Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

DP'nin önceliği demokrasi

Seçim startını 20 Haziran’da Antalya’dan verecek ve 18 Haziran’da da adaylarını görücüye çıkaracak olan Demokrat Parti, bir yandan da seçim hazırlıklarını sürdürürken önceliklerini de demokrasi, iş ve aş olarak sıraladı.

Seçmenin karşısına ‘Aş, İş, Onurlu yaşam’, ‘Yarınlar Türkiye’nin’, ‘Kutuplaşma değil bütünleşme’, ‘Söz dinleyen değil sözü dinlenen Türkiye’ sloganları ile çıkacak olan DP, meydanlarda iktidar olması halinde eğitim reformu gerçekleştireceği, çiftçinin yüzünü güldüreceği ve ekonomide “özlenen iyileşme”yi sağlayacağı mesajı verecek.

Toplam 26 ilde yapılacak mitinglerle halkla buluşacak olan Demokrat Parti’nin seçim meydanlarına taşıyacağı en önemli vaadi ise işsizlikle mücadele ve demokrasi olacak. DP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, demokrasi vaadiyle ilgili olarak “mevcut sistem büyük yanlışları, eksiklikleri olan bir sistem. İşte DP olarak biz bu sistemi yıkacağız. Halkı tekrar iktidara taşıyacağız” dedi.

DP’nin ekonomi programında ise “IMF ile stand-by yapılmayacağı, özelleştirmelerin şeffaf olacağı, KOBİ’lere öncelik verileceği, mikrokredi uygulamasının yaygınlaştırılacağı, vergi yasalarının gözden geçirileceği ve vergi affı çıkarılmayacağı” yer alıyor.

ANAVATAN TEŞKİLATLARINA

DESTEK ZİYARETİ YAPILIYOR

Birleşme ve ittifak görüşmelerinin sonuçsuz kalmasına rağmen, Demokrat Parti, Anavatan Partisi’nin il ve ilçe teşkilatlarından 22 Temmuz seçimleri için destek istiyor. DP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan “Anavatan’ın en büyük ittifakı seçimden çekilmesi oldu, kendilerine teşekkür ederiz” dedi. Adan, gittikleri her yerde Anavatan Partisi il ve ilçe teşkilatlarını ziyaret ederek destek istediklerini bildirdi.

SEÇİM REKLAMLARI HAZIR

Demokrat Parti (DP) ‘’Artık Demokrat Parti var. Çare var’’ ana temasıyla reklam filmleri hazırladı. Demokrat Parti’nin, seçim kampanyası boyunca kullanmayı planladığı taslak halindeki seçim şarkıları ve reklamları ilk olarak internet sitesi ‘’Youtube’’da yer aldı.

Reklam filminde, Yunan ezgisi üzerine sözünü Nilüfer’in yazdığı ve Asya, Müslüm Gürses ile Duman grubu tarafından da seslendirilen ‘’Olmadı yar’’ şarkısı, ‘’Son pişmanlık neye yarar? Her şeyin bedeli var. Olmadı yar. Son pişmanlık neye yarar? Her şeyin bedeli var. Nereye kadar? Buraya kadar’’ şeklinde kullanıldı. Filmde, en uzun versiyonu 40 saniye olan şarkının bitimiyle beraber ‘’dur’’ işareti yapan bir el ve ‘’Artık Demokrat Parti var. Çare var’’ sözleri yer alıyor.

İnatla oy kullanmayın

Diğer bir reklam filminde de ‘’Lütfen ona inat, buna inat oyunuzu harcamayın. Unutmayın ki, seçiminizi bir ay için değil bir yıl için değil 2012’ye kadar yapıyorsunuz. Türkiye’nin yeni lideri Mehmet, Mehmet Ağar. Artık Demokrat Parti var. Çare var’’ sözlerine yer veriliyor.

Bir diğer reklam filminde ise Türk bayrağı üzerine ‘’İşçi, çiftçi, köylü, sanayici, memur, esnaf, kentli, emekli, asker, işsiz babası, eğitimci, polis, aile babası, iş adamı, devlet adamı, millet adamı, Demokrat Parti Genel Başkanı, Türkiye’nin yeni lideri Mehmet, Mehmet Ağar. Artık Demokrat Parti var. Çare var’’ sözleri yer alıyor.

DP’nin aday tanıtım toplantısı, 18 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirilecek. Törenin ardından milletvekili adaylarına seçim propagandası dönemine ilişkin eğitim verilecek.

İSTANBUL 1. BÖLGE ADAYLARI TANITILDI

DP İstanbul 1. bölge milletvekili adayları, düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı. Kadıköy Büyük Kulüp’teki toplantıda konuşan DP İstanbul 1. bölge 2. sıra milletvekili adayı Faik İçmeli, adayların ister ilk, isterse son sırada olsun, tümünün milletvekili olacakmış gibi çalışması gerektiğini söyledi. İçmeli, ‘’Ancak böyle yaparsak başarılı oluruz’’ dedi.

Seçime yeni bir parti gibi girmediklerini ifade eden İçmeli, ‘’Demokrat Parti, güçlü bir altyapıdan ve tarihi bir oluşumdan güç alıyor. Bizim her konuda bir çözüm önerimiz, bir politikamız var’’ diye konuştu.

/ ANKARA

14.06.2007


 

Kapımızı açık tutmalıyız

Türkiye’de temaslarda bulunan İtalya Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema, TBMM Başkanı Bülent Arınç ile yaptığı görüşmede, “AB, Türkiye’ye faydalı olabilir, ama asıl Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı bulunmaktadır” dedi. D’Alema, Ankara’da İtalyan gazetecilere yaptığı açıklamada da, Avrupa Birliğinin Ankara’ya kapıları açık tutmasının önemli olduğunu bildirdi.

İtalya Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema,”AB, Türkiye’ye faydalı olabilir ama asıl Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı bulunmaktadır’’ dedi.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, İtalya Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Bülent Arınç, İtalya heyetini ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirterek, iki ülke arasındaki ilişkilerin her bakımdan ‘’mükemmel olduğunu’’ söyledi.

İtalya Dışişleri Bakanı D’Alema ise ziyaretiyle ‘’TBMM’ye saygınlığını, TBMM Başkanı Arınç’a da saygılarını ifade etmek için geldiklerini’’ söyledi.

D’Alema, ziyaretinin önemli bir sebebinin de ‘’Türkiye’nin seçimlerden dolayı hassas bir dönemde olduğunu, bunun için İtalya’nın, devlet olarak kurumlarıyla Türkiye’ye dostluk duygularıyla desteklemek’’ olduğunu ifade etti.

D’Alema, konuşmasını şöyle sürdürdü:’’İtalya, Türkiye’ye destek verilmesini, Türkiye’nin özellikle dünyanın bu kısmında üstlenmiş olduğu ve başarıyla yürüttüğü rolün de karşılığının verilmesi ve takdir edilmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Dost ve yakın ülke olan Türkiye’nin son zamanlarda terör olaylarına maruz kalmaktadır. Terörden çok çekmiş bir ülkeyiz. Terörün ne denli bir canavar olduğunu yakinen bilmekteyiz. Terörle mücadele etmenin de tüm toplumun katkısını gerektirdiğini biliyoruz.

Türkiye’ye, İtalya ile birlikte, Afganistan olsun, Lübnan olsun, çok hassas ve çok özel bölgelerde birlikte başarıyla hareket ettiğimiz için bize destek verdiği için de teşekkür etmek istiyoruz. Bu, Türkiye’nin üstlendiği sorumlulukları ve görevleri büyük bir bilinç ve başarıyla yerine getirdiğini teyit etmektedir. AB, Türkiye’ye faydalı olabilir ama asıl Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı bulunmaktadır.’’

/ ANKARA

14.06.2007


 

Düzce'de terör mitingi düzenlenecek

Düzce’de “terörü kınamak, şehitleri anmak, devlete ve güvenlik güçlerine destek olmak’’ amacıyla miting düzenlenecek.

Düzce İl Divan Heyeti’nde temsil edilen Baro, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf Odaları Birliği, Tanıtma ve Kalkınma Vakfı, Kızılay, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Muhtarlar Derneği, Gaziler Derneği, Şehitler Derneği ve Düzder temsilcilerinin katıldığı toplantıda, ‘’terörü kınamak, şehitleri anmak, devlete ve güvenlik güçlerine destek olmak’’ amacıyla miting düzenlenmesi kararı alındı. Divan Heyeti Başkanı Önder Tonyalı, yaptığı açıklamada, son günlerde terör örgütünün düzenlediği saldırılarda güvenlik güçlerinin şehit düştüğünü bildirdi.

Toplantıda alınan karara göre, miting, 15 Haziran Cuma günü Kızılay Meydanı’nda saat 17.00’de düzenlenecek.Tüm sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin davet edileceği mitingde, Türk Bayrağı dışında hiçbir flama veya pankart taşınmayacağı belirtildi.

/ DÜZCE

14.06.2007


 

Fransa, AB üyeliğimizi engellemeye çalışıyor

İngiliz Financial Times, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı çıkan Fransa’nın Türkiye’nin ekonomik ve mali bütünleşme konusunda müzakerelere başlamasını engellemek istediğini yazdı.

Gazete, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Türkiye’nin AB sürecine ilişkin konuyu sonbahardaki zirveye bırakmasına rağmen imtiyazlı üyelik konusunda ciddi olduğunu göstermek için harekete geçtiğini yazdı. AB dönem başkanı Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel, 21-22 Haziran’daki zirvenin ardından Ankara ile 3 başlıkta müzakereleri başlatmayı umuyordu. Gazete, Merkel’in bu adım ile “duraklayan reformlar ve ülkedeki siyasi kargaşaya rağmen, Ankara’nın Avrupa ile ilişkilerinin kopmadığının bir göstergesi” olmasını umduğunu yazdı. Gazete, bu müzakere başlıklardan ikisinin tartışma oluşturmamasına rağmen Fransızların “ekonomik ve mali bütünleşme konusunda problemi olduğunu” yazdı. Financial Times’e konuşan Fransız yetkililer, 3 başlık için kararın alınmadığını belirterek Paris’in pozisyonunu koruduğunu belirtti. FT’ye konuşan bir AB büyükelçisi, “Net karar verilmedi. Ancak görüşmelere devam ediyor. Ama Paris, 2 müzakere başlığının açılmasını sağlarsa Türkler çok mutsuz olur” dedi.

Büyükelçinin bu açıklamasına rağmen bir AB yetkilisi bunun “dünyanın sonu olacağı” manasına gelmediğini savundu. Yetkili, “3 yerine 2 başlık müzakerelere açılırsa bu dünyanın sonu olmaz. Görüşmeler devam eder” dedi.

/ LONDRA

14.06.2007


 

Meclise 4 parti giriyor

Anadolu Ajansı’nın yaptığı çalışmaya göre, 22 Temmuz seçimlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne dört parti giriyor. Bu partiler, AKP, CHP, DP ve MHP.

Anadolu Ajansı 22 Temmuz seçimlerinin provası niteliğinde bir çalışma gerçekleştirdi ve ilginç bir sonuç ortaya çıktı. Seçim gecesi kullanacağı programda bir aksaklık oluşmaması için Türkiye çapındaki muhabirleriyle ortak bir çalışma gerçekleştiren kurum muhabirlerinden son seçim sonuçlarını ve mevcut durumu gözönüne alarak tahmini veriler göndermesini istedi. Her muhabir kendi ilinde ve ilçesindeki durumu göz önüne alarak bir tahmini sonuç gönderdi.

Haber Yayın Daire Başkanlığı bünyesinde gerçekleştirilen çalışmada muhabirler olabildiğine tutarlı bir sonuç için uyarıldı ve olabildiğine gerçek bir seçim atmosferi gerçeleştirilmek isterdi.

Ve ortaya Anadolu Ajansı muhabirlerinin tahminlerinden oluşan dev bir anket çıkmış oldu. Bu ilginç ankete göre bakın hangi parti ne kadar oy aldı ve kaçı barajı geçmeyi başardı.

İşte AA muhabirlerine göre 22 Temmuz seçimleri sonucunda oluşabilecek tahmini seçim sonuçları:

Toplam Sandık : 158700

Toplam Seçmen : 42531660

Seçilecek M.vekili : 550

Açılan Sandık : 158700

Kullanılan Oy : 39796224

Geçerli Oy : 37257378

Katılım Oranı : % 93.56

PARTİ ALD. OY ORANI % M.vekili

——— ——— ———- —---

ATP 424237 1.138 0

BTP 402353 1.079 0

SP 1496469 4.016 0

İP 525222 1.409 0

CHP 8540121 22.921 173

HYP 508190 1.363 0

ÖDP 572175 1.535 0

GP 2409787 6.467 0

DP 4296695 11.532 65

LDP 466748 1.252 0

MHP 4881211 13.101 83

AK PARTİ 9799493 26.302 210

EMEP 475075 1.275 0

TKP 558000 1.497 0

Bğmsz. 1901602 5.103 19

/ ANKARA

14.06.2007


 

Başörtüsü yasağı devletin ayıbı

Hafta sonu yapılacak olan ÖSS sınavlarında yine başları örtülü olan öğrencilerin alınmayacağının açıklanmasına tepki gösteren Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, “Başörtülü öğrencileri sınav kapılarında bekletmek, ağlatmak, büyük Türk devletine yakışmaz” dedi.

Başoğlu, başlarını açtıkları için gazetelere manşet olanların övünmelerini kınadığını da belirterek, “Bu insanların tavrı, inancı gereği örtünen kesim için bir anlam ifade etmiyor” diye konuştu.

Konuyla ilgili açıklama yapan Başoğlu, bu yıl yapılacak üniversite seçme sınavlarında yine başörtülü öğrencilerin sınav salonlarına alınmayacağını, bu durumda olan öğrenciler başı açık resim verseler dahi sınava girmelerinin engelleneceğini belirterek, “Böylece bu yılda binlerce başörtülü lise mezunu öğrenci, yüksek öğrenim hakkını kullanamama durumuna düşürülmektedir. Başörtüsü yasağının böylesine hassasiyetle uygulandığı tek ülke Türkiye’dir. Hıristiyan Batı ülkelerinde bile yasak bu kadar titizlikle uygulanmadığı gibi laikliğin merkezi olan Fransa’da da başörtülü olarak yüksek öğrenime devam edilebilmektedir” diye konuştu.

“BAŞINI AÇMAKLA ÖVÜNME”

Son zamanlarda bazı bayanların gazetelerde önce başları örtülü olarak, sonra şapka altı başörtüsüyle, sonra şapkayla ve en sonunda da başlarını açarak verdikleri pozların başörtüsünün bir dinî vecibe olduğunun farkında olmadıklarını gösterdiğini vurgulayan Başoğlu, bu manadaki haberleri kınadığını söyledi.

İnancının gereği başını örtmek isteyenlere bu hak tanınması ve eğitim haklarının ellerinden alınmaması gerektiğini de söyleyen Başoğlu şu görüşlere yer verdi: “Siyasi partilerin bu konuya ilgi duymamaları da ayrıca dikkat çeken bir konudur. Esasen siyasi partilerimizin çoğu başörtülü milletvekili adayı göstermemek suretiyle başörtüsüne bakışlarını belli etmişlerdir. Bu durumda olan siyasi partiler ‘başörtüsü yasağını çözeceğiz’ vaadinde bulunmalarına rağmen bu konuda bir çaba göstermemişler, Anayasa ve kanunlar gereğince seçilme hakkı başörtülü kadınların elinden alınmıştır. Başörtülü öğrencilerin sınav kapılarında, okul önlerinde bekledikleri, ağladıkları bir manzara büyük Türkiye’ye yakışmamaktadır.”

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

14.06.2007


 

Özel harekâtçılar göreve

Artan terör olayları, Emniyet’i harekete geçirdi. Emniyet, Batı illerinde görev yapan özel harekât birliklerini Doğu ve Güneydoğu illerine kaydırma kararı aldı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde artan terör olayları üzerine, Emniyet ilk etapta 123 özel harekâtçıyı takviye amacıyla bölgeye gönderdi.

Buna göre, ihtiyaç halinde Batı illerinde görev yapan özel harekâtçıların bölgeye kaydırılması tekrar gündeme gelebilecek. Emniyet, özel harekâtçı açığını kapatabilmek için de yeni personel yetiştirecek. Temmuz ayında açılacak kursu tamamlayan 250 yeni özel harekâtçı da göreve başlayacak.

14.06.2007


 

Terör insan haklarını unutturmasın

Son günlerde artış gösteren terör olayları karşısında, demokrasi, insan hakları ve sivilleşme gibi kavramları savunanlar zor durumda kalıyor. Terörün karamsar kıldığı kitleler, kan ve gözyaşı varken bu kavramları dile getirmenin mânâsız olduğunu ileri sürüyorlar. Reformlardaki gerileme içe kapanmayı netice verirken, terör de demokratik değerleri savunmasız bırakıyor.

Önceki akşam CNN Türk’te yayınlanan ve Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programına konuk olan reklamcı ve iletişim uzmanı Nesteren Davutoğlu, terörün kitleler üzerindeki olumsuz tesirlerinden birinin de insanları, hak ve özgürlükleri savunamaz hale getirmek olduğunu belirtti. Davutoğlu, bir yakınının, orta yerde terör varken bu kavramlardan söz etmenin mantıksız olacağını söylediğini hatırlattı.

14.06.2007


 

AKP’nin yeni genel merkez binası açıldı

AKP’nin yeni genel merkez binası törenle açıldı. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sögütözü’ndeki genel merkez binasının açılışında yaptığı konuşmada, ‘’Demokratik yaşamımıza, ülkemize, milletimize inanıyorum ki, burada çok daha farklı, anlamlı sinerji ile katkılarda bulunulacaktır. Hayırlı olsun temennisi ile kurdeleyi kesiyorum ya Allah bismillah’’ dedi.

Açılışa, bakanlar, milletvekilleri ve milletvekili adaylar, il başkanları ve partililer katıldı. Başbakan Erdoğan, daha sonra milletvekili adaylarının tanıtılacağı konferans salonuna geçti. Burada konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin yeni bir dönüm noktasında olduğunu, bu noktadan daha çok demokrasiye, daha çok adalete, daha çok paylaşıma daha çok özgürlüğe gidildiğini ifade ederek, ‘’Ekmeğimizi ve aşımızı daha çok büyütmek, ülkemize karşı sevgimizi daha çok derinleştirmek için milletimizden evet yeniden bir vekalet istiyoruz’’ dedi.

/ ANKARA

14.06.2007


 

AKP heyeti Washington'da

Milletvekilleri Egemen Bağış, Reha Denemeç ve Mevlüt Çavuşoğlu’dan oluşan ve Amerikalı yetkililerle görüşmeler için Washington’a gelen AKP heyeti,ilk gün temaslarında Brookings Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunda bir toplantıya katıldı.

Edinilen bilgiye göre, burada bir konuşma yapan Bağış, şunları söyledi:”Önceliğimiz, demokrasinin ve halk iradesinin seçimlerle daha da yükselmesidir. İktidarımızın ikinci döneminde toplumsal barış ve bölgesel barış için çalışacağız’’ Bağış, ‘’Türkiye’de gerilim yapay biçimde tırmandırılıyor. Türk halkının çoğunluğu gerilim istemiyor. Türkiye’de şu an her şey seçimlerle ilgili cereyan ediyor” görüşünü savundu. Türkiye-ABD ilişkilerine de değinen Bağış, “İki ülke ilişkileri, demokrasi çerçevesinde daha da güçlü biçimde yürüyecektir. Amerikalı muhataplarımızın Türkiye’de demokrasi konusunda ne kadar hassas ve ısrarlı olduklarını gördük, bundan büyük memnuniyet duyduk. Türkiye ile ilgilenen bütün Amerikalılar, Türkiye’de halk iradesine müdahale olmamasından yana. Kimse seçimlere gölge düşmesini istemiyor. Türkiye’yi Demokratlar, Cumhuriyetçiler herkes çok yakından

izliyor” ifadelerini kullandı.

/ WASHINGTON

14.06.2007


 

Bakan güneş: Seçimin güvenliği için gerekeni yapıyoruz

İçişleri Bakanı Osman Güneş, ‘’terör örgütü mensuplarının sayısından çok niyetinin önemli olduğunu’’ bildirdi.

Bakan Güneş, ‘’Milletvekili Genel Seçimi Bölge Güvenlik Toplantısı’’ için geldiği Adana’da, beraberindeki Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Adıyaman Valisi Halil Işık, Niğde Valisi Gündüz Beder, Kilis Valisi Nevzat Turhan ile Adana Valisi İlhan Atış’ı ziyaret ederken, gazetecilerin sorularını da cevapladı.

Güneş, bir gazetecinin, ‘’Irak’ın kuzeyinde 500 yerine 3 bin terörist olduğu yönündeki bir raporun Başbakan’a sunulduğu yönündeki’’ sorusu üzerine, ‘’kendisinin elinde böyle bir rapor bulunmadığını’’ vurguladı. Güneş, şunları söyledi:’’Güvenlik güçlerinin yaptığı çalışmalarda vardığı sonuçlar, ilgili makamlar arasında görüşülür ve değerlendirilir. Bu görüşmelerde müzakere edilir ve sonuca bağlanır. Bence terör örgütü mensubu sayısından çok niyeti önemlidir. Irak’ın kuzeyinde de barındığı yerler vardır ama sınırlarımız içinde de var. Önemli olan böyle bir terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne musallat oluşudur. Yıllardır azim ve kararlılık içinde bu terör odaklarına karşı mücadeleyi yürütmekteyiz, bundan sonra da yürüteceğiz, ne gerekiyorsa yapacağız.’’

Bakan Güneş, bir başka gazetecinin, ‘’Batıdan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine emniyet müdürlüğü özel harekat ekiplerinin kaydırılacağı’’ şeklindeki haberleri hatırlatması üzerine, ‘’Seçimin güvenliği için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz ve yapacağız. Valilerimizle sürekli görüşüp ilave önlemler gerekiyorsa alıyoruz. İhtiyaç varsa takviye gerçekleştiriyoruz’’ dedi.

/ ADANA

14.06.2007


 

MHP'nin köşk rüyası

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, AKP hükümetinin, milletin emanet ettiği iradeyi Cumhurbaşkanlığına taşıyamadığını öne sürerek, ‘’Devletin başına Devlet gelecek. Yeni Cumhurbaşkanınız hayırlı olsun’’ dedi.

Mersin milletvekili adayı Şandır, partisinin Koray Aydın Stadı’nda dün düzenlediği ve milletvekili adaylarının tanıtıldığı iktidara yürüyüş etkinliğinde, AKP hükümetini eleştirdi. Hükümetin milletin emanet ettiği iradeyi Cumhurbaşkanlığına taşıyamadığını öne süren Şandır, ‘’Başaramadılar, beceremediler. Cumhurbaşkanını yeni TBMM seçecek. Düşünebiliyor musunuz? Senelerdir devletin başına Devlet gelecek diyorsunuz. Bunun anlamı şimdi daha iyi anlaşılsın. 22 Temmuzda oluşacak TBMM’nin ilk işi ne olacak? Devletin başına Devlet gelecek. Yeni Cumhurbaşkanınız hayırlı olsun’’ diye konuştu.

/ MERSİN

14.06.2007


 

Eski savcısının cezasına onama

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, eski Marmaris Cumhuriyet Savcısı Şenol Önal hakkındaki ‘’görevi kötüye kullanma’’ suçundan 16 ay 20 gün hapis cezası verilmesi ve cezanın paraya çevrilerek ertelenmesi kararını onadı.

Önal, Marmaris’te görev yaptığı dönemde çeşitli soruşturmaların sanıklarından rüşvet aldığı iddiasıyla 9 ayrı eylemden Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde yargılanmıştı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Önal’ın üzerine atılı suçlamalardan üçünün, ilişki içinde olduğu kişilerle herhangi bir anlaşması olduğu yolunda kesin delil elde edilemediğinden dolayı ‘’rüşvet alma’’ değil, ‘’görevi kötüye kullanma’’ kapsamında olduğuna karar verdi.

/ ANKARA

14.06.2007


 

Evren, karakol binası açtı

7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, hayırsever işadamı Tuna Hetman’ın Marmaris’in İçmeler beldesinde yaptırdığı polis karakolu binasını hizmete açtı.

İçmeler beldesinde daha önce eski bir binada hizmet veren polis karakolu yıkılarak yerine yenisi yapıldı. İşadamı Tuna Hetman tarafından yaptırılan karakol, Evren’in yanı sıra Muğla Valisi Temel Koçaklar, İl Emniyet Müdürü Mehmet Emin Körpe, Marmaris Kaymakamı Cemalettin Özdemir ve vatandaşların katıldığı törenle hizmete açıldı.

Törende konuşan 7. Cumhurbaşkanı Evren, Hetman’ın daha önce de bir çok hizmeti bulunduğunu hatırlatarak kendisine teşekkür etti. Evren, daha sonra karakolu gezerek Hetman ve müteahhitten bilgi aldı.

/ MARMARİS

14.06.2007


 

Boşanmalar araştırılıyor

Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Türkiye’de son yıllarda artan boşanmaların sebeblerini tespit etmek amacıyla araştırma başlattı.

Genel Müdürlükten alınan bilgiye göre, boşanma sebebleri araştırmasının 2007 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Araştırma, 2003-2006 yılları arasında en az bir boşanma davasına bakmış avukatlardan bilgi alma yoluyla yapılacak. Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün konuya ilişkin hazırladığı bilgi notunda ise, resmi istatistiklerde boşanma nedenlerine ilişkin olarak yer alan verilerde ‘’geçimsizlik’’ başlığının yüzde 96 ile en yüksek orana sahip olduğu belirtilerek, bunun boşanmaların nedenlerine ilişkin sağlıklı bir değerlendirme yapmayı ve bu konuda öneriler geliştirmeyi imkansız kıldığı kaydedildi.

‘’Geçimsizlik’’ konusunun ana sebeblerinin tespit edilmesinin hedeflendiği araştırmayla, boşanmaların toplumsal düzeyde sorun oluşturacak seviyeye gelmemesi için politika yapıcılara tavsiyelerin geliştirilmesi amaçlanıyor.

“EKONOMİK KRİZ AİLEYİ OLUMSUZ ETKİLEDİ’’

Özellikle 2000/2001 yılında yaşanan ekonomik krizin aile yapıları üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu belirtilen notta, risk grubu içerisindeki ailelerin sayısında önemli bir artış gözlendiği ve bu artışın kontrol edilemeyecek oranlara ulaştığı belirtildi. Ayrıca, 2000 yılında 76 bin 230 olan boşanma sayısının 2001’de 91 bin 609’a, 2002 yılında 90 bin 454’e, 2003 yılında 89 bin 311’e, 2004 yılında 93 bin 144’e, 2005 yılında da 95 bin 985’e yükseldiği kaydedildi.

/ ANKARA

14.06.2007


 

İktidarın lüks seçim TIR'ları görücüye çıktı

Adalet Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mitinglerde kullanacağı ve platforma dönüşecek şekilde dizayn edilen seçim TIR’ları gece saatlerinde Ankara’ya geldi.

Milletvekili genel seçimlerinde Başbakan Erdoğan’ın mitinglerde kullanacağı ve platforma dönüşecek şekilde dizayn edilen 2 TIR gece saatlerinde Ankara’ya ulaştı. İçerisinde duş ve dinlenme salonu bulunan seçim TIR’ları AKP yeni genel merkezinin otoparkına çekilerek, bir tanesi dün basına tanıtılmak üzere açıldı. Mitinglerde kullanılmak üzere özel yaptırılan TIR’ların Avrupalı liderler tarafından da seçimlerde kullanıldığı öğrenildi.

/ ANKARA

14.06.2007


 

Sadece siyasiler değil, onları seçenler de sorumlu

Manisa’nın Alaşehir ilçesinde yaşayan emekli öğretmen, yaşanan olumsuzluklardan sadece siyasilerin değil, onları seçenlerin de sorumlu olduğunu iddia eden çalışmasının kitap haline getirilmesini istedi.

Emekli öğretmen Adil Nergiz, seçim dönemine giren Türkiye’ye örnek oluşturmasını istediği yıllardır sürdürdüğü çalışmasıyla ilgili bilgi verirken, doğulu ve batılı düşünürler ile siyasiler, devlet ve din adamları, iş adamları, askerler ve edebiyatçıların, seçmenler ve seçilenler ile ilgili sözlerini derlediğini kaydetti.

Bu çerçevede 20 ayrı kaynaktan 15 bin kadar ‘’güzel söz’’ seçtiğini ifade eden Nergiz, bunlar içerisinden seçtiği 445 sözü konularına göre grupladığını bildirdi.

Bu çalışmanın kitap olarak yayınlanması durumunda ülke genelinde büyük yankı uyandıracağına inandığını savunan Nergiz, ‘’Seçmenlerin, akıl almaz vaatlerde bulunan, yalan söyleyen, halkı kandırmaya çalışan, seçmeni enayi yerine koyan partilere ve adaylara oy vermemeleri gerekir. Adayların da çevrelerinde dolaşan dalkavuklara yüz vermemeleri, güvenmemeleri gerekir’’ dedi.

/ ALAŞEHİR

14.06.2007


 

Yardımlarla yüzleri güldü

“Güzel Evim" projesi kapsamında tamamladığı 657. evi sahibine teslim eden Deniz Feneri Derneği, Düzce'de tamamladığı diğer evlerin anahtar töreninde de yüzleri güldürdü.

Deniz Feneri Derneği, Türkiye'nin farklı illerinde yürüttüğü "Güzel Evim" projesinin 657. evini Düzce'de düzenlenen törenle sahibine teslim etti. Derneğin yöneticilerinin ve Düzceli bağışçılarının da biraraya geldiği anahtar teslim töreninin ardından Murat Göğebakan ve Uğur Aslan da verdikleri konserlerle Düzcelileri coşturdu.

Düzce'de yardıma muhtaç ailelerle Deniz Feneri Derneği arasında iletişimi sağlayan Orhan Kılıç, "Depremden sonra derneğimiz ilimizde ellinin üzerinde ev yaptı. Bunların otuzuna yakınının tamamını biz yaptık, geri kalanına malzeme desteği verdik" dedi. Derneğin şu sıralar başka illerde tamamlanmak üzere olan 667. evi olduğunu fakat Düzce'deki evin arsasını bir hayırseverin bağışlaması üzerine '657. ev' için bir tören düzenlediklerini anlatan Kılıç, "Düzceli Hüseyin ağabeyimiz 'Siz böyle bir şey yapıyorsunuz ben arsamı vereceğim' dedi. Evi yaptıktan sonra karşımızdaki besi alanında da evlere yerleştireceğimiz kadınlara iş imkanı oluşturmamızı istedi. Tekstil firması yetkilileri de geldi, 'Biz iş veririz' dediler. 'Tamam o zaman' dedik, otuz milyar harcadık bu atölyeyi yapmak için. Atölyemizde şu an on beş dul bayan çalışıyor. Çocukları için de bu binada bir kreşimiz var" sözleriyle 657. evin ayrıcalığını anlattı. Atölyede çalışanlara sigorta pirimleriyle birlikte 600-650 YTL ücret vermeyi hedeflediklerini belirten Kılıç, ileride çalışan sayısını yirmi beşe çıkaracaklarını da söyledi.

Deniz Feneri Derneği'nin basın mensuplarına yönelik Düzce gezisinde derneğin yardım ulaştırdığı diğer Düzcelilerle de görüşme imkanı oldu. Annesinin hastalığı döneminde 19 milyar kredi borcu olan, derneğin yardımıyla açtığı bisiklet tamirhanesiyle borcunu kısa sürede ödeyen Servet Gözütok, 25 yaşında iken bir sabah aniden felç olan ve şimdi dernek aracılığıyla pideci salonu sahibi olan Sedat Akar, evinin tuğlalarını kendi taşıyarak döşeyen Asiye Henke bunlardan bazılarıydı. Günübirlik Düzce gezimizde edindiğimiz izlenim, "Hayırseveriyle ihtiyaç sahibiyle bütün Düzceliler Deniz Feneri Derneği'ne güveniyor" oldu. Ve gördük ki Deniz Feneri Düzce'de çok sayıda insanın yüzünün gülmesine vesile olmuş.

Kızlarım planı çizdi, ben duvarları ördüm

Asiye Henke (47)

Bu arsayı aldım. Evin temelini kendim attım. Ustalara gittim, çok para istediler, çıkartamadım. Hem yer al, hem ev yap, karşılayamayınca tuğlasını filan ördüm. Allah razı olsun Deniz Feneri Derneği yetişti. Nereden yetiştiler bilemiyorum. Buldular beni. Ben başvurmadım. Arsanın tapusunu alamamıştım, para konusunda sıkıntılıydım, kalan parasını karşıladılar. Tapuyu aldık. Evin çatısını yaptılar. Artan malzemelerini onlar tamamladılar. Herkesten Allah razı olsun. Üç kızım bir oğlum var. Kızlarım evin planını çizdi, ben tuğlasını ördüm. Temeli geçen yıl sekizinci ayda atmıştım. Yılbaşından sonra Deniz Feneri bana ulaştı. Yardımcı oldular. Buraya kadar geldi işte. Az kaldı, bitecek inşallah. Kızlarım da oğlum da hem çalışıyor hem okuyorlar. İki kızım tekstilde çalışıyor, küçüğüm bana inşaatta yardım ediyor. Oğlum İstanbul’da üniversitede okuyor.

Buranın yakınında iki tane kendi evim vardı. 78’den beri burada oturuyordum. Kayınpederimin orada 7.5 dönüm arazisi vardı. Bir ev yaptım ona bıraktım. Tekrar bir iki kat ev yaptım. İki oğlu vardı. Araziyi ortadan böleceğim, yarısını büyük, yarısını küçük oğlana vereceğim dedi. Bizden habersiz satmış, biz kaldık sokakta. İkişer kat iki evim gitti. Orada hayvancılık yapıyordum, kızlarımla beraber çalışıyorduk. Evi alan kapıya geldi, işte tapum, evi boşalt dedi. Boşaltmak zorunda kaldık. Eşim evimiz satıldığı zaman sinir krizi geçirdi, onu hastaneye yatırdım İstanbul’da. Biraz orada yattı. Yedi sekiz ay burada tek başıma üç kızımla kaldım. Kışı burada geçirdim (çadırda). Allah razı olsun, Deniz Feneri Derneği yardım etti.

Gülay Bıyık (28)

Eşimden ayrıldım. İki oğlum var. Biri kreşte, diğeri okulda. İş istemek üzere Deniz Feneri Derneği’ne başvurmuştum. Daha önce çalışmamıştım, bu işimden memnunum.

Nurdan Kenar (Kreş öğretmeni)

Eski öğretmenlerim aracılığıyla burada çalışmaya başladım. Güzel oldu. Sekiz çocuk var burada. Bu kadar çocuğa bakmak zor ama kendi bölümün olunca zevkli geliyor. Arkamızda Deniz Feneri Derneği’nin olması çok hoş bir şey.

Canan Özsoy (Kreş Öğretmeni)

Daha önce de Gölyaka’da Deniz Feneri’nin kreşinde görevliydim. Dört aydır onlarla birlikte çalışıyorum. Kız meslek lisesi çocuk gelişimi mezunuyum. Yoksul ailelerin çocuklarına yardım etmek çok iyi.

Medine Çayırlı (34)

Daha önce tekstil atölyesinde çalışıyordum. Bu işte Deniz Feneri aracılığıyla çalışmaya başladım. Allah razı olsun onlardan. Güvendiğimiz için ne kadar maaş alacağımızı sormadım. Eşim alkol kullanıyor, ayrılmayı düşünüyorum.

Fatma Türker (33)

İki çocuğumu bakmakla mükellefim. Eşim bizi bıraktı gitti. Allah razı olsun Deniz Feneri Derneği sahip çıktı. On bir senelik evliyken eşim bıraktı gitti.

TEK GELİR ÜÇ AYDA BİR ALDIĞIMIZ 445 YTL

Ayşe Köksaloğlu (34)

Eşim 1999'da yüksek tansiyondan hastalandı. İstanbul’a hastaneye götürdük. Ordan geldi bir ay da burada kendine sahip olamadı. Üç sefer kalp krizi geçirdi. Anjiyo oldu. Damar tıkanıklığı oldu tekrar. Kasabada tek damarını açamadılar. İzmit dediler, İstanbul dediler. Oralara gidemem dedim. Kalbi yüzde yirmi çalıştığı için ameliyata alamadılar. Masada kalır dediler. Hastalığı bu şekilde gidecek dedi doktor. Şimdi ilaçlarını almaya uğraşıyoruz.

Deniz Feneri Derneği bu evi yıktı, yaptı. Sıvasız çok kötü bir haldeydi. Bir komşumuz durumumuzu anlatmış dernek yetkilisine. Gelip baktılar. Orhan Ağabey, on beş gün içinde bu arkadaşları evlerine koyacağız, perişan halleri var dedi. On beş gün çadırda kaldık. Geçtiğimiz Ramazan’a bir hafta varken bu eve girdim. Bir usta on beş günde evi bitirmeyi başardı. Eve girdim, ertesi günü Yasin okuttum, yardım edenler için. On beş yıl o eski evde oturdum. Dört çocuğum var. On dört, on iki, on bir, üç yaşlarında.

Eşim hastalığından dolayı konuşamıyor. Otuz sekiz yaşında. Çalışması yasak. Bende de şeker var, çalışamıyorum. Geçimimizi eşimin üç ayda bir aldığı sakat maaşıyla sağlıyoruz. Üç ayda bir 445 milyon alıyoruz. Eşimin emekliliği için araştırdım, iki buçuk milyon gerekiyormuş. İneğimi sattım, bir milyar oldu. Bir buçuk milyar açığımız var. (Orhan Bey, ineği geri iade edeceklerini ve parayı karşılayacaklarını söyledi)

DENİZ FENERİ

SAYESİNDE KENDİMİZİ KURTARDIK

Servet Gözütok Bisiklet tamircisi (33)

Annemin hastalığı ve işlerimizin bozulması sebebiyle borçlar artınca işsiz kaldık. Ondan sonra Deniz Feneri’ni tarif ettiler. Müracaat ettik, olumlu karşılandı. İki ay içerisinde bize net cevap verildi. Malzemelerimizi aldılar, biz ceketimizle girdik dükkana. Bir seneyi geçti burayı açalı. İşlerimiz iyi şu anda, kurtardık kendimizi Deniz Feneri sayesinde. Allah’a şükürler olsun. Borcumuzu bitirdik, artıya geçtik şu anda. 19 milyar borçtan artıya geçtik.

Allah razı olsun. Bizim gibi ihtiyaç sahiplerine inşallah yine yardımlara devam edilir. Biz de katkımız olsun istiyor, elimizden geleni yapıyoruz. Dernekten bisiklet gönderiyorlar tamire, onları yapıyoruz.

DEVLETİN YAPACAĞINI DERNEKLER YAPIYOR

Sedat Akar / Pideci

Araba oto döşeme işleri yapıyordum daha önce. Bir sabah kalktım, belden aşağım tutmuyordu. Yedi yıl kendimi toparlama süreci geçti. Düşün ki gece yattın, sabah kalktın yürüyemiyorsun. Ne yapacaktın? Hayata bağlanayım mı kopayım mı öyle geçti işte. Bir de 25 yaşındasın, hayatın en güzel çağında. Sonra Ulaşılabilir Yaşam Derneği'nde, ahşap işleri yaparak geçimimi sağlıyordum. Sağolsun Deniz Feneri bize yardım etti. Akülü bir araba temin etti. Şimdi de güzel bir işyeri açtık. Burayı açalı üç ay oldu. İşimden memnunum. Devletin yapacaklarını dernekler yapıyor. Çok da güzel çalışıyorlar, çok memnunum. İleride biz de yardım etmeyi düşünüyoruz, kendimizi toparladıktan sonra.

HERKES YARDIM ETMELİ

Hüseyin Yılmaz / Bağışçı (67)

Düzceliyim. Benim mesleğim rençberlik. Böyle bir yardım yapmayı Orhan Hoca aklımıza getirdi. Biz de bağışladık. Herkes böyle ufak tefek yardım yaparsa iyi olur. Hele muhtarların bunları teşvik etmesi lazım. Bu ev dört ayda tamamlandı. Yardım yapmanın güzelliğinin farkında değildim, yaptıktan sonra daha da zevk aldım.

RÜYADA GİBİYİZ

Gülperi Kaba 657. evde oturanlardan

Ben Ordu’dan gelin geldim Düzce’ye. On sekiz seneden beri Düzce’deyim. Evimden çok memnunum. Rüyada gibiyiz. Hüseyin Ağabeyimin yanında çalışıyorum. Kızım Burcu orta sonda, oğlum İsa lise birde okuyor. Tüm yardım edenlerden Allah razı olsun.

Naciye KAYNAK / DÜZCE

14.06.2007


 

Sevksiz tedâvi başlıyor

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından hazırlanan Sağlık Uygulama Tebliği’ne göre 15 Haziran Cuma gününden itibaren SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’na mensup vatandaşlar ‘sevk almadan’ anlaşmalı özel veya üniversite hastanelerinden sağlık hizmeti alabilecek.

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Vekili Uzm. Dr. Orhan Gümrükçüoğlu, uygulamanın sağlık sistemi içerisinde büyük bir rahatlamaya yol açacağını belirterek, SGK’nın uygulamaya ilişkin tüm hazırlıklarını tamamladığına inandığını söyledi.

Gümrükçüoğlu, SGK tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği’ne göre vatandaşların 15 Haziran 2007 tarihinden itibaren ‘sevksiz’ özel ve üniversite hastanelerinden sağlık hizmeti almaya başlayacağını hatırlatarak, bu uygulamanın sağlık sisteminde rahatlama sağlayacağını kaydetti.

/ ANKARA

14.06.2007


 

Bakan Çelik: Kazanmak da, kaybetmek de var

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 17 Haziran Pazar günü yapılacak Öğrenci Seçme Sınavı’nın (ÖSS) eleme sınavı olduğunu belirterek, ‘’Herkesin birinci, ikinci, üçüncü olma ihtimali yok. Bu sınavda kazanmak da kaybetmek de var’’ dedi.

Çelik, Maliye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan ve gençlerde vergi bilincinin oluşturulmasını amaçlayan ‘’Vergibilir Çalışma Protokolü’’nün imza töreninden ayrılırken gazetecilerin sorularını cevapladı.

Çelik, 17 Haziran Pazar günü yapılacak olan ve 1 milyon 640 bin 259 adayın katılacağı ÖSS öncesinde öğrencilere başarı diledi. Bu tür sınavların sıralama sınavları olduğunu kaydeden Çelik şöyle konuştu: ‘’Netice itibariyle ÖSS’ye giren 100 öğrencimizden 10’u bir lisans programına yerleşiyor. Bunu hepsi biliyor. Dolayısıyla bu bir eleme sınavıdır. Herkesin birinci, ikinci, üçüncü olma ihtimali yok. Dolayısıyla bu sınavda kazanmak da kaybetmek de var.’’

/ ANKARA

14.06.2007


 

Anne adaylarına karpuz tavsiyesi

Yaz günlerinin bol sulu, serinletici yiyeceği karpuzun hamileler için de önemli faydaları olduğunu belirten uzmanlar, “Kalorisi son derece düşük olmasına karşın karpuz hamilelikte cildin güneşten korunmasından, mide yanmalarının önlenmesine kadar pek çok fayda sağlıyor.

Karpuz bebeğin beyin ve sinir sisteminin gelişiminde büyük önem taşıyan vitamin ve mineralleri de içeriyor. Anne adayları karpuzu çok tüketmeli” tavsiyesinde bulunuyor.

www.aile.org.tr adresinden derlenen bilgilere göre, karpuzun hamileler için sağladığı faydalardan bazıları şöyle sıralanıyor: “Mide yanmasını hafifletiyor. Vücutta su toplanmasını önlemeye yardımcı oluyor. Yüksek sıvı içeriği ve içerdiği meyve şekerleri bulantıları hafifletiyor ve dehidratasyonu (vücudun susuz kalması) önlüyor. İçerdiği mineraller son üç ayda sık yaşanan krampları önlemeye yardımcı oluyor.

İyi bir lif kaynağı olduğundan bağırsak hareketlerini düzenliyor. Karpuz domatesten daha fazla likopen içeriyor. Bir antioksidan madde olan likopen ise kanserden ve kalp-damar hastalıklarından korunmaya yardımcı oluyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve cildin doğal güneş koruma faktörünü artırıyor. Ayrıca çalışmalar likopenin hamilelikte karşılaşılan ciddi sorunlardan biri olan preeklempsi riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koydu. Karpuzun 100 gramında 4 mg likopen bulunuyor”.

14.06.2007


 

Sarımsak ve hurmadan depresyon ilâcı

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde, 27 yıldır aktarlık yapan Mustafa Özer’in, sarımsak ve hurmadan depresyon ilacı yaptığı, öğütülerek toz haline getirilen sarımsağın sabah ve akşam birer hurmayla yenilmesi halinde depresyona iyi geldiği ileri sürüldü.

Sarımsağın binlerce rahatsızlığa iyi geldiğinin bilim adamları tarafından da ifade edildiğini belirten aktar Mustafa Özer, “Ben 27 yıldır aktarlıkla uğraşıyorum. Bir çok denemem oldu. Sarımsağın binlerce hastalığı tedavi ettiği bilim adamları tarafından da ispatlandı. İnsanlar çeşitli sebeplerden dolayı depresyona giriyor. Sarımsağın insanları ferahlattığı bir gerçek. Sarımsağı öğütme makinesinde toz haline getirdikten sonra, hurmaya bandırmak suretiyle, bunalım geçiren insanların üzerinde sabah ve akşam olmak üzere denedim. Bu ilacı kullananlar sarımsak tozu ve hurma sayesinde büyük bir rahatlama hissettiklerini söylediler. Yüzlerce insan, benim geliştirdiğim ilaçla intihar etmekten veya sağa sola zarar vermekten kurtuldu” dedi.

14.06.2007


 

Zil çalmadan çobanlığa

Okulların tatil edilmemesine rağmen derslerin boş geçtiğini söyleyen öğrenciler, vakit kaybetmeden çobanlığa soyundular.

Kars’ta okulların tatil olmasına sayılı günler kala, öğrenciler şimdiden yağmurlu havalara bile aldırmadan çobanlık etmeye başladılar. Erdinç (13) ve Mehmet Ülker (12) kardeşler ile dayısın oğlu Onur Çolak (15), derslerin boş geçmesinden dolayı, hayvan otlattıklarını söylediler.

Mehmet Ülker, “Cuma günü karneleri alacağız, ama dersler boş geçtiği için hayvan otlatmaya geldik. Karnelerimizi aldıktan sonra yaz boyunca hayvan otlatacağız. Hayvanların sağa-sola kaçışmalarıyla zorluklar çekiyoruz. Yağmurdan ıslanıyoruz eve gidince üzerimizi değiştiriyoruz. Okulda ders öğreniyoruz, burada ise hayvanların önüne gidip geliyoruz” dedi.

14.06.2007


 

Moldovalı gelin Müslüman oldu

Türk genciyle evlenen Moldovalı Zianıda Bagrın (23), Müslüman oldu ve Filiz adını aldı.

Denizli Müftülüğündeki ihtida töreninde, Müftü Mehmet Köse, Müslümanlığı seçen Moldovalı geline önce Kelime-i Şahadet getirtti. Ardından da Müslümanlıkta uyması gereken kurallara ilişkin bilgi verdi.

Filiz adını alan gelinin güzel bir harekette bulunduğu belirten Köse, ‘’Kimsenin tesiri altında kalmadan yapmış olduğunuz bu hareket, sizi Müslümanların safına getirdi. Eğer bu dünyada İslam’ın emir ve yasakları tarafınızdan yerine getirilecek olursa gideceğiniz yerin cennet olacağını bu ifade sağlayacak’’ dedi. Müftü Köse, konuşmasının ardından Filiz Kaya’ya, Kur’ân-ı Kerim ve Hz. Peygamberi anlatan bir kitap hediye etti, ihtida belgesini verdi.

Moldovalı gelinin eşi Murat Kaya (26) ise İstanbul’da ikamet eden asker arkadaşının eşi aracılığıyla tanıştıklarını, ailesinin izin vermesi üzerine bir hafta önce evlendiklerini söyledi.

Kaya, eşinin ‘’Müslüman olur musun?’’ önerisini de tereddütsüz kabul ettiğini sözlerine ekledi. Filiz Kaya da duygularının sorulması üzerine ‘’Müslümanlık çok güzel’’ diye konuştu.

/ DENİZLİ

14.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004