Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Nisan 2007
Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular ; Mehmet Emin Birinci'yi anlattı...indirmek ve dinlemek için tıklayınız

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Bursalı hanımlar Yeni Asya’da buluştu

Yeni Asya Vakfı Hanımlar Komisyonu Bediüzzaman’ı anma faaliyetleri kapsamında Bursa’nın saff-ı evvel hanımlarını buluşturdu. Nur talebelerinin hatıraları duygulu anlar yaşattı.

Yeni Asya Vakfı Hanımlar Komisyonu Bediüzzaman’ı anma faaliyetleri kapsamında Bursa’nın saff-ı evvel hanımlarını buluşturdu.

Zehra Yılmaz’ın okuduğu Aşrı Şerifle başlayan program Bediüzzaman’ın hanım nur talebelerine hitap eden Risâle-i Nurlardan derlenen mesajlarından oluşan mini bir slayt gösterisi ile devam etti. Aysel Bilgi ve Sümeyra Çevik’in oturumu yönettiği söyleşide, Bursa’da hizmet eden hanım nur talebelerinin hatıraları duygulu anlar yaşanmasına sebep oldu. Alime Kalyoncu, Asuman Güngör, Behiye Sert, Hilmiye Paşalıoğlu, Saliha Arslanoğlu, Sabiha Pala, Semiha Pala, Türkân Arkın’ın anlattığı hatıralar dâvâda samimiyetin, fedakârlığın, ciddiyetin ve dâvâ için çekilen çilelerin müşahhas örnekleriydi. İşte bunlardan bazıları:

Semiha Pala: Kızıma hamileydim, doğum olacağı gün evde ders vardı. Eşim Sami Pala “Benim yavrum hayırsız bir evlât değil ve olmamalı” diyerek dersi iptal etmedi. O gün ders olacaksa hiçbir şey mani olmamalıydı. Çünkü hizmet her şeyden önemliydi bizim için.

Behiye Sert: Risâle-i Nur hizmeti için her şeyi hoş görüyorduk. “Yakalanırsam yakalanayım” diyordu eşim. Bir gün yakalansa bırakıldığı gün yine derse gidiyordu. Eşim sık sık hapishaneye atılıyordu.

Gelip kapıyı çalıyor, “kocanı saklıyorsun” diyorlardı. Hâlbuki haberim yok. Altı ay nerde hiç haberim olmadı. Hep Risâle-i Nur hürmetine hoş gördük bunları. Bir ara yine eşim yok. Polisler beni polis arabasına bindirmek istediler. Ben de “ Ben binmem. Ben evimize gidiyorum çok istiyorsanız siz gelin” dedim. Eve gittik arama yaptılar. 8000 takkeyi suç aleti olarak topladılar. Cenâb-ı Hakkın inayeti rafta 2 Risâle-i Nur bulunmasına rağmen onları hiç görmediler.

Türkân Arkın: Eşim sık sık Risâle-i Nur derslerine iştirak ediyordu. Bir gece baskın olmuş ve eşim kaçmış. Polisler her gün eşimi aramak için eve geliyorlardı. Evde bulamayınca Ahmet Beyi bulmak için sık sık camiye gider oldular. Mahallenin imamı “Ahmet abi sayesinde polislerde beş vakit namaz kılar oldu” demişti.

Asuman Güngör: Dedem bana Risâle-i Nurları vererek “Al bu kitapları oku gerçi sen şimdi bunları anlayamazsın ama daha sonra kıymetini anlayacaksın.” dedi. Ben de “Peki ama bu kadar kıymetli ise neden dolapta kilitli duruyor?” diye sordum. Dedem “şu an değerini insanlar anlamıyorlar, ama bu kitapların serbest olacağı bir gün gelecek ben göremem ama sen inşaalah o günleri göreceksin” dedi.

Sabiha Pala: Biz Risâle-i Nurları tanımadan öncede dindardık, ama tanıdıktan sonra gerçek imanın lezzetini tattık.

Hilmiye Paşalıoğlu: Babam kitaplarını salonda döşemenin altında gizli bir yer açmış kitaplarını oraya saklıyordu. Babam derse gelen ağabeyleri yollamadan önce sağa sola bakar, öyle gönderirmiş. Bu savcı olan komşumuzun hanımının dikkatini çekmiş. Ankara’da Mustafa Türkmenoğlu’nun cebinden 15 küçük kitap çıkınca babamı da tutukladılar.

13.04.2007


 

Urfa lezzetleri her yerde

Binlerce yıllık geçmişe dayanan Urfa yemek kültürü Anadolu’nun seçkin mutfaklarının başında geliyor. Çiğköftesi, kebapları, mırrası ve tatlı çeşitleriyle damak tadına düşkün olanlara hitap eden Urfa mutfağı, Urfa’lı ustalarca yurdun dört bir yanına yayılmış durumda.

Misafir sevme özellikleriyle tanınan Urfalıların bu geleneğinin misafirsiz sofraya oturmayan Hz. İbrahim’den (as) geldiği söylenmekte. “Halil İbrahim Sofrası” herkesçe bilinen bir deyim. Urfalılar günümüzde de misafir ağırlamak ve ikramlarda bulunmaktan zevk duymakta. Karadeniz Ereğli’de hizmete açılan Urfalı Kebap Lahmacun ve Künefe Sarayı, müşterilerine Urfa mutfağının lezzetlerini ve Urfa Kültürünü tanıtmayı amaçlıyor. Açılışını Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın yaptığı restorantta ikram edilen kebap çeşitleri, lahmacun, çiğköfte ve künefe dâvetlilerden tam not aldı.

Süleyman BEYDİLLİ / KARADENİZ EREĞLİ

13.04.2007


 

Google Earth, Darfur’u zumluyor

Bütün dünyanın uydudan çekilmiş çeşitli çözünürlükteki fotoğraflarını gösteren Google Earth, Sudan’ın sorunlu bölgesi Darfur’daki durumla ilgili kullanıcılarını aydınlatıyor.

Amerikan Holokost Müzesi ile ortaklaşa yürütülen projede, çatışmalardan etkilenen bin 600 köy, fotoğraflar, bilgiler ve görgü şahitlerinin anlatımlarıyla gösteriliyor. İnternette Google Earth programını bedava indirerek yararlanabilen kullanıcılar, imleçlerini Afrika üzerinde “uçurduktan” veya arama bölümüne Sudan yazdıktan sonra “Crisis in Darfur” (Darfur Krizi) uygulamasını izleyebilirler. Google Earth’ün uygulamasında, acı çeken sıkıntılı insanları, bombalanmış köyleri, evleri, konutları, camileri ve okulları fotoğraflar, haritalar ve görgü şahitleriyle incelemek mümkün. BM rakamlarına göre, Darfur’da 4 yıldır süren iç savaşta 200 binden fazla insan ölürken, 2 milyondan fazlası da evinden, yerinden oldu.

/ ANKARA/WASHINGTON

13.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004