|
|
|
| |
Gazze’de katliâm korkusu |
Filistin Başbakanı İsmail Haniye, Gazze’nin Secaiye bölgesinde, milletvekili Halil Haya’nın evine yapılan ve en az 8 kişinin öldüğü saldırı ve ardından düzenlenen saldırılardan sonra Filistin televizyonunda yaptığı açıklamada, Filistin halkının korkunç bir katliâmla karşı karşıya bulunduğunu, işgal kuvvetlerinin, kadınlar ve çocuklar dahil sivilleri hedef aldığını, tesisleri yerle bir ettiğini belirtti.
İsrail’in Gazze Şeridi’nde artan hava saldırıları, Gazze şehrinin orta bölgesinde elektriklerin de kesilmesine sebep oldu. Gazze şehrinin doğusundaki bölgelere, önceki sabaha karşı saat 02.00 civarında en az 6 füze saldırısı daha yapıldı. Füzelerin ardından, bölgedeki insanların çoğu elektriksiz kaldı.
Filistin Başbakanı İsmail Haniye, Gazze’nin Secaiye bölgesinde, milletvekili Halil Haya’nın evine önceki gece yapılan ve en az 8 kişinin öldüğü saldırı ve ardından düzenlenen saldırılardan sonra Filistin televizyonunda yaptığı açıklamada, Filistin halkının korkunç bir katliâmla karşı karşıya bulunduğunu, işgal kuvvetlerinin, kadınlar ve çocuklar dahil sivilleri hedef aldığını, tesisleri yerle bir ettiğini belirtti.
Haniye, konuşmasında, Filistin halkının direniş için mücadele verdiğini ve şehitlerin kanının boşa gitmeyeceğini söyledi. Haniye, Filistin halkına birlik ve beraberlik çağrısında da bulundu.
Filistin Başbakanı, El Fetih ve Hamas gruplarından da aralarındaki anlaşmaya uymalarını ve İsrail saldırılarına karşı tek vücut olmalarını istedi. Haniye, dünyaya da İsrail katliâmlarını önleme çağrısı yaptı. Haniye, Arap Birliği ülkeleri ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, İsrail saldırılarına karşı harekete geçmesini istedi.
İsrail iç güvenlik bakanı Avi Dichter, ordu radyosuna yaptığı açıklamada, Hamas’ın Suriye’deki Siyasî Büro Şefi Halid Meşal’in de İsrail ordusunun hedefli suikastlar listesinde olduğunu söyledi ve “İnanıyorum ilk fırsatta ona da güle güle diyecekler” dedi.
Halid Meşal’in de dokunulmazlığı olmadığını, onun da bunu bildiğini ifade eden Dichter, “Eğer Haniye de terör saldırılarını planlayan liderliğin bir parçası ise o da kesinlikle hedeftir” diye konuştu.
İsrail’in eski Savunma Bakanlarından, şimdiki Altyapı Bakanı Binyamin Ben Eliezer ise hedefli suikast operasyonlarına destek verdiğini, ancak bir kara harekâtına karşı olduğunu söyledi.
Ben Eliezer, İsrail radyosuna yaptığı açıklamada, askerlerin Gazze Şeridi’ne girmelerinin aylarca kalmalarına sebep olabileceğini, bunun ise sorunlar oluşturacağını ifade etti.
Öte yandan, İsrail askerleri, Batı Şeria’daki Nablus’ta Hamas’a ait olduğu belirtilen 3 televizyon bürosu ile bir radyo istasyonunu kapattı; içindeki malzeme ve ekipmanlara el koydu. Yetkililer, yayınların halkı kışkırtıcı yönde yapıldığını öne sürdü.
Bu arada, Hamas’a yönelik doğrudan saldırılarını artırma kararı alan İsrail’in, bu gece Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Secaiye’de, Hamaslı liderlerden ve parlamenterlerden Halil Haya’nın ailesinin bulunduğu apartmana düzenlediği hava saldırısında, Haya’nın 2 kardeşi ve diğer aile üyeleri öldü.
|
|
/ KUDÜS
22.05.2007
|
|
| |
Lübnan’da patlama ve çatışma |
Lübnan’ın kuzeyinde bulunan Filistin mülteci kampındaki El Kaide örgütü bağlantılı militanlar ile askerler arasındaki çatışmaların ikinci gününde 8 kişinin öldüğü bildirildi.
Filistinli kaynaklar, Lübnan ordusunun Nahr El Bared mülteci kampına yönelik bombardımanında sivil can kaybının 8 olduğunu, 20 kişinin de yaralandığını söyledi.
Kaynaklar, 40 bin mülteciyi barındıran kampın bazı bölgelerine ulaşılamadığı için ölü sayısının artmasından endişe edildiğini belirtti. Güvenlik kaynakları, Nahr El Bared mülteci kampının çevresinde gücünü artıran askerlerin bugün kampın girişindeki Fetih El İslâm örgütü militanlarının mevzilerini bombaladığını bildirmişti. Bu arada, Lübnanlı güvenlik yetkilileri, ülkenin kuzeyinde Filistin mülteci kampında çıkan çatışmalarda öldürülen bir militanın, Almanya’daki trenlere saldırı girişiminin şüphelisi olduğunu bildirdi. Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Associated Press’e yaptığı açıklamada, Saddam El Hajdib’in cesedinin, çatışmalar sırasında Lübnanlı askerlerin baskın düzenlediği bir binadaki yanmış 10 Fetih el İslâm militanının arasında bulunduğunu kaydetti. Yetkili, El Hajdib’in El Kaide örgütüne yakınlığıyla bilinen Fetih el İslâm’ın dördüncü en üst düzey üyesi olduğunu belirtti. El Hajdib, Almanya’daki saldırı girişimiyle ilgili olarak Lübnan’da gıyabında yargılanıyordu. Lübnanlı yetkililer, geçen yıl 31 Temmuzda Almanya’da iki trene bomba yerleştirdikleri gerekçesiyle 4 şüpheliyi yakalamıştı. Koblenz ve Dortmund’daki trenlere yerleştirilen bombalar patlamadan aynı gün içinde bulunmuştu. Öte yandan, Lübnan’ın başşehri Beyrut’taki patlamanın şehrin Hristiyanların yaşadığı kesiminde meydana geldiği bildirildi.
|
|
/ BEYRUT
22.05.2007
|
|
| |
Tahrik mi, komplo mu? |
Danimarka’nın başşehri Kopenhag’daki ünlü Denizkızı heykeline kimliği belirsiz kişiler tarafından kara çarşaf giydirildi.
Polis, ihbar üzerine, Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen’in anısına dikilen, her yıl bir milyon turist çeken heykelin üzerindeki kara çarşafı kaldırdı. Sürekli vandalların hedefi olan heykele geçen hafta da kırmızı boya dökülmüştü. Kopenhag limanında bir kayanın üzerinde 1913’ten bu yana duran bronz heykel, Edvard Eriksen tarafından yontulmuştu. Heykele 2004 yılında da, AB’nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini başlatma kararı alındığında, kimliği belirsiz kişiler tarafından burka giydirilmişti.
|
|
/ ANKARA
22.05.2007
|
|
| |
“İngiltere ‘big brother’ toplumu oldu” |
İngiltere’de sokaklara yerleştirilen gözetleme kameraları bireysel hak ve özgürlükler konusunda sıklıkla tartışılan ve insan hakları örgütlerinin yoğun biçimde eleştirdikleri bir uygulama. Uygulamadan yakınanlar arasına polis yetkilileri de katılmaya başladı.
Guardian’ın haberine göre, ülkenin güney kesimlerindeki Hampshire bölgesinin üst düzey bir emniyet yetkilisi, İngiltere’nin giderek “George Orwell’in 1984 adlı kitabında tarif ettiği gözetleme toplumu olma riskiyle karşı karşıya olduğundan” yakındı. Artık suç oranlarının düşük olduğu sakin köylere bile kameralar yerleştirilmeye başlandığını kaydeden polis yetkilisi Ian Readhead, her sokak köşesinde gözetleme cihazlarının bulunduğu bir ülkede yaşamak istemediğini söyledi.
|
|
/ LONDRA
22.05.2007
|
|
| |
Savaş mağduru çocuklara moral |
Saldırıların ve şiddetin hüküm sürdüğü Irak’ta, savaş yüzünden anne ve babasını yitirmiş çocukların düzenlenen bir kermesle gönülleri alındı. Tamamı saldırılarda anne ve babasını kaybeden çocuklardan oluşan okuldaki törende duygusal anlar yaşandı.
UNICEF raporlarına göre, 4 ila 5 milyon çocuğun yetim ve öksüz kaldığı Irak’ta çocuklar çeşitli sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği bir kermesle sevindirildi. Anne ve babasını kaybetmiş çocukların oluşturduğu Bağdat’taki Kavafil Yetim El-Medrese’de (Yetimhane Okulu) düzenlenen kermeste, öğrencilere hediyeler verilirken savaşla ilgili tiyatro oyununun sergilendiği gösteride duygusal anlar yaşandı. Bazı kız çocukları gözyaşlarına hakim olamadı. Saldırılar ve kaçırma olayları yüzünden okula gitmenin dahi büyük risk taşıdığı Irak’ta sınıfların çoğu boş kalırken, yetim ve öksüz çocukların azmi de görenleri hayrete düşürüyor.
|
|
/ BAĞDAT
22.05.2007
|
|
| |
Sürgündeki liderler gün sayıyor |
Pakistan’ın sürgündeki eski başbakanları Benazir Butto ve Navaz Şerif, Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref’in aksi yöndeki açıklamalarına rağmen, yakında ülkeye dönebileceklerini belirttiler.
İngiltere’de yayınlanan Daily Telegraph gazetesine demeç veren Butto, her halükârda bu yıl ülkesine geri döneceğini açıkladı. Butto, ayrıca ABD’nin terörle mücadele savaşında müttefiki olan Müşerref’i, ülkedeki siyasî kriz çözülmezse yabancı müttefiklerin ve kendi ordusunun desteğini kaybedebileceği uyarısında bulundu. Benazir Butto gibi Londra’da sürgünde bulunan Navaz Şerif de yakın gelecekte Pakistan’a dönmeyi planladığını bildirdi. Müşerref’in 1999’da kansız askerî darbeyle devirdiği Şerif, sert demirin bile birkaç hafta ya da ay sonra erimeye başladığını belirterek, “Erimeye başladığı zaman gideceğim” dedi. Pakistan Cumhurbaşkanı Müşerref, Cuma günü, yolsuzluk yapmakla suçlanan ve sürgünde yaşayan Butto ile Şerif’in genel seçim için ülkeye dönmelerine izin vermeyeceğini açıklamıştı.
|
|
/ İSLAMABAD
22.05.2007
|
|
| |
Hekim kanser tedâvisi görüyor |
ABD’de yapılan testler sonucunda akciğer kanseri teşhisi konulan Iraklı önde gelen Şiî lider Abdülaziz El Hekim’in İran’da tedavisine başlandığı bildirildi.
El Hekim’in siyasî danışmanı Muhsin El Hekim, yarı resmî Fars haber ajansına yaptığı açıklamada, Abdülaziz El Hekim’in tedavisine dün Tahran’da bir hastahanede başlandığını söyledi. “Genel sağlık durumu iyi ve bütün işlerini kendisi yapıyor’’ diyen El Hekim, akciğerde şişme ve iltihap bulunduğunu, ancak bunun tedavi edilebileceğini, kaygıya gerek olmadığını kaydetti. Muhsin El Hekim, Abdülaziz El Hekim’nin niçin ABD yerine İran’ı tercih ettiği şeklindeki soru üzerine de “Kendileri Irak’taki gelişmeleri de takip edebileceği yakın bir yeri istedi. Ayrıca İran’da çok iyi uzmanlar var’’ dedi.
|
|
/ TAHRAN
22.05.2007
|
|
| |
‘Ahırdan meclis’ dedi, azledildi |
Afganistan’da, meclisin “ahırdan daha kötü” olduğunu söyleyen kadın milletvekili görevinden azledildi.
Malalay Joya, özel bir televizyon kanalıyla yaptığı röportajda, “Bir ahır çok daha iyidir. Hiç değilse orada yük taşıyan bir eşek ve süt veren inek bulunur. Parlamento bir ahırdan daha kötü durumda” demişti. 2005 seçimlerinde meclise giren 28 yaşındaki kadın hakları savunucusu milletvekili Joya’nın görevinden azledilmesi için mecliste yapılan oylama öncesinde, bu röportaj milletvekillerine izletildi. Joya, daha önce de mücahit liderlerini sert şekilde eleştirmişti.
|
|
/ KABİL
22.05.2007
|
|
| |
Hicaz Demiryolu yenileniyor |
İngiltere’de yayınlanan The Times Gazetesi, 1916’da Arabistanlı Lawrence’ın sabotajları sonunda kullanılamaz hale gelen Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli ulaşım güzergâhlarından Hicaz Demiryolu’nu canlandırma projesi için ilk adımın atıldığını duyurdu.
1900’lerin başında Mekke ve Medine’ye hacı adaylarını taşımak amacıyla Almanlar tarafından inşa edilen Hicaz Demiryolu, Osmanlı yönetimince Arabistan yarımadasındaki kontrolünü pekiştirme amacı da taşıyordu. Ancak 1908’de Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamid tarafından görkemli bir törenle hizmete sokulan demiryolu İngiliz casusu Arabistanlı Lawrence’ın öncelikli hedeflerinden biri haline gelmiş, hat dinamitlenmişti.
|
|
/ LONDRA
22.05.2007
|
|
|
|
