MEB Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürü Esat Sağcan, Halk eğitim merkezleriyle 10 binlerce kişiye ulaştıklarını belirterek, geçen yıl Türkiye genelinde 1 milyon 674 bin kişiye halk eğitim merkezlerinde eğitim verildiğini bildirdi.
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü ile Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanlığınca düzenlenen ve Türkiye’de yaygın eğitim sisteminin sorunları ve çözüm önerilerinin tartışılacağı sempozyum, Başkent Öğretmenevi Konferans salonunda başladı.
Sempozyumun açılışında konuşan Esat Sağcan, eğitim sisteminin yaygın ve örgün eğitim olmak üzere iki ana bölümü olduğunu hatırlatarak, yaygın eğitim konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Sağcan, ‘’Adı ister kurs, hizmet içi eğitim, hayat boyu öğrenme, bireysel öğrenme olsun, ister halk eğitim merkezleri olsun, yaygın eğitim insanların her yerde her zaman uygulayabilecekleri bir eğitim modelidir’’ diye konuştu.
Halk eğitim merkezleriyle 10 binlerce kişiye ulaştıklarını anlatan Sağcan, geçen yıl Türkiye genelinde 1 milyon 674 bin kişiye halk eğitim merkezlerinde eğitim verildiğini dile getirdi. AB ülkelerinde hayat boyu öğrenme yaşının 25 ile 65 yaş arasında olduğunu belirten Sağcan, göstergeler ve ölçütler farklı olduğu için yaygın eğitimin başarısı konusunda AB ülkeleri ile yapılan kıyaslamanın sağlıklı sonuçlar ortaya koymadığını kaydetti.
Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Temel, değişimin yaygın eğitimi zorunlu kıldığını ifade ederek, ‘’Değişimin külfetine katlanmazsak, değişmemenin bedelini ödemek zorunda kalırız’’ dedi.
Müsteşar Vekili Mehmet Temel, dünyada çok hızlı bir değişim ve gelişim sürecinin yaşandığını, bu hızın bireyi ve sosyal hayatı yakından etkilediğini söyledi. Yaşanan değişimlerin, bireyin ve toplumun eğitim ihtiyacının ortaya çıkmasına sebep olduğunu belirten Temel, eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasıyla toplumların niteliği ve hayat kalitesi ile ekonomiye katkının da artacağına işaret etti. Sempozyumla Türkiye’de yaygın eğitim sisteminin geldiği son noktanın tartışılacak. Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun birinci oturumuna geçildi.
|