ABD’nin New York şehrinde düzenlenen “Çeviride Türk Edebiyatı ve Kültür, Rumî’yi Hatırlamak” konulu panelde konuşan Murat Nemet Nejat, Mevlânâ’nın nispeten az kullanılan bir dil olan Farsça yazılmış Mesnevi’sinin, dünyada en çok okunan ikinci kitap olmasının ilginç olduğunu söyledi.
ABD’nin New York şehrinde, “Çeviride Türk Edebiyatı ve Kültür, Rumî’yi Hatırlamak” konulu bir panel düzenlendi.
ABD’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu Moon and Stars Project’in düzenlediği Mayıs Festivali kapsamında Manhattan’daki Bowery Şiir Klübü’nde yapılan panelde, Türk edebiyatının İngilizce’ye çevrilen örneklerinin yanı sıra, bu yılın UNESCO tarafından “Mevlânâ Yılı” ilan edilmesinden yola çıkılarak Mevlânâ Celaleddin-i Rumî’nin mistik şiirleri ele alındı.
New York Üniversitesi Orta Doğu ve İslâmiyet Çalışmaları Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sibel Erol’un yönettiği panele, Stevens Teknoloji Enstitüsü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Edward Foster, şair-çevirmen Murat Nemet Nejat ve yazar Frances Kazan konuşmacı olarak katıldı.
Uzun yıllar Türkiye’de yaşamış olan Amerikan edebiyatı profesörü ve şair Edward Foster, Türk edebiyatının Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk dışında yurt dışında çok az tanındığını ve Türkçeden çevrilen kitapların ABD’de çok az satıldığını söyledi. Foster, Pamuk’un kitaplarının çevirilerinin neredeyse orijinalleri kadar iyi olduğunu ifade etti.
Foster, Türkiye’nin sosyal, kültürel ve siyasi yapısını bilmeyen bir Amerikalı okuyucu için birebir çevirilerin çok anlaşılır olamayabileceğine de dikkat çekti.
Murat Nemet Nejat ise Mevlânâ’nın nispeten az kullanılan bir dil olan Farsça yazılmış Mesnevî’sinin, dünyada en çok okunan ikinci kitap olmasının ilginç olduğunu söyledi. Mevlânâ’nın eserlerinin okuyanların amaçlarına göre yorumlandığına dikkat çeken Nejat, modern Türk edebiyatında Sufiliğin yer aldığını ancak Mevlânâ’ya yer verilmediğini ileri sürdü.
Batı’da Sufiliğin Mevlânâ ile başladığı şeklinde yanlış bir görüş olduğunu dile getiren Nejat, bunun doğru olmadığını, ancak Mevlânâ’nın tasavvuf geleneği ve edebiyatının önde gelen bir ismi olduğunu söyledi.
Nejat konuşmasında, bazılarının çevirisini kendisinin yaptığı Mevlânâ, Yunus Emre ve Cemal Süreyya’nın şiirlerinden de örnekler okudu.
Frances Kazan ise Halide Edip hakkında bilgi vererek ve ondan nasıl etkilendiğini anlatarak başladığı konuşmasında, Türkiye hakkında yazdığı üç kitaptan ikisi “Halide’s Gift” (Halide’nin Hediyesi) ve The Dervish’ten (Derviş) bölümler okudu. Ünlü yönetmen merhum Elia Kazan’ın eşi olan yazar Kazan, “Çok güzel bir dil” dediği Türkçe’nin bir şiir dili olduğunu da sözlerine ekledi.
|