Beyin gelişiminin birçok araçları vardır. Beyin algılamaları 5 duyu organı ile yapmaktadır. Duyular vasıtasıyla beynin aldığı uyarılar hafıza denilen arşivde kayıt altına alınıyor. Hafızada kısa süreli ve uzun süreli kayıtlar gibi kalıcılık derecesi değişebilir.
Unutmamak olan hafıza gücü büyük bir nimet olduğu gibi, unutmak da büyük bir nimettir. Unutulması gerekeni unutamadığın zaman, geçmişte önemli önemsiz her acıyı taze yaşamak büyük bir azap verecektir.
Öte yandan unutulmaması gerekenlerin unutulması da hafıza sorunu olarak bir başka problemdir. Yaratan öyle dizayn etmiş ki, hafızayı da unutmayı da nimet kılan bir özelliği beynimize yerleştirmiştir. Burada önemli olan beyin denilen organı, enstrümanı etkin kullanabilmektir. Beynin kullanım şekli insanlar arasındaki farkı meydana getiriyor. Bu farkta niyet, gaye ve yöntemdedir.
Her araç kullanım amacına, yani niyete göre sonuç verdiği gibi beyin ve zekâ kullanımı için de aynı şey geçerlidir.
Duyuların etkin kullanımı
Zekâ duyular, duygular ve tepkilerin ürettiği faydadır. Algılamalardan en yüksek değer üretebilmek zekâ derece ve göstergesidir.
Zekâ gelişiminin en başta gelen araçları duyuları etkin kullanmaktır. Beş duyu organının yüksek performans göstermesi zekâ gelişiminin olmazsa olmazlarıdır.
Bir ressam kadar gözleri keskin, bir müzisyen kadar kulağı hassas, bir heykel tıraş, nakkaş, hattat kadar parmak uçları mahir, tatma ve koklama duyuları yeterli olmalıdır.
Beden zekâsı ise, profesyonel atletler kadar çevik, kaslar yay gibi esnek olmalıdır.
Kasların zekâ gelişimine direkt ilgisi vardır. Biyolojik sağlık beyin işlevinde olumlu dolaylı değil direkt ilgilidir.
Beyin ruhun enstrümanı olduğu gibi zekâ da beynin sağlıklı işleyişi ile ilgilidir.
Beyin ne kadar çok uyarı alırsa ve aldığı uyarılardan bilgi olarak aldıkları ne kadar fazla ise zekâ gelişimi de o kadar iyi demektir.
Kelimelerin gücü
Zekâ gelişiminde en etkili araçların başında kelime dağarcığının zenginliğidir. Ne kadar çok anlam ve kavram bilgisi zengin olursa o insan zekidir. Kelime demek kavram ve anlamların ifade edildiği sembollerdir, araçlardır. Kelime unsurlarından yapılan cümleler sınırsız farklı anlam ve kavramlar türetilebilmektir.
Esma-i Hüsna denilen Cenâb-Hakk’ın isimlerinin anlamı ve kâinattaki tecellilerini okuyabilmek en etkin zekâ geliştirme aracıdır. Çünkü her bilgi beyni meydana getiren nöronlar arası bağlantı demektir. Uyarılma beyin nöronları arasındaki snap denilen bağlantıların artması demektir. Snaptik bağlantıların yoğun olması beyin gelişimi dolayısıyla zekâ gelişimidir.
Zekâ tek kelime ile tanımlanacak olsa “farkındalık” denilebilir. Kelime hazinesi geniş olan insanların yani bilgileri algılaması ve farkındalık bilinci yüksektir. Bazen intikal hızı da denir.
Kâinat, Allah’ın (c.c) isimlerinin tecellisidir. Başka bir tabirle eşya esamdan ibarettir. İnsanı melekler üzerinde makam sahibi yapan eşyanın isimlerini bilmesidir.
Beyin ne kadar çok uyarı alırsa, yani bilgilenirse o kadar zekâ gelişir. En başta gelen aracı okumaktır.
İnsanın hafıza kapasitesini doldurmaya ömrü yetmez. Ömür boyu ne kadar doldurayım dese de yüze birini dolduramayacağı tesbit edilmiştir. O halde ömür kısa lüzumlu işler çok olduğuna göre bilgilenmede seçicilik önemlidir. Zaman boşa geçmesin, her bilgi katma değer katmalı.
Beş duyu en üst performans gösterecek şekilde kullanılmalı. Emanet verilen bu duyuları sahibinin rızası yolunda kullanmak zekâ gelişiminde en uygun metottur.
Her duyunun etkin kullanılması ile ortaya çıkan san'at eserlerine yenilerini ekleyebilmek zekâ gelişiminin hem aracı hem sonucudur.
Duyguların etkin kullanımı ve merak
Hafıza gücü duygusallık gücü ile orantılıdır. Öğrenme sırasında yaşanan duygusallık bilginin kalıcılığında çok önemli bir rol oynar. Duygusallığın göstergesi de istemek, sevmek ve merak etmektir. Ne kadar istiyorsak o kadar severiz, ne kadar merak ediyorsak öğrenmek isteriz.
“Merak ilmin hocasıdır” sözü duyguların önemini ve etkisini ifade eder.
[email protected]
|