Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin korunması ve etkin kullanımıiçin alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Başkent Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurettin Demir’i dinledi.
Türkçenin çeşitli kullanım şekilleri olduğunu anlatan Prof. Dr. Demir, dolayısıyla tek bir Türkçeden söz edilemeyeceğini söyledi. Türkçenin yerel kullanımlarının “standart dilden” daha ileri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Demir, “Bazı bölgelerde ‘geliyorum’ yerine ‘geliyem’ derler. Doğru olanı budur aslında. ‘Yor’ eki, Türkçe değildir. Ancak standart ürkçede ‘geliyorum’ kullanılmak zorunda” diye konuştu.
Ankara’nın ilçelerinde bile farklı biçimlerde Türkçe konuşulduğunu ifade eden Prof. Dr. Demir, “Tek bir Türkçe yok. Ben, evimde çocuklarımla Mecliste konuştuğum gibi konuşamam. Burada standart Türkçe kullanıyorum ama evde farklı bir Türkçe konuşuyoruz” dedi.
Sözlüklerdeki sözcük sayısının fazla olmasının, o dilin zengin olduğu anlamına gelmeyeceğini savunan Prof. Dr. Demir, “Almancadaki ‘gelmek’ sözcüğünün bizde 19 karşılığı var. Bu, bizim dilimizin daha zengin olduğunu ifade etmez. Tersinden bakarsak ‘Ankaralılaştıramadıklarımızdan mısınız?’ sözcüğünü İngilizce yazarsak 17 sözcük kullanmak zorunda kalırız” diye konuştu. Çocukların ve cahillerin az kelime kullandığı yönündeki görüşlerin de bilimsel olmadığını kaydeden Prof. Dr. Demir, bu konuda bilimsel hiçbir veri bulunmadığını söyledi.
|