Haberler

Seçmen listeleri askıda

Seçmen listeleri dün sabahtan itibaren askıya çıktı. Listeler, 21 Mayıs Pazartesi günü saat 17.00’de askıdan indirilecek. Türkiye’de ilk kez Bilgisayar Destekli Seçmen Kütük Sistemi’ne (SEÇSİS) göre oluşturulan seçmen listeleri, bu sabah saat 08.00’den itibaren muhtarlıklarda askıya çıkarıldı.

Taksirli suçlardan hükümlü ve tutuklu seçmen listeleri, yarın koğuşlara veya yönetimce belirlenecek uygun yerlere asılacak. Bu listeler ise 17 Temmuz 2007 Salı günü askıdan indirilecek. Listeler, geçen Aralık ayından Mart ayına kadar güncelleme amacıyla muhtarlıklarda askıya çıkarılan ve bu sırada yapılan düzeltmelerden oluşacak.

Herhangi bir sebeple yazılamamış olanlar, 22 Temmuz 1989 tarihinde ve daha önce doğanlar, başka bir muhtarlık bölgesi askı listesinde yazılı olup da sürekli olarak oturmak amacıyla listenin askıya çıkarıldığı seçim bölgesine gelenler, kimlik ve adres bilgilerinde yanlışlık veya eksiklik bulunanlarla, özellikle Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası bulunmayanlar, askerlikten terhis olanlardan listede kaydı bulunmayanlar, taksirli suçlardan hükümlü veya tutuklu olduğu halde düzenlenen tutuklu seçmen listesine yazılmamış olanlar muhtarlıklara başvurabilecek.

Seçmen kütüğünde kayıtları olmayanlar, askı yerlerinde hazır bulundurulacak ya da www.ysk.gov.tr internet adresinden temin edilebilecek Seçmen Yeni Kayıt Formu’nu doldurarak, askı yeri görevlilerine teslim edecek.

İkametgahını, diğer bir ilçeye veya aynı ilçe dahilinde bir muhtarlık bölgesinden diğer bir muhtarlık bölgesine nakleden seçmenler, yeni ikamet ettikleri muhtarlık bölgesi askı listesine kaydolacak. Askı listelerindeki bilgilerinde yanlışlık olan seçmenler de aynı formu doldurarak, yanlışlıkları giderecek. Formlara, kimlik bilgilerinin yanı sıra TC kimlik numarası da yazılacak. Güncelleştirilmek suretiyle kesinleşen veya bu tarihten sonra herhangi bir seçim nedeniyle yeniden güncelleştirilerek kullanılan muhtarlık bölgesi askı listelerinin kesinleşmesinden sonra ikametgahını aynı ilçe içinde başka muhtarlık bölgesine nakledenlerle bir ilçeden diğer bir ilçeye nakledenler, askı süresi içinde yeni ikametgahlarını belirten belgeleriyle ilçe seçim kurulu başkanlığına başvurabilecek. Aynı ilçede muhtarlık bölgesini değiştirenlerin adres bilgileri, yeni muhtarlık bölgesi listesine kaydedilecek. İkametgahını başka ilçeye nakledenlerin adresleri ise yeni seçim bölgesine kaydedilecek.

/ ANKARA

10.05.2007

AB süreci yarım bırakıldı

Hükümetin AB sürecini yarım bıraktığını düşünen AB yetkililerinin, “AKP hükümeti 2004’te kaldı. Reformlar müzakere tarihini aldıktan sonra bitti” eleştirisinde bulundukları belirtildi. Yeni Asya’ya konuşan DYP Genel Başkan Yardımcısı Binhan Oğuz, “Ben Brüksel’e sıklıkla gidiyorum. Gerek iş dünyası, gerekse AB Komisyonu ile yaptığım görüşmelerde hep şunu dile getirdiler; ‘AKP hükümeti 2004’te kaldı. Reformlar müzakere tarihini aldıktan sonra bitti’ diyorlar” dedi.

AB sürecini unutmakla suçlanan hükümet Brüksel tarafından eleştiriliyor. AB sürecini yarım bıraktığına inanan AB yetkililerinin, “AKP hükümeti 2004’te kaldı. Reformlar müzakere tarihini aldıktan sonra bitti” şeklinde düşündüğü ifade edildi. Yeni Asya’ya konuşan DYP Genel Başkan Yardımcısı AB ve Dış Ekonomik İlişkiler Binhan Oğuz, hükümetin AB konusundaki tutumunu yeterli görmediklerini, 2004’e kadar süren rüzgarın “iç siyasete malzeme” olarak kullanıldığını ileri sürdü.

Hükümetin AB sürecindeki durağan tavrının milleti küstürdüğüne dikkat çeken Oğuz, “Bu işi yarıda bıraktılar. Eğer gerçekten AB’ye samimi olarak inansalardı aynı hızla devam ederlerdi. Ben Brüksel’e sıklıkla gidiyorum. Gerek iş dünyası gerekse Avrupa Birliği komisyonu ile yaptığım görüşmelerde hep şunu dile getirdiler; ‘AKP hükümeti 2004’te kaldı. Reformlar müzakere tarihini aldıktan sonra bitti’ diyorlar” dedi.

Hazırlanan 7 yıllık yol haritasının içine baktıklarını hatırlatan Oğuz, “Burada 2007 yılı kayıp bir yıl olarak görülürken 2008-2009 yıllarında yapılacakları belirtiliyor. Ama neyin en olacağı belli değil?” şeklinde konuştu.

DYP’nin AB konusunda kararlı olduğunu açıklayan Oğuz konuşmasını şöyle sürdürdü: “AB sürecinde siyasi kararlılık göstermek gerekiyor. Türkiye yeniden inisiyatifi ele almalı. Biz kararlıyız. Bu bir kere partimizin DP ile başlayan tarihi misyonudur. Ayrıca Türkiye’nin zenginleşmesi, demokrasi açısından adımlar atmasına katkılar bulunur. Bir de bu ülkece hakkettiğimiz bir şeydir. AB’yi koruyan tek parti olarak öndeyiz. AB’nin barış, özgürlük, istikrar gibi temel hedefleri var. Bu zaten bizim partinin genel misyonu ile çok uyuşan bir noktadır.”

9 MAYIS MESAJLARI

9 Mayıs AB Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye’nin, AB’ye tam üyelik yolunda önemli aşamalar kaydettiğini, Avrupa ülkeleri tarafından “demokratik devrim” olarak nitelendirilen bu değişim atağının merkezinde de TBMM’nin yer aldığını ifade etti. Arınç, farklı inançları, kültürleri buluşturan bir Türkiye’nin, Avrupa Birliğine büyük bir zenginlik katacağını belirtti.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de mesajında AB’nin dünyanın birçok bölgesi ve ülkesi için bir ilham kaynağı olduğunu, demokrasi, özgürlük ve barış temelleri üzerine kurulan AB’nin mevcut belirsizliklerin üstesinden gelmek ve Avrupa’nın gelecek nesillerine ümit vermek için 50. kuruluş yıldönümünden kuvvet almak gerektiğine dikkat çekti.

21. yüzyılın Avrupa Birliği’nin daha geniş bir vizyon benimsemesi gerektirdiğini açıklayan Gül, “Türkiye müzakere sürecinin başarıyla sonuçlandırılması amacıyla elinden gelen gayreti göstererek Avrupa mimarisinde hak ettiği yeri alacaktır. Bu bağlamda, AB’nin de mevcut taahhütlerine bağlı kalmasını bekliyoruz. Avrupa kıtasında demokrasi ve barışın sürekli kılınması amacıyla bütünleşmeyi bir gereklilik olarak değil, bir sorumluluk olarak görmek gerekmektedir. Bu da, ancak, Avrupa’nın ortak değerler etrafında birleşmeyi arzu edenleri kucaklamasıyla mümkün olabilecektir. Küreselleşme çağında Türkiye ve AB’nin bu tarihi misyonu gerçekleştirme görevleri bulunmaktadır” görüşlerine yer verirken tüm vatandaşların 9 Mayıs Avrupa gününü kutladı.

Kemal BENEK / ANKARA

10.05.2007

YSK seçim dönemi yasaklarını açıkladı

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçim ve propaganda döneminde uygulanacak yasakları belirledi. Yüksek Seçim Kurulu, yasakları iki ayrı başlık altında düzenledi. Seçimin başlangıç tarihi olan 4 Mayıs 2007’den itibaren seçim dönemine ilişkin yasaklar ile 12 Temmuz’da başlayacak propaganda dönemine ilişkin yasaklardan oluşacak.

Seçim döneminde belediye ya da özel kişi veya kurumlara ait bilboard, ilan ya da reklam panoları, talep eden tüm siyasi parti veya bağımsız adaylara talep etmeleri halinde eşit miktar ve sürede kiralanacak. Seçim döneminde belediyelerin gözetim ve denetiminde kullanılan raylı araçlar, bu araçların bulunduğu yer altı ve üstü merkezler, raylı araçların içerisinde bulunan reklam monitörleri gibi yerlerle özel halk otobüsleri ve benzeri toplu taşıma araçları siyasi propaganda aracı olarak kullanılamayacak.

Seçim zamanında, genel yollar üzerinde, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde her türlü seçim çalışması yapılamayacak, parti bürosu kurulamayacak. 12 Temmuz 2007 Perşembe günü başlayan serbest propaganda süresi içinde ilçe seçim kurullarınca gösterilenlerin dışında açık ve kapalı yerlerde toplu olarak propaganda yapılamayacak.

Cep telefonlarıyla belli bir merkezden yönlendirilmek suretiyle seçim propagandası yapılamayacak, yapılması halinde hukuki ve cezai açıdan ilgili imtiyaz şirketleri sorumlu olacak.

Propaganda amaçlı gezilerde, protokol icabı olan karşılama ve uğurlamalar ile törenler yapılamayacak ve resmi ziyafet verilemeyecek. Başbakan, bakanlar, milletvekilleri ve adayların seçim propagandasıyla ilgili yapacakları gezilere hiçbir memur katılamayacak.

/ ANKARA

10.05.2007

Prof. Dr. Sır: Seçimde gerilim yaşanmaz

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, genel seçimlerin temmuz ayında yapılmasının katılımı olumsuz etkileyeceğini, ancak gerilimi düşüreceğini söyledi.

Prof. Dr. Sır, yaptığı açıklamada, güneşin ruh sağlığı bakımından son derece önemli olduğunu, insan beyninde birtakım mekanizmaların harekete geçmesini sağladığını bildirdi.

Yaz mevsiminin insanların karmaşık duygular içisine girdikleri bir dönem olduğunu belirten Prof. Dr. Sır, şöyle konuştu:’’Çünkü kış döneminde bastırılmış duygular, havaların ısınmasıyla birlikte canlanıyor. Bu duygular içerisinde farklı ve yanlış tercihler yapabiliyoruz. Seçim için en uygun tarih, sonbahar mevsimidir. Kasım veya Aralık ayında yapılan seçimlerde katılım yüksek olur. Yaz aylarının insanların kendilerini rahat hissettiği bir dönemdir.

Temmuz ayı sıcakların yoğun yaşandığı ve tatile hazırlanılan bir dönem. Seçimlerin temmuz ayında yapılması katılımı olumsuz etkiler, ancak gerilimi düşürür. Şiddet yönü ile ele alındığında, yazın insanlar sıcak nedeniyle rehavete kapılarak biraz daha rahatlar ve güneşin etkisiyle sakinleşirler. Bu nedenle genel seçim sürecinde herhangi bir şekilde gerilim yaşanmaz. ‘’

/ DİYARBAKIR

10.05.2007

Her bölgeye 1 engelli vekil

AKP, 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimlerde 7 bölgeden 7 engelli milletvekili çıkaracak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özürlü seçmenlerin evlerinden alınıp sandıklara taşınması için teşkilatlara talimat verdi.

Görme özürlü sanatçı Metin Şentürk’ün de AKP’den aday olabileceği konuşuluyor. AKP’nin görme özürlü milletvekili Lokman Ayva, “Eminim, Metin Şentürk kardeşimizin AKP’de gönlü vardır” diye konuştu. AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nun (MKYK) önceki günkü toplantısında engelli seçmenlere yönelik hazırlıklar ve partinin seçimlerde göstereceği engelli adaylara yönelik ilkeler belirlendi. 7 bölgeden 7 engellli milletvekili çıkarma konusunda prensip kararı alan AKP, engelli seçmenleri de evlerinden alıp sandıklara taşıyacak. Başbakan Erdoğan, “Engelli kardeşlerimiz demokratik haklarını kullanmalıdır” diyerek teşkilatlara engelli seçmenlerin sandıklara taşınması konusunda talimat verdi.

/ ANKARA

10.05.2007

RTÜK Başkanı: Huzurlu bir seçim için herkese görev düşüyor

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, ‘’Türkiye’de tüm dengeleri dikkate alan, demokratik bir yapının oluşmasını sağlayacak, huzurlu bir seçimin oluşması için herkes üzerine düşen görevi yapmak zorundadır’’ dedi.

Bazı kuruluşların siyasi parti reklamı yayınlamaya devam ettiklerinin tespit edildiğini belirten Akman, bu konudaki raporun değerlendirilerek Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunulacağını bildirdi.

Akman, RTÜK Toplantı Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında, seçim döneminde radyo ve televizyonların uyacakları yayın ilkelerini aktardı.

Kamuyu yakından etkileyen radyo ve televizyon yayınlarının uyması gereken ilkelere titizlikle uyulmasını isteyen Akman, radyo ve televizyon yayınlarının oy verme gününden önceki 24 saat içinde her türlü haber, röportaj gibi program veya reklam yoluyla kamuoyu araştırması, anket, tahmin, bilgi iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla siyasi bir partinin veya adayın lehinde veya aleyhinde veya vatandaşın oyunu etkileyecek yayınlarda bulunamayacağını söyledi.

/ ANKARA

10.05.2007

YSK’ya 25 yaş başvurusu

Güçlü Türkiye Partisi, 25 yaşındaki kişilerin genel seçimde milletvekili adayı olmasına imkân tanınması istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu.

Parti Genel Sekreteri Fırat Karaalp tarafından YSK Başkanlığı’na sunulan dilekçede, 25 yaşındaki kişilerin bu seçimde aday olabilmesi için TBMM’deki anayasa değişikliği teklifinin askıya alındığı hatırlatıldı. 25 yaşındakilerin aday olabilmesine ilişkin anayasa değişikliğinin daha önce yapıldığı, ancak seçim takvimine göre bunların aday olamadığı anımsatılan dilekçede, YSK’nın ya içtihadi nitelikte bir karar alarak bunların aday olmasını sağlaması ya da erken seçimi iptal etmesi talep edildi.

/ ANKARA

10.05.2007

Partilerin ön seçim esasları belirlendi

Yüksek Seçim Kurulu siyasi partilerin ön seçim ya da aday yoklaması yoluyla milletvekili adaylarını tespitinde uygulanacak usul ve esasları belirledi.

YSK’nın konuya ilişkin kararı ve genelgesi Resmi Gazete’nin bugünkü 3. Mükerrer sayısında yayınlandı. Genelgeye göre, seçime katılacak bütün siyasi partiler, aday tespitlerini seçim takviminde ilan edildiği gibi 27 Mayıs 2007 tarihinde yapacak.

Seçimlere katılacak siyasi partiler, hangi seçim çevrelerinde, hangi usul ve esaslarla aday tespiti yapacaklarını bugün saat 17.00’ye kadar YSK’ya bildirecek. Daha sonra ön seçim ilçe seçim kurulları oluşturulacak.

Ön seçimlerde, üye kayıt defterlerinde parti üyesi olarak kayıtlı olup, 31 Aralık 2006 tarihine kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilen ve Başsavcılıkça ilçe seçim kuruluna gönderilen listelerde yer alan üyeler oy kullanabilecek. Ön seçimde oy kullanacak parti üyelerinden oluşacak listelerin düzenlenmesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı listesi esas alınacak.

/ ANKARA

10.05.2007

TÜSİAD: Tabiî parlamento her şeyi iyi bilir

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, “tabii parlamento her şeyi daha iyi bilir. Ancak TÜSİAD, gelenekleri ve refleksleri son derece güçlü bir kurum” dedi.

Türkiye Kadın Girişimciler Derneğinin (KAGİDER) Mayıs ayı toplantısına katılan Yalçındağ, buradaki konuşmasının ardından, gazetecilerin geçtiğimiz günlerde TÜSİAD’ın Anayasa değişiklik paketiyle ilgili yaptığı açıklamaya dair Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Parlamento ne yapacağını TÜSİAD’dan daha iyi bilir” yönündeki açıklamasıyla ilgili sorularını yanıtladı.

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, şunları kaydetti: “Tabii parlamento her şeyi daha iyi bilir. Ancak TÜSİAD, gelenekleri ve refleksleri son derece güçlü bir kurum ve Türkiye’nin her konusuyla ilgili her zaman fikir beyan etmiş bir kurum. Biz de son gelişmelerle ilgili fikirlerimizi beyan ettik.”

/ İSTANBUL

10.05.2007

Ağar: Türkiye, AB'ye üyelik yolunda güçlenmiş olarak çıkacaktır

DYP Genel Başkan Mehmet Ağar, Türkiye’nin, içerisinde bulunduğu seçim sürecinden AB’ye üyelik yolunda daha güçlenmiş olarak çıkacağını kaydetti.

Ağar, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, ‘’Bu yıl 50. senesine ulaşmış olan AB’nin ‘’barış, özgürlük, istikrar ve güvenlik’’ olarak özetlenebilecek hedeflerini, tarihi, manevi ve milli değerlerimizle birleştirerek, Türkiye’nin katılım sürecini başlatan Demokrat Parti’nin tarihi misyonunu sürdürerek AB perspektifini titizlikle koruyoruz’’ dedi.

Mehmet Ağar, Türkiye’nin, içerisinde bulunduğu seçim sürecinden AB’ye üyelik yolunda daha güçlenmiş olarak çıkacağını belirterek, daha demokratik, daha özgür, daha güçlü, daha iyi bir geleceğe koşacağı yolları açacağını kaydetti.

Türkiye’nin bu yolda kararlılıkla koşacağını, Avrupa’nın bütünleşmesinin tamamlanmasına ve bölgede istikrara vazgeçilmez katkılarda bulunacağını ifade eden Ağar, ‘’AB’nin de ülkemizin katılımı konusunda benzer kararlılık içerisinde olacağına inancımızla, 9 Mayıs Avrupa Günü’nü kutluyorum’’ dedi.

/ ANKARA

10.05.2007

Rektör Hilmioğlu adaylıktan çekildi

Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun siyasete girme düşüncesinden vazgeçtiği ve aday adayı olmadığı bildirildi.

22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak olan milletvekili genel seçimlerde milletvekili adaylığını düşünen kamu çalışanlarının memuriyetten istifa süresinin son gününde en çok merak edilen isim olan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu’nun, geçtiğimiz pazartesi ve salı günü Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi nezdindeki görüşmelerinde bulunduğu öğrenildi. Malatya’dan aday adaylığı için olumlu sinyal alamayınca, istifadan ve adaylıktan vazgeçtiği öğrenilen Rektör Hilmioğlu’nun genelmerkezle yapılan görüşmeler sırasında, aday sıralaması için Malatya’da önseçim yapılacağına dair görüş bildirilmesi sebebiyle vazgeçme kararı verdiği iddia edildi.

Rektör Hilmioğlu, geçtiğimiz hafta sonunda İnönü Üniversitesi kampüsünde, bazı CHP’li ilçe, belde belediye başkanı, partili, muhtar ve dernek yöneticisiyle “Malatya 1. Sıra Adaylığı”na destek sağlama amaçlı toplantı yapmış, pazartesi günü de bu toplantıya katılan bazı isimlerle Ankara’ya gitmişti.

/ MALATYA

10.05.2007

Danıştay 139. yaşını kutluyor

Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz’in 10 Mayıs 1868 günlü nutkuyla Şurayı Devlet adı altında fiilen çalışmaya başlayan Danıştay, 139. yılını kutluyor.

Danıştay’ın 139. kuruluş yıl dönümü, bugün düzenlenecek törenle kutlanacak. Kuruluş yıl dönümü ve İdari Yargı Günü nedeniyle Danıştay Genel Kurul salonunda düzenlenecek törende, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok konuşma yapacak. Törende, Danıştay’ın emekli mensuplarına plaket verilecek.

Abdülaziz’in 10 Mayıs 1868 günlü nutkuyla fiilen çalışmaya başlayan Şurayı Devlet, imparatorluk döneminde 54 yıl görev yaptı. Danıştay’ın faaliyeti, 4 Kasım 1922 tarihinde İstanbul’daki bütün merkez kuruluşlarının TBMM Hükümetinin idaresine geçtiği sırada sona erdi. Cumhuriyet devrinde 669 sayılı Kanunla Danıştay yeniden kurulup, 6 Temmuz 1927 tarihinde çalışmaya başladı. Danıştay, idari ve vergi davalarında, temyiz mahkemesi ve ilk derece mahkemesi olarak görev yapıyor. Ayrıca memurlara ilişkin suçlara da bakan Danıştay, ilk kuruluş amacına uygun olarak devletin bazı konularda danışma organı görevini de yürütüyor. Danıştay’da halen idari, vergi ve memur davalarına bakan toplam 13 daire ile Vergi Dava Daireleri ve İdari Dava Daireleri Kurulu da görev yapıyor.

/ ANKARA

10.05.2007

Ankara, 11 fasıla ilişkin “tarama raporunu” bekliyor

Nicolas Sarkozy’nin Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı seçilmesinin Türkiye’nin AB sürecine olası etkileri tartışılırken, Ankara müzakere sürecine ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. Edinilen bilgiye göre, Ankara, Avrupa Komisyonu’ndan 11 fasıla ilişkin “tarama sonu raporu” bekliyor. Kaynaklar, raporların bir an önce tamamlanmasının süreç için yararlı olacağı görüşünde.

Ankara’nın tarama sürecinin ardından raporlarını beklediği 11 fasıl şöyle:

“Mali ve bütçesel hükümler”, “Dış politika, güvenlik ve savunma politikası”, “Dış ilişkiler”, “Çevre”, “Yargı ve temel haklar”, “Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu”, “TransAvrupa ağları”, “Ulaştırma”, “Balıkçılık”, “Bilgi toplumu ve medya” ile “Şirketler hukuku”

Diğer 22 fasıla ilişkin “tarama sonu raporu”nu alan Ankara, bu raporlara ilişkin değerlendirmesini yaparak AB’ye gönderdi. Tarama sonu raporları, Avrupa Komisyonu tarafından, her bir müzakere faslının taraması bittikten sonra hazırlanıyor. Komisyonun üye ülkelere sunduğu rapordaki değerlendirmeler, o fasılda müzakerelerinin açılmasına temel oluşturuyor.

Ayrıntılı tarama sürecinde Türkiye tarafından verilen bilgilere dayanarak Türkiye’nin müzakerelere hazır olup olmadığını değerlendiren komisyon, raporların sonuç kısmında ya faslın müzakereye açılmasını öneriyor ya da bunun için tamamlanması gereken ön şartları (benchmarks) sıralıyor.

Raporun hazırlanma sürecinde, sonuç bölümü hariç, Türkiye’ye de danışılıyor.

Bu arada, Türkiye’nin, AB sürecindeki yol haritası niteliği taşıyan Ulusal Programını (UP), seçim yılı olması nedeniyle bu yıl AB’ye sunmayacağı öğrenildi. Gelecek yıl mart ayında AB tarafından hazırlanacak Katılım Ortaklığı Belgesinin ardından, Türkiye’nin de UP’yi mayıs ayında birliğe iletmesi öngörülüyor.

/ ANKARA

10.05.2007

Barzani’ye medya üzerinden cevap yok

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IKDP lideri Mesut Barzani’nin Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu’nda söylediği sözlere, medya üzerinden cevap vermeyeceğini söyledi.

Erdoğan, “Medya üzerinden onlarla hiç konuşmayayım. Söylenecek sözleri söyledik” dedi. Erdoğan, AKP’ye gelişinde gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Bürokrasiden milletvekilleri seçimlerinde aday olabilmek için çok sayıda istifa olduğu ve bu kişilerin AKP’den aday olacakları yönündeki bir soruya karşılık Erdoğan, bürokrasiden çok yoğun bir istifaya yol vermediklerini ve durdukları yerde görevlerine devam etmelerini istediklerini söyledi. Erdoğan, istifa edenlerin, gelecek iktidarları döneminde parlamentoda istifade etmek istedikleri kişiler olduğunu söyledi.

/ ANKARA

10.05.2007

Muhtıraya tazminat dâvâsı ihraç getirdi

Ankara Barosu, Genelkurmay Başkanlığı tarafından 27 Nisan gecesi yapılan ve kamuoyunda “e-muhtıra” olarak bilinen açıklama ile ilgili olarak Millî Savunma Bakanlığı aleyhine 1 YTL’lik manevî tazminat dâvâsı açan avukat Kemal Vuraldoğan’ı azletti.

Vuraldoğan, Genelkurmay Başkanlığının sitesinde yayınlanan muhtıra ile ilgili olarak, açıklamanın “sıradan vatandaşı üzecek, endişeye sevk edecek ve mutsuz olmasına yol açacak” nitelikte olduğu gerekçesiyle Ankara 5. İdare Mahkemesinde dâvâ açmıştı.

10.05.2007

Bursalılar ‘gül’e seslendi

Bursa Yeni Asya Eğitim Vakfı hanımlar komisyonunun organize ettiği ve lise öğrencilerinin sunduğu “Ey gül! Ne olur sen gül” adlı kutlu doğum programı büyük bir katılım tarafından ilgiyle izlendi.

Mesude Aydın’ın okuduğu Yağmur ilâhisiyle başlayan programda Kur’ân tilaveti ve meâl sunumu Fethiye Yıldız ve Kübra Kula tarafından yapıldı. Resul-u Ekrem’in (sav) ulvî seciyelerinin, asr-ı saadet manzaralarından kesitler sunularak anlatıldığı ve yer yer program akışına uygun ilâhiler ve naat-ı şerifler ile süslenen tiyatral gösteri Ayşe Mine Kocalan ve Büşra Ballı’nın anlatımı eşliğinde sunuldu. Liseli gençler icra ettikleri gösteride Efendimizin genç bir çoban iken de, bir peygamber iken de değişmeyen alçak gönüllülüğü, hoşgörüsü, şefkati, cömertliği, vefası ve nezaketi gibi vasıflarını vurguladı. Hazırlanan gösteri, veda hutbesi ve ünlü müsteşriklerin Hz. Muhammed’e dair sözleriyle bitirilirken; program, hediye çekilişi ve gıda kermesi ile son buldu.

Nuriye ÇEVİK / BURSA

10.05.2007

Ürgüp’e ibret anıtı dikildi

Kapadokya’yı ziyaret etmek üzere 14 Nisan 2007’de, İzmir Zafer İlköğretim Okulu öğrenci ve öğretmenlerini taşıyan otobüsün, kum yüklü bir kamyonla çarpışması sonucu hayatını kaybeden 33 kişi anısına, Nevşehir’in Ürgüp ilçesine ‘’İbret Anıtı’’ dikildi.

Ürgüp ilçe merkezindeki Yerel Gündem 21 Parkı içine dikilen İbret Anıtı, düzenlenen sade bir törenle açıldı. Törende konuşan Ürgüp Kaymakamı Recep Soytürk, bugüne kadar birçok hizmetin açılışını gerçekleştirdiklerini, ancak ilk kez istemeyerek ve hüzünlü bir açılış yaptıklarını söyledi.

/ NEVŞEHİR

10.05.2007

İşçi otobüsü devrildi: 6 yaralı

Adana’da, işçi taşıyan servis otobüsünün devrilmesi sonucu, 6 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Ceyhan’ın Misis beldesi yakınlarındaki Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren tekstil fabrikasına işçi götüren Bilal Dönmüş yönetimindeki 01 S 2113 plakalı otobüs, Davulcuoğlu Kavşağı’nda, kontrolden çıkarak devrildi. Kazada, otobüste bulunan 6 işçi çeşitli yerlerinden hafif yaralandı. Yaralılar, ambulansla Adana Devlet Hastanesine kaldırılırken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

/ ADANA

10.05.2007

5. kattan düştü, burnu bile kanamadı

Antalya’da işten gelen babasına bakmak için pencereden sarkan 2 yaşındaki çocuk, dengesini kaybederek 5. kattan düştü. Küçük çocuk, kazayı burnu bile kanamadan atlattı.

Edinilen bilgiye göre, Sedir Mahallesi’nde oturan 2 yaşındaki Efe Baran Ş., işten gelen babasına bakmak için oturma odasının penceresinden aşağıya sarktı. Bu sırada dengesini kaybeden minik çocuk, toprak zemine düştü. Büyük bir şok yaşayan baba, oğlunu hemen Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’ne götürdü. Efe Baran’ın sadece sol kulağında bir sıyrık meydana geldiği öğrenilirken, doktorlar çocuğun 5. kattan düştüğüne inanamadı. Tedbir amaçlı olarak 3 gün süreyle hastanede gözetim altında tutulan Efe taburcu oldu.

/ ANTALYA

10.05.2007

Sivas’ta da 6 çocuğu kene ısırdı

Sivas’ta 6 çocuk, kene ısırması nedeniyle hastaneye götürüldü. Ailesi ile birlikte şehirdeki çeşitli piknik alanlarında ve kırsal alanda vücutlarına kene yapışan 6 çocuğun, aileleri tarafından hastanenin pediatri acil servisine getirildiği bildirildi.

Çocukların vücutlarındaki kenelerin doktorlar tarafından kontrollü bir şekilde çıkarıldığı, gerekli tetkikleri yapıldıktan sonra taburcu olduğu belirtildi.Kene ısırması vakalarının son günlerde arttığını belirten yetkililer, günde ortalama 5-6 kişinin kene ısırması şikayetiyle hastaneye başvurduğunu bildirdiler.

8 hasta Ankara’ya sevk edildi

Çorum Sağlık Müdürü Fikret Purtul, Nisan ayından itibaren ‘’Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’’ hastalığı şüphesiyle sağlık kuruluşlarına başvuran 10 kişiden 8’inin, Ankara Numune Hastanesine sevk edildiğini bildirdi. Ankara’ya sevk edilen 8 kişiden sadece 3’ünün keneler tarafından ısırıldığını, diğer 5 kişinin kenelerle herhangi bir temasının bulunmadığını öğrendiklerini belirten Fikret Purtul, kene ısırmasından sonra ilk 24 saat içinde sağlık kuruluşlarına başvurmanın hayati önem taşıdığını kaydetti.

/ SİVAS - ÇORUM

10.05.2007

Yağışlar Doğu’da etkili olacak

Yağışlı hava hafta sonuna kadar yurdun doğu kesimlerinde etkisini sürdürecek.

Meteorolojik verilere göre bugün doğu Akdeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile sabah saatlerinde batı Akdeniz sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu geçecek.

Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri Cuma ve Cumartesi günleri sağanak yağışlı, öteki yerler az bulutlu geçecek. Yağışlar Perşembe ve Cuma günler İç Anadolu’nun doğusu, doğu Akdeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun batısı ve Güneydoğu Anadolu’da cumartesi günü doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde yer yer etkili olacak. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde 2 ila 4 derece azalacak. Diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak.

/ ANKARA

10.05.2007

Yaz geldi, keneye dikkat

Sağlık Bakanlığı, özellikle ilkbahar-yaz aylarında ortaya çıkan ve keneler yoluyla bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin görüldüğü yerlerde halkı bilgilendirme çalışmalarına hız verdi.

KKKA’nın daha fazla görüldüğü Çorum, Tokat, Amasya, Sivas, Çankırı ve Yozgat gibi illerde hastalıktan korunma yolları konusunda halkı bilgilendirici broşür dağıtılırken uyarıcı afişler asılıyor. Bu yıl testlerle doğrulanan 5 vaka bulunduğunu, tedavi gördüğü Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybeden Nuriye Başaran’dan alınan kan örnekleri üzerindeki inceleme Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezindeki devam ettiği için ölüm nedeninin henüz doğrulanmadığını ifade eden Sağlık Bakanlığı yetkilileri, ‘’Sağlık ekipleri şüpheli vakaların bulunduğu yerleri kontrol altında tutarak halkı bilgilendiriyor’’ şeklinde konuştular.

‘’TÜM HALKIMIZ DİKKATLİ OLMALI’’

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Şefi Prof. Dr. Mehmet Taşyaran, daha çok kuzey ve orta bölgelerde rastlanmakla birlikte git gide güney bölgelerde de vakalar görüldüğünü belirterek, ‘’Vatandaşlarımız tüm ülke genelinde dikkatli olmalı’’ dedi. Dünyada bu hastalıktan ölüm oranının yüzde 10, Türkiye’de ise yüzde 5 civarında olduğunu anlatan Taşyaran, hastalığın belirtilerini şöyle anlattı: ‘’-Hastaların yüzde 90’ı hafif bir klinik seyir gösterir. Hastalık ateş, halsizlik, kas ağrıları, baş ağrısı, iştahsızlık, bulantı, kusma, bazen de ishal gibi belirtilerle ortaya çıkar. -İlerleyen safhalarda ağız ve deride kanamalar görülebilir. -Ağır seyirli hastalarda bu bulgular daha şiddetli olurken, kanamalar ön plana çıkabilir. -Bu belirtiler keneyle temas olması halinde 1-3 gün, hastalıklı kan veya dokuyla temas halinde ise 3-13 gün arasında ortaya çıkar.’’

/ ANKARA

10.05.2007

KPSS sınavı 30 Haziran’da

Kamu Personel Seçme Sınavı (2007 KPSS) lisans düzeyinde, yalnızca A Grubu ve Öğretmenlik kadroları için ‘’Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınav Hakkında Genel Yönetmelik’’ hükümlerine göre 30 Haziran ve 1 Temmuz 2007 tarihlerinde yapılacak.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, sınav sabah ve öğleden sonra olmak üzere 4 oturumda il merkezleri ile Lefkoşa’da gerçekleştirilecek. 2007 KPSS sonuçları B grubu kadrolar için kullanılmayacak, bu nedenle 2007 KPSS’ye sadece A grubu ve öğretmenlik kadrolarına atanmak isteyen lisans mezunları girebilecek.

/ ANKARA

10.05.2007

Telekom: ADSL’i başkasıyla paylaşmayın

Türk Telekom Sakarya İl Müdürü Ahmet Hamdi Zengin, ADSL paylaşımının yasal olmadığını belirterek, ADSL hattı paylaşımı yaptığı belirlenen abonelerin sözleşmelerini iptal ettiklerini söyledi.

Zengin, bir ADSL hattı ile birçok eve hat çekildiğini kaydederek vatandaşların buna izin vermemesi gerektiğini ifade etti.

Aboneleriyle yaptıkların sözleşmelerde, bunun yasal olmadığının belirtildiğini ifade eden Zengin, şunları söyledi: ‘’Kurum olarak vatandaşlarımızı uyarıyoruz. İnternette suç oranları arttı ve eğer ADSL paylaşımına izin veriyorsanız, hangi zorluklarla karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Komşunuza, arkadaşınıza sizin IP numaranızla internete bağlanmasına izin veriyorsunuz ama güvendiğiniz insanların internette neler yapacağını bilemezsiniz. Bunu kontrol etmeniz ya da tehlikelerin önüne geçmeniz mümkün değil. Ve karşıdaki kişi internette yasal olamayan bir iş yaptığında, yasak sitelere girdiğinde hukuki bir olayın meydana gelme olasılığı çok yüksek. Çünkü sadece sizin kullanmanız için verilen hattı başkalarının da kullanmasına izin verme gibi bir hakkınız zaten bulunmamakta.’’

/ SAKARYA

10.05.2007

Kurşun yerine inek

Muş’un Yeroluk köyünde ihtiyar heyetinin aldığı karar doğrultusunda, düğünlerde silâh atılması yasaklanarak, kurşun masrafı yerine gelin ve damada inek hediye ediliyor.

Muş’a bağlı Yeroluk köyünde, ihtiyar heyeti tarafından, düğünlerde silah kullanma geleneği için harcanan paranın, gelin ve damada süt ineği alınmasında kullanılması kararlaştırıldı. Söz konusu uygulamanın ilk kez Şaizer Toptaş ve Cihan Demir çiftinin düğününde uygulandığını belirten köy muhtarı Gıyasettin Demir, ‘’Köyümüzde her düğünde silah atılarak, mermi için ciddi para harcanıyordu. Ancak başlattığımız uygulamayla buna son verdik. Genç çiftimize bin 500 YTL değerinde bir inek alıp hediye ettik’’ dedi.

/ MUŞ

10.05.2007

Diyarbakır'’da göğüsten kulak yapıldı

Diyarbakır’da yapılan kulak tümörü ameliyatında, hastanın göğsünden alınan dokuyla kulak yapıldı.

Özel Diyarbakır Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı ameliyatta, 67 yaşındaki Kevi Yüksel’in kulak kepçesinin 3’te 2’lik bölümünü kaplayan tümör, başarılı bir operasyonla alınıp, yerine göğüsten alınan bir doku yerleştirilerek yeniden kulak kepçesi yapıldı.

Ameliyatı gerçekleştiren Op. Dr. Pervin Eryılmaz, hastanın sol kulağının tümör yüzünden kapandığını belirterek, “Sol kulak kepçesinde bulunan tümörü çıkardık. Göğüs cildinden alınan dokuyla hastamıza yeniden kulak kepçesi yaptık. Ameliyatı yapmasaydık, hasta kulağının tamamını kaybedecekti. Şu an durumu gayet iyi” dedi.

/ DİYARBAKIR

10.05.2007

Nüfus yapısı bozuluyor mu?

Maliye Hesap Uzmanları Vakfı’nca (HUV) yayınlanan raporda, Türkiye’nin 2010 yılında genç bir ülke olma özelliğini kaybedeceği ve doğurganlık hızının yüzde 2’lere kadar ineceği ileri sürüldü.

Raporda, önümüzdeki 30 yıl içerisinde yetişkin nüfus oranının yüzde 60 artarak, 35 milyondan 60 milyona yükseleceği kaydedildi. Türkiye’nin son 20-25 yıldır fazla dikkat çekmeyen ancak uzun dönemli etkileri çok büyük olabilecek bir dönüşüm yaşadığını belirten raporda, “Demografik dönüşüm, toplumsal yaşamdan ekonomiye ve siyasete kadar birçok alanda yeniden yapılanmayı gerekli kılacak boyutlardadır. Bu süreç tamamlandığında Türkiye’nin nüfusu sabitlenecek ve bugünkünden çok farklı bir nüfus yapısı ortaya çıkacaktır” denildi. Batılı ülkelerin 100 yılı aşkın bir sürede yaşadığı bu süreci Türkiye’nin 40-50 yılda yaşadığını ve bu sürecin önümüzdeki 20-30 yılda tamamlanacağını vurgulayan raporda, “Türkiye’de doğurganlık hızı son 25 yıldır hızla düşmüş ve yakında nüfusun ancak kendini yenileyebileceği düzeye inecektir. Türkiye’de 1945-50 yılları arasında 6.9 olan toplam doğurganlık oranı 1993 yılında 2.7’ye düşmüş olup, 2010 yılında 2’ye düşmesi beklenmektedir” ifadeleri dikkat çekti.

/ ANKARA

10.05.2007

Dünya bırakıyor, Türkiye tüttürüyor

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Karlıkaya, tütün tüketiminin dünyada giderek düşerken, Türkiye’de ciddî oranda arttığını söyledi.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celal Karlıkaya, Türkiye’de sigaraya bağlı ekonomik zararın, neredeyse cari açığı kapatacak düzeyde olduğunu belirtti.

Sigaranın, ülkenin bugününü ve geleceğini tükettiğini ifade eden Doç. Dr. Karlıkaya, şöyle dedi: ‘’Toplum olarak sigaranın zararlarına bağlı olarak çektiğimiz acıları ise ölçmek mümkün değildir. Sigara mücadelesi, başarılabilir bir mücadeledir. Dünyada başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tütün tüketimi hızla azaltılmaktadır. Örneğin Avustralya’da sigara içme oranı yüzde 40’dan yüzde 16’ya indirilmiştir. Oysa son 20 yılda ülkemizde tütün tüketimi yüzde 80 artmıştır.’’

Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm kurum, kuruluş ve bireylerin, kanıtlanmış yöntemlere dayanarak tütün tüketiminin azaltılması için çaba göstermesi gerektiğini bildiren Doç. Dr. Karlıkaya, özellikle çocuk ve gençlerin sigaraya başlamasını önlemeye yönelik yöntemler geliştirmek ve uygulamak gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Karlıkaya, sigaranın zararlarına karşı dünyada olduğu gibi, ülkede de etkili önlemlerin alınmasını ve ulusal tütün kontrol programının zaman kaybetmeden hayata geçirilmesini önerdi. Sigaranın, kanser, akciğer hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, vücudun savunmasını düşürerek verem gibi bulaşıcı hastalıkların riskinin artırdığını bildiren Doç. Dr. Karlıkaya, ayrıca çocuk ve hamilelere de zararlarına dikkate çekti.

Doç. Dr. Karlıkaya, Türkiye’de her yıl 100 bin kişinin sigara sebebiyle öldüğünü belirterek, ‘’Bu her 5 ölümden biri demektir’’ dedi. Önlem alınmaması halinde, önümüzdeki 20 yılda sigaradan kaynaklanan yıllık ölüm sayısının 250 binlere kadar ulaşacağını savunan Doç. Dr. Karlıkaya, bu kadar büyük can kaybının yanında büyük bir iş gücü ve ekonomik kaybın da ortaya çıktığını söyledi.

SİGARANIN BAZI ZARARLARI

*Genel olarak bulunduğunuz ortamlarda kötü ve ağır koku yayılır.

*Cildiniz bozulacağından cilt karalığı ve olduğunuzdan daha yaşlı gösterme belirtileri başlar.

* Dişleriniz kirli ve pis görünümlü olmakla beraber, dişeti hastalıkları baş gösterecektir.

*Ağız ve yutakta tat alma eksikliği başlar ve kanser riski artar.

* Gırtlak ve nefes borusunda iltihaplanma, ses tellerinin zarar görmesinden başka, kansere yakalanma ihtimali de fazlalaşır.

*Kalp ve damarların görmüş olduğu zarar ve tahri- battan dolayı kalp krizi, damar tıkanıklığı, tansiyon yükselmesi gibi sakıncalar ortaya çıkar.

* Beyinde felç, ileri yaşta bunama (Alzheimer) görülür.

* Her nefeste 50 bin hücrenin ölümüne sebep olur.

* Gözlerde katarakt ve ileri yaşta körlük meydana gelir.

*Burunda koku alma duygusu azalır.

* Akciğerlerde kansere yakalanma, Bronşit ve amfizem gibi rahatsızlıklar meydana gelir.

* Mide ve yemek borusunda kanama, ülser ve kanser oluşumunu fazlalaştırır.

* Pankreas kanseri riski artar.

*Rahim ve yumurtalıkta kısırlık, çocuk düşürme, sakat ve eksik doğum, erken menopoz, rahim kanseri gibi tehlikeler oluşur.

* İdrar kesesinde mesane kanseri meydana gelir.

* Ellerde, parmaklarda sararma, tırnaklarda, zayıflama görülür.

* Kemik ve iskeletlerde kemik erimesi meydana gelir.

* Kol ve bacak damarlarında çeşitli hastalıklar oluşur.

* Kılcal damarlar, el ve ayaklardan başlayarak, kol ve bacaklara kadar tıkanıp bu organların kesilmesine (kangren) kadar varan hastalıklar oluşur.

* Vücutta, yorgunluk, uykusuzluk, ruhsal gerilim, stres, performans düşüklüğü, reflekslerde azalma oluşur.

*Anne ve baba mirası olarak; sigara içen babaların, çocuklarında kanseri önleyen direnç yok olmaktadır.

* Hamileliğinde sigara içen hanımların bebekleri %10-15 eksik kilolu doğdukları gibi zekâ eksiklikleri de görülür.

10.05.2007

Şiddet şiddeti doğuruyor

TBMM Çocuklar ve Gençler Arasında Artan Şiddet Eğilimleri ile Okullarda Yaşanan Şiddet Olaylarını Araştırma Komisyonu’nun raporunda, gençlerin şiddetle okulda, evde ve sokakta karşılaştığı belirtilirken, erkeklerin sokakta şiddetle kızlara göre daha fazla, kızların ise evde şiddetle erkeklere göre daha fazla karşılaştığı kaydedildi.

Raporda, çocuk ve gençlerin şiddet olaylarını en fazla arkadaşları ile yaşadığına dikkat çekildi. Komisyon, nihai raporunu tamamlayarak önceki gün TBMM Başkanlığı’na sundu. Türkiye’deki şiddet olaylarının hızının dünyaya benzer bir seyir izlediğinin belirtildiği raporda, terör ve suç örgütleri ile organ ve uyuşturucu tacirlerinin, sayıları 25.6 milyona ulaşan 0-18 yaş arasındaki gençlere çok kolay ulaştığına dikkat çekildi. Raporun sonuç bölümünde yer alan önemli tespitler şu şekilde sıralandı:

Türkiye’de 2006–2007 öğretim yılı ortaöğretim kurumlarına devam eden öğrencilerin şiddetle karşılaşma durumu incelendiğinde, son üç ay içerisinde öğrencilerin yüzde 22’sinin fiziksel şiddet, yüzde 53’ünün sözel şiddet, yüzde 36.3’ünün duygusal şiddet, yüzde 15.8’inin cinsel şiddet ile karşılaştığı, Öğrencilerin şiddet uygulaması incelendiğinde ise, son üç ay içerisinde yüzde 35.5’inin fiziksel şiddet, yüzde 48.7’sinin sözel şiddet, yüzde 27.6’sının duygusal şiddet, yüzde 11.7’sinin cinsel şiddet uyguladığı saptanmıştır.

TELEVİZYON VE İNTERNET KAFE UYARISI

Raporda, çocuk ve gençleri şiddete iten sebepler, “Çocuk ve gençlerin, internet kafede ve sanal ortamda yetişkinlerle olumsuz etkileşim içinde bulunması, eğlence aracı olarak şiddet içeren oyunları oynaması, medyada devamlı olarak yer alan şiddet görüntüleri, çocuk ve gençlerin televizyon karakterlerinden etkilenmeleri, televizyonda şiddeti tek güç olarak gösteren karakterleri rol modelleri olarak almaları, işsizlik ve yoksulluk, kentlere göçün olumsuz etkileri, çocuk ve gençler arasında sigara kullanımı, alkollü içki içme ve madde kullanımı, çocuk ve gençlerin delici-kesici alet ve ateşli silah taşımaları ve çete üyesi olmaları” şeklinde sıralandı.

/ ANKARA

10.05.2007

Emniyet Guinness’e başvuruyor

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının, İstanbul’da bir süre önce gerçekleştirilen sahte para operasyonuyla ilgili Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurmak için hazırlık yaptığı bildirildi.

Guinness Rekorlar Kitabı Eski Türkiye Fahri Temsilcisi Prof.Dr. Orhan Kural, “Daire başkanlığı, İstanbul’un 11 ilçesinde düzenlenen operasyonda Türkiye’de bugüne kadar miktarı en büyük sahte paranın ele geçirildiğini söylediler ve bu alanda Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurmak istediklerini ilettiler’’ dedi.

/ BURSA

10.05.2007

Kuraklık arıları da etkiledi

Küresel ısınma ve etkili olan kuraklık arıları ve bal üreticilerini de olumsuz etkiledi. Tabiatta önsezileri en kuvvetli hayvanlar arasında yer alan arılar, yaşanan kuraklık sebebiyle nüfus planlamasına geçti.

Bu yıl bal verimi normal olmasına rağmen ana arıların çok az sayıda yavru yaptığını belirten Aydın Arıcılar Birliği Başkanı Kadir Kılıç, “Arıların önsezileri çok kuvvetlidir. Kovanlardaki ana arılarımızın hareketlerini izleyerek kuraklığın daha da devam edeceğini düşünüyoruz. Bu yıl arılarımız nüfus planlaması yaptığı için ana arılar sadece neslini devam ettirecek kadar yumurta yaptı” dedi.

/ AYDIN

10.05.2007

Hutbeler gününde yayınlanacak

Hutbeleri aylık olarak internetten yayınlayan İstanbul Müftülüğü, Cuma hutbelerini artık aynı gün içinde yayınlayacak.

İstanbul Müftülüğü, 2 Mart günü İstanbul’daki tüm camilerde okunan “Sofra Adabı” konulu hutbenin, gününden önce basında yer almasının farklı tartışmalara yol açması sebebiyle, yeni bir karar aldı. Cuma hutbelerini artık aynı gün içinde ve en erken saat 8.30’da yayınlayacak olan Müftülük, kararının sebebini “lüzumsuz tartışmalar oluşturmamak ve camide hutbe dinleyecek insanların daha çok zevk almalarını sağlamak” olarak açıkladı. Edinilen bilgiye göre, hutbelerin gününde yayınlanacak olmasının bir sebebi de Türkiye’de gündemin çok çabuk değişmesi.

/ ANKARA

10.05.2007

Bütün haberler