Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 19 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Siyaset rayına oturuyor

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ‘Solda İşbirliği’ kararı ile ilgili olarak, “Bunu bizim değerlendirmemizden ziyade millet değerlendirecek. Buradaki mesele Türk siyasetinin 12 Eylül 1980 sonrasında çıkmış olduğu raya tekrar oturmasıdır” “ dedi.

Ağar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin 24. Olağan Genel Kurulu öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. CHP ve DSP’nin seçimlere işbirliği içinde gitmesini değerlendiren Ağar, “Bunu bizim değerlendirmemizden ziyade millet değerlendirecek. Onlar kendi aralarında sonuca vardı. Her şeyi millet değerlendirecek” diye konuştu.

Ağar, Mesut Yılmaz’ın milletvekilliği adaylığı ile ilgili bir soru üzerine, Yılmaz’ın kendilerinden herhangi bir talebi olmadığını bildirdi. Ağar, bir gazetecinin ‘İttifaklar iktidar partisinin oylarını etkileyecek mi?’ şeklindeki sorusuna ise, “23 Temmuz’da ne olacağını hep beraber göreceğiz. Biraz daha sabredelim. Buradaki mesele Türk siyasetinin 12 Eylül 1980 sonrasında çıkmış olduğu raya tekrar oturmasıdır” cevabını verdi.

Tansu Çiller’in Demokrat Parti’den muhtemel adaylığına nasıl bakacağının sorulması üzerine Ağar, “Bizim böyle bir meselemiz yok. Olmayan konular üzerine ne konuşayım” dedi.

Ağar ayrıca, DYP ve Anavatan partilerinin birleşmesinden oluşan partinin isminin Yeni Demokrat Parti değil, Demokrat Parti olacağını söyledi. Ağar, bir soru üzerine Cem Uzan ile herhangi bir görüşmesinin olmadığını sözlerine ekledi.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Sivil yargı çekiniyor

“Adam öldürmek ve çete kurmak” suçlarından hapse mahkûm olan Şemdinli sanıkları kararının bozularak askerî mahkemeye gönderilmesi yeni bir tartışma başlattı. Emekli Askerî Hakim Ümit Kardaş Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin Şemdinli dâvâsının askerî mahkemede görülmesi gerektiğine dair kararının ardından, Türkiye’deki “çift başlı yargının” askeri koruduğunu söyledi. Kardaş dâvânın savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihracının doğurduğu travmayla birlikte, sivil yargının askerleri yargılamak konusunda daha da çekingen hale gelişine dikkat çekti.

Dâvânın savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihracının oluşturduğu travmayla birlikte, sivil yargının askerleri yargılamak konusunda daha da çekingen hale gelişine dikkat çeken Kardaş, “Şemdinli’nin arkası getirilemedi. Bir savcı feda edildi. Dava askeri mahkemeye giderse, askeri mahkeme de sanıklar hakkında bir ceza verebilir. Ama bu Şemdinli’nin çözülmesi olmaz. Önemli olan arkasını getirmekti. Dosyada adı geçen askeri yetkililerin hiçbiri yargılanamadı” diye konuştu.

Kardaş, sorunlardan birinin askerî suç alanını iyice genişleten Anayasa’nın 145. maddesi olduğunu kaydederek, 1961 Anayasası’ndan ‘82 Anayasası’na aynen aktarılan bu maddeyi değiştirmeye kimsenin yeltenmediğini ve bunu tartışmadığını belirtti.

Kardaş, “Askerler, askerî suçlar yanında, sivil alandaki veya siyasi suçlar denebilecek suçlarda da bu madde ‘sayesinde’ askeri yargıda yargılanıyor. Askeri mahkemelerin varlık nedeni disiplindir. Ama bizde böyle değil” değerlendirmesinde bulundu.

145. MADDE ASKER LEHİNE

Anayasa’nın “Askerî Yargı” başlıklı 145. maddesinin ilk paragrafı şöyle:

“Askerî yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler, asker kişilerin; askerî olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait dâvâlara bakmakla görevlidirler.” Emekli Askerî Hakim Kardaş, Yargıtay’ın Şemdinli davasının askeri mahkemeye gönderilmesini savunan kararına zemin oluşturan bu paragrafı şöyle açıkladı:

Askerî suçlar: “Ceza Yasası’ndaki birçok suç, Askerî Ceza Yasası’na da girmiş durumda. Bu askerî mahkemelerin varlık nedenine aykırı bir genişletme. Doğal yargıç ilkesine, adil yargılama hakkına aykırı. Özellikle üst düzey komutanlar, generaller için bir koruma alanı gibi de görülüyor.”

Kardaş, ilginç bir örnek olarak Nokta dergisinde yayınlanan generallerin darbe planları haberini hatırlattı. Askerî mahkemeye gönderilen bu dâvânın, Askerî Ceza Yasasında yerinin bulunmadığını belirten Kardaş, orduyla bağı kalmayan emekli generalların sivil yargıda yargılanmaları gerektiğini söyledi. Kardaş, “Ankara’da Başsavcılık, dosyayı askeri yargıya gönderdi. Oysa, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya, Meclis’i görev yapamaz hale getirmeye ilişkin suçlar Askeri Ceza Yasası’nda yok. Adı geçen generallerin de orduyla bağlantısı kalmamış. Sivil yargıda yargılanmaları gerekirdi” dedi.

/ İSTANBUL

19.05.2007


 

Bağımsızlar birleşik oy pusulasında

22 Temmuz’da yapılacak milletvekili genel seçiminde bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasını öngören ve Cumhurbaşkanı Sezer’in onayladığı Anayasa değişikliği Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

5659 sayılı ‘’2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun’’ Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi.

Buna göre, 22 Temmuzda yapılacak milletvekili genel seçiminde bağımsız adaylar birleşik oy pusulasında yer alacak.

5653 sayılı ‘’Yunus Emre Vakfı Kanunu’’ da Resmî Gazete’nin dünkü ayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi.

5656 sayılı ‘’Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’’ da Resmî Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi.

Kanuna göre, İstanbul’da ‘’Özyeğin Üniversitesi’’, ‘’İstanbul Aydın Üniversitesi’’,’’Acıbadem Üniversitesi’’, ‘’İstanbul Arel Üniversitesi’’, İzmir’de ise ‘’İzmir Üniversitesi’’ adıyla yeni vakıf

üniversiteleri, İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nde tıp fakültesi kurulacak.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Laiklik değil, demokrasi tehdit altında

CHP’li Haluk Özdalga, Türkiye’de laikliğin değil, demokrasinin tehdit altında olduğunu belirtti. Siyasî çıkar sağlamak isteyenlerin “laiklik elden gidiyor” dediğini de dile getiren Özdalga, “Herkes rahat olsun. Laiklik tehlikede olmadı, olmaz da. Ama demokrasi ciddî tehdit altında. Deniz Baykal, demokrasiyi savunmuyor, asker kışkırtıcılığı yapıyor” diye konuştu.

CHP ve DSP’de parti yönetimlerinde görev yapan ve halen CHP üyesi olan Haluk Özdalga, KanalA TV’de gazeteci Ömer Şahin’in sunduğu “Görüş Farkı” programında çarpıcı açıklamalar yaptı. Türkiye’de sosyal demokrat parti olmadığını savunan Özdalga, CHP ve DSP’nin demokrasiye, cumhuriyete ve laikliğe sadakat göstermediğini vurguladı. Özdalga, “CHP, demokrasiye sadık değil. Demokrasi tehdit altında ama Baykal, 2002’den bugüne asker kışkırtıcılığı yapıyor. Bunlar cumhuriyetçi de değil. Cumhuriyetçiliğin özü cumhura, halkın ehil olduğuna inançta yatar. Bizim sosyal demokratlar halkı şuursuz, bilinçsiz bir güruh olarak görüyor. CHP, halkın değil, devletin partisi gibi davranıyor” diye konuştu.

Türkiye’de son zamanlarda artan “laiklik ve rejim” kaygılarına da temas eden Haluk Özdalga, “Laiklik elden gidiyor” sloganı ile yola çıkanların siyasî çıkar sağlamak isteyen kişiler olduğunu belirtti. Özdalga, “Bunlar çok tehlikeliler. Bu korkuyu oluşturarak iktidarlarını sürdürmek istiyorlar. Türkiye’de seçkinlerle halk arasında bir iktidar mücadelesi var” dedi.

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

19.05.2007


 

Erdoğan: Gençlerini iyi yetiştiren milletler var olabilirler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Ancak gençlerine güvenen, gençlerini en iyi şekilde yetiştiren milletlerin gelecekte de var olabileceklerini’’ belirtti.

Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:

‘’Gençlerimize güveniyor, onların yüzlerindeki ışıkta, gözlerindeki pırıltıda her geçen gün daha da güçlenen Türkiye’mizin aydınlık geleceğini görüyoruz.

Unutmamalıyız ki, ancak gençlerine güvenen, gençlerini en iyi şekilde yetiştiren milletler gelecekte de var olabilirler. Onun için bütün çabamız, geleceğimizin güvencesi gençlerimizin yarınlara en iyi şekilde hazırlanmasına imkan sağlamak ve onlara müreffeh bir ülke bırakmaktır.

İnanıyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da gençlerimizin nice büyük başarılarıyla taçlanacak ve ebediyen yaşayacak.”

/ ANKARA

19.05.2007


 

YSK, kararını 4 Haziran’da verecek

YSK Başkanı Muammer Aydın, DEP’li ve diğer milletvekili adaylarının seçime girip giremeyecekleri ile ilgili kararın, 4 Haziran tarihinde kendilerine listeler ulaştıktan sonra yapacakları inceleme sonrasında belli olacağını söyledi.

Aydın, Yargıtay Başsavcılığı’nın onur gününde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Aydın, DEP’lilerin bağımsız olarak milletvekili adayı olup olamaması ile ilgili soruya verdiği cevapta, bağımsız ve diğer adayların listelerinin kendilerine 4 Haziran tarihinde ulaşacağını hatırlatarak, yapacakları araştırma sonucunda, ‘aday olur ya da olmaz’ şeklinde karar vereceklerini ve açıklamayı adayların kendisine bildireceklerini söyledi. Aydın, şu anda milletvekili adayları ile ilgili bir incelemelerinin ve bu yönde bir başvurunun bulunmadığına işaret etti.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Rahşan Ecevit: Sezer'e hakkımı helâl etmem

DSP’nin Kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit, 22 Temmuz’da yapılacak milletvekili seçimlerine aday olmayacağını açıklayan DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’e aday olmaması halinde “hakkını helâl etmeyeceğini” söyledi.

Rahşan Ecevit, Oran’daki çalışma ofisinde düzenlediği basın toplantısında, CHP ve DSP’nin güç birliği kararına değinerek, soldaki seçmenin, partilerinin seçimlerde birlikte hareket etmesini istediğini ve bunun gerçekleştiğini söyledi. DSP Genel Başkanı Sezer’in milletvekili adayı olmama kararının hatırlatılması üzerine de bunu televizyondan duyduğunu ve çok üzüldüğünü belirten Rahşan Ecevit, “Kendisine bunu yapmamasını, yaparsa hakkımı helal etmeyeceğimi söyleyeceğim” dedi.

Rahşan Ecevit, bir gazetecinin güç birliğinden beklentileri hatırlatarak, “Dile getirdiğiniz konulara yönelik bir kaygı mı duyuyorsunuz?” sorusuna, “Öyle bir kaygım yok. Arkadaşlarımın vatansever duygularla bu işi yürüteceğini düşünüyorum” karşılığını verdi.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplandı

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün başkanlığında toplandı.

Başbakanlık Merkez Binadaki toplantıya Adalet Bakanı Fahri Kasırga, İçişleri Bakanı Osman Güneş, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Başbakanlık Müsteşar Vekili Emin Zararsız, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan, Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli orgeneral Edip Başer, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal katıldı.

Toplantıya, Adalet Bakanı Fahri Kasırga, İçişleri Bakanı Osman Güneş ve Başbakanlık Müsteşar Vekili Emin Zararsız ilk defa katıldı.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Polise şiddet eğitimi

Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakanlık genelgesi çerçevesinde, şiddet mağduru kadınlar için 921 polis merkezi ve 276 karakolda çalışan yaklaşık 40 bin emniyet teşkilatı personeline yönelik eğitim verecek.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan haftalık değerlendirmeye göre, polisin asayiş suçlarıyla mücadele stratejisinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi projesi kapsamında yeni bir çalışma başlatıldı. Ülke genelinde polis sorumluluk alanında başta yağma, kapkaç, yankesicilik, dolandırıcılık, oto hırsızlığı, otodan hırsızlık ve benzeri mala karşı işlenen suçlar olmak üzere kamu düzeni ve güvenliğini olumsuz yönde etkileyen asayiş suçlarıyla mücadele etmek amacıyla ‘’güven timleri’’ adı altında yeni ekipler oluşturulacak. Bu timlerde görev alacak personel sivil çalışacak ve olaylara suçüstü müdahale edecek.

Kamuoyunun Polis Şurası olarak adlandırdığı 2007 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu Toplantısı geçen hafta yapıldı. Toplantıda bir üst rütbeye terfi eden görevliler belirlendi.

Buna göre, 110 personel 1. sınıf, 296 personel de 2. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakanlık genelgesi çerçevesinde, şiddet mağduru kadınlar için 921 polis merkezi ve 276 karakolda çalışan yaklaşık 40 bin emniyet teşkilatı personeline yönelik eğitim verecek. Bu kapsamda kadına karşı şiddet, aile içi şiddet, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi, şiddet mağdurlarına yaklaşım tarzı, 4320 sayılı ailenin korunmasına dair kanun ve diğer ilgili kanunların uygulanması konularında farkındalık ve duyarlılığı artırmaya yönelik eğitim projesi hazırlanacak. Asayiş Daire Başkanlığı, İstanbul, Adana, Samsun, Bursa, İzmir, Erzurum, Van, Antalya, Diyarbakır, Kayseri ve Ankara illerinde yetiştirme kursları düzenleyerek eğitici yetiştirecek. Eğiticiler kendi illerinde personele eğitim verecek.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Cezaevlerinde açık görüş

Tutuklu ve hükümlülerin, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yapacakları açık görüş bugün başlayacak.

Adalet Bakanı Fahri Kasırga tarafından Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilen genelgeye göre, Adana, Ankara 1 ve 2 No’lu L Tipi, Antalya, Bakırköy-Metris T Tipi, Bayrampaşa Kapalı, Bayrampaşa E Tipi, Denizli D Tipi, Gaziantep E Tipi, İzmir-Buca, Mersin ile Ümraniye E ve T Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklular, 19-20-21-22-23-24 Mayıs günlerinde olmak üzere 6 gün açık görüşten yararlandırılacak.

Diğer bütün ağır ceza merkezi ve müdürü bulunan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 19-20-21-22-23 Mayıs günlerinde olmak üzere 5 gün, müdürü bulunmayan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara ise 19-20-21-22 Mayıs günlerinde olmak üzere 4 gün açık görüş yaptırılacak. Sayıları ve konumları değerlendirilmek suretiyle adli suçlardan hükümlü ve tutuklular ile örgütlü suçlardan hükümlü ve tutuklular için ayrı gruplar oluşturulacak, her grubun görüş günleri ve saatleri Cumhuriyet Başsavcılıkları ile kurum idareleri tarafından tespit edilecek. Bu grupların, aynı zamanda ve aynı görüş mahallinde birlikte bulundurulmaması sağlanacak.

Kınama cezası dışında disiplin cezası alan ve cezaları kaldırılmayan hükümlü ve tutuklular, açık görüşten yararlandırılmayacak.

Hükümlü ve tutuklular, belgelendirilmek suretiyle sadece anne, baba, kardeş, eş, çocuk, torun ve kardeşleriyle görüştürülecek. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüleri bu haktan yararlanamayacak.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Çölaşan’ın banka hesapları hapis getirdi

Gazeteci Emin Çölaşan’ın, banka hesaplarıyla ilgili gizli bilgileri açıklamaktan yargılanan Kırmızı Çizgi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Muhammet Kutlu, 10 ay hapis ve 16 bin YTL adlî para cezasına çarptırıldı. Hapis cezası da paraya çevrilen Kutlu’nun, toplam 22 bin YTL adli para cezası ödemesine karar verildi.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşmasına sanık Muhammet Kutlu, avukatı Sezgin Öztürk ve Çölaşan’ın avukatı Alper Öktem katıldı. Avukat Öztürk, soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunarak, Kırmızı Çizgi Dergisi’nde yer alan banka hesap bilgileriyle dâvâ sürecinde bankalardan istenen hesap bilgilerinin uyuşmadığını ifade ederek, bu konunun açıklığa kavuşturulmasını istedi. Mahkeme Başkanı Ziya Ünal, soruşturmanın genişletilmesi talebinin, dâvânın sonucunu etkilemeyeceği kanaatine varıldığından, bu talebin reddine karar verildiğini açıkladı. Avukat Öktem de sanık Kutlu’nun, eyleminin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında suç sayıldığını iddia ederek, cezalandırılmasını istedi. Sanık Muhammet Kutlu ise beraatine karar verilmesi talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Ünal, sanık Kutlu’nun 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 159/1. maddesinde düzenlenen “sırların açıklanması’’ hükmü uyarınca 10 ay hapis ve 16 bin YTL adlî para cezasına çarptırılmasına karar verildiğini belirtti. Ünal, verilen 10 ay hapis cezasının da paraya çevrildiğini belirterek Kutlu’nun toplam 22 bin YTL adli para cezasına çarptırıldığını söyledi.

/ ANKARA

19.05.2007


 

AİÖK heyeti Türkiye’ye geliyor

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nden (AİÖK) bir heyet incelemelerde bulunmak üzere Türkiye’ye gelecek. Alınan bilgiye göre, AİÖK adına Türkiye’de inceleme yapacak olan heyetin başkanlığını Marc Nevede Meverguies yapacak.

Heyette Jean-Pierre Retsellini, Fabrice Kellens ile Cenevre Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Direktörü Timothy Harding yer alıyor.AİÖK heyetindekiler bugün Türkiye’de olacaklar. Heyettekiler cezaevi, tutukevi, gözaltı birimleri, nezaretler, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri, hava limanları ve sınır kapıları ile yabancıların kaldığı misafirhanelerde inceleme yapabilecekler. Heyettekiler, hürriyetten mahrum olan her türlü kişiyle sınırsız görüşme yapabilecek, ayrıca bu kişilerle ilgili düzenlenen her türlü evrakı da inceleyebilecek. Türkiye’de 4 gün kalması beklenen AİÖK heyetindekilerin inceleme yapacağı yerleri gizli tuttukları ve değişik yerlerde değişik birimlere gitme ihtimallerinin bulunduğu kaydedildi.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Kene uyarısı

Hatay Tarım Müdür Vekili Hasan Özyılmaz, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı konusunda muhtemel bir durumda anında müdahale amacıyla muhtarlıklara bilgilendirici yazı gönderdiklerini ve gerekli hazırlıkları yaptıklarını bildirdi.

Özyılmaz, yaptığı açıklamada, yaz mevsiminin gelmesi ile koyun ve keçi sürülerinin yaylalara çıkmaya başladığını, bu durumun Kırım-Kongo Kanamalı Ateşe hastalığı açısından risk oluşturabileceği için tedbirler alındığını belirtti. Hastalıkla ilgili her türlü çalışmayı yaptıklarını, şehir genelinde bulunan veteriner hekimlere hizmet içi eğitim semineri verildiğini bildiren Özyılmaz, şunları kaydetti: ‘’Muhtarlara bilgilendirici yazı gönderdik. Merkezde bu hastalığın duyumunu hemen alabiliyoruz. Ancak köy ya da ilçede vatandaşlarımız hastalığı bilmediği için doktora gitmeyebiliyor. Şu ana kadar kent genelinde hastalık belirtisi görülmedi. Ama bu görülmeyeceği anlamına gelmez. Gerekli hazırlıkları yaptık ve olası durumda anında müdahale yapacağız.’’ Köy muhtarlarının bu konuda çok dikkatli olması gerektiğini ifade eden Özyılmaz, karşılaştıkları olumsuz durumda hemen İl Tarım Müdürlüğü ve sağlık yetkililerinin bilgilendirilmesi uyarısında bulunduklarını sözlerine ekledi.

/ HATAY

19.05.2007


 

TEM'de kaza: 6 ölü 1 yaralı

Mersin’in Tarsus ilçesinde, TEM Otoyolu Yenice Beldesi turnikelerinde gişe bariyer betonuna çarpan otomobildeki 6 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Adıyaman’dan İzmir’e giden Yusuf Yetgin (32) yönetimindeki 02 AU 832 plakalı otomobil, direksiyon hakimiyetinin kaybolması sonucu TEM Otoyolu Yenice Beldesi turnikelerinde gişe bariyer betonuna çarptı. Kazada, sürücü Yusuf Yetgin ve araçta bulunan Mahmut Akkuş, Naciye Yetgin, Kadriye Akkuş, Tülay Akkuş, Muhammet Berat Yetgin hayatını kaybetti. Ağır yaralanan Ümmühan Yetkin ise Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastahanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

/ MERSİN

19.05.2007


 

Küresel ısınma Karadeniz'i ısıtacak

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından hazırlanan ‘’Küresel Isınma ve Türkiye Denizleri’’ raporunda, küresel ısınma nedeniyle Karadeniz’in giderek Akdenizleştiği belirtilerek, ‘’Karadeniz’de özellikle soğuk mevsimlerde hamsilerin kuzeye yaptıkları göçler ya azalacak ya da duracaktır. Bu da ülkemize zarara ve birçok balıkçı ailenin işsiz kalmasına yol açacaktır’’ denildi.

TÜDAV’ın resmi internet sitesinde yayınlanan ‘’Küresel Isınma ve Türkiye Denizleri Raporu’’nda, ulusal iklim değişimi çalışmalarına göre geçen yüzyılda deniz seviyesinin küresel ölçekte 10-20 santimetre yükseldiği, bu yüzyılda ise deniz seviyesinin 40-60 santimetre daha yükseleceğinin öngörüldüğü belirtildi.

Bunun ağırlıklı olarak küresel ısınmadan kaynaklandığının vurgulandığı raporda, bu değişimden en çok Maldiv ve Tuvalu gibi ada devletlerin etkileneceği, Bangladeş’te ise toplam ülke alanın yüzde 12-28’sinin kaybedileceği vurgulandı.

/ ANTALYA

19.05.2007


 

Baraj taştı köylüler çadırlara taşındı

Muş’ta İlkbaharın gelmesiyle birlikte yağan yağmur ve eriyen kar suları irili ufaklı bir çok nehir, dere ve çayın taşmasına sebep oldu.

Murat Nehri üzerinde kurulan Alpaslan I. Barajı, tünellerinin su akıntısını karşılayamaması sebebiyle, Bulanık ilçesine bağlı Dokuzpınar köyünde bu yıl üç kez su taşkınları meydana geldi. Köylüler 15 günden beri köyün dağlık kısmında kurdukları çadırlarda hayatlarını sürdürüyor. Murat nehri üzerinde kurulan enerji üretim amaçlı Alpaslan I. Barajı’ndaki iki derivasyon tünelinin, akan su yoğunluğunu taşıyamaması sebebiyle su baskınları yaşanıyor. Köylüler, köylerinin istimlak alanı içinde olduğunu, ancak köylülerin bir kısmının istimlak bedellerinin ödenmediği gerekçesi ile köylerini terk etmediklerini söylediler. Köyde kalan 85 hane, çadırlarda suların çekilmesini bekliyor.

/ MUŞ

19.05.2007


 

Marmara serinleyecek

Meteoroloji Bölge Müdürlüğü, Marmara bölgesinin yağışlı havanın etkisine girmesinin beklendiğini bildirdi.

İstanbul Bölgesel Hava Tahmin Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, Marmara bölgesinin Orta Akdeniz üzerinden gelen yağışlı havanın etkisine gireceği belirtilerdi. Yağışların bölge genelinde ‘’sağanak ve gök gürültülü sağanak’’ şeklinde görüleceği ifade edilen açıklamada, yağışlı havanın aralıklarla hafta ortasına kadar süreceğinin tahmin edildiği bildirildi. Açıklamaya göre, mevsim normallerinin 6-8 derece üzerinde seyreden hava sıcaklıkları azalarak, mevsim normalleri civarına, 21-23 dereceye inecek. Yağışların hafta sonu Trakya ile Marmara’nın güney ve batısında, başta Çanakkale, Balıkesir, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde olmak üzere, kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Sel ve su baskını ile yıldırım gibi meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı tedbirli olunması gerektiği uyarısında da bulunuldu.

/ İSTANBUL

19.05.2007


 

Bürokrasi yazışıyor, dereden zehir akıyor

Bursa’dan doğan ve Bilecik’te Sakarya Nehri ile birleşen Göksu Deresi’ndeki kirlilik, Bilecik’in Osmaneli ilçesindeki sulu tarımı olumsuz yönde etkiledi. Çiftçiler tarlaları sulayamaz hale gelirken, derenin çıktığı ve kirlendiği yerlerin Bursa ili sınırları içinde olması, kullanılacak kirli suyun Bilecik sınırları içinde olması ise sorunun çözümünü engelliyor.

İller arasındaki yazışmalar sonuç vermeyince olan çiftçiye oluyor. Sakarya Nehrin’deki balık ölümlerinin sebebinin de bu kirlilikten kaynaklanabileceği öne sürülüyor.

Bursa’dan doğan, İnegöl ve Yenişehir’den geçerek Osmaneli’de Sakarya Nehri ile birleşen Göksu Deresi, Bursa’daki bazı sanayi kuruluşlarının kimyasal atıkları zehir akıtır hale geldi. Suyun rengi bile siyaha dönerken, çiftçiler sulamada kullandıkları suyu mahsulü kuruttuğu için kullanamaz hale geldi. Bunun üzerine harekete geçen Bilecik Valiliği başta olmak üzere, İl Çevre Orman Müdürlüğü, Osmaneli İlçe Kaymakamlığı ve İlçe Belediye Başkanlığı çeşitli yazışmalar yaparak dereyi kirleten sanayi kuruluşlarına engel olunmasını istediler. Ancak, dereyi kirleten sanayi kuruluşları Bursa ili sınırları içerisinde olduğu için, girişimler sadece birer yazışma olarak kaldı.

Yazışmalardan sonuç alamayan Osmaneli Belediye Başkanı Selahattin Çetintaş ise, kamuoyunun dikkatini çekmek için derenin kirli aktığı yere bir doğa yürüyüşü düzenledi. 150 kişilik bir grupla hem turistik amaçlı bir yürüyüş yapan, ancak vatandaşların deredeki kirliliği görünce adeta bir protestoya dönüşen yürüyüşün ardından bir değerlendirme yapan Başkan Çetintaş, Bursa’daki sanayi kuruluşlarının atıkları ile zehir akıtır hale gelen Göksu Deresi’nin ilçe tarımını vurduğunu, belirterek, Bursa İl çevre Müdürlüğü’nü göreve çağırdı ve Bilecik’ten gönderilen yazışmaların ne akıbetini sordu.

Özellikle küresel ısınma ile birlikte kuruyan su kaynaklarının tartışıldığı bir süreçte ortaya çıkan bu korkunç manzara karşısında sessiz kalamayacaklarını ifade eden Osmaneli Belediye Başkanı Selahattin Çetintaş, ‘’İlçemizin içinden geçen ve yüz binlerce dönüm arazinin sulamasında kullanılması gereken, hem insanî, hem de ziraî hayat için büyük önem taşıyan Göksu Nehri, ne yazık ki, Yenişehir ve İnegöl’de bulunan bazı sanayi tesislerinin atıklarını nehre boşaltması nedeniyle varlığından yararlanılamaz hale gelmiş. İlçe Kaymakamlığımız ve Valiliğimiz öncülüğünde yapılan tahlil çalışmalarında suyun kimyasal atıklarla dolu olduğu ve yararlanılamaz hale getirildiği ortaya çıkmış olmasına rağmen Bursa İl Çevre Müdürlüğü’nün harekete geçmemesi düşündürücüdür’’ dedi.

Bu konunun takipçisi olacaklarını ifade eden Başkan Çetintaş, şunları söyledi: ‘’İlçemiz sınırları içerisinde Göksu nehrine herhangi bir şekilde yakın ve kirletebilecek durumda olan sanayi tesisimiz yoktur. Bunun yanında tahlil sonuçları gösteriyor ki, özellikle Mobilya ve deri imalatında kullanılan kimyasal atıklar Göksu nehrinde oldukça fazla miktarda görülmektedir. Hatta nehrin rengi bile içinde bulunan kimyasal atıkların rengine dönüşmüş durumdadır. İlçemizin can damarlarından biri olan Göksu Nehri’nin kurtarılması için biz üzerimize ne düşüyorsa sonuna kadar yerine getirecek ve yetkili mercileri harekete geçirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Öte yandan yürüyüşe katılan vatandaşla, gördükleri manzara karşısında dehşete düştüklerini dile getirdiler. 1,5 ay boyunca yapılan tahlil sonuçlarında, Göksu nehrinde yoğun miktarda kimyasal atık bulunduğu ve bu kimyasalların özellikle mobilya ve deri imalatlarında kullanılan malzemelerde bulunduğu ortaya çıkmıştı.

/ BİLECİK

19.05.2007


 

Parçalanmış ailelerin faturası çocuklara

Giresun Valisi Mustafa Taşkesen, son yıllarda değişim ve gelişime ayak uyduramayan ailelerin parçalandığını ve parçalanmış aile sayısındaki artışın ise, çocuk ve gençler arasında madde bağımlılığını, sokakta yaşama kültürünü ve diğer olumsuz davranışları arttırdığını kaydetti.

Giresun Valisi Mustafa Taşkesen, ailenin toplumun çekirdeğini oluşturduğu için varlığı ve öneminin tartışılamaz olduğunu bildirdi. Vali Taşkesen, Aile Haftası’yla ilgili bir mesaj yayınladı. Vali Taşkesen mesajında, son yıllarda hızlı değişim ve gelişime ayak uyduramayan ailelerin parçalandığını ve parçalanmış aile sayısındaki artışın ise, çocuk ve gençler arasında madde bağımlılığını, sokakta yaşama kültürünü ve diğer olumsuz davranışları artırdığını vurguladı.

Vali Taşkesen, açıklamasında şunlara yer verdi: “Hiçbir anne veya baba çocuğunun sokaklarda yaşamasına veya çeşitli sorun öbeklerinin içinde yer almasını istemez. Ancak aileler sorun oluşmaması için gerekli tedbirleri almalı, sorun oluştuğunda da çözüm yöntemleri konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Aile içi demokrasiyi geliştirmek, toplumsal gelişim ve değişimlere uyumu ve mücadeleyi kolaylaştıracaktır. Aile içinde iletişimle ilgili engellerin kullanılmaması, anne ve babanın çocuklarına karşı baskıcı ve tavizkar tutumlardan uzaklaşıp demokratik tutum ve sıcak ilişki geliştirmesi, ailelerin parçalanmasına engel olacağı gibi, ayakları yere basan, kendine güvenli ve başarılı nesiller yetişmesine de katkı sağlayacaktır.”

Ailenin toplumun çekirdeğini oluşturduğu için varlığı ve öneminin tartışılamaz olduğunu belirten Vali Taşkesen, çocuğun ve gencin eğitiminde, sosyalleşmesinde, duygusal gelişiminde anne ve babanın öncelikli rolleri bulunduğunu ifade etti. Anne babaların gerekiyorsa ‘Aile Danışma Merkezleri’ gibi danışmanlık ve destek birimlerinden yardım alabilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

/ GİRESUN

19.05.2007


 

Korucular yemin etti

Hakkari’de 350 gönüllü köy korucusu, Yüksekova Taktik Sınır Jandarma Alay Komutanlığı’nda düzenlenen törende yemin ederek, göreve başladı.

Alınan bilgiye göre, Hakkari ve ilçelerinde gönüllü köy koruculuğuna müracaat eden 9 bin kişiden 350’si göreve başladı. Hakkari Valiliğinin onayıyla Yüksekova’da 200, Şemdinli’de ise 150 geçici köy korucusu, Jandarma Taktik Sınır Jandarma Alay Komutanlığı’nda düzenlenen törende silâhlarını aldı.

/ YÜKSEKOVA

19.05.2007


 

Eğitime fizikî yetersizlik darbesi

Kars Millî Eğitim Müdürü Cevdet Aydın, ülke ortalamasındaki eğitim seviyesi baz alındığında Kars’ın eğitiminin zayıf olduğunu söyleyerek, “Bu başarısızlığın en önemli sebebi fiziksel yetersizlikler, sınıflardaki mevcutların çok fazla olması, araç gereç eksiklikleridir” dedi.

Millî Eğitim Müdürü Cevdet Aydın, yaptığı açıklamada “Ülkemiz eğitim alanında olması gerektiği seviyede değildir. Bu başarısızlığın en önemli sebebi fiziksel yetersizlikler, sınıflardaki mevcutların çok fazla olması, araç gereç eksiklikleridir. Bu eksiklerin giderilmesi ancak yeni okulların yapılması, onarıma ihtiyacı olan okullarımızın onarılması ve ek dersliklerin yapılmasıyla mümkün olacaktır. O zaman eğitimde hedeflediğimiz başarıyı yakalamak çok daha kolay olacaktır” diye konuştu.

/ KARS

19.05.2007


 

Ortaöğretim sınavına yoğun ilgi

İlköğretim okulları 8. sınıf öğrencilerinin katıldıkları bütün sınavları çatısı altında toplayan Ortaöğretim Kurumları Sınavı’na (OKS) başvuru sayısı 824 bin 551 oldu.

Alınan bilgiye göre, 26 Mart-15 Nisan 2007 tarihleri arasında başvuru yapılan ve Fen, Anadolu, Anadolu Öğretmen, Anadolu Meslek ve Teknik Liseler ile Sosyal Bilimler Liseleri, özel okullar ve Polis Koleji’ne öğrenci yerleştirmek, ayrıca Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk imkânından yararlanmak isteyen öğrencileri tespit etmek amacıyla düzenlenen OKS’ye başvuru sayısı belli oldu. 2007-OKS’ye toplam 824 bin 551 öğrenci katılacak.

OKS’ye başvurularda geçen yıla göre artış görüldü. Bu yıl söz konusu liseler için başvuru sayısı, geçen yıla oranla 12 bin 309 kişi arttı. Bu yıl OKS’ye 302 bin 590, OKS ve Polis Koleji’ne 128 bin 521, OKS ve DPY-B’ye 154 bin 016, OKS, DPY-B ve Polis Koleji’ne ise 239 bin 423 aday başvuruda bulundu. Merkezi sistemle yapılacak olan OKS, 81 il merkezi, 54 ilçe ve yurt dışındaki bütün sınav merkezlerinde 10 Haziran’da saat 10.00’da gerçekleştirilecek.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Cep telefonu değiştirmede Avrupa’yı geçtik

eknolojiye merakıyla öne çıkan Türk insanı, cep telefonu değiştirmede Avrupa ortalamalarını altüst etti.

Avrupa’da cep telefonları ortalama 2 yıl kullanılırken, Türkiye’de kullanıcıların yaklaşık yüzde 20’si 6 ayda ya da en geç bir yıl içinde cep telefonunu değiştiriyor.

Telekomünikasyon Kurumunun 4322 hanede yaptırdığı araştırmaya göre, kullanıcıların yüzde 26’sı teknolojiyi takip etmek ve beğendiği markaya sahip olmak için yeni cihaz satın alıyor ve her evde ortalama 2 cep telefonu kullanılıyor.

/ ANKARA

19.05.2007


 

Cemiyet, şefkat ve merhamete muhtaç

Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Edirne’de düzenlenen geceye katılan gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, Bediüzzaman’ın “Cemiyetin düzen ve ahengi, cemiyet fertlerinin yekdiğerine şefkat ve merhametiyle mümkündür” sözlerinin, bugün ihtiyacımız olan bir husus olduğunu belirtti.

Edirne Halk Eğitim Merkezinde Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle ‘Sevgi ve Muhabbet’ konulu bir konferans gerçekleştirildi.

400 kişilik salonun hınca hınç dolduğunun gözlendiği geceye, Edirne Can Kardeş Kulübünün icra ettiği semazen ve mehter gösterileri renk kattı.

Selimiye Camii emekli müezzini Nadi Ersoy Hocanın Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başlayan programın, açış konuşmasını Edirne Eski Camii emekli imam hatibi Abdullah Yılmaz yaptı.

Konuşmasında Risâle-i Nur’da Hz. Muhammed’e dair bahisler, müjdeler ve tesbitlere yer veren Yılmaz, “Kâinattan Nur-u Muhammedi çıksa deli divane olacaktır” dedi. Daha sonra kürsüye gelen gazetemizin imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular; ‘Risâle-i Nur’da muhabbet ve peygamber sevgisi’ üzerine konuşma yaptı. Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin aşktan da daha ilerde olan şefkat duygusunun bütün mahlûkatta, özellikle insanda çok önemli bir duygu olduğunu vurguladığını hatırlatan Kutlular, Bediüzzaman’ın “cemiyetin düzen ve ahengi, cemiyet fertlerinin yekdiğerine şefkat ve merhametiyle mümkündür” sözlerinin doğruluğuna ve bugün ihtiyacımız olan bir husus olduğuna işaret etti.

Güncel olaylara da temas ederek demokrasinin herkese lâzım olduğunu, millî iradeye saygı duymanın demokrasinin en mühim şartı olduğunu ifade eden Kutlular, herkesi milletin iradesine karşı saygılı olmaya çağırdı.

Konuşmaların ardından Edirne Can Kardeş Kulübü’nün 11 kişilik semazen grubu sahne aldılar. Üç ile on üç yaş arasında olan semazenler sufî müziği eşliğinde gösterilerini icra ettiler ve bol bol alkış aldılar. Daha sonra da araştırmacı-yazar İslâm Yaşar; ‘sevgi ve kardeşlik’ üzerine bir konuşma yaptı. Bunun ardından Ali Oktay seslendirdiği ilâhi ve tasavvuf müziği ile dinleyenlerin gönül tellerini titretti.

Bazı misafirlerin yer yokluğundan geri dönmek zorunda kaldığı ve bir çoğunun da programı ayakta takip ettikleri gözlendi. Program, Yeni Asya Edirne hanım okuyucularının misafirlere Uhuvvet Risâlesi ve Yeni Asya Gazetesi dağıtmalarıyla son buldu.

Yasin YAPALAK / EDİRNE

19.05.2007


 

Sertleştirilen göç yasası uyum düşmanı

Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) sözcüsü Safter Çınar, hükümet tarafından sertleştirilmesi planlanan yeni göç yasasının, ‘’uyum düşmanı’’ olduğunu söyledi.

Çınar, Berlin’deki TBB merkezinde bu konuda düzenlenen bir basın toplantısında, ‘’Sertleştirilen göç yasası, uyum düşmanı. Ayrıca, anayasayla uzlaşmayan birçok yönü var’’ dedi. Evlenerek Almanya’ya gelen yabancı eşlerin, daha önce kendi ülkelerinde Almanca öğrenmelerinin öngörüldüğünü hatırlatan Çınar, ancak bunun AB ülkeleri, ABD, Kanada ve Japonya vatandaşları için geçerli olmadığına dikkati çekti.

Bu uygulamanın anayasaya aykırı olduğunu ifade eden Çınar, değişikliğin aynı zamanda eşitlik ilkesiyle de bağdaşmadığını kaydetti.

Alman vatandaşı olmak isteyen yabancıların artık dil testi ve vatandaşlık bilgisi testinden geçmesi gerektiğini belirten Çınar, böylece uyumun zorlaştığını ve Alman vatandaşı olmanın da neredeyse imkansız hale geldiğini bildirdi. Uyum kurslarına katılmayanlara yaptırım uygulanması planlarına da karşı çıkan Çınar, federal hükümetin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer’in, yasadaki sertleştirmeleri savunmasını da eleştirdi. Türk Bilim ve Teknoloji Merkezi (BTBTM) Başkanı Derya Ocaklı da, yeni göç yasasıyla Alman vatandaşlığına geçmeyi isteyen 16 ila 23 yaş arası gençlerden, gelirlerini belgelemelerinin istenmesine karşı kampanya başlattıklarını söyledi. Ocaklı, bu kampanyada toplanan imzaları politikacılara göndereceklerini kaydetti.

/ BERLİN

19.05.2007


 

Irak'a insanî yardım sürüyor

Türkiye, Musul’a, acil ihtiyaç duyulan temel gıda maddelerinden oluşan 8 bin 125 kilogram gıda yardımında bulunuyor.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “İçinde bulunduğu zor dönemde Irak’a hükümetimizce yapılan düzenli insani yardım faaliyetleri kapsamında, bu kez Musul’a, acil ihtiyaç duyulan temel gıda maddelerinden oluşan toplam 8 bin 125 kilogram gıda yardımında bulunulmaktadır” denildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Komşumuz Irak ile dayanışma içinde bulunma ve Irak halkına destek olma yolundaki gayretlerimize koşut olarak gönderilecek bu yardımı taşıyacak

Genelkurmay Başkanlığına ait bir askeri uçak bugün hareket edecektir.

Söz konusu insani yardım malzemesi, Musul Başkonsolosluğumuzca teslim alınacak ve civar bölgelerdeki yerleşim yerlerini terk eden kişilerin

bulundukları Musul yakınlarındaki kamplarda dağıtımının yapılabilmesi amacıyla Irak Kızılayının Musul teşkilatına verilecektir. Irak’a yönelik insani yardımlarımız önümüzdeki dönemde de sürecektir.”

/ ANKARA

19.05.2007


 

Sıcaklar, kalp krizlerini arttırdı

Mardin’in Nusaybin ilçesinde hava sıcaklığının artması, kalp krizi vak’alarını da arttırdı. İlçede 20 kişi, kalp krizinden hastahaneye kaldırıldı.

Nusaybin Devlet Hastahanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Filiz Karadaş, kalp hastalarını sıcak havalarda dışarı çıkmamaları konusunda uyardı. Sıcak hava ve aşırı güneşin kalp hastalarında olumsuz etkiler yaptığını söyleyen Uz. Dr. Filiz Karadaş, alınacak tedbirlerle ilgili şunları kaydetti: “Aşırı sıcak, kalp hastalarının efor gücünü ve kalbini yoruyor. Özellikle yaşlılar ve çocuklar, vücutlarının sıvı dengesine dikkat etmek zorunda. Bunun dışında, kalp hastaları tedâvilerini aksatmadan sürdürmelidir. Aşırı yemek yemek de sıcak yaz aylarında olumsuz etki oluşturur. Özellikle kalp hastaları, yemek yerken karınlarını tamamen yiyecekle doldurmamalıdır.’’

/ MARDİN

19.05.2007


 

Küresel ısınmaya karşı Nuh’un Gemisi

reenpeace üyelerinin, küresel ısınmaya dikkat çekmek ve dünya liderlerine bu konuda çağrıda bulunmak amacıyla Nuh Peygamber’in canlıları tufandan kurtardığına inanılan geminin benzerinin yapımı, Ağrı Dağı’nda sürüyor.

Proje Genel Koordinatörü Gerwald Here, gemi yapımını 19 kişilik ekiple sürdürdüklerini belirterek, ‘’Yapacağımız gemi harika olacak’’ dedi.

Geminin projesini çizen Rainer Brumshagen ise geminin ahşaptan gemi yapan bir mühendisten bilgi aldığını belirterek, çalışmaların tamamlanmasını sabırsızlıkla beklediğini kaydetti.

Ekip üyelerinden Michael Weber ise projede görev aldığı için mutlu olduğunu ifade ederek, ‘’Umarım proje amacına ulaşır’’ diye konuştu. Gemi yapımında çalışan Greenpeaace gönüllüsü Pınar Akpınar ise açılış sonrası geminin dağcılara hizmet verecek bir dağ kulübesi olarak kullanılacağını ifade etti.

Küresel ısınmaya dikkat çekmek için Nuh’un Gemisi’nin benzerinin yapıldığını anlatan Akpınar, ‘’Küresel ısınma Nuh Tufanı’na çok benziyor. Bunun için bu projeyi gerçekleştiriyoruz. Geminin açılışının yapılacağı 31 Mayısta, dünya liderlerine iklimi korumak için çağrıda bulunulacak’’ dedi.

/ IĞDIR

19.05.2007


 

30 yıl aradan sonra ilk kez vali gördüler

Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Akhoca köyü, 30 yıl aradan sonra ilk kez vali gördü. Köy muhtarı Emrullah Meriç, 15 yıllık muhtar olduğunu belirterek, “30 yıl aradan sonra ilk kez bir vali köyümüzü ziyaret etti. Valimizin köyümüze gelmesi beni ve köy halkımı çok memnun etti” dedi.

Edirne Valisi Nusret Miroğlu ise, köy ziyareti sırasında 30 yıl boyunca hiçbir Valinin köyü ziyaret etmediğini öğrenince çok şaşırdığını söyledi. Fırsat buldukça merkez ve merkeze bağlı köyleri sırasıyla gezdiğini söyleyen Miroğlu, Akhoca köyünün ulaşım açısından son derece uygun bir yerde olduğunu ve uzun yıllar bir Valinin söz konusu köyü ziyaret etmemesini eleştirdiğini belirtti. Yanına daire müdürlerini de alarak köy köy gezerek halkın sorunlarını dinlediğini vurgulayan Vali Miroğlu, “Söz konusu köye 30 yıldır vali gelmediğini muhtardan öğrendim ve çok şaşırdım” dedi.

/ EDİRNE

19.05.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004