|
|
|
| |
Türkiye, Barzani’nin özrünü kabul etmedi |
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman, Irak’a verilen notada, sınır güvenliğinin sağlamasının, terör örgütü PKK’nın elemanlarının yakalanıp, Türkiye’ye iade edilmesinin ve BM’nin ilgili kararları çerçevesinde sorumlulukların üstlenilmesinin istendiğini ve notaya cevap beklendiğini söyledi.
Bilman, haftalık basın toplantısında konuya ilişkin soru üzerine, Türkiye’nin Irak’a güvenlik konusunda verdiği notadaki hususların gayet açık olduğunu, Türkiye’nin beklentilerinin açıkça ortaya konduğunu ve şu anda bir cevap beklendiğini ifade etti. Türkiye’nin Irak’a dostane yaklaşan komşu bir ülke olduğunu kaydeden Bilman, Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğü ile siyasi birliğini savunan bir ülke olduğunu, Irak’ı tehdit eden bir ülke olmadığını kaydetti.
Türkiye’nin bu çerçevede uluslararası alanda çalışmalar yürüttüğüne, hatta inisiyatif alan ülkelerin başında geldiğine dikkati çeken Bilman, “Bu konuda hiçbir tereddüt olmaması gerekir. Ama aynı şekilde Türkiye’nin Irak’tan güvenlik konusunda beklentilerinde de hiçbir tereddüt olmaması gerekir. Dolayısıyla Irak’a verdiğimiz notanın bu çerçevede değerlendirilmesini rica ediyoruz” dedi.
Irak Kürdistan Demokrat Parti (IKDP) lideri Mesud Barzani’nin yaptığı açıklamaların zamanlamasına ilişkin soru üzerine Bilman, “Beyanların ne zaman yapıldığı önem taşımıyor, bu beyanların yapılmış olması önem taşıyor. Bu beyanlarda söylenen hususlar açıktır” diye konuştu.
Bilman, “Türkiye Irak’tan sınır güvenliğini sağlamasını, terör örgütü PKK’nın elemanlarını yakalayıp, Türkiye’ye iade etmesini ve BM’nin ilgili kararları çerçevesinde sorumlulukları üstlenmesini resmi olarak istemiştir, buna cevap beklemektedir” dedi.
Bilman, Türkiye’nin Irak’a gönderdiği notada, terör örgütü PKK ile mücadele konusunda Irak merkezi hükümetinden kararlı ve acil adımlar atmasını istediğini söyledi. IKDP lideri Mesud Barzani’nin açıklamalarının ardından IKDP ile resmi ya da gayri resmi bir temas olup olmadığının sorulması üzerine Bilman, “Bizim muhatabımız Irak merkezi yönetimidir. Biz onlarla temas halindeyiz” dedi.
Bunun dışında başka bir temas olup olmadığı konusunda bilgisinin bulunmadığını ifade eden Bilman, beklentilerinin Irak merkezi yönetiminden olduğunu vurguladı. Sözcü Bilman, Irak’a verilen notaya beklenen cevap konusunda belli bir zaman sınırlamasının olup olmadığının sorulması ve bazı basın yayın organlarında 2 haftalık bir süreden bahsedildiğinin hatırlatılması üzerine, “İki hafta gibi bir süreden bahsediliyor, ama bende böyle bir bilgi yok. Bizim notamızda, Irak merkezi hükümetinden bu konuda kararlı ve acil adımlar atması istenmiştir. Süre acildir” diye konuştu.
|
|
/ ANKARA
12.04.2007
|
|
| |
Brükselli bürokratlar Paris’e karşı |
Brüksel’deki AB bürokratları, Fransa’da cumhurbaşkanı seçimine katılan tüm adayların AB konusundaki söylemlerinden rahatsız gözükürken, Paris’in “AB’nin motoru” niteliğini yitirerek “fren” rolü üstlenmeye başladığına dikkat çekiyor.
Fransız adayların siyasi söz ve açıklamalarını analiz eden uzmanlar, 29 Mayıs 2005 tarihinde AB Anayasası projesine “hayır” diyen Fransızların bu tavırlarının ardından yaşanan “çöküşe” işaret ediyor. Referandum sonucunun ardından, “AB’nin yeni temellerde tekrar inşa edilmesi”, “bir B planı uygulanması” beklentisi olduğunu, ancak bunun gerçekleşir gözükmediğini belirten uzmanlar, Fransa’da “ulusal sosyal ve ekonomik endişelerin ön plana çıktığını” gözlemliyor.
“Kurucu ülke Fransa ile AB arasındaki aşk hikayesinin bittiğinin görüldüğünü”, Fransız siyasetinde, AB konusunda, solda ve sağda hiçbir fikir birliği ve uzlaşma olmadığını, bireysel ve partizan çekişmelerin AB projesini kösteklediğini anlatan bürokratlar, Fransızları, “umut ve hayalleri yıkmakla” suçluyor.
Fransa seçimleri öncesinde “ulusal tercihlerin ön plana çıkarıldığı”, “sosyal himayecilikten yana tavır koyulduğu”, “sınırların açılışına karşı mücadeleye girişildiği”, “bir çeşit haçlı seferi başlatıldığı”, bu gelişmelerin AB’ye daha da itibar kaybettirdiği ifade ediliyor.
Uzmanlar, AB’den yana gözüken Fransız cumhurbaşkanı adaylarının da “hiçbir somut öneri ve yeni bir proje getirmediğine” dikkati çekiyor.
Sağ kanattan Nicolas Sarkozy, sol kanattan Segolene Royal, AB konusundaki “sözde taraftar” söylemlerinde “kötümserliği körüklemekle” itham ediliyor. Sarkozy, “AB’yi başarısızlıklardan kurtarmak istediğini” anlatırken genişlemeye ve çarkların tekrar dönmesi için gerekli olduğu var sayılan reformlara karşı çıkıyor.
Royal, “AB cephesinde varlık göstermemekle ve suskunlukla” veya “AB bünyesinde gerçekleşmesi imkansız hayali projeler üretmekle” itham ediliyor.
|
|
/ BRÜKSEL
12.04.2007
|
|
| |
Pelosi Suriye’den sonra İran’a gidiyor |
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Tom Lantos, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’la diyalog başlatmak için İran’ı ziyaret etmek istediğini açıkladı.
Beyaz Saray’ın sert tepkisine rağmen geçen hafta Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ile birlikte Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşen Lantos, Tahran gezisine Pelosi’nin de katılabileceğini ifade etti. San Francisco’da Pelosi ile ortak basın toplantısı düzenleyen Lantos, “Kendi adıma konuşmam gerekirse hemen yarın uçağa atlayıp gitmeye hazırım. Ahmedinecad’ın açıklamalarından bir çoğunun uygunsuz, haksız ve yanlış olmasından dolayı onunla diyalog kurmamız önemli. Ayrıca Temsilciler Meclisi Başkanı’nın da buna hazır olabileceğini düşünüyorum” dedi. Lantos’un ardından kürsüye gelen Pelosi ise, İran’a gitmek isteyip istemediği konusunda bir açıklama yapmazken, Ahmedinecad’ın sözlerinin “medeni insan davranışlarının dışında olan itici” açıklamalar olduğunu söyledi.
Pelosi ayrıca, Suriye, İsrail, Filistin ve Suudi Arabistan’ı kapsayan Ortadoğu turu sırasında Lantos’un “derin tecrübe ve bilgisinden” faydalandığını sözlerine ekledi.
|
|
/ WASHINGTON
12.04.2007
|
|
| |
‘Irak’ta durum giderek kötüleşiyor’ |
Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Irak’ta siviller açısından durumun giderek kötüleştiğini bildirdi. Hazırlanan raporda saldırılarda ve askeri operasyonlarda ölenlerin sayısını saptamanın zor olduğu Irak’ta, mültecilerin sayısının giderek arttığı, sağlık uzmanlarının ülkeyi terk ettiği ve diğer sorunların çığ gibi büyüdüğü belirtildi.
Örgütün operasyonlar müdürü Pierre Kraehenbuehl, “Korunmasız Siviller: Irak’ta Büyüyen İnsani Kriz” başlıklı raporu Cenevre’de açıkladı. Iraklı kadın, erkek ve çocukların çektiği acıların “kabul ve tahammül edilemez” olduğunu belirten Kraehenbuehl, “Hayatları ve haysiyetleri sürekli tehdit altında” dedi. Örgütün raporuna göre, her gün bombaların patladığı Irak’ta, bakkala gitmek bile bir ölüm kalım meselesi haline geldi. Su ve elektrik gibi temel ihtiyaç maddelerine ulaşmanın bile zor olduğu Irak’ta halk artık büyük beklentilere girmekten vazgeçti. En temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan Iraklılar, artık evlerinin önünün cesetlerden temizlenmesi gibi daha küçük sorunlarla uğraşıyor.
Raporda, saldırılarda ve askeri operasyonlarda ölenlerin sayısını saptamanın zor olduğu Irak’ta, mültecilerin sayısının giderek arttığı, sağlık uzmanlarının ülkeyi terk ettiği ve diğer sorunların çığ gibi büyüdüğü belirtildi.
|
|
/ CENEVRE
12.04.2007
|
|
| |
Maliki’den suyuna tirit açıklama |
Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesud Barzani’nin Türkiye’ye yönelik sözleriyle ilgili olarak, ‘’Irak’ın dış siyasetinin planlı olduğunu ve Irak hükümeti tarafından yürütüldüğünü’’ söyledi.
Tokyo ve Seul’da temaslarda bulunan El Maliki, yaptığı açıklamada, ‘’yürüttükleri siyasetin, Irak’ın komşularıyla en iyi ilişkileri sürdürme niyetlerini yansıttığını ve komşularının işlerine karışmayı hedeflemediklerini’’ belirtti. El Maliki, ‘’Aynı zamanda, komşularımızın da içişlerimize karışmasına müsaade etmeyeceğiz’’ dedi. ‘’Türkler, Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a karışırız’’ diye konuşan Barzani’nin açıklamasının ardından Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak, Barzani’nin basına yansıyan son açıklamalarından duyduğu üzüntüyü dile getirmiş ve Barzani ile de temasa geçtiklerini belirtmişti.
|
|
/ BAĞDAT
12.04.2007
|
|
| |
ABD, böl-yönet politikası izliyor |
İngiltere’de yayımlanan The Independent gazetesi, ABD’nin, Bağdat’taki şiddeti engelleyebilmek üzere daha önce Vietnam’da da uygulanan ve başarısız olunan “böl ve yönet” planını uygulamaya başlayacağını öne sürdü.
Gazetenin Orta Doğu muhabiri Robert Fisk’in haberinde, Bağdat’ta barikatlarla birbirinden ayrılacak çeşitli bölgelere bir diğerinde yaşayan Iraklıların girebilmesi için kimlik kartı uygulaması da yapılacağı belirtildi.
|
|
/ LONDRA
12.04.2007
|
|
| |
Haremüşşerif raporu hazır |
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman, Haremüşşerif’e giderek incelemelerde bulunan heyetin, raporunu birkaç gün içinde tamamlaması ve Başbakan’a sunmasının beklendiğini söyledi.
Bilman, haftalık basın toplantısında rapora ilişkin soru üzerine, heyetin teknik içerikli, konunun bütün unsurlarıyla değerlendirildiği bir rapor hazırlamakta olduğunu belirtti. Raporun heyet tarafından doğrudan Başbakan’a sunulmasının öngörüldüğünü ifade eden Bilman, “Zannediyorum birkaç gün içinde heyetimiz, raporunu tamamlayacak ve Başbakanımıza sunacaktır. Bunun, uzun ve teknik içerikli bir rapor olacağı anlaşılıyor” diye konuştu.
|
|
/ ANKARA
12.04.2007
|
|
| |
Çin ‘Okyanus’ uydusunu fırlattı |
Çin, okyanusları incelemede kullanmak için, kendi yapımı “Haiyang-1B” (Okyanus) adı verilen uyduyu fırlattı. Taiyuan Uydu Fırlatma Merkezinden yerel saatle 11.27’de (TSİ 06.27) Uzun Yürüyüş (Çan Cın) tipi roketle fırlatılan uydu belirlenen yörüngeye girdi.
Yeni Çin Haber Ajansı Şinhua’nın bildirdiğine göre, Çin’in üç boyutlu okyanus araştırma sisteminin önemli bir unsuru olan söz konusu uydu, okyanusun rengini ve ısısını izlemede kullanılacak. Uydu, aynı zamanda okyanus kaynaklarının araştırılması, okyanustaki kirlenmenin önlenmesi, sahillerin geliştirilmesi ve dünya çevre değişikliklerinin incelenmesine yardımcı olacak. Çin, ilk okyanus uydusu “Haiyang-1A”yı Mayıs 2002’de fırlatmıştı. Devlet Okyanus İdaresi Müdürü Sun Zhihui, Çin’in orta vadede beş okyanus uydusu daha fırlatacağını açıkladı. Halen uzayda 30 kadar okyanus uydusu hizmet veriyor.
|
|
/ PEKİN
12.04.2007
|
|
| |
Mısır’da başörtülü yargıçlar |
Mısır'da 2003 yılından beri görev yapan başanlı yargıçlara 30 yenisi daha eklendi. Çoğunluğunu başörtülülülerin oluşturduğu 30 yeni yargıç Yüksek Mahkeme Başkanı Mukbil Şakir'in önünde yemin ederek göreve başladı.
Yargıçlar Kulübü İdare Konseyi Başkanı Ahmed Sabir kadınların yargıç olmalarına karşı çıkmadığını ve bu hususta ayrımcı yaklaşımlara itibar etmediğini söylemişti.
|
|
12.04.2007
|
|
|
|
