Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Görüş

Tek yanlı görüş birliği olur mu?

Seçim tarihi belli. Meydanların dolması, afişlerin sokak ve caddeleri süslemesi beklenirken artan terör sebebiyle bir türlü seçim havası teneffüs edilemiyor. Ciğerlerimiz yanarken terör gündemin en önemli konusu olmaya devam edecek. Ancak ateş söneceğine daha da alevleniyor. Gündem belli ama birbirini tamamlayan mı yalanlayan mı, örtüşen mi çelişen mi denebilecek gelişmeler de ardı sıra devam ediyor.

Soru işaretleri bu yüzden fazla. Onun için çengelli işaretler kafalarda hatırı sayılı yer kaplıyor.

Meselâ; Amerika Türkiye’yi tezkere ile Irak’a sokamadı. Acaba “istemem yan cebime koy” taktiği ile mi Irak bataklığına bizi ortak edecek? Şimdilik Irak’a müdahaleye kesin bir şekilde karşı gibi duran ABD, “şartlar olgunlaştığı” zaman kendi isteklerini de sıralayıp Irak’a hangi şartlarda ve nereye kadar gideceğimizi mi söyleyecek?

Bunlara Irak’ta, görünürde halkın, gerçekte ise kendi askerlerinin güvenliğini sağlamayı da ekleyecek mi? Kuzey Irak Kürtlerinin ve son olarak Şiî lideri Mukteda El Sadr’ın Türkiye’yi tahrik eden açıklamaları da bu taktiğin bir parçası mı?

Türkiye artan terör ile yurt içinde ve özellikle de Irak’ın kuzeyine yönelik çapı belirsiz bir operasyon yapmaya zorlanmıyor mu? Kamuoyu bu beklenti içine girmiyor mu?

Genelkurmay sitesinden açıklanan bildiri ile bu beklenti ve daha ötesi tepki refleksleri artmadı mı?

Gelinen aşamada sivillerin terör olaylarında başarısız olduğu askerin isteklerini karşılamadığı artan tepkiden belli değil mi?

Özellikle bu açıklamadan sonraki şehit cenazelerinde düzenli gruplar halinde hakarete varan sloganlar atan ve cami dışına da taşan kalabalıklar oluşmadı mı? Askerlerin teröre karşı mücadelesi ile birlikte daha geniş yetkilerle donatılarak güvenliği sağlama gerekçesiyle idareye kısmî anlamda ortak olması sonucu da çıkmıyor mu?

Nitekim Siirt, Hakkari ve Şırnak üçgeni dahilinde yer alan bölgenin bütün kontrolü güvenlik güçlerinin eline geçmedi mi?

Peki, son zamanlarda hükümet ve Genelkurmay’ın medya üzerinden kamuoyuna yönelik paslaşmaları neyin nesi?

Hükümet, “vallahi billahi askerle aramızda görüş ayrılığı yok” deyip kamuoyuna kendini anlatmaya çalışırken, Genelkurmay sitesinde birbiri ardına yayınlanan açıklama ve bildirilerde neden iki kurum arasında var olduğu söylenen “görüş birliği” anlaşılmıyor?

Genelkurmayın açıklama ve bildirilerde neden bir kez olsun hükümetle aralarında -en azından terör konusunda- “görüş ayrılığımız” yok denmiyor? Görüş birliği tek taraflı açıklamayla sağlanır mı?

Soru çok... Çok ama bu ortamda işin içinden kolay bir şekilde çıkmak da zor.

Kemal BENEK

12.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004