Cumhurbaşkanlığı konusu sadece siyasetin sahasıyla sınırlı değil, siyaset dışı odaklar da süreci etkilemek için arayış içinde. Emekli paşaların içinde bulunduğu derneklerin faaliyetleri malum. Bu arada üniversiteler öne çıkmaya başladı. YÖK yarın rektörleri toplayacak. Gündemlerinde cumhurbaşkanlığı seçimi de var. Dün Zaman’ın manşetindeydi, Malatya İnönü Üniversitesi, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Ankara’da düzenleyeceği mitinge katılmak için sınavların tarihini değiştirmiş. Duy da inanma. Herhalde günlük siyasi kavgalardan uzak durması gereken kurumların başında üniversiteler geliyor. Bu ülke, bilim yuvası olması gereken yükseköğretim kurumlarının siyasete bulaşmasının bedelini çok ağır ödedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimini bahane ederek üniversitelerin sokaklara dökülmesi, sınav salonlarını terk ederek miting meydanlarında boy göstermesi hayra alamet değil. Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in günlükleri diye medyaya yansıyan metinlerde üniversitelere yüklenen anlamı kim ‘kabul edilebilir’ bulur? Şu cümle o günlükten: ‘Kocaeli Üniversitesi rektörünü aradım ve ona da rektörler olarak bu işi hemen ve sert bir şekilde protesto etmelerini, arkalarında olduğumuzu söyledim.’ Rektörler böyle yönlendirilebilir mi? Bir hatırlatma: Birkaç yıl önce Atatürkçü Düşünce Derneği’nin başkentte düzenlediği mitingde ‘Ordu göreve’ pankartları açılmıştı. Manzaraya bakın, paşalar rektörleri, rektörler paşaları göreve çağırıyor. İstisnasız askerî darbelerin hepsinde özellikle de 27 Mayıs’ta üniversitelerin günahı büyük.
Doğrusu üniversitelerin ara rejime kapı aralayacak girişimlere destek vermesini anlamakta zorlanıyorum. Siyasi bir miting için sınav erteleyen üniversite yarın neler yapmaz ki... Cumhurbaşkanlığı seçimini etkilemenin yolu sokaklar ve meydanlar değil. Sokakların ne tür arayışlara hizmet ettiğini artık bilmeyen kalmadı.
Zaman, 4.4.2007
|