Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, son MGK toplantısında, Kuzey Irak’a yönelik ekonomik kısıtlamaların gündeme gelmesinden rahatsız olduklarını belirterek, “Türkiye’nin ve bölgenin ekonomisini ciddî şekilde etkileyecek kararlar alınmamalı; itidalli olmakta yarar var” dedi. Bedirhanoğlu, İstanbul’dan Erbil’e doğrudan uçuşlar engellenirse iş bağlantılarında sıkıntı olacağını ve bundan ticaretin zarar göreceğini söyledi.
Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, 10 Nisan tarihli Millî Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne yönelik ekonomik kısıtlamaların gündeme gelmesinden rahatsız olduklarını belirterek; “Türkiye’nin ve bölgenin ekonomisini ciddî şekilde etkileyecek kararlar alınmamalı; itidalli olmakta yarar var” diye konuştu.
MGK’nin toplantıya ilişkin resmî basın bildirisinde, “Irak’ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidine karşı Irak tarafının alması gereken tedbirlere ilişkin olarak Irak hükümetine verilen nota ve bundan sonra takip edilecek siyasî, ekonomik ve diğer yaklaşımlar üzerinde durulmuştur” deniyor ve başka bir ayrıntı yer almıyor.
Ancak Radikal’den Tolga Akıner’in haberine göre, üç aşamalı bir planın devreye konması konuşuluyor. Bu aşamalar arasında özel havayolu şirketlerinin Erbil’e yaptığı doğrudan uçuşlar için verilen hava sahası kullanım izinlerinin iptali ve Habur sınır kapısının “gerekirse” kapanması da var.
Bianet’e konuşan Bedirhanoğlu, Kuzey Irak’la ekonomik ilişkilerin büyük bir potansiyel taşıdığını, Erbil’e doğrudan uçuşların engellenmesinin bunu büyük oranda etkileyeceğini söyledi. Habur kapısının kapanma olasılığı içinse, “Düşünmek bile istemeyiz” dedi.
GÜNSİAD’ın elinde Kuzey Irak’la ekonomik ilişkilerinin hacmiyle ilgili kesin bir rakam yok. Ancak Bedirhanoğlu, bunun yıllık 2-3 milyar dolarlık bir ticaret hacmi olduğunu tahmin ettiklerini, bu yıl içinse 7 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini ifade ediyor ve ekliyor; “Üstelik bu kıt imkânlarla gerçekleşen hacim. Bunun daha da büyümesinin potansiyeli göründü. Bunun büyük bir bölümü de Güneydoğu’dan gerçekleşecek.”
PİRE İÇİN YORGAN YAKMAMALI
Kuzey Irak’taki marketlerde görülen malların yaklaşık yüzde 70’inin Türkiye çıkışlı olduğunu, özellikle imarda ve müteahhitlik hizmetlerinde, bisküviden giyime, teknolojik ürünlere kadar birçok üründe Türkiye’nin temel tedarikçi olduğunu belirten Bedirhanoğlu, “Bu oranı hem toplamda hem de farklı sektörlerde yükseltmek gerek. Ekonomik ilişkiler mutlak surette geliştirilmeli. Pazarın Türkiye tarafından tedarik edilmesi gerek” ifadelerini kullandı.
Bedirhanoğlu, “Aceleci davranıp pire için yorgan yakmamalı. Hükümet halihazırda yürüyen ilişkilerin devamını sağlasa, krizi önlese yeter. Zaten iş çevreleri gerekli girişimlerini yapıyor. Bu yaklaşım sadece Irak için değil, diğer komşu ülkeler için de geçerli olmalı” diye konuştu.
Artan ticaretin siyaseti inşa edebileceğine dikkat çeken Bedirhanoğlu, “Bu ilişkileri gerginlikten uzaklaştırır; karşılıklı güveni de oluşturur. Zaten şiddet ortamından ciddî oranda etkilenmiş bir ekonomimiz var. Yavaş yavaş toparlanıyoruz. Erbil-İstanbul hattı iş bağlantıları için çok önemli” dedi.
Doğrudan uçuşların engellenmesi halinde, hem Iraklı hem de Türkiyeli iş çevrelerinin bağlantı kurmak ve görüşmek için iki yolu var. Ya Avrupa üzerinden havayolunu ya da Türkiye-Irak karayolunu kullanmak.
İş çevreleri bu iki yolu da kullanmayı pek istemeyecek. Fiziki gidiş gelişler ticaret potansiyelini geliştiriyor. Bu ortadan kalkarsa, ulaşımdaki sıkıntı ticareti de aksatacak.
Habur sınır kapısının küçük alış verişlerden yüksek ölçekli ihracata kadar birçok malın geçtiği nokta olduğunu hatırlatan Bedirhanoğlu, “Hububat, gıda, çimento, demir hep buradan geçiyor. Habur kapısı bölge ekonomisiyle doğrudan ilintili” diye konuştu.
Bedirhanoğlu şunları söyledi; “Habur’un kapanması, bağlantılarını kurmuş tüm işkollarının sıkıntıya girmesi demek. Küçük çaplı ticarî ilişki kurmuş olanlardan küçük ve orta boy işletmelere, büyük hacimde ticaret yapan işletmelere kadar herkesi etkiler. Kapı kapanırsa bu bağlantılar sürdürülemez. Ayrıca işletmeler hesaplarını ve planlarını kapının açık olması ve ticaretin sürmesi üzerine yaptılar. Kuzey Irak’ın federatif yapısının kabul edilmesi gerek.”
|