|
|
|
Osmanlı 6 asır önce çevreciydi |
Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu, bugün tüm dünyada farklı isimler altında yaygınlaştırılmaya çalışılan yaşanabilir çevre olgusunu Türk ecdadının 600 yıl önce hayata geçirdiğini söyledi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 463. Erguvan Bayramı faaliyetleri çerçevesinde düzenlenen panelde Emir Sultan döneminde Bursa’nın durumu ve erguvanın toplum üzerindeki etkisi konuşuldu.
Erguvan Bayramı kapsamında Tayyare Kültür Merkezi’ndeki “Bursa’da Emirsultan Zamanı Erguvanlar Açarken” paneli büyük ilgi gördü. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sabri Yalın, geleneklerine bağlılığına rağmen Bursa’nın da zaman zaman kültürel yozlaşmanın etkisinde kaldığını, Erguvan Bayramı’nın ise bu yozlaşmanın önüne geçebilecek en önemli etkenlerden biri olduğunu söyledi. Yalın, Kentlilik Bilinci Projesi ile birleştiğinde Erguvan Bayramı’nın, şehir kültürünü yeniden yeşertebileceğini kaydetti.
Büyükşehir Belediyesi Yerel Gündem 21 Genel Sekreteri Tahsin Bulut da Erguvan Bayramı’nın bu yıl 4 gün boyunca farklı faaliyetlerle kutlanacağını dile getirerek, önümüzdeki yıl ise çevre illerden bayram kutlamalarına katılımın sağlanacağını vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen panelin oturum başkanı Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çetin, erguvan kutlamalarının bir gönül bayramı olduğunu söyledi. Bugün sadece Bursalıların iştiraki ile gerçekleştirilen Erguvan Bayramı’nın yüzyıllar önce dünyanın dört bir yanından gelen halkın katılımıyla coşkuyla kutlandığını anlatan Prof. Dr. Çetin, yöneticiler tarafından düzenlenen faaliyetlerle teşvik edilen bu bayrama katılımın önümüzdeki yıllarda daha da artacağına inandığını belirtti.
Bursa dünyanın merkeziydi
Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu ise erguvan kutlamalarının yapıldığı Emir Sultan Hazretleri’nin yaşadığı 40 yıllık dönemde Bursa’nın kültürde, san’atta, ekonomide, kısacası her alanda adeta dünyanın merkezi olduğunun altını çizdi. Bugün bütün dünyada farklı isimler altında yaygınlaştırılmaya çalışılan yaşanabilir çevre olgusunu Türk ecdadının 600 yıl önce hayata geçirdiğini anlatan Prof. Dr. Oğuzoğlu, “Yalnızca erguvan etrafında toplanarak yapılan kutlamalarla değil, kültürel alanda atılan adımlar, üretimdeki kaliteli artış ve Bursa’nın bir san’at merkezi haline gelmesi dönemin insanlarının ne kadar üst seviyede yaşadığının bir göstergesidir. Emir Sultan Hazretleri, doğduğu Buhara gibi Bursa’yı da insana, san’at ve ilme verdiği önemle bölgeyi bir kültür hazinesi haline getirmiştir. O dönemde Bursa, ürettiği ipekle ticaretin, yaydığı kültürle de ilmin dünyadaki merkezi konumuna yükselmişti” diye konuştu.
Erguvan Bayramı’nın Bursa’da yeniden kutlanmasının mimarlarından Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Algül de Emir Sultan Hazretleri ve Erguvan Bayramı ile ilgili dinleyicilere bilgiler aktardı. Tarih sayfalarında unutulmaya yüz tutan erguvanın Emir Sultan zamanında şehir kimliği haline geldiğini anlatan Prof. Dr. Algül, çağdaşlığın, modernliği, huzurun ve kardeşliğin simgesi olan erguvanın yeniden kutlanmaya başlanmasının mutluluk verici olduğunu ve devamı için gereken her teşvikin yapılmasının şart olduğunu sözlerine ekledi.
Erguvan Bayramı’nın ilk gününde ayrıca, lise öğrencileri arasında yapılan “Bursa’da Erguvan” konulu resim yarışması sonucu ortaya çıkan eserlerden oluşan ve “Osmanlı Dönemi Bursa Kumaşları”nın teşhir edildiği iki sergi açıldı. Tayyare Kültür Merkezi’ndeki sergiler 1 Mayıs Salı gününe kadar izlenime açık olacak. Ayrıca “Bursa’da Erguvan” resim yarışmasına katılarak dereceye giren öğrenciler de ödüllerini Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sabri Yalın ve Yerel Gündem 21 Genel Sekreteri Tahsin Bulut’tan aldılar.
|
30.04.2007
|
|
|
Mevlânâ diyarında Kutlu Doğum |
Konya’da Demokrat Hanımlar Derneği Konya Şubesi ve Yeni Asya Konya Temsilciliği tarafından düzenlenen Kutlu Doğum programı, Demokrat Hanımlar Derneği Başkan Yardımcısı Hatice Örs’ün konuşmasıyla başladı. Örs, kadının aile içindeki yeri, dinimizde kadının önemi ve Peygamber Efendimizin hanımlar hakkındaki düşüncelerini anlattı.
Bizim Aile Yayın Kordinatörü Yasemin Güleçyüz ise, “Kadın ve İlim” konulu konuşmasında, kadının ilim öğrenmesinin önemini, sürekli öğrenmek için çabalayan kadının hem kendisine, hem ailesine, hem de çevresine sürekli ışık saçacağını ifade etti.
Okunan Nat-ı Şerif ve Efendimizi (asm) anlatan şiirlerle ulvî duygular galeyana geldi. Zümrüt İlâhî korosu söyledikleri seçme ilahilerle dinleyenleri mestetti.
Daha sonra, Bediüzzaman’ın “İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hadisatın tezyikatından kurtulabilir” sözüne güzel bir misal olan ve diğer yandan da Ebu Cehil ve diğer müşriklerin yaptıkları dayanılmaz işkenceyle “Küfür insanı gayet aciz bir canavar hayvan eder” hükmüne dahil olan Hz. Zinnire’ nin hayatı canlandırıldı.
Girişte, gelen misafirlere gül lokumu ve gül suyu ikramı güllerin Efendisini hatırlattı.
|
Vesilenur ULU , Fatma ŞAHİN
30.04.2007
|
|
|
“Emek” filmlerinin festivali başlıyor |
Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin ikincisi, 1-7 Mayıs arasında İstanbul, Ankara ve İzmir’de eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek.
Halkevleri, “sendika.org” sitesi, DİSK’e bağlı Basın-İş, Sine-Sen ve Birleşik Metal-İş sendikaları ile Türk-İş’e bağlı Hava-İş ve Petrol-İş sendikalarınca düzenlenen festivalde filmler, ücretsiz olarak izlenebilecek ve yarışma yapılmayacak.
Festivalde, “dünyayı sosyal, bireysel ve çevresel özellikleriyle yaşanabilir olmaktan çıkaran neo-liberalizm karşıtı deneyimleri paylaşmak; dünyanın dününe, bugününe ve geleceğine emek cephesinden bakmak, işçilerin yurt içinde ve yurt dışında kendi sınıfıyla iletişim kurmasını sağlamak için sinemanın çevirmenliğinden yararlanmak” amaçlanıyor.
Adana ve Mersin’de de 12 Mayısa kadar tekrarlanacak festival, daha sonra bütün yıl boyunca İzmit’ten Artvin’e, Bursa’dan Eskişehir’e ve Bolu’ya kadar birçok şehirde devam edecek.
Festival kapsamında, “emeği” konu edinen yerli ve yabancı 40 belgesel ve kurmaca film, izleyici ile buluşacak. Filmler, İstanbul’da Fransız Kültür Merkezi, İtalyan Kültür Merkezi, Yeşilçam Sineması ve Halkevi Sinema Salonu’nda; Ankara’da, Ankara Sanat Tiyatrosu ve Ekin Sanat Merkezi’nde; İzmir’de ise Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde gösterilecek.
|
30.04.2007
|
|
|
İstanbul, Amerikan dergisinde |
ABD’nin 1 milyon 200 bin tirajlı ünlü yemek kültürü dergisi “Bon Appetit’’, Mayıs ayı sayısında İstanbul’a 17 sayfa yer ayırdı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğünden edinilen bilgiye göre, “Enine Boyuna İstanbul’’ başlığıyla yayınlanan yazı, “Bu büyüleyici Türk şehrinin bütün baharatçıları ve saray restoranları size tüm coğrafyanın lezzetini tadabilme imkânını veriyor’’ şeklinde başlıyor.
Batı ile Doğu’nun ve modern ile eskinin birleştiği yer İstanbul’daki lezzet yolculuğundan söz eden yazıda, sık sık İstanbul betimlemelerine yer veriliyor ve İstanbul’un o eşsiz manzarası karşısında unutulmaz anlar yaşandığı aktarılıyor.
GQ, Travel-Leisure ve The New York Times gibi birçok önemli dergide yazıları yer aldığı bildirilen Lee Smith’in kaleme aldığı tanıtım yazısında yer alan İstanbul betimlemeleri şöyle: “Kalabalıktan kurtulup bütün bir şehrin panoramik olarak görülebildiği restoranın terasına çıkıp Sultanahmet Camii, Süleymaniye, Ayasofya ve Topkapı Sarayı gibi görkemli mimarî şaheserlerin ay aşığında yansıyan kurşunî kubbeleri ve minareleri ile sonlanan ufkun doyumsuz manzarasına bakarken, buradan bile Sultanahmet Camii’nin silüeti üzerinde uçan martıları görebildiğimi hayal ediyorum.’’
|
/ ANKARA
30.04.2007
|
|
|
|