düzce'de yardıma muhtaç ailelerle Deniz Feneri Derneği arasında iletişimi sağlayan Orhan Kılıç, "Depremden sonra derneğimiz ilimizde ellinin üzerinde ev yaptı. Bunların otuzuna yakınının tamamını biz yaptık, geri kalanına malzeme desteği verdik" dedi. Derneğin şu sıralar başka illerde tamamlanmak üzere olan 667. evi olduğunu fakat Düzce'deki evin arsasını bir hayırseverin bağışlaması üzerine '657. ev' için bir tören düzenlediklerini anlatan Kılıç, "Düzceli Hüseyin ağabeyimiz 'Siz böyle bir şey yapıyorsunuz ben arsamı vereceğim' dedi. Evi yaptıktan sonra karşımızdaki besi alanında da evlere yerleştireceğimiz kadınlara iş imkanı oluşturmamızı istedi. Tekstil firması yetkilileri de geldi, 'Biz iş veririz' dediler. 'Tamam o zaman' dedik, otuz milyar harcadık bu atölyeyi yapmak için. Atölyemizde şu an on beş dul bayan çalışıyor. Çocukları için de bu binada bir kreşimiz var" sözleriyle 657. evin ayrıcalığını anlattı. Atölyede çalışanlara sigorta pirimleriyle birlikte 600-650 YTL ücret vermeyi hedeflediklerini belirten Kılıç, ileride çalışan sayısını yirmi beşe çıkaracaklarını da söyledi.
Deniz Feneri Derneği'nin basın mensuplarına yönelik Düzce gezisinde derneğin yardım ulaştırdığı diğer Düzcelilerle de görüşme imkanı oldu. Annesinin hastalığı döneminde 19 milyar kredi borcu olan, derneğin yardımıyla açtığı bisiklet tamirhanesiyle borcunu kısa sürede ödeyen Servet Gözütok, 25 yaşında iken bir sabah aniden felç olan ve şimdi dernek aracılığıyla pideci salonu sahibi olan Sedat Akar, evinin tuğlalarını kendi taşıyarak döşeyen Asiye Henke bunlardan bazılarıydı. Günübirlik Düzce gezimizde edindiğimiz izlenim, "Hayırseveriyle ihtiyaç sahibiyle bütün Düzceliler Deniz Feneri Derneği'ne güveniyor" oldu. Ve gördük ki Deniz Feneri Düzce'de çok sayıda insanın yüzünün gülmesine vesile olmuş.
Kızlarım planı çizdi, ben duvarları ördüm
Asiye Henke (47)
Bu arsayı aldım. Evin temelini kendim attım. Ustalara gittim, çok para istediler, çıkartamadım. Hem yer al, hem ev yap, karşılayamayınca tuğlasını filan ördüm. Allah razı olsun Deniz Feneri Derneği yetişti. Nereden yetiştiler bilemiyorum. Buldular beni. Ben başvurmadım. Arsanın tapusunu alamamıştım, para konusunda sıkıntılıydım, kalan parasını karşıladılar. Tapuyu aldık. Evin çatısını yaptılar. Artan malzemelerini onlar tamamladılar. Herkesten Allah razı olsun. Üç kızım bir oğlum var. Kızlarım evin planını çizdi, ben tuğlasını ördüm. Temeli geçen yıl sekizinci ayda atmıştım. Yılbaşından sonra Deniz Feneri bana ulaştı. Yardımcı oldular. Buraya kadar geldi işte. Az kaldı, bitecek inşallah. Kızlarım da oğlum da hem çalışıyor hem okuyorlar. İki kızım tekstilde çalışıyor, küçüğüm bana inşaatta yardım ediyor. Oğlum İstanbul’da üniversitede okuyor.
Buranın yakınında iki tane kendi evim vardı. 78’den beri burada oturuyordum. Kayınpederimin orada 7.5 dönüm arazisi vardı. Bir ev yaptım ona bıraktım. Tekrar bir iki kat ev yaptım. İki oğlu vardı. Araziyi ortadan böleceğim, yarısını büyük, yarısını küçük oğlana vereceğim dedi. Bizden habersiz satmış, biz kaldık sokakta. İkişer kat iki evim gitti. Orada hayvancılık yapıyordum, kızlarımla beraber çalışıyorduk. Evi alan kapıya geldi, işte tapum, evi boşalt dedi. Boşaltmak zorunda kaldık. Eşim evimiz satıldığı zaman sinir krizi geçirdi, onu hastaneye yatırdım İstanbul’da. Biraz orada yattı. Yedi sekiz ay burada tek başıma üç kızımla kaldım. Kışı burada geçirdim (çadırda). Allah razı olsun, Deniz Feneri Derneği yardım etti.
Gülay Bıyık (28)
Eşimden ayrıldım. İki oğlum var. Biri kreşte, diğeri okulda. İş istemek üzere Deniz Feneri Derneği’ne başvurmuştum. Daha önce çalışmamıştım, bu işimden memnunum.
Nurdan Kenar (Kreş öğretmeni)
Eski öğretmenlerim aracılığıyla burada çalışmaya başladım. Güzel oldu. Sekiz çocuk var burada. Bu kadar çocuğa bakmak zor ama kendi bölümün olunca zevkli geliyor. Arkamızda Deniz Feneri Derneği’nin olması çok hoş bir şey.
Canan Özsoy (Kreş Öğretmeni)
Daha önce de Gölyaka’da Deniz Feneri’nin kreşinde görevliydim. Dört aydır onlarla birlikte çalışıyorum. Kız meslek lisesi çocuk gelişimi mezunuyum. Yoksul ailelerin çocuklarına yardım etmek çok iyi.
Medine Çayırlı (34)
Daha önce tekstil atölyesinde çalışıyordum. Bu işte Deniz Feneri aracılığıyla çalışmaya başladım. Allah razı olsun onlardan. Güvendiğimiz için ne kadar maaş alacağımızı sormadım. Eşim alkol kullanıyor, ayrılmayı düşünüyorum.
Fatma Türker (33)
İki çocuğumu bakmakla mükellefim. Eşim bizi bıraktı gitti. Allah razı olsun Deniz Feneri Derneği sahip çıktı. On bir senelik evliyken eşim bıraktı gitti.
TEK GELİR ÜÇ AYDA BİR ALDIĞIMIZ 445 YTL
Ayşe Köksaloğlu (34)
Eşim 1999'da yüksek tansiyondan hastalandı. İstanbul’a hastaneye götürdük. Ordan geldi bir ay da burada kendine sahip olamadı. Üç sefer kalp krizi geçirdi. Anjiyo oldu. Damar tıkanıklığı oldu tekrar. Kasabada tek damarını açamadılar. İzmit dediler, İstanbul dediler. Oralara gidemem dedim. Kalbi yüzde yirmi çalıştığı için ameliyata alamadılar. Masada kalır dediler. Hastalığı bu şekilde gidecek dedi doktor. Şimdi ilaçlarını almaya uğraşıyoruz.
Deniz Feneri Derneği bu evi yıktı, yaptı. Sıvasız çok kötü bir haldeydi. Bir komşumuz durumumuzu anlatmış dernek yetkilisine. Gelip baktılar. Orhan Ağabey, on beş gün içinde bu arkadaşları evlerine koyacağız, perişan halleri var dedi. On beş gün çadırda kaldık. Geçtiğimiz Ramazan’a bir hafta varken bu eve girdim. Bir usta on beş günde evi bitirmeyi başardı. Eve girdim, ertesi günü Yasin okuttum, yardım edenler için. On beş yıl o eski evde oturdum. Dört çocuğum var. On dört, on iki, on bir, üç yaşlarında.
Eşim hastalığından dolayı konuşamıyor. Otuz sekiz yaşında. Çalışması yasak. Bende de şeker var, çalışamıyorum. Geçimimizi eşimin üç ayda bir aldığı sakat maaşıyla sağlıyoruz. Üç ayda bir 445 milyon alıyoruz. Eşimin emekliliği için araştırdım, iki buçuk milyon gerekiyormuş. İneğimi sattım, bir milyar oldu. Bir buçuk milyar açığımız var. (Orhan Bey, ineği geri iade edeceklerini ve parayı karşılayacaklarını söyledi)
DENİZ FENERİ
SAYESİNDE KENDİMİZİ KURTARDIK
Servet Gözütok Bisiklet tamircisi (33)
Annemin hastalığı ve işlerimizin bozulması sebebiyle borçlar artınca işsiz kaldık. Ondan sonra Deniz Feneri’ni tarif ettiler. Müracaat ettik, olumlu karşılandı. İki ay içerisinde bize net cevap verildi. Malzemelerimizi aldılar, biz ceketimizle girdik dükkana. Bir seneyi geçti burayı açalı. İşlerimiz iyi şu anda, kurtardık kendimizi Deniz Feneri sayesinde. Allah’a şükürler olsun. Borcumuzu bitirdik, artıya geçtik şu anda. 19 milyar borçtan artıya geçtik.
Allah razı olsun. Bizim gibi ihtiyaç sahiplerine inşallah yine yardımlara devam edilir. Biz de katkımız olsun istiyor, elimizden geleni yapıyoruz. Dernekten bisiklet gönderiyorlar tamire, onları yapıyoruz.
DEVLETİN YAPACAĞINI DERNEKLER YAPIYOR
Sedat Akar / Pideci
Araba oto döşeme işleri yapıyordum daha önce. Bir sabah kalktım, belden aşağım tutmuyordu. Yedi yıl kendimi toparlama süreci geçti. Düşün ki gece yattın, sabah kalktın yürüyemiyorsun. Ne yapacaktın? Hayata bağlanayım mı kopayım mı öyle geçti işte. Bir de 25 yaşındasın, hayatın en güzel çağında. Sonra Ulaşılabilir Yaşam Derneği'nde, ahşap işleri yaparak geçimimi sağlıyordum. Sağolsun Deniz Feneri bize yardım etti. Akülü bir araba temin etti. Şimdi de güzel bir işyeri açtık. Burayı açalı üç ay oldu. İşimden memnunum. Devletin yapacaklarını dernekler yapıyor. Çok da güzel çalışıyorlar, çok memnunum. İleride biz de yardım etmeyi düşünüyoruz, kendimizi toparladıktan sonra.
HERKES YARDIM ETMELİ
Hüseyin Yılmaz / Bağışçı (67)
Düzceliyim. Benim mesleğim rençberlik. Böyle bir yardım yapmayı Orhan Hoca aklımıza getirdi. Biz de bağışladık. Herkes böyle ufak tefek yardım yaparsa iyi olur. Hele muhtarların bunları teşvik etmesi lazım. Bu ev dört ayda tamamlandı. Yardım yapmanın güzelliğinin farkında değildim, yaptıktan sonra daha da zevk aldım.
RÜYADA GİBİYİZ
Gülperi Kaba 657. evde oturanlardan
Ben Ordu’dan gelin geldim Düzce’ye. On sekiz seneden beri Düzce’deyim. Evimden çok memnunum. Rüyada gibiyiz. Hüseyin Ağabeyimin yanında çalışıyorum. Kızım Burcu orta sonda, oğlum İsa lise birde okuyor. Tüm yardım edenlerden Allah razı olsun.
|