TOBB Genel Kurulunda konuşan Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, 1982 anayasasının miadını doldurduğunu söyledi. Anayasanın, yapılan çok sayıda değişikliklerle “yamalı bohçaya döndüğünü, sistematiğini yitirdiğini’’ ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Artık yeni bir anayasa yazmanın zamanı gelmiştir. Yeni Meclisimiz, yeni anayasayı katılımcı bir şekilde hazırlamalıdır’’ diyerek, yeni anayasanın vatandaşa güvenen, ona hizmet için var olan modern devlet anlayışı üzerine kurulması gerektiğini belirtti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 1982 Anayasasının miadını doldurduğunu belirterek, Anayasanın, yapılan çok sayıda değişikliklerle ‘’bir yamalı bohçaya döndüğünü, sistematiğini yitirdiğini’’ söyledi. Hisarcıklıoğlu, ‘’artık yeni bir anayasa yazmanın zamanı gelmiştir. Yeni meclisimiz, yeni anayasayı katılımcı bir şekilde hazırlamalıdır’’ dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 62. seçimsiz genel kurulu, TOBB ETÜ’de çalışmalarına başladı. Genel Kurulun açılışında bir konuşma yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iç politika ile ilgili önemli mesajlar verdi. İşlerini yapmak için güven ve istikrar ortamının sürdürülmesini istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, geleceğe ilişkin bir ufuk görmek istediklerini de kaydetti. Son birkaç ayda olup bitenlerin ufuklarını karartmasından endişe duyduklarını belirten Hisarcıklıoğlu, ‘’evet sancılı bir dönemden geçiyoruz. Ama yaşadıklarımız çağdaş, iktisadî ve toplumsal yapının gerisinde kalan milletimizin beklentilerini karşılamayan siyasî ve idarî yapımızın neden olduğu sancılardır’’ dedi.
Bu siyasî ve idarî yapıda köklü bir reform yapma zamanının geldiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, şimdi diyalog, uzlaşma, sorunlara çözüm üretecek yeni bir siyaset anlayışını oluşturma zamanı olduğunu kaydetti.
‘’TÜRKİYE İYİ SINAV VEREMEMİŞTİR’’
Türkiye’nin bugün bir bakıma 2001’dekine benzer bir dönüm noktasında olduğunu savunan Hisarcıklıoğlu, 2001 krizinin kendilerine, bozuk iktisadi sistemin devam etmesinin imkansız olduğunu gösterdiğini anlattı. Bu sayede krizi, değişimi ateşleyecek bir fırsata dönüştürmeyi başardıklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu, şimdi yaşadıkları olumsuzlukları fırsata çevirecek olanın da yine kendileri olduğunu kaydetti.
Konuşmasında, Türkiye’de yaşanan cumhurbaşkanı seçim sürecine de değinen Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti.
‘’Türkiye, cumhurbaşkanı seçimlerinde bir bütün olarak iyi bir sınav verememiştir. Artık (kimin kabahati en büyük) diye tartışmayı bırakıp, sistemin işlemeyen yönlerini doğru tesbit etmek zorundayız. Türkiye’de siyasetin sorunu kişilerde değil, sistemde aranmalıdır. Mevcut siyasî sistem, vekilleri milletinden koparıyor. Seçmenler vekillerini tanımıyor, takip edemiyor. Nasıl ki ekonomide iş yapma zihniyeti değişti ise artık siyasette de zihniyet değişiminin zamanıdır. Siyasî partiler ve seçim yasaları, seçmenle seçilen arasındaki bağı kuvvetlendirecek şekilde değiştirilmelidir. Yöneten demokrasiyi sağlamanın yolu, siyaseti tabana yaymaktır. Siyasetin de görevi, tabanın sesini duymaktır. Kendisine vekillik edecek kişiyi milletin bizatihi kendisi, kendi içinden seçebilmelidir.’’
“ARTIK YENİ ANAYASA YAZMANIN ZAMANI
GELMİŞTİR’’
Konuşmasında, Anayasa değişikliği konusundaki düşüncelerini de ifade eden
Rifat Hisarcıklıoğlu, 1982 Anayasasının miadını doldurduğunu söyledi. Anayasanın, yapılan çok sayıda değişikliklerle ‘’bir yamalı bohçaya döndüğünü, sistematiğini yitirdiğini’’ ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ‘’artık yeni bir anayasa yazmanın zamanı gelmiştir. Yeni meclisimiz, yeni anayasayı katılımcı bir şekilde hazırlamalıdır’’ dedi. Yeni anayasanın temelinin de vatandaşına güvenen, ona hizmet için var olan modern devlet anlayışı üzerine kurulması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, bu yeni anayasanın Türkiye’yi 21. yüzyılda atağa kaldıracak, milleti temsil eden yeni siyasetin alt yapısı olacağını kaydetti.
“AB, KIBRIS’TA SÖZÜNDE DURMADI”
Dış politika ile ilgili gelişmelere de değinen Hisarcıklıoğlu, Kıbrıs meselesinin hâla çözülemediğini hatırlatarak, Kıbrıs meselesinde verilen sözlerde durmanın Türkiye kadar AB’nin de namus borcu olduğunu düşündüklerini vurguladı. Bu konuda AB’nin sözünde durmamasından üzüntü duyduklarını kaydeden Hisarcıklıoğlu, ‘’Avrupalı dostlarımızı basiretli davranmaya ve Kıbrıs sorununda hakkaniyetli çözüme katkıda bulunmaya dâvet ediyoruz’’ dedi.
“TERÖRE KARŞI KENETLENMELİ”
Terör konusunun da kaynağı itibarıyla hem bir dış politika hem de başlıca güvenlik meselesi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “teröre ve destekçilerine karşı mücadelede kahraman ordumuz, emniyet güçlerimiz, siyasetçilerimiz ile sivil toplum birbirine kenetlenmelidir. Teröre karşı mücadele, ülkemizin meşrû hakkıdır. Yine bu çerçevede terörü bir hak arama vasıtası göstermeye çalışan ve mazur gösteren belli kesimlere karşı hem toplumsal hem de kanunî tepkiler mutlaka gösterilmelidir’’ diye konuştu.
|